Arjantin Patagonya

Arjantin Patagonya

Patagonya’nın Arjantin bölümünü gezmek için en kolay yol: Buenos Aires şehrinden uçakla buraya “Trelew” şehrine uçmaktır. Buenos Aires şehrindeki iç hatlar uçuşlarının yapıldığı “Aeroparque Jorge Newbery” havaalanını kullanmanız gerekir ve burası şehir merkezine 15 dakika uzaklıktadır.

Buradan uçağa bindiğinizde Patagonya’nın Arjantin bölümündeki “Trelew” şehrine yaklaşık 3.5 saatlik uçuş sonrası ulaşabilirsiniz.

Patagonya’da Arjantin bölgesi 3 alandan oluşmaktadır.

Bunlar: Göller Bölgesi, Atlantik Patagonyası ve Güney Patagonya bölgeleridir.

Muhtemelen sadece bir veya iki alanı ziyaret etmek için yeterli zamanınız olacaktır ve buna göre gezinizi planlamanızı öneririm. Göller Bölgesinde: karlı dağlar, şirin kasabalar vardır. Atlantik Patagonyası bölümü daha kentseldir ve geleneksel çay saati hayatın bir parçası olarak devam etmektedir. Güney Patagonya ise: turistler ve yerliler, akuamarin göller ve yükselen dağlar ihtiva etmektedir.

Patagonya’da yaban hayatı koruma altındadır ve ziyaretçilerin de yaban hayatına karşı saygılı olmaları gerekir. Ancak, yoğun turistik sezondan kaçınmak için burayı “Eylül-Şubat” ayları arasındaki dönemde ziyaret etmeniz önerilir.

Burada resmi dil “İspanyolca” olmasına rağmen, popüler şehirlerde İngilizce yaygın olarak kullanılır. Özellikle otel personelleri ve rehberler İngilizce bilirler. Bölgede resmi para birimi “Arjantin Pezosu” yani “ARS” dir. Bunun dönüşümü ise, 1 ARS= 0.25 Amerikan dolarıdır.

Eğer burada bir şeyler yemek isterseniz, başlıca alternatif balık olacaktır. Ayrıca nefis şaraplar da bulunur. Yöre mutfağı Avrupa damak tadından etkilenmiştir. Çay evleri, çikolatacılar ve pastaneler bunların başındadır. Patagonya’da geç saatlerde yemek yenir ve akşam yemeği genellikle saat 20.00 gibi başlar.

Arjantin Patagonya Göller Bölgesi
Arjantin Patagonya Göller Bölgesi

 

GÖLLER BÖLGESİ

Arjantin Patagonya’sının kuzeybatı ucunda göller bölgesi bulunur. Buranın doğusunda Şili Patagonya’sı ve batısında Atlantik Patagonya’sı bulunur. Bölge nefis kesici manzaralar içermektedir. Buraya: uçak, otobüs ya da araba ile ulaşmak mümkündür. Buenos Aires şehri ile Bariloche arasında doğrudan uçuşlar bulunmaktadır.

Bariloche ve diğer göl şehirleri arasındaki ulaşım için ise otobüs seferleri vardır. Atlantik Patagonya’sının “Puerto Madryn” şehri yaklaşık otobüsle 14 saat uzaklıktadır. Güney Patagonya’nın Trelew şehri ise 21 saat uzaklıktadır.

Arjantin Patagonya San Carlos de Bariloche
Arjantin Patagonya San Carlos de Bariloche

 

San Carlos de Bariloche

Burası görkemli dağlar ve ormanlar ile Nahuel Huapi gölü kıyısında “Bariloche” lakabıyla bilinen “San Carlos de Bariloche” bölgenin en önemli merkezidir ve 1902 yılında kurulmuştur. Buranın ismi, insanlar bu bölgeye gelmeden önce “Andes Mountain Range” doğu bölgelerinde yaşayan yerlilerden gelmektedir.

“Nahuel Huapi Gölü” ve çevresindeki milli park üzerinde yükselen “Bariloche” açık havada: açık havanın tadını çıkarmanız ve yerel yemekleri tatmanız için huzurlu bir ortam sağlar. Ama “Bariloche” daha çok doğal güzelliğe sahiptir.

Kasaba: Buenos Aires şehrine 1640 km uzaklıktadır. Herhangi bir mevsimde, insanlar buraya dinlenmek için gelirler ve burada gerekli tüm hizmet ve olanaklar ziyaretçilere sunulmaktadır.
“Bustillo” daha çok yerel kentsel ortamı ile önem kazanır ve burada Avrupa mimarisi hissedilir. Temmuz-Ağustos aylarında burada pastoral kayak koşulları bulmak mümkündür. Ocak ayında ise yürüyüş ve rafting yapılabilir. Ancak burası en iyi Kasım-Mart ayları arasındaki dönemde ziyaret edilmelidir.

Bariloche’den: Cerro Catedral denen lüks kayak bölgesine gidilir. Burası: Arjantin ülkesinin en ünlü, popüler ve muhteşem kayak merkezidir. Ayrıca yine Bariloche’nin 50 km kuzeyinde “Villa La Angostura” ve 112 km kuzeyinde: 7 göller olarak da bilinen “De Los Andes San Martin” kasabaları bulunmaktadır. Buralar gerek yerel zanaat pazarları ve gerekse panoramik manzaraları ile öne çıkarlar.

Arjantin Patagonya San Martin de los Andes

San Martin de Los Andes

Burası Arjantin Patagonya’sında en göz kamaştırıcı şehirlerden birisidir. Şehir: Lacar gölü kıyısında, Lanin Milli Parkı ile çevrilidir.

Şehrin taş ve ahşaptan oluşan kendine özgü mimarisi, zengin kültürü onun bölgenin popüler yerlerinden biri olmasını sağlamıştır. Burada ziyaretçiler: dağ bisikleti, kano, binicilik, yürüyüş, tırmanma ve alabalık-somon balık tutma etkinliklerine ve sayısız eğlencelere katılırlar.

Kışın ise, şehir kayak ve snowboard gibi kış sporları için uygun ortamlar sunar. Çünkü “Chapelco dağı” şehrin birkaç kilometre uzağındadır. Ziyaretçiler burada ailecek Sibirya huskies köpekleri tarafından çekilen kızaklar üzerinde, ormanda gezinti yapabilirler.

Bu şehir, ayrıca el yapımı çikolata yapımı ile ünlüdür. Yıllardır Patagonya’nın en önemli çikolata üreticileri burada yerleşmişler ve burada yapılan çikolatalar gelenekselleşmiştir.

Arjantin Patagonya Catedral Dağı

Catedral Dağı

Dağın zirvesi gotik tarzlı ortaçağ tapınağı kulesini andırmaktadır. Burası “San Carlos de Bariloche” şehrine 19 km uzaklıktadır ve kış sporları yapmak isteyen, dünyanın birçok yerinden gelen ziyaretçiler tarafından tercih edilmektedir.

Dağ deniz seviyesinden 1030 metre yüksekliktedir. Güney Amerika kıtasında en güzel kayak yapılabilecek yer olarak önem kazanır. Burada 600 hektarlık alanda iyi işaretlenmiş 53 pist bulunmaktadır.

Tüm kayak disiplinleri için pist mevcuttur. Freestyl ve snowboard uğraşanlar için, özel yeteneklerini gösterebilecekleri yerler bulunmaktadır.

Arjantin Patagonya Güney Patagonya Bölgesi

 

GÜNEY PATAGONYA BÖLGESİ

Bu bölgede özellikle öne çıkanlar: Perito Moreno Buzulu, Fitz Roy dağı ve Cueva de las Manos’tur.
Güney Patagonya: hem kültür gezisi ve hem de doğal güzellikleri arayanları çekmektedir. Patagonya’nın en güney ucunda, Şili sınırının doğusundadır. Bölgenin ziyaretçilerinin en çoğu: “El Chalten” ya da “El Calafate” denilen şehirlere inerler.

 

EL CALAFATE KASABASI

Santa Cruz platosunda bulunan ve 7 Aralık 1927 tarihinde kurulan “Calafate” yani bu kasabanın ismi sarıçiçekleri olan bir tür bitkidir. Calafateliler şöyle demektedirler ki, ülkemizde de bu sözü birkaç yerde duymuştum “Her kim Calafate yerse, daha fazlasını yemek için mutlaka buraya dönecektir” Kasaba Fitz Roy dağı eteklerinde kurulmuştur.

Kasabadan itibaren yükselen buz alanları ve yemyeşil ormanlar ilgi çeker. Cesur yürüyüşçüler: bölgenin bu muazzam alanları arasındaki sivri tepelerde yürüyüş yaparlar.

Evet: 7000 nüfuslu (yani bir anlamda ıssız kasabadır da denilebilir) bu kasaba Patagonya bölgesine yolu düşen gezginler için bir başlangıç noktasıdır. Özellikle: Los Glaciares milli parkı içinde bulunan “Perito Moreno” buzulu görülüyor ve sonra bölgeye dağılınıyor. Park alanı buraya 80 km uzaklıktadır.

Çevredeki doğal güzellikleri görmek ister ve kamp ve yürüyüş yapmak isterseniz: burayı ziyaret etmeniz önerilir. Hatta: bir kısım ziyaretçinin burada günler, haftalarca kaldığı söyleniyor.

Evet: buranın geçmişi çok eskiye gitmiyor. Kasaba 1985 yılında kurulmuştur. Ama: Şili ülkesinin burada hak iddia etmesi üzerine, uluslar arası hakem kurulunun oluşturduğu mahkemeye gidilmiş ve mahkeme buranın Arjantin’e verilmesi lehine oy kullanmış ve böylece El Calafate, Arjantin sınırları içinde kalmıştır.

Ancak: tam bir turizm merkezi haline getirilen kasaba, Patagonya bölgesindeki diğer kasabalara nazaran daha pahalıdır.

El Calafate yakınlarındaki “El Chalten” isimli küçük bir komşu kasaba vardır. İki kasaba arasındaki uzaklık, 1.5-2 saat kadar çekmektedir.

Arjantin Patagonya La Estela

 

La Estela

Burası: Viedma gölü kıyısında ve La Leona nehri ağzında, Estancia bölgesinin en güzel yerlerinden birisidir. Burada turizme yönelik çeşitli aktiviteler yürütülmektedir. Çünkü burası Patagonya’nın en muhteşem manzaralarına tanıklık yapmaktadır.

Perito Moreno buzulu, buraya 170 km uzaklıktadır. El Calafate uluslar arası havaalanı 90 km uzaklıktadır.

 

Parque Nacional Los Glaciares-Los Glaciares Milli Parkı

1927 yılında kurulan Milli park 1940 yılına kadar büyümüş ve El Calafate kasabasından yaklaşık 2 saat sürüyor. Burası 1981 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Park alanına geldiğinizde: rehberler ziyaretçileri bir tekneye bindiriyorlar ve Güney Amerika’nın en büyük üçüncü gölü olan “Lago Argentino” da ilerlenerek Aregentino gölüne doğru uzanmış ve hareket eden “Perito Moreno” buzulu çevresinde geziliyor.

Ancak, milli park alanında, 600.000 hektarlık toplam alanda: “356” tane buzul bulunduğu söyleniyor. Ancak bunlardan 14 tanesi dev buzuldur.

Arjantin Patagonya Perito Modeno Buzulu

 

Perito Modeno Buzulu

Bu buzulu ziyaret etmek isteyenler yakınlardaki “El Calafate” isimli kasabadan düzenlenen turlara katılmalıdırlar. Özellikle Hielo&Aventura isimli tura katılmanızı öneririm. Her gün saat 08.00’de hareket eden bu mini yürüyüş turu, kişi başı 460 ARS yani 105 Amerikan Dolarıdır.
“Glacier National Park”ın güney ucunda ve Güney Patagonya bölgesinin en görkemli buzullarından birisidir.

