Antalya Şehir içi Gezi Planı

Antalya Şehir içi Gezi Planı
antalya.1
Antalya Şehir içi Gezi Planı

Antalya şehrinde gezi planı yapmanız için sizlere yardımcı olacağım. Ama öncelikle bu şehrin güzelliğini günümüzden yıllar önce tespit eden büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ten söz etmek istiyorum. Antalya şehrinin hemen girişinde, Kepez’den virajlı yokuştan aşağıya inerken, hemen sol yanda, büyük kent ormanı içinde, 23 metre yükseklikte, 14 metre genişlikte, altın sarısı renkli, 20 ton demir, 20 ton çimento ve 40 ton kum kullanılarak yapılan “Atatürk Maskı” nın hemen yanında,

Atatürk’ün “HİÇ ŞÜPHESİZ Kİ ANTALYA, DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEHRİDİR” sözü

belki şehre girerken dikkatinizden kaçacaktır, ama Atatürk’ün ön görüsünün mükemmelliğini yansıtan bu sözü ve maskı, uzaktan mutlaka izleyin. Gerçekten, Antalya, geçmişte ve günümüzde, dünyanın en güzel şehirlerinden birisidir.

Antalya; güzel bir şehir. Şehir merkezinde ve şehir merkezi yakınlarında: her türlü tercihe hitap edebilecek, gezinti yerleri var. Şehir merkezindeki birçok yer: yürüyerek gezilebilir. Zaten: şehir merkezi, genellikle Atatürk meydanı çevresinde kurulu ve bu bölgede, Kaleiçi bölgesinde ve Yat Limanı bölgesinde, yürüyerek gezebilirsiniz.

Ama, elbette günün en sıcak saatleri  değil de, genellikle güneş battıktan sonraki saatleri tercih etmenizde yarar var. Özellikle Kaleiçi bölgesine inerken sorun yok, ancak çıkarken rampa yukarı çıkma nedeniyle biraz yorgunluk oluyor.

20180616_184252
Antalya Şehir içi Gezi Planı Asansör

Asansör

Kaleiçi ve yat limanından yürüyerek çıkmayı düşünmeyenler için, buraya bir asansör yapılmıştır. Asansör panoramik yani dışarıyı izleyerek gayet güzel bir şekilde yukarı çıkabilirsiniz. Ancak: yat limanında asansörün bulunduğu yeri gösteren herhangi bir tabela yok, umarım ilgililer bazı yerlere tabela koyarlar. Ayrıca: asansör 13 kişilik olduğundan, uzun kuyruklar oluyor, bence asansöre binişi 1 TL. gibi cüzi bir ücretle yapsalar, saçma sapan kalabalık özellikle gençler burayı tercih etmez, yürüyerek yukarı çıkarlar ve asansör gerçek anlamına yani belli bir yaş kesimi için yapılmış olması anlamını kazanır.

Ayrıca, asansörün biniş ve iniş yeri, iyi değil, özellikle akşam saatlerinde, buradan yalnız asansöre binmeyi düşünenler ve özellikle turistler sanırım biraz ürkerler, keşke asansörün biniş ve iniş yeri biraz daha ferah olsaydı.

Evet gelelim, şehir merkezi gezisine. Burada önemli olan, sizin şehirde kalış süreniz ve tercihleriniz. Yani: daha önce de birkaç kez söylediğim gibi: sizin tercihleriniz tarihi yerler gezmek ise, buna göre gezi planı yapabilirsiniz. Eğer tercihiniz doğal güzellikler ise, elbette buna göre de ayrı bir plan yapmanız gerek. Ama, tercihiniz alışverişten yana ise, Antalya size bu konuda da alternatifler sunabiliyor. Eğlence düşünenler için de, elbette olasılıklar var. Yani: benim size önereceğim gezi planı içinde: Antalya’da kalış sürenize ve tercihlerinize göre bir gezi planı yaratabilirsiniz.

Gezi planında, gezmenizi önerdiğin yerlerin yalnızca isimlerini veriyorum. Ayrıntılı bilgiyi, yine bu sitede, yazılı isimler ile aratarak bulabilirsiniz.

Antalya Şehir içi Gezi Planı

1.GÜN

Sabah Düden Şelalesine gidilebilir. Buraya: araç ile gitmeniz gerek. Yani: yürüyerek gitmek mümkün değil. En son aldığım bilgilere göre, Düden şelalesinde kuraklık nedeniyle su kalmamış ve yapılan bir düzenekle düden şelalesinden su akması sağlanmıştır.

