Amerika Yellowstone Parkı

Amerika Yellowstone Parkı

 

Evet, burası Amerika ülkesinin çok bilinen doğal güzelliklerinden birisidir, yani burası bir park alanı.

Ama: bayağı eski bir park alanı, Amerikalılar, yıllarca önce, burayı park alanı, milli park olarak kabul ederek koruma altına almışlardır. 1872 yılında, burası: ABD Kongresi ve Başkanı tarafından kabul edilen bir kanun ile (Ulyses S. Grant) “Dünyanın ilk milli parkı” olarak seçilmiştir.

8 Eylül 1978 tarihinde ise, park, UNESCO tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesine alınmıştır.

Park, ismini: park alanı içinde bulunan sarı kayalardan almaktadır.

Sonuç olarak: yılların koruması, park alanını muhteşem güzel bir hale getirmiş ve yılda, 3 milyon ziyaretçi ağırlanmaktadır.

Bu ziyaretçiler, park alanı içindeki “yaban hayatı” ve “jeotermal” güzellikleri ziyaret ederler.

Amerika Yellowstone Parkı

Yıllardır sürdürülen koruma çalışmaları sonucunda park alanı içinde, gerçek bir yaban hayatı görülmektedir. Yani, burada kendi kendilerine serbest dolaşan ve beslenen; antilop, geyik, boynuzlu koç, ayı, bizon ve sayısız kuş görebilirsiniz.

Ama, bunlardan öne çıkanları ayılardır. Park alanı içinde, vahşi boz ve siyah ayılar, doğal ortamlarından serbestçe dolaşırlar. Ancak: bu yaban hayatını izlemek için birtakım kuralların bulunduğunu unutmamak gerekiyor.

Parkın başlıca kuralı: bu yaban hayatına yaklaşmamak ve özgürce dolaşan hayvanları belli bir mesafeden izlemektir. Özellikle: ayılara olmak üzere, hayvanlara yiyecek verilmemesi istenir.

Hatta, ayıların, park alanında ziyaretçilerin bulunduğu bölgeye gelmemeleri için, bir takım önlemler de alınmıştır. Ancak, yine de ayılar sık sık ve özellikle kış aylarında, yiyecek aramak için, park alanında ziyaretçi yerlerine kadar inerler.

Tabii bunun sonucunda, bazı saldırıların olduğu da görülmüştür. Bu yüzden, ziyaretçilerin dikkatli olması gerekir.

Ayılar yanında, yaban hayatının en büyük özellik taşıyan hayvanları bizonlardır.

Tarihi süreç içinde, sayıları milyonları bulan bizonlar, günümüzde binlerle ifade edilen sayılara kadar düşmüşlerdir.

Geyiklere gelince, pek çok geyik, özellikle sert kış aylarında, ısınan sularda yaşamlarını sürdürmeye çalışırlar. Ancak, park idaresi tarafından, pak içindeki yaban hayatına müdahale edilmez ve bir kısım geyik, park alanı içinde, özellikle ayılara yem olmaktadırlar.

Ayrıca: bu park alanının en büyük özelliği Gayzerlerdir. Bunlar: pis kokulu ve çamur çukurlarından oluşan, yeraltındaki, sıcak suyun, belli yerlerde ve belli zamanlarda basınç ile, püskürmesiyle oluşan doğal güzelliklerdir.

Dünya üzerinde çok nadir görülen bu gayzerler, bu park alanının en büyük özellikleridir. Sonuç olarak, dünya üzerinde bulunan gayzerlerin üçte ikisinin burada bulunduğu söyleniyor ve bunların toplamı 300 civarındadır.

Park alanı: Amerika ülkesi içinde, boyut olarak birkaç eyalet içinde bulunmaktadır. Ama, parkın büyük bölümü “Wyoming” eyaleti sınırları içindedir. Parkın diğer bölümleri ise “Montana” ve batıda “İdaho” eyaletleri içindedir.

Parka giriş için: 5 yol bulunmaktadır. Bu girişlerden, yalnızca “Gardiner” yıl boyunca açıktır. Diğer park girişleri ise “Kasım” ile “Mayıs” ayları arasında kapalıdır. Çünkü: park alanı, kışın karlarla kaplıdır ve park alanı içindeki ulaşım, yalnızca kar arabaları ve kar otobüsleriyle sağlanabilmektedir.

Kar-kış-ulaşım derken, parkın en iyi ziyaret zamanı hakkında da şunu söyleyebilirim: özellikle “Temmuz” ve “Ağustos” aylarında, yani en yoğun olduğu dönemde parkı ziyaret edebilirsiniz.

Park içindeki asfalt yolların uzunluğu ise, parkın büyüklüğünü anlamak açısından, 499 km. dir.

Park alanının toplam büyüklüğü ise, 9 km. karedir.

Bu alan: doğu-batı yönünde 101 km. ve kuzey-güney yönünde ise 87 kilometredir. Bu büyük alanda: göller, kanyonlar, nehirler ve dağlar bulunuyor. Arazinin yüzde beşlik bölümünü: Yellowstone gölü kaplıyor. Yüzde seksenlik bölüm ise, ormanlıktır.

Evet, bu büyük park alanında, her ne kadar doğal hayatı korumak için yapılaşmaya izin verilmese de, 9 tane ziyaretçi merkezi olarak çalışan tesis bulunuyor. Ayrıca: yine 9 tane otel var ve bunların yatak kapasitesi 2000 civarındadır.

Özellikle, kış aylarında park alanını ziyaret etmek isterseniz, bu otellerde önceden rezervasyon yaptırmanız gerekmektedir.

Yellowstone parkına ulaşmak için: karayolu tercih ederseniz “Salt Lake City” ve “Denver” şehirlerinden araba kiralayabilirsiniz. Ayrıca: “Yellowstone Havaalanı” bölgesinden otobüs ile de park alanına ulaşmak mümkündür.

Park alanı içinde, araba ile birçok yere gitmek mümkünse de; uzun yürüyüşler yapmanın gerektiğini de unutmamanız lazımdır.

Amerika Yellowstone Parkı

PARK ALANI İÇİNDEKİ BÖLGELER

Kaldera

Park alanındaki bu dağ, aktif bir yanardağdır. Son 2 milyon yıl içinde, muazzam bir güçle, birkaç kez patladığı tespit edilmiştir. Zaten, park alanındaki jeotermal hareketlilik, buradan körüklenmektedir.

Amerika Yellowstone Parkı
Amerika Yellowstone Parkı

Old Faithful

Parkın en popüler etkinliğidir. Madison kavşağından, 26 km. güneydedir.
Park alanı içinde pek çok gayzer bulunmasına rağmen, en sık püsküren budur.
Patlamalar arasında geçen süreler: 41-125 dakikadır.

