Paris 16.Nolu Bölge

Paris 16.Nolu Bölge

PALAİS DE CHAİLLOT ve TROCADERO

Paris 16.Nolu Bölge; Burası bir alan. Bu alanın hemen karşısında: Sen nehri ve Eyfel kulesi görülüyor. Tepede: Trocadero köyü var. Tepenin ismi ise: Chaillot.

Bu tepe ilk kez: 1878 Dünya Fuarı için düzenlenmiştir. Buradaki tiyatroda (Chaillot Theatre National) ; uluslar arası toplantılar yapılmıştır. Mimar Gabriel Davioud. Burada, ayrıca konserler de düzenleniyor.

Bahçe içinde: eski saray kalıntıları kaldırılmış ve bu yıkım sırasında bir çok heykel ortaya çıkmıştır. 1986 yılından sonra, burada Musee d’Orsay bulunmaktadır. 10 Aralık 1948 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilen “Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi” burada kabul edilmiştir. O yüzden, buradaki düzlüğe “İnsan Hakları düzlüğü” ismi verilmiştir. NATO örgütünün ilk karargahı da buradaymış. Günümüzde, Belçika’da bulunuyor.

MUSEE DE I’HOMME

Chaillot bölgesinde, etnoloji müzesi olarak düzenlenmiştir. İnsan hakları müzesi de denebilir. Müzede sergilenen eserler: daha çok, Afrika’nın ilkel kabilelerinin sanat yönü ağır basan eserleri.

Müzenin içinde, Paris şehrinin en güzel Eyfel kulesi manzarasına sahip restoranı “Cafe de I’Homme” bulunuyor. Buraya mutlaka uğramanızı öneriyorum. Çünkü: gerçekten ve özellikle akşam, yani ışıklandırıldığında, Eyfel kulesi, buradan harika görünüyor.

Paris 16.Nolu Bölge Bois de boulogne

BOİS DE BOULOGNE

Burası, bir park. Londra’daki Richmond Park ve New York’daki Central Park ile aynı büyüklüktedir. Bu parkta, ne kadar doğru olup olmadığını bilmiyorum ama Fransız hükümeti tarafından fuhuşla mücadele edildiğini duydum. Fransızlar, burada genellikle kamping hayatı yaşamayı seviyorlar.

Paris 16.Nolu Bölge Cimetiere de passy

CİMETİERE DE PASSY

Burası bir mezarlık. İmparator I. Napolyon’un emriyle kurulmuş. 1874 yılında oluşturulmuş. Kestane ağaçlarının silüetinde, arkada Eyfel kulesi görülüyor. Bir kısım ünlü, burada gömülü.

Paris 16.Nolu Bölge Parc des princes

PARC DES PRİNCES

Burası bir stadyum. Paris şehrinin en büyük futbol takımı olan Paris Saint-Germain, futbol maçlarını burada yapıyor. Seyirci kapasitesi: 49 000 kişi. Başlangıçta, Fransa bisiklet turu için bir veledrom olarak yapılmış. Ancak, 1960 yılında yıkılarak, bugünkü ulusal stadyum inşa edilmiş. 1998 FIFA Dünya Kupası maçları burada yapılmış. Burada, futbol maçları yanında, konserler de verilmektedir.

MUSEE MARMOTTAN-MONET

Burası bir müze. Her ne kadar şehir merkezine uzak olsa da, resim meraklılarının ilgisini çekecek güzelliktedir. Ünlü sanatçı: Monet’in eserleri sergileniyor. Birinci katta, Daniel Wıldenstein’in ışıklı el yazması koleksiyonunu görmenizi öneririm. Bu bir vitray koleksiyonu. Claude Monet’in özellikle: buğday tarlası eseri mutlaka görülmeli. 1991 yılından bu yana, müzede, kalıcı sergi sergileniyor.

Paris 16.Nolu Bölge avenue foch

AVENUE FOCH

Burası bir sokak. Bu sokak, adını: 1929 yılında, Ferdinand Foch’dan almıştır. Bu sokakta: 19-21 arasında konak bulunuyor. Paris şehrinin en pahalı yerlerinden biridir. Burası genelde, Rothschild ailesine aittir. Caddenin uzunluğu: 1300 metredir. Günümüzde, Arap ülkelerinin zenginleri de, buradan konut almayı tercih etmektedirler.

Paris 15.Nolu Bölge

Paris 15.Nolu Bölge

TOUR MONTPARNASSE

Burası: Fransa ve Paris şehrinin en yüksek gökdelen tarzı binasıdır. Binanın yüksekliği: 210 metredir. Son iki katı: halka açık, diğer katları ise ofis olarak düzenlenmiştir. En üst kata: asansörle çıkabilir ve panoramik şehir manzarasını izleyebilirsiniz. Ancak, çıkış ücretli: 7 Euro. Bu en üst katta: hediyelik eşya satılan dükkanlar, bir restoran ve fotoğraf sergisi var. Havanın puslu olmadığı bir günde, buraya çıkarsanız, yaklaşık 40 km. çevreyi seyretmeniz mümkün. Eyfel kulesine çıkmak zor gelirse, uzun sıralarda kuyrukta beklemek istemeseniz, buraya çıkarak, şehri seyredebilirsiniz.

Paris 15.Nolu Bölge Porte de Versailles

PORTE DE VERSAİLLES

Burası, bir metro istasyonu. İstasyon: 5 Kasım 1910 tarihinde açılmış. Açıldığında, o zamanki metronun 12.hattı olarak hizmete girmiş.