Antalya’nın çevre yolu, yani Alanya istikametine yönelen yol üzerindedir. Yaklaşık; 2-3 saat kadar orada kalabilirsiniz. Öğlen yemeğinizi orada bir restoranda yiyebilir ve  öğleden sonra oradan ayrılarak; şehir merkezinde arabanızı bir yere park edip, yürüyerek kale içi sokaklarını gezerek, yat limanına inebilirsiniz. Akşam üstü: yat limanından, gezinti teknelerinin birine binerek, yakın sahillerde küçük bir gezinti olabilir. Dönüşte ise; yine yat limanında zamanınızı değerlendirip, günü bitirebilirsiniz. Yat limanından yat gezisine çıkmayı ihmal etmeyin. Bu günübirlik yatların fiyatları: 25-30 TL arasındadır.

3
Antalya Şehir içi Gezi Planı

2.GÜN

Sabah: Alanya yolu üzerindeki “Kurşunlu Şelalesi” ne gidilebilir. Buraya da, araç ile gitmeniz gerekiyor. Kurşunlu şelalesi, düden şelalesinden daha güzeldir.

Öğlen orada yemek yenebilir ve öğleden sonra ayrılıp, yine araç ile “Lara Beach parka” geçebilirsiniz. Burada: denize girip, günü tamamlayabilirsiniz. Şemsiye, şezlong ve hatta daha büyük, ahşap ve üstü minderlerle kaplanmış alanlar var. Bunları: günlük olarak kiralayabiliyorsunuz. Ama daha önce de söylediğim gibi Lara Beach bölgesi, nispeten sessiz, sakin ve eğlenceye yönelik burada herhangi bir etkinlik yok. Ama, burada genellikle görebileceğiniz çok güzel bir “Kum Heykeller” sergisi var. İlginizi çekebilir. Deniz ise birden derinleşiyor. Plaj ise, ince çakıllı-kum karışımı, ama kum daha yoğun. Önem kazanan özellik: denizin temiz olması, eğlence düşünen Konyaaltı Beach bölgesine, sakinlik düşünen Lara Beach bölgesine gitmelidir.

Antalya Şehir içi Gezi Planı

3.GÜN

Şehir içinde, yürüyerek güzel bir gezi yapabilirsiniz. Belki: kale içinde bir restoranda taratorlu piyaz yemeyi deneyebilirsiniz. Çünkü, buranın piyazı meşhurdur, yani yöresel lezzettir.

Ayrıca; şehir merkezinden reçel almayı (özellikle incir reçeli) aman ihmal etmeyin. Hemen şehir merkezindeki Atatürk Anıtı, Yivli minare, Hadrian kapısı, Atatürk Parkı, Antalya Arkeoloji Müzesi gezilebilir. Özellikle: şehrin tam merkezinde, Atatürk anıtının bulunduğu yerde, son yıllarda, güzel bir meydan ve trafik düzenlemesi yapıldı. Buraya, araç giremiyor ve ayrıca, havuzlar ile su güzellikleri yaratılmıştır.

Valilik binası daha geriye alınarak, meydanda, aynı yere güzel bir havuz ve alt tarafa, büyük kapalı bir otopark yapıldı. Burada: rahatlıkla gezilebiliyor ama özellikle Haziran 2018 tarihinde gittiğimde, bu meydanın devamındaki “Dönerciler çarşısı” denilen bölümde, restoran garsonlarının önünüze atlayıp, sizi içeri sokmak isteyen tavırlarının artık olmadığını gördüm.

Belki yabancı turistlere yine aynı uygulamayı, yani zorla kendi mekanlarına tutup çekmeyi yapıyorlardır ama yerlilere yapmaktan vazgeçmişler ki, güzel bir uygulamadır. Çünkü bu olaya: önceki yıllarda gittiğim Fas ülkesinde rastlamış ve tenkit etmiştim, aynı şeyin kendi ülkemde olması, yani insanların kollarından tutarak, kendi restoranlarına sokmak isteyen bu insanları görmek pek hoş olmuyor, umarım birileri buna önlem alır.

Atatürk Parkı denince; Konyaaltı caddesi boyunca uzanan bu park, 1980 li yıllarda düzenlenmiş. Buraya da şehir merkezinden yürüyerek ulaşabilirsiniz. Yemyeşil bir ortam, büyük ağaçların gölgesinde, banklarda veya kafelerde oturabilirsiniz. Tabii deniz manzarasını izlemek de bir başka güzellik.

Burada; Antalya şehrinin, Konyaaltı plajları ve Toros Dağlarının eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz. Yalnız; park son yıllarda; yeniden dizayn edilmiş ve yeni açılan eğlence mekanları ile muhteşem bir görünüme bürünmüş. Her türlü müziğin çalındığı farklı mekanlar var. Kahve, çay veya içkinizi yudumlayabileceğiniz yerler ve arzu ettiğiniz takdirde yemek yiyebileceğiniz restoranlar açılmış. Araç girişi ücretli. Ama park içinde; özellikle yoğun günlerde, gerek araç trafiği ve gerekse otopark, büyük problem. Gitmeyi düşünürseniz, özellikle akşam gidin, tavsiye ediyorum.

Aynı gündeyiz, evet, öğleden sonra: şehrin batı kesiminde bulunan “5 M Migros” alışveriş merkezine geçilebilir.

Gayet büyük bir alışveriş merkezidir. Buraya ulaşmak yürüyerek gidemezsiniz, mutlaka bir toplu taşım aracına binmelisiniz. 2001 tarihinde hizmete açılan alışveriş merkezi: Antalya’nın turizm potansiyelini arttırmanın yanında, şehrin dev ve çağdaş bir alışveriş merkezine kavuşmasını sağlaması açısından güzel. Burada birçok markanın mağazası bulunuyor.

Yani: modern bir alışveriş mekanıdır. 1300 araçlık otoparkı yeterli düzeyde. Üç ayrı girişi, 8 salonlu sineması ve fast food alanları var. Bu alanlarda yemek yerken; güney taraftan, Akdeniz ve Beydağları manzaralarını seyredebiliyor olmak, başka bir güzellik. Migros’un hemen karşısında bir lunapark var. Özellikle: gece, ışıkları ile çok ilgi çekici. İlginizi çekerse, gidebilirsiniz. Lunapark özellikle çocuklar için ilginç. Ama, Lunapark  denilince, Avrupa’daki benzerleri gibi değil. Eğlence araçları, pek keyifli değil.

Bu arada, Antalya’da alışveriş düşünenler için, Alanya yolu üzerinde, sol yanda bulunan “Deepo” alışveriş merkezini de önerebilirim. Yakın zaman önce, bunun hemen yanına “Antalya Mall” denilen bir alışveriş merkezi daha yapılmış ve arada bağlantı sağlanarak büyük bir alışveriş mekanı ortaya çıkmıştır. Buraya yürüyerek ulaşmak mümkün değil. Bir araç ile ulaşabilirsiniz.

Zaten, yurt dışından gelen ziyaretçiler, burayı bellemişler, özellikle Rus ziyaretçiler, yanlarındaki büyük bavullar ile, sürekli geziniyor ve alışveriş yapıyorlar. Deepo alışveriş merkezi de, gerek otoparkının rahatlığı ve gerekse içinde, klimalar tarafından sağlanan uygun hava koşulları ve gerekse mağazaların sürekli indirimli fiyatlar sunması nedeniyle, tercih ediliyor.

Çünkü buradaki mağazaların çoğu “Outlet” denen ucuz ürün satılan mağazalardır. Ayrıca, fast food restoranlarının bulunduğu bölüm ve bu bölümdeki mini lunapark etkinlikleri de cazip. Otellerde kalan turistler, araçlarla alışveriş yapmaları için buraya getiriliyorlar.

Alışveriş meraklıları için, son öneri: 2011 yılı içinde açılan, Muratpaşa Belediyesi yanındaki “Terracity” alışveriş merkezi. Burası: yaklaşık 5000 kişinin çalıştığı, muhteşem büyük bir yer. Her türlü marka ve ürün bulmanız mümkün. Özellikle: Kundu bölgesindeki otellerde kalan turistlerin, başlıca alışveriş tercihi olan bir yer. Buraya da araç ile ulaşmanız gerek. Yürüyerek ulaşmanız zor.

Bu arada: tarihe, müzelere meraklı iseniz: Antalya şehir merkezinde, Konyaaltı beach bölgesine giderken, yürüyerek giderek gezebileceğiniz, güzel bir “Arkeoloji Müzesi” olduğunu sakın unutmayın ve bu güzel müzeyi mutlaka gezin. Konya altı bölgesine giderken, hemen sağ yanda kalıyor, şehir merkezine yakın, klimalı, güzel düzenlenmiş, harika bir müzedir.

Antalya Şehir içi Gezi Planı

4.GÜN

Sabah konyaaltı Beach parka gidebilir, denize girmek ile başlayan gününüzü, akşam geç saatlere kadar sürdürebilirsiniz. Burası: Antalya şehrinin, başlıca: deniz, kumsal ve eğlence merkezi olarak öne çıkıyor.

Bir çok : beach tarzı işletme var. Buralardan: denize girebilirsiniz. Şezlong ve şemsiye kiralamak mümkün. Ama, buranın denizinin hemen derinleştiğini ve sık sık dalgalı olduğunu unutmayın, tek avantaj temiz olması.

Ayrıca: yine birçok restoran ve canlı müzikli eğlence yerleri var. Yani: Konyaaltı Beach bölgesi, tam bir eğlence mekanı. Dolphinland bölümünde, Yunus gösterilerine katılmayı, sakın ihmal etmeyin. Eğer su parkı aktivitelerine katılmak isterseniz, hemen arkada, Aquapark var, burayı düşünebilirsiniz.

