Yazıya başlamadan öncelikle belirtmek istediğim bir konu var. Ben Panora’ya gittiğim zaman korkuyorum. Neden? Çünkü: herhangi bir yangın çıkarsa veya acil olarak bina terk edilmesi gerekirse, mümkün değil, çıkamazsınız. Çünkü: yalnızca bir bölümden iniş-çıkış vermişler.
Bir de asansör, bekle-bekle dur. Düşünün: herhangi bir sıkıntı anında, binayı binlerce, yüzlerce insan aynı anda terk etmek isteyecekler. Nasıl? İki asansör, bir de tek bir yönden yapılan yürüyen merdivenler bölümü. Mümkün değil. Bu kadar büyük bir mimari handikap nasıl yaratılır, anlamıyorum.
Evet, hadi buyurun şimdi size Panora alışveriş merkezini anlatayım. Panora hakkında birçok yazı yazılmış, birçok da tenkit yapılmış.
Ama: tüm bunların yanında, nasıl olduğunu anlayamadığım bir gerçek var, Panora Alışveriş Merkezi, Dünyanın En İyi Alışveriş Merkezleri Yarışmasında “Merit Ödülü” nü kazanarak Ankara ve Türkiye’yi onurlandırmış bir yer.
Dünyanın en prestijli yarışması kabul edilen ve bu yıl İspanya’da 33’ncü yapılan Uluslar arası Alışveriş Merkezleri Konseyinin ödüllerinde, finale kalarak büyük başarı kazanan Panora, 19 ülkeden, 41 proje arasında, Merit Ödülüne layık görülmüş.
OTOPARK
2500 araçlık otopark var. Açık alanda da araç park etmek mümkün. Kapalı park alanının en güzel yanı: park yerlerinin üzerindeki yeşil-kırmızı ışıklar, yani çok uzaktan, boş park yeri olup olmadığını anlamak mümkün.
Evet, son yıllarda bir uygulama var, açık alana yani alışveriş merkezinin önü, yanı ve arkasına park ettiğinizde, Ankara Büyükşehir Belediyesi elemanları, park ücreti almak için yanınıza koşuyorlar. İnanılmaz, buradan park ücreti almak, anlamak mümkün değil, alınmaması gerekir diye düşünüyorum.
Evet, açık alanda park yeri bulamazsanız: kapalı otopark bölümüne girebilirsiniz. Kapalı otopark bölümü 4 katlı. Hemen kapıda: hangi katların boş-dolu olduğunun yazılı olması, büyük avantaj. Ancak: bu kapalı otopark bölümünde aracınızı hangi yeri bıraktığınızı (harf ve rakamı ile) hatırınızda tutmanız şart. Yoksa, dönüşte uzun süre aracınızı aramak zorunda kalıyorsunuz, yani çok büyük bir otopark.
Bir de: otoparktan çıkış biraz problemli, çıkış tabelalarını takip ettiğiniz de ki, mecburen, uzun süre otoparktan çıkmak için uğraşıyorsunuz. Çıktığınızda ise, iki alternatif var. Alışveriş merkezinden yukarı doğru gitmenizi öneririm.
Çünkü: yukarı doğru gittiğinizde, yolunuz 200 metre sonra, bir yolla kesişiyor. Orada, sola döndüğünüzde, yine 200 metre sonra trafik ışıklarının bulunduğu yere geliyorsunuz. Konya yolu istikametine gidecekseniz ışıklardan sağa dönmelisiniz.
Hayır, Çankaya ve devamında Kızılay istikametine gidecekseniz, ışıkları geçip, ikinci ışıklarda, havuzu dolanıp, sola dönüp, doğruca gitmeniz gerekiyor.
