Isparta Yenişarbademli: İl merkezine 105 km uzaklıktadır. Şarkikaraağaç ilçesine 51 km, Beyşehir ilçesine 51 km uzaklıktadır.
Beyşehir gölünün batısında, Toros dağlarının kuzey uzantısı olan Amanos dağları yamaçlarındadır. Denizden yükseklik 1150 metredir. İlçe arazisinin büyük bölümü ormanlıktır. Kiraz üretimi yoğundur ve üretilen kirazlar yurt dışına ihraç edilmektedir. İlçe sınırlarının tamamı, Milli Park ve Birinci Derece Doğal Sit alanıdır.
TARİHİ
İlçe tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış olup Roma ve Bizans dönemlerinde “Gorgorum” ismiyle bilinmektedir.
Bölge 1380 yılında Osmanlı hakimiyetine girmiştir. 1810 yılında Konya iline bağlanmış ve 1868 yılından itibaren “Yenişar” olarak isimlendirilmiştir. 1954 yılında ise “Yenişarbademli” Belediyesi kurulmuştur. 1991 yılında Şarkikaraağaç İlçesinden ayrılarak Isparta iline bağlanmıştır.
PINARGÖZÜ KÜLTÜR ŞENLİKLERİ
Her yıl Temmuz ayında yapılır.
DAĞCILIK ŞENLİĞİ
Her yıl Mayıs ayının 2’nci haftasında Dedegöl dağı Melikler yaylasında yapılır. Ana kamp yeri, Melikler yaylasında 1700 metre yüksekliktedir. Yaka köyüne 7 km ve ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Çam ormanı içinde bulunan kamp yerine toplu ulaşım sağlanmaktadır. Kamp alanında ortalama hava sıcaklığı gündüz 20-25 derece ve gece 5-7 derece arasındadır.
GÖKYÜZÜ GÖZLEM ŞENLİĞİ
Her yıl Temmuz ayının sonunda gözlem şenliği yapılıyor. Etkinliğin yapıldığı Melikler Yaylasındaki “Cennet” adı verilen şenlik alanı, 1700 metre yüksekliktedir. Burada dünyada 68, Asya kıtasında 3 ve Türkiye’de ilk defa “Karanlık Gökyüzü Gözlem Parkı” kurulacaktır.
Burada yapılan ölçüm sonucunda, en karanlık yer olduğuna karar verilmiştir. Şenlik alanının karanlık olması, gözlem için avantajdır. Bu yüzden ışıkla kirletilmemesi sağlanıyor. İnsan gözünün karanlığa alışması 10 dakika sürüyor ama tek bir ışık kaynağı bu alışma sürecini derhal sıfırlıyor. Alanda mangal ve ateş yakmak yasaktır. Ayrıca belli bir saatten sonra alana araçla girip çıkılması da yasaklanıyor. Gözlem gecesi, 3 bin kişinin, uyumadan gökyüzünü çıplak gözle gözlemlediği söyleniyor.
GEZİLECEK YERLER
MELİKLER YAYLASI
Dedegül dağı eteklerindedir. İlçe merkezine 15 km uzaklıktadır. Yenişarbademli-Aksu karayolu üzerinde, Vali Çeşmesi mevkiinden, güney yönünde 2 km ilerlendiğinde, yayla alanına ulaşılır.
Kamp alanı çevresi çam ağaçlarıyla çevrelidir. Rakım 1735 metredir. Yayla alanında çadırda konaklayabilir, Pınargözü Mağarasına, Yaka Kanyonuna yürüyüş yapabilir, Dedegöl dağına tırmanış yapabilirsiniz.
DEDEGÖL DAĞI
Orta Torosların en yüksek tepesi olup 2998 metre yüksekliktedir ve Isparta’nın en yüksek tepesidir. Değişik bir husus var, dağın ismi Dedegöl, ama zirvesinin ismi Dedegül’dür. Çünkü: söylentilere göre, doruğa yani zirveye adını veren gülleri, erenlerden sayılan bir dede dikmiş, zamanla doruk dedegül olarak isimlendirilmiştir.
