İzmir Efes Yamaç Evler

İzmir Efes Yamaç Evler

Yamaç evler, Efes antik kenti içinde, ilave ücret ödeyerek girilen bir bölümdür. Çünkü, buranın restorasyonu için çok büyük paralar ödenmiştir. Öyle ki yamaç evlerin üstünün kapatılması maliyetinin 10 milyon dolar olduğunu duydum. Ama Efes antik kentini ziyaret ettiğinizde, bence kesinlikle ilave bir ücret ödeyerek burayı da mutlaka gezin ve görün, inanılmaz güzel, inanılmaz orijinal yerler.

Evet şimdi Yamaç Evler hakkında ayrıntılı tanıtıma başlıyorum.

Kuretler caddesi üzerinde, Hadrian tapınağının karşısında, Bülbül dağının kuzey yamacına konuşlandırılmış bulunan bu 7 ev ve içlerinde yaşayan aileler, Efes’in en işlek semtinin merkezindeydiler.

Antik şehrin tam merkezinde bulunan bu evler, yaklaşık dört bin metre kareye yayılmıştır.

öNEMİ:

Efes şehrindeki zengin ve ünlülerin evleri, Efes’teki yamaç evler, antik çağın en zengin vatandaşlarının bazılarının özel hayatına benzersiz bir bakış açısı sağlar. Bu evler, zengin Efeslilerin belediyeye misafir ağırlama ve günlük işlerinde kullanılması için verdikleri evlerdir. Yüksek rütbeli Roma ordusu subayları, valiler ve zengin tüccarlar ve daha fakir Efeslilerin tüm aileleriyle birlikte yaşadığı tek kişilik odalara kıyasla, çok büyüktüler.

 

öNCESİ

Yamaç evler bölgesi, Romalılar tarafından yaşam alanına dönüştürülmeden önce, Helenistik dönemde (MÖ 6’ncı yüzyıldan MÖ 4’ncü yüzyıla kadar) mezarlık olarak kullanıldı. Yeni yerleşimciler evleri inşa ederken, kendilerinden öncekilerden kalan malzemeleri de kullandılar.

Kuruluş Aşaması

MÖ 200 yıllarında Kuretler caddesine açılan dar sokaklar, masif taş duvarlar kullanılarak üç teras oluşturuldu. Bu üç terasın her bölümüne dikilmiş ikişer ev vardı. Yani, üç terasta, orijinal olarak altı tane bitişik ev yapılmıştır.

Ara sokaklar çok dardı. Bazı ev sahiplerinin evlerini tonoz çatı ile kapattıklarına  dair kalıntılar vardır. En kuzeydeki terasta, MS 1’nci yüzyılda, bir mesken inşa edildi. Diğer teraslarda ise bir el sanatları mahallesi gelişti.

İzmir Efes Yamaç Evler
EVLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ

En yüksek noktadaki ev ile, en alt noktadaki ev arasında 27 metrelik yükseklik farkı vardır.

Evler üçü bir katta ve ikisi iki katta ve üç katta olmak üzere, üç ayrı teras üzerine inşa edilmiştir ve sadece ara sokakları ve geçitleri paylaşırlar.

Evler, hemen hemen aynı ölçülerde (400-600 metre kare) olan, sütunlu avlulu şekildedir.

Evlere, ara sokaklardan bir dizi basamakla girilir. Yani, evlerin her birinin doğrudan sokak erişimi vardır.

Bu teraslar, ilk olarak MÖ 1’nci yüzyılda sığınak olarak kullanılmış olsa da, bugün görülebilen evler MS 1’nci yüzyılın sonuna kadar inşa edilmemiştir.

 

Ana girişler:

Ana girişler, dar taraflı koridorlar tarafında konuşlandırılır. Mermer yüzlü portrelerle çevrelenmiştir.

 

Kutsal Amaçlı Yerler

Giriş bölgelerinde ve iç bahçede, görünüşleri, amaçları ve aile gelenekleri doğrultusunda değişiklik gösteren kutsal amaçlı yerler vardır. Bu bölgelere küçük ibadet oyukları, bu oyuklarda epiksi kahraman sahneleri veya ölenlerin anısına buketler konulmaktaydı.

 

Zemin Katlar:

Avlular-Peristil:

Evler, dört sütunla çevrili, açık bir prestil etrafından ortalanmıştır. Merkezdeki avlular 25-50 metre arasındadır.

Büyük mermer avlu/salonlar, ince sütunlara sahiptir. Avlu, oldukça lüks şekilde dekore edilmiştir. Avlular, iletişim merkezi ve misafirler için prestifli yer olma konumunu korumuştur.

Çok iyi işçilikli mozaikler, duvarlara gömülü kuyular ve çok yüksek kalitede duvar süslemeleri vardır. Küçük figürlü konsantrasyonları ile yapılan dekorasyonlardan, avluların evleri temsil eden yerler olduğu anlamı çıkar. Avlular aynı zamanda ışık kaynağı olarak hizmet vermekteydi.

Zemin katta bulunan diğer mekanlar:

Salona açılan oturma ve yemek odaları, üst katta ise yatak odaları ve misafir odaları bulunuyordu.

Pencereler:

Evin tüm odalarında pencere yoktu, sadece açık salondan gelen ışıkla aydınlatılıyordu. Bu yüzden odaların çoğu loştu ama bu sayede hırsızların pencerelerden eve girmesi de engelleniyordu. Pencereler, genellikle kapıların üstünde, yüksek seviyelere yapılmış, bunlardan bazıları demir çubuklarla çevrelenmiş, ekstra ışık sağlamak için metal ve camdan oluşan meşaleler konmuştur. Fakat bunların sürekli açıkta olan ateşleri, her zaman bir tehlike oluşturuyordu.

İzmir Efes Yamaç Evler

İlham Perileri Odaları:

Bunlar muhtemelen misafir kabul odaları olarak kullanılmıştır. Ancak bu odaların aslında ne için kullanıldıkları net değildir. Ama duvarlardaki dekorasyon, odaların misafir kabul odaları olabileceğini gösterir. Öyle ki, odaların kenarlarında şarap amforaları bulunmuştur.

Yemek Odası:

En önemli odalardan biriydi. Rahatlığına ve ruhu iyileştirdiğine inanılan müzik çalınırdı. Konuklar kanepelerde yarı yaslanmış olarak oturur, ayakları cömertçe süslenmiş mermer veya bronz masalarda yemek yerlerdi.

Üretimle ilgili Odalar:

Misafir ağırlama salonları ve oturma odaları hariç, evlerde üretimle ilgili odalar da vardı. Bu odalar, genelde evin girişine yakın olarak konumlandırılırdı. Merdiven ya da koridorla ulaşılabilen üretim odasının birçok ev tarafından kullanılacak şekilde oluşturulması ilginçtir.

