Hong Kong Central District

Hong Kong Central District

Evet, Hong Hong adasının en etkileyici, bölümünden gezimize başlayacağız. Buraya ulaşmak için, en güzel yol: Victoria Harboor’dan “Star Ferry” (bunlar bir tür feribottur) ile geçerek, Central District denilen yere ulaşmaktır.

Bu ulaşım sırasında: yeşil ve beyaz renkli, çift katlı feribotlar kullanılır. Bu feribotlar, iskeleden ayrılmadan önce çanlar çalar, iskele yolcu biniş tahtası kaldırılır ve palamarlar çözülür. Yolculuk yaklaşık 8-9 dakika sürer ve bu esnada, büyüklü-küçüklü deniz araçlarından oluşan yoğun bir deniz trafiği aşılır ki, aynı İstanbul boğazı geçişi gibidir. Yolculuk ilerledikçe, yani Hong Hong adasına yaklaşıldıkça, şehrin, muhteşem güzel silüeti gözler önüne serilir.

“Star Ferry” filosunda: adını yıldızlardan alan feribotlar bulunmaktadır. Bunların en eskisi olan “Celestial Star” ise, 1956 yılında inşa edilmiştir. Star Ferry iskeleleri ise, denizden kazanılan alanlara inşa edilmişlerdir.

Bölgeyi tanıtmaya başlamadan önce, burada yapılan, dünya çapında ünlü bir etkinlikten söz etmek istiyorum. Bu etkinliğin adı Işıklar Senfonisidir.

Victoria Harbour bölgesinde yapılmaktadır ve limanın her iki tarafında, 40’dan fazla binada, gece, multimedya gösterisi yapılır. Gösteri: “Guiness Dünya Rekorları” kitabında: “Dünyanın en büyük, daimi ışık ve ses gösterisi” olarak tescil edilmiştir.

Gösteriye: renkli ışıklar, lazer ışıkları ve ışıldaklar katılır. Müzik ve ışık çeşitliliğinin yaratıldığı senkronize, unutulmaz görüntüler ortaya koymaktadır ki, bunu mutlaka izlemelisiniz. Gösteride sunulan  temalar: Uyanış, Enerji, Miras, Ortaklık, Final. Evet, kutlama 5 ana tema başlığı altında düzenleniyor.

Gösterinin müziklerini ve İngilizce anlatımını dinlemek isterseniz, her Pazartesi, Çarşamba ve Cuma gecesi “Tsim Sha Tsui” rıhtımında, limanın ön kısmında bulunmanız gerekir. Tropikal siklon uyarısı 3 veya yağmur fırtınası olasılığı olduğunda, gösteri askıya alınıyor.

 

Central District

Şehrin iş merkezi olan, çok uluslu finansal hizmetler şirketlerinin birçoğunun merkezinin bulunduğu, birçok konsolosluğun bulunduğu bölgede, ilk karşımıza çıkan, büyük bir gökdelendir.

Hong Kong Central District

Two IFC

Burası “Uluslar arası Finans Merkezi” binasıdır.
412 metre yükseklikteki bina, dünyanın en yüksek 7’nci binası olarak önem kazanmaktadır. En üst katın yüksekliği: 387 metredir. 88 kat bulunmaktadır. 1998 yılında başlanan inşaat, 1999 yılında bitirilmiştir. 18 tane yüksek hızlı asansör bulunuyor. Ancak, bina da, bir seyir platformu yoktur.

 

IFC Mall

Bu kompleks, yaklaşık 200 mağaza ile, uluslar arası önde gelen markaların ürünlerinin satıldığı bir yer olarak önem kazanmaktadır. Burada: alışveriş yanında ayrıca eğlence, gezi ve yemek yerleri de bulunuyor.

Hong Kong Central District

Bu binanın hemen yakınında “Four Seasons Hotel” binası var. Burası da, 2005 yılında tamamlanmış, 206 metre yüksekliğinde, 60 katlı, 400 odalı bir oteldir.

Bölgenin önemli binaları, kaldırımlar ve üst geçitler ile birbirlerine bağlanırlar. Şehrin şaşırtıcı özelliklerinden birisi olan, 800 metre uzunluğundaki açık hava yürüyen merdiveni “Central Mid-Levels Escalator” bölgesine gider.

 

 

Mid-Levels Escalator

Merdivenler, alttan üste doğru 135 metre kadar yükselir ve Guiness Rekorlar Kitabında belirtildiğine göre “Dünyanın en uzun yürüyen merdiven sistemi” olarak öne çıkar. 1993 yılında inşa edilmiştir. Toplam seyahat süresi, 20 dakikadır. Ancak: bunlarla katedilen mesafe, araba ile seyahat edilmesi halinde, birkaç kilometreye eşdeğerdir.

Her gün saat: 06.00-22.00 arasında çalışır. Ziyaretçilerini, apartman bloklarından aşağıya, Central bölgesine taşır ve bu sırada, Central bölgesindeki sokak yaşantısını, kuşbakışı izlemek mümkündür. Bu sırada: Cochrane Street üzerinden geçilir ve 140 yıllık canlı bir sokak pazarı olan “Gage Street” ve “Graham Street” boyunca ilerlenip, “Holywood Road” yoluna ulaşılır. Özellikle: bir sokak ağırlıklı Pazar olan “Gage Street” ilginçtir.

Daha sonra ise: SoHo denilen bölgeye ulaşılır ki, burada gayet güzel restoranlar ve barlar bulunur. Evet, bu yürüyen merdivenler günlük 55 bin kişiye hizmet vermektedir.

IFC’den çıktıktan sonra: Exchange Square denilen yeri geziyoruz. Hemen burada, yine ilginç bir yapı var.

Hong Kong Central District

Jardine House

Burası da bir ofis binasıdır. 1972 yılında tamamlandığında, şehirde ve Asya kıtasındaki en yüksek bina idi. 1980 yılında ise, bu özelliğini yitirmiştir. Bina: bir metal çerçeve ve yuvarlak pencereli bir perde duvar ile inşa edilmiştir. Pencerelerin dairesel tasarımı, ilgi çekmektedir.

Buradan, kaldırımları doğuya doğru takip ediyoruz ve “General Post Office” denilen yere ulaşıyoruz.