Ancak, ortalama 91 dakikada bir kez patladığı kabul edilir. Yani, burayı ziyaret eder ve patlamayı görmek isterseniz, en fazla 125 dakika beklemeniz gerekir ki, bence mutlaka bekleyin ve bu güzelliği görün.

Evet, yeraltından çıkan kaynar su: 1.5 ile 5 dakika sürece: yaklaşık 32-56 metre yüksekliğe kadar çıkmaktadır. Çıkış yüksekliği ise, ortalama 44 metredir. Çıktığı en yüksek nokta ise, 56 metre olarak ölçülmüştür.

Amerika Yellowstone Parkı
Amerika Yellowstone Parkı

Grand Canyon

Yellowstone gölünün kuzey kıyısındaki kanyonun: 10-14 bin yıl arasında oluştuğu düşünülmektedir. Yüksekliği 309 metredir.

Park alanı içinde, en çok fotoğraflanan yerdir. Kanyonun kuzey ve güney bölümleri arasında birçok seyir noktası bulunmaktadır.

Kanyonun güney bölümünde, yani “Uppers Falls” yani Yukarı Şelalenin, 33 metreden yere dökülüşünü izleyebilirsiniz. Kanyon: Yellowstone gölü kıyılarına, 360-1230 metre arasında değişen yüksekliklerden, su boşaltır.

Kanyon duvarları arasında, sarının her tonunu gösteren, arsenik sülfat görülmektedir.

Amerika Yellowstone Parkı

Tower Fall

Burası, park alanı içindeki popüler bir şelaledir ve parkın kuzeydoğu girişi yakınlarındadır. Kısa bir yürüyüş ile buraya ulaşmak mümkündür.

Şelale, 40 metre yükseklikten akmaktadır. Kış aylarında ise, buz tutan şelale, muhteşem güzel bir görüntü ortaya koymaktadır.

Amerika Yellowstone Parkı

Hayden Vadisi

Park alanı içinde, yaban hayatının gözlenmesi için en uygun yerdir. Bu güzel ve geniş vadi boyunca ilerlerseniz, bizon ve geyik sürülerini izleyebilirsiniz.

Hatta: yine, vadi boyunca ilerleyen nehir kıyısında, ördekler, Kanada kazları ve pelikan gibi su kuşlarını da görebilirsiniz.

Laman Vadisi

Bu geniş vadi: yine yaban hayatını izlemek isteyenler için tercih ediliyor. Burada: bizon, geyik, boz ayı, çakal ve kurtlar görülebiliyor.

Amerika Yellowstone Parkı

Mammoth Hot Springs

İşte, park alanının yine en güzel ve ilginç alanlarından birisi. Dağın gümüş renkli traverten katmanları, ilgi çekiyor.

Burada: bizim Pamukkale’dekilere benzer, travertenler görülüyor. Park alanının merkezi olan bu bölümde: bölge “Milli Park” olarak ilan edildiğinde, alanı korumak için konuşlanan Amerikan ordusuna ait birkaç yapı bulunuyor.

Ayrıca: bu yapılar içinde, bir de “Yaban Hayatı Müzesi” bulunuyor.

Travertenler ise ilginç. Bunların oluşumunda: kireçtaşının, sıcak su içindeki çözülümü ve yüzey üzerine oturan beyaz bir çökelti söz konusudur.

Volkanik su kaynakları, yer altı kireçtaşı yataklarından aldıkları mineralli suları, traverten oluşturarak, teraslı havuzlara bırakıyorlar. Tabii, bu beyaz çöküntü, güzel bir görünüm oluşturuyor.

Amerika Yellowstone Parkı

Yellowstone Gölü

Burası: Kuzey Amerika bölgesindeki en yüksek irtifa gölüdür. Buraya ulaşmak için, parkın güneyinden itibaren John D. Rockefeller Memorial Highway yolunu takip etmek gerekir.

Deniz seviyesinden 2357 metre yüksekliktedir. Park alanının, yüzde beşlik bölümünü kapsamaktadır. Derinliği 120 metredir. Kıyı uzunluğu ise, 180 km. dir.

Göl üzerinde yükselen karlı dağları izleyebilirsiniz. Rüzgarlı günlerde ise, gölde oluşan dalgalar, kıyıya vuruyor.

Göl kıyısında “Grant Lake Village” denilen yerde, küçük bir mola verip, gölün güzelliklerini izlemenizi öneririm. Göl de, kurallara uymak şartı ile balık tutmak mümkündür. Village denilen yerde, tekne ve balık avı takımları kiralayabilirsiniz.

Göl üzerinde, yine dikkatinizi çekecek bir yapı, 1937 yılında inşa edilen köprüdür.

Norri Geyser Basin

Park alanı içinde, birçok “Gayzer” alanı var. Ama, bunlardan en ilgi çekeni, buradakidir. Norri gayzeri, dünyanın en yüksek olanı olarak bilinir.

Lower Geyser Basin

Burası da, yine bir gayzer alanıdır. Ama, burada düzenli olarak patlayan ve fışkıran gayzerler var. Bunlar: yeryüzüne çıkan sıcak suları ile, bölgeyi büyük bir çamur havuzu haline getiriyor. 11 millik bu alan, parkın en büyük gayzer alanı olarak bilinmektedir.

West Thumb Geyzer Basin

Yine bir gayzer alanı. Burada, çeşitli yürüyüş parkurları var. Ayrıca, yine bu havzada, geyik ve bizon sürüleri görmek mümkündür.

Mammoth Kaplıcaları

Park alanının kuzey bölümündedir. Buraya ulaşmak için “Gadrine” yani Montana- 89 karayolu kullanılmalıdır. Burada bulunan danışma merkezinde. Park kuralları, bölgenin bitki örtüsü, canlılar ve jeolojik oluşumlar hakkında, ziyaretçilere kısa bilgiler veriliyor.

Taşlaşmış Orman

Tower kavşağının doğusunda, Lamar Valley Road dışındadır. Burada bulunan ağaçlar: milyonlarca yıl sonunda, hala ayakta durmaktadırlar. Bu durum, bir zamanlar “Yellowstone” park alanının, günümüzden daha sıcak bulunduğunu göstermektedir.

Orman: yer altı sularının içinde bulunan silisyumun: ağaç ve bitkilere geçerek, onları taşa çevirdiği ve zengin volkanik küllerle kaplı bir yer olarak ilgi çekmektedir.

Amerika Yellowstone Parkı

Firehole ırmağı

Bu ırmak: “ateş deliği” anlamına gelmektedir. Nehir, bölgedeki sıcak su kaynaklarından beslenir. Yani, bir anlamda “sıcak bir banyo” gibidir.

 Chicago Gezilecek yerler

Amerika’da Miami şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için  Miami

 

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

 

Hemingway: “Kilimanjaro’nun karları” evet bu öyküyü büyük bir çoğunluk mutlaka okumuştur ki, bir nesil bu öykü ile birlikte “Kilimanjaro” dağı hakkında bilgi sahibi olur, hatta bu öykünün filmi de çekilmiş ve ilk kez Kilimanjaro dağını o filmde görmüştük.

