Moskova gerçekten çok büyük bir şehirdir. Bu şehirde: kalış sürenize göre, size önerebileceğim gezi planını hazırladım.
Ancak: kalış sürenize ve ilgi durumunuza göre; kendinize daha radikal bir plan hazırlayıp, gezinizi ona göre sürdürebilirsiniz.
Size önereceğim gezi planı, elbette bir öneri, asıl planı, gerek zamanınıza ve gerekse ilgi derecenize göre kendiniz yapabilirsiniz.
1.GÜN
Moskova’da bulunduğunuz ilk gün: mutlaka: Kızıl Meydan ve Kremlin, gezmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Buralarda: büyük bir olasılıkla, tam bir gününüz geçecektir. Çünkü: gerçekten, görülmeye değer ve hissederek görmeniz gereken bir çok eser var.
Ayrıca: eserlere girişten önce, mutlaka bir süre sıra beklemeniz gerekecek ve dolayısı ile, birinci günün tamamını, Kızıl Meydan ve Kremlin için ayırabiliriz. Yorgunluğunuzu atmak için: GUM mağazalarının bulunduğu yerdeki cafeler düşünülebilir.
2.GÜN
Evet, Moskova’daki ikinci gününüzde: Kremlin ve Kızıl Meydanı çevreleyen; iki çevre yolundan, dışta olanı: yani, Bulvar çevre yolunu gezmenizi öneririm.
Bulvar çevre yolu üzerinde: özellikle görmenizi önereceğim yerler ise, şunlar: Bolşoy Tiyatrosu, Puşkin Müzesi, Kurtarıcı İsa Katedrali, Tretyakov Sanat Galerisi. Gezerken, mutlaka bu söylediğim yerlere daha bol zaman ayıracak şekilde planlamanızı yapın.
3.GÜN
Moskova’da üçüncü gününüzde, dün gezdiğiniz bulvar çevre yolunun bir diğer bölümünü gezmenizi öneririm. Eğer şehirde bulunacağınız zaman kısıtlı ise, ikinci ve üçüncü gün programlarını birleştirebilirsiniz.
Evet; bugünkü programda, özellikle, daha fazla zaman ayırmanızı önereceğim yerler şunlar: Çaya-Kofi magazin, Tverskoy Bulvarı, Cafe Puşkin, Modern Sanatlar Müzesi.
4.GÜN
Bugün, şehirdeki gezinizde, şehrin Kremlin ve Kızıl Meydanı çevreleyen, bahçe çevre yolu üzerinde ve yakınında bulunan yerleri gezeceksiniz. Bu gezinizde: özellikle zaman ayırmanızı ve mutlaka görmenizi önereceğim yerler; şunlar: Arbat caddesi, Lujnika park, Novodevicy manastırı.
5. GÜN
Moskova’nın yakın çevresinde, gerek metro ve gerekse otobüsler ile ulaşabileceğiniz yakın çevresinde, mutlaka görmenizi önereceğim yerler ise, şunlar:
Moskova’nın yakın çevresi.
Borodino Savaş Panaromik Müzesi.
Bütün Rusya Sergi Merkezi.
İzmailov Parkı.
Kuskova
Kolomenskoe
Rusya Moskova şehir içi ulaşımı: Moskova’da günlük olarak kullanabileceğiniz, şehir içi ulaşım araçları: öncelikle metro olmak üzere, sonra taksi ve otobüslerdir.
Özellikle: metro: gerek çok yaygın bir ağı olması, fiyatlarının uygun olması ve bir kısım metro istasyonunun, tam bir sanat eseri gibi resimlerle süslenmesi nedeniyle, mutlaka dikkatinizi ve ilginizi çekecektir.
Yani: metroya binmeyi tercih etmeseniz bile, bir kısım istasyonu mutlaka gidin ve görün, gerçek sanat şaheserleri.
Bunun yanında: ulaşımla ilgili olarak ayrıntılı bilgiler vereceğim.