 

General Post Office

Deniz kıyısındaki bina: 1976 yılında yapılmıştır. Burada, pul meraklılarının ilgisini çekebilecek “pul sergileri” düzenleniyor.

Post Office binasının solundan, alt geçidi kullandığımızda: “Statue Square” denilen yere ulaşıyoruz.

Meydanın doğu bölümünde: Legco Building var.

Hong Kong Central District

Legco Building-Yasama Konseyi

1912 yılında yapılan bina, bölgedeki birkaç koloni dönemi yapısından birisidir ve 1985 yılına kadar Hong Kong Yasama Konseyine ev sahipliği yapmıştır. 2 katlı granit yapıdır. Neo klasik mimari tarz, İon sütunları ile desteklenmiştir. Hemen önünde ise; adaleti temsilen “Themis” heykeli bulunmaktadır. Yapı: II. Dünya savaşında, işgal edildiğinde, Japonlar tarafından karargah olarak kullanılmıştır. Günümüzde, burası “Yüksek Mahkeme Binası” olarak kullanılıyor.

Statue Square ve Chater Garden bölgesinde, modern mimarinin çarpıcı yapılarını görmek için gökyüzüne bakmalısınız.

Hong Kong Central District

Bank of China Tower

I.M. Pei tarafından tasarlanmıştır. 70 katlıdır. İki direklerinin yüksekliği 368 metredir. Bina: 1989-1992 yılları arasındaki süreçte, ABD dışında, 300 metreden yüksek bulunan tek bina olarak tarihe geçmiştir. Günümüzde ise, şehrin, dördüncü en yüksek binasıdır.

Sonuç olarak, bu tasarım, her ne kadar ödüllü bir mimar tarafından gerçekleştirilse de, bölgede yaşayanlar bu yapıyı sevmezler. Çünkü: yapının üçgen prizmaları ve keskin açıları, buradaki insanların yaygın olarak sahiplendikleri “fenk-shui” ilkelerine ters gelmektedir. Ayrıca, yapının radyo antenleri, bir böceğin antenlerini çağrıştırır. Son bir not: bu binanın 43. katında bulunan gözlem kulesi, ziyarete açıktır.

Rakip “HSBC Hong Hong Genel Merkez Binası”; Norman Foster tasarımıdır.

Hong Kong Central District
Hong Kong Central District

 

HSBC Hong Kong Genel Merkez Binası

Bina, 1933 yılında yıkılan “Hong Kong Belediye Binası” yerine inşa edilmiştir. Günümüzde görülen bina, 1985 yılında tamamlanmıştır. Tamamlandığında, dünyanın en pahalı binası ünvanını almıştır. Binanın tasarımında, askı çerçeve kullanılmıştır. Yani, iç destek yapısı yoktur. Ayrıca: güneş, binanın içindeki aydınlatmanın en önemli kaynağıdır. Doğal güneş ışığı kullanımı sayesinde, enerji tasarrufu yapılmaktadır. En büyük özelliği: üst katlara erişim kolaylığıdır. Zemindeki lobi, prestijli bir resepsiyon alanı yaratmaktadır.

Bu binanın bir diğer özelliği ise, hemen kapısında: yine “fenk-shui” ilkelerine uygun olarak “iki bronz aslan” heykelinin koruyuculuk görevini yerine getirmek üzere, bekliyor olmalarıdır.
Çünkü: Honk Kong şehrine yerleşen ilk İngiliz yerleşimcilerin “Fenk-Shui” ilkelerine ilgileri vardı. Bu yüzden, şehirde yapılan erken dönem yapılarının çoğu, Fenk-Shui felsefesine uygun olarak inşa edilmiştir. Bu ilkeye göre: bir vücut: su için, bir nehir ister, deniz yada okyanus ister.

Bu yüzden: HSBC binasının önünde, görünümü engelleyen başka bir bina yoktur ve büyük açık bir alan (Statue Square) bulunur ve buradan “Victoria Limanı” görülür.
Gelelim “aslan heykelleri” ne: HSBC şirketi, 1935 yılında, burada karargahını yaptırmaya karar verdiğinde, Şangay ofisinde görevli İngiliz heykeltıraş Wagstaff’a, 2 bronz aslan heykeli siparişi verilir.

Şanghay ofisindeki bu aslan heykelleri: oranın bir parçası haline geldi ve yayaların ilgisini-sevgisini çekti. Daha sonra bu aslanların benzerleri yaptırıldı ve 1982 yılında, bu binanın girişine taşındılar. Son bir not: binanın akıllı aydınlatma sistemi bulunmaktadır ve limanda yapılan toplu ışıklandırma gösterilerinde kullanılmaktadır.

Hong Kong Central District

Alexandra House

Hemen, HSBC bank binasının karşısındadır. 37 katlıdır. 1976 yılında tamamlanmıştır. Bu binada, bir restoranın yanı sıra, Prada, Burberry, Dolce Gabana, Ermenegildo Zegna gibi uluslar arası markaların satıldığı yerler var.

Hong Kong Central District

 

Landmark

Yine aynı yerde olan bu yapı: bir ofis ve alışveriş merkezidir. Genellikle, çok sayıda, prestijli uluslar arası markanın satış yerleri buradadır. Yapıdaki son restorasyon, yenileme çalışmaları 2006 yılında tamamlanmıştır. Evet ,burada fiyatlar yüksektir ama gezmekte, görmekte yarar var.

 

Des Voeux Road

Burada, Hong Kong şehrinin tarihi tramvaylarına binebilir ve “Central” bölgesinden “Causeway Bay” bölgesine seyahat edebilirsiniz. Tramvay hattı yolun ortasındadır ve dolambaçlı yollardan ilerler. Bu tarihi ve 2 katlı tramvaylar, 1904 yılında, kıyı boyunca çalışmak üzere düzenlenmişler, ancak denizin doldurulmasıyla bulundukları bölüm, denizden uzaklaşmıştır.

HSBC Genel Merkezinden: Quenn’s Road Central bölgesine geçiyoruz.

Buradan sonra ise: 1917 yılı yapımı French Mission Building binasına (günümüzde Temyiz Mahkemesi olarak kullanılmaktadır) gitmek üzere, “Battery Path” e yöneliyoruz.