Öykünün aktarıldığı filmde: dünyayı keşfetmek ve büyük romanlar yazmak tutkusuyla yola çıkan bir yazar: bu bölgede çıktığı bir safari turunda yaralanır ve ardından ölüm ile yaşam arasındaki kısa dönemde: hayatını, mutluluklarını, tercihlerini, başarılarını ve yaşadığı ikilemleri sorgulamaktadır.

Elbette: bu duygusal sahneler yanında, filmde, Afrika’nın ve Kilimanjaro dağının muhteşem görüntüleri de izleyenleri büyülemiştir.

Günümüzde ise, hani bir deyim var ya “dünya küçüldü” artık Kilimanjaro dağı pek de uzak değil, İstanbul’dan uçağa binip Tanzanya ülkesine gittiğinizde, devamında birkaç saatlik yolculuk ardından, Kilimanjaro dağını da görebileceğiniz, Milli Park alanına ulaşabiliyorsunuz.

Kilimanjaro milli parkı içinde: Kibo (5.895 metre) , Mawenzi (5149 metre) ve Shira (3962 metre) isimli, 3 volkanik ( günümüzde uykuda oldukları söyleniyor) koni bulunmaktadır.

Buradaki son büyük patlama: 150000-200000 yıl önce olmuştur. Ancak, Kibo kraterinden sık sık gaz çıkışı ve toprak kaymaları izlenir.

Bunların oluşturduğu “Kilimanjaro” dağ sislileri: Afrika kıtasının en yüksek dağını oluşturuyorlar. En yüksek nokta: 5895 metredir.

Dünyanın en büyük volkanlarından biri olarak kabul edilmektedir. Dağın en yüksek noktası ile, en düşük noktası arasında, beş ana bitki örtüsü bölgesi bulunmaktadır.

2013 yılında, burası, Afrika’nın 7 doğal harikasından biri olarak kabul edilmiştir.

Evet, şimdi “Kilimanjaro” isminin anlamına gelelim. Kelime anlamı tam olarak bilinmiyor. Ancak: 1860 yılında bölgeye gelen Avrupalı kaşifler, bölgede konuşulan “Kiswahili” dilinin etkisinde kalarak, buraya “Kilimanjaro” isminin verildiği düşünülüyor.

İsmin kelime anlamının diğer benzetmeleri ise şöyledir: büyük dağ, kervan dağı, kilima dağ, karavan dağ.

Şimdi de, milli park hakkında gezi anılarına geliyorum. Aslında: Kilimanjaro dağına tırmanış ile ilgili bilgiler verilebilirdi ama burayı ziyaret edenlerin büyük bölümü, milli park içinde kalıyorlar, yani dağcılık için buraya gidenlerin zaten çok çok ayrıntılı bilgi edinmeleri gerekiyor.

Bizim konumuz ise, Kilimanjaro Milli Parkı, UNESCO tarafından 1987 yılında, Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmış milli parkı incelemek, bilgi sahibi olmak, gezmek ve görmek.

Kilimanjaro Milli Parkı:

Tanzanya ülkesi içinde, ekvatordan yalnızca 200 km. güneydedir. Park, 1973 yılında kurulmuştur. Başlangıçta: dağ ve aşağı doğru uzanan ağaç hattı ve orman koridorlarından oluşurken, 1987 yılında bir tampon bölge olarak, diğer orman rezervleri de milli park alanına eklenmiştir. Bugün park alanının büyüklüğü: 641 kilometrekaredir.

Savannah isimli ve karlı tepesini çevreleyen ovalar üzerinde, gayet görkemli bir görüntü sunuyor. Park alanı içindeki dağ orman ile çevrilidir ve bu alanda, çok sayıda ve çoğu tehlike altında memeli hayvanlar yaşamaktadırlar.

Milli Park yakınlarında: “Moshi” isimli şehir bulunuyor. Öte yandan: dağ, Kenya sınırına yalnızca birkaç kilometre uzakta, ülkenin başkenti Nairobi’nin 200 km. güneydoğusundadır.

Parkın içinde ise: Kilimanjaro dağ silsilesi ve ormanlar bulunuyor. Bu ormanlarda: fil, leopar, buffalo, nesli tükenmekte olan abbot (bir tür fare) bulunmaktadır. 4000 metrenin üzerindeki yükseklikte ise, bir dağ çölü bulunuyor. Bu çölde: birkaç yosun ve liken dışında canlı yaşamı yoktur.

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

Bulunduğu konum-yer

Milli park: Ekvator çizgisinin 340 km. güneyinde, Tanzanya-Darülselam şehrinin 500 km. kuzeybatısında, Victoria gölünün merkezinin 550 km. güneydoğusundadır. Park: her yıl, yaklaşık 35 bin dağcı ve 15 bin ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir.

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

Ulaşım-Arusha-Moshi şehirleri

Milli park: Arusha şehrinden 128 km. uzaklıktadır. Kilimanjaro havaalanının bulunduğu bu şehirden, milli park alanına 1 saatte ulaşılır. THY: İstanbul-Kilimanjaro arasında direkt uçuşları bulunuyor.

Ben burada biraz “Arusha” şehrinden söz etmek istiyorum. Arusha şehrinde gezme şansınız olursa: şehrin cadde ve sokaklarında, yaklaşık 20 metre yükseklikteki ağaçlarda, aynı anda, üç renk çiçek açtığını ve bunların mis gibi kokularının tüm bölgeyi kapladığına şahit olabilirsiniz.

Evet, Arusha şehri: bölgedeki şehirler içinde en gelişmişi, diplomatik temsilciliklerin ve nispeten konforlu otellerin bulunduğu bir yer olarak dikkati çekiyor. Nüfusu: 1.4 milyon kişidir. Şehir halkı, turistlere alışıktır. Şehirde, bir de müze var. Müzede: yerel hayvan zenginliği sergileniyor.

Şehirde, yaklaşık 500 civarında seyahat acentası bulunuyor ve İngilizce yaygın olarak konuşuluyor. Ancak, bu seyahat acentelerinin bir kısmının dolandırıcı olduğunu unutmamak gerekir.

Kilimanjaro milli parkına: Moshi şehri üzerinden de ulaşmak mümkündür. Moshi şehri, karayolu hatlarıyla, Tanga şehrine ve oradan da eski başkent Darüsselam’a bağlanmaktadır.

Kilimanjaro milli parkına, Moshi şehrinden gitmek isterseniz, şehirden çıktıktan sonra: oldukça bozuk bir yoldan, kıvrıla kıvrıla ilerlediğinizde uzaktan Kilimanjaro dağını gördüğünüzde bu heybet ziyaretçiyi hemen büyülüyor.