Mutfak:

Gömme mutfak genelde bulunmazdı. Duvardaki resimlerden, yemeklerin genellikle dışarıdan sağlandığı anlaşılmaktadır.

Banyolar;

Bu evlerin ayrıca zeminin altından ve duvarların içinden geçen kil borularla sağlanan sıcak ve soğuk su akan özel banyoları vardı.

 

Isıtma Sistemi:

Evlerin merkezi ısıtma sistemlerinde kil borular kullanıldı. Evler kaplıcalarda kullanılanlara benzer bir sistemle ısıtılırdı.

İzmir Efes Yamaç Evler

Su Sistemi:

Peristilin yani avlunun yukarısında temiz hava için bir açıklık vardı ve yağmur yağdığında yağmur suyu avlunun ortasında bir havuzda veya kuyuda toplanırdı. Her evin içindeki özel kuyularda su toplanabilirdi. Evlerin su ihtiyacı, kuyulardan ve genellikle giriş bölgelerinde avlularda bulunan çeşmelerden sağlanıyordu. Ayrıca sıcak ve soğuk su vardı.

Tuvaletler:

Tuvaletler, gelen ziyaretçilere kolaylık olması için ön bölgelerdeydi. Kanalizasyon, bölümlere ayrılmış bir kanal sistemiyle kurulmuştu.

İzmir Efes Yamaç Evler
Üst Katlar

Üst katlara sütunlarla çevrili bir merdivenden ulaşılırdı. Depremden sonra ulaşılan yığınlarda bulunan duvar parçaları ve mozaik zeminler, üst katlardaki odaların da zengin şekilde dekore edildiğini gösterir.

İzmir Efes Yamaç Evler

Duvarlardaki sanat eserleri:

Evlerin en inanılmaz kısmı zemin ve duvarlardaki güzel sanat eserleridir. İç odaların duvarları, özellikle mitolojik konular tasvir eden fresklerle süslüydü. Duvarlar, mitolojik sahneleri tasvir eden muhteşem alçı heykeller ve resimlere sahipti.

Yamaç evlerin birkaç duvar resmi, sakinlerinin günlük yaşamlarına dair bir fikir veren çizimler ve grafitlere sahiptir. Çizimler ağırlıklı olarak gladyatörleri, karikatürleri ve hayvanları gösteriyor. Graffiti, kişilerin adlarını, şiirleri ve aşk beyanlarını içerir.

Özellikle ilgi çekici olan, fiyatları da dahil olmak üzere (örneğin: soğan, 3 eşek, kimyon-1/2 eşek, termal banyolara giriş 12 eşek) günlük hayatın mallarına ve gerekliliklerine atıfta bulunan 30 listeden oluşan bir guruptur.

Ayrıca ev sahipleri, birçok özel portrede resmedilmişti. Evlerin ana mekanlarında sergilenen bu portrelerin aile bireylerine ait oldukları düşünülmektedir.

İzmir Efes Yamaç Evler

 Şimdi günümüzde ziyarete açılan bazı evlerle ilgili bilgiler:

Doğu Külliyesi: 

Doğu külliyesi, 2500 metre karelik bir alanı kapsar ve üç teras üzerine inşa edilmiş müstakil evlerden oluşur.

Külliyenin başlangıcı MS 1’nci yüzyıla kadar uzanır ve bu evler MS 7’nci yüzyıla kadar iskan edilmiştir.

Günümüzde tüm alan, değerli iç mekanları havanın zararlı etkilerinden korumak için masif çatı ile kaplanmıştır.

Kuzey yolundaki caddede Kuretler caddesine açılan dükkan vardır. Bu sıra binalar, dükkan (taberna) veya bar olarak kullanılmıştır. Taberna yani dükkan ve caddenin arasındaki tören yolunda, geç Helenistik döneme ve İmparatorluk zamanına ait olan anıtsal eserler sıralanmıştır.

Roma dönemi ev tipleri

Geç Roma-Erken Bizans konutları iki ana formda yapılıyordu. İnsula (apartman) tipi konutlar ve Domus (özel) konutlardır. Yamaç evler, her iki yapı tipinin de özelliklerini göstermesine rağmen, büyüklükleri ve özel konutlar olması nedeniyle Domus sayılır.

 

Domus Evi:

En göze çarpan bina, varlıklı kişilerin yaşadığı bir villa ve orta sınıf vatandaşlara ait birkaç ev olan “Domus” olarak adlandırılır. Domus, varlıklı bir aileye ait iki katlı bir evdi. Bu evde: bir avlu, bir salon, bir yemek odası ve özel bir bazilika da dahil olmak üzere, birkaç odası korunarak günümüze ulaşmıştır.

Avlu (peristil) sütun dizileriyle çevriliydi. MS 1’nci yüzyılda inşa edilmiştir. MS 37 yılındaki depremden sonra restore edilmiştir. MS 300 civarında renkli mermer kaplamala ve peristil yani avlunun güney kısmına bir çeşme eklenmiştir.

İzmir Efes Yamaç Evler Bazilika

Salonun güneyindeki oda, özel bazilika olarak düzenlenmiştir. Bazilika, konuklara büyük bir zenginlik ve önem izlemini vermek için özel olarak tasarlanmıştır. Bu bazilika, yaklaşık MS 160 yılında inşa edilmiştir. Duvarlar mermerdir ve beşik tonoz fresklerle süslenmiştir.

İzmir Efes Yamaç Evler
Batı Külliyesi

Günümüze kadar mükemmel bir şekilde korunarak gelmiştir. Burada peristilli yani avlulu veya iç avlulu, en az beş lüks villa bulunur. Odaların çoğu, freskler ve sanat eserleriyle dekore edilmiştir. Ayrıca, bu bölümde tüm evlerde akan su ve küvetli banyo izlerine rastlanmıştır. Bu bölüm, Anadolu’nun batısında, Roma dönemine ait en büyük antik mozaik zemin koleksiyonunu barındırır.

İzmir Efes Yamaç Evler Duvar süslemeleri

 

Bu mozaikler, MS 1’nci yüzyıl başlarından MS 3’ncü yüzyılın ilk yarısına kadar uzanan dönemde yapılmıştır. Mozaiklerin çoğu: İtalya’dan gelen mozaiklerle bağlantılı olan, küçük siyah ve beyaz taşların kullanıldığı geometrik desenlerdir.

İzmir Efes Yamaç Evler Duvar süslemeleri

Çok az sayıda renkli ve figüratif mozaik bulunmaktadır. Bunlar: Triton, Nereids, Dionysos, Medusa ve bir aslan.

İzmir Efes Yamaç Evler Duvar süslemeleri

Nereid ve Triton mozaiği, evin oturma birimindedir.

Görüntü stilistik olarak MS 3’ncü  yüzyıla tarihleniyor. Gorgon’un başı, Roma dönemine özgü bir şekilde, boğazına Herakles düğümüyle bağlanmış iki yılanın kuyruklarıyla gösterilmiştir. Yılanların vücutları, kanatlı kafasının yanlarında kıvranıyor ve başları yukarıda, birbirine bakıyor gibi görünüyor.