Tepesinde yılın 11 ayı kar bulunur. 2000 metre rakımdan sonra ormanlık alan biter.
Burada: dağ yürüyüşü, kamp, tırmanma için uygun yerler vardır. Tırmanma dedim de, dedegöl kaya tırmanışı açısından rehber olan “Paroıs de Legende” isimli kitapta yer alan tüm dünyadaki 19 tırmanış bölgesinden birisidir. Yani, bu kadar değerlidir. Sebebi ise, yekpare kaya blokları ve 500-600 metre uzunluğunda olmasıdır. Kitapta, bölge tüm detaylarıyla anlatılıyor. Kaya kütlesinin özellikleri, bölgeye nasıl gidileceği gibi hususlar vardır. Dünyadaki pek çok dağcı, bu kitabı okuyarak bölgeye geliyormuş. Evet, ben Dedegöl’ün tırmanış için nasıl önemli bir yer olduğunu ve tüm dünyada tırmanışçıların burayı biliyor, dünyada sadece 5 ülkede bulunan kaya tırmanış parkuru buradadır.
Pınargözü mağarasının üstünde bulunan Melikler Yaylasına, her yıl binlerce dağcı gelir, çadır kurarlar ve Dağcılık şenliklerine katılırlar.
Melikler Yaylası ve Dedegül dağının çevresi, endemik bitki örtüsü açısından oldukça zengindir. Özellikle “Dedegül çiçeği” dağcıların ilgi odağıdır.
Dağın güneyinde “kartos suyu” denen bir su kaynağı vardır. Bu kartos suyu, Antalya ili Beşkonak kasabasında bulunan “Köprülü Kanyon Milli Parkına” adını veren köprü çayının başlangıcıdır.
Yaka Kanyonu
Kanyonun girişi, Melikler Yaylasının hemen alt kısmındadır. Kanyonun bitim yeri ise Yaka köyüdür. Dağın kuzey batısında, köyle aynı adı taşıyan kanyon 4 km uzunluğundadır. Yani kanyon yürüyüşü 4 + 4 km toplam 8 km sürüyor. Genişliği ise yer yer 1.5-2 metre kadardır. Sarp ve yalçın kayalıkların duvar yüksekliği 30-100 metre arasında değişmektedir.
Kanyonun içinde pek çok doğal havuzlar ve şelaleler vardır. Ayrıca birçok kuş ve rengarenk kelebekler görülür. Geçişi zor bir kanyon değildir, sadece kış aylarında geçilmemesi önerilir, çünkü suyun ısısı oldukça düşüktür, kanyon geçişi sırasında vücut bazen tamamen ıslanmaktadır. Hatta yine bu su içinde alabalıkları görebilirsiniz. Öte yandan, kanyonun genişliği çok dar olduğundan yağışlı havalarda, su seviyesi aniden yükselebilmektedir. Bu yüzden, kanyon geçişi düşünenlerin yazın geçmesi önerilir. Çünkü yazın kanyon içindeki akıntı kurur. Sadece bazı yerlerde, bazı çukurlarda su birikintileri kalır. Sonuç olarak kanyon geçişi için en uygun mevsim Haziran ayıdır.
Karagöl
Dedegöl dağının doğusunda Kurucuova denen yerdedir. 2335 metre yüksekliktedir. 2500 metre kare büyüklüğe sahiptir. Buzul gölüdür, minik ama derin bir göldür. Güzel bir doğaya sahiptir ve çevresinde ve Dedegül dağının eteklerinde bulunan Dedegül çiçeği ile dikkat çeker. Burada çadırlı kamp kurabilirsiniz.
Kuyukuyu Mağarası
Dedegöl dağında 1996 yılında, Kuyukuyu mağarası keşfedilmiştir. Mağara 832 metre derinliği ve 1231 metre uzunluğu ile dünyada en derin mağaralar arasında 118 ve ülkemizde ise 2’nci sıradıdır.