Bu arada: alışveriş merkezinin önünden, yukarı değil de, aşağı doğru giderseniz, ana yola çıktığınızda, karşı yola geçiş şansınız yok, sağa dönüp, ilk ışıklara kadar gidip, biraz önce sözünü ettiğim havuza ve ışıklara varacaksınız. Işıklarda, havuzun çevresinden “u” dönüş yaptığınızda: Çankaya-Kızılay ve istikametine gidebilirsiniz.
Alt bölümden, Armadaya girecekseniz, zaten burada çok büyük bir “Armada” yazısı var. Kaçırmanız mümkün değil. Ayrıca: bu yoldan: Park Oran Konutlarına ve TBMM Milletvekilleri Eski Lojmanlar bölgesine giriliyor. Yolun hemen başlangıcına konular “Atatürk” anıtı harika. Düşünenleri tebrik etmek gerek.
Konya yolu üstünden, alışveriş merkezine gelecek olanlar: bu fıskiyeli havuzu bulmaya gayret etsinler. Bu havuza geldiklerinde (tam ortada, göbekte) ışıklardan sola dönerek, alışveriş merkezine girebilirler.
İNŞAAT
İnşaat alanı: 180 bin metre karedir. Mimarı, daha önce Armadayı da yapan Ali Osman Öztürk. Yani bir anlamda, burası Armada 2 gibi. Tepesinde: metal iskeletli kubbesi var.
Kubbe: görüntüsü muhteşem. Bu kubbe: tam bir teknoloji harikası. Başınızı kaldırıp bakın, gerçekten muhteşem. Tabanında ise: Piri Reis’in “Dünya Haritası” mozaik şeklinde işlenmiş.
Bu: dünyanın en büyük, tek parçalı, mozaik uygulaması. Yapımında: 320 bin mozaik kullanılmış. İnşaat maliyetinin: 90 milyon dolar olduğu söyleniyor. Son olarak: inşaat: 150 milyon dolara bitirilmiş.
Yani: müteahhit Ankaralı, sermaye yerli. Bunlar: öne çıkan özellikler. 35-40 ortak bir araya gelerek, Panora yapılmış. Burada: 2500 kişi çalışıyor. İnsanlara iş olanaklarının yaratılması açısından da, bu tür alışveriş merkezleri, gerçekten etkin.
BİNA
Bina: 4 kat. Hipermarket katı, hizmet katı, birinci kat ve food court katı. Alışveriş merkezinde, toplam 174 mağaza var. Zemin katta: girişin iki yanında, doğayla bütünleşen ve alışveriş merkezinden bağımsız saatlerde hizmet verebilen restoranlar var.
En üst katta: fast food avlusu, eğlence alanları, Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve yine bir miktar alışveriş mağazası var. Ziyaretçilere, gün ışığında alışveriş yapma imkanı sağlanıyor.
Gerçekten; karanlık veya loş veya ışıklarla aydınlatılmış değil, doğrudan güneş ışığı ile aydınlanan bir ortamda geziyorsunuz. Binaya girmeden önce: sağlı-sollu iki yürüyen merdiven var. Bu gayet güzel olmuş. Yürüyen merdivenlerin ortasında, normal merdivenler var. Bu merdivenler çok kalabalık. Evet, bütün sigara tiryakileri, bu merdivenlere oturup, sigara içiyorlar.
Evet, zemin kata çıktınız. Girişin her iki yanında, uzunlamasına, iki büyük restoran-kafe var. Muhteşem güzel. Mutlaka zaman ayırın, yorgunluk atmak için birebir. Evet: döner kapıdan içeri giriyorsunuz. Hemen karşınıza, bir güvenlik kapısı çıkıyor.
Hiç itiraz yok, güvenlik bizler için alınan tedbirlerin bir bütünü. Evet, üstümüzdeki metal objeleri çıkarıyoruz, çantalarımızı x-ray cihazına koyuyoruz ve mekana giriyoruz.