MOSKOVA METROSU
Metro hatlarının uzunluğu: 200 km. aşar. Şu anda: metroda, 11 hat üzerinde, 160 istasyon var. Ancak, günümüzde, buna sürekli yenileri eklenmektedir.
Her gün yaklaşık 8 milyon kişi taşınıyor. Burada en çok dikkatinizi çekecek olan şu ki: herkes bir koşuşturmaca içindedir. Yürüyen merdivenlerde, merdivenin hareketi ile ilerlemeyi düşünmezler, yanınızdan koşarak ve hızla geçmeye çalışan Moskovalılar göreceksiniz.
Saat: 06.00-01.00 arasında çalışan metro için, tek gidiş yeşil jetonlar 0.45 dolar (13 ruble), 10 binişlik biletler ise 3.70 dolar(107 ruble) ve 60 binişlik için “Travel Card” alabilirsiniz.
Evet, Moskova Metrosu: Londra ve Paris Metrolarından sonra, dünyadaki en iyi üçüncü metro. Moskova metrosunun avantajları: mimari güzelliği, durakların gösterişi ve trenlerinin hızı.
Özellikle: “Mayakovskaya”ve “Komsomolskaya” istasyonlarındaki yer altı salonları; muhteşemdir ve mutlaka görülmesi gereken yerlerdir, fırsat yaratıp görmelisiniz
Ancak: Metrodaki yazılar oldukça küçük harflerle yazılmış ve şemalar garip bir biçimde düzenlenmiş.
Zaten: biliyorsunuz, Rusların kullandığı alfabe: Latin harfleri değil. Sonuçta: bir şey anlamak çok zor oluyor.
Ama: Metro hatlarını ve renklerini gösteren bir harita edinirseniz, bu zorluğu büyük ölçüde halledersiniz.
Tüm bunların yanında: yazının en başında söylemek istediğim bir şey daha var.
Kesinlikle: akşam geç saatlerde metro kullanmayın, pek tekin değil.
Bir de: metro istasyonuna girerken ve içeride: asla polisle göz göze gelmemeye çalışın, çünkü polisin yapısı biraz ilginç, ne olur ne olmaz.
OTOBÜSLER
Kısa mesafeler için uygundur. Saat: 05.30-23.00 arasında çalışırlar. Biletler: kiosklardan (0.35 dolar) ya da aracın şoföründen (0.40 dolar) satın alabilirsiniz. Ancak: otobüs şoforlerinin yabancı dil bilgisi hiç yok. Yani: nereye gidiyor, bilet ne kadar, anlamak mümkün değildir.
TAKSİLER
Şehir için ulaşımda: metroya alternatif olarak “çasnik” denilen taksiler kullanılıyor. Taksiler için farklı büyüklükteki araçlar kullanılıyor. Yol üzerinde, elinizi kaldırırsanız, içinde yalnızca sürücüsü olan araçlar, hemen duruyor. Ancak: çoğu taksici, taksimetresini kullanmıyor. O nedenle: araca binmeden önce, pencereden gideceğiniz yeri söyleyin ve fiyat konusunda anlaşın.
Zaten: siz o taksici ile konuşurken, anlaşamamanız ihtimaline karşılık, hemen arkasına 2-3 taksi daha yanaştığını göreceksiniz. Gideceğiniz yere göre değişmekle birlikte 200-400 ruble aralığı genelde normal. Yalnızca: güvenliğiniz açısından, içinde sürücüsünden başka herhangi bir kişi olan araca sakın binmeyin. Bu arada: damalı taksiler de var, ama bunlar telefonla çağrılıyor ve son derece pahalı.
Şehir içinde her türlü mesafe için 6 doların altında ödemeniz yeterlidir. Dediğim gibi, araca binmeden önce pazarlık yapmanızda yarar var. Yanınızda: otelinizin kartı bulunmalı ve bunu şoföre gösterdiğinizde, ondan mutlaka fiyat almalı ve kafanıza uymasa pazarlık yapmalısınız.