İzmir Efes Yamaç Evler Duvar süslemeleri Medusa Başı

Medusa’nın yuvarlak yüzü oldukça insani, kadınsı ve güzeldir.

X şeklindeki arka plan, muhtemelen Aegis’i temsil eden gri pullardan oluşan bir desene sahiptir.

İnce bir şekilde uygulanan görüntü, kesişen dairelerin tekrar eden siyah ve beyaz deseninden oluşan büyük bir dikdörtgen mozaik alanla çevrilidir.

Daha ince siyah dörtgen bir çerçeve içinde siyah oval bir çerçeveye sahiptir.

Aynı odada, bu mozaiğin solunda, Dionysos’un bir büstünü içeren bir amblemi olan, aynı boyut ve stilde başka bir mozaik daha vardır.

İzmir Efes Yamaç Evler Duvar süslemeleri
En büyük villa (Ziyarete açıktır)

Bu villaya Kuretler caddesinin ortasından basamaklı bir yolla ulaşılır.

Batı kompleksinin en büyük villalarından birisi, MS 1’nci yüzyılda inşa edilmiş ve MS 2’nci yüzyılda değiştirilen, iki katlı ve avlulu bir evdir.

Evin çift kanatlı kapısı vardır. Eve girince, sağda görülen merdivenler, ikinci kata çıkmayı sağlar. İkinci kat, tamamen yıkılmış durumdadır. Yaygın bir geleneğe göre, ikinci katta yatak odaları bulunmaktadır.

Giriş kapısından birkaç basamakla zemin kata inilir.

Merdivenlerin bittiği giriş holünde: avlu görünümündeki orta bölümün ortasında, akan su sistemi ve olukları olan bir şadırvan vardır ve eve girenlerin temizlenmesi içindir.

Oradan karşıdaki peristile yani avluya geçilir.

Peristilin ortasında avlu benzeri göğe açılan bir bölüm ve bu bölümün çevresinde mozaik zeminli koridorlar ve bunların arkasında odalar ve holler bulunur.

Bunun güneyindeki alçak tonozlu mekan, ev sahibinin sıcak yaz günlerinde istirahat ettiği yerdir.

Zemin katında 12 oda bulunur. Toplam yaşanabilir alan sayısı 900 metre karedir. Korunarak günümüze ulaşmış odalar: hol, mutfak ve küvetli banyodur.

Bu villanın zemin ve duvar mozaikleri arasında: Herakles, Ariadne, Eros, tavus kuşu ve çiçek motifleri vardır.

İzmir Efes Yamaç Evler Duvar süslemeleri

Salondaki odalardan biri, fresklerin konularından dolayı “tiyatro odası” olarak adlandırılır. Oldukça büyük olan giriş açıklığının solunda Euripides’in “Orestes” oyunundan bir  sahne tasvir edilmiştir. Roma dönemi tiyatro oyuncularının tamamı maske kullanan erkeklerdir.

Bu nedenle, fresklerdeki oyuncular maske takmış olarak gösterilmiştir. Sağda komedi yazarı Menander’in Sikyonios adlı oyunundan bir sahne var. Soldaki geniş duvarın üst kısmında ise, Herakles ile Akhilleus arasındaki mücadele temsil edilmektedir.

Yunanistan’ın en büyük nehir tanrısı olan Akhilleus, Calydon Kralının kızı Deianeira ile evlenmek ister. Ama Deianeira, Aşil’in ejderha ya da boğa gibi varlıkların şeklini alabileceğini bildiği için onunla evlenmek istemez.

Bunun üzerine Herkül araya girer ve kavga çıkar. Freskte çömelmiş olarak gösterilen kız, kavganın konusu olan kızdır.

Efes Yamaç Evler

Peristilin yani avlunun kuzey cephesi, MS 4’ncü yüzyılda değiştirilmiş ve burada duran evin ana odası, iki küçük odaya bölünmüştür. Bu bölümde bulunan yangın izleri de aynı döneme aittir.

Peristilin yani avlunun açık bölümünün üst kısmı, benzer malzemelerle eski modellerine benzetilerek yeniden yapılmıştır.

Girişin sağındaki açıklığı geçtikten sonra, sağdaki oldukça geniş alan, evin hamamıdır. Hamamın sadece alt yapısı korunmuştur. Duvarlarda kışın soğuk havalarda evi ısıtmak için sıcak havanın dolaştığı görülen bacalar vardır.

İzmir Efes Yamaç Evler
2’nci villa-B Evi (Ziyarete açıktır)

Tarih, bilim ve kültür için mükemmel bir referans olan bu ev, restorasyonu ve muhafaza edilmesi zorlu bir yapıdır. 2000 yılında ziyarete açılan Yamaç evler-2’nin kazılmış bölümlerinde bir de müze açılmıştır. Restorasyonu halen devam eden bina, 2011 yılından bu yana, yüz binden fazla kişi tarafından ziyaret edilmiştir.

Ev, güneyde Yamaç evler caddesi ve kuzeyde Kuretler caddesiyle sarılmıştır.

İnsulan tipi yani çok kişiye kiralanan ev, üçgen alt planlıdır. Kenarları, iki basamaklı giriş yollarıyla çevrilidir. Bu yollardan, müstakil evlere de giriş yapılmaktadır. Girişler, 27 metrelik açıklığın üstünden gelir.

Villa, MS 1’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Yapıda önce “Muses Salonu” na girilir. Salon, duvarlarında Musa freskleri olduğu için bu ismi almıştır.

Başlangıçta evin girişi diğer tarafta olmasına rağmen, restorasyon sırasında bu şekilde yapılmıştır.

İlham perileri salonundan son derece güzel olan peristile yani avluya girilir.

Peristil yani avlu, ortadaki açık bölümün daha büyük ve daha dekoratif olması dışında, A evindekine benzer. Korint sütunları ince ve zariftir. Ortada görülen kuyu, suların kesildiği zamanlarda kullanılıyordu.

Cam Tonozlu İstirahat Odaları:

Avlunun güney tarafında, genellikle kayadan oyma serin odalar vardır. Bu odalardan bazıları: döşeniş biçimlerine göre sınıflandırılmış, efendilerin bölgeleri olarak değişik cam mozaiklerle süslenmiş, duvarlar ve yer döşemesi mermer yüzle kaplanmıştır.

Ev sahibinin istirahat ettiği bölümün tonozuna cam mozaik işlenmiştir. Cam mozaikler, antik dönemde sanatın en üstün biçimi olarak kabul edilir. Bu cam mozaiklerin, MS 5’nci yüzyıla ait olduğu düşünülüyor.

Dionysos ve Ariadne figürlerinin bulunduğu ilüzyonik bir şarap evi ile çevrelenmiş ortadaki mozaik “cenneti” tasvir eder.