Amfi tiyatroda, belki bir konser olabilir. Hoşunuza giden bir sanatçıyı izleme şansınız da olabilir. Günü burada tamamlayabilirsiniz.

Bunların dışında, zamanınız kalırsa, önerebileceğim bir yer daha var. “Karaalioğlu Parkı”. Hadrian kapısından, denize doğru yürüdüğünüzde, bulabileceğiniz bir park. Güzel bir park. Aslında, Antalya’nın batısında, son yıllarda yapılmış bir çok daha modern ve güzel park olmasına rağmen; burası Antalya’nın en eski parklarından biri olması nedeniyle önemli. Denize doğru uzanmış, kimbilir kaç yüz yıllık ağaçları görebilir ve bu ağaçların altında yaşanan; aşkları, sevgileri, sıkıntıları, üzüntüleri hayal edebilirsiniz.

70 bin metrekarelik bir alana kurulan bu parkta, denize uzanan üç geniş mirador yani gözetleme kulesi var. İşte, Beydağları, Konyaaltı Plajının sahili ve uçsuz bucaksız gibi görünen Akdeniz, saatlerce hayranlıkla seyredebileceğiniz bu gözetleme yerlerinde, kuş cıvıltıları, günün en sıcak anlarında bile, serinliğini koruyan ve Antalya’nın yerlilerinin en sevdikleri gezinti ve dinlenme yeri.

Bu arada; umarım cam piramidi unutmadınız. 1997 yılında yapılan, Antalya Kültür Parkı içindeki, cam piramit, kültürel etkinlikleri ile belki tercihinize hitap edebilir. Aynı zamanda; içinde barındığı kültür park; Antalya’nın en güzel parklarından biri. Park içinde; cam piramit yanında, yapay havuzlar ve şelaleler var, ayrıca her yerin yemyeşil olduğunu da söylemek gerek. Cam piramit, Migros alışveriş merkezine giderken sağ yanda kalıyor.

Kısa bir Antalya şehir içi turu.

Bunların dışında ne söyleyebilirim? Şehir merkezindeki dönerciler çarşısında, döner yemeyi ve hoşunuza giderse, kokoreç-midye dolma yemeyi düşünebilirsiniz. Ama, yukarıda sözünü ettiğim gibi: bu mekanların görevlilerinin ısrarcı tutumu, biraz sıkıyor. Yine de, yemek ihtiyacınızı buradan karşılayabilirsiniz.

Gezi olarak ise: şehir içinde önerebileceğim pek bir yer kalmadı. Bunların dışında: şehirde, iki yerde (bir tanesi, Lara yolunda, ünlü bir otele ait, diğeri ise, Konyaaltı Beach bölgesinin hemen arkasında, yine ünlü bir otelin hemen yanında) “Aquapark” var. Su oyunları meraklıları için, bunlar ilginç gelebilir.

Özellikle: Konyaaltı Beach bölgesinin hemen arkasındakini önerebilirim. Su oyunları ve su kaydıraklarına meraklı ziyaretçiler için ilginç olabilir. Ayrıca, yine son yıllarda açılan “Akvaryum” var. Konya altı bölgesinde, Kemer yolunda, hemen sağ bölümde buluna Akvaryum, meraklılar için ilgi çekebilir.

Tarih meraklıları için, Antalyalıların eski garaj olarak bilip tanıdıkları yerde, büyük bir AVM inşaatına başlandığında, temelde, Antalya’nın Roma-Bizans döneminden kalma, yeri bilinmeyen ve uzun süre aranan “Nekropol” yani “Mezarlık” alanı bulundu. Burası henüz ziyarete açılmadı ama bazı yerlerden görülebiliyor. Malum, bir uygarlığın en büyük izleri mezarlıklarda bulunuyor. Çünkü, ölüler çeşitli hediyelerle birlikte gömülüyorlar. Bu hediyeler, o uygarlıkla ilgili önemli ipuçları veriyor.

Şehrin Roma-Bizans geçmişi, şehir merkezinde göreceğimiz bazı heykellerle (bronz ve yeşil renkli heykeller) canlandırılmıştır. Hemen merkezde, dönerciler çarşısı karşısında, büyük bir Romalı heykeli ve hemen önündeki havuzda, Avrupa’da benzerleri bulunan yerden su fışkıran havuz, özellikle çocukların ilgisini çekiyor.

Elbette 2016 yılı boyunca açık olan “Antalya Ekspo Fuar Alanı” uzun süre Antalya şehir ziyaretçilerinin ilgisini çekmiş olsa da, yıl sonunda kapandı, şu an kapalı, ileride nasıl kullanılacağını bilmiyorum ama bir yıl boyunca Antalyalılar ve şehrin ziyaretçileri tarafından yoğun olarak kullanıldı.