Moskova’da belki dikkatinizi çekecektir, çoğu aracın içinde veya yanında bekleyen şoför göreceksiniz. Normal aileler bile, bu şehirde özel şoför kullanmayı tercih ediyorlar.
Buradaki gezinin başlangıcı: Arbatskaya metro istasyonu. Metro istasyonunun hemen karşısında: Arbatskaya Pl. (meydanı) var.
Bulvar çevre yolu ile Bahçe çevre yolu arasında: Arbatskaya Meydanından batıya doğru uzanan ve aynı ismi taşımalarına rağmen, tamamen farklı karakterde, iki cadde bulunuyor.
Bunlardan ilki: Ulitsa Arbat .Diğeri ise: hemen yakınındaki: Ulitsa Novy Arbat.
ARBAT (ULİTSA ARBAT) CADDESİ
Moskova’daki en eski sokaklardan birisidir. 14. ve 15. yüzyıllarda ortaya çıkmıştır. Adı “şehir civarı”, “varoş” anlamına gelen Arapça “Rabad”dan gelir. Abrat kelimesinin daha geniş bir anlamı daha vardır. Moskovalıların çoğu için, bu sokak; Moskova Ruhunu muhafaza eden, bitişikteki ara sokaklar ve avlular anlamına gelir.
Burada göreceğini yapılar: 18. ve 19. yüzyıllardan bu yana, değişmeden günümüze kadar ulaşmışlardır. Değişik dönemlerde Arbat’ta, ünlü Rus yazarlar, ressamlar ve sanatçılar yaşamıştır.
53 No’lu apartmanda bulunan müze, aslında bir zamanlar “Puşkin’in Arbat’taki Dairesi” idi. Burada, yazar: genç karısıyla 3 mutlu ay geçirmiştir.
Geçen yüzyılın 80’li yıllarının ortasında, Abrat: taş kaldırımları, çimenleri ve süs lambalarıyla, sadece yayalara ait bir yol olarak kullanılmıştır.
Günümüzde, buraya geleneksel olarak bohemler takılır.
Arbat sanat galerileri, hediyelik eşya mağazaları, müzisyenler ve sokak sanatçılarının bulunduğu ve matruşka bebekler ile Rus kalpakları satılan tezgahlarla dolu, önemli bir turistik bölgedir.
Artık Abrat; turistler arasında Kızıl Meydan kadar popüler bir yer haline gelmiştir.
Günümüzde: sokak gösterilerinin yapıldığı, zanaatkarların ve ressamların küçük dükkanlarının bulunduğu, yayalara mahsus bir yol haline getirilmiştir.
NOVY ARBAT CADDESİ
Burası: diğer caddeye göre daha geniş bir yer. Sürücülerin, altı şeritli kabusu bir yoldur. Sıkışık cam, beton yığını gökdelenlerle ve iki katlı bir alışveriş-eğlence merkeziyle kuşatılmıştır. Moskova’nın en büyük süpermarketi, en büyük kitapçısı, en büyük müzik mağazası ve en büyük restoranı (2000 kişi aynı anda yiyip içebilmektedir) bu bulvardadır. Novy Arbat: bahçe çevre yolunun hemen ötesinde, Moskova ırmağının kıvrıldığı bir yerde biter. Bu noktada: Beyaz Saray var.
BEYAZ SARAY (DOM PRAVİTELSTVA)
Boris Yeltsin’in, Ağustos 1991 tarihinde Mihail Gorbaçov’u devirmeye kalkışan komünist grupla; karşı karşıya geldiği yerdir. Parıltılı mermer duvarları var. Bu yapı: Rus hükümetinin yönetim dairelerine, ev sahipliği yapmaktadır. Önünde geniş meydanı var. Meydanın yanı: Moskova ırmağı.
Irmağın karşısında görülen gotik kule: Ukrayna Otelidir. Novoarbatsky köprüsünden karşıya geçerek, otelin bulunduğu yere ulaşabilirsiniz.