Mozaikler “Hıristiyanlık” tan önce olduğu gibi Dionysos ve Ariadne, merkezde bir daire içinde ve çevrelerinde cennette var olduğu düşünülen tavus kuşu, ördek, horoz vb. var.

Efes Yamaç Evler

Bu bölümün zemini, sepet örgü desenli siyah-beyaz mermer kaplıdır.

Buradan evin avlusuna girilir. Atriumun batı duvarı da yapım tarzından anlaşılacağı üzere geç bir döneme aittir. Evin orijinal girişi bu duvarla kapatılmıştır.

Evet, B evi 900 metre karelik bir alanı kaplar. Atriumlu, hiçbir noktası eksik planlanmamış eksiksiz bir evdir. Atrium, dar bir avlu şeklindedir. Köşelerde sütunlar, sütun aralarında ise ahşap kirişler vardır. Ahşap kirişlerin montaj ve demontajını kolaylaştırmak için kolonlarda uygun prizler sağlanmıştır.

Tuvalet:

Batı köşesinde evin çok kişilik tuvaleti bulunur. Tuvaletin girişinde, günümüzdeki helalara benzer bir hela bulunmaktadır. Buradaki duvarlar da tamamen fresklerle kaplıdır.

Mutfak:

Batıdaki son boşluk evin mutfağıdır. Tuvaletin yanındaki oda, MS 1’nci yüzyıla ait olduğu sanılan evin birinci katının mutfağıdır. Oldukça dar olan mutfağın batı duvarındaki kemerli ocaklar, benzerleri arasında en iyi korunmuş olanlardır.

Efes Yamaç Evler Yemek Odası

Yemek odası: 

Avludan çıkıldığında, soldaki oda yemek odasıdır. Bu odada, prestile bakan taraf, çubuk şeklinde düzenlenmiştir. Hane halkının yemeklerini burada birlikte yediği varsayılır.

Salon ve Yemek Masası:

Bunun bitişiğindeki salon gibi görünün boşluk ise, ana oda denilen evin en önemli odasıdır. Ev sahibi, misafirlerini burada karşılamıştır. Bu odanın zemini yanlarda düz, ortada renkli mozaiklerle kaplıdır.

Kenarlar, bu kısımlara sedirler konulduğu için tek renkli ve sadedir. Odadaki kırmızı masa yerinde keşfedilmiştir. Masanın oldukça yüksek olan ayağı; yarı yatay pozisyondaki kanepenin üzerine gerilmiş ve yemek yiyenlere çirkin görünmemesi için fazla oyulmuştur.

Efes Yamaç Evler
FLAVİUS FURİUS EVİ-ÜNİTE 6

Evler arasında en etkileyici olandır. MS 3’ncü yüzyılda dönemin konsülü Gaius Glavius’a ait saray tipi evdir. Bu ev, Yamaç evlerin en görkemlisidir. Mermer salonun tamamı, çeşitli ithal renkli mermerler ile geniş kaplama alanları vardır.

Evin yemek salonu: üç katlıdır ve taban alanı 178 metre karedir. Bu yemek salonunda, Anadolu ve Ege adalarından getirilen 22 farklı tür mermer, granit ve oniks taşlarla kaplanan 350 metre karelik duvarlar, MS 270-280 yılları arasında gerçekleşen büyük depremde yerle bir olmuştur.

Deprem sonucu, yıkılan duvarlar ve diğer kıymetli kalıntılar, yıllar içinde toprağa gömülerek, evlerde yer alan eserlerin günümüze kadar korunması sağlanmıştır. Bu salonda dağılmış halde bulunan 120 bin parça mermerin, bir araya getirilme çalışmaları adeta bir puzzle çözer gibi devam ediyor.

Prestil ev ve diğer evler;

Bu evde, MS 450 yıllarına tarihlenen freskler vardır.

Efes Yamaç Evler Sokrates Firizi (Selçuk Efes Müzesi)

Başka bir evde, kompleksin kuzeydoğu köşesinde, mükemmel durumda “Sokrates” i tasvir eden bir fresk bulunmuştur. Sokrates’i bir bank üzerinde otururken gösteren fresk, oldukça iyi durumdadır. Sokrates (MÖ 469-399) yılları arasında Atina’da yaşamıştır.

Modern Batı felsefesinin kurucularından biri olarak kabul edilen bu hatip ve filozof, tartışma metodu yoluyla, akıl, mantık, ahlak ve demokratik ilkenin genel pratiğine dair fikir ve söylevleriyle tanınır.

Yamaç evlerdeki fresk, Yamaç evlerin genel olarak MS 2-5’nci yüzyıllar arasında yapıldığı göz önüne alındığında, Sokrates’in ölümünden en az 500 yıl sonra bile Ege havzasında bilinen bir figür olarak resim ve heykellerinin yapıldığını gösteriyor.

Evet, bu fresk günümüzde Selçuk Efes Müzesinde sergileniyor.

Günümüz

Evler, MS 262 yılındaki büyük deprem ve tusunami tarafından olumsuz etkilendi. MS 7’nci yüzyılda ise bir dizi yıkıcı Arap akını ve limanın sürekli dolmasıyla Efesliler Ayasulluk Tepesine taşındıklarında bu evler terk edildi.

Terk edildikten sonra, heyelan ve çamur kaymaları nedeniyle evler toprak altında kaldı. Ancak toprak evleri iyi korumuştur.

Efes Gezi Planı

Gezi Planı

Kuruluş Öyküsü

 

Antalya Batısı Şehir dışı gezi planı

Antalya Batısı Şehir dışı gezi planı

Antalya’nın içinden, batı yönüne ilerlediğinizde: D-400 kara yolundan, Konyaaltı’ndan geçip, Akdeniz Bulvarı ile Antalya’nın yeni liman bölgesine kadar ilerleyebilirsiniz.

Bu bölgede ilerlerken: Konyaaltı denilen bölgede: sağ bölümde evler-moteller-hatta büyük bloklar-benzin istasyonları-satış yerleri görebilirsiniz.

Solunuzda ise: yol boyunca devam eden sahil bandı, beachler, restoranlar, kafeteryalar göreceksiniz. Bir de, unutmadan söylemek gerekirse: yüzlerce araç, hatta otobüs, kamyon görebilirsiniz.

Bu noktadan sonra: Kemer yolu olarak isimlendirilen yola giriyor ve devam ediyorsunuz. Bu yol: son bir-iki yıl içinde yenilenen, gerek asfaltı ve gerekse yol üzerinde bulunan tünelleriyle, muhteşem bir rahatlık sunuyor.

Çünkü: yine özellikle son yıllarda: bu yol üzerinde muhteşem bir trafik yoğunluğu olmaya başlamıştı. Yolun gerek genişletilmesi, gerek tüneller ve gerekse rahatlığı: inanın bu muhteşem trafiği ancak kaldırıyor ve sürücülere ızdırap yaratmıyor.

İyi ki, düşünülmüş ve bu muhteşem yol yapılmış.

Evet, bu yol üzerinde, sırası ile karşılaşacağınız mekanlar şunlardır:

Beldibi, Göynük, Kemer, Kiriş, Çamyuva, Tekirova, Ulupınar, Olimpos ve Adrasan,

Bu mekanları; ayrı ayrı inceleyip, gezmeniz ve görmeniz gereken yerleri ayrı yazılar olarak yazıyorum. Evet; Antalya Şehrinin dışında, batı yakasında, nereye gidelim, nereyi görelim, nereyi gezelim diyorsanız, buyurun, bu yazılar sizler için.

Özellikle: gezi meraklıları için önerebileceğim yerler

Antalya Batısı Şehir dışı gezi planı: Kemer (tam bir turizm cenneti, merkezindeki çarşısı ile dikkat çekiyor, merkezdeki çarşı bölümünde özellikle akşam saatlerinde güzel gezintiler yapılabilir),

Ulupınar (burası tam bir yeşil cennet, kendinizi yemyeşil bir ortamda ve su sesleri içinde bulmak istiyorsanız ve böyle bir ortamda, ilginç ahşap teraslar üzerinde yemek yemek isterseniz, evet, işte tam burası)

Olimpos ve Adrasan (Akdeniz bölgesinin en güzel kumsal ve denizinin bulunduğu yerler, Olimpos daha çok genç nesil için, hareketli ve otantik, Adrasan ise daha sessiz, sakin ve aile veya sessizliği tercih edenler için, ama tek bir gerçek her iki bölgenin de, doğa yani yeşil ile denizin yani mavinin birleştiği noktalarda bulunması)

Macaristan Szeged

Macaristan Szeged

Şehir 2010 yılında İstanbul ile birlikte “Avrupa Kültür Başkenti” seçilmiştir. Şehir nüfusu 2007 sayımlarına göre 177.000 kişidir.

Macaristan ülkesinin en büyük üçüncü şehridir. Ülkenin güneyindedir. Tisza nehrinin her iki kıyısında kurulmuştur. Nüfusu 163 bin kişidir.

Şehrin isminin kelime anlamı “köşe” demektir. Çünkü: “Tisza nehri” şehrin tüm köşelerini çevrelemiştir. şehri ziyaret ederseniz geniş caddeler mutlaka dikkatinizi çekecektir. Caddelerin bu kadar geniş yapılmasının başlıca sebebi: seldir, çünkü 1880 yılında şehir büyük bir sel baskını sonucu harap olmuş, binlerce kişi evsiz kalmış ve birçok kişi ölmüştür.

İklimsel özelliklere gelince: şehir tam bir güneş şehri olarak bilinir çünkü genellikle güneş görülür. İklim genel olarak soğuk kışlar ve sıcak yaşlar ve oldukça düşük yağış şeklindedir.

Buraya gitmek için en uygun zaman: her yıl düzenlenene “Macaristan’daki en büyük festival olan Szeged Açık Hava Festivalinin” düzenlendiği Haziran-Ağustos ayları arasındaki yaz dönemidir. Szeged açık hava festivali, adak kilisesi dramatik ikiz kulesi önündeki meydanda gerçekleştirilen tiyatro ve müzik festivalidir.

Macaristan Szeged

 

Şehirde “Macarca” konuşulur. Para birimi “Forint” dir.

Szeged denilince akla bir de “kırmızı kurutulmuş biber” gelir. Bu bitki: 16. yüzyılda süs bitkisi olarak buraya gelmiş ve yaklaşık 100 yıllık sürecin ardından, kırmızı biber olarak üretilmeye başlanmıştır.

Şehirdeki “Albert Szent-Györgyi Tıp Okulu”: C vitaminini ilk kez izole etmeyi başaran ve Nobel ödülü kazanan kişinin adının verildiği okuldur.

Gelelim ulaşıma: Şehir ile Budapeşte arasındaki yolculuk yaklaşık 1.5 saat sürer. 165 km lik uzaklık vardır.

Macaristan Szeged

TARİH

Şehrin tarihine kısaca bir göz atmak gerekirse: yazılı kaynaklarda ilk olarak 1182 yılında şehrin ismi geçmektedir. Ancak Moğolların istilasının ardından tahrip edilen şehir, takip eden süreçte yeniden inşa edilmiş ve günümüzde Güney Macaristan’ın en önemli şehirlerinden biri haline gelmiştir.

1526 yılında şehir Osmanlı hakimiyetine girer ve Budin eyaletinin bir sancağı olur. 1686 yılında ise bağımsızlık kazanılır. Ardından şehir büyümüş ve gelişmiştir.

II. Dünya savaşında şehir çok yıpranmıştır. Çünkü şehirde yaşayan binlerce Musevi: Naziler tarafından hapsedilmiş, öldürülmüş veya kamplara sürgün edilmişlerdir. Sonunda Sovyet ordusu 1944 yılında şehri ele geçirmiş ve komünist dönem boyunca şehir gıda ve hafif sanayi dallarında gelişmiştir.

Hatta 1965 yılında şehir yakınlarında petrol bulunmuş ve ülkenin petrol ihtiyacının üçte ikilik bölümü buradan karşılanmaktadır.

Evet, bugün Szeged şehrinin ibret verici bulvarlarına bakıldığında, Hun İmparatoru Atilla’ın imparatorluğunun 5. yüzyıldaki başkenti ilk akla gelebilecek düşüncelerden biri olmamaktadır.

Şehir: Tizsa nehri ve Maros nehrinin birleştikleri yerin hemen alt kısmında bulunduğu için Romalılar döneminde burada kurulan yerleşim, Dacia bölgesine geçiş için önemli bir köprü görevi görüyordu ve 700 yıllık kavimler göçü sırasında, altın ve tuz ticareti yaparak 1130 yılında göçmen Macar kavimleri tarafından resmi olarak kuruldu.

200 yıllık Osmanlı yönetimi sırasında şehir en üst refah düzeyine ulaştı, yeni binalar yapıldı ve daha sonra Szeged şehrini ele geçiren Habsburglar, 1849 yılında şehre bağımsızlığını verdiler.
Şehrin tarihindeki en büyük dönüm noktası, 1879 yılındaki sel baskınıdır. Bu baskında bentler yıkıldı ve aralarında şehrin devasa kalesinin de bulunduğu tüm şehir sular altında kaldı.

Şehirde o dönemdeki 5500 yapıdan büyük bölümü yıkıldı ve yalnızca 265 tanesi ayakta kalabildi. Binlerce insan evsiz kaldı ve yüzlerce insan öldü. Ama bu büyük felaketin ardından, günümüzdeki güzel şehir doğmuştur.