St. John’s Cathedral, hemen yakınlardadır.

Hong Kong Central District

St. John’s Cathedral

Bu yapı: 1847-1849 yılları arasında inşa edilmiştir. Şehirdeki 5 katedralden biridir ancak en eskisidir. Hatta, Doğu Asya bölgesinin en eski Anglikan kilisesi olduğu söylenir. Mimari tarz: Neo-Gotik ve Norman karışıdır. II. Dünya savaşında, yapı, bölgeyi işgal eden Japon subaylar için, bir kulüp haline getirilmiştir. Bu dönemde, yapının orijinal parçalarının çoğu ve orijinal vitray pencereler tahrip edilmiştir.

Ancak, savaştan sonra restore edilmiştir. Burayı ziyaret ettiğinizde: yapının içinde “Quier Chapel” bölümünde, 1950’li yılların sonunda “Joseph Edward Nuttegens” tarafından tasarlanan “vitray pencereleri” ne dikkat etmenizi öneririm.

Katedralin hemen yanında: 1921 yılında, I. Dünya savaşında ölen askerlerin anısına dikilen “çapraz düz bir granit sütun” şeklinde anıt bulunmaktadır. Bu anıt: Japon işgali sırasında, yere düşürülmüştür. 1952 yılında anıt yeniden restore edilmiştir. Anıtın, I. Dünya savaşında ölen askerlerin isimleri yazılı orijinal bronz tableti: katedralin içinde görülebilir.

Katedrali geçiyoruz. Üst geçitten, Garden Road yolundan Citibank Plaza’ya gidiyoruz.

Hong Kong Central District

Citibank Plaza

Burası: modern bir cam ve çelik kompleksi olan kuledir. Yapıda, 10 bin civarında insan çalışmaktadır. Yani, şehrin en büyük ofis komplekslerinden birisidir. Yapının yüksekliği 205 metredir ve 50 katlıdır. 1992 yılında tamamlandığında, şehrin ilk ofis binası olarak öne çıkmıştır. 1994 yılında “Honk Kong Enstitüsünün Mimarlar Yüksek Ödülü” buraya verilmiştir.

Hong Kong Central District

Goverment House

Katedralin hemen karşısındadır. Bina, 1855 yılında inşa edilmiş ve koloni valisinin resmi ikametgahı olarak kullanılmıştır. Ancak, II. Dünya savaşında Japon işgali sırasında bina yıkılmış ve Japon mimari özellikleri kullanılarak yeniden yapılmıştır. Şehirde görev yapan, 28 koloni valisinden, 25 tanesi burada ikamet etmiştir.

Yapının ön ve arka tarafında çim bahçe görülür. Bahçede, muhteşem güzel bir düzenleme var, özellikle yaz döneminde, buradaki açelyalar görülmeye değerdir. Yapının içinde ise, resmi faaliyetlerin yürütüldüğü özel bölümler var.

Evet, burayı da gördükten sonra, yine yakınlardaki bir parkı geziyoruz.

 

HONK HONG PARK

Burası: manzaralı bahçeleri ve gölleri olan, 11 hektar büyüklüğünde bir park alanıdır. Mayıs 1991 tarihinde ziyarete açılmıştır. Park alanında, daha önceleri askeri kışla varmış ve kışla, 1979 yılında hükümete teslim edilmiş ve 1988 yılına kadar okul sitesi olarak kullanılmış ve daha sonra ise, günümüzdeki park haline getirilmiştir. 8 hektarlık bir alanı kapsamaktadır.

Ayrıca, eski bir kışla olması nedeniyle, park alanı içinde bazı tarihi binalar bulunmaktadır.

Parkın içinde, bir bina-müze dikkati çekiyor.

 

Flaggstaff House-Museum of Tea Ware

Park alanı içindeki “Flaggstaff House”: 1846 yılında yapılmıştır ve bölgenin en eski koloni dönemi yapısıdır.
Yapı: 2 katlıdır ve beyaz badanalıdır. Günümüzde burada: “Museum of Tea Ware” bulunuyor. Bu müzede: çayın, MÖ. Yıllardan günümüze kadar olan tarihi sürecini anlatan sergiler bulunuyor.

 

Cassels Blok

Bu bina: kışlada görevli, evli İngiliz subaylar için yapılmıştır. Günümüzde ise, 1992 yılından bu yana “Hong Kong Görsel Sanatlar Merkezi” olarak kullanılmaktadır.

 

Wavel House

Yine kışlada görevli, evli İngiliz subaylar için yapılan bu bina, 1991 yılından bu yana “kuşhane” olarak kullanılmaktadır. Burada, yöreye özgü “egzotik” kuşlar görebilirsiniz.

Parkın hemen bitişiğinde, büyük bir alışveriş merkezi var. Buranın en büyük özelliği, park alanına, yürüyen merdivenlerle bağlı olmasıdır.

Hong Kong Central District

 

Pacific Place

Şehrin en büyük ve en şık alışveriş merkezidir ve 2004 yılında tamamlanmıştır. 4 katlı alışveriş merkezi bölümünde: 130 mağaza ve butikler var. 2 butikte, lüks markaların çağdaş moda tasarım ürünleri satılıyor. Alt katlarda sıradan dükkanlar varken, üst katlarda, marka butikler ve tasarım mağazaları bulunuyor. Komplekste: ayrıca oteller, ofis kuleleri ve özel daireler bulunuyor. Uğramanızı öneririm.

 

HARCOURT GARDEN

Şehirdeki, küçük bir parktır. 1990’ların ortalarında yapılmıştır. Çok önemi ve özellikleri olan bir yer değil.

Parkın denize bakan tarafında: “HK Academy for Performing Arts” bulunur. Bu bölge aynı zamanda “Wan Chai” olarak da bilinir.

 

WAN CHAİ

Bölge: bir zamanlar salaş kulüpler ve barlarla doluydu. Vietnam savaşına katılan Amerikan askerlerinin, 1960’lı yıllarda, buradaki barlar ve kulüplerde, milyonlarca dolar harcadıkları söylenir. Ama, biraz önce de sözünü ettiğim gibi, bu kulüpler ve barların birçoğu kalitesizdir.