HİPERMARKET
10 bin m. karelik. bölümde daha önce, ilk açıldığında Kipa vardı ama şimdi Migros bulunmaktadır. Zeminin alt katına kurulmuş. Yani: zeminden girerseniz, yürüyen merdivenlerle, alt kata inmeniz gerekiyor. Arabanızı kapalı otoparka koyarsanız, yine Migros’a girmek için dikkatli olmanız gerek.
MAĞAZALAR
Dünyaca ünlü markaların bazıları, Türkiye’de ilk mağazalarını burada açmışlar. 180 mağazaya ev sahipliği yapıyor. Hoş, son aylarda bir kısım mağaza, malum ekonomik kriz nedeniyle, kapanmışlar ve büyük bir perde ile bu durumları teyit edilmiş, ama yine de, mağazaların büyük çoğunluğu halen işlevlerini sürdürüyorlar. Bir kısım markalar, her ne kadar zarar etseler de, marka prestiji açısından, buradaki halkalarını kapatmamak için direniyorlarmış.
Ankara’nın en büyük konsept mağazasıyla: Mudo, dünyanın önemli kozmetik zincirlerinden Fransız Sephora, tasarım ve dekorasyon meraklılarının uğrak yeri Nuxx ve birçok marka da Ankara’daki ilk mağazasını Panora’da açmış.
Marka karması oluşturulurken: Gap, Oysho, Zara Home, Sephora gibi Ankara’da olmayan, Ankaralıların ihtiyaç duyabileceği ve isteyebileceği markalar da, marka karmasına dahil edilmiş. Böylece, alışveriş merkezi ulusal ve uluslar arası markalarla donanmış.
Yani
Her marka ve her çeşit ürünü bulabileceğiniz bir mekan oluşturulmuş. Yalnız, mağazaların kapıları ve vitrinleri çok yüksek. Kapıların üstünde, mağazanın ismini görebilmek için, başınızı bir hayli yukarı kaldırmanız gerekiyor.
Bunu takdirle karşılıyorum, çünkü özellikle birbirlerini beklemek durumunda kalan insanlar, eskiden tahta/ahşap oturma yerlerinde beklemek zorunda kalırken, yeni yapılan dairesel koltuklar çok rahat, düşünenlere teşekkürler.
AKVARYUM
Evet, bu alışveriş merkezinin en büyük özelliği: içinde köpek balıklarının da dolaştığı, iki büyük akvaryumu olması. 75 tonluk su kapasitesi olan iki büyük akvaryum. Zaten: alışveriş merkezi içindeki insanları değerlendirseniz; en az üçte biri, bu akvaryumların başında bulunuyor ve balıkları seyrediyor, fotoğraf çekiyorlar. Özellikle, çocukların çok ilgisini çekiyor.
Son gittiğimde akvaryumun içinde balıklar yoktu. Sebebini bilmiyorum, sanırım bakımı pahalı geldi.
Bazen: akvaryumum içine, balık adam giysileriyle, dalgıçlar da temizlik için havuzun içine giriyor. İnsanlar hemen daha büyük bir merakla havuz başında toplanıyorlar. Sanırım, köpek balıklarının, dalgıca ne yapacağını izlemek, bütün telaş.
Yani: bir vahşete tanık olmak duygusu. Meraklı bakışlar, ellerde fotoğraf makineleri, bir bakıyorsunuz, dalgıç, seyredenlere el sallıyor ve ortamın büyüsü bitiyor.
Buraya gelirseniz, bu akvaryumları mutlaka görün. Gerçekten, ilginç. Ankara’da bu boy büyük akvaryum başka bir yerde görmedim. Belki de, yok. Son bir cümle daha. Bu akvaryumların benzerleri, halen Dubai’de bulunan 7 yıldızlı muhteşem otelde bulunuyormuş.
İçindeki renk renk balıklar, güzel bir görüntü oluşturuyor. Yalnız, bu akvaryum önünde flaşlı resimler çekiliyor. Bunun yani flaşın balıklara zararı olur mu bilmiyorum, ilgililerin bu konuda bir önlem almaları gerekir diye düşünüyorum, belki de zararı yok. Bu arada, aldığım bilgiye göre Türkiye’nin en büyük ve Avrupa’nın ise beşinci büyüklükteki resif köpek balığı akvaryumu imiş.