UKRAYNA OTELİ (GOSTİNİTSA UKRAİNA HOTEL )
Bu otel: Stalin’in “Yedi Kız Kardeşleri” olarak bilinen ve 1940’ların sonu ile 1950’lerin başında yapılan, birbirine benzer yedi yapıdan biridir. Gotik tarzda süslenmiş Kız kardeşlerin, her biri, devasa boyutlardadır ve hepsinin de basamaklı kule külahları vardır.
Bu yedi yapının arasındaki bir diğer yapı; Moskova Devlet Üniversitesidir.
MOSKOVA DEVLET ÜNİVERSİTESİ (MOSKOVSKJ ÜNİVERSİTET)
Lenin dağları üzerinde, 240 metre yükseklikte kurulmuştur. Üniversite kulesi, yedi yapının içindeki kulelerin en yükseğidir. Üniversite: 100’den fazla ülkeden gelen 32.000 öğrencisiyle, Rusya’nın en büyük Üniversitesidir.
Moskova Devlet Üniversitesinin bahçeleri olarak da bilinen bu parkın bulunduğu Serçe Tepeleri, doğal güzelliğinin yanında, önündeki gözlem platformunda: harika bir panoramik görüntüye sahiptir. Buradan: solda etkileyici küçük “Kutsal Üçleme Kilisesi” ve sağda Kayak Pistiyle çerçevelenmiş mükemmel bir panoramik manzara görülebilir.
Park: Moskovalılar kadar turistlerin de beğeniyle izlediği bir yerdir. Özellikle: gece manzarası muhteşemdir. Parka: günbatımına doğru giderseniz, teleferiğe binmeyi sakın ihmal etmeyin. Günbatımının gece mavisi ve kırmızıyla buluştuğu o dakikalar en güzel teleferikteyken karşınıza çıkacaktır.
Oldukça ağaçlık olan bölgede, sonbaharda mükemmel bir görüntü oluşuyor. Sanki bir ressamın tablosundan fırlamış gibi, sanki her bir yaprak o ressamın fırça darbesiymiş gibi. Bu tabloya dahil olmak için Vorobryovy Gory Metrosundan çıkmanız yeterli.
Ön planda: ırmağın, uzaktaki ucunda belirgin olarak görülen: “Lujniki Parkı” uzanır.
LUJNİKİ PARKI
Avrupa’nın en büyük spor komplekslerinden biridir. Moskova’nın en büyük yapısıdır. Geçen asrın, 50’li yıllarının ortasında kurulan bu muazzam spor kompleksi; 1980 Moskova Olimpiyat Oyunları’nın ana merkezidir. Olimpiyat tılsımı olan, 8 metre boyundaki “Mişa” adlı ayı yavrusu, buradan göklere uçurulmuştur.
Sık sık sel basan; bu 182 hektarlık alanı taşkın seviyesinin üstüne çıkarmak için: 300.000 m. küpten fazla toprak taşınmıştır. 180 hektarlık bir arazi üzerine kurulmuş olan “Lujniki”de; 140 spor tesisi vardır. Bu tesisler: 11 Futbol Sahası, 26 Spor Salonu, 3 Artistik patinaj pisti ve daha birçok, üstü açık spor alanı var. Bunların dışında: Merkez Lenin Stadyumu bulunmaktadır. 100.000 kişilik bu stadyumda: Moskova’nın iki önemli takımı: Spartak ve Dinamo’nun uluslar arası futbol maçları oynanır.
Lujnika’nın yukarısında: kentin en eski dini kurumlarından olan: Novodeviçy Manastırı var.
NOVODEVİÇY MANASTIRI (NOVODEVİCHİJ MONASTRYR)
Manastır: aslında, birleşik bir askeri ve dini mevkidir. Diğer ismi: Bakire kızlar manastırıdır.
Büyük Prens III. Vasili’nin: Somolensk’i Litvanyalılardan alması şerefine: 1524 yılında; yaptırdığı “Smolensk Bakiresi” katedrali çevresinde gelişip büyümüştür. 16. ve 17. yüzyıllarda, Çar ailesinden ve asil soydan gelen kadınlar, burada manastıra kapanmışlardır.