Tüm Avrupa, bu yeni şehri yaratmak için birleşti ve Haussman yönetimindeki Paris, Bürüksel, Roma, Berlin ve Londra’dan model alınarak şehir yeniden düzenlendi.

Günümüzde yeni kurulan şehirde, üç ana arter görülmektedir. Organize, modern ve gelişen şehir Güneydoğu Macaristan’ın kültürel ve ekonomik merkezi olarak büyüme göstermiştir.

Naziler ve Sovyetler döneminde yapılan bazı yağmalar sebebiyle bazı varlıkları yok olmasına karşın, yine de şehir günümüzde şık ve hareketli bir üniversite şehri olarak önem kazanmaktadır.

 

NE YENİR

Bu şehre yolunu düşerse “Szekelygulyas” denilen yöresel lezzeti tatmanızı öneririm, ancak bunun içinde domuz eti bulunduğunu unutmayınız. Domuz eti, lahana turşusu ve bir tür ekşi krema-sos ile yapılıyor. Domuz eti yemeyenler için ise “halaszle” denilen balık çorbası düşünülebilir.

Evet yöresel lezzetlere devam edelim. “Szegedi Halaszle” denilen bir tür “balık güveç” de tercih edilebilir. Şehirdeki birçok menüde, yoğun olarak salam ve sosis kullanılır. Şehir merkezindeki pastanelerde Macar hamur işleri ve taze pişmiş çörekler bulabilirsiniz.

Oskolta Utca, Roosevelt Ter ve Szechenyi Ter çevresinde yöresel lezzetleri tadabileceğiniz bolca restoran bulunmaktadır. Manzaralı güzel bir yemek yemek isterseniz, bu kez Tisza nehri kıyısındaki Felso Tisza üzerindeki yerleri tercih etmelisiniz.

Macaristan Szeged SZEGED ÜNİVERSİTESİ

 

SZEGED ÜNİVERSİTESİ

Szeged Üniversitesi ülkenin en önemli üniversitelerinden birisidir. Üniversite, Dünya Üniversiteleri Akademik sıralamasında, Avrupa’nın en iyi 100 üniversitesinden biri olarak seçilmiştir.

Evet üniversite, 1872 yılında “Macar Kraliyet Üniversitesi” olarak kurulmuş ve Szeged şehrine taşınmıştır. Çünkü daha önce Cluj şehrinde işletilmektedir. 2000 yılı üniversite tarihinde bir dönüm noktası olmuştur.

Çünkü Szeged yükseköğretim kurumları “Szeged Üniversitesi” altında birleştirilmişlerdir. Şu anda üniversite 12 fakülte bulunmaktadır. Üniversitede 2200 akademik personel ve 30.000 öğrenci ve 7000 çalışan bulunmaktadır.

Macaristan Szeged

 

ŞARAP FESTİVALİ

Her yıl 21 Mayıs tarihinde şehirde bir festival yapılır. Çünkü 21 Mayıs 1719 tarihinde, şehrin yasal statüsünü belirleyen 21 sayfalık belge imzalanmıştır. Bu yüzden her yıl 21 Mayıs tarihi Szeged günü olarak kutlanır.

Turizm sezonu başındaki bu festival yoğun katılımla yapılır. Lezzetli yemekler sunulur, halk sanatı ürünleri satılır, konser ve aile etkinlikleri düzenlenir.

Ayrıca: şarap üretim bölgelerinde, tüm şarap üreticilerinin katılımı ile, şarap festivali yapılır. 10 gün boyunca bu festivalde Macaristan’ın en iyi şaraplarını tatmak mümkündür.

Macaristan Szeged Termal Banyolar
Macaristan Szeged Termal Banyolar

 

TERMAL BANYOLAR

Macaristan ülkesinin diğer birçok şehrinde olduğu gibi, burada da bir dizi termal banyo bulunmaktadır. Bunlar şehir merkezinde iki ana alanda bulunmaktadırlar. Daha tarihi ve ana yüzme havuzu olanlar “Thermalfür” bölgesindedir. Diğerleri ise “Anna Für” bölgesindedir.

Macaristan Szeged

ALIŞVERİŞ-NE SATIN ALINIR

Şehirde dükkan, mağazalar ve alışveriş merkezlerinin çoğu: Pazar günleri kapalıdır. Diğer günlerde ise 09.00-18.00 arasında açıktır.

Cumartesi günü ise saat; 13.00 de kapanırlar.
Şehir merkezinde birçok alışveriş mekanı bulunmasına rağmen, toplu taşım araçlarını kullanarak şehir yakınlarındaki ana alışveriş mekanlarına da ulaşabilirsiniz. Şehirde süpermarket alışverişleri için en iyi adresler “Cora” ve “Tesco” dur. Ayrıca, birçok yerel küçük süpermarket de bulunur.

En ilginç hediyelik eşyaları: Szeged otobüs istasyonu yakınlarında “Mars Ter” de bulunan bitpazarını tercih etmelisiniz. Daha büyük bir yer düşünürseniz, bu kez Szeged Plaza uygun olacaktır. Burada popüler sinemalar da bulunmaktadır.

Macaristan Szeged

GEZİLECEK YERLER

Arad Martyrs Meydanı

Aradi Vertanuk tere adresindedir.
Meydanda: Ferenc Rakoczi II nin atlı heykeli ve Szoreg Savaşları Anıtı sütunu bulunmaktadır. Anıtın dibindeki mermer plakette: Arad savaşında öldürülmüş 13 generalin isimleri yazılıdır.
Meydanın Tisza nehri yönünde, dünyaca ünlü “Boylai Enstitüsü” bulunmaktadır. Binanın arkasında, Kolozsvari kardeşler tarafından yaptırılan St George Ejderha Avcısı resminin kopyası bulunmaktadır. Meydanın diğer tarafında ise Bishop Sarayı ve Üniversite binaları sıralanmıştır.

Macaristan Szeged Ağıt Köprüsü

Ağıt Köprüsü

Szechenyi adresindedir.
İmparator Franz Joseph şehri ziyaret ettiğinde 1883 yılında, Belediye binası ile onun çalışma evi arasındaki bu köprü inşa edilmiştir.

Macaristan Szeged Belediye Binası-Szechenyi Ter-Town Hall
Macaristan Szeged Belediye Binası-Szechenyi Ter-Town Hall

 

Belediye Binası-Szechenyi Ter-Town Hall

Szechenyi adresindedir.
Yapı neo-barok tarzında inşa edilmiştir. İnşaat 1799 yılında Istva Vedres ve Janos Schwörtz tarafından tasarlanmıştır. Neo-barok belediye binasının uzun kulesi ve güzelce döşenmiş çatısı ile süslemeleri oldukça ilgi çekicidir.

Konsey salonu süslemeleri ve tavan freski: Zsigmond Vajda tarafından yapılmıştır. Yaz aylarında akşamları yapının avlusunda büyüleyici müzikal konserler düzenlenmektedir.