Dünya buzullarının % 95’lik bölümü küresel ısınma nedeniyle yavaş yavaş yok olurken, Perito Moreno buzulu büyümeye devam etmesiyle ilgi çekmektedir. Her yıl binlerce ziyaretçi, Perito Moreno buzulunun yükselen kristal kütlesini hayretle izlemek için buraya akın ederler.

Evet biraz önce sözünü ettiğim gibi park alanında 14 tane dev buzul var. Ama bu dev buzulların en muhteşemi, Lago Argentina gölünde yüzen ve 250 kilometre kare büyüklüğünde olan bu buzuldur.

Buzulun uzunluğu 30 kilometre, genişliği 5 kilometredir ve yüksekliği, su seviyesinden 60 metredir. Ancak, bunu olağanüstü kılan, sürekli hareket etmesidir. Buzulun günde 2 metre kadar ileri hareket ettiği ölçülmüştür.

Dünyanın en çok ziyaret edilen bu buzulu, dünya üzerindeki en büyük üçüncü tatlı su rezervidir. Aynı zamanda dünyanın en dinamik ve erişilebilir buzuludur. Güneşli bir havada burayı ziyaret ederseniz, buzulun muhteşem açık mavi rengi mutlaka ilginizi çekecektir.

Park alanına geldiğinizde: rehberler tarafından bir tekneye bindiriliyorsunuz ve Güney Amerika’nın en büyük üçüncü gölü olan “Lago Argentino” da yaklaşık 1 saatlik tekne turu yapılıyor. Bu turda, özellikle Argentino gölüne doğru uzanmış ve hareket eden “Perito Moreno” buzulu çevresi geziliyor.

Turun ardından: geri dönülerek milli parkın kara bölümüne çıkılıyor. Patikalardan iniliyor ve muhteşem manzara eşliğinde, hava güzel ise “Perito Moreno” buzulunu uzaktan da seyretme şansına sahip olabiliyorsunuz.

Bu seyir esnasında: birkaç dakikalık fasılalarla, metrelerce büyüklükteki buz duvarlarından kopan küçük buzul parçalarının top sesi kadar güçlü bir ses çıkararak koptuğunu ve göl yüzeyine düştüğünü görebilirsiniz. Parçalanıp suya düşen buzul parçalarının çıkardığı ses gerçekten muhteşemdir.

Buzuldan düşen parçalar, hemen ardından yüzen buz dağlarına dönüşüyorlar.
Burayı ziyaret edeceklere, buzulun güney sınırında mini bir yürüyüş yapmalarını öneririm. Bu mini trekking yani buzul turu, inanılmaz bir deneyim ve heyecan olacaktır.

Argentino gölü çevresinde “Uppsala” ve “Spegazzini” buzullarını da görebilirsiniz.

Arjantin Patagonya Fitz Roy Dağı

 

Fitz Roy Dağı

Parque Nacional Los Glaciares parkındaki dağ alanında en yüksek tepe 3375 metre yükseklikle, Fitz Roy dağının granit zirveleridir. El Chalten şehrinden itibaren yürüyerek Fitz Roy dağına ulaşılabilir.

Kaptan Robert Fitzroy; içinde Charles Darwin ve arkadaşlarının bulunduğu, HMS Beagle gemisiyle bölgede keşiflerde bulunmuştur.

Evet, bu pürüzlü ve granit duvar gibi yükselen dağ: Güney Patagonya’nın ayaklı kulesi gibidir. Zirveler, genellikle bulutların arasındaki pus tabakasında gizlenmiş olarak dururlar.
Gezginler: “Fitz Roy Expendiciones” denilen yerde, deneyimli dağ rehberleri eşliğinde, tamamen uygun donatıldıktan sonra, güvenilir bir yürüyüş hizmeti alınabilmektedir. Ancak rezervasyon gerekir.

2 Şubat 1952 tarihinde, Fransız dağcı gurubu, dağın Güneydoğu Ridge bölümüne tırmanmışlardır. Zirveye tırmanış için, günümüzde 15 ana hat bulunmaktadır.

 

Laguna Terro Gölü

Fitz Roy nehrinin kıyısından ilerlediğinizde, 3600 metre yükseklikteki Cerro Torre dağı istikametinde yürüyerek ulaşılır. Sonuçta: karla kaplı dağlar ve buzullarla iç içe olan Torre Gölüne ulaşmak mümkündür.

Arjantin Patagonya Eller Mağarası

Cueva de las Manos-Eller Mağarası

Eller Mağarası: “Francisco P.Moreno” milli parkı içindedir. Mağaranın içine ulaşmak için Perito Moreno buzulundan yaklaşık 13 millik bir yolculuk yapmak gerekir ki, buraya gezi düzenleyen tur firmaları, bu yolu 4×4 çeker jeeplerle düzenliyorlar.

Bu tuhaf mağara gizemini günümüze kadar korumuştur. Onun duvarlarındaki el izlerinin, MÖ.10.000 yıllarına kadar geriye gittiği düşünülmektedir. Burada: Patagonya’daki avcı-toplayıcı toplumun mağara sanatına dair üç farklı stil görülmektedir.

Arkeologlar: mağara duvarlarına kazınmış küçük parmak izlerinin “Teheulche” kabilesine ait olduğunu düşünmektedirler. Detaylı resimler ise: yerli guanacos av sahnelerini anımsatmaktadır.
“Eller Mağarası” UNESCO tarafından Güney Amerika’daki en önemli kültür sitelerinden birisi olarak seçilmiştir.

 

Estancia Cristina

Güney Patagonya bölgesinde, Glacier National Park yanındaki burası: 1900’lerin başında İngiliz öncü ve sığır yetiştiricisi Joseph Percival Masters tarafından kurulmuştur. Etkileyici manzarası ilgi çekmektedir.

Göl kıyısındaki bu tarihi ev: 35 mil uzunluğundaki “Upsala Glacier” gölü kıyısında, Güney Amerika’nın tüm büyük buzullarını keşfetmek için ideal bir platformdur. Buraya yolunuz düşer ve zamanınız varsa “Anita Caterina Nehri”nde bir balıkçılık turana da katılmanızı öneririm.

Arjantin Patagonya Atlantik Patagonya Bölgesi

 

ATLANTİK PATAGONYASI BÖLGESİ

Burası: Atlantik okyanusu kıyılarında ve Patagonya bölgesinin doğusundadır. Burada: yaban hayatı ve antik Gall köyü bulunmaktadır. Bölgenin en önemli şehirleri: Trelew ve Puerto Madryn şehirleridir. Bunlar arasında tren yolu hattı bulunmaktadır ama yaban hayatını izlemek için bu şehirlerden planlı turlara katılmak mümkündür. Puerto Madryn şehrinden, Peninsula Valdes yarımadasına yapılacak bir otobüs yolculuğu yaklaşık 3.85 dolardır.

Arjantin Patagonya Trelew Şehri

 

TRELEW ŞEHRİ

Yukarıda sözünü ettiğim gibi, uçakla buraya geldiğinizde karşınıza çıkacak ilk şehir burasıdır. Şehir 100.000 nüfusludur. Buenos Aires şehri ile uçak bağlantıları şehrin “Almirante Zar” uluslar arası havaalanı ile yapılmaktadır. Havaalanı şehir merkezine 10 dakika uzaklıktadır.

Şehir: Chubut nehri ağzından 25 km uzaklıkta, Buenos Aires şehrinden 1436 km güneydedir. Şehir güney bölgesinde kıyı, dağlar ve alt yapısı ile kuzeyde birbirine bağlanan yollar nedeniyle stratejik konumdadır.

İlk olarak 28 Temmuz1865 tarihinde, Golfo Nuevo (günümüzdeki Puerto Madryn) denilen yere, içinde 153 Galli göçmen olan “Mimoza” gemisi gelir ve onlar Chubut nehrinin sol yakasında Rawson yerleşim yerini kurarlar. Galce kolonizasyonun öncüsü “Lewis Jones” tur ve onun onuruna şehre “Lewis” in şehri anlamına gelen “Trelew” ismi verilmiştir.

O günden bu yana Chubut nehrinin alt vadisi çeşitli bitkilerin üretimi için tarıma ayrılmıştır. Günümüzde, Trelew şehrinde: Lodwig Williams, Peter Jones ve Jasiah Williams’a ait Galce Koloninin 3 çiftliği bulunmaktadır. 1867 yılında çiftlikler arasında sulama kanalları yapılmış ve ardından burada özellikle buğday olmak üzere kalitesi mükemmel ürünler üretilmiştir.

Ardından bu ürünlerin ihracı için burayı Bahia Nueva (günümüzdeki Puerto Madryn) bölgesine bağlayacak demiryolu inşa edilmesi fikri doğdu. Bu Galce girişimi hükümet tarafından uygun bulundu ve 20 Ekim 1884 tarihinde demiryolu yapımına başlandı. 25 Mayıs 1889 tarihinde tren yolu hizmete açıldı.

Merkez tren istasyonu çevresinde bir banka, postane, otel ve ilk ticaret yerleri açılarak burada yeni bir yer doğmuştur. Bu yeni yer: vadide geliştirilen tarımsal faaliyetler için bir hizmet alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Bu yeni yerleşim yerindeki belediye: 1903 yılında imzalanan bir kararname ile oluşturulmuştur. 1904 yılında ilk belediye meclisi bir araya gelmiş ve belediye başkanı seçilmiştir.

Evet günümüzde, günlük havayolu bağlantısı olduğundan: konferanslar ve toplantılar şehirde yoğun olarak yapılmaktadır.
Şehirde iki yılda bir “Uluslar arası Koro Festivali” Eylül ayında düzenlenir ve uluslararasında kültürel değişimi ifade etmesi açısından popülerdir. Her yıl Ekim ayında ise “Chubut Eisteddfod” müzik festivali düzenlenir.

Her yıl 28 Temmuz tarihinde: Gwyl Glaniad tarafından bölgeye Galce gelişi kutlanmaktadır. Aralık ayında ise “Hayvancılık Fuarı” etkinliği düzenlenmektedir. Arjantin’de yün üreticilerin % 80 lik bölümü bu fuara katılmaktadırlar.

 

Luis Pueblo Müzesi

Bu bölgesel müze, şehrin kurucusu “Lewis Jones” adına kurulmuştur. Burada: doğa bilimi ve Aborjin ve Galler kültürü izlerini görebilirsiniz. Ayrıca: bölgenin 19. ve 20. yüzyıllardaki günlük yaşamı ve iletişim nesneleri görülebilir.

Arjantin Patagonya Görsel Sanatlar Müzesi

Görsel Sanatlar Müzesi

Yerel ve il düzeyinde plastik sanat eserlerinden oluşan kültürel mirasın kalıcı bir bölümünü içerir.

Evet, şehir yakınlarında: balinalar, yunuslar ve penguenlerden oluşan doğa manzaralarını izlemek mümkündür.

Arjantin Patagonya Valdes Yarımadası

Valdes Yarımadası-Peninsula Valdes

Atlantik Patagonyasının doğu sahil şeridinde bulunan “Peninsula Valdes” bölümü: Macellan penguenleri, Dukes filleri, denizaslanları ve Guanaco gibi nesli tehlike altında olan türlerin yani deniz yaban hayatının sığınağıdır.

Plajlar ve kayalıklarla kaplı bölge, doğal rezerv alanı olarak yaban hayatı gözlemciliği için idealdir ve 1999 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Yarımadada, yanınızda sertifikalı bir doğa bilimci rehber olmadığı takdirde, gezi bölgesi belirli alanlarla sınırlandırılmıştır.