Bu yol üzerinde: Moshi şehir merkezindeki derme-çatma yapıdan uzak, sanırım batılı zenginlere ait muhteşem güzel malikaneler ve oteller görülüyor. Moshi şehir merkezi ise, geceleri sokağa çıkılmaması gereken, pek de güvenli olmayan bir yer olarak dikkati çekiyor. Moshi şehri halkı, pek turistlere alışık denilemez.

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

Gitmeniz önerilen zaman

Kilimanjaro milli parkına gitmek için en uygun zaman: Temmuz-Eylül ayları arasındaki dönemdir. Bu dönem, sıcaktır.

Aralık-Şubat ayları arasındaki dönemde giderseniz, bu dönem kuru ve nispeten soğuktur. Nisan-Mayıs, yağmur ayları olarak biliniyor.

Özellikle: Nisan ayında bölge aşırı yağışlı geçiyor. Ancak, küresel iklim şartları nedeniyle, günümüzde yağışların yine de azaldığı söyleniyor ve yağışlar genellikle geceleri oluyor.

Sabah saatlerinde, gökyüzündeki bulut tabakaları ve serpintiyle devam eden yağmurlar öğle saatlerinde birden bitiyor ve güneş açıyor, akşam saatlerine doğru ise, dağların zirveleri bütün heybetiyle ziyaretçilere görünüyor.

Evet, burada sıcaklık yıl boyu aynıdır. Tek dikkat etmeniz gereken durum yağmurlar. Burada kış mevsimi olarak kabul edilen Haziran/Temmuz aylarında bile, ısı geceleri 15 derecenin altına düşmüyor.

Gündüzleri ise, 25 derece civarında oluyor. Sıcaklık çok yükseldiğinde, nem etkili olsa ziyaretçileri bunaltsa bile, yine de hava koşulları pek de rahatsız edici boyutlara ulaşmıyor.

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

Konaklama-Arusha-Moshi

Milli park alanı içinde: dağ kulübeleri ve kamplar bulunmaktadır.

Ayrıca: park dışında, Arusha denilen yerde birkaç otel bulunuyor. Arusha: aynı adla anılan bölgenin en büyük yerleşim yeri, şehridir.

Burası aynı zamanda, Kilimanjaro uluslar arası havaalanı şehri olarak da bilinir. Arusha şehrinin bir diğer özelliği: bölgedeki diğer merkezlere ulaşımın, buradan otobüsler ile yapılabiliyor olması, bu nedenle, bence konaklama için Arusha şehrini tercih etmelisiniz.

Moshi şehri:

Kilimanjaro dağının güneyinde bulunuyor ve Kenya ülkesine çok yakındır. Bu kasaba: 150 bin kişilik bir nüfusa sahiptir ve aynı zamanda Tanzanya ülkesinin kahve üretiminin merkezidir.

Burada dolaşırsanız: caddelere dizilmiş satıcı tezgahlarını, açıkta çalışan berberleri, terzileri görebilirsiniz. Ama aynı zamanda şehirdeki yoğun kahve kokusunu da mutlaka hissedeceksiniz. Hatta: şehirde kaldığınız sürede, zaman bulursanız, kahve pazarına da gitmenizi öneririm.

Özellikle uluslar arası alıcılar: Moshi kahvesine aşırı talep gösteriyorlar. Moshi şehrinden bir şeyler satın almak isterseniz: genellikle merkezdeki dükkanlar ve tezgahlarda, birçok hediyelik eşya bulmak mümkündür. Ancak, genellikle yöre kadınları tarafından yapılan el sanatı ürünleri pazaryeri ve sokak aralarında satılmaktadır.

Şehir merkezinden birkaç kilometre ileride ise, yemyeşil tarlalar görülüyor ki, bu tarlalarda: mısır, muz, kahve yetiştirildiğini öğreniyorum. Ayrıca: şeker kamışı tarlaları da görülüyor.

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı
Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı

 

Ne yapılır

Önce: Milli park alanına giriş ücretlerinden söz etmek istiyorum. Park alanına günlük giriş için 70 dolar ücret ödeniyor. 5 gün süreli zirve tırmanışı yapacaklar ise, 650 dolar ödüyorlar. Bu bedelin içinde: giriş, konaklama, kurtarma bedeli bulunuyor.

Seyahat acentaları tarafından düzenlenen: rehber, aşçı, hamal gibi hizmetlilerin bulunduğu daha profesyonel ve konforlu turların ücreti ise, şehirde iki gece konaklama dahil, 1300-1500 dolar arasında değişiyor.

Ulaşım bölümünde dediğim gibi: Moshi şehrinden sonra, yaklaşık 1 saatlik yolculuk ardından: “Machame köyü” denen yere ulaşılıyor ve buradan Kilimanjaro Milli Parkı Machame Kapısı’ndan milli park alanına giriliyor.

Bu kapı: dikliği nedeniyle, zirve çıkışı için zor başlayan ama vücudu yüksek irtifaya alıştırarak çıkışı sağlaması nedeniyle zirveye daha rahat çıkışı sağlayan bir yer olarak biliniyor. Machame, diğer rotalar gibi gayet düzenli bir patika sisteminin parçasıdır.

Dağın zirvesine biraz dolaştırarak götürür ancak 6000 metre sınırına çıkılacağı için yüksekliğe uyumu sağlar. Bu nedenle de, zaten yoğun olarak burası tercih edilir.

Özellikle Temmuz ayında, buradan günde 200 civarında dağcının zirveye çıkış yaptığı söyleniyor. Bu sayı: biraz sonra anlatacağım Marangu rotasında ise, günlük 60 kişi civarında imiş.

Dağcılar ise:

Kapılardan en popüler olanı ve “Kibo” zirvesine en kolay ulaşımı sağlayan “Marangu” kapısını tercih ediyorlar. Bu kapı: Moshi şehrine 42 km. uzaklıktadır ve bu kapıdan zirveye yapılan tırmanışa “Coca Cola Rotası” ismi verilmiştir. Kibo zirvesine, çıkış-iniş yaklaşık 5 gün sürüyor. Çıkışta, sırt çantanızdaki malzemeler listeleniyor ve inişte bunlar kontrol ediliyor, çıkış-iniş sırasında hiçbir çöp bırakılmamasına dikkat ediyorlar.

Ciddi sağlık problemi olmayan ve düzenli spor yapan herkes, zirveye çıkabiliyor. Daha önce de söylediğim gibi, bu zirve, yüksek olmasına rağmen rota, pek yorucu olmaması ile tanınıp biliniyor. Zirveye çıkan, her ikisi de Amerikalı olan en genç kişi 7 yaşında, en yaşlı kişi ise 86 yaşında imiş.

Tanzanya Kilimanjaro Milli Parkı
Milli park alanında:

Dorukların eteklerinde muhteşem bir ekosistem izlenmektedir. Daha düşük düzlüklerde ise kahve ve muz üretimi yapılan yerler görülür. Topraklar o kadar verimli ki, burada 30 çeşit muz üretildiği söyleniyor. Çeltik tarlalarında ise, pirinç hasadı yapılıyor.