 

HK Academy for Performing Arts

Burada: dans, drama, film, televizyon, müzik ve tiyatro dallarında, eğitim veriliyor. 1984 yılında kurulmuştur. Asya kıtasında, yüksek düzeyde sanat eğitimi verilen önemli bir kurumdur. Eğitim politikası, Çin ve Batı gelenekleri ve disiplinleri esas alınarak belirlenmektedir. Yani, tam bir kültürel çeşitlilik yaratılıyor. Buraya, tam zamanlı programlar için, her yıl 700 civarında öğrenci kabul edildiği söyleniyor. Kompleksin içinde, çeşitli oturma kapasitelerine sahip, salonlar bulunmaktadır.

“Gloucester Road” yolundan ilerlemeye devam ediyoruz.

 

Revenue Tower

Burası, 181 metre yüksekliğinde, 49 katlı bir kuledir. Yapı, 1990 yılında tamamlanmıştır. Tamamen ofis alanlarından oluşmaktadır.

Deniz kıyısında: karşılıklı olarak bulunan iki tane şehrin en büyük kongre ve sergi merkezleri bulunuyor. Bunlar: Victoria Limanı boyunca inşa edilmişlerdir. Bu bölge: sahildeki oteller ve ticari binalar ile, kapalı yürüyüş yolları ile bağlantılıdır. 1988 yılında hizmete açılan binanın, cam perdesi, Victoria Limanına bakmaktadır.

Hong Kong Central District

Expo Dr Central

Wan Chai bölgesinde bulunan burası: Hong Kong şehrinin merkez kütüphanesidir. Aynı zamanda “Kongre ve Sergi Merkezi” olarak da kullanılmaktadır. Hong Kong adasının silüeti üzerinde etkin bir görüntü vermektedir.

Buradaki fuar merkezinde: kitap, elektronik, gıda, saat, oyuncak ve oyun, mücevher fuarları düzenlenmektedir. Bunlar, yıl boyunca planlı olarak düzenlenir. Şehir ziyaretçileri, fuar dönemlerinde burada yoğunlaşırlar. Elbette, uygun fiyatlı, en son teknolojik ürünlerin bulunması mümkündür.

Hong Kong Central District

HK Convention&Exhibition Centre

Burası da, diğerinin hemen karşısında, şehrin en büyük kongre ve sergi merkezlerinden birisidir. Burada: 6 sergi alanı, 2 kongre salonu, 2 tiyatro, 52 toplantı odası, 7 restoran ve büyük bir otopark alanı bulunmaktadır.

Kapasite: günlük, 140 bin ziyaretçidir. Yapının 40 bin. m. karelik Alüminyum çatısı bulunmaktadır. Hemen önünde ise “havaya doğru yükselen/uçan bir deniz kuşu” heykeli görülür. 2012 yılında: “bir kongre ve sergi merkezi” olarak, Asya kıtasının en iyisi ödülünü, dokuzuncu kez kazanmıştır. 1997 yılındaki devir-teslim töreni, buradaki sergi alanında yapılmıştır.

Golden Bauhinia Meydanı

Bauhinia “Hong Kong” şehrinin amblemidir. İsim “Expo Promenade” de yaygın olarak kullanılmıştır. Meydan: Haziran 1997 tarihinde, devir-teslim töreni için düzenlenmiştir. Meydanda bulunan “Golden Bauhinia” heykeli, 1997 yılındaki devir-teslim töreni anısına, Çin hükümeti tarafından hediye edilmiştir.

Heykel: Wan Chai sahiline bakan, Hong Kong Kongre ve Sergi Merkezi yakınındaki meydana yerleştirildi. Burası, günümüzde “Golden Bauhinia Meydanı” olarak biliniyor. Heykel: meydanın hemen köşesindedir. 20 metre yüksekliğinde ve 206 taş tabletten oluşmaktadır. Her tablet: yuvarlak şekilli ve hafif renkli granitten yapılmıştır.

Onlar Hong Kong tarihinin, altı önemli yıllarını temsil ederler. 1997 ise, dönüm yılı olarak olağanüstü bir tablet ile işaretlenmiştir. Anıtın gövdesi üzerinde ise, Merkezi Yönetim eski Başkanı Jiang Zemin tarafından yazılan, 9 ışıltılı Çince karakterler görülür.

Burayı ziyaret ederseniz: günlük bayrak törenini izlemenizi öneririm. Her ayın: ilk günü hariç, her gün saat: 07.50-08.03 arasında yapılan törende, tören üniforması içinde, Hong Kong polis memurları ve milli marş izlenir. Her ayın, ikinci pazar günü ise, tören farklı üniformalı gençlik gurupları tarafından düzenlenir.

Her ayın ilk günü ise, tüfekli ve üniformalı Hong Kong polis memurları, daha ayrıntılı bir bayrak töreni düzenlerler. Tören sonunda, Polis Bandosu tarafından, on dakikalık bir konser düzenlenir.

Maiden Rock

Burası “Aşıklar kayası” olarak bilinir. Bowen Road yolu üzerindedir. Burada: her yıl, geleneksel “Bakireler Festivali” yapılır. Çünkü, kaya, yerel geleneklerde önemli bir yer tutar. Her yıl “Ağustos” ayında, genç kızlar, burada tütsü yakarlar ve iyi bir talip bulmayı dilerler, bu  sırada da 9 metrelik kayaya tırmanırlar.

Evet: Gloucester Road üzerinde yürümeye devam ediyoruz ve “Causeway Bay” bölgesine giriyoruz.

Hong Kong Alışveriş

Hong Kong Gece Hayatı

Hong Kong, Yakın çevresi, Macau

 

Hong Kong Çevre adaları

 

Hong Kong Çevre adaları

Hong Kong şehrinin çevresindeki sularda, 235 civarında ada bulunduğu söyleniyor. Ancak, bunların birçoğunda yaşam yoktur ya da çok küçük yerleşim birimleri bulunmaktadır.

En büyük adalar ise: Lantau, Cheung, Lama.

Evet: şehirde yeterli zamanınız varsa, bu adaları gezmenizi öneririm. Adaları gezmek için: IFC’nin önündeki “Outlying Islands Ferry Piers” dan; yerli halkında kullandığı, ucuz ama konforlu feribotları kullanabilirsiniz.