Arjantin Patagonya Southern
Arjantin Patagonya Southern

 

Southern Right Whale

Haziran-Aralık ayları arasındaki dönemde, burada balinalar izlenebilmektedir. Çünkü: onlar çiftleşmek ve yavrularını doğurmak için güvenli ve sakin sular olan buraya gelirler. Yani, buranın en popüler yanı: dik kuyrukları ile su yüzeyi üzerine atlayan balinalardır.

Tüm dünyadan binlerce turist, bu dev deniz memelileri tarafından sunulan harika bir gösteriye tanık olmak için buraya gelirler. Bir büyük balina, görkemli ve şık bir şekilde hemen yakınlarınızda atladığında, muhteşem bir heyecan duyacaksınız. Balinalar sizi 5 metreye kadar yükselen kuyrukları ile selamlayacaklardır.

Balinaların kavisli vücudu ve sırt yüzgeci vardır. Yetişkin bir dişi balina 13-16 metre arasındadır. Erkek balinalar 12 metre uzunluğa ulaşırlar. Yetişkin balinalar 30-40 ton arasında ağırlıktadırlar. Onların dişleri yoktur ve genellikle planktonları yiyerek beslenirler.

Başının üstünde iki spiracles bölümü vardır ve buradan hava soluyarak nefes alırlar. Karınlarında siyah beden üzerinde beyaz lekeler vardır. Yeni doğduklarında 5.5 metre boyundadırlar. Gebelik ve emzirme dönemleri ayrı ayrı 12 ay sürer.

 

Puerto Piramides

Puerto Piramides: Peninsula Valdes yarımadasındaki tek yerleşim yeridir ve Trelew şehrine 170 km uzaklıktadır. Yerleşim yerinin Golfo Nuevo kıyısındaki dik yamaçlar dikkat çeker. Southern Right bölgesindeki balina izleme turlarına buradan çıkılır.

 

Dorodillo

Burası “Koruma Alanı” dır. Puerto Madryn şehrinden yalnızca 15 km uzaklıktadır. Burada: eğlence, dinlenme ve kıyıdan gözetleme yapmak mümkündür. Buradan: Peninsula Valdes yarımadasında yaşayan deniz filleri ve denizaslanları izlenebilir.

Arjantin Patagonya Deniz Filleri

 

Deniz Filleri (Elephant Seals)

Ağustos-Kasım ayları arasındaki dönemde: buraya yani “El Arenal Plajı”na yaklaşık 20 bin deniz filinin çiftleşmek için buraya geldiği söyleniyor. Erkek deniz filleri: Ağustos ayı başlarında buraya gelirler ve çok eşli bir harem oluştururlar. Erkekler kolayca tespit edilir. Sürü veya 160 dişiden oluşan harem lideri “Alfa” olarak adlandırılır. Erkeklerin bir alt rütbeli olanlarına ise “Betha” ve “Gamma” isimleri verilir.

Genellikle büyük genç erkekler arasında çalmak veya komşu dişilerle çiftleşmek gibi çatışmalar görülür. Erkek 3.5 ton ağırlığa erişir ve büyük bir gövde ve benzeri burun yapısı ile karakterize edilmektedir.

Erkekler: Ağustos ayında “Punta Delgada Punta Notre Valdes” yarımadasına ulaşırlar ve kıyı boyunca yerleşirler ve kendi topraklarını işaret ederler. Bunu kabul etmeyenler arasında, kanlı kavgalar ve acımasız çatışmalar olur.

Dişiler ise bir ay sonra yani Eylül ayında sahile ulaşırlar. Onlar zaten bir önceki yıldan hamile bulunmaktadırlar. Onlar erkek tarafından işgal edilmiş kıyıya çıkarlar. Her dişi yılda bir yavru doğurmaktadır. Doğumdan sonra dişi, erkek tarafından yeniden döllenir ve 30 gün boyunca dişi kendi yavrusunu emzirir. Böylece dişilerin tüm hayatı, hamilelikle geçer.

Yavrular doğduklarında 45 kg ağırlıktadır ve yaklaşık 3 hafta boyunca dişiler tarafından emzirilirler. Yetişkin erkek ve dişi genç hayvanlar, bir süre sonra deri değiştirirler.
Deniz filleri: Kasım ayı sonuna kadar Valdes yarımadasında görülebilirler. Daha sonra, onlar yılın geri kalanını geçirmek üzere Fakland adaları, Georgias, Orcadas ve Güney Sandwich adalarına geri dönerler.

Arjantin Patagonya Deniz Aslanları
Arjantin Patagonya Deniz Aslanları

 

Deniz Aslanları-Sea Lion

Yine aynı bölgede “Punta Loma” bölgesinde görülen denizaslanları ise, ön ve arka kanatlarını kullanarak hareket ederler. Bunlar: çakıl bir yoldan ilerlenerek güneyde “Le Folies” denilen bir gemi batığının bulunduğu “Parana Plajı” bölgesindedirler. Burası aynı zamanda aktiviteler ve denizaltı avcılık hayranları için popüler bir yerdir. 12 km lik bir yolculuğun ardından gelir.

Kayıtlara göre “Punto Loma” 1967 yılında kurulmuştur. Chubut eyaletinin ilk doğal rezerv alanıdır. Amacı: Güney Amerika deniz aslanlarının kalıcı kolonilerini korumaktır.

Deniz aslanlarının erkekleri koyu kahverengi-grimsi bir renge sahiptir ve yelesi vardır. Uzunlukları 2.5 metreye ulaşır ve ağırlıkları ise 350 kg kadardır. Ancak dişiler farklıdır. Dişiler 1.8 metre uzunluğa ulaşır, ağırlıkları ise en fazla 100 kg olur. Dişiler Kasım ayında doğururlar. Doğumlar bazen Aralık ayı ve Ocak ayına kadar sürer.

Bölgede nadir de olsa şişe burunlu yunuslar da görülebilir. Bunlar 1.5 metre uzunluğunda, siyah ve beyaz olarak ikili ve onlu guruplar halinde dolaşırlar, hızlı yüzücülerdir.

Arjantin Patagonya El Doridollo Plajı

 

El Doridollo Plajı

2001 yılında Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınan bu bölge, 30 kilometreyi kapsayan kara ve deniz manzarası sunmaktadır. Burası balinaların sığ kıyılarda izlenebildiği birkaç yerden birisidir. Dişi balinalar tarafından, buranın sıcak ve sakin suları, Kasım ayında balinalar yavrularını doğurmak ve beslemek için seçilir.

Yavrular doğduktan sonra, 40 gün süresince yağ tabakalarını geliştirmek için, anneleri onları deniz dibindeki çakıl tabanda dinlenmeye alırlar ve onları kendi yüzgeçleri ile taşırlar. Burada balinaları izlemek için en iyi zaman gel-git zamanıdır. Uçurumun kuzey ucundaki kulübe: her yıl Golfo Nuevo bölgesine gelen balinaların nüfusunu saymak için biyologlar tarafından kullanılıyormuş.

Arjantin Patagonya Punta Tombo

 

Punta Tombo

Trelew şehrinin 110 km güneyindedir. Puerto Madryn denilen yerden ise yaklaşık 107 km güneydedir ve bu aradaki uzaklık araba ile 2 saatlik çakıllı yolda yolculuk gerektirir. Sürücülerin çok dikkatli olduğu gözlemlenir. Yani yol uzun ve yorucudur. Buraya Trelew ve Peurto Madryn şehirlerinden organize turlar düzenlenmektedir.

Bu bölge ilk bakışta boş görülebilir yani bir anlamda Patagonya’nın bozkırıdır. Ancak burada yün üretimi yapılmaktadır. Yıllar önce konaklamak için buraya yerleşen öncü aileler kırsal hayatı geliştirmişlerdir. Buraya yolunuz düşerse, zengin Patagonya kuzu mangalı tatmayı unutmayın.

Burada: 3 kilometre uzunluğunda ve 600 metre genişliğinde dar kayalık şerit korunan alandır ve kum, kil ve çakıllar kaplıdır.

Hafifçe eğimli bu araziye erişmek ve yaban hayatı ama özellikle penguenleri gözlemlemek için biraz güçlü olmak gerekir.

Penguenlerin yuvaları çoğu zaman soğuk olan geniş plajlarda çalıların altındadır. Ama inanın penguenlerin yaşam alanlarını ve etkileşimlerini gözlemlemek muhteşem bir güzelliktir. Bölgede, penguenler dışında karabatak ve diğer yerli tür kuşlar da bulunmaktadır.
Penguenleri özellikle sabah ve akşam saatlerinde, burada en yoğun olarak bulundukları zamanlarda gözlemlemelisiniz.

Yüksek sezonda, burada yaklaşık 1 milyon civarında penguenin çiftleşmek için toplandığı söylenmektedir. Böylece kıtanın en büyük penguen kolonisi burada toplanmaktadır. Bunlara “Macellan pengueni” ismi veriliyor.

Arjantin Patagonya Macellan Penguenleri

 

Macellan Penguenleri

Macellan penguenleri: deniz kuşu olarak bilinir. Mükemmel yüzücüdürler ve karada uçma yetenekleri yoktur. Bunların ortalama boyları 50 cm. dir. Erkek penguenler dişilere göre biraz daha büyüktür ve onların gagası uzun ve geniştir. Bunlar yaklaşık 4 veya 5 kg ağırlığındadır ve 5 yaşına geldiklerinde cinsel olgunluğa erişirler.

Macellan penguenleri: her yıl Eylül-Mart ayları arasındaki dönemde buraya göç ediyorlar.
Eylül ayında: erkek penguenler, bir önceki yıl yumurta bırakılan yuvaları bulurlar ve yaklaşık 40 günlük bir beraberlik yani flört dönemi sonucunda erkek ve dişi penguenler çiftleşirler. Dişi yuvaya genelde dikkatle iki yumurta bırakır. Martılar ve diğer yırtıcılardan korumak için, 40 günlük süreçte her iki ebeveyn tarafından bu yumurtalar korunur. (bu durum yani hem dişi hem de erkek kuşun korumacılık içgüdüsü diğer kuş türlerinde görülmemektedir)

Bu süreç sonunda doğan yavrular ilk anda 80 gr ağırlıkta ve grimsi renktedirler. Bunlar: kalamar, küçük balıklar ve diğer gıdalarla beslenirler. 2.5 aylık olana kadar, yani Aralık ayı sonuna kadar ebeveynlerine bağımlıdırlar. Daha sonra Şubat ayı başında, yeni doğmuş penguenler artık genç penguen durumuna gelirler ve ilk tüylerini değiştirirler.

Mart ayında ise, tamamen kendi besinlerini denizden karşılar hale gelirler ve üreme döngüsü tamamlanır. Göç yolları ile Brezilya’nın kuzey bölgelerine giderler.

Arjantin Patagonya Paleontoloji Müzesi

 

Paleontoloji Müzesi-Trelew Egido Feruglio Paleontoloji Müzesi-MEF

Burası Patagonya’nın Arjantin bölgesinde dinozorların şaşırtıcı varlığını vurgulayarak insan ırkının doğumundan 65 milyon yıl önce ilk mikroorganizmaların varlığını kanıtlamaktadır.
Müze turu yaklaşık 1 saat sürer. Bu turda, müzede bulunan 4 galeride sergilenen 1700 fosil ile Patagonya’nın tarih öncesi dönemlerine doğru bir yolculuk yapabilirsiniz. Burada 150 milyon yıllık dinozor iskeleti ve 60 milyon yıllık kaplumbağa fosili ilgi çekmektedir, çünkü bunlar çok nadirdir.