Evet: koca alışveriş merkezinde, belki de akvaryum başında gördüğünüz kalabalığı, hiçbir mağaza veya mekanda göremezsiniz. Hep kalabalık. Banklar var, isterseniz sizde birkaç dakika oturup, balıkları izleyebilirsiniz. Temiz, pırıl pırıl bir akvaryum olması güzel.
Evet, akvaryum artık boş.
EĞLENCE MERKEZİ
Play Plain isimli bir yer. En üst katta, yemek bölümünün koridor sonunda (sinemanın tam ters istikametinde) büyük bir eğlence merkezi var. Burada: bowling, cafe ve çocuk oyun alanları ve her türlü elektronik oyuncak bulunuyor. Çocuklar ve hatta gençler için çekici ve güzel. Girip dolaşabilirsiniz, hoşunuza gidebilir.
YEMEK BÖLÜMÜ
Yemek bölümü en üst katta. Gayet büyük, her türlü damak tadına hitap edebilecek yiyecek bulmak mümkün. Gerek ev yemekleri, gerek klasik damak tadı olan döner, lahmacun, gerekse pizza ve hamburger türleri gibi fast food tarzı bulabilirsiniz.
Bunların yanında: tatlı, dondurma gibi aperatiflerde var. Yani: ne ararsanız bulabilirsiniz. İşin güzelliği, yemek veya içmek istediğiniz de, muhteşem bir manzara sizi bekliyor. Camlı bölümün yanına gittiğinizde; karşıda, çok güzel açık bir alan ve manzara, yemekte size eşlik edecek. Bu ortam çok hoş. Burada: canlı bitkiler yerleştirilmiş. Doğa ile alışveriş.
SİNEMA
12 salon var. Koltuklar yatıyor. Ama öyle tam anlamı ile yatma yok. Yalnızca: 30 derece geriye doğru yatabiliyor. Sinema rezervasyon telefon numarası: 4916465. Yalnız, bir özelliğe dikkatinizi çekmek istiyorum, buradaki sinema bilet fiyatları diğer birçok AVM sineması bilet fiyatlarından yüksek.
Nedenini bilmiyorum. Sanırım daha fazla kira ödüyorlar, fiyatlar yüksek. Bir de: bu sinema salonlarına girişte bence bir yazı asmaları gerek: “Lütfen ayaklarınızı ön koltuğun baş koyma yerine uzatmayın, çünkü bir sonraki gelişinizde, belki de o koltuğa siz oturacaksınız. Ayrıca, ayak kokunuzu çekmek kimsenin hakkı değil” Evet: maalesef ne kadar kaliteli görüntü verse de, bir kısım sinema izleyicisi, bu kötü görüntüyü yaratıyor.
DOĞA TEMASI KULLANILMIŞ
Evet, Panora açılırken doğa ile iç içe alışveriş teması kullanılmış. Panora alışveriş merkezinin ön cephesinin hemen karşısında: büyük bir alan var. Bu alan: bir havuz, küçük bir amfi tiyatro ve yeşil bir alan olarak hazırlanmış. Bu alanın hemen arkasında ise: haşmetli birkaç elçilik binası göreceksiniz. Bu görüntüler özellikle: Panora’nın yemek katında bulunduğunuzda, size eşlik ediyor ve gerçekten ufkunuz açılıyor. Güzel bir manzara yaratılmış.
Cepa aklıma geldi. Ankamoll, bir alışveriş merkezi olarak çok övülüyor. Ama: Ankamol alışveriş merkezinin yemek yerinde veya herhangi bir alanında: böyle bir manzara seyretme şansınız yok. Yalnızca: özel kafeler ve restoranların yerlerinde oturanların böyle bir şansı var. Ama: Panora’da en üst bölümde yemek katında, alın bir çay, oturun herhangi bir masaya ve sanki bütün Ankara karşınızda, oturun çayınızı yudumlarken, yorgunluk atabilirsiniz.