Hong Kong Çevre adaları

LANTAU

Bu adaya, feribot yanında, karayolu ve MTR (teleferik) ile de gitmek mümkündür. “Disneyland” bölgesine gitmek isteyen ziyaretçiler: özellikle “Sunny Bay” ile “Disneyland Resort” istasyonları arasındaki, 3.5 kilometrelik hattı: özel MTR Disneyland Resort trenlerini kullanarak aşabilirler.

Adaya ulaşmak için teleferik te kullanılır. Ngong Ping bölgesindeki Tung Chung MTR istasyonundan teleferiğe binerseniz, adaya ulaşabilirsiniz. Bu teleferik hattı, 5.7 km. dir. Yolculuk, 20-25 dakika sürüyor.

Evet: adaya feribot: gün boyunca, her saat başı hareket etmektedir.

Adanın isminin kelime anlamı “aydınlatılmış” demektir.

Hong Kong’un en büyük adası olarak, Pearl River nehrinin ağzındadır. Adada 47 tane köy bulunmaktadır. Bunların yalnızca üç tanesi “Mui Wo, Tai O, Tung Chung” gelişme göstermiştir. Bunun dışında, adada 7.84 km. karelik “Vahşi Kırsal Park” bulunmaktadır.

Adanın: kuzeybatı kıyısında, 1990’lı yıllarda “Chek Lap Kok” denilen yerde: “Honk Hong İnternational Airport” açılmıştır. Aynı dönemde: “Tung Chung” denilen yerde, yeni bir kasaba inşa edilir. Bu gelişmeler üzerine: kara ve demiryolundan oluşan “Tsing Ma” köprüsü, adayı, ana karadaki “New Territories” denilen bölgeye bağlar.

Takip eden tarihi süreçte “Disneyland Resort” buraya açılınca, sakin bir hayat sürülen ada, milyonlarca ziyaretçiyi buraya çekmeye başlar. Ancak, yine de adanın günümüzde büyük kısmı, park alanı olarak koruma altındadır.
Ayrıca: yine ada içinde, 70 km. lik dairesel bir yürüyüş yolu bulunmaktadır.

Tung Chung

Burası: adanın kuzey-batı bölümündeki en büyük yerleşim yeridir. Bölge: 250.000 kişilik bir nüfusu barındırmak üzere hazırlanmış ve ilk aşama, 1994 yılında tamamlanmıştır. Günümüzde, burası bir konut, ofis ve otel alanı olarak kullanılmaktadır.

Tung Chung Fort

Bu kale yapısı, 1817 yılında yapılmıştır. Qing hükümeti: korsanlıkla ve afyon ticareti ile mücadele için, bu kaleyi yaptırmıştır. Yapı: 1979 yılında “Ulusal anıt” olarak ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Burada: özellikle 6 eski top ilgi çekmektedir. Takip eden dönemde, kale: önce bir polis karakolu, daha sonra ise okul olarak kullanılmıştır.

Hau Wong Temple

Bu tapınak, 1765 yılında, Song hanedanı döneminde inşa edilmiştir. Yakın zamanda restore edilen tapınağın özellikle iç dekorasyonu ilgi çekmektedir. Saçaklardaki minyatür insan figürleri de görülmeğe değerdir. Ay takvimine göre, her yıl, sekizinci ayın, 18’nci günü, burada Çinli opera sanatçısı Hau Wong’un doğum günü kutlama etkinlikleri düzenlenmektedir.

Çin Beyaz Yunuslar

Lantau adasında, Tung Chung denilen kapalı sularda “Çin Beyaz Yunusları” yaşamaktadır. Bu yunuslar: doğal pembe renktedirler. Ancak, günümüzde, burada 100-200 arasında yunus bulunduğu ve nesillerinin yavaş yavaş tükendiği bildiriliyor. Bu pembe yunusları görmek için, bir tekne turuna çıkabilirsiniz.

Lantau Peak-Tepe

Ada üzerinde, 934 metre yükseklikteki bu alan: en sıcak günlerde bile serin esintisiyle önem kazanmaktadır.

Cheung Sha Beach

Ada üzerinde plaja gitmeyi isteyenler, harika beyaz kumsalı ve her türlü olanaklarıyla, 3 km. uzunluğundaki burayı tercih ederler.

Hong Kong Çevre adaları
Hong Kong Çevre adaları
Hong Kong Çevre adaları

Po Lin Temple-Big Buddha

Adanın en önemli özelliklerinden birisi de, “dünyanın en yüksek oturan Buda heykeli” nin burada bulunmasıdır. Heykel: Ngong Ping yaylasında bulunan Po Lin Manastırındadır. Manastır 1906 yılında 3 rahip tarafından kurulmuştur.

Heykel: kuzeye, Çin’e doğru bakar. Bir lotus taht üstünde, 26.4 metre oturur ve taban dahil 34 metre yüksekliğindedir. Bronzdan yapılmıştır. Ağırlığı 250 ton üzerindedir.

Heykelin bulunduğu yere yani “Po Lin Monastery” tepesine çıkmak için, 268 basamak merdiven tırmanmanız gerekir. Bu muhteşem heykeli yakından görmek için bu zahmete inanın değer. Ayrıca: tepenin üzerinde muhteşem bir manzara bulunduğunu unutmamak gerekir. Manastır: katı vejateryanları barındırır ve bu yüzden, ziyaretçilerin de yanlarında et getirmemeleri veya bulundurmamaları, özellikle belirtilir. Burası, özellikle Budist hacıları için bir ziyaret yeridir. Çünkü, heykelin hemen karşısındaki “Po Lin” manastırı, Hong Kong’un en önemli Budist kutsal yerlerinden birisidir.

Hong Kong Çevre adaları

Ngong Ping

Burası bir köydür ve “Po Lin” yakınlarındadır. Köyün hemen yanında “MTR” yani teleferik istasyonu bulunuyor. Bu köyün mükemmel manzarası öne çıkmaktadır. Burada: geleneksel Çin çayı dükkanları ve Buda’ya adanmış, iki multimedya sinema bulunan “Buda Parkı” bulunmaktadır.

 

Tai O

Yüksek “Tung Chung” bölgesinden ayrıldıktan sonra, tepelerin arasında kalan karayolunu takip ederek, bu köye ulaşabilirsiniz. Adanın kuzeybatısındadır.