 

Doğal Paleoreservas

Burası şehir merkezine 23 km uzaklıktadır ve “Bryn Gwyn Jeopark” olarak bilinmektedir. Burada 40 milyon yıllık bir eskiye yolculuk yapılabilir. Campo Las Bardas dağlık arazisindeki parkurda açık ve derin dağ geçitlerinde ve aşınmış yamaçlarda 35 mil uzunluğunda bir doğa rezervi bulunmaktadır. Burada yaklaşık 35 milyon yıl öncesinden günümüze kalan deniz fosilleri ve mineraller görülür.

 

Taşlaşmış Orman

Trelew şehrinden itibaren “Ameghino” bölgesine doğru yürüdüğünüzde taşlaşmış ormana ulaşılır. Carlos Ameghino Florentino ve çeşitli doğa bilimcileri burada fosiller aradılar. Bu araştırmalar sonucunda buranın günümüzden 500 milyon yıl öncesinden kaldığı tespit edildi. Şehir merkezinden 100 km uzaklıktaki bu alanda şimdi soyu tükenmiş ve milyonlarca yıl öncesinden kalan fosil kalıntıları ve dev ağaç kalıntıları görülebiliyor.

 

Welsh Kültürü

Şehirde Gal izleri ve onların simgelerini belirleyen kültürlerin izleri bulunmaktadır.

Arjantin Patagonya Wels Chapels

Welsh Chapels

Celtic kökenli Gallerliler Patagonya’da ilk kalıcı yerleşimi burada kurdular. Bu yerleşim yerinde: ilk kurulan yerlerden biri olan bu yapıda: toplantı odası, mahkeme ve okul yanında, tüm Protestanların ibadet ettiği şapel bulunuyordu.

Ardından bölgede 34 şapel kurulduğu anlaşılmıştır. Bu yapılar onlar için: gerçek birer sosyal merkez olarak hizmet vermiştir. Dini işlevler yanında, şarkı, müzik ve edebiyat mekanları olarak görev yapmışlardır. Aynı zamanda siyasi ve iş toplantıları da buralarda düzenlenmiştir.

Şehir banliyölerinde, bu şapellerden 4 tanesi görülebilmektedir.
Şehirdeki kurucu Galilerle ait kültürel etkinlikler şunlardır:

Chubut Eisteddfod: Bu etkinlik her yıl Ekim ayında düzenlenmektedir.
Welsh Çay: Bu mistik gelenek yılın her günü yapılmaktadır. Onların çay evleri her gün saat 14.00-20.00 arasında bu hizmeti sunmaktadır.

Tipik Siyah Welsh Kek: Tipik Galce kara kek fabrikası, ilk olarak bu şehirde kurulmuştur. Bu kek türü 1865 yılında vadiye gelen ilk yerleşimciler tarafından oluşturulmuş ve daha sonra bunlar fabrikalarda üretilmeye başlanmıştır.

Günümüzde bu fabrikalardan iki tanesi gezilebilmektedir. Bu gezinizin ardından, tipik siyah Galce pastasından almayı unutmamanız önerilir.

Arjantin Patagonya Güneş ve Plajlar

Güneş ve Plajlar

Patagonya denilince elbette ilk akla gelen buzullar ve soğuk havadır. Ancak: Trelew şehrinde vadide konumu nedeniyle ılıman ve kuru bir hava hakimdir. Kış aylarında sıcaklık 0-15 derece arasında, yaz aylarında ise 38 dereceye kadar yükselmektedir. Bu yüzden, şehir yakınlarında güneşli plajlar bulunur.

Şehir merkezine 20 km uzaklıktaki “Union Beach” Atlantik Okyanusu üzerinde küçük çakıllı plajları ve doğal çevrenin zenginliğiyle tercih edilmektedir. Burada özellikle: su sporları aktiviteleri popülerdir ve sörf ile rüzgar sörfü başta gelir. “Playa” ve “Shire” gibi plajlar: açık denizdedir.

Buralarda gel-git ve onların morfolojik özellikleri farklıdır. Genellikle dalgaların boyu 1.5 metreyi aşmaktadır. Gel-git olayları ise 3-4 saatlik süreçlerde görülür.

Evet, şehir plajlarında iklim aşırı soğuk değildir ve rüzgar yoktur. Patagonya’da denize girmek için en ideal yer buralardır.

Arjantin Patagonya Puerto Madryn şehri

 

PUERTO MADRYN ŞEHRİ

Trelew şehrine 67 km uzaklıkta olan, havaalanı bulunmayan, Trelew şehrindeki havaalanı kullanılarak ulaşılabilen bu şehir; Patagonya’nın en canlı yerlerinden olan bu şehir: Atlantik Okyanusuna bakan küçük bir platoda kayalıklar üzerinde bulunmaktadır.

Chubut eyaletinin doğu kıyısında, Nuevo körfezinin büyük bir doğal amfitiyatrosudur. Şehir günümüzde 80.000 nüfus barındırmaktadır. Valdes yarımadasına 50 km yakınlıktadır. Bu nedenle: doğal deniz yaban hayatını ve balinaları izlemek için bölgeye gelenler, burada konaklamakta veya turlara buradan katılmaktadırlar.

Burada: derin bir su limanı bulunur. Ama aynı zamanda alüminyum üretimi, balıkçılık ve turizm odaklı bir sanayi şehridir.

Şehir: 28 Nisan 1865 günü, buradaki doğal limana “Mimoza” gemisiyle gelen 150 Galli göçmen tarafından kurulmuştur. Ardından: İtalyan ve İspanyol göçmenler de bölgeye gelmişler ve Trelew şehri ile Madryn şehirleri arasındaki demiryolu inşasında çalışmışlardır. 1889 yılında şehirde inşa edilmiş tren istasyonu, yeni otobüs terminali için orijinal yapısı korunarak restore edilmiştir.

Bu bölgede, ilk yerleşimciler “Punta Cuevas” denilen yere yerleşmişlerdir ve kalıntılar hala görülmektedir. Şehir özel coğrafi konumu nedeniyle, yıl boyunca düşük yağış alır. Ortalama sıcaklıklar kışın 5 derece ve yaz döneminde 35 dereceye kadar çıkar. Maksimim sıcaklık 14 derecedir.

Evet, balina izlemek için buraya gelen ziyaretçiler: Haziran-Aralık ayları arasındaki dönemde, Puerto Piramides denilen yere gelen balinaları izleyebilirler. Southern Right Whale denilen yerdeki balinalar: gerek Trelew şehri ve gerekse bu şehirden hareket eden turlarla izlenebilmektedir.

 

Su Altı Dalışı

İlave olarak, yani Trelew şehrinden farklı olarak, burada su altı dalışları da yapılabilmektedir. Geleneksel dalışlar için son yıllarda burada çok sayıda resif tasarlanmıştır. Yani burası bir anlamda Arjantin ülkesinin dalış başkenti olarak bilinir. Özellikle denizaslanları ile yapılan dalış çok popülerdir.

Arjantin Patagonya Doğa Bilimleri Müzesi

 

Doğa Bilimleri Müzesi

Burası deniz ekosisteminin zenginliğini korumak ve yaymak amacıyla kurulmuştur. Özellikle müzenin “Galce Salonu” tüm yerli halklar ve sömürgeciler tarafından yapılan el sanatlarının entegrasyonu ve geliştirme sürecini sergilemektedir.

Ayrıca “Botanik” ve “Jeoloji” özelliklerine adanmış bir oda da bulunmaktadır. Burada Patagonya kıyı şeridi ve bozkır bölümünün tam bir açıklaması sunulmaktadır. Bunların yanında, ziyaretçiler: deniz sahil bölgesinin özellikleri, balıklar, omurgasızlar, kuşlar, deniz memelilerine ait bilgiler alabilmektedirler.

 

Pujol Sarayı

Burası 1917 yılında, öncülerden Agustin Pujol ve Anita Howel tarafından “Madryn kalesi” olarak inşa edilmiştir. 1883 yılında Agustin Pujol; Chubut kıyısında karaya çıkmış ve bir tüccar ve yerel tedarikçi olarak buraya yerleşmiştir. Ardından “Telsen” ve “Madryn” olarak bilinen ve gelişmekte olan mezraları bağlayacak yollar inşa ettirerek önemli toplumsal çalışmalara önderlik etmiştir.
Yapı: güçlü bir neoklasik tarzda inşa edilmiştir. Oyma taş ve duvarlar ile merdiven ilgi çeker. Kulesinden körfeze giren gemiler görülebilir. Pujol evi: 1971 yılında hükümet tarafından kamulaştırılmıştır ve müze haline dönüştürülmüştür. Daha sonra ise kültürel miras ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Punta Arenas şehrinden sonra, yarım günlük karayolu yolculuğu sonrasında “Ushuaika” şehrine ulaşılıyor. Karayolu ile Ushuaika şehrine ulaşmak için mutlaka Şili topraklarından geçmek gerekiyor. Önce arabalı vapurla “Tierra del Fuego” adasına ve oradan Şili üzerinden Arjantin’e geçiliyor.

Arjantin ve Şili arasında: 1904 ve 1977 yılları arasında “Beale kanalı”ndaki adaların paylaşımı ve deniz sınırlarının belirlenmesi konularında büyük anlaşmazlıklar ortaya çıkmış ve iki ülke savaşın eşiğine gelmiştir. Ardından “Papa” araya girmiş ve iki ülke arasında anlaşma sağlanmış ve Picton, Lennox ve Nueva adaları Şili ülkesine verilmiştir.

Arjantin Patagonya Ushuaika

Ushuaika

Buranın en büyük özelliği Patagonya’nın diğer şehirlerinde olduğu gibi burada aşırı rüzgarların olmayışıdır. Çünkü şehir kuruluş yapısı itibarıyla rüzgarlara açık değildir yani korunaklıdır.

Şehre gelen gezginler, şehrin özellikle: renkli ahşap evlerini, tepelerini, dağlarında hiç eksilmeyen kar yığınlarını ve buzul manzaralarını görmek isterler.

Gelelim şehrin hikayesine; 1890’lı yılların sonunda altın arayıcısı göçmenler buraya akın ederler. 1902 yılında buraya bir hapishane yaptırılır. Şehre altın aramaya gelen: İspanyol, Hırvat, Litvanyalı ve diğer bir kısım göçmenler; bir süre sonra ülkelerine geri dönmeyip buraya yerleşirler.

1947 yılında hapishane kapanınca, hükümet buraya daha fazla sayıda insan yani yerleşimci çekebilmek için, yatırımlara teşvik verir ve vergi indirimleri sağlar. Arjantin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı buraya bir askeri üs yapar. Günümüzde bu eski ünlü hapishane gezilebilmektedir.

Ardından, 2001 yılında, ülkedeki ekonomik bunalımdan kaçanlar, buradaki hızla gelişen turizm potansiyelini gördüklerinden gelip yerleşirler ve şehir nüfusu hızla artar.

Fin del Mundo-Dünyanın Sonu

Arjantinliler, Ushuaika şehrini “Fin del Mundo” yani “Dünyanı Sonu” diye pazarlamaktadırlar. Ushuaika şehrinin güneyindeki “Navarino” adasının küçük “Puerto Williams” kasabası; Antartika’ya en yakın yerleşim yeri olarak bilinir. Ancak buraya ulaşım: Ushuaika şehrindeki denizcilerin tekneleri ve uçaklarla sağlandığından Puerto Williams yalnızca 3000 nüfuslu küçük bir kasaba olarak kalmıştır.

 

Martial Buzulu

Sudazı Uznuaia şehrine7 kilometre uzaklıktadır. Buraya 15 dakika süren telesiyej ile ulaşılır. Buzulun üzerinde yürümek mümkündür. Buzulun üstünden Beagle kanalının muhteşem manzarasını izlemek mümkündür.

Bu toprakların asıl sahibi olan yerliler, günümüzden 11.000 yıl önce buraya yerleşmişlerdir. Avustralya Aborjinleriyle akrabalıkları olduğu düşünülen “Selknam” ve “Yamana” yerli gurupları dışında, burada “Haushlar” ve kanocu olarak isimlendirilen “Alakaluf” yerlileri de bulunmaktadır. Bunlar: 19. yüzyılın sonlarına doğru “Tierra del Fuego” yani “Ateş Toprakları” nı aralarında paylaşmışlardır.

Arjantin Patagonya Tierre del Fuego

Tierra del Fuego-Ateş Toprakları

Bu bölgeye “Ateş Toprakları” denilmesinin nedeni: Yamana yerlilerinin kulübelerinin önünde sürekli ateş yakmalarına dayanmaktadır. Bu ateşle, yerliler hem ısınır, hem de duman aracılığı ile aralarında haberleşirlermiş. Macellan’da henüz denizdeyken: ilk önce bu ateşlere dikkat etmiş ve bölgeye bu nedenle “Ateş Toprakları” ismini vermiştir.

Selknam yerlileri: denizle ilgili değillermiş. Bu yüzden: en dar yeri4 kilometre olan Macellan boğazını nasıl geçip te Tierra del Fuego’daki “Isla Grande” yani “Büyük Ada” ya nasıl ulaştıkları bilinmemektedir. Bunların büyük olasılıkla kanocu Alakaluf yerlilerinden yardım aldıkları düşünülür. Veya ağaç gövdelerinden yaptıkları sandallarla buraya taşındıkları düşünülmektedir. Selknam yerlilerini, daha sonra Haush yerlileri takip etmiştir.

Beyazlar: uzun yıllar “Tierra del Fuego” bölgesine girmemişlerdir. Çünkü yerliler 19. yüzyılın sonlarına kadar topraklarını başarıyla korumuşlardır. Ancak büyük çiftliklerin kurulmasının ardından, bölgedeki dengeler bozulmuştur. Beyazlar, bölgeye yerleştiklerinde yerlilerin avlanma sahalarını daraltmışlar, Selknam yerlilerinin en  büyük besin kaynaklarından olan “guanakaları” öldürüp köpeklerine yedirmişlerdir.

Selknamlar “guanakaların” sahipleri olmadığını düşündüklerinden beyazların getirdikleri “koyunların” da sahibi olmadığına karar vermişlerdir. Böylece beyazların koyunlarını alıp kendi ailelerini beslemişlerdir. Bunun üzerine çiftlik sahipleri çok sinirlenmişler ve her Selkham kellesine ödül koymuşlardır.

Ardından hain ve vahşi bir katliam başlamış ve beyazlar arasında bir yerli öldürüp kulağını çiftlik sahiplerine götürenler ödüllerini almaya başlamışlardır. Ancak, bazı beyazlar, yerlileri öldürmeyip yalnızca kulaklarını kesiyorlar ve çiftlik sahiplerine götürüyorlarmış ve bu durum öğrenildiğinde, çiftlik sahipleri yerli kellesine ödül vermeye başlamışlar.

Ancak bölgedeki asıl yerli kıyımları; beyazların Avrupa’dan getirdikleri ve yerlilerin bağışıklıkları olmayan “suçiçeği” ve “kızamık” gibi hastalıklar ile olmuştur.

Sonradan bölgeye gelen Hıristiyan misyonerleri, yerlileri bu hastalıklardan kurtarmaya çalışmışlarsa da Selknam yerlilerinin sayıları hızla düşmüş ve 1945 yılında yalnızca 25 kişi kalmıştır.

Hatta en son saf Selknam yerlisi:1974 yılında ölmüştür. Günümüzde ise tahminen 500 kadar melez yerlinin, merkez dışındaki bazı yerleşim yerlerinde yaşadıkları söylenmektedir.

Evet, bu kıyımlara ve yok etmelere rağmen, gerçekte Selknam yerlilerinin kimseye zararlarının olmadığı da söylenmektedir. Çünkü: bunlar at binmeyi ve kano kullanmayı bilmeyen yaya yerliler olarak tanınmaktadırlar.

Tarım nedir bilmezler, yalnızca hayvan olarak köpek beslerlermiş. Bir yerlinin diğer bir yerli üzerinde otorite kurması mümkün olmazmış, yalnızca toplum içinde yaşlıların sözü dinlenirmiş.

Para diye bir şey yokmuş ve sadece hediye ve takas yöntemleri kullanılıyormuş. Miras yolu ile bir aile veya kişinin zenginleşmesi de mümkün değilmiş. Çünkü ölenler, sahip oldukları ile birlikte gömülüyormuş.

Yani: ne köle, ne işçi, ne patron ve zengin var. İnandıkları bir tanrı da yokmuş. Sadece Xon gibi bir şaman benzeri karaktere inanırlarmış. Bu karakter, transa geçerek avın nerede olduğu konusunda onlara yardım edermiş. Ayrıca düşmanlara karşı kara büyü yapmasıyla tanınırmış.

Yamana yerlileri ise: kanolarıyla adalar arasında gezinir ve fok balıklarını avlarlarmış. Kadınlar ise kabuklu deniz hayvanlarını toplarlarmış.

Bunlar sürekli göçebe olarak yaşadıklarından kayalıklarını barınak olarak kullanırlar ve birbirlerine sokularak ısınırlarmış. Ayrıca vücutlarına sürdükleri yağında, bu aşırı soğuk iklimden korunmalarını sağladığı söyleniyor. Ayrıca kanolarının içinde ateş yakarlarmış.

Hatta yine söylenenlere göre Hıristiyan misyonerler buraya geldiklerinde, yerlilere giysi giydirmek isterler ve çıplak yaşamaya alışmış yerliler bunun üzerine hasta olmaya başlarlar. Selknam yerlilerini kırıp geçiren beyaz adam hastalıklarının, Yamana yerlilerinin de sonunu getirdiği bilinmektedir.

Evet: bu bölgede Beagle Kanalında deniz otobüsü ile gezebilirsiniz. Bu gezinizde: denizaslanlarını ve ünlü yazar Jules Verne’in “Dünyanın sonundaki fener” olarak betimlediği deniz fenerini görebilirsiniz.

 

Fernando Cordero Rusque Müzesi

Eğer bu bölgenin ilk sakinleri ya da kaşifleri ve yerleşimcilerinin geçmişi hakkında bir şeyler öğrenmek isterseniz, bu müzeyi ziyaret etmelisiniz. Müzenin koleksiyonunda: yerel faunanın ilginç görüntüleri, arkeolojik ve antropolojik eserler, Şili’nin bu bölgesinde altın madenciliğinin tarihçesi, Selknam yerlilerine ait dünyaca ünlü fotoğraf sergisi bulunmaktadır.

Tiearra del Fuego: aynı zamanda bol balıklar ile ünlüdür ve özellikle alabalık boldur. Rio Grande nehri, kendi kategorisinde dünyanın en iyi nehri kabul edilir. Burada yaklaşık 5 kg lık alabalıklar tutulabilir. Hatta14 kg luk alabalık tutulduğu da görülmüştür.

Özellikle “White Lake” büyük ve ağır alabalık tutulması için idealdir. Daha güneydeki “Desire gölü” de alabalık tutulması için elverişlidir.

Şili Patagonya

 

Şili Patagonya

Şili Patagonya

El Calafete kasabasından, otobüsle yaklaşık 4 saatlik yolculuktan sonra: Şili Patagonya’sı bölümüne ulaşılıyor. Bu yolculuk sırasında çevrenin tamamen boş olduğunu görmek ayrı bir duygudur. Bu yolculukta yalnızca “gaucho” olarak isimlendirilen çoban kovboyları görebilirsiniz.

Şili Patagonya Torres del Paina Milli Parkı

 

Torres del Paine Milli Parkı

Burası Güney Amerika’nın en güzel milli parklarından birisidir. Yaz aylarında burada 17 saat gün ışığı görülmektedir. Özellikle gün doğumunun kırmızı rengini kaçırmamalısınız. Park alanı içinde çarpıcı manzaraları izleyerek yürüyüş yapılabilecek 97 km uzunluğunda yollar bulunmaktadır.

Zaten burada en çok tercih edilen etkinlik yürüyüştür. Bu yürüyüşler sırasında yaban hayatı örneklerini keşfedebilirsiniz. Ancak park alanına giriş ücretlidir. Bilet fiyatları, park alanında geçirmek istediğiniz gün sayısına göre değişmektedir, yani çadır kurup kamp yapmak isteyenler daha yüksek giriş ücreti ödeyeceklerdir.

Evet 1959 yılında kurulan bu milli park alanı, 1978 yılında UNESCO tarafından “Biyosfer Rezervi” ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Park alanını ziyaret etmek için en uygun zaman: Ekim-Mart ayları arasındaki dönemdir. Eylül-Kasım ayları arasındaki dönem “İlkbahar” olarak değerlendirilir. Kış dönemi ise çok soğuk geçer. Kışın güneş ışığı günlük olarak saat: 09.00-16.00 arasında görülür.

Bu kadar popüler olan park alanında fiyatlar da yüksektir. Parkın içinde çadır kurmak mümkündür. Ancak soğuklarda çadırlarda konaklamak hiçte kolay olmuyor. Bundan korunmak yani çadırlarda konaklamak istemiyorsanız ki, bunu öneririm: refugio denilen ve topluca kalınan yatakhanelerde veya fiyatları yüksek otellerde kalmanız gerekir. Ancak, önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Ama en uygun yer refugiolardır.

Park alanında: kule denilen yükseltiler dikkati çeker. Torre Central 2800 metre yüksekliktedir. Torre Sur ise 2850 metre yüksekliktedir. Torre Notre ise 2248 metre yüksekliktedir ve bu üç dağ: “Paine kuleleri” diye isimlendirilir.

“Las Torres” dağına tırmanabilirsiniz. Dağa tırmandıkça aşağıdaki vadinin muhteşem manzarası mutlaka ilginizi çekecektir. Özellikle devamlı değişen renklerdeki muhteşem buz tarlaları ve tepeleri, turkuaz ve lacivert gölleri, gri ve yeşil vadileri, zengin ve vahşi doğası ve şelaleleri gerçekten nefes kesici güzelliktedir. Parkın batı bölümünde 4 büyük buzul bulunuyor. Zapata, Dickson, Grey ve Tyndall buzulları.

Diğer bir etkinlik ise: “Valle del Frances” yani “Fransız Vadisi” ni gezmektir. Burada: şaleler ve minik göller bulunmaktadır. Burada parka adını veren “Paine” kuleleri ilgi çekmektedir. Bu kuleler: 2600 metre yüksekliklerdedir ve granit kaya bloklarından oluşmaktadır.

Bu kuleler: güneş ışınları çarptığında muhteşem ve inanılmaz görüntüler verirler. Vadiler: 20 ile 200 metre yüksekliklerde, büyük-küçük birçok gölle doludur. Ayrıca park alanında 106 değişik kuş türü ve 200 civarında değişik bitki türü bulunduğu söyleniyor.

Buraya gelen ziyaretçiler: uzun süre park alanında konaklayarak, güzel ve güneşli bir gün yakaladıklarında parkın en çok övülen güzelliklerini gezmektedirler. Son bir not, park alanındaki hayvanlar doğal ortamlarında insanlardan korkmadan gezinmektedirler ve burada bu hayvanlara yeterince yaklaşarak fotoğraf çektirmek mümkündür.

