Bali Densapar Batısı

Bali Densapar Batısı

 

Bereketli topraklar ve yüksek yağış miktarı, adanın bu kesimine refah getirmiştir. Burada bulunan kasabalarda, hediyelik eşya satıcılarından çok bilgisayar satıcılarının bulunduğunu görebilirsiniz. Ancak, konaklama imkanları zayıftır. Yemek konusunda da, fazla seçenek bulamasınız. Fakat, yine de bölge gezilmeye değerdir.

 

Mengwi

Bali Densapar Batısı

Pura Tamam Ayun

Bu tapınak: 1734 yılında inşa edilmiş ve 1937 yılında yenilenmiştir. Tapınak: çifte hendeğiyle ünlüdür. Dışarıdaki geniş hendek: her sabah, halk tarafından: yıkanmak ve çamaşır yıkamak için kullanılır. Öğleden önce, ziyaretçi akını başlar başlamaz: bir tekne, insanları, dıştaki hendekten geçirerek, el sanatları ürünlerinin satıldığı bir mağazanın bulunduğu karşı tarafa taşırlar.

 

Sangeh Maymun Ormanı

Şehrin kuzeyinde, dinsel önemlerinden dolayı koruma altında tutulan, doğal bir koruma bölgesi olan bu orman bulunur. Buradaki maymunlar, daldan dala dolaşarak, ziyaretçileri kontrol ederler. Burada bulunan “Pura Luhur Batukau” tapınağında sürüler halinde toplanırlar. Bu maymunlar, hırsızlık yapıyorlar, yanınızdaki ve cebinizdeki malzemelerinize sahip çıkmanız önerilir.

 

Marga

1946 yılında, Bali askeri güçleri, bu köyün yakınlarında, Hollandalılar tarafından pusuya düşürüldüler ve kahramanca bir direnişin ardından hepsi öldürüldüler. Köyün kuzeyindeki savaş alanı: günümüzde, anıtlarla donatılmıştır. Bir heykel ile, bu özgürlük savaşçıları ölümsüzleştirilmişlerdir.

 

Margarana Anıtı

Bu anıt: Endonezya devletinin 5 ilkesi olan “pancasila” nın simgelerini taşıyan sütunlarıyla bilinen bir ibadet yeridir. Buradaki oyma panolarda: Ngurah Rai’nin Hollandalıların geri çekilmelerini talep eden “Sekali Merdeka, Tetap Merdeka” yani “Bir kez özgürsen, her zaman özgürsün” sözleriyle biten mesajı görülmektedir.

Bu anıtın ötesinde, Bali’nin bağımsızlığı için ölenlerin (1372 kişi) anısına dikilen anıtların bulunduğu, başka bir alan görülür. Burası, bir mezarlığa benzemesine rağmen, mezarlık değildir. Burada bulunan küçük müzeyi ziyaret edebilirsiniz, müzede çeşitli fotoğraflar var.

Bali Densapar Batısı
Bali Densapar Batısı

 

Tanah Lot

Hemen hemen bütün Bali turizm broşürlerinde, bu tapınağın resmi görülür. Tapınak: kayalık bir adacık üzerinde kurulu egzotik bir yapıdır. Batan güneşe karşı olan silueti muhteşemdir. Her tur otobüsü, özellikle ziyaretçileri fotoğraf çekebilsinler diye, akşam üstü burada yoğunlaşırlar.
Tapınak, Denpasar şehrinin 20 km. batısındadır.

Tapınak bir kaya üzerine yapılmıştır ve hemen önündeki büyük açık deniz tarafından, bu kaya parçası, gerek dalgalar ve gerekse gel-gitler sonucu, sürekli şekillendirilmiştir. Ancak: 1980 yılında, kayanın cephe bölümü çökmeye başlar ve tapınak yıkılma tehlikesi geçirir. Japon ve Endonezya hükümetleri, birleşerek, tapınağın önemli yerlerinin korunması için bazı restorasyon faaliyetlerinde bulunurlar. Yani, tapınağın restorasyonu Japonya tarafından finanse edilmiş ve tapınağın deniz yönündeki boşluklarına, kaya blokları yerleştirilmiştir.

15’nci yüzyılda, Nirartha isimli bir rahip: güney kıyılarına yaptığı bir seyahat sırasında, bu kaya adanın bulunduğu yeri çok beğenir ve orada dinlenir. Bazı balıkçılar, kendisini görür ve ona hediyeler verirler. Nirartha: o küçük adada geceler.

Daha sonra, balıkçılar, bu küçük adanın ibadet etmek için kutsal bir yer olduğuna inanırlar ve kaya üzerine, bir tapınak inşa ederler. (Efsaneye göre, balıkçılara, bu tapınağı inşa etmelerini “deniz tanrıları” söylemiştir) Yine, söylentilere göre: kayalık adanın hemen dibinde bulunan “deniz yılanları”: kötü ruhlar ve davetsiz misafirlere karşı, tapınağı korurlarmış.

Evet: tapınak, Bali adasında bulunan 7 deniz tapınağından birisidir. Ancak, dalgaları önlemek için, beton dalgakıranlar yerleştirilmiştir. Ancak: buradaki sahil, giderek daha fazla hediyelik eşya ve yiyecek satan tezgahlar tarafından kaplanmaktadır ki, Balililer, buna önlem almamaktadırlar ve bu durum, ziyaretçileri rahatsız etmektedir.

 

Trambitan

Anayolun hemen güneybatısındaki bu kasabada, zengin bir ailenin mülkiyetinde olan 3 saray yapısı bulunmaktadır. Bu saraylardan “Puri Anyar” üst düzey bir pansiyon olarak kullanılmaktadır.

 

Negara

Bölgeye 23 km. uzaklıktadır. Burası “manda yarışları” ile ünlüdür. Buradaki yarış sezonu: Eylül ve Ekim aylarıdır.
Bölgede: Hindistan cevizi, kahver, karanfil, vanilya, balıkçılık ve pirinç tarlaları görülür. Plajları, siyah kumludur.

Bali Densapar Batısı

West Bali National Park

Bali’nin en kuzey-batı noktasıdır. Prapat Agung yarımadasının tamamını kapsamaktadır. Bali’nin yüzölçümünün yaklaşık % 3’lük alanını kapsamaktadır. Park alanının küçük bir bölümü, ziyaretçilere açıktır. Buralarda bulunan yürüyüş parkurlarında yürüyüş yapmak mümkündür. Özellikle kuş gözlemi için ideal bir yerdir.

Lübnan Beyrut Ksara

Lübnan Beyrut Ksara

Ksara: Lübnan ülkesinde, Beka vadisinde, 1857 tarihinde Cizvit rahipleri tarafından kurulan bir yerleşim yeridir. Aslında, bölgedeki ilk üzüm bağı kültürü, Fenikeliler dönemine kadar uzanmaktadır.

Fenikeliler: antik dönemde Mısır, Roma, Kartaca ve Yunanistan’a şarap ihraç ederlerdi. Hatta: Lübnan: İsa’nın suyu şaraba dönüştürerek mucize yarattığı yer olarak kabul edilmektedir.

Buranın en önemli yanı: burada üretilen şaraplardır ki, bunlar tüm dünya tarafından tanınır. Ksara üzüm bağları: tüm orta ve batı Beka vadisine yayılmıştır.

Denizden 1000 metre ortalama yükseklikteki Beka vadisinde, yazlar kuru geçer ve bu durum, doğanın kendi su dengesini sağlar. Çünkü: Lübnan dağları ve yamaçlarında eriyen kar suları, doğanın su dengesini sağlamaktadır. Toprak ise, kil ve kireç karışımlıdır ve her zaman taşlıdır.

Şarapların depolandığı yer ise, Cizvitli rahipler tarafından tesadüfen bulunan 2 kilometre uzunluğundaki bir mağaradır.

Burası, çok nemli ve ideal sıcaklıkta, mükemmel bir depolama alanıdır. Mağarada sıcaklık 13-15 derece arasında sabittir.

Ksara şehrinin altında, 2 kilometre karelik bölümü kapsayan 6 tünelden oluşmaktadır. Mağaranın geçmişi ise, Roma dönemine kadar uzanır, ancak antik dönemde de kullanıldığı düşünülmektedir.

Lübnan Beyrut Ksara
Lübnan Beyrut Ksara

 

Şehirde, yıllık olarak yaklaşık 4 milyon şişe şarap üretimi yapılmakta ve bunlar, dünya üzerinde birçok ülkeye ihraç edilmektedir.

Bu şarap kültürünün yaşandığı şehir: her yıl, yaklaşık 100 kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Siz de, burayı ziyaret etmek isterseniz: karanlık ve nemli bu mağara içinde, çeşitli şarapları, tadına bakarak satın alabilirsiniz.

İngiltere Newcastle Genel

İngiltere Newcastle Genel

İskoçya sınırındaki bu şehir: Tyne nehrinin kuzey yakasındadır. Yaklaşık 500 bin kişilik nüfusu ile, burası nispeten küçük bir şehir olarak bilinir. Şehrin asıl ismi “Newcastle Upon Tyne” dır. Çünkü: iki tane Newcastle şehri bulunmaktadır. Diğeri “Newcastle Under Lyme” dir ve Manchester şehrinin 50 km kadar güneyindedir. Burada 6 küçük kasaba vardır ve şehir bunlara bitişiktir.

Şehir: nispeten küçük bir yer olmasına rağmen: kültürel aktiviteler, alışveriş imkanları ve tarihi yapılarıyla dikkati çekmektedir. Şehirdeki evler: Victoria dönemi stilinde, kırmızı tuğlalarla yapılmış, 2-3 katlı müstakil evlerdir.

Şehirde, büyük bir üniversite öğrencisi nüfusu barınmaktadır ki, bunlar yaklaşık 40 bin kadardır. Yani şehirde yaşayan her 7 kişiden 1 tanesi öğrencidir.

 

TARİH

Şehir, Romalılar döneminde “Pons Aelius” yani “Aelius köprüsü” adıyla: MS.2.yüzyılda Roma İmparatoru Hadrian tarafından kurulmuştur. Şehirde batı yolu boyunca, Kuzeydeki kabilelerin istilasını önlemek için kurulan “Hadrian Duvarı” halen görülmektedir. Bu duvarın, ilk yapıldığında 117 km. olduğu bilinmektedir.

410 yılında Romalılar İngiltere’den ayrılınca, bölge Anglo-Sakson krallığı tarafından ele geçirilmiştir. 1088 yılında Normanlar bölgede hakimiyet kurarlar. Zaten: şehrin “Newcastle” ismi: bölgeyi fetheden I. William’ın oğlu Dük Robert Carthose tarafından 1080 yılında burada yaptırılan kaleden gelmiştir.

Ortaçağ boyunca, şehir, İngiltere’de kuzey bölgesinin bir kalesi olarak kalmıştır. 13. yüzyılda şehir çevresinde 7 metre yüksekliğinde sur duvarı inşa edilir. İskoç kralı Kral William: 1174 yılında burada yapılan savaşta esir edilir. 14. yüzyıl boyunca, şehir, İskoç saldırılarına başarıyla karşı koyar.

1535 yılında: kraliyet şehre kömür ticareti karteli olma izni verir ve böylece kasaba gelişmeye başlar. Nehir kıyısında ve gemilerde çalışan halk: kömür ticaretinin hızla gelişmesini sağlar. 1636 yılındaki veba salgınını birçok ölü vererek atlatan şehir: İngiliz iç savaşı sırasında, 1644 yılında aylarca kuşatma altında kalmıştır.
18. yüzyıla gelindiğinde: şehir İngiltere’nin en büyük dördüncü şehridir. Kristal cam üretimi gelişir.

19.yüzyıla gelindiğinde sanayi devrimi ile birlikte: şehirde gemi yapımı ve ağır mühendislik gelişir. 1901 yılında elektrikli tramvay şehir sokaklarında yürümeye başlar.

Motorlu aracın gelmesiyle: yol ağı gelişmiş, köprüler yapılmaya başlanmıştır.

1930 yılındaki büyük buhran sırasında: şehirdeki işsizlik rekor düzeylere çıkmış, Tyne nehri kıyısındaki tersaneler yavaş yavaş kapanmaya başlamıştır ve en son tersane 1990 larda kapanmıştır. Ancak: I Dünya savaşında donanmanın en büyük gemilerinin buradaki tersanelerde yapıldığı söylenir.

Ortaçağ döneminde: şehir önemli bir yün ticaret merkezi olarak bilinir. Daha sonra ise, kömür ticareti gelişmiştir. Liman ise: İngiltere içine ve dışına gönderilen ticari malların odak noktası olmuş ve 16. yüzyılda hızla gelişmiştir. Ayrıca: liman yakınlarında, tezgahlar kurularak gemi yapımına başlanmıştır.

Hatta: I. Dünya savaşında: İngiliz donanmasının en büyük ve güçlü gemilerinin burada yapıldığı söyleniyor.

Ancak: 20. yüzyıla gelindiğinde, şehrin ekonomik yönden gelişimini sağlayan sektörlerde büyük krizler ortaya çıktı ve birçok firma kapandı.

 

ULAŞIM

Şehir merkezinden: İngiltere’nin birçok büyük ve ünlü şehrine hızlı tren bağlantıları bulunmaktadır. Ayrıca: yine şehirde uluslar arası bir havaalanı bulunmaktadır. Şehir ile Londra arasındaki tren yolculuğu 3 saat sürmektedir. Şehrin havaalanı şehir merkezine 7 km. uzaklıktadır.

 

DİL

Şehirde konuşulan dil her ne kadar İngilizce olarak bilinse de, değişik bir aksan kullanılmaktadır ve bu aksana “geordie” denilmektedir.

İngiltere Newcastle Genel

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Şehir içinde, şehri baştan başa geçen metro ağı bulunuyor. Metro kullanarak şehrin hemen hemen tüm noktalarına gidebilirsiniz. Metro kullanırken, şehri: a-b-c olmak üzere üç bölgeye ayırmışlar ve ona göre bilet ücreti ödüyorsunuz.
Sarı renkli metrolar: nostaljik ve eskidir ve sesli-görüntülü sistemleri bulunmaktadır.

 

İKLİM

Şehirde tipik okyanus iklimi görülmekte olup buna bağlı olarak: şehir nispeten kuraktır. Ortalama sıcaklıklar, Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında 18 derece, Ocak ve Şubat aylarında ise 6 derecedir. Bu şehirde: rüzgar ve yağmur çok yoğundur. Yılın 270 günü hava kapalıdır.

 

ALIŞVERİŞ

Şehirde yaklaşık 600 mağaza bulunduğu söyleniyor. Pazar günleri: pazara benzeyen açık marketler kuruluyor ama buralarda meyve-sebze satılmıyor. Buralarda: ev yapımı kurabiye, çörek, tatlı gibi şeyler satılıyor. Ayrıca: el işi örgüler, tablolar, ikinci el kitaplar satılan tezgahlar bulunuyor. Tyne nehri kenarındaki bu pazarları ziyaret etmenizi öneririm. Bunun dışında, şehir İngiltere’nin diğer birçok şehrine göre daha ucuzdur denilebilir.

 

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

İngiltere’de yerel yemek kültürünün tek ve başlıca objesi: Fish&cips yani balık ve patates kızartmasıdır. Bunun dışında: şehirde özellikle İtalyan, Çin ve Uzak doğu mutfaklar egemendir. Öte yandan, İngiltere’de hayvancılık geliştiğinde et fiyatlarının ucuz olması, yemeklerde özellikle et kullanımının yoğun olmasına neden olmaktadır.
Burayı ziyaret ederseniz, mutlaka “Newcastle Brown Ale” birasını tatmanızı öneririm.

Şehirdeki birkaç restoran önerim şunlar olabilir.

Jesmond Evi

Şehir merkezinin yalnızca 1 km. dışında, sakin ve ormanlık bir vadidedir. Burada: tamamen organik sığır eti ve taze sebzelerden yapılan yemekler sunulmaktadır.

Blackfiars

Buranın: ülkenin en eski restoranı olduğuna inanılıyor.

 

Altı

NE8-3BA-South Shore Road, Gateshead Quays-Gateshead, Tyna and Wear adresindedir.
Şehir merkezinde bir ortaçağ manastırının altındadır. Çarpıcı ve panaromik manzarası ilgi çekmektedir. İçecekler ve kahve, hergün saat: 12.00-17.00 arasında servis edilmektedir.

 

 

GECE HAYATI

Şehirde: birçok kulüp, bar ve restoran bulunan caddeler vardır ve şehirdeki gece hayatı gerçekten hızlıdır. Çünkü: üniversite öğrenci nüfusu fazladır ve gerek bu öğrenciler ve gerekse Newcastlelılar, özellikle Cuma ve Cumartesi günleri sabah saatlerine kadar eğlenirler.
Şehir merkezinin: Bigg Pazar ve rıhtım alanı çevresindeki yerlerde: barlar, gece kulüpleri bulunur. Bazı popüler alanlar: Central Station, Collingwood Street, Neville Sokak ve Osburne Sokak: bölgelerinde çok sayıda bar vardır.

Şehrin “Pink Meydanı” ise: gay sahnelerine ev sahipliği yapmaktadır.
Stowell caddesi üzerinde ise, çok sayıda Çin restoranı ve bir Çin köyü bulunmaktadır. Şehrin en beğenilen Hint ve Japon ve İtalyan restoranları da bu cadde üzerindedir.