Köy, sevimli bir balıkçı köyüdür. Köydeki “Kwan Tai” tapınağının ilk kuruluşu, 1530 yılına kadar uzanmaktadır. Köylülerin çoğu: balıkçılıkla geçinen “Tanka” soyundandır ve suyun üzerinde, deniz üzerinde, kazıklarla yükseltilmiş evlerinde yaşarlar.

Burada: denizde, nesli tükenmekte olan “pembe yunuslar” ı görebilirsiniz. Köyde: ayrıca geleneksel Çin savaş sanatının temsilcisi “Hong Hong Shaolin Wushu Centre” bulunmaktadır.
Burayı ziyaret edenler, yerel lezzetlerden de tadarlar ki, bunların başında “tuzlu balık” ve “karides” gelmektedir.

Hong Kong Çevre adaları

Bu adada bulunan “Disneyland” konusunda, yine bu sitede, “Hong Kong Disneyland” başlığı altında, ayrıntılı bir yazı bulabilirsiniz.

Hong Kong Çevre adaları

CHEUNG CHAU

Burası, Hong Kong adasının güneybatısında, 10 km. uzaklıktadır. Ada, aslında 2.5 km. kare yani küçük olmasına rağmen, kalabalıktır ve yaklaşık 20 bin nüfus barındırmaktadır.
Ada: Ming hanedanı (1368-1644) döneminden bu yana balıkçılıkla uğraşmaktadır. Tüm gün boyunca, limanda balıkçı tekneleri görülür. Akşamları ise, güneşin batışı, büyük bir keyf ile izlenir. Evet, bu ada, şehir hayatının gürültüsünden kaçmak için hoş bir yerdir.

Hong Kong Çevre adaları

Bun Festival

Bir yıllık sezonda, dört kez festival düzenlenir. Festivallerde: yüzlerce yıllık geleneklere uygun olarak: tütsü çubukları yakılır ve sanatçılar etkinliklere katılırlar. Bu muhteşem ve eğlenceli festivale katılmak isterseniz, 15 veya 16 Nisan tarihlerinde (Çin takvimine göre) burada bulunmanız gerekir. Antik çağda: adada salgın bir hastalık çıkar.

Ada sakinleri, bu salgın hastalığı yenmek için, büyük bir mücadeleye girişirler ve salgın hastalık yok olur. Bu mücadele “Bun Festivali” olarak günümüze kadar süregelmiştir. Festival zamanında, büyük bir geçit alayı düzenlenir ve bu geçit alayı, tüm cadde ve sokakları dolaşarak, izleyenlere hoş anlar yaşatır.

 

Plajlar

Adada önemli plajlar var. Bunlar: “Tung Wan” ve “Kwun Yam Wan” plajlarıdır. Bu plajlara, özellikle yaz aylarında, çok sayıda turist akın etmektedir.

Tung Wan

Burası: ziyaretçiler için harika bir yerdir ve burada güzel turistik tesisler bulunmaktadır. Burada rüzgar sörfü yapılabilmektedir.

Kwun Yam Wan

Burası, su sporları rekreasyon alanıdır.

Hong Kong Çevre adaları

Park Tai Temple

“Pak Tai” kelimesi “kuzeyin hakimi” anlamına gelmektedir. Bu tasvir: genellikle bir ayağı bir kaplumbağanın ve diğer ayağı bir yılanın üzerinde, oturur olarak betimlenir. Özellikle, yöre insanı “Pak Tai” nin bu heykelinin, 18 nci yüzyılda bölgeyi kasıp kavuran bir salgın sırasında, köyü koruduğunu söylemektedirler.

Evet, tapınak yapısı, 1783 yılında inşa edilmiştir. Burada güzel oymalar ve 600 yıllık olduğu söylenen bir kılıç bulunmaktadır.

San Wai

Adanın merkezindeki bir köydür. Köyde “Tin Hau” isimli bir tapınak bulunmaktadır. Bu tapınağın: deniz tanrıçası ve balıkçıların koruyucusu adına yapıldığı söylenir. Buraya ulaşmak isterseniz, feribot iskelesinin yanından, bir deniz taksisine binebilirsiniz.

Praya

Burası, feribot iskelesinin önündeki yürüyüş yoludur. Bu yürüyüş yolunda yürürseniz: limandaki jongları ve balıkçı teknelerini görebilirsiniz. Ayrıca, yine bu bölgede, taze deniz ürünlerinin sunulduğu restoranlar bulunmaktadır.

Hong Kong Çevre adaları

Cheung Po Tsai Mağarası

Burası, 19’ncu yüzyıldan kalma, bir korsan gizlenme mağarasıdır. Adanın güneybatı ucunda bulunan mağara: eski efsanelere göre:”Po Tsai” isimli, kötü üne sahip bir korsan tarafından, Cheung bölgesinden çaldığı paraları saklamak için kullanılmıştır. Hazine, daha sonraki süreçte bulunamamıştır.
Birçok kişi: el fenerleri ile, burayı ziyaret ederler. Ziyaretin nedeni: belki de “Po Tsai” nin hazinesini bulmak umudu.

Hong Kong Çevre adaları
Hong Kong Çevre adaları

 

LAMMA

Bu ada; şehir merkezinde “Cenral” bölgesinden hızlı feribot ile, yaklaşık yarım saatte ulaşılabilecek uzaklıktadır. Yani, Hong Kong adasının, güneybatısındadır. Adanın uzunluğu 7 km. dir. Toplam alanı ise, 13.5 km. karedir. Adada: birkaç tane köy var. Bunlar: “Yung Shue Wan” ve “Sok Kwu Wan” dır.

Ada: yüzmek, yürüyüş yapmak, piknik yapmak, kuş gözlemlemek veya kafa dinlemek için idealdir.

Evet, şehrin üçüncü büyük adası, yaklaşık 12 bin kişilik nüfus barındırır. Ancak, adanın büyük kısmı, gelişmemiştir.

Adanın diğer ilginç bir yönü: burada yapılan arkeolojik kazılarda, yaklaşık 4 bin yıllık geçmişe ait objeler tespit edilmiş olup, bu yüzden, adaya “Honk Hong’un Taş Dönemi Adası” da denilmektedir.

Ada: hafta sonları ve tatil günlerinde, dolup taşmaktadır.

Bu yüzden, bu adayı ziyaret etmek isterseniz, diğer adalarda olduğu gibi hafta arası günleri tercih etmenizi öneririm. Adada: “Yung Shue Wan” ve “Sok Kwu Wan” isimli iki yerleşim yeri bulunmaktadır. Her iki yerleşim yerinde ise, taze deniz ürünlerinin sunulduğu restoranlar mevcuttur.

Adada ayrıca: yürüyüş mesafesinde, denize girilebilecek yerler de bulunmaktadır. “Yung Shue Wan” köyü: hareketli kafeleri ve Çin, Japon, Tay, Hint, İtalyan yemekleri sunulan restoranları ile ünlüdür.

Son bir not: 1 Ekim 2012 tarihinde, burada bir feribot ve yolcu gemisi çarpıştı ve bu çarpışma sonucunda 39 ölü ve 100 den fazla yaralı oldu.

Hong Kong Çevre adaları
Hong Kong Çevre adaları

 

Yung Shue Wan

Adanın en büyük yerleşim yeridir. Burada, yaklaşık 6 bin kişi yaşamaktadır. Köyde: dükkanlar ve restoranlar bulunmaktadır. Yerli sakinler, balıkçılıkla uğraşmaktadırlar. Bunun dışında, bu bölge, plastik sektörünün merkezidir ve birkaç fabrika bulunmaktadır.

Hong Kong Çevre adaları

Tin Hau Tapınağı

Hong Kong adasında, bu ismi taşıyan 70 civarında tapınak bulunmaktadır.

Hong Kong Çevre adaları

Hung Şing Yeh Beach

Burada, temiz deniz ve kumsaldaki toz kum insanların ilgisini çekmektedir. Barbekü alanında, kum üzerinde, akşamları nefis partiler yapılabiliyor.

Hong Kong Çevre adaları

Kamikaze Mağarası

II. Dünya savaşı sırasında, Japonya, Hong Kong merkezli “Kamikaze Ekibi” burada bulunuyor ve faaliyetleri buradan düzenleniyordu. Onlar, müttefik gemilerine karşı, intihar saldırıları düzenlemek üzere, burada, gizli yerde konuşlandırılmışlardı.

Hong Kong Çevre adaları

Ling Shan Kok Yürüyüş Yolu

Yol: eski köy ve keyifli sahil yolu takip edilerek sürer ve yaklaşık 2.5 saatte biter. Hareket noktası: merkez feribot iskelesidir.

 

Sham Wan

Burası, Hong Kong ülkesinin en önemli arkeolojik alanlarından birisidir. 1970 yılında yapılan çalışmalarda, burada “Tunç Çağı” döneminde bir yerleşim bulunduğu anlaşılmıştır. Yani, buradaki ilk yerleşimcilerin “MÖ.3800-3000” yılları arasında yaşamışlardır.
Burada: aynı zamanda “yeşil deniz kaplumbağaları” üreme alanları bulunmaktadır. Nesli tükenmekte olan, bu yeşil deniz kaplumbağaları: burada mevcut yuvalarına yumurtlamaktadırlar.

Disneyland

New Territories

Guangzhou

Aberdeen

Avusturya Hallstatt

Avusturya Hallstatt

Hallstat: Avusturya’nın bir bölgesi olan Yukarı Avusturya’da Salzkammergut’ta bir köydür.

Hallstat bahar ve yaz aylarında hiç kuşkusuz ziyaretçilerine çok şey sunuyordur. Ama biz özellikle karlar altında, kış manzarasını yaşamak için, Ocak ayını tercih ettik. Şansımız vardı ki, iki günlük gezimizi çok yoğun ve kalın bir kar örtüsü ile pırıl pırıl bir güneş altında tamamladık. Ancak güneşli hava deyince gün boyunca parlayan güneş akla gelmesin. (Ocak ayı için)

Hallstat’ta güneşin öğleden hemen sonra battığını söylemekte fayda var.

Köyün kenarına kurulu göl, çepeçevre öyle yüksek, öyle dik dağlarla çevrili ki, güneş kendisini şöyle bir gösterip öğleden sonra yine dağların arasında kaybolup gidiyor.

Hallstat’a: Viyana’dan trenle geldik. Wien Hauptbahnoff’tan bindiğimiz Salzburg treni, Linz’den geçerek Attnang-Pucheim istasyonuna geldi. Bu ana hatta çalışan trenler railjet olarak isimlendirdikleri hızlı giden trenlerden.

Uzun istasyon aralarında 200 km/saat hız yapabiliyor. Attnang-Puchheim istasyonunda aktarma yaparak Obertraun trenine bindik. Bu, hız yönünden standart bir tren, ancak hızlı trenlerin, sağında ve solunda manzarayı kapatan toprak setler arasında yol alması sebebiyle zayıf bir dış görünüm vermelerine karşın, aktarma noktasından sonra Traunkirchen, Ebensee, Bad Ischl’den geçen ikinci tren yolculuğumuz seyre değer kış manzaraları eşliğinde, Traun nehri kıyılarını izleyerek tamamlandı.

Yaklaşık 3.5 saat sonra ulaştığımız Hallstatt tren istasyonu, aslında tren yolu kenarına kondurulmuş bir barakadan ibaret. Trenden inilen bu noktada istasyon barakasından başka hiçbir şey yok. Burada trendeki tüm çekik gözlü yolcularla birlikte iniliyor.

Hep birlikte az ileride göl kenarındaki iskele olduğu belli olsun diye usulün bir kapı kondurulmuş “iskeleye” doğru beyaz bir patikadan yürünüyor. (çevre yoğun bir kar örtüsüyle kaplı olduğu için zemini göremedik, muhtemelen düzgün döşenmiş temiz bir yürüme yoludur)

Seferleri trenin geliş ve gidiş saatlerine göre ayarlanmış bir tekneye, yine Asyalı gezginler doluşuyor. (bilet kişi başı tek yön 2.5 Euro. Gidiş dönüş veya birden fazla kişi indirimi yok. Bunu 1 kişi 2.5 Euro, 2 kişi 5 Euro, gidiş dönüş 5 Euro şeklinde yazılı levhalarla başarılı bir şekilde anlatmışlar)

Köy hemen gölün karşısında. Buraya Uzakdoğulu turistlerin göstermiş olduğu ilgi gerçekten inanılmaz. Uzaklarda, Avrupa’da tanındığından daha fazla tanınıyor olmalı ki ziyaretçilerin tamamına yakını o bölgelerden.