Daha alt kesimler ise, gür ve sık yağmur ormanları ile kaplıdır. Yükseklere çıkıldığında ise: zorlu bir doğa örtüsü ve kayaçlar hakimdir. Ancak: yüksek kesimlerde, çevrenin muhteşem manzaralarını görebileceğinizi unutmayınız.

Evet: Milli park alanındaki, altı yürüyüş alanında, yürüyüş yapabilirsiniz. Doğaseverler için: 1800-2800 metre yüksekliklerdeki tropik Montane Ormanlarına günübirlik yürüyüş turları düzenleniyor. Bu turlarda: üç farklı iklim kuşağına ait bitkiler, çiçekler, orkideler, maymunlar görülebiliyor.

İlginç olan şu: birçok ülkede, orman örtüsü 1800-1900 metre civarına kadar ilerlerken, burada ormanlar, 2000 metre yükseklikte daha yeni başlıyor ve kendinizi muhteşem yeşil bir ortamda yürürken buluyorsunuz. Patikalar: yüksek ağaçların arasında uzanıp giden uçsuz bucaksız dehlizler halinde yol alıyor.

Kilimanjaro dağının zirvesi “Uhuru Peak” yani Özgürlük Zirvesidir.

Bu arada; çevreci bir uyarıda bulunmakta yarar var, söylenenlere göre: Kilimanjaro dağının karlı-buzlu zirvesindeki buz tabakasının hızla eridiği ve bu hızla erimeye devam ettiği takdirde, 20 yıl sonra Kilimanjaro dağının zirvesindeki kar-buz tabakasının tamamen eriyeceği söyleniyor.

Ekvator’a bu kadar yakın olup ta, zirvesi binlerce yıldır kar-buzla kaplı bu dağ, son yıllarda hızla eriyormuş.

Evet devam edelim, park alanı içindeki etkinliklerden bir diğeri de: göller ve ırmaklarda, alabalık avcılığı yapabilirsiniz.

Özellikle, dağın güneydoğu yamaçlarında bulunan “Chala” göletini mutlaka ziyaret etmelisiniz.

 

Arusha Milli Parkı

Tanzanya ülkesinin kuzeydeki beş milli parkından biri olan “Arusha Milli Parkı”: Afrika kıtasının en yüksek beşinci dağı olan “Moshi” dağının çevresinde, Arusha şehir merkezine 60 km. uzaklıktadır.

Park alanına giriş: günlük 45 dolardır. Silahlı koruma ve rehber için: 15 dolar ücret alınır. 4 saatlik yürüyüş turu yapmak isterseniz, bu sefer 20 dolar daha ödemeniz gerekir.

Park alanı: yılda 60-70 bin kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Park alanında görebilecekleriniz: zebra, su aygırı, filler, zürafalar, maymunlar ve buffalolardır. Ancak: park alanı çevresinde tarım yapılan köyler: hayvanların geçişlerine izin vermiyorlar ve hayvanlar: park alanı içinde yani kapalı bir alan içinde yaşamak zorunda kalıyorlar.

Park alanındaki yaban hayatını izleme yürüyüşleri: silahlı korumalar eşliğindeki ziyaretçi konvoyları ile: yürüyüş, tırmanış, göllerde kano gezisi, cip safarileri ve köy gezileri şeklinde komplike düzenleniyor.

Kilimanjaro dağının en güzel fotoğraflarının buradan çekildiği söyleniyor.

Zanzibar

Genel

Serengeti Milli Parkı

Afyonkarahisar Sinanpaşa

Afyonkarahisar Sinanpaşa

Afyonkarahisar Sinanpaşa; ilçesi bölgesinde: Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı ve şehitlikler önem kazanıyor, ayrıca ilçenin ismini aldığı Sinan Paşa külliyesi de görülmeye değerdir.

ULAŞIM

Sinanpaşa ilçesi Afyonkarahisar-Uşak-İzmir karayolu üzerindedir. İl merkezine uzaklık 33 km dir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa

 

GENEL

İlçe ovalık bir arazide kurulmuştur. İlçe ekonomisinin temelini tarım oluşturur. Hayvancılık da önemli yer tutar. İlçede kök boyalı kilim ve halı dokumacılığı yaygındır.

İlçede karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar kurak ve sıcak geçer.

 

TARİHİ

İlçe MÖ 4000’li yıllardan itibaren yerleşim görmüş, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Zaman içinde, bölgede Hititler, Romalılar ve Bizanslılar egemen olmuştur. 12’nci yüzyılda ise Türkler görülür.

Sinanpaşa ilçesine adını veren Sinan Paşa: Akkoyunlu devletinin ileri gelen beylerinden Mehmet Bey’in küçük oğludur. 1473 yılında Fatih Sultan Mehmet ile Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan arasında yapılan Otlukbeli savaşından sonra babasıyla Fatih Sultan Mehmet’e sığınmış, sarayda ve enderunda eğitim görmüştür.

Pek çok sefere katılan ve sancaklarda görev yapan Sinan Paşa, daha sonra emekli olmuş, Sincanlı ovasında Çathöyük ve Küçükhöyük köylerinde yaşamıştır. Çathöyük köyü yani günümüzdeki Sinanpaşa ilçesi, Kırka ve Ahmetpaşa mevkiinde cami, imaret, okul ve hamam yaptırmıştır.

Halk, cami çevresinde yerleşmeye başlamış ve çiftlik, Sinanpaşa adını almış, Sincanlı’nın kadılık merkezi olmuştur.

Sinanpaşa, 1894 yılında nahiye merkezi olur. Ardından Kurtuluş Savaşı öncesinde Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 30 Ağustos Meydan Muharebesinde, Yunan işgalinden kurtarılmıştır. Sinanpaşa, Cumhuriyetten sonra 1934 yılına kadar köy olarak kalmış, sonra nahiye merkezi olmuştur. 1948 yılında belediye teşkilatı kurulmuş, 1953 yılında ilçe merkezi olmuş ve Sincanlı ismini almıştır. Sincanlı ismi, 2004 tarihinde TBMM tarafından Sinanpaşa olarak değiştirilmiştir.

 

NE SATIN ALINIR

Bu yörede, taş fırınlarda yapılan patatesli köy ekmeği almalısınız. Bu ekmekler, yaklaşık 1 hafta tazeliğini korur. Ayrıca Taşoluk beldesinden bal, Kırka beldesinden taş değirmende öğütülen buğday, kırka beldesinden kaymak böreği satın alabilirsiniz.