Paris 15.Nolu Bölge Front de Seine

FRONT DE SEİNE

Paris şehrinin bir ilçesidir. Sen nehri boyunca uzanır. Güney yönünde, Eyfel kulesi izlenebilir. Bölgedeki binalar, 1970 yılında yapılan kentsel planlamaya uygun olarak, çok katlı ve yüksek olarak yapılmışlardır. Yaklaşık, 20 tane, kule yüksekliğinde bina bulunmaktadır. Bu kulelerin yani binaların çoğunun yükseklikleri, 100 metreye yakındır.

NECKER

Burası hem bir hastane ve hem de tıp fakültesi olarak hizmet veren bir yer.

GRENELLE VE JAVEL

Pont Grenelle için, Quai Andre Citroen tarafından, 1958 yılında bir çalışma yapar. 1970 yılında ise, İlçede, 15 hektarlık alanda, fabrika kurulur. Bu bölgede: spor salonu, kütüphane, 2500 ev, içinde birçok ofis bulunan 8 blok, üç okul, atölyeler ve Avrupa Hastanesi bulunmaktadır.

Paris 20.Nolu bölge

Paris 20.Nolu bölge

CİMETİERE DU PERE LACHAİSE

Paris 20.Nolu bölge; Bu şapel: kral 17. Loise döneminde: 1815-1826 yılları arasında: neo-klasik  dönem mimarlarından, Pierre François ve Leonardo Fontaine tarafından yapılır. 1804 tarihinde, buraya ilk kez küçük bir kız gömülmüş. Bu dönemde, burada 13 mezarlık bulunuyormuş. 1830 yılında, mezarlık sayısı: 33 000 bulmuş. Daha sonraki tarihlerde, mezarlık büyütülmüş ve 17 hektarlık alan, 43 hektara yükseltilmiş.

Burası, dünyanın en çok ziyaret edilen mezarlığıdır. Çünkü: burada toplamı 200 civarında : birçok yazar (Moliere, Oscar Wılde, Balzac), artist (Pissarro, Seurat, Modigliani), aktör (Sarah Bernhart, Simone Signoret, Yves Montand), şarkıcı (Edit Piaf) ve dansçı (İsadora Duncan) mezarları bulunuyor. Ancak, burada en çok ziyaret edilen mezar bölümü: “The Doors” gurubunun, 1971 yılında ölen solisti “Jim Morrison” un mezarı imiş.

Bunun dışında, burada, devrim kurbanı, 3000  kişinin gömülü olduğundan da söz ediliyor. Tabii, mezarlık denince, burada bizi yani ülkemizi ilgilendiren kişiler de gömülü. Örnek mi: Yılmaz Güney, Ahmet Kaya.

Kapıdaki görevliden mezarlık planı alıyorsunuz. Elinizdeki planı kısa bir süre inceleyince, mezarlık bölgesi içindeki rotanızı çizebilirsiniz. Parke taşlı, yaşlı ağaçlarla çevrelenmiş mezarların arasında yürüyerek ilerleyebilirsiniz. Kendinizi, sanat eserleriyle dolu, bir açık hava müzesindeymiş gibi hissedeceksiniz. Çok ilginç, dirileriyle tanışma şansı bulamadığınız birçok ünlü şahsiyetle, mezarlarında buluşma şansı yakalayacaksınız. Yine de, tercih sizin, yani Paris şehrinde zamanınız kısa ise, burada zaman öldürmeye gerek var mı, bilmiyorum, tercih sizin.

Paris 20.Nolu bölge Parc de Belleville

PARC DE BELLEVİLLE

Tepenin üst kısmında bulunan yükseltilmiş bir gezinti yeri olarak öne çıkıyor. Parkın her yerinde: güller, çalılar ve sarmaşıklar var.

Birçok ağaç ve çocuklar için ahşap merdivenli köy evleri, çiftlikler ve yel değirmenleri var. Paris şehrinin hava kirliliğini ölçen merkez de burada bulunuyor.

QUARTİERS BELLEVİLLE

Burası büyüleyici olmasına rağmen, gece riskli olabiliyor. Burada: Çinliler yaşıyor.

Paris 20.Nolu bölge Menilmontant

MENİLMONTANT

Şehrin en keyifli mahallelerinden birisidir. Çevresinde: Bellevile, Parmentier, Pere Lachaise gibi popüler mahalleler olan şirin ve küçük birkaç sokaktan oluşan bir mahalle.

Menilmontant’ın sınırlarını dolanan Pyrennees caddesinde, 72 numaralı evin önünde, efsanevi şarkıcı Edith Piaf’ı, küçücük bir bebekken, merdivenlere bırakmışlar.

Evet, burası: sıra sıra dizilmiş peynirci dükkanları ve ellerinde torbalarla günlük alışverişlerini yapan insanlarla dolu. Ayrıca: Fransız rockçıların mekan tuttuğu alternatif kafeler, geleneksel ve lezzetli çöreklerin satıldığı fırınlar da var.

Menilmontant kilisesinin tam önündeki Emir Kafe de nargile içebilirsiniz. Naneli çayınızı yudumlayabilirsiniz. Veya metrodan çıkınca,  Kafe Menilmontant’ta oturup, çevrede dolaşan: Çinli, Afrikalı, Türk, Ermeni, Fransız insan tiplerini inceleyebilirsiniz ve sıkılmadan, saatlerce oturabilirsiniz.

Son olarak, bu mahallede, mutlaka ülkemin lezzetlerini arıyorum  diyenler için, bir dönerci dükkanı var. İstanbul dönercisi. Ayrıca: yine Menilmontant metrosuna çok yakın, Türk kafesi de bulunuyor. İşte, bu mahalle böyle bir yer. Huzurlu ve şehirde zamanı olanlar için, gidilip görülmesi gereken bir yer, ama sanırım turistik gezilerde zaman ayırmak pek mümkün olmaz.