Eskişehir yönünden, Ankara’ya gelen ziyaretçilerin, hemen şehre girişte, sol yanda dikkatlerini çekecek ölçüde büyük bir yapı var.
İşte, burası “Cepa” isimli alışveriş merkezi. İsim neden Cepa: bu ismin verilme sebebini 1 ay önce öğrendim, hem de bizzat isim sahibinden, Cepa ismi, soy isimden “Celepçioğlu” türetilmiş, bu güzel, çağdaş ve özellikle ziyaretçilerinin kalitesiyle yoğunlaşan alışveriş merkezini, gerçekten tam bir beyefendi insan yaptırmış.
Evet: burası, bence, Ankara’nın bugün için, en güzel alışveriş merkezlerinden biri, hatta en iyisi diyebilirim ve inanın tamamen tarafsız bir yorum, çünkü diğerlerini de çok iyi biliyorum, gezdim, gördüm.
Özellikle değerlendirmelerimi, dünya üzerinde 5 kıtada birçok ülke gezmiş, bu ülkelerdeki alışveriş merkezlerini de görmüş, gezmiş biri olarak aşağıda bulabilirsiniz.
ULAŞIM
Ankara-Eskişehir yolu üzerinde, 7’nci km. de bulunuyor. ODTÜ nün karşısında. Konum itibarıyla, çok kolay ulaşım imkanı var. ODTÜ ve Bilkent kavşakları arasında bulunan alışveriş merkezine, özel araçlarla rahatlıkla ulaşılabileceği gibi, civar bölgelerden toplu taşıma araçları ile maksimum 10 dakikada gelinebiliyor. Ama en büyük sorun: Eskişehir istikametinden Ankara’ya gelirken, Cepanın bulunduğu bölüme geçme sıkıntısı.
Toplu ulaşım araçlarını kullanacaksanız: Cepanın önünden yaklaşık 200 metre ilerleyerek üst geçidin bulunduğu yere gitmeniz gerekiyor. Oradan karşıya geçip; Kızılay istikametine giden dolmuşlara binebilirsiniz. Fazla beklemek istemiyorsanız, ODTÜ’nün önüne kadar yürüyüp, buradan daha bol ulaşım aracı bulabilirsiniz.
Özel aracınız ile gidecekseniz: Cepa’nın gerek önünde ve gerekse arkasında ve de kapalı bölümde otoparkları bulunuyor. Ön bölümden girerseniz: buradaki otoparkta yer bulamasanız, binanın sol yanından, arka bölüme ve kapalı otopark bölümüne ulaşabilirsiniz.
Aslına bakarsanız: otopark açısından pek sıkıntılı değil, yani yer bol. Özellikle: hafta içinde, kesinlikle otopark sıkıntısı yaşamıyorsunuz. Bu arada: kapalı otoparkın bir özelliği var. Her araç park yeri üzerinde, kırmızı ve yeşil küçük ışıklar var.
Bunlar: uzaktan bakıldığında, boş otopark yeri bulmanız açısından büyük imkan yaratıyorlar. Yani: ışık, altındaki otopark alanı boş ise, yeşil yanıyor, dolu ise kırmızı yanmakta. Uzaktan, yeşil ışıkları arayarak, boş otopark yeri bulmanız mümkün.
Ancak: kapalı otoparkta bir sıkıntı var. Çok miktarda, “Çıkış” tabelası kullanılmış, bu tabelaları karıştırdığınızda, dışarı çıkabilmek için uzun süre dolaşmanız gerekiyor. Son bir not, kapalı otoparkta, aracınızı bıraktığınızda, otopark bölüm numarasını mutlaka kafanıza bir yere yazın, yoksa dönüşte, uzun süre aracınızı bıraktığınız yeri aramak zorunda kalabilirsiniz.
Cepaya özel aracınız ile gelirken: Eskişehir yolundan ilerleyip, binanın ön bölümünden otopark alanına girebilirsiniz. Ama: size daha rahat bir ulaşım istikameti belirtmek istiyorum. Şöyle ki: Eskişehir yolunda ilerlerken, benzinlikleri geçtiğinizde, İstanbul istikametine sapıp, yaklaşık 300 metre sonraki ışıklardan, sola döndüğünüzde, Cepanın arka bölümüne, Bauhaus market önüne çıkacaksınız. Buradan, Cepaya ulaşmak daha rahat ve otopark bulmak daha kolay.