KUBAD-I ABAD SARAYI
İlçe merkezine 2.5 km uzaklıkta, Beyşehir gölünün kuzeybatı kısmındadır. Torosların bir kolu olan Anamas dağlarının eteklerindeki küçük alüvyon ovasında, göle doğru çıkıntı yapan kayalık tepe ile toprak tol denen bronz çağı höyüğü ile çevresine yayılan bir külliyedir.
Sarayı ilk bulan Konya Müzesi Müdürü M. Zeki Oral’dır. Kendisi İbn-i Bibi’nin Selçuknamesini tarayarak, pek çok eser yanı sıra Kubad Abad ve Keykubadiye’yi bulmuştur. İlk sondaj çalışmaları, kendisi tarafından 1949-1950 yıllarında yapılmıştır. İlk bilimsel kazılar ise, Prof Otto Dorn tarafından, Müzeler Genel Müdürü Mehmet Önder’le anlaşarak 1965 yılında yapılır.
Sultan Alaaddin Keykubat tarafından, Beyşehir gölünün güzelliklerinden etkilenilerek 1236 yılında yaptırılan bir saraydır. Sarayın mimar ve nakkaşı Emir-i Şikar Saadettin Köpek’dir. Binanın planını İbn-i Bibi: Alaaddin Keykubat’ın binanın planını çizerek üzerinde açıklamalar yapıp resmettiğini yazar.
Saray kompleksinin çevresi bir surla çevrilmiştir.
Sultan buraya saray yaptırırken, çevresine de şehir kurulmasını emreder. Saray tamamlandığı yıl, Alaaddin Keykubat ölür ve bu sarayda oğlu II. Gıyaseddin Keyhüsrev oturur.
Saray kompleksinde, büyük ve küçük saraylar yanında, 16’ya yakın yapı kalıntısı ile av hayvanları için birbirinden çitlerle ayrılmış bir park bulunur. Büyük sarayın altında, göl kıyısında küçük tersane görülür.
Büyük Saray
50 x 35 metre boyutlarındadır. Planı simetrik bir düzen gösterir.
Beyşehir gölüne doğru uzanan geniş bir terası vardır. Güney ve doğusu odalarla çevrilmiş, oldukça düzgün taş döşeli büyük bir avlusu vardır. Buradan, büyük salon ve tuğla döşeli yüksek taht eyvanı ile harem ve misafirlere özgü odaların bulunduğu asıl saray bölümüne geçilir. Burada yapılan kazılarda, sarayın son derece zengin çini süslemelerle kaplı olduğunu gösteren buluntularla karşılaşılmıştır. Çinilerde: ayakta ve oturur vaziyette insan figürleri, çeşitli kuşlar, çift başlı kartal, hayvan ve sembolik figürler görülür. Kazılarda ele geçen çiniler Konya Çini Eserleri Müzesinde sergileniyor.
13’ncü yüzyıl tarihçilerinden İbn Bibi: Saray hakkında “duvarlarının güzelliği kıskançlıktan gökkuşağı rengini solduran, firuze ve lacivert renklerdeki döşemeleri … Büyük sarayın duvarlarını süsleyen göz kamaştırıcı firuze (turkuvaz), lacivert çiniler onun tanımına çok uygundur” demiştir.
KIZ KALESİ ADASI
Sarayın 3 km kuzeydoğusunda Beyşehir gölündedir.
Ada: Sarayın haremliği ve tersanesidir. Burası, Türkiye’de Manyas’tan sonra en önemli kuş cenneti alanlarından birisidir. Adada 10’un üzerinde kuş türü bulunur.
PINARGÖZÜ MAĞARASI
İlçe merkezine 8 km uzaklıkta Çaydere ormanları içindedir.
Mağaranın uzunluğu 15 km dir ve Türkiye’nin en uzun mağarasıdır. Mağaranın içinde çok güçlü su akmaktadır, ayrıca birçok sifon ve büyük çağlayