OKMEYDANI
İstanbul Okmeydanı: Nişantaşı-Şişli merkez-Teşvikiye-Mecidiyeköy kesişimindedir.
Semt ismini, burada Osmanlı döneminde yapılan ok talimlerinden almaktadır. İstanbul’un fethinden sonra, halkın ve gazilerin ok atması ve topluca dua etmesi için, Fatih Sultan Mehmet tarafından bu bölge vakfedilmiştir. Yani meydanda bulunan bağ ve bahçeler, sahiplerinden satın alınmış ve etrafına sınır taşları dikilmiştir.
İlginç olan: Fatih Sultan Mehmet tarafından meydan ile ilgili günümüze ulaşmasa da bir ferman bulunduğu ve bu fermana göre “meydana yapı, mezar, su yolu, bağ ve bahçe yapılmaması” yazılı olduğu söylenmektedir. Osmanlı dönemi boyunca buranın korunmasına ve bu ferman doğrultusunda kullanılmasına devam edilmiştir.
Bu bölgede yapılan okçuluk eğitimleri nedeniyle, buraya yakın yerlerde, okların düştüğü yerleri belirlemek için dikilmiş menzil yani nişan taşları bulunmaktadır.
Daha sonra ise, Okmeydanı’nın kapsadığı sınırlar ilk vakfedildiği tarihten günümüze kadar olan süreçte giderek daha küçük bir alanı kapsar hale gelmiştir.
Burası da diğer semtler gibi, gecekondu yoğun bir yer olmasına rağmen son yıllarda kentsel dönüşüm nedeniyle az da olsa yeni ve yüksek binalarla dolmaktadır. Bu durumda Mecidiyeköy’e yakınlığı da önemli bir faktördür.
Yine de günümüzde kentsel dönüşüm uygulamasını yaptırmayan birçok gecekondu bulunmaktadır. Kiralar İstanbul’un diğer yörelerine göre daha ucuz olduğundan, burada çok miktarda göçmen Afrikalı, Suriyeli ve hatta Çinli görmek mümkündür.
Günümüzde burası Şişli ilçesinin kültürlü semtlerinden birisidir. Bu çok kültürlülük zaman zaman çatışmalara sebep olmaktadır.
Okçuluk Tekkesi
Hatta, yine Osmanlı döneminde burada bir “Okçuluk Tekkesi” kurulmuştur. Fatih döneminin önemli devlet adamlarından İskender Paşa, Sultan II Beyazıt döneminde buraya tekke inşa ettirmiş ve tekkeyi atıcılara tahsis etmiştir.
Bu tekkeye dahil yapılar çeşitli özelliklere sahiptir. Bu yapılar: mescit, hünkar mahfili, şeyh odası ve meşk odalarıdır. Mescit: 1505 yılında İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Mescidin minaresi, 1770 yılında eklenmiştir.
Zaman içinde hasar gören mescit, 2013 yılında yeniden inşa edilmiştir. Padişah belli günlerde ve özel olarak ok atmak amacıyla bölgeye geldiğinde kalmak için “Hünkar Köşkü” bölümünü kullanırmış. Ayrıca tekkenin yöneticisi konumunda bulunan meydan şeyhinin odası bulunmaktadır.
Takip eden süreçte, Sultan II Mahmut dönemi ve sonrasında Padişahlar ve devlet adamlarının Okçular Tekkesine karşı olan ilgileri azalmış, Tekkenin yapıları tamir görmediğinden özellikle yaşanan doğal afetler sonrasında giderek birer harabe haline gelmiştir. 1894 yılındaki İstanbul depreminde de tekke büyük hasar görmüş ve okçuluk faaliyetleri sona ermiştir.
Daha sonra bölgeye Balkanlardan gelen muhacirlerin yerleşmesi nedeniyle, Okmeydanı’nın kapsadığı alan daralmaya başlamıştır. Bunu köylerden kentlere göç nedeniyle oluşan yoğunlaşma ve gecekondulaşma da etkilemiştir. 1940’lı yılların başında menzil taşlarının birçoğunun yavaş yavaş yok olmaya başladığı görülür. Meydanın muhtelif yerlerinde bulunan menzil ve ayak taşlarının birçoğu yok olur.
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi
İstanbul Okmeydanı Kaptanpaşa Mahallesindedir. İsmi bu mahalleyi işaret etmesine rağmen, resmiyette bu mahalle ile ilgisi yoktur. Hastane, 1971 yılında Beyoğlu Hastanesi adı ile 1000 yataklı olarak hizmete girmiştir. 2005 yılında ise Sağlık Bakanlığına devredilmiş ve “Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi” ismini almıştır.
Memorial Hastanesi
İstanbul Okmeydanı Kaptanpaşa Mahallesi Piyalebaşı Bulvarındadır. Memorial Şişli Hastanesi, JCİ (Joint Commission İnternational) Akreditasyon Belgesi alarak, dünya standartlarında kaliteli sağlık hizmetinin tescil edildiği ve bu belgeyi almaya hak kazanan Türkiye’nin ilk ve dünyanın 21’nci hastanesi olmuştur. 252 yatak kapasitelidir. 92 ülkeden hasta kabul eden uluslararası bir referans merkezidir.
Darülaceze
Günümüzde: İstanbul Okmeydanı Darülaceze Caddesindedir. 1895 yılında, Sultan II Abdülhamit tarafından kurulmuştur. Halen 600 civarında kişiyi barındıran bir hayır kurumudur. TC Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı olarak çalışır.
Bünyesinde: 7 düşkünler servisi, bir poliklinik, bir çocuk kreşi, bir rehabilitasyon merkezi, fırın, modern 3000 kişi kapasiteli bir mutfak, buzhane, çamaşırhane ve diğer yardımcı üniteler bulunmaktadır.