 

NE YENİR-NE İÇİLİR

Buraya yolunuz düşerse, gözleme, yöresel kahvaltı ve ızgara önerilir. Izgara için, Antalya yolundaki Akören beldesi uygun.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Meslek Yüksek Okulu

 

SİNANPAŞA MESLEK YÜKSEK OKULU

2006-2007 yılında öğrenci alarak eğitime başlamıştır. Kampüs alanı, ilçe merkezindedir. Kampüs alanında: tarihi taş bina, eğitim binası, kantin ve okul bahçesi vardır. Yüksek okulda, Bilgisayar programcılığı programı vardır. 4 program daha açılması planlanmaktadır.

GEZİLECEK YERLER

Tınaztepe bölgesindeki 32 inler ve Taşoluk Beldesindeki gerdeklik ve altı kapılı inler Frig kaya yerleşimi, Çobanözü ve Yörükmezarı köyünde MS 6’ncı yüz yılda yasaklanan Hıristiyanlığın kalıntısı olan kilise, çeşme Hıristiyan mezarları vardır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Külliyesi

 

SİNANPAŞA KÜLLİYESİ

İlçe merkezindedir.

Amasyalı mimar Mustafa tarafından Osmanlı mimarisine uygun olarak 1525 yılında Osmanlı vezirlerinden Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Külliye: cami, hamam, imaret, sıbyan mektebinden oluşur. Günümüzde, külliyenin çevresine ilçe yerleşimi kurulmuştur. Cami: Kitabesine göre 1524-1525 yılları arasında inşa edilmiştir. Caminin bulunduğu yerin adı aslında “Sıçanlı” iken “Sincanlı” olarak değiştirilmiş, resmi adı son yıllarda “Sinanpaşa” olmuştur. 16’ncı yüzyılda Osmanlı imparatorluğunda çok sayıda Sinan Paşa vardır. Bu külliyeyi yaptıran Sinan Paşa, Celaleddin Sinan Paşa olarak kabul edilir.

Bir söylentiye göre: Sinan Paşa, Çathöyük’ten bir çoban olarak hayata atılmış ve Yavuz Sultan Selim’in gözüne girerek vezir yapılmıştır. Ama biraz önce de söylediğim gibi, Osmanlı tarihinde birçok Sinan Paşa vardır ve bu külliyeyi yaptıran Sinan Paşa ile ilgili bir bağlantı tespit edilememiştir.

Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde sureti bulunan vakfiyeye göre, Kanuni Sultan Süleyman dönemi vezirlerinden Sinan Paşa’nın imaretin banisi olduğu anlaşılmaktadır.

Evliya Çelebi, külliyenin yapımından 140 yıl sonra, 1671 yılında çıktığı bir seyahatinde buraya uğrar ve şunları yazar “Karye-i Sinan Paşa 200 haneli bir Müslüman köyüdür ve Karahisar Paşasının voyvodalığı hükmünde bulunur. Haftada bir büyük Pazar kurulur. “Evliye Çelebi, imaretin kurucusunu Gazi Sinan Paşa adıyla yazar. İmareti teşkil eden yapıların kubbelerinin kurşun kaplı olduğunu işaret eder.

Külliyenin merkezinde olan cami, Osmanlı dini mimarisinin 14 ve 15’nci yüzyıllarda çok sayıda örneğine rastlanan, fakat 16’ncı yüzyılın ilk yarısı içlerinde artık yapımına devam edilmeyen, zaviyeli camilerin sonuncusudur. Tabhane mekanlarında gezgin dervişler misafir edilirdi.

Caminin sağ tarafında ve avlu duvarına bitişik olarak inşa edilen tek kubbeli bir yapı vardır. Avluya bakan cephesinin bir kenarında bir kapısı ve bir penceresi olan bu binanın ne olduğu bilinmemektedir. Bu tek kubbeli mekanın sıbyan mektebi olduğu düşünülmektedir. Nitekim Sinan Paşa vakfıyesinde burada bir mektep olduğu bildirilmektedir.

Aşhane ve imaret binası, avlunun sağ tarafında bir sıra üzerinde dizilmiştir. Hepsi de beşik tonozla örtülü değişik ölçülerde dört mekandan ibarettir. Avlu kapısının hemen sağında, bugün biraz çukurda kalmış olan Sinan Paşa’nın açık türbesi vardır.

Dört sütuna dayanan dört kemer üzerinde küçük bir kubbe bulunur. Türbede bulunan bozuk kitabede 1896 tarihi okunmaktadır. Buna göre türbenin kubbesi çok geç bir devirde büyük bir tamir geçirmiştir. Türbenin içinde mermer bir lahit vardır. Sinan Paşa külliyesinin bir parçası olan hamam, külliyenin biraz uzağındadır.

Dış mimarisi pek açıkça görülmemekte, soyunmalık yeri ise geç bir döneme aittir. Bir ılıklık bölümünden sonra gelen sıcaklık kısmı dört eyvan şemasına göre inşa edilmiştir. Hamamın batı cephesine bitişik, çok yeni tarihlere ait bir çeşme vardır. Bu çeşmenin taşları, eski işlenmiş parçalardan oluşuyor.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Boyalı-Kureyş Baba Külliyesi

 

BOYALI-KUREYŞ BABA KÜLLİYESİ

İlçe merkezine bağlı 25 km uzaklıktaki Boyalı köyündedir. İzmir-Afyon karayoluna 3 km uzaklıktadır.

Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı belli değildir.

Akkoyunlu boyundan gelme Oğuz oğlu İlyas Bey oğlu Mimar Kureyş Bey tarafından 1210 yılında yaptırıldığı düşünülen külliye: Selçuklu dönemine ait bir yapı topluluğu olan külliyede: hankah, kümbet ve eyvan tipi iki anıt mezar vardır. 1671 yılına Afyonkarahisar’a gelen Evliya Çelebi, Boyalı köyüne de uğrayarak izlenimlerini yazmıştır.

Çelebiye göre “Boyalı, Ali dağı eteğinde 100 haneli bir Müslüman köyüdür. Külliye İrem Bağı misali güzel bir bahçe içerisindedir. Asitanede hazreti Peygamberin alem-darı (bayraktarı) Kurtebi (Kureyşi) gömülüdür. Osmanlı döneminde bir ziyaretgah olan külliyenin tekke kısmında 17’nci yüzyılda Bektaşi dervişleri bulunuyordu.” Bu yazılardan hareketle, türbedarda bulunan kişinin kimliği konusunda çelişkiler vardır. Yapının bütünü 22 metre uzunluğunda ve 15 metre genişliğindedir.

Duvarlarda düzgün olmayan yontma taşlar kullanılmış, kemerlerde tuğlalara yer verilmiştir. Yer yer Bizans yapısından toplanan malzeme de kullanılmıştır. Külliye: çeşitli kaynaklar tarafından medrese, karakol binası ve türbe olarak ve başka kaynaklar tarafından ise sadece medrese olarak nitelendirilir. Ancak 1968 yılında yapılan araştırmada, buranın bir hankah-tekke olduğu anlaşılmıştır. (hankah: dervişlerin toplanıp zikir yaptıkları yerlere denir.)