Antalya Şehir içi Gezi Planı Antalya’da Alışveriş

ANTALYA’DA ALIŞVERİŞ

Antalya şehir merkezinde: alışveriş denilince, özellikle son yıllarda açılan birçok alışveriş merkezinden söz etmek mümkün. Bunların başında, biraz önce söylediğim gibi: Konyaaltı bölgesindeki “Migros” alışveriş merkezi geliyor. Burası, gerçekten çok büyük. 3 katlı yapının en üst katında, sinema salonları ve fast food yiyecek bölümleri var. Diğer katlarında ise: her türlü marka ve malı bulup satın alabileceğiniz, birçok mağaza yerleşmiş durumda.

Buranın ana giriş kapısında, çeşitli etkinlikler de düzenleniyor. Ayrıca, çok büyük bir markanın hipermarketi var. Buradan da, uygun fiyatlı alışveriş yapabiliyorsunuz. Otopark sorunu olmaması da büyük imkan.

Alışveriş tutkunları için diğer güzel bir seçenek, “Deepo” ve hemen yanında yeni açılan “Antalya Mall” alışveriş merkezi. Alanya yolu üzerinde, solda. Ama, ana yolda ilerlerken, buraya sapmak yani yan yola girmek gerekiyor. Burası da tek katlı, uzunlamasına bir alışveriş mekanı. Ön ve arka tarafında, gayet uygun ve yeterli otopark var. Mekanın içinde, klima sistemi mükemmel, sıcaktan sıkılmadan, rahatça yiyecek bir şeyler bulabiliyorsunuz, gezip, sürekli indirimli fiyatlar sunan mağazalardan alışveriş yapabiliyorsunuz.

Diğer bir seçenek, hemen şehir girişinde, Otogar yakınlarındaki “Özdilek” alışveriş merkezi. Buraya girmedim ama dışarıdan gayet büyük bir alışveriş merkezi olduğu izlenimini edindim. Alışveriş tutkunları ziyaret edebilir ve uygun fiyatlı ürünler bulabilirler.

Bunların dışında: Antalya şehir merkezinde, özellikle: Lara istikametine giderken, çeşitli boyutlarda alışveriş merkezleri var. Bunların başında: çeşitli büyük markaların açtıkları, hipermarketler var. Malum bu marketlerde, birçok malı ki, gıda maddeleri dahil, uygun fiyatlarla bulmak mümkün.

Burada özellikle, yukarıda da sözünü ettiğim ve 2011 yılı ortalarında açılan “Terracity” öneririm, alışveriş düşünenler burayı mutlaka görmeliler. Bu alışveriş merkezi: Antalya şehrinin en büyük alışveriş merkezlerinden birisidir (yaklaşık 5000 çalışan olduğunu duydum) ve aynı zamanda, şehir merkezine ve özellikle “Kundu” oteller bölgesine yakın olması avantaj. Kundu bölgesindeki otellerde konaklayan yabancı ziyaretçiler, burayı yoğun olarak tercih ediyorlar. Söylediğim gibi, yakın. Ayrıca otopark sıkıntısı da yok, alışveriş merkezinin altı büyük bir otopark olarak düzenlenmiştir.

Tabii, şehir merkezindeki, irili-ufaklı alışveriş mekanlarını saymadan olmaz. Zamanı ve ilgisi olanlar, gündüz sıcaklarda olmasa da, akşam serinliğinde, bu mekanları dolaşıp, ilgilerini çekebilecek alışveriş yapma şansını bulabilirler.

Antalya Şehir içi Gezi Planı Antalya’dan ne satın alınır

ANTALYA’DAN NE SATIN ALINIR

Peki Antalya’dan ne satın alınır? Antalya denilince, benim aklıma gelen çok şey yok. Elbette: ekonomik  durumu yüksek seviyede olan ziyaretçiler için, özellikle yurt dışından gelenler için, deri giysiler, çeşitli takılar, mücevherler ve halılar söz konusu olabilir. Ama, yerli ziyaretçiler için, şehirden mutlaka ve mutlaka almalarını önereceğim ve buraya özgü olan başlıca ürün “Reçel” ve özellikle; narenciye, yemiş, portakal, karpuz, patlıcan reçellerini mutlaka alıp, tatmanızı öneririm. Antalya  denilince ilk akla gelen, bu yörede gerçekten lezzetle yapılan “reçel” düşünülmelidir. Özellikle: incir reçeli, turunç reçeli, karpuz reçeli, patlıcan reçeli; başka yörelerde bulamayacağınız tatlardandır. (reçel fiyatları, bir kavanoz 11-15 TL civarındadır.)

Şehir içi geziniz böyle olabilir. Ama unutmayın ki, Antalya şehrinin çevresinde de muhteşem tarihi ve doğal güzellikler olan yöreler var. Çevre gezilerine de zaman ayırmayı unutmayın. Çünkü; bu şehir size muhteşem güzellikler sunmaya devam edecek.

Nevşehir Kapadokya Gezi Planı

Nevşehir Kapadokya Gezi Planı

Kapadokya bölgesi gezisine, bulunduğunuz yere göre; bölgedeki gezi planında belirttiğim ve sizin bulunduğunuz yere en yakın noktadan başlamanız mümkün. Ben; Ankara’dan hareket edildiğinde, bölgeye nasıl ulaşacağınızı, geziye nereden başlayacağınızı ve mevcut zamanınıza göre, nerelere gidebileceğinizi; anlatacağım. Siz; kendi tercihlerinize göre, gezi rotanızı ayarlayabilirsiniz.

Gezime başlama noktası olarak, Kapadokya’da; en uzak yer olan Derinkuyu-Kaymaklı yeraltı şehirlerini hedefliyorum.

Evet; Ankara’dan; (Ankara-Nevşehir arası uzaklık, 280 km.) Mamak-Elmadağ-Yahşihan ve Kırıkkale’ye geldiğinizde, güneye yönelerek Keskin-Akpınar-Kırşehir-Mucur-(Kayseri kara yolundan ayrılıyorsunuz)-Hacıbektaş (Arzu ederseniz, Hacıbektaş İlçesi ve Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi gezilebilir) -Gülşehir-Nevşehir-Derinkuyu.

Önce Derinkuyu yeraltı şehri gezilebilir ve sonra aynı yoldan geri dönüldüğünde, Kaymaklı yeraltı şehri görülebilir. Nevşehir-Kaymaklı arası uzaklık, 21 km.

Kaymaklı yeraltı şehri gezildikten sonra; Nevşehir ve Göreme-Avanos yolunu takip edilir; yol üzerinde; Uçhisar.

Nevşehir Kapadokya Gezi Planı: ; Ürgüp ile Nevşehir’in tam ortasında. Nevşehir merkezine: yaklaşık 10 km. uzaklıkta. Evet; Uçhisar’da görmek gereken yerler gezilir. Uçhisar’dan Avcılar köyüne gelinirken, sağdaki seyirlik noktasından muhteşem manzara izlenebilir. Burada, en yüksek ve en geniş gövdeli peri bacaları var. Uzaktan bakıldığında, bu sivri külahlı yapılar, çok hoş bir görünüm oluşturuyor. Uçhisar-Avanos arası: 10 km.

Sonra aynı yol takiben: Göreme. Nevşehir-Göreme arası uzaklık, 11 km. Göreme’ de; özellikle Göreme Açık Hava Müzesinde geziyoruz ve aynı yolu takiben; Çavuşin. Çavuşin gezildikten sonra, güneye, ara yoldan gidilir; önce Paşabağ ve sonra Zelve görülmeli. Zelve’den sonra ise; Avanos. Evet; Avanos’ta gerekiyor ise, gece kalınabilir. Nevşehir-Avanos arası uzaklık; 18 km.

Avanos’tan sonra; hedef: Ürgüp. Nevşehir-Ürgüp arası uzaklık, 20 km. Ürgüp gezildikten sonra, Nevşehir kara yolunu takiben gidilir; solda Ortahisar. Ürgüp-Ortahisar arası mesafe, yaklaşık 1 km.

Evet; Ortahisar’ı geziyoruz. Sonra, yine Nevşehir kara yoluna çıkılıp, Nevşehir istikametinde ilerleniyor. Nevşehir’den sonra; Gülşehir-Hacıbektaş yolu takip edilerek, Kayseri-Ankara kara yoluna çıkılır ve Ankara istikametinde yola devam edilir.

Sonuç olarak: ülkemizin en büyük turizm alanlarından birisi, mutlaka gezip görülmeli, uygun bir iklimde, bence mutlaka gidin ve bu güzellikleri doya doya geni görün.

Yunanistan Samothraki adası

samot.1
Yunanistan Samothraki adası

 

Yunanistan Samothraki adası; Evet, adanın bizim dilimizdeki adı: Semadirek.

Yunan anakarasına çok yakın, Ege’nin en kuzeyinde. Saroz körfezi açıklarında bir ada. Gökçeada’nın karşısında duruyor.

Hava koşullarının iyi olması durumunda; Kaz dağları görülebiliyor. Keşan’dan Alexandrapoli, yalnızca 60 km. uzaklıkta.

Keşan demişken, Keşan civarındaki yaşlılar tarafından anlatılan bir söylenti var. Belki ilginizi çekebilir.