Şili Patagonya Puerto Natales
Şili Patagonya Puerto Natales

 

Puerto Natales

15.500 nüfuslu bu şehir: Senoret kanalı kıyısında: Riesco Dağı yamaçlarında, deniz kıyısında ve 20. yüzyılın başlarında Şili’nin gelişen çiftlik endüstrisinin merkezi olmuştur. Andes Mountain Range bölgesindeki Ultima Esperanza Eyaletinin başkentidir. Buradan Paine masifi ve Güney Buz alanının buzulları görülebilir. Sürekli rüzgarlı olan şehirde ziyaretçilerin yanlarında mutlaka ceket-mont gibi giysiler bulundurmaları önerilir.

Şehir kuzey batıdaki “Punta Arenas” şehrine 247 km uzaklıktadır. Şehir Rio Gallegos şehrine 256 km, Calafate şehrine 362 km ve Rio Turbio şehrine 48 km uzaklıktadır. Burada: siyah boyunlu kuğular, martılar, dumanlı rıhtım turizm alanının karakteristik özellikleridir.

Günümüzde burası: açık hava etkinlikleri, macera sporları, geziler ve gastronomi dolu küçük bir şehirdir ve lüks oteller bulunmaktadır. Kasabanın renkli sokakları bir turistin ihtiyaç duyabileceği her şeyi bulup satın alabileceği dükkanlarla doludur.

Ayrıca yine kasabada kayık gezileri, bisiklet kiralama ve çeşitli hediyelik eşyalar satılan yerler bulunur. Çarpıcı bir günbatımı manzarasında, siyah boyunlu kuğular manzaranıza eşlik edeceklerdir. Senoret kanalı kıyısında, rüzgarlı sahil boyunca güzel yürüyüşler yapmak mümkündür.

Ayrıca: şehir yakınlarındaki dağ ve Arjantin’e doğru 800 metre uzanan Patagonya bozkırlarını gözlemleyebilirsiniz. Eğer şanslı iseniz, bu dağın dik kaya duvarlarında görkemli akbabaları ve onların yuvalarını görebilirsiniz.

Burası aynı zamanda “Torres del Paine Milli Parkı” nin giriş kapısıdır ve park alanı 1 saat uzaklıktadır. Burası Şili ülkesinin en popüler parklarından birisidir.

Şili Patagonya Mylodon Mağarası
Şili Patagonya Mylodon Mağarası

 

Mylodon Mağarası-Cueva del Milodon

Şehrin 24 km yakınındaki bu mağara: Torres del Paine Milli Parkının batı bölümündedir ve prehistorik kalıntılar ile ünlüdür. Burası aynı zamanda bir “Tabiat Anıtı” olarak da betimlenmektedir. 1896 yılında, burada soyu tükenmiş ve muazzam bir otobur olan ve 10.000 yıl önce yaşamış “Mylodon” deri ve kemik kalıntıları bulunmuştur.

Keşif, 200 metre uzunluğundaki “Cueva Grande” denilen yerde yapılmıştır. Yani neredeyse tamamen sağlam kalıntılar bulunmuştur. Mağaranın önündeki ormanlık alanda ise, benzersiz yerel bitkiler görebilirsiniz. Ulusal Ormancılık Şirketi, alan boyunca piknik için özel yerler düzenlemiştir. Mağara yakınlarındaki dev ayı heykeli de ilgi çeker.

Şili Patagonya Puerto Eden
Şili Patagonya Puerto Eden

 

Puerto Eden

Burası “Bernardo O’Higgins Milli Parkı”nın merkezinde küçük bir yerleşim yeridir. Puerto Mont ve Puerto Natales arasındadır. Burası bir ada yerleşimi olduğundan buraya yalnızca suyolu ile ulaşılır. Bu ulaşım imkanı da, hava şartlarına bağlıdır yani hava bozuk olduğunda buraya ulaşmak mümkün olmaz.

Evet, bu küçük köy: Wellington adasının doğu kıyısındadır. Burada: Kaweskar halkının 250 üyesinden yalnızca 15 üye kalmıştır. Yerleşim gayet küçük olmasına rağmen burada: balıkçılık, dağcılık ve kayak yapılabilir.

Ayrıca: Güney Patagonya’da Field nehrinden aşağıya akan “Brüggen Buzulu” yani buz nehri ziyaret edilebilir. Burası 1256 kilometre karelik yüzölçümü ile Güney Amerika’nın en büyük buzuludur.

“Kaweskar” : deniz aslanı derileri, ağaç kabuğundan yapılan hasır sepetler ve tekneler gibi geleneksel el sanatları satılan harika bir yerdir. Bunlar birkaç yerel usta tarafından tamamen el emeği ile üretilmektedirler.

Burada otel veya pansiyon bulunmamaktadır. Ancak bazen gönüllü yerlilere ödeme yaparsanız veya bunlar hediye karşılığında konaklama hizmeti sunmaktadırlar.
Buraya yolunuz düşerse, yerel lezzetlerden olan “cholgas” tatmanızı öneririm. Bu bir midye türüdür ve geleneksel pişirme yöntemleriyle pişirilerek satışa sunulmaktadır.

Şili Patagonya Puerto Arenas Şehri
Şili Patagonya Puerto Arenas Şehri

 

Punto/Puerto Arenas Şehri

Burası Şili Patogonya’sının en önemli şehridir. Aynı zamanda Patagonya’nın kapısıdır. Nüfus 110.000 civarındadır. Hemen Macellan Boğazının karşısındadır. Şehir: Puerto Natales şehrine 254 km ve Torres del Paine milli parkına 120 km uzaklıktadır.

Burada sık olarak karşılaşacağınız “sarı-mavi” renkli bayraklar, “Macellan” bölgesini temsil etmektedir. Şehirdeki hemen her önemli yere “Macellan” ismi verilmiştir. Yani, birçok gezgin bölgeyi gezmeden önce burada 1 veya 2 gece geçirirler. Daha sonra Macellan Boğazı ve Tierra del Fuego denilen yerlere geziler düzenlenir.

Burada: Macellan ve bölgeye ulaşması ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Macellan: 1519 yılında, 5 gemi ve 270 denizci mürettebatı ile Güney Amerika’da var olduğunu düşündüğü boğazı geçerek Endonezya’ya yani zengin baharat adalarına ulaşmayı umut ederek, İspanya’dan yola çıkar.

Macellan; elindeki haritaları izleyerek Brezilya’nın güneyindeki Rio de La Plata’ya ulaştığında, daha güneye inen yolun kendisini okyanusa çıkaracağını düşünür ancak yanıldığını anlayınca mürettebata durumu hissettirmeden güneye doğru yol almaya başlar. Ancak, hava koşullarından etkilenir ve kışı geçirmek için St Julian limanına sığınır.

Burada mürettebat arasında isyan çıkar. Macellan: isyanı çıkaran İspanyol kaptanlardan birini idam etmek ve diğerini burada kendi başına bırakmak için karaya çıkar. Geri kalan mürettebat ile birlikte kış bitiminde tekrar denize açılırlar ve boğazı bulmak için her körfezi arayarak güneye devam ederler. Yola çıkışın ardından 13 aylık süre geçtiğinde, 20 Ekim 1520 günü nihayet boğazı bulurlar.

Ancak, boğazı bulduklarında, yalnızca 3 gemi kalmıştır. Sert rüzgarlara rağmen boğazı (burası Macellan boğazı olarak isimlendirilmiştir) geçmeyi başarırlar ve yeni ulaştıkları sakin, dalgasız ve geniş denize “Pasifik” ismini verirler. Ardından 100 gün dolmadan Pasifik okyanusunu geçerler ve 16 Mart 1521 günü Filipinler’deki Guam adasına ulaşırlar.

Ancak: burada Mactan adasındaki yerlilerin fırlattığı bir bambu mızrağı Macellan’ın ölümüne neden olur. Ardından, 3 yıllık sürecin bitiminde, Victoria isimli tek gemi, İspanya’ya ulaşır. Bu geminin kaptanı Juan Sebastian Elcano ve mürettebatı “dünyayı sürekli batıya giderek boydan boya dolaşan ilk insan” ünvanını alırlar.

Evet, buranın insanları kendilerini Şili’nin diğer bölgelerinden özerk görüyorlarmış. Bu durum, buraya yaşayan insanların yapısını da etkilemiş ve kendilerini daha çok “Punto Arenas” lı diye tanımlıyorlar, yani Şilili olduklarını söylemiyorlar. Öte yandan: burada yaşamanın sıkıntılarını da hiç dert etmedikleri söyleniyor ki, sert kış koşulları ve yaz ortasında kopan fırtınalar, aşırı şiddetli rüzgarlar onları hiç olumsuz etkilemiyormuş.

Hatta: önceleri Şili devleti, buraya problemli memurları ve askerleri gönderiyormuş, çünkü burası bir sürgün yeri olarak değerlendiriliyormuş. Ancak: bölgede “altın” madeni bulunduğu haberi yayılınca, bölge Alman, İngiliz, Yuğoslav, Rus, İspanyol ve İtalyan göçmenlerin akınına uğramış.

O zamanki Şili devlet başkanı: bu göçmen faaliyetlerini desteklemek için 1867 yılında Punto Arenas’ı serbest bölge ilan etmiş ve bu vergisiz bölge, böylece hızlı nüfus artışına uğramıştır. Hatta, o zamanlar verilen ismi “Zone Franca” hala anılmaktadır.

1876 yılında: buranın valisi Fakland adalarına gidip, 300 koyunu alıp buraya getirmiş ve bölgede koyun çiftlikleri kurulmuştur. Öte yandan: Punto Arenas limanı: Amerika kıtasının ortasındaki “Panama Kanalı” açılmadan önce, Atlantik ve Pasifik Okyanusları arasında geçiş yapmak isteyen buharlı gemilerin kömür takviyesi yaptıkları yer olarak biliniyormuş ve bu da buranın hızla kalkınmasında önemli etken olmuştur.

Günümüzde geçmişten gelen bu zenginlikleri görmek için: kasabanın taş evleri ve ana meydanı olan “Plaza de Armas” gezilebilir. Şimdi buranın insanı geçimini: doğalgaz, balıkçılık ve petrol ile yün üretiminden sağlamaktadırlar. Ayrıca: Şili Deniz Kuvvetleri Komutanlığı da burada önemli bir deniz üssü bulunduruyor. Hatta: buradaki “Denizcilik Müzesi” gezilebiliyor.

Şili Patagonya Main Square

 

Main Square

Şehrin ana meydanıdır ve buraya “Plaza Munoz Gamero” denir ve merkezinde bronz bir yerli heykeli bulunmaktadır. Şehirde anlatılan bir söylentiye göre, eğer bu heykelin yani yerlinin başparmağını öpersen, bu şehre tekrar geleceksin demektir.

 

Museo Palacio Braun Menendez Müzesi

Bir artnouve yapısı olan saray: Macellan döneminde bölgenin altın çağındaki mobilyaları ile görülebilmektedir. Müze yapısı 1905 yılında Fransız mimar Antoine Beaulier tarafından 3 yılda yapılmıştır. 1974 yılında yapı, hükümet tarafından ulusal anıt ilan edilerek koruma altına alınmıştır. 1983 yılında Mauricio Braun ve Josefina Menendez torunları, burayı eşyaları ile birlikte hükümete bağışlamışlardır.

Kendileri: Panama kanalı açılmadan önce, buradan geçmek zorunda kalan gemilere temin ettikleri ihtiyaç maddeleriyle servet yapmışlardır. Panama kanalı inşa edildikten sonra gemi sayısı hızla düşmüştür.