Bu çeşit yapıların çoğunda olduğu gibi fethedilen toprakların Türkleştirilmesinde fonksiyonu gereği, bir Bizans yapısının yakınında veya yerinde, hatta bir dereceye kadar onun malzemesiyle inşa olunmuştur. Fakat hankah plan ve üst yapı bakımından tamamen Türk mimari geleneklerine bağlıdır.

Dergah olarak nitelendirilen bu yapının girişinde 2 büyük oda, ortada yarım kubbeyle desteklenen küçük bir kubbenin örttüğü avlu, bunun da çevresinde üçer oda vardır. Bu binanın doğusunda ve onunla aynı yükseklikte, düzgün kesme taştan yapılmış olan türbeye “Eyvan Türbe” ismi verilir. Bu külliye, Anadolu’da Türk yerleşkesine işaret eden eserlerdendir ve Orta Asya’dan gelen Türk (Horasan) boylarının iskanıyla ilgilidir.

Orta Asya geleneklerini sürdüren, bir eyvan türbenin ve insan, hayvan, av tasvirleriyle süslü İslami mezar taşlarının varlığı da bu külliyenin bu bağlantısının başlıca işaretidir. Külliyenin birimleri 1971-1972 yılları arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir.

Külliyeden günümüze kadar ulaşmış olan kümbet, Kureyş Bey’e ait anıt mezardır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Otuziki İnler

 

SİNANPAŞA OTUZİKİ İNLER

İlçe merkezine bağlı Tınaztepe kasabasının güney batısındaki dağların yamaçlarındadır. Sinanpaşa ovasının tümüne hakim tepelerde kayalara oyularak yapılmıştır. Maalesef ayrıntılı araştırma ve bilgi yoktur.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı

 

BAŞKOMUTANLIK TARİHİ MİLLİ PARKI

Toplamda 348 bin dekarlık alanı kaplayan park, Uşak, Kütahya ve Afyonkarahisar il sınırları içine yayılmıştır.

Büyük Taarruzun yaşandığı ve büyük bir başarıya şahit olan Kocatepe ve Dumlupınar bölgeleri, tarihi ve kültürel değerleriyle birlikte 8 Kasım 1981 tarihinde Türkiye’nin 17’nci Milli Park olarak ilan edilmiştir.

Milli parkın en önemli kaynak değeri olan harp tarihi, arazinin jeolojk yapısı ve bitki örtüsüyle de desteklenmektedir. Ormanlık alanlar içinde, bütün yıl su bulunan vadi boyları, pek çok endemik türleri kapsayan bitki örtüsü ve yaban hayatı zenginlikleri bulunur.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Başkomutanlık Tarihi Milli Parkı

Her yıl 25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece tüm ülkeden gelen ziyaretçilerle birlikte Mustafa Kemal Paşa ile diğer komutanlar ve Türk birliklerinin, Şuhut’tan Kocatepe’ye ilerledikleri güzergahta Zafer Yürüyüşü etkinlikleri düzenlenir.

Milli park alanı içinde, Kurtuluş Savaşının yaşandığı tarihi yerler, anıtlar ve şehitlikler vardır.

Parkın Afyonkarahisar bölümünde

Kocatepe Anıtı ve Kitabesi, Yzb Agah Efendi şehitliği, Büyük Taarruz şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı, Alb Reşat Çiğiltepe şehitliği, Zafer Müzesi bulunuyor.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Kocatepe Anıtı ve Kitabesi

 

Kocatepe Anıtı ve Kitabesi

Kocatepe, Anadolu’nun ve Türk ulusunun kurtuluşunu sağlayan Büyük Taarruzun, 28 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Mustafa Kemal tarafından başlatıldığı, sevk ve idare edildiği yerdir. 1874 metre rakımlı tepededir. Üzerinde boy çukuru, Atatürk anıtı, kitabe ve seyir terası vardır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Yzb Agah Efendi Şehitliği

 

Yzb Agah Efendi Şehitliği

Büyük Taarruzun 2’nci günü olan 27 Ağustos 1922 günü, Kurtkaya tepesinde şehit düşen 12.Tümen 36.Piyade Alayı, 6.Bölük Komutanı, Bayburtlu Ziver Bey oğlu Yüzbaşı Agah Efendi ve Sinoplu Üsteğmen Feyzullah Efendi ve 100 Mehmetçik adına yapılan şehitlik, 26 Ağustos 1972 yılında inşa edilmiştir.

 

Büyük Taarruz Şehitliği ve Mustafa Kemal Atatürk Anıtı

26 Ağustos 1922 günü Kocatepe’de Büyük Taarruz Harekat Emrini vermesiyle birlikte, 26-27-28 ve 29 Ağustos 1922 tarihlerinde şehit düşen 275 subay ve 2150 Mehmetçik, toplam 2425 Şehit anısına yapılan, sembolik bir şehitliktir. (500 şehidin mezar taşları vardır.)

Afyonkarahisar Sinanpaşa Zafer Müzesi

 

Zafer Müzesi

Afyonkarahisar şehrinin 27 Ağustos 1922 günü, saat 17.30’da 8.Tümen, 189.Alay tarafından alınmasından sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün Kocatepe’den inerek, arabasıyla Afyonkarahisar’a geldiği ve aynı zamanda 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesinin planlarının yapıldığı, taarruz emrinin verildiği binadır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Zafer Müzesi

Binada: Atatürk, Genel Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü kendilerine ayrılan odalarda kalırlar ve kaldıkları odalar, kendi adlarına ayrılarak düzenlenmiştir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Zafertepe Anıtı

 

Zafertepe Anıtı

30 Ağustos 1922 günü sabahı Mustafa Kemal Paşa, Afyonkarahisar’dan otomobille, bu tepeye gelerek saat 14.00’den itibaren, Başkomutanlık Meydan Muharebesinin rasat noktasından sevk ve idare eder. Çatılmış silahların uzaktan görünüşü veya alev alev meşale hissini uyandıran Zafertepe Çalköy’deki Zafer Abidesi, asıl manası ile Kurtuluş savaşını ve Türk milletini içte ve dışta meydana gelebilecek kötü tesirlere karşı er geç birleşerek zafere gidebileceğini temsil eder.