Yaşlılar: bu adanın “inlediğini” iddia ediyorlar. Bu iddiaya göre: adadan tuhaf sesler geldiği zaman; Keşan’da hava bozuyormuş.

Bunun da bilimsel olarak açıklaması, sanırım, rüzgar belirli bir yönden estiği zaman, dalgaların adanın altındaki su altı mağaralarında ses çıkarttıkları veya rüzgarın adanın kayalık yapısından dolayı çıkarttığı seslerin, Keşan’a kadar ulaşması olarak söylenebilir.

Son bir şey: Enezden batı yönünde bakılınca, bu güzel ada silüeti: uyuyan bir kızı andırdığı için “uyuyan güzel” olarak bu ada adlandırılıyormuş.

samot.havaalanı
Yunanistan Samothraki adası Ulaşım

ULAŞIM

Havaalanı var. Şehir merkezine 7 km. uzaklıkta. Selanik bağlantılı uçak seferleri var.

samot.3
Yunanistan Samothraki adası Genel Özellikleri

GENEL ÖZELLİKLERİ

Kayalık uçurumların sahil şeridini çizdiği Samothraki adası, diğer adaların tersine, demir atacak doğal limanlar açısından, zayıftır. Daha çok dağlık bir yapısı vardır. Adanın içlerinde: Ege’nin 1610 metre ile en yüksek zirvesi olan “Fengari Dağı” manzarası hakimdir. Doğu bölümü vahşi. Yerleşim batıda kurulmuş.

Chora şehir merkezi, biraz yukarıda. Liman: Kamariotissa. Küçük bir liman. İyi işaretlenmiş uzun bir burnun hemen kuzeyinde. Küçük balıkçı motorları var. Kuzeyde: Loutra’da yeni açılmış küçük bir marina daha var.

samot.genel.5
Yunanistan Samothraki adası

Adanın yüzölçümü: 178 km. karedir. Uzunluğu ise: 17 km. dir. Nüfus: 2723 kişi, ana sanayisi: balıkçılık ve turizmdir. Turizm açısından: Yunan ana karasına yakın olduğu için daha çok Yunanlılar tarafından tercih ediliyor.

Bunun yanında: bu adaya “hippy” türleri daha çok geliyor. Ancak: özellikle bir zamanlar buraya gelen Almanlar; tesislerin daha yeni ve güzel olması nedeniyle, bizim Antalya’ya yönelince, buradaki tavernalar ve pansiyonlar birden boşalmış.

Bunun üzerine, buradaki Yunanlılar: Türk turistleri buraya çekmek adına, bazı olumlu girişimlerde bulunuyorlar. (örneğin: buraları tanıtan Türkçe broşürler bastırıyorlar gibi)

Ayrıca: adada, fiyatların daha ucuz olduğunu, lokantalarda kazık yeme ihtimalinin çok az olduğunu bilmek güzel bir duygu. Ama, işte en büyük sorun; vize alma.

Homeros’a göre: tanrı Poseidon: Truva savaşını suyun ilerisine bakarak buradan izlemiştir. Bunun dışında: antik dünyada, herhangi bir siyasi öneme sahip devlet değildi.

Günümüzde, burası: diğer adalara birkaç feribot hattıyla bağlı olan unutulmuş adalardan biridir. Güçlü, doğal savunma olanaklarıyla, antik çağlarda önemli bir ada olan Samothraki, Hıristiyanlığın yayılmasıyla, önemini yitirmiştir.

Adanın elması ünlü. Çok keskin bir kokuya sahip olan bu elmalardan bir sepet alıp uyuyacağınız odaya koyduğunuzda, keskin kokusu yüzünden uyumak imkansız oluyormuş. O derece güzel kokarmış bu elmalar.

samot.4.liman
Yunanistan Samothraki adası Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

samot.kilise.1
Yunanistan Samothraki adası Khora kasabası

KHORA KASABASI

Merkez “Khora Kasabası”, korsan kuvvetlerinin görüş alanından uzakta kurulmuş yerleşimlerin, klasik bir örneğidir. Adanın 5 km. içerisinde, geçen gemilerin göremeyeceği bir vadide inşa edilmiştir. Kullanılan evlerin çoğu ortaçağdan kalma.

samot.lighthouse of alexandroupoli.1
Yunanistan Samothraki adası Kuzey Sahili-Palopoli kasabası

KUZEY SAHİLİ-PALOPOLİ KASABASI 

Tunç Çağının sonlarında, kuzey sahilinde, daha sonra denizcilerin koruyucu azizleri olan “Kastor” ve “Polluks”a adanan, bir dini ibaret merkezi gelişmiştir.