Bunun üzerine aile Buenos Aires şehrine yerleşti ve buradaki evi sadece yazları kullandı. Günümüzde burada bir sanat sergisi yanı sıra dönem evlerinde kullanılan mobilyalar sergilenmektedir. Yapının bodrum katında ise bir kafe bulunmaktadır.

Şili Patagonya Mezarlık

 

Mezarlık

Mezarlık Nisan 1894 tarihinde açılmış ve şehrin ana konumlarından birisidir. Mezarlığın arazisi ise, bir zamanlar Patagonya’nın en zengin ve etkili kadını olan Sara Braun tarafından 1919 yılında bağışlanmıştır ve bu yüzden mezarlığa “Cementario Sara Braun” ismi verilmiştir. Kendisi öldüğünde mezarlığın kapısından buraya giren tek kişi olmayı istedi ve bu yüzden, ana giriş kapısı bugün mühürlenerek kapalı bulundurulmaktadır.

Mezarlığa yan kapıdan girilir. Yine mezarlıkta anlatılan bir efsaneden daha söz etmek istiyorum. Söylenenlere göre, her yıl 1 Kasım günü, Sara Braun mumyası mezarından alınır ve makyajı yapılırmış. Her ne kadar bu bir söylenti olsa da birçok insan, bu tarihte onun mezarını özellikle olaya tanık olabilmek için ziyaret etmektedir.

Mezarlığın ön girişine yakın bölüm: ilk açıldığı 30 yıl içinde ölen şehrin zengin ailelerine mensup kişilerin mezarlarıyla doludur. Burada bir de “yerli mezarlığı” özel ilgi çekmektedir. Bu yerli, 1929 yılında bir başka Şili adasında ölü bulundu ve gömülmek üzere buraya getirildi, ancak söylentilere göre mucizevi güçleri vardı.

1969 yılında, bu yerlinin mezarı çevresine 3 duvar ve bir bronz heykel dikildi. Ancak bu duvarlar artık günümüzde tamamen “istenen adakların yazıldığı kağıtlar” ile doludur.

Evet tertemiz ve şekilli ağaçlarla kaplı yolları ile mükemmel bir tasarıma sahip mezarlık gezilebilir.
Burada en çok ilgi çeken mezarlardan birisi de koyun güderek büyük bir imparatorluk kuran Jose Menendez mezarıdır.

Şili Patagonya Penguen Kolonisi

Seno Otway Penguen Kolonisi

Burası: Punta Arenas şehir merkezinden 60 km uzaklıktadır.
Her yıl Eylül-Nisan ayları arasındaki dönemde: Otway Sound isimli yerde: 45 hektarlık yüzey alanında Macellan Penguen kolonisi bulunmaktadır ki tahminen 70-10 bin civarında penguen bulunduğu söyleniyor. Bunlar 2.500 çift oluştururlar.

Erkek penguenler Ekim ayı sonunda adaya ulaşırlar ve potansiyel eş seçmek için yuva oluşturmaya başlarlar. Daha sonra dişiler gelir, çiftleşme yaşanır ve Aralık ayı civarında bebek penguenler ortaya çıkarlar.

Bebek penguenleri görmek pek mümkün olmaz, çünkü anne penguenler, görünümü engellerler. Penguenler sahil boyunca ve rüzgarlı alanda çimlik toprağa açtıkları deliklerde yuva kurarlar ve yaşarlar ve üreme sezonu Mart ayı sonunda biter ve penguenler kuzeye göç ederler.

 

Kış Karnavalı

Her yıl Ağustos ayında, şehir: kostümlü geçit, yiyecek stantları ve bol bol dans eden insanlarla dolar. Eğlencenin son gecesi özellikle büyük bir havai fişek gösterisi düzenlenir.

Şili Patagonya Magellan Gemi Replika

Nao Victoria-Magellan Gemi Replica

Güney Amerika’nın fethi tarihini tanımak için burayı ziyaret etmelisiniz. Özellikle, bu gemi, burayı ziyaret eden ilk geminin tam bir kopyasıdır ve dünyanın çevresini dolaştığı şekilde düzenlenmiştir. Ayrıca mürettebatın nasıl giyindiği, onların gezmek için neler kullandığını, yiyecek ve kendi ekipmanlarını görebilirsiniz.

Şili Patagonya Charles Milwards Evi

Charles Milward’s Evi

Charles Milward: Patagonya hakkında ünlü bir kitap yazmıştır. Kendisi 20. yüzyılın başında burada yaşamış ve yaşadığı ev günümüzde Punta Arenas şehrinde durmaktadır.

 

Serbest Ticaret Bölgesi

Punte Arenas şehri aynı zamanda serbest ticaret bölgesidir ve 13 dönümlük vergisiz alışveriş bölgesinde: çeşitli eşyalar ve hediyelikler bulup satın almak mümkündür. Ayrıca seyahat sırasında ihtiyaç duyabileceğiniz her şey burada uygun fiyatla satılmaktadır.

 

Peninsula Waldes

(Bu yarımada hakkında, Patagonya’nın Arjantin bölümünde ayrıntılı olarak söz ettim. Burada fazla ayrıntıya girmeyeceğim, burayı gezmek isteyen okurlarımın, Patagonya-Arjantin bölümündeki yazıdan yararlanmaları önerilir)

Amerika, Arjantin, Patagonya, Arjantin bölgesi

Valdes yarımadası

Güney Amerika kıtasının en ilginç bölgelerindendir. 35 km kumlu-bej kumsalları olan bu ağaçsız ve kambur arazi, dünyanın en önemli deniz rezervlerinden birisidir. Burası 1999 yılında UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi”ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Burada ilk kalıcı yerleşim girişimi Golfo SAN Jose kıyısında 1779 yılında bir kale inşa eden Juan de la Piedra tarafından yapılmıştır. Ancak 1810 yılında yerel Tehuelche yerlilerinin saldırıları sonucunda koloni burayı terk etmiştir.

Yarımadanın merkezinde son derece sınırlı bir tuz çıkartma ticareti yapılır. Puerto Madryn kasabasından çıkan asfalt yol 105 km sonra körfezin ağzındaki sivri uçurumun adını alan “Puerto Piramides” isimli küçük kasabaya ulaşır.

Burası “balina” gözlemciliğinin yapıldığı yer olarak önem kazanır. Haziran-Aralık ayı arasında yakın sularda, balinalar gözlemlenebilir. Kuyruklarını dışarı çıkaran, sudan dışarıya sıçrayan bu hayvanları izlemek gerçekten muhteşemdir.

Punta Piramides’in kuzeybatı bölümünde bulunan burunda ise, deniz aslanı kolonisi yuvalanmıştır ve zaten balinalar bunları yiyerek beslenmek için buraya gelirler.

Evet bölgede deniz aslanları, vahşi devekuşları, değişik fok türleri ve balinalar ile fil fokları ve Patagonya tavşanları görmek mümkündür. Ayrıca elbette “penguanler” bulunuyor. Balinaların görülebilmesi için özel teknelerle denize açılarak balina gözlem turlarına çıkabilirsiniz.

Deniz filleri, 5 metre civarındaki boyları ve yaklaşık 4 ton ağırlıkları ile ilgi çekiyorlar. Balinalar ise, her yıl “Puerto Piramides” köyünün kapalı sularında eğlenmek için buraya göç ederler.
Burada “guanako” denilen bir tür lama benzeri hayvan ilgi çekmektedir.

Bu hayvan: insandan kaçıyor ve sıkışınca lama gibi düşmanına tükürüyor. Burada penguenleri görmek için yaklaşık 2 saatlik bir yolculuk yapmak gerekiyor.

Şili Patagonya Macellan Boğazı
Şili Patagonya Macellan Boğazı

 

Macellan Boğazı-Magellan Strait

Macellan boğazı: Atlantik ve Güney Amerika’nın güney ucunda bulunan Pasifik Okyanusları arasındaki 350 kilometrelik bir geçittir. Burası: Patagonya anakarasını ayırır. Ancak burada bulunan adalar, koylar ve kanallar tam bir labirent gibidir.

Portekizli kaşif Ferdinand Magellan: 1519-1522 yılları arasındaki keşif gezilerinde buraya ulaşmıştır. Kendisi bu gezisinde Portekiz kralı Manuel I’e böyle bir boğazı gördüğünü iddia etmiştir.

Şili Patagonya Isla Magdalena
Şili Patagonya Isla Magdalena
Şili Patagonya Isla Magdalena

 

Isla Magdalena

Burası “Punta Arenas” şehrine 31 km uzaklıkta ulusal bir anıt olarak koruma altına alınan ve Macellan penguenlerinin Şili’deki en büyük kolonisine ev sahipliği yapan yer olarak bilinir. Buranın en büyük özelliği penguen kolonisidir.

Buraya ulaşmak için Punto Arenas şehir merkezinden 10 dakikalık bir karayolu yolculuğu yapılır ve ardından 2 saatlik bir tekne yolculuğu ile yola devam edilir. Bu tekne yolculuğu hava durumuna bağlı bulunduğundan, buraya ulaşım yalnızca Aralık, Ocak ve Şubat aylarında mümkündür. Evet, burası 1983 yılında milli park yapılmıştır.

Macellan penguenleri: dünya üzerinde yalnızca Şili, Arjantin ve Fakland adalarında üremektedirler. Isla Magdalena adası, Macellan penguenlerinin bu bölgedeki en büyük üreme alanıdır. Bu nedenle ada ulusal bir doğa rezervi tayin edilmiş ve devlet kurumu tarafından yönetilmektedir.

Burada 200.000 civarında penguen topluluğunun günlük hayatına tanık olabilirsiniz. Geçmişte sadece büyük seyir hatları üzerinde seyahat edenler bu koloniyi ziyaret ederken, günümüzde tekneler adaya günde 2 ve hatta 3 kez ziyaretçi taşımaktadırlar. Özellikle Kasım-Nisan ayları arasında, penguenler üreme ve yaz için buraya gelmektedirler.

Koloninin gençleri büyüyüp tüylerini değiştirdiklerinde onlar sıcak suları aramak için buradan ayrılırlar. Penguenlerin bulunduğu bölge, bir çitle çevrili olmasına rağmen, bu sevimli hayvanların 1 metre yakınına kadar yaklaşmak mümkündür. Ancak, bunların jilet gibi keskin gagalarının olduğunu sakın unutmayınız.

Şili ülkesinde, Ulusal Ormancılık Şirketi 1992 yılında bu adanın bakımını devralınca, adadaki penguen nüfus yoğunluğu % 60 artmıştır. Ayrıca yakınlardaki “Marta Adası”nda büyük bir karabatak kuşu kolonisi barınmaktadır. Onlar: dik duruş, uzun boyun ve uçakları andıran “V” şeklindeki uzun uçuşları ile tanınırlar.

Şili Patagonya Marine Park
Şili Patagonya Marine Park

 

Francisco Coloane Marine Park

Burası: ülkenin tarihinde korunan ilk alan olarak önem kazanmaktadır. 2003 yılında burası korumalı alan ilan edilmiş ve “Francisco Coloane” ismi verilmiştir.

Marine Park: Macellan Boğazı ve Carlos III adasını çevreleyen 67 bin hektarlık bir deniz ve kara bölümünden oluşmaktadır. Parkın temel varlıkları: Jeronimo Channel, Tortuoso Passage, Ruppert Islet, Barbara Channel, Fortescue ve Cordes koyları, Santa Ines adası’dır. Buranın en büyük özelliği: Pasifik ve Atlantik Okyanusu sularının burada karışıyor olmasıdır. Bu durum, burada biyolojik çeşitlilik, güçlü rüzgarlar, buzullarla hissedilmektedir.