Macaristan Szeged Fekete Haz-Kara Para Müzesi-Black House
Macaristan Szeged Fekete Haz-Kara Para Müzesi-Black House

Fekete Haz-Kara Para Müzesi-Black House

Somogyı str adresindedir. Clement Caddesi ve Somogyı sokağın köşesindedir. Pazartesi hariç hergün ziyarete açıktır.

Bu kararmış boyalı bina, 19. yüzyılda siyasi ve edebi hayatın tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Uzlaşma yılları öncesinde, zulme karşı muhalefetin merkezi olmuştur.

1980 yılında bakıma alınan müze: geçici sergilere de ev sahipliği yapmaktadır. Müzenin inşaatı, 1857 yılında gotik tarzda Charles Gerster tarafından planlanmıştır. 1860-1865 yılları arasında bina kumarhane olarak kullanılmıştır.

1917-1919 yılları arasında ise ulusal konsey binası olarak kullanılmıştır. 1985 yılında ise, burası Ferenc Mora Müzesi tarafından satın alınmıştır.
Müzenin koleksiyonlarında: 10 binden fazla nesne bulunduğu söyleniyor.

Macaristan Szeged Mora Ferenc Museum-Ferenc Mora Müzesi
Macaristan Szeged Mora Ferenc Museum-Ferenc Mora Müzesi

 

Mora Ferenc Museum-Ferenc Mora Müzesi

Roosvelt ter adresindedir.
Burada M5 otoyolu inşasında keşfedilen “Sarmatlar” a adanmış görüntüler ve nesneler görülebilir.

Bu buluntular 1. yüzyıldan kalmıştır ve ayrıca müzede 7. yüzyıldan kalma altın çalışmaları, tarihi tablolar ve başkaca tarihi hazineler de sergilenmektedir. Son zamanlarda müzede Ede Thoroczkai tarafından oluşturulan antika mobilyalar ve sanat eserleri koleksiyonu da sergilenmektedir.

Müzenin koleksiyonlarının sergilendiği başlıklar şunlardır: Paprika tarihçesi, Lucs tahsil boyama, Ferenc Mora Memorial Room, Yerel tarih sergisi, Etnoğrafik gözlük, Bilimsel gözlük.

Macaristan Szeged Dugonics Meydanı
Macaristan Szeged Dugonics Meydanı

Dugonics Meydanı

Dugonics ter adresindedir.

1879 yılında burası bir buğday pazarı olarak kurulmuştur. Meydanda, buraya ismini veren “Andras Dugonics” in heykeli bulunmaktadır. Heykelde elinde “Etelka” isimli Macaristan’ın ilk romanını tutmaktadır. 1921 yılında “Science Klozsvar Üniversitesi” buraya taşınmıştır.

Meydanda ayrıca “Atilla Jozsef”in bronz heykeli de bulunmaktadır.
Bu meydanda, kültürel etkinlikler ve çeşitli fuarlar düzenlenmektedir.

Macaristan Szeged Klauzal Meydanı

Klauzal Meydanı

Klauzal ter adresindedir.
Burada “Sokak müziği” heykeli bulunmaktadır. Meydanın tam ortasında ise, Lajos Kossuth tarafından yapılmış tam boy “rakam” heykeli görülmektedir.

Meydanın çevresinde ise, şehirlilerin favori alışveriş ve toplanma merkezi “Virag” bulunur.

Macaristan Szeged Müzikal Saat

Müzikal Saat

Dom ter meydanındadır.
Burası, meydandaki katedral binasının karşısındaki duvarda inşa edilmiş, ortaçağ üniversitelerinin sembolü olan bir “müzikal saat” tir. Eşsiz saat, Jozsef Kulai Woodcarver tarafından hazırlanmıştır ve 1936 yılında ilk olarak “Open Air Festivali” sırasında kullanılmıştır.

Macaristan Szeged Sinegog-Uj Zsinagoga
Macaristan Szeged Sinegog-Uj Zsinagoga

Sinegog-Uj Zsinagoga

Szeged Josika adresindedir.
Yeni sinagog: Yahudi cemaatinin ve başkanlık ofisinin tasarım yarışmasını kazanan Lipot Baumhorn tarafından planlanmıştır.

Binanın yapımına Ağustos 1907 tarihinde başlanmış ve Ekim ayında tamamlanmıştır. Binanın yüksekliği 48.5 metredir. Binanın mimari stili, temelde “magribi-art” görünümündedir. Sinegog’un en güzel kısmı: dünyayı sembolize eden kubbenin iç kısmıdır.

Evet, şehri ziyaret eden birçok kişi, şehrin en heybetli anıtı olarak, burayı gösterirler. Tüm ülkenin Yahudi bina ve sinegoglarının en güzeli olarak kabul edilir. İç bölüm: muhteşem güzel kubbe yanında, mavi ve altın yaldız renkleriyle dekore edilmiştir.

Macaristan Szeged Sırp Ortodoks Kilisesi

Sırp Ortodoks Kilisesi

Somogyı utca adresindedir.
Bina, yerel Sırp topluma hizmet için barok tarzından 1778 yılında Saint Nicholas onuruna inşa edilmiştir. Yapı, Ortodoks Hıristiyan kiliselerinin tipik bir örneğidir.

Macaristan Szeged REÖK-Reginal Art Centre Reök-Bölgesel Sanat Merkezi

REÖK-Reginal Art Centre Reök-Bölgesel Sanat Merkezi

Tisza Lajos körüt adresindedir.
Yapı: Lajos Tizca bulvarı ve Kolcsey sokak köşesindedir. Macar Art Nouveau stilinde yapılmıştır. 1907 yılında tamamlanan bina, bölgesel sanat merkezi olarak kullanılmaktadır. Burada çok fonksiyonlu kültürel amaçlı faaliyetler sürdürülmektedir.

Macaristan Szeged Salam Fabrikası ve Paprika Müzesi
Macaristan Szeged Salam Fabrikası ve Paprika Müzesi

Salam Fabrikası ve Paprika Müzesi

Felso Tisza adresindedir.
Burada: Salam fabrikası ve Szeged biber üretiminin tarihçesini görmek mümkündür.

Misafirler 1869 yılından günümüze kadar olan süreçte Salam Fabrikası faaliyetlerini görebilirler. Salam: 1860’lardan beri Szeged şehrinde Macarların favorisi olmuştur.

Üst katta ise, Szegedi Paprika A.Ş. tarafından kullanılan mevcut teknolojiler ve ilk yöntemler ile biber üretiminin safahatı görülebilir.

Sergilenen nesneler arasında: fotoğraflar ve belgeler, elbiseler ve ahşap kuklalar ve renkli resimler bulunmaktadır. Müzenin mağazasından kırmızı biber satın alabilirsiniz.

Macaristan Szeged Cathedral-Szegedi Dom
Macaristan Szeged Cathedral-Szegedi Dom

Cathedral-Szegedi Dom

Dom meydanındadır.
Katedralin orijinal planları Frederick Schulek tarafından yapılmış ve 1913 yılında inşaatına başlanmıştır. Yapı 24 Ekim 1930 tarihinde tamamlanmıştır.
Yapı Macaristan ülkesindeki en büyük dördüncü kilisedir. Kubbe iç zeminden 33 metre yüksekliktedir. Kuleler ise 92 metre yüksekliktedir. Çan ağırlığı 8700 kg. dır.

Macaristan Szeged Dom Ter-Adak Kilisesi
Macaristan Szeged Dom Ter-Adak Kilisesi

Dom Ter-Adak Kilisesi

Kilise “Dom Ter” yani “Katedral Meydanı”nda, Heroes kapısından kısa bir uzaklıktadır. Kilise 12. yüzyılda burada yapılan bir kilisenin parçası olarak inşa edilmiştir.

Yapının romanesk tarzı Demetrius kulesi: şehrin birçok yerinden görülebilir. St Demetrius kulesi, katedralin önünde durmaktadır. Onun kare tabanının 12. ve 13. yüzyıllardan kaldığı düşünülmektedir. Bir zamanlar katedrale yer açmak için imha edilmesi düşünülmüş ama mucizevi şekilde dinamite dayanmış, yıkılmamıştır. Bunun üzerine restore edilmiştir.
Yapıda: 80 den fazla farklı heykel ve oyma kabartmalar bulunur.

Kilisenin hemen yanında “Dom Müzesi” bulunmaktadır. Dom Müzesi: dinsel zenginlikleri ve önemli eserleri sergilemektedir. Ayrıntılı haçlar, kadehler ve din sahneleri bulunan resimler, sanat eserleri görülebilir.

Macaristan Szeged Kulesi-Aziz Demetrius Kulesi

Dömötör Kulesi-Aziz Demetrius Kulesi

Dom meydanında bulunan kule, eski “Aziz Demetrius Kilisesi” nin bir parçasıdır. Yani şehrin en eski mimari kalıntısıdır. 4. yüzyılda yaşayan Selanikli Aziz Demetrius onuruna dikilmiştir. Yöre insanı buraya “Demeter Kulesi” demektedirler.

Szeged Adak kilisesi önündedir. Kulenin inşaatı 11. yüzyılda Romanesk tarzda yapılmıştır. Kulenin üst kısmı, 1926 yılında, Bizans imparatorluğu topraklarında bulunan başka bir yapıdan getirilen orijinal taşlarla yapılmıştır.

Kulenin üst kısmında 48 sivri pencere görülür. Alt kısmında ise bir kapı bulunur. Kulenin içinde ise, 11. yüzyıldan kalma bir fresk vardır.

Macaristan Szeged Szegedi Vadaspark-Zoo

Szegedi Vadaspark-Zoo

Cserepes adresindedir.
Yerli aileler burada zaman geçirmekten büyük keyf alırlar. Aslında hayvanat bahçesi ilk olarak 1874 yılında şehrin banliyölerinde bir meşe ormanında kurulmuştur. Günümüzdeki yerinde ise 1985 yılında burada açılmıştır.
Yaklaşık 13 hektarlık bir alanı kaplar ve 700 türden 9000 den fazla hayvana ev sahipliği yapar. Bunlar arasında bulunanlar: gezi kartalı, baykuş, kanguru, yaban domuzu.

Macaristan Szeged Botanicak Garden-Botanik Bahçesi

Botanicak Garden-Botanik Bahçesi

Szegen üniversitesi bünyesinde işletilmektedir. Burada özellikle Güney Çin ve Hint Lotus çam türü ilgi çekmektedir. Temmuz ayında nilüfer çiçekleri görülür. Bahçe romantik ortamı ile piknik yapmak için çok idealdir. Ancak yaz aylarında burada çok sivrisinek bulunduğunu söylemeliyim, buraya gidecek olanların sivrisinek losyonu almaları önerilir.

 

Anna Bath-Anna Banyo

Yazının başında şehirde termal tesislerin bulunduğunu söylemiştim. Tisza Lajos körüt adresinde de bunlardan birisi bulunmaktadır. Anna banyo, şehir merkezinde olması ile önem kazanır. Güzel bina: spa, wellness ve sağlık departmanına sahiptir ve gece de banyo hizmeti sunulmaktadır.

Macaristan Szeged Napfenyfürdo Aquapolis

Napfenyfürdo Aquapolis

Torontal ter denilen yerdeki bu tesis, bir su eğlence parkıdır.
Burada, akarsu geçişleri, şelaleler ve diğer eğlence unsurları bulunmaktadır. Kapalı yüzme havuzu, açık yüzme havuzu bitişiktir. Eğlenceli spa güney tarafında bir sırlı duvar ile açık yüzme havuzları ve tesisleri görsel bağlantı sağlamaktadır.
Bu eşsiz dinlenme tesisleri, 16 yaş üstü misafirlere hizmet vermektedir.

Macaristan Szeged Ulusal Tiyatro-National Theatre

Ulusal Tiyatro-National Theatre

Vaszy Victor ter adresindedir.
Tiyatro, selden sonra inşa edilmiş ihtişamlı bir binadır. Viyana, Fellner ve Hemler tanınmış tasarım ekibi tarafından tasarlanmıştır. Tiyatro açılışının hemen ardından birbuçuk yıl sonra yanmıştır.

Son yenilemede 700 sandalyeye sahip bir oditoryum, süslü ve goblenli lobi, oditoryum kutuları ve tavanlar görülür. Tavanlara 23 ayar altın süslemeler yerleştirilmiştir. Aynalar, sarı prinç parmaklıklar ve fuaye duvarındaki maskeler ilginç ve zariftir.

Orkestra çukuru son restorasyonda yükseltilmiş, soyunma odaları aynı anda 200 sanatçı tarafından kullanılabilecek kadar büyütülmüştür. Döner sahnenin çapı 13 metre, setin elemanları 26 klavuzludur. Sahne 224 lambalıdır.

Evet Macaristan’ın bu en prestijli tiyatrosunu mutlaka gezmelisiniz. Tiyatro, bir dizi film için dekor olarak da kullanılmıştır.

Macaristan Szeged Su kulesi

Su kulesi

Stephen meydanındadır.
Su kulesi: 1903-1904 yılları arasında Szilard Zielinski tarafından art nouveau tarzında tasarlanmıştır. Süslemeleri Floris Korb kaynaklıdır.

Kule, halkın ziyaretine açıktır. Kuleyi ziyaret ederseniz: binanın güzelliğine ek olarak, soda üretimi ve fizik tarihini tanıtan tablolar, çizimler, fotoğraflar ve fotoğraf çizimleri sergisini gezebilirsiniz.

Kulenin üst kısmından ise, şehrin muhteşem manzarasını izlemek mümkündür.