Pub saatleri, son yıllarda: Newcastle barlar ve kulüpleri, her gün 24 saat açıktır. Newcastle halkı: özellikle Cuma ve Cumartesi geceleri sabahlara kadar eğleniyorlar. Yolda içenler, sarhoş olanlar, bağıranlar, işeyenler görebilirsiniz. Ancak kimse kimsenin hayatına karışmıyor.

Publar: söylediğim gibi her an açıktır. Buralarda: oturup sohbet etmek, içmek, günün her saatinde bir şeyler yemek mümkündür. Bara gidip istediğinizi söylüyorsunuz ve istedikleriniz masaya getiriliyor.

İngiltere Newcastle Genel

ÜNİVERSİTELER

Şehirde: Newcastle Üniversitesi ve Northumbria Üniversitesi bulunmaktadır. Ancak kampus kültürü bulunmuyor. Üniversiteler: 15-20 katlı devlet binası gibi binalarda bulunuyor.
Bu üniversitelerde eğitim gören öğrenciler, şehrin kültürel hayatını etkilemektedirler. Ama bu öğrencilerin birçoğunun çekik gözlü olduğunu söylemek gerekir.

 

FUTBOL

İnglitere’nin birçok şehrinde olduğu gibi, burada da futbol yaygındır. Şehir halkı: Newcastle United denilen futbol takımına aşırı şekilde bağlıdır. Kulübün muhteşem zeminli St.James Park stadyumu her zaman doludur.
Öbür takım ise “Sunderland” futbol takımıdır.

 

 

RİVER TYNE

River Tyne nehri: 100 km. uzunluğundadır. Kuzey Tyne ve Güney Tyne nehirleri: Northumberland Haxham yakınlarında karşılaşırlar ve birleşerek “Waters Meet” ismini alırlar.
Günümüzde kullanılmamasına rağmen: hala gemilere kömür yüklemek için kullanılan özgün yapıların bazıları görülmektedir.

Nehir üzerindeki ilk köprünün Roma döneminde yapıldığı biliniyor. Bugün ise nehir üzerinde 7 köprü bulunmaktadır. 1928 yılında inşa edilen Tyne Köprüsü: şehrin sembolü olması açısından önemlidir. Bu köprü: Avustralya-Sydney şehrindeki Harbour Bridge köprüsüyle çarpıcı bir benzerlik taşımaktadır.

Nehir üzerinde bulunan hidrolik salıncak köprüsü ise: 1876 yılında inşa edilmiştir. 1849 yılında Robert Stephenson tarafından inşa edilen bitişikteki High Level Bridge köprüsü üzerinde ise modern raylar ve yollar bulunmaktadır. Kraliçe Victoria: demiryolu devrimini teşvik ederken, köprüden geçen ilk yolculardan birisi olmuştur.

 

 

TURİZM

Şehre gelen herkesin uğraması gereken ilk yer: “Quayside” yani “rıhtım bölgesi” dir. Burası: şehrin en ilgi çekici bölgesidir. Bölgede: değişik köprüler ve ilginç mimariye sahip binalar görebilirsiniz.

Köprülerin başında: “Tyne Bridge” gelmektedir

Ayrıca: “Millenium Bridge” de ilgi çekiyor.

Yapılardan ise “The Sage Gateshead Concert Hall” dikkat çekiyor.

Evet, bu şehirde de, İngiltere’nin diğer birçok şehrinde olduğu gibi, büyük bir turizm potansiyeli bulunmamaktadır. Özellikle: tarihi binaların pek fazla olmadığı görülür, çünkü: II. Dünya savaşında Alman bombardımanı şehri etkilemiştir. Bir de şehir tarihinde büyük yangın olayı bulunmaktadır ki, bu da şehri büyük oranda tahrip etmiştir. Sonuç olarak: şehir merkezinde sizlere ayrıntılı olarak belirteceğim turistik yerleri yürüyerek gezebilirsiniz, ama bazı yerleri görmek isterseniz araç kullanmanız gerekir.

Örneğin: şehrin bir simgesi ve hatta İngiltere’de en çok bilinen 12 simgeden biri olan “Angel” anıtını görmek için mutlaka araç kullanmanız gerekir ki, buraya yürüyerek ulaşmanız mümkün değildir, zaten bu heykeli görenlerin büyük bölümünün heykeli uzaktan gördüğü de belirtilmektedir.