Parkın bir diğer özelliği ise; mevsimsel beslenme modellerindeki kambur balinalardır. Ayrıca: Magellan penguenleri, büyük deniz aslanı kolonileri de bulunur.

Kambur balinalar: her yıl Orta Amerika’nın sıcak sularından, Pasifik Okyanusundaki göç yollarına takip ederek buraya gelirler. Bir gurup bilim adamı kambur balinaların, her yıl beslenmek için Carlos III adası sularına geldiklerini keşfetmişlerdir. Yani, ekvator bölgesinde yaşarken, hepsi birlikte yola çıkarlar, bazıları Macellan boğazında kalmaya karar verirken, anlaşılmayan nedenle bazıları ise Antartika’ya devam ederler.

Böylece güney yarımkürede, kambur balinaların burası tek beslenme alanı olarak önem kazanmaktadır. Carlos III adası kıyısında: çok lüks bir kamp yeri bulunmaktadır. Burada konaklama, yiyecek ve geziler gibi etkinlik hizmetleri sunulmaktadır. Ada: kayalık adacıklardan oluşur ve bitki örtüsü alçak çalılık ve kısa bitkilerden oluşan ormanlardır.

Her yılın Aralık-Nisan ayları arasındaki sezonda, burada 100’den fazla kambur balina görülür. Ancak onları izlemek tamamen kendilerine bağlıdır, yani garantisi yoktur. Ama onların su dışına atlama gösterileri nefes kesmektedir. 17 metre uzunluğunda ve 40 tonluk bu canlıları görmek için, katılacağınız turun son dakikasına kadar ümitle beklemeye hazır olmanız gerekir. Veya onlar, herhangi bir gösteri yapmazlar ve yalnızca bindiğiniz teknenin birkaç metre uzağında yüzmeyi tercih ederler.

Şili Patagonya San Isıdro

 

San Isıdro

Burası: Punta Arenas şehrinin 65 km güneyindedir. Burada: orman ve yaban hayatı görülebilir. Ayrıca Macellan boğazında kürek çekilerek tekne gezileri yapılabilir. Burada: yıllardır Macellan boğazında klavuzluk yapan 8 deniz fenerinden birisi bulunmaktadır. Burası günümüzde deniz feneri müzesidir.

 

Tarn Dağı-Monte Tarn

Charles Darwin tarafından ölümsüzleştirilen Tarn dağına tırmanmak için burası temel bir atlama noktası olarak kullanılır. Dağ: Punta Arenas şehrinin güneyindedir ve dağ: kötü havası ve fırtınaları ile ünlüdür. Bu dağa ilk tırmanış, 1827 yılında İngiliz John Tarn tarafından yapılmıştır. Ama biraz önce söylediğim gibi Charles Darwin’de zirveyi ziyaret etmiştir.

 

CAMPOS DE HİELO

Bu bölgede: San Rafael, Exporadores ve Leones buzulları, Laguna San Rafael milli parkı bulunur. “Pio” buzulu 265 kilometre kare büyüklüğündedir ve Güney yarımkürenin en büyük buzuludur, Bernardo O’Higgins milli parkı içinde, aynı adı taşıyan gölün üzerinde yer almaktadır.

 

Exploradores Glacier

Burası yani bu buzul: Puerto Rio colmo ilçesinin batısında, Carrera gölünün 52 km doğusundadır ve buraya 2.5 saatlik bir yolculukla ulaşılır. Buradaki ormanlık alanda yaklaşık 30 dakikalık bir yürüyüş yaparsanız, buzul dağı ve San Valentin yani Patagonya’nın en yüksek zirvesi (4058 metre) nin inanılmaz manzaralarını görebilirsiniz.

 

San Rafael Lagoon

Bu buzul: 742 bin hektarlık “San Rafael Lagün Milli Parkı”nın tam ortasında durmaktadır. Bu milli park: Şili’nin güneyindeki en büyük park alanıdır. Burayı gezmek isterseniz, 79 km uzaklıktaki “San Rafael” şehrinden kalkan tekneleri kullanmanız gerekir. Bu gezide: buz tarafından oluşturulan sualtı ev adaları, kanallar ve güney Şili’nin fiyortlarının eşsiz güzelliğini ve sarp coğrafyasını keşfedebilirsiniz. Bunlar dünyada yalnızca 8 tane bulunan fiyort sistemidir ve Şili Patagonya’sı bunlardan biridir.

 

Carretera Austral-Güney Yolu

Araba veya bisiklet ile “Carretera Austral” denilen bu yolu keşfedebilirsiniz. Yol: çakıllı, bol virajlı ve öngörülmeyen hava şartları içermemesine rağmen: ödülleri çoktur. Her kilometresinde, mükemmel manzaralar sunmaktadır.
Yol: “Puerto Montt” ile “Villa O’Higgins” arasında 200 kilometre uzanmaktadır. Yol boyunca: nehirler, şelaleler, göller, ormanlar, fiyortlar, dağlar ve bolca buzullar görülür.
“Futaleufu nehri” hızla akmaktadır ve rafting sporu için dünyanın en iyi üç yerinden birisi seçilmiştir. “Queulat Milli Parkı”nda etkileyici buzul fotoğrafları çekebilirsiniz.
“Cerro Castillo” denilen ve 2320 metre yüksekliğe ulaşan kaya ve buzdan kale benzeri tuhaf şekilli tepeye, trekking yapabilirsiniz.
“Carrera gölü” yelken yapmak için idealdir ve onun çevresinde mağara ve oyuklar görülür.

Şili Patagonya

Coyhaique şehri

Burası Patagonya’da Şili bölgesinin başkentidir. Yaklaşık 42.000 nüfuslu bu şehirde en önemli dönüm noktası “Cerro McKay” dır. Bu muazzam ve görkemli yerden güzel bir manzara seyredebilirsiniz. Burası şehir üzerinde asılı gibi görünür ve onun muazzam kayalık duvarlarına tırmanmak için mükemmel bir yürüyüş parkuru bulunmaktadır. Buradan: şehir, karla kaplı dağlar ve Simpson nehrinin etkileyici manzarasını izleyebilirsiniz.

Şehrin ana meydanı olan “Plaza de Armas”da: yerel deri, taş ve yünden yapılan ürünler satışa sunulmaktadır. Çünkü bölgenin muazzam koyun çiftlikleri sayesinde, buranın Patagonya kültüründe özel bir yeri vardır.

Arjantin Patagonya Genel

Arjantin Patagonya Genel

Patagonya, her ne kadar bir kısım kişi tarafından bir devlet olarak sanılsa da, aslında Şili-Arjantin ülkelerinin güneyinde ve Arjantin’e bağlı ve büyüklük olarak ülkemizle aynı yüzölçümü büyüklüğüne sahip bir bölgedir.

Güney Amerika’nın güney ucundaki bu üçgen alan 400.000 mil karedir. Alanın dörtte üçü Arjantin’e aittir. Ayrıca en güneyde Tierra del Fuego adası da Arjantin yönetimindedir. Şili ve Arjantin ülkeleri: uzunca bir dönem birbirlerine buradaki 3230 millik bölgeyi ele geçirmek için düşmanlık stratejisi yürütmüşlerdir.

19. yüzyılda Şili ve Arjantin Macellan Boğazına erişmek için “Tierra del Fuego” için savaştılar. 1970’li yılların sonunda silahlı çatışmaya yol açan “Beagle kanalı” ve üç adalar üzerine çıkan anlaşmazlık: 7 yıllık bir çatışma ortamı yarattı ve ardından Kraliçe Elizabeth II ve Papa John Paul II’nin devreye girmesiyle çatışma sona erdi.

Ayrıca 1982 yılında Arjantinli cunta askeri liderleri, Falkland adalarının kontrolü için İngilizlerle savaştılar ve aynı dönemde Şilililer, İngiliz hava kuvvetlerine kendi ülkelerindeki üsleri kullandırdılar.

Ardından: 2000’li yılların başlarında, Şili ve Arjantin 22 sınır anlaşmazlığının çözümlenmesini sağlayan anlaşmayı imzaladılar. Ancak, yine de her iki ülke, Antartika bölgesinde örtüşen alanlarda çeşitli iddialarda bulunmaktan çekinmemektedirler.

Ancak, bölge gayet elverişsiz olan hava şartları nedeniyle, pek fazla insan yerleşimine açılmamış ve bu yüzden kilometre kareye düşen insan bakımından gayet düşük sayılar ihtiva etmektedir. Kilometre kareye 2 kişi düşmektedir. Hatta bu sayı Arjantin topraklarında 1 kişiye düşer.

Macellan: buraya ulaştığında şiddetli rüzgarlar nedeniyle bir kısım gemi kayalara çarparak parçalanmış ve birçok denizci ölmüştür. Çekilen bu güçlükler nedeniyle bölgedeki bazı yerlere ilginç isimler verilmiştir.

Örneğin: Islote Anxious (Endişe adası), Seno Ultima Esperanza (Son umut körfezi), Port Famine (kıtlık limanı) ve Isla Desolacion (ıssızlık adası) gibi.

Macellan dışında buraları meşhur eden bir diğer kişi “Charles Darwın” dir. Darwin: 1830 yılının sonlarında bir gemi ile buraya gelir ve Patagonya ile çevresindeki adalarda 5 yıl kalır. Bu inceleme gezisinde bölgede çok sayıda değişik ve dünyanın başka yerinde bulunmayan canlı türüne rastlar ve “evrim” teorisinin temellerini burada atar. Ardından kendisinin ismi, burada bir dağa verilmiştir. (Cordillera Darwin dağı)

Evet Patagonya: Şili ve Arjantin ülkelerinin güneyindeki bölgedir. Macellan boğazının güneyindeki “Ateş Toprakları” denen bölüm de Patagonya topraklarına dahil edilir.

Arjantin Patagonya Genel

BÖLGENİN TARİHÇESİ

Macellen: kendi ismiyle anılan boğazı keşfettiğinde, karaya çıktığında karşısında “Tehuelche” yerlilerini ve özellikle üstlerindeki hayvan postlarını ve ayaklarındaki kocaman çarıkları görünce: İspanya’da o sıralarda çok meşhur olan ve iri ayakları ile tanınan bir çizgi roman kahramanı olan “Patagon”a bunları benzetir ve “Patagones” diye isimlendirdiği bu insanların yaşadığı yeri de “Patagonya” olarak isimlendirir.

Arjantin Patagonya Genel

İKLİM

Bölgede serin hava ve meşhur rüzgarlar, mutlaka ilk anda dikkatinizi çekecektir. Yani, burayı ziyaret edecekler, yanlarında mutlaka kazak, mont gibi kalın giysiler bulundurmalıdırlar. Çünkü: genelde bir aylık süreçte, güneşli gün sayısı çoğu kere 2 günü geçmez. Hatta: kış sezonunda hava sıcaklığı -12 ile -29 arasında seyretmektedir. Bu dönemde, yollar kardan kapanıp geçit vermez olur.

Burada yaz sezonu: Aralık-Mart ayları arasındadır. Bu dönemde, sıcaklıklar genellikle 10 derece civarında olur. Ancak, şiddetli rüzgarların sürekli estiğini unutmamak gerekir. Sert rüzgarlar, özellikle yağmurla birlikte olduğunda, dışarıda yürümeyi çok zorlu hale getirir.

Sonuç olarak buraya gitmek için en uygun zaman “Mart” ayıdır. (güneyde Yaz mevsimidir) Arjantin tarafından, bozkır alanlarında güçlü rüzgarlar beklenir. Şili tarafında ise, Pasifik okyanusu yakınlarında yağış muhtemeldir.