Tayland denince; akla ilk gelenlerden birisi de Tayland Istakoz ve Karides çiftlikleridir.
Bu bölgedeki birçok çiftlikte yetiştirilen ıstakoz ve jumbo karidesler yetiştiriliyor.
Zaten uçakla şehrin üzerinden geçerken veya otobüs ile şehir dışına giderken, bu çiftlikleri görüyorsunuz, su kaplı alanlar oldukça büyüktür.
Tayland Istakoz ve Karides çiftlikleri nde yetiştirilen özellikle, jumbo karidesi mutlaka deneyin, bu büyüklükte ve bu fiyata karidesi başka bir yerde bulma ve yeme şansı yoktur.
Tom Yum Soup
Bu bir tür çorbadır. Ancak içinde jumbo karidesler vardır. Oldukça acıdır ama bir o kadar da lezzetli ve hafif ekşidir. Mutlaka deneyin.
Evet, pahalı bir yiyecek çünkü az bulunuyor, özellikle ülkemizde az bulunması ve pahalı olması nedeniyle pek tanınmıyor.
Bu yüzden: ziyaretinizde jumbo karides ve ıstakozları bence bunu mutlaka denemelisiniz, çünkü fiyatı oldukça ucuzdur. Bizim kültürümüzde olmasa da denemenizi öneririm.
Peki nerede yenir derseniz, zaten turla gittiyseniz rehberiniz sizi mutlaka bir akşam yemeğinde, deniz mahsulleri sunulan bir restorana götürecektir, menüye ve fiyatlara bakarak karides deneyebilirsiniz.
Malezya mutfağı genel olarak ülkede bulunan etnik topluluklardan etkilenmiştir. Malezya mutfağında birçok yemeğin ana maddesi “pirinç” tir.
MALAY MUTFAĞI
Malay yemekleri, Endonezya mutfağı gibi pirince dayansa da, Güney Çin’in etkisi eriştenin tutulmasını sağlamıştır.
En yaygın Malay yemeği “satay”dır. (mangalda tavuk, sağır ya da koyun şiş: kuşkusuz domuz eti kullanılmaz) Salatalık dilimleri ve ketupat’la (palmiye yaprakları) sarılmış glütenli pirinç eşliğinde granül fıstık, fıstık yağı, kırmızı biber, soğan, rendelenmiş ananas, şeker ve Hint hurmasından baharatlı bir sosla sunulur.
Mee rebus, eriştenin, sığır eti, tavuk eti ya da karides ve soya peyniri küpleriyle acı kahverengi bir sostaki birleşimidir. Sambal udang’a baharatlı demek nasi lemak (Hindistan-cevizi sütünde haşlanmış pilav), acı sivri biber ve çeşnilerle birlikte sunulan bu lezzetli yemeği küçümsemek olacaktır.
Tatlı, baharatlı fıstık sosu gezdirilmiş soya fasulyesi yemeği tahu bakar, soya filizleri ve salatalık dilimleri üzerinde sunulur. Hindistancevizi sütünde terbiye edilmiş sığır eti rendang’a limonotu, acı biber, zencefil ve soya aromalı pilav eşlik eder.
Otak otak, muz yaprağında ızgara edilmiş Hindistan cevizli balık ezmesi paketidir. Gula melaka sago pudingini hindistancevizi sütü ve palmiye şekeri şurubuyla birlikte ya da chendos (hindistancevizi sütünün kırmızı fasulye, yeşil jöle ve kahverengi şeker karışımı) deniyin.
TROPİK MEYVELER
Fransa’nın 400 çeşit peyniriyle boy ölçüşemese de Malezya’da 40 çeşit muz yetiştirilir. Küçük olanları en tatlısıyken, büyük ve yeşil olanlar yemeklerde kullanılır. Erbapları, dört dilimlisine değil, üç dilimlisine övgü düzerler.
Lezzetli karpuz ve ananasın yanı sıra, denemeye değer olağanüstü meyveler vardır. Bunların en büyüğü, ağacın gövdesinden ve dallarından sarkan armut biçimli jak meyvesidir. Bu yeşil meyvenin hoş, ekşi bir tadı ve yapışkan bir yoğunluğu vardır.
Kırmızı tüylü kabuğu dışında liçiye benzeyen beyaz rambutan da lezzetlidir. Ferahlatıcı bir tadı ve keskin kokusu olan yeşil kabuklu karambola (yıldız meyvesi), dilimlere ayrılana kadar bir yıldıza benzemez.
Sevenler “koruyor mu, yok canım” deseler de, kötü kokusuna aldırmazsanız durian çok lezzetlidir. Dikenleri ve bir futbol topu büyüklüğünde olan meyve, yoğun ve kaymak kıvamındadır. En iyisi ormandaki kendi yaban ortamında bulunur.
Sağlığınıza özen gösteriyorsanız, yeşil kabuklu, beyaz etli vitamin deposu guava, yeşil kabuklu, portakal rengi etli papaya ve Malezya’da pek çok çeşidini bulabileceğiniz neredeyse her evin bahçesinde yetişen mango ideal meyvelerdir.
ÇİN MUTFAĞI
Malezya’daki Çinli topluluk kent yaşamında çok etkindir, bu yüzden ülkede Malay restoranlarından ve tezgahlarından çok Çin işletmeleri görülür. Malezya’da Çin mutfağının başlıca örneklerinin yanı sıra, geniş bir bölgesel yemek çeşitliliği sunulur.
Hokkien mutfağı
Eriştelerin uzmanıdır. Karides, kalamar, domuz eti, sebze bulunan sulu Hokkien mee’yi mutlaka deneyin. Or chien: istiridyeli ve taze soğanlı bir omlettir. Klang ve Kuala Lumpur’daki Hokkien şefleri, mükemmel bah kut teh çorbasıyla (domuz eti, sarımsak ve çeşitli bitkilerle hazırlanır) ünlüdür.
Kemikleri çıkarılmış, haşlanmış tavuk ya da ördek, kuşbaşı domuz eti, mantar, karides, havuç ve glütenli pirinçle doldurulur. Havuçlu kek, aslında daha çok Çinlilerin “beyaz havuç” dedikleri turptan yapılan pastadan çok omlete benzer.
Bol yağda kızartılmış karides, domuz eti ezmesi ve su kestanesi topları bay cho ve içine doğranmış et, turp, soya filizi, soya peyniri, karides ve sarımsak katılan pirinç unlu popiah böreği başlıca Hokkien yemeklerindendir.
Teochev Mutfağı
Kuala Lumpur’daki Jalan Petaling’de çok büyük bir örneğini görebileceğiniz “istimbot” uyla, yani Güney Çin tarzı fondüsüyle ünlüdür. Balık, deniz ürünleri, kırmızı et ve tavuk parçalarıyla sebzeler her öğün masanın ortasında duran fokurdayan “istimbot” taki et suyunda haşlanır.
Sonunda et suyu, yemeği bitirmek için güzel bir çorba haline gelir. Ağırlıklı olarak deniz ürünleri kullanan Teochev mutfağı, hafif ve yağsızdır. Taze balık tatlıdır, çünkü daha önce çok hafif bir meyve suyu, fıstık ve susam yağı karışımına yatırılır. Bir Teochev yemeği olan or leon, kaynatılıp tatlandırılmış yerelmasıdır.
Acı ve koyu soya sosunda kızartılan karides, midye, soya filizi ve yumurtadan yapılan char kway teow gözde bir tezgah üstü eriştedir. Ipoh, berrak et suyunda haşlanmış tavukla birlikte sunulan soya filizleri ve eriştenin yarımadanın en iyisi olduğu iddiasındadır.
Hainan Adası
Ülkedeki yemek çeşitliliğine mükemmel Hainan tavuklu pilavıyla katkıda bulunur. Zencefil doldurulup haşlanan tavuk, parçalar halinde soğanla çeşnilendirilmiş pilav ve özel bir dövülmüş biber, misket limon ve sarımsak sosuyla sunulur. Koyun eti, Çin yeşillikleri, zencefil ve taze bambu filizleriyle hazırlanan sup kambung çorbasını mutlaka deneyin.
NYONYA MUTFAĞI
Bu aromalı ve baharatlı mutfak Boğaz Yerleşimleri, Malakka ve Penang’da dışarıdan evlilik yapan Çin kökenli Malezyalıların Çin ve Malay geleneklerinden oluşturdukları bir karışımdır. Bunun sonucu, yukarıdaki Güney Çin yemeklerinin daha baharatlı bir uyarlamasıdır. Penang’da en ünlü yemek Assam laksa, hinthurması, limonata ve köriyle tatlandırılmış acı ve ekşi balıklı erişte çorbasıdır.
Bubor cha cha yerelması: tatlı patates, Hint irmiği ve renkli jelatin parçalarıyla hindistancevizi sütünden yapılır. Otak otak, hindistancevizi sütü, limonlu ve arpacık soğanlı balığın palmiye yaprağına sarılıp kızartılmasıyla yapılan bir börektir.
HİNT MUTFAĞI
Hint mutfağından lezzetli örneklerin tadına bakabileceğiniz tezgahlar: köri, pilav, balık, et ve sebze yemeklerini geniş bir muz yaprağı üzerinde sunarlar. Hintliler elleriyle yemek yerler, ama isterseniz size kaşık ve çatal verirler.
Malezya’daki Hintli topluluğun çoğu, inanılmaz acı körilerin Hindistan ceviziyle tatlandırıldığı alt kıtanın güneyindendir.
Kuzey Hindistan restoranlarındaki şefler bol yoğurt ve daha hafif baharat kullanırlar. II. Dünya Savaşından sonra, Pakistan ve Balgladeş’ten gelen Müslüman göçmenlerle restoranların sayısı artmış ve geleneksel koyun eti ve tavuk yemeklerine sığır eti de eklenmiştir.
Özellikle tapınakların çevresinde olmak üzere, birçok Hint restoranı bütünüyle vejeteryan mönüler hazırlar ve geleneksel ekmekler: thosai, çapati, naan, roti canai ve papadam eşliğinde lezzetli körili patlıcan, domates, patates, mercimek, bamya çeşitleri sunar.
Artık Çin yemekleri kadar evrensel olan Hint ve Hindu-Müslüman yemeklerini bütün Malezya’da bulmak mümkündür. Biryani (fındık, kurutulmuş meyve ve baharatla pişirilen pilav, balık ya da sebzeler), tanduri (toprak fırında pişirilmiş terbiyeli tavuk ya da balık), murtabak (tavuk, sığır eti, koyun eti, soğan, yumurta ve sebzelerin sarıldığı pirinç hamurundan pankekler), bunların arasındadır. Murtabak paket servise uygun, sevilen bir atıştırmalık olsa da masada köri sosuna batırarak yemek daha iyidir.
İÇECEKLER
Egzotik meyvelerin hepsi taze olduğu için, burada en iyi içecek, basit, taze bir meyve suyudur. En yaygın meyve suları mango, misket limonu, karambola (yıldız meyvesi), karpuz ve ananastır. Malezyalılar marketlerde balon benzeri plastik torbalarda bir pipetle birlikte satılan soya sütünü severler. En ucuz yerel içeceklerden biri yeşil kral hindistancevizinden çıkarılan hindistancevizi suyudur.
Yerel bir mayalı içki isterseniz, Sarawak ve Sabah’ta pirinç şarabını deneyebilirsiniz. Tuak, lankau’nun bira mayasıyla işlem görmüş halidir. Yerel biralar güzeldir, ama ithal biralar da bulunur.
ALKOLLÜ İÇKİLER
Malezya’da alkol tüketimine yönelik resmi bir yasaklama yoktur. Buna karşın: Kelantan, Terengganu, Perlis ve Redah gibi İslami yaşam tarzının daha baskın olduğu bazı eyaletlerde, otellerin dışında içki satışı katı bir denetim altındadır. Dükkanlardan ve restoranlardan yalnızca Müslüman olmayanlar içki alabilirler.
Kuala Lumpur ve diğer büyük şehirlerde, süpermarketler ve mağazalar saat 21.00 de alkol satışını durdururlar. Pub’lar ve barlar saat: 01.00’e kadar servis yapar. Diskolar 02.00’ye kadar açıktır.
Bir Sarawak uzunevini ziyaret ederseniz, İbanlar (Sarawak yerlileri) giriş kapısında sizi bir bardak ruak ile karşılayacaklardır. Glütenli pirinçten yapılan tatlı şarap size hoş geldin demenin samimi bir yoludur. Çabuk çarpan buşarabın hipar denilen Sabah’a özgü, yerel bir türü vardır.
Burada: yemek porsiyonları oldukça büyüktür. Restoranlarda bir yemek siparişi verdiğinizde eğer bitiremediyseniz, bunu kutuya koydurup yanınıza alabilirsiniz, böyle bir uygulamaya alışıklar. En lüks lokantalarda bile bu tür bir uygulama isterseniz, aksi düşünmüyorlar.
Yemekler: çok baharatlı ve çok yağlıdır. Genellikle sarımsak da kullanıyorlar. Ancak, yemek porsiyonları ucuzdur. Özellikle “kızartma” düşkünüdürler. Şehrin birçok yerinde “KFC” ve benzeri zincir fast-food restoranların şubelerini bulabilirsiniz. Ayrıca: deniz ürünleri ve özellikle suchi gayet uygun fiyatlıdır.
Et olarak ise: özel devekuşu ve timsah eti kullanıyorlar.
Bu şehre yolu düşenler için başlıca önerim: şehirde yemek konusunda V&A Waterfront denilen yeri tercih etmenizdir. Burada: birçok restoran, cafe, bar, otel, müze ve alışveriş merkezi bulunuyor. Ama özellikle: “Ocean Basket” denilen restoranı tercih etmelisiniz.
Bu restoran: bir yandan fast-food ürünleri servis ederken öte yandan şehrin en iyi deniz mahsulleri de burada servis ediliyor. Burada: demir tepsilerde gelen “basket” lerden sipariş ediniz. Bu tepsilerde: balık, safranlı plav, karides, patates kızartması ve çeşitli soslar, hep birlikte servis ediliyor.
Ayrıca: yine bu bölgede: sahipleri Türk olan ve Waterfront Wharf alışveriş merkezinde bulunan “Tasca De Belem” de önerilebilir.
Long Street caddesinde “Mama Africa” isimli restoranı da önerebilirim. Burada timsah eti yemek tercih edebilirsiniz. Şiş kebap tarzında, tavuk etinden biraz daha serttir. Yanında: pilav ve mezeler ayrı bir renk katıyor. Yalnızca timsah eti değil, farklı lezzetler tatmak isterseniz, Mixed Gril yani karışık et menüsü tercih edebilirsiniz.
Ayrıntıya girmeden önce son bir not: Afrika yemekleri sevmiyorsanız veya denemek istemeseniz, şehirde bol miktarda fast-food zincir marka ürünlerini bulabileceğiniz McDonatls ve KFC gibi yerlerin bulunduğunu biliniz.
Malayalı Cape Mutfağı
Güney Afrika Cape Town Ne yenir;
Hollanda, İngiliz, Fransız, Alman, Portekiz ülkelerinin şehrin yemek kültüründe etkisi olmuştur. Ama en önemlisi 17. yüzyılda Doğu Hint Adaları’ndan gelen “Malayalı” kölelerindir.
Yerel Malayalı Cape Spesiyalitelerinden bazıları şunlardır:
Lezzetli sarı kremayla servis edilen, tatlımsı, körili kuzu kıyması, bobotie: yağlı salamurada bırakılmış bir çeşit kebap olan sosaties; geleneksel olarak geyik veya koyun etinden yapılan ve genellikle tatlandırılmış sebze veya meyve tabağıyla birlikte sunulan bir baharatlı et yemeği olan bredie ve hafif körili ıskarmoz (yöreye özgü bir olta balığı) smoorsnoek.
Bu mutfakta uzmanlaşmış restoranlar nadirdir. Bunlardan biri Napier Street’deki Cape Manna’dır.
Malatyalı Cape yemekleri pek çok restoranın geniş mönülerinde bulunabilmektedir. Yani bu yöresel yemekleri deneme şansınız yüksektir. En lezzetli olanlardan tatmak için, Mount Nelson Otel’deki Cape Kolonisi’ne gitmelisiniz.
Büyüleyici Deniz Ürünleri
Okyanusa bu kadar yakın olan Cape Town’ın içinde, mükemmel deniz ürünleri bulmak çok zordur. Ama Ocean Basket, cana yakın, gösterişsiz mekanlarda güzel ve ucuz yemekler sunan çok popüler bir deniz ürünleri bistro zinciridir. Bir kez kıyılara yöneldiğinizde, seçenekler, tazelik ve kalite olağanüstüdür.
Kerevit, ıstakoz, istiridye gibi kabuklu deniz hayvanları (genellikle acı baharat sosuyla servis yapılır), midyeler ve ıskarmoz, sarı kuyruk, kinglip, kabeljou ve geelbek gibi olağanüstü lezzetli olta balıkları bolca bulunmaktadır.
Ruslar aşırı avlanma ile Mozambik deniz tekesi yataklarının büyük kısmını yok ettiklerinden beri deniz tekeleri çok pahalıdır. Güney Afrikalılar braai-barbekü- yapmayı çok severler ve deniz ürünleri bu şekilde pişirilmeye özellikle uygundur.
Balık seviyorsanız, kıyı yollarından açık hava deniz ürünleri restoranlarından birine, özellikle Langebaan’daki plajda bulunan Die Strandloper’e gitmek için zaman ayırın. Burada, 10 kap yemekten oluşan öğünde, Batı Cape’te sunulan hayat edilebilecek en taze deniz ürünlerini tatma fırsatı yakalayabilirsiniz.
Et Yemekleri
Güney Afrikalıların çoğu et yemeyi çok sever ve sunulmakta olan et ve kümes hayvanı çeşitleri etkileyicidir. Mönüde sığır, domuz, tavuk ve koyun etine, genellikle devekuşu ve timsah gibi daha egzotik çeşitler de katılmaktadır.
Biftek en yaygın seçimlerden biri olarak kalmakta ve çoğunlukla maymun bezesi sosuyla (bir çeşit hint turşisu) servis yapılmaktadır. Yanında, bir dolu sebzeyle birlikte genellikle patates kızartması veya fırın patates verilmektedir.
Spurs gibi biftek restoran zincirleri, her zaman popülerdir ve çocuklarıyla olanlar için genellikle iyi bir seçimdir. Erken dönem Alman yerleşimcilerin etkisi, ağır baharatlı boerewors (çiftçi sosisleri) çeşitlerinin fazlalığında görülebilir.
Biltong (kurutulmuş et), etin baharatlanıp, tuzlanıp, kurutularak en iyi korunabildiği yüzyıllar önce gelişen bir Güney Afrika spesiyalidir. Sığır biltong en yaygınıdır ama av hayvanlarından da yapılmaktadır. Paketler halinde satın alınabilmektedir ve genellikle salata üzerine rendelenmiş halde, restoran mönülerinde yer bulmaktadır.
Denemek şarttır ama her damağa uygun değildir.
Afrikaner tarzı kahvaltı yoğundur, çoğunlukla çok sayıda yumurta, birkaç dilim domuz pastırması ve biftekten oluşur.
Büyük ziyafetleri kaldıramıyorsanız telaşlanmayın, güne teklerle veya taze meyveyle de başlayabilirsiniz. Vejeteryanların umutsuzluğa kapılmasına gerek yoktur. Yıl boyunca salatalar ve sebzeler sunulmaktadır ve çoğu restoranda vajeteryanlara yönelik seçenekler vardır. Burada ayrıca vejateryanlara özel restoranlar da bulunmaktadır.
Tatlılar
Tatlılar lezzetlidir ama kalori yüklüdür. Kaymak, şeker ve kayısı reçelinden yapılan malva ve konyağa batırılan, buharda pişirilmiş bir puding olan Cape konyak pudingi yerel lezzetlerden bazılarıdır. Aynı derece lezzetli ama daha az suçluluk duyuran taze meyve kebapları vardır. Tatlı sevmiyorsanız veya tatlıdan sonra hala yeriniz kaldıysa, Güney Afrika peynirleri çok güzeldir ve genellikle Brie (bir tür yumuşak Fransız peyniri) gibi Avrupa klasiklerinin yerel biçimleri sunulmaktadır.
Neler İçilir
Masadağının gölgesinde Cape Şarabı değil de ne içilir? Yerel markalar neredeyse her yerde sunulmaktadır. Ürün ve fiyat seçenekleri de mükemmeldir. Güney Afrika beyaz şarapları dünyanın her tarafında takdir edilmektedir ama kırmızı şaraplar da oldukça harikadır.
Tellenbosch’ta geliştirilen Pinotage mutlaka denenmelidir. Her restoranın alkol satma lisansı yoktur ama Cape’te şarap kültürü o kadar yoğundur ki, üst düzey restoranlara şarabınızı getirmeniz doğal karşılanacaktır ve şişe açma genellikle ya ücretsizdir ya da çok ucuzdur.
Bir diğer seçenek, genellikle soğuk olarak servis yapılan lager’dir. (bir tür hafif bira) ve şimdilerde, V&A Waterfront’taki Mitchells gibi küçük birahaneler ortaya çıkmaktadır. İçki içmeyenler için: kayısı, guava ve armut da dahil olmak üzere taze meyve suları ve meşrubatlar mevcuttur.
Ne Zaman Yenir
Sabahları yaklaşık 09.00’dan itibaren kafelerde kahvaltı edebilirsiniz. Bazı oteller ve kafeler öğleden sonra çayı sunulurken çoğu restoranda hem öğlen hem akşam yemeği servisi yapılmaktadır.
Akşam yemekleri genellikle 18.30’dan 22.00’ye kadar devam eder ama V&A Watergront gibi yerlerde daha geç saatlere kadar sürebilir. Düş kırıklığına uğramamak için restoranların açılış saatlerini önceden kontrol etmekte yarar vardır.
Ayrıca her restoran her gün açık değildir. En popüler restoranlar bazen haftalar boyunca tamamen rezerve edilmiş olabilirler. Bu yüzden seyahate çıkmadan önce yer ayırtmazsanız kısa bir tatilde masa ayarlamak sorun olabilir.
Restoranlarda Görgü Kuralları
Resmi mekanlarda çocuklar hoş karşılanmayabilirler ve kot veya şort giyenler kabul edilmeyebilir ama günlük kıyafetler diğer yerlerde sorun yaratmaz. Restoranlar mutlaka sigara içilmeyen kısım bulundurmak zorundadırlar.
Rooibos Çayı
Çayı genellikle sütlü içiyorlar ama asıl buraya özgü bir çay cinsi olan “Rooibos” çayı kullanıyorlar. Bu ülkemizde kullandığınız siyah çaya benzemesine rağmen, biraz farklıdır, rengi daha kırmızı ve daha tatlıdır. Süt eklediğinizde çok daha güzel oluyor.
Cape Town’dan ayrılmadan önce yörenin özel ürünlerinden biri olan Rooibos çayını mutlaka denemelisiniz. Çeşitli kullanım yeri olan bu ürün, 100 yıldan fazla bir zaman önce Cederberg bölgesinin Melez halkı tarafından keşfedilmiştir. Bu insanlar rooibos (kızıl çalı) diye bilinen yabanil Aspalanthus linearis bitkisini toplamışlar ve yapraklarını çekiçle dövdükten sonra güneşin altında kurumaya bırakmışlar ve ferahlatıcı, çaya benzer bir içecek yapmışlardır.
1905’te bir Rus göçmeni olan Benjamin Ginsberg bu potansiyelden yararlanmaya başlamış ve 1930’lara gelindiğinde Clanwilliam kasabası rooibos çayı üretiminde merkez haline gelmiştir. Bugün ise açık veya poşetlenmiş olarak satılmakta, Güney Afrika’nın her yerinde içilmekte olan bu çay dünyaya ihraç edilmektedir.
Tanen oranı düşük olduğu ve içerisinde katkı maddesi ve kafein bulunmadığı için rooibos çayı sağlıya yararlıdır. Uykusuzluğa, hazımsızlığa, saman nezlesine ve hatta pişiklere (bu son durumda cilde soğuk olarak uygulanıyor) iyi geldiği ve düzenli şekilde soğuk rooibos çayı ile sulanan ev bitkilerinin serpildiği söylenmektedir.
Ayrıca: çorbalara, pastalara, sulu yemeklere ve her çeşit sıcak ve soğuk içeceğe katılmak suretiyle mutfakta da kullanılabilir.