Antik kent. Burası, ayrıca, güçlü öte dünya kültürünün de yuvasıymış. Büyük İskender’in babası Makedonyalı Philippos gibi, pek çok kişi buraya kabul edilmek için, adaya seyahat etmişler.

samot.tapınak.1
Yunanistan Samothraki adası Sanctuary Tanrılar Mabedi

SANCTUARY (BÜYÜK) TANRILAR MABEDİ

Merkezin kalıntıları, Paleopoli kasabasının yanındaki “Büyük Tanrılar Mabedi”, günümüzde doğu Ege’nin en önemli arkeolojik sit alanlarından biridir. Helen dini törenleri yapılan bir mabet. Burada: büyük dev stilinde inşa edilmiş antik duvar göreceksiniz.

Gizemli ayinlerin aksine, burada köleler ve özgür insanlar, burada açıkta ibadet yaparlarmış. Büyük Tanrılardan biri de, başkan olarak burada kalırmış.

Büyük bir kısmı, Helenistik döneme ait olan kalıntılar, kalın bitki örtüsü altındadır. Böylece, bu alanı, kendi başınıza gezebilirsiniz.

samot.nikeheykeli.en güzeli.
Yunanistan Samothraki adası Arsinoion Rotonda

ARSİNOİON ROTONDA

Adanın en ilgi çekici yerleri arasında: 3’ncü yüzyılda, Mısır kraliçesi Arsinoe için Thasos’tan getirtilen mermerlerle inşa edilen “Arsinoion Rotonda” bulunuyor. Burası, bir zamanlar 20 metre çapıyla, dünyanın en büyük dairesel binasıydı.

Arkeologlar, şimdi Paris’teki Louvre Müzesinde sergilenen ve MÖ.190 yılında yapıldığı düşünülen “Samothraki’nin Kanatlı Zafer Tanrıça”sını, tiyatronun üzerindeki tepede; 1863 yılında bulmuşlar. (heykelin başı yok, parçalar halinde kalıntılar bulunmuş ve çalınarak kaçırılmış)

Paros mermeri, 328 cm. boyunda. Yunan tanrıçası Nike temsil eden bu heykel, bir gemi kadırgasının kıvrık puruvasına benzeyen bir kaidenin üzerinde duruyor ve tanrıça Nike’nin gökyüzünden muzaffer bir şekilde donanmasına doğru alçaldığını gösteriyor.

Çok sayıda eksikleri ve ciddi hasarı olmasına rağmen, heykel, Helenistik dönemden kalan en önemli başyapıtlardan biridir. Kafasının ve kollarının kaybolması üzücü olsa da, birçok kişi, bu eksiklikleri, heykelin doğaüstü havasını artırdığını düşünüyor.

Form ve hareketin eşsiz bir ustalık ile ele alındığı bu naturalist heykeldeki en dikkat çekici noktalardan birisi ise, heykeldeki kumaş elbisede açıkça görülen işçilik.

Evet: niye bu kadar ayrıntılı anlattım. Heykeli görme şansınız yok çünkü çalınmış ve Paris’e götürülmüş. Keşke; bütün antik kalıntılar, bulundukları yerlerde sergilenseler, sonuçta, bu heykel, buraya ait ve burada yapıldığı belli ve buraya gelen insanların, burada bu heykeli de görmeleri gerekmez mi?

Yoksa, sırf bu heykeli görmek için elbette kimse Paris’e kadar gidemeyecek. Neyse biz gezimize devam edelim. Bu arada: bugün Rolls-Royce arabalarının logosu bu heykel.

Ayrıca, 1930 yılında tasarlanan ilk FIFA Dünya Kupasının ödül kupası da bu heykele dayalı bir tasarım.

Alanda bulunan küçük müzede: müzisyen ve dansçı kızların oymalı Temenos Frizinin de aralarında bulunduğu; pek çok buluntu görülebilir.

THERMA SU KAYNAĞI

Adanın kuzey kıyısındaki “Therma”, romatizmadan kısırlığa kadar, çeşitli hastalıklara iyi geldiği söylenen, güzel bir sıcak su kaynağıdır.

samot.fengari dağı.1
Yunanistan Samothraki adası Fengari Yanardağı

FENGARİ DAĞI

Aynı zamanda, tıpkı Poseidon gibi, Anadolu kıyılarını seyredebileceğiniz Fengari Dağına yapılan, 3 saatlik yürüyüşlerin de başlangıç noktasıdır.

Bu dağ üzerinde birkaç köy var. Profitis İlias, batıdaki dağ köylerinden biri.

Buraya yolunuz düşerse: köyün meşhur lokantası: Vrahos’da güzel bir yemek yiyebilirsiniz. Domuz ve keçi etinin tadına bakmak için, Atina’dan gelen müdavimleri var. Alman turistler de yoğunlukta.

samot.fengari dağı.göletler.2
Yunanistan Samothraki adası

Yunan adaları genel özellikleri hakkındaki yazım.

Yunan adaları gezi planı hakkındaki yazım.