ÖN TARAF
Biraz önce de söz ettiğim gibi ön tarafta büyük bir yeşil alan ve arkasında, sol da Büyükelçiliklere tahsis edilmiş yeni bir arazı ve sağ yanda ise, Ankara manzarası var. Büyükelçiliklerin yeni arazisi dedim ya, burada henüz 4 yapı var. Ama, sanırım yakında bunlar burada artacak. Bunun dışında: yakın çevrede, birçok yerleşim yeri olması ve gelir düzeyi yüksek insanlar yaşaması, buranın potansiyel müşteri sayısını arttıracak özellikler.
SONUÇ
Yeri, konumu nedeniyle, diğer birçok alışveriş merkezine fark atan bir yer. Gerek konumunun şehrin merkezine yakın olması ve gerekse gelen ziyaretçilerin, gerçekten belli bir kültür seviyesinin üzerinde olması, içeride, sizi rahatsız edecek tip sayısının çok az bulunduğu bir alışveriş merkezi. Konumu da olumlu. Tek olumsuz yönü: bir üst kata çıkabilmek uğruna, yürüyen merdivenlere uzunca yol yürümeniz. Yani, bir kata çıkıyorsunuz, bir üst kata çıkmak için, koridoru geçmeniz gerekiyor. Sanırım ticari düşünceler ile böyle bir uygulama yapmışlar. Sonuçta, bir üst kata çıkan yürüyen merdivenlere gitmek için, bir çok mağazanın önünden geçmeniz gerekiyor.
Yan gözle bile baksanız, belki hoşunuza giden bir şey olacak ve alışveriş yapacaksınız. Tabii, bu arada, hemen girişteki iki asansörün varlığını unutmamak gerek.
Ben yürüyen merdivenler hakkında bu tenkidi yapınca, belki de ilgililer diyecek ki, yürüyen merdiveni kullanmayın gerekiyorsa, asansör kullanın. ( inanın kimsenin umurunda değil, hani tenkit dedim ya, kimsenin umurunda değil, ama biz yine de sıkıntıları yazalım)
Ama: kalabalık bir günde, o iki asansörün ne kadar yeterli olduğunu, gidin bir görün. Yani: sonuçta yürüyen merdiven kullanımı şart oluyor.
Bu arada: hani iki asansör dedim ya, bu iki merkezi asansör dışında, köşelerde, yemek katının her iki köşesinde, iki küçük asansör daha var. Bunları da kullanabilirsiniz, özellikle sinemadan çıktığınızda, hemen çıkış kapısı karşısında, restoranın yanındaki asansör kullanılabilir.
Evet, en son söz. Panora güzel, hoşça vakit geçirebilirsiniz. Ama: hafta sonları ve tatil günleri gitmenizi önermiyorum.
Çok kalabalık. Zamanınız varsa, hafta içi bir gün gidip, rahat rahat gezebilirsiniz. Aksi halde, hafta sonu da olsa, mutlaka bir kez de olsa, buraya gidin ve görün. Nezih insanlar var, her türlü insanı, güzel kıyafetler içinde görmeniz mümkün.
Ankara’yı gezmek için şehir dışından gelecek olan misafirlere de, burayı gezmeleri önerilir. Güzel bir yer. Otopark problemi yok. Ulaşım için, yolu bilmeyenler Ankara-Konya yolunu kullanabilirler. Aşti önünden geçen caddeyi, Konya istikametinde takip ettiğinizde, yaklaşık on civarında km. sonra, Oran tabelasını görünce, sağa dönün, döndükten yaklaşık 1 km. den az gidince, Panora, solunuzda kalacak.