GENEL ÖZELLİKLERİ
Evet: Cepa: Celebcioğlu Şirketler Gurubuna ait bir yapı. 53 bin m. karelik arsa üzerine kurulmuş. İnşaata Kasım 2005 tarihinde başlanmış ve 22 aylık bir süre sonunda, tamamlanarak, 24 Ağustos 2007 tarihinde hizmete açılmış. Yatırım maliyeti: 148 milyon dolar.
Alışveriş merkezinin aydınlatılmasında: gün ışığından yararlanılması esas alınmış. Yani: bol miktarda cam ile kaplanmış açık alan var. Bu da elbette, mekana ferah bir hava vermiş. Ayrıca: burada, Türkiye’nin ilk renkli spektrumlu dış cephesi var.
Ön cephenin hava karardığında değişmeye başlayan renkleri, kafelerin bulunduğu en üst katın kubbemsi tavanına da yansıyor. Ara ara konuşlandırılmış küçük ışıklar da, eş zamanlı olarak renkleniyor.
Yapı: yatay dikdörtgen prizma şeklinde yapılmıştır. Birinci kat ve ikinci katlarda, ana giriş yönünde mağazalar, arka bölümde ise, iki kat yüksekliğinde hipermarket var. Üçüncü katta: hazır yemek üniteleri ve restoranlar ile eğlence bölümü ve sinemalar tasarlanmıştır.
Mimari çizgisiyle yeni bir kentsel simge oluşturmak ve iç mekan zenginliği ile rahat ve keyifli vakit geçirilebilecek bir merkez yaratılması amaçlanmıştır.
Ferah bir yer. İnsanlar içeride daralıp bunalmıyor. İçeri girdiğinizde: kafanızı kaldırıp tavana bakarsanız, içinizde garip bir duygu oluşuyor. Sanki; devasa bir cami ve kubbesi gibi bir görüntü var. Yani: muhteşem yüksek ve kubbemsi bir iç tavan görüntüsü yaratılmış.
Bu giriş bölümünde: zaman zaman sergiler yapılıyor. ( örneğin: ayakkabılar sergisi, oyuncak arabalar sergisi, resim sergileri gibi) Bu sergiler: insanlar tarafından genellikle ilgi çekici oluyor. Yani: yalnızca bir alışveriş merkezi olmanın yanında, bu tür sosyal faaliyetlerin yapılması da olumlu.
Mağaza çeşitliliği ve konumlandırılması mükemmel. Örneğin: ayakkabıcıların çoğu, yan yana konumlandırılmış. Bir de alanlar oldukça geniş ve yüksek tavanlı olduğu için, kalabalık pek fazla algılanmıyor.
Evet: en alt kattan, zemin kata ulaşan yürüyen merdivenler; basamaklı değil. Diğer katlar arasında ise, basamaklı yürüyen merdivenler var. Bunların avantajı: aynı hizada olması. Yani: yürümeden, aynı bölümdeki yürüyen merdivenleri kullanarak, en üst kata kadar ulaşabiliyorsunuz.
Diğer alışveriş merkezlerinde, insanların mağazalar arasında dolaşmalarının sağlanması için, yürüyen merdivenler, birbirinden farklı bölümlere konulmuş ve bir üst kata çıkmak için, alışveriş merkezi içinde bir hayli yürümek gerekirken, burada böyle bir sıkıntı yok. Asansörler ve yürüyen merdivenler, aynı bölümde bulunuyor.
Ancak: yürüyen merdivenlerin, yan bölümlerinde ve aşağıda, her hangi bir koruma önlemi yok. Sakın aşağıya bakmayın, uzay mekiğine asansörle çıkar gibi hissedebiliyorsunuz.
Evet, en üst kata çıktınız: muhteşem bir teras sizi bekliyor. Belki de, Ankara sınırları içinde görebileceğiniz en mükemmel manzaralardan biri (ODTÜ ormanları ve Bilkent manzaralı) ile karşılaşacaksınız. Yemek bölümü ve sinemaların bulunduğu bu bölümde: bir balkon olması çok güzel.
Ancak, bu güzel balkonun yarısının, bir kafe tarafından işgal edilmiş olması da o ölçüde saçma. Yine de: bu balkonda, mutlaka manzara seyretmenin keyfini yaşayın, olmasa bir sıcak çikolata içmeyi de deneyin.
ALIŞVERİŞ
Cepada: bir hipermarket (Carrefour Sa: Ankara’nın en büyük ve Türkiye’nin ilk, iki katlı Carrefour marketi.
14 bin metre karelik alanda, 500 personel, 46 kasa ile hizmet veren markette, 50 binden fazla ürün çeşidi bulunuyor. ), 1 yapı market (Bauhaus: 15 bin metre karelik alanda, Ankara’nın ilk Bauhaus marketi ), 11 Büyük Mağaza zinciri halkası (Boyner, D-R, Esse, Joker, Koton, LcWaikiki, Mango, Mudo, Nezih, Teknosa), birçok Bay-Bayan giyimi mağazası, 5 spor giyim (Adidas, Billabong, Fenerimu, İntersport, Nike).
Bunların dışında: Bebe-Çocuk giyimi, İç giyim, mayo, Optik, Saat, Takı, Aksesuar, Kuyum, Mücevherat, Elektronik ve İletişim alanında, birçok mağaza bulunuyor.
Ayrıca: 4 banka (Akbank, Garanti bankası, İş bankası, Ziraat bankası) şubesi ve birçok bankanın ATM bulunuyor.
YEMEK BÖLÜMÜ
Alışveriş merkezinin en üst katındaki yemek katı: gerçekten Ankara’daki alışveriş merkezleri arasında, en iyisi.
Toplam: 12 tane firma tarafından: fast food hizmeti verilmekte. Yiyeceklerde, çeşitlilik yaratılmış olup; gerek pizza, gerek hamburger ve gerekse diğer lezzet çeşitleri var. Bunun dışında: 17 tane restoran faaliyette bulunuyor. Ayrıca: kafeler var. Yani: her türlü damak zevkine uygun yiyecek ve içecek bir şeyler bulmak mümkün.
Özellikle: bazı restoranların ikinci katlarının bulunması, yanınızdan geçip giden insanlar olmadan, sakin bir şekilde yemek yemeniz için olanak sağlıyor.
SİNEMA
Alışveriş merkezinin en üst katında: AFM Sinemaları bulunuyor. Sinemaları: konforlu salonları, görüntü ve ses kalitesini garanti altına alan ileri teknoloji olanakları sunuyor.
10 salon ve 1889 koltuk var. Sinemalar: Autoban tarafından dizayn edilmiş. Şık fuayesi ve son teknoloji ürünlerle donatılmış salonlar cidden çok güzel. Salonlara, en kaliteli ve etkili ses ve görüntü standardı olan: THX sistemi konulmuş.
Ünlü sinema ustası George Lucas’ın geliştirdiği; görüntü ve ses kalitesini garanti altına alan bu teknoloji sayesinde, izleyiciler filmi, yönetmenin tasarladığı şekliyle izleyebiliyorlar. THX donanımlı salonlar, Türkiye’de yalnızca AFM sinemalarında var.
SONUÇ
Cepa; ulaşımın kolay olduğu, park yeri probleminin bulunmadığı bir yer olması nedeniyle avantajlı. Buraya gittiğinizde: aradığınız her türlü objeyi bir çatı altında bulabilmenin rahatlığını yaşayacaksınız.
Özellikle: Bauhaus bölümünden yapıya girip, burayı da gezdikten sonra, üst katlara çıkabilirsiniz. Üst katlarda: mekan o kadar ferah ki, gerçekten sıkılıp bunalmadan gezinme şansınız var. Koridorların arasında: gerek kafeler ve gerekse yapıya ait oturma yerleri oluşturulmuş.
Yorgunluk gidermek için birebir. Her katta, bol miktarda ve temiz tuvaletler bulunuyor. Yürüyen merdivenler ve asansörün aynı bölümde bulunması avantaj. En üst kata çıktığınızda:yemek bölümünün kalitesi ve çeşitliliği ve yerleşimi çok güzel. Terasta; şehir manzarası harika. Evet, tüm güzellikleri bir arada bulabileceğiniz bir yer.
Son olarak: Cepa’ya mutlaka gidin, hoş ve güzel zaman geçireceğiniz kesin. Burası: sizi, bir tam gün veya en azından yarım gün rahatlıkla meşgul edebilir.
Cepa’nın hemen yanında yapılan “Kentpark” ve birkaç kilometre ilerideki “Gordion” ve diğer yapılmakta olan alışveriş merkezleri açıldıktan sonra da, Cepa’nın tercih edilirliği azalmadı, hala yoğun ve özellikle yakın çevrede oturanlar tarafından tercih ediliyor.