Köyde sezon Nisan-Kasım ve Kasım-Nisan olarak ikiye ayrılmış. Kış sezonunda tuz madenleri ve feniküler kapalı. Bunun yanı sıra işletmelerin de bir kısmının kışın kapalı olduğu, yine gölde tekne gezintilerinin yapılmadığı anlaşılıyor. Ancak köyün kış manzarası, karlar altındaki görünümü muhteşem. Birisi iskelenin hemen yanındaki Luteryan kilisesi diğeri biraz yukarıda Maria am Berk Katolik Kilisesi olmak üzere merkezde iki kilisesi var.

Katolik kilisesinin bahçesindeki küçük bakımlı mezarlık etkileyici. Bahçeden köyün görünümü de harika. Mimarisi ile ilgi çeken üçüncü kilise Obertraun yönünde köyün çıkışında yer alan Kalvarienberk kilisesidir. Sahilde, evlerin önünde uzanan yola (Seestrasse) paralel, dağa yaslanan evlerin arkasında, biraz yukarıda, sahil yoluna paralel uzanan daracık sokakta yürümek gerçekten insanı bu zamandan koparıp farklı bir boyutu yaşatıyor.

Ara sokakları fazla değil aslında, zira köy öyle dar bir alana kurulmuş ki, kuzey yönünde doğru, kayalıklar izin vermediği için, ancak sahile birer sıra ev yapılabilmiş, alan yokluğundan ev yapacak yer kalmadığı noktada da köy bitmiş. Hala o hali ile durduğu, yüz yıl önceki fotoğraflarına bakılınca anlaşılıyor. Bizim için şaşırtıcı olan, bina ya da yol yapılacak alan kalmayınca sahile toprak dolgu yapılmamış veya beton kazıklar çakılarak sahil yolunun “duble” hale getirilmemiş olmasıdır.

Köyün güneyindeki Lahn iskelesinin hemen arkasındaki otobüs durağından k alkan otobüs ile (tur otobüsleri de burada duruyor) 8 km ilerideki Dachstein tesislerinin teleferik çıkış noktasına ulaşılıyor.  (otobüs 1 kişi tek yön 2.10 Euro). Teleferik için fiyatlar son derece çeşitli, belirli saat dilimi için, belirli saatlerden önce, belirli saatlerden sonra, birkaç kerelik, günlük, 2 günlük, haftalık vs biletler var.

Biz saat limiti olmadan gidiş dönüş yapabileceğimiz bir bilet aldık. Kayak malzemeleri aşağıdaki bu tesisten kiralanıyor. Yukarıda böyle bir imkan yok. Buradan yukarıya önce Eishöhle, devamında kabir değiştirerek Krippenstein istasyonuna çıkılıyor. Buradaki tesiste yuvarlak yapısı sebebiyle geniş bir manzaraya hakim güzel bir kafe restoran da var. (Uludağ’dan ucuz)

Bir sonraki istasyonu teleferik değiştirerek devam etmek de mümkün ama biz yukarıya vardığımızda şiddetini arttıran fırtına sebebiyle bu üçüncü kademe kapatılmıştı. Biraz beklediysek de hava koşullarında bir değişiklik olmadığından, hattın devamında seferler açılmadı. Tesise yaklaşık yarım saat yürüme mesafesinde olduğu söylenen “Five Fingers” isimli bir seyir terası Hallstatt köyünü ve gölünü de içine alan çok geniz bir manzaraya hakimmiş. Fırtına sebebiyle o mesafeyi yürüyemedik.

Ama tesise daha yakın bir noktada Welterbespirale isimli diğer bir seyir terasından aşağıyı seyredebildik. Five Fingers seyir terası, geceleri köyden bakıldığında, gökyüzündeki bir yıldızmış gibi görünecek şekilde ışıklandırılıyor. Mevsim sebebiyle gezdiğimiz süre boyunca sıfır dereceyi göremedik desek yanlış olmaz.

Hep eksi derecelerde dolaştık. Köyde fazla sayıda olmasa da oturup ısınacak, bir şeyler yenilip içilecek yeterli sayıda restoran ve kafe bulunuyor. Nezih atmosferi ile dikkat çeken, çok sayıda tarihi ünlü şahsiyetin kalmış olduğu (İmparator Franz Josef, İmparatoriçe Sisi, yazar Agatha Christie, oyuncu Marlene Dietrich tanınmış ziyaretçiler arasındaymış) Seehotel Grüner Baum’un göle bakan geniş pencereli kafe-restoranı özellikle belirtmeye değer.

Brauhaus isimli restoran da sıcak ortamıyla akşam yemeği için önerilebilir.

Lahn iskelesi karşısında büyük bir marketi de var ama biz hafta sonu gittiğimizden kapalıydı.

İskelenin yanındaki Luteryen kilisesinin karşısında “köyün bakkalı” da diyebileceğimiz küçük market acil ihtiyaçlar için yeterli olabileceği gibi, geceye kadar açık olması ve birkaç masasıyla kafe hizmeti de vermesiyle işlevsel bir mekan olarak anılmayı hak ediyor.

Tekne seferleri genel olarak tren seferlerine ayarlanmış ise de son sefer her durumda 18.15’te. Bu seferlerin bağlantı sağladığı tren de, tarifeye bakılacak olursa son tren seferi.

Gelişimizde olduğu gibi çok sayıda Uzakdoğulu gezginle birlikte, karanlığın içinde birden bire belirip, ıssızlığın ortasında kısa süreliğine duran trene binerken, doğa bilimci ve kaşif Alexander von Humbolt’un Hallstat için söylediği “dünyanın en güzel göl köyü” ( …. The loveliest lake village in the World) sözünü tüm kalbimizle onaylayarak iki günlük gezimizi tamamladık.

Viyana Gezi planı

Viyana Genel