Afyonkarahisar Sinanpaşa İstiklal Tanıtım Merkezi

 

İSTİKLAL TANITIM MERKEZİ

İzmir-Antalya-Afyonkarahisar karayolu kavşağında, şehir merkezine 17 km uzaklıkta, Sinanpaşa ovasındadır. 26 Ağustos Tabiat parkının hemen yanı başındadır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa İstiklal Tanıtım Merkezi

Gelecek nesillere yurt topraklarının nasıl kurtarıldığının şuurunu ve ruhunu vermek amacıyla İstiklal Tanıtım Merkezi açılmıştır. Panaromik Müze niteliğinde yapılan İstiklal Tanıtım Merkezi, 2 kattan oluşur. Müze içinde Türk tarihinin önemli olaylarının anlatıldığı ve eski Türk devletlerinin tanıtıldığı panolar yer almaktadır. Büyük Taarruz bölgesinin 3 boyutlu maketinin üstünde projektörle orduların hareketi görsel anlatımı yapılmakta olup Kurtuluş Savaşının resim sergisi gösterilmekte ayrıca Büyük Taarruz Harekatının resmedildiği 700 metre karelik panaroma alanı görülmektedir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Büyük Taarruz Şehitliği

 

BÜYÜK TAARRUZ ŞEHİTLİĞİ

Şehitlik Afyonkarahisar il merkezine 16 km uzaklıkta, Işık Tepe (Sarıkız) mevkiindedir.

Ankara-Antalya-İzmir karayollarının kavşağında, çok geniş bir alandadır. Yol kavşağına çok yakındır.

Burada: 26-29 Ağustos 1922 tarihlerinde Dumlupınar ve Afyon arasında yapılan savaşlarda şehit düşen 275 subay ve 2150 Mehmetçiğin anısına 1993 yılında yapılmış sembolik bir şehitlik vardır. Şehitlik olarak seçilen Işık tepe: Sincanlı ovasının başlangıcındadır ve savaşın en yoğun olarak geçtiği yerdir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Büyük Taarruz Şehitliği

3000 metre karelik alanı kaplar. Şehitliğin giriş kapısı: 8 metre yükseklikte sivri kemerlidir. Şehitliğin giriş bölümünde, solda namazgah, sağda şadırvan ve girişin tam karşısında mermerden yapılmış, sekizgen kaide üzerinde, tepeyi sembolize eden toprak ve kaya parçalarının üzerinde gösterilmiş, bronzdan Atatürk’ün Kocatepe’de düşünceli duruşunu gösteren anıt vardır.

Kapı ile Atatürk anıtı arasındaki kısımda, şehit olan 500 er ve 100 subayın künyelerini içeren temsili mezar taşları vardır. Bu anıt: kaidesiyle birlikte 18 metre yüksekliktedir. Alttaki mermerden sekizgen kaidenin her cephesine, Büyük Taarruza katılan komutanların isimleri yazılıdır. Anıtın her iki tarafında, savaş sahnelerini canlandıran 45 metre karelik iki rölyef vardır.

Evet, bugün bu ülke topraklarında özgür bir şekilde yaşamamızı borçlu olduğumuz, bu uğurda canlarını veren şehitlerimiz için, biraz zaman ayıralım ve şehitliği ziyaret edelim.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Miralay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

 

MİRALAY REŞAT ÇİĞİLTEPE ŞEHİTLİĞİ

Afyonkarahisar il merkezine 43 km uzaklıkta, 1591 metre rakımlı Çiğiltepe’de yer almaktadır.

Çiğiltepe’de şehit olanların anısına sembolik olarak 1996 yılında yapılmıştır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Miralay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

Çevresi mermer korkuluklarla çevrili şehitliğin içinde, çimenle kaplı yerde, küçük mermer plaketlere, burada şehit düşenlerin isimleri yazılıdır.

2004 yılında, Afyonkarahisar valiliği tarafında çevre düzenlemesi ve ağaçlandırma yapılmıştır. Ayrıca, şehitliğe giden Afyon-Antalya yolu üzerindeki ayırım noktasından itibaren 10 km lik yol asfaltlanmıştır. Yani, geçerken buraya biraz zaman ayırıp girebilirsiniz, yol sorunu yok.

Şehitliğin girişinde, Albay Reşat Çiğiltepe’nin bronz büstü ve kitabe var.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Miralay Reşat Çiğiltepe Şehitliği

27 Ağustos 1922 günü Çiğiltepe’yi ele geçirmekle görevlendirilen 57’nci Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’e tepeyi yarım saat içinde ele geçirmek için söz vermiştir. Ancak sözünü yerine getiremez ve tabancası ile intihar eder. Ne var ki, bu kahramanın intiharının ardından kısa bir süre sonra Çiğiltepe, Türk askerleri tarafından ele geçirilir.

 

CİDYESSUS

İlçe merkezine bağlı Küçükhöyük kasabasında höyük mevkiindedir. Küçükhöyük kasabası, İlçenin en büyük kasabasıdır.

Burada bulunan höyük üzerinde yapılan yüzey araştırmalarında, MÖ 3000’lerde burada yerleşim tespit edilmiştir. Zaman içinde, burada Hititler, Romalılar ve Bizanslılar hakim olmuştur. Bölgede bulunan ve müzede sergilenen “kol biçiminde konik bir kap” ile “yonca ağızlı testi” kasabada, Hitit hakimiyetinin kalıntıları olarak görülür ve buranın Hitit zamanında yerleşim yeri olarak kullanıldığını kanıtlar.  

Hitit ve Roma dönemindeki döneme ait bilgi yoktur. Roma döneminde buranın ismi “Cidyessus” olmuştur. Cidyessus, Roma döneminde para basımı yapılan bir yerleşim yeri olmuş, İmparator adına yarı özerk olarak bronz kent sikkeleri bastırılmıştır. (Afyon yöresinde para basılan 18 şehirden biridir.)

Ayrıca mevcut belgelerde: Ciidyessus’ta üç piskoposluktan bahsedilir. Bunlardan Herakleios, 451 yılında Kalsedon konseyine katılır. Andreas 787 yılında İznik konseyine ve Thomas ise 879 yılında Konstantinopolis konseyine katılır. Günümüzde, Cidyessus Katolik Kilisesi tarafından kutsal yer olarak kabul edilir.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Yıldırım Kemal Şehitliği

 

YILDIRIM KEMAL ŞEHİTLİĞİ

İlçe merkezine 12 km uzaklıkta, Yıldırımkemal köyündedir.

Eski adı Küçükköy iken Yıldırım ismini alan köyde, şehitlik tren istasyonu bitişiğinde yapılmıştır. Yıldırım Kemal: Konya’da hastanede iken, kaçarak Fahrettin Altay Paşa’nın bulunduğu cepheye gelmiş, Paşa onu 2’nci Tümene göndermiş, bu arada Küçükköy’de muharebe etmekte olan 2’nci Alaya katılmıştır.

Afyonkarahisar Sinanpaşa Yıldırım Kemal Şehitliği

Yıldırım, 27 Ağustos 1922 tarihinde Küçükköy tren istasyonundaki Yunan birliklerini ortadan kaldırmakla görevlendirilir. Yapılan çarpışmalar sonunda, Küçükköy, düşmandan temizlenir ancak Üsteğmen Yıldırım Kemal ile 4 subay ve 30 er, burada şehit olur.

Topluca gömülen şehitlerin mezar ve anıtları, 1966 yılında bugünkü biçimde yapılır. 1996 yılında ise yeni düzenleme olur.

Afyonkarahisar şehri tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.