Büyük Petro; 1689 yılında üvey kız kardeşi Sofia’yı siyasi entrikalara karıştırdığı gerekçesiyle, buraya hapsetmiş, hatta yandaşlarının birkaçını da, yalnızca niyetinin anlaşılması için, Sofia’nın hapsedildiği yerin penceresinin önünde astırmıştır.
Manastırın en büyük katedrali olan Smolenski Katedrali,
1524-1525 yılları arasında Kremlindeki Üslenski Katedrali örnek alınarak yapılmıştır. Manastırın bir bölümü olan Novodeviçi Anıt Mezarlığında, ünlü Rus vatandaşları sonsuz yolculuklarına uğurlanmıştır. 1812 yılında Napolyon’un emriyle yıkılması istenmişse de rahibeler bu karara engel olmayı başarmışlar.
1922 yılında, tamamen boşaltılan ve kaderine terk edilen manastır, 1994 yılında restorasyon sonrasında tekrar kapılarını açmıştır. Kompleksin içerisindeki “Smolenski Katedrali” ve ünlülerin mezarlığı, ilgi çekici ve görülmeye değerdir.
Evet, ayrı bir girişi bulunan mezarlıkta: kasvetli anıtlar, pek çok tanınmış Rus mezarını işaret eder. Yazarlar: Anton Çehov ve Nikolay Gogol, besteci Sergey Prokofyev ve politikacılar Andrey Gromiko ile Nikita Kruşçev: burada yatmaktadırlar. 3 Haziran 1963 yılında ölen Nazım Hikmet’in mezarı: Moskova’da Novo-Deviçi Mezarlığında bulunuyor.
Günümüzde: yeni evlenecek kızlar, gelinlikleri ile buraya gelip dua ediyorlar.
Bahçe çevre yolunun, Moskova ırmağı ile kesiştiği yerin yakınlarında: Gorki Parkı var.
GORKİ PARKI
Moskova’nın en meşhur parkıdır. Adını: Maksim Gorki’den alan “Merkez Kültür ve Dinlenme Parkı”. Bu 121 hektarlık dinlenme alanında: Moskova kentinin yorgun sakinleri için: çimenlik alanlar, gül bahçeleri ve ağaçlık patikalar ile sandal gezileri yapılabilen bir havuz, bir döner dolap ve eğlence parkı bulunuyor.
Park: yaz aylarında ağaçlık yollarda yürüyüşe çıkan, ırmak kenarında piknik yapan ve Moskova Sirkinin palyaço ve sihirbazlarının gösterilerini izleyen aileler ve çiftçilerle doluyor.
Kış aylarında ise; açık hava buz pateni pisti, kalın paltolara ve kalpaklara sarınmış, neşeli Moskovalılarla canlanıyor.
Kışın havanın soğuk olmasına aldırış etmeden, bir sanat eseri konumundaki dev gibi buzdan heykellerin sergilendiği, akın akın gelen ziyaretçileriyle meşhur olan bu park, aynı zamanda birçok bar ve kafeyi de içinde bulundurduğu için, Moskova’da güzel dakikalar geçirebileceğiniz yerler arasındadır.
Bahçe çevre yolunun, park girişinin karşısında: Merkez Sanat Evi bulunuyor.
MERKEZ SANAT EVİ
Burası: çağdaş Rus sanatının modern bir vitrinidir. Ayrıca: burada, farklı konularda geçici sergiler de düzenlenmektedir. Binanın arka tarafında; 1917 sonrası Sovyet sanatı sergilerinin görülebileceği “Yeni Tretyakov Sanat Galerisi” bulunuyor.
Galerinin dışındaki bahçeler: komünist liderlerin, Sovyet rejiminin yıkılmasından sonra devrilen, çatlamış ya da boya sıçramış heykellerinin son dinlenme yeri olarak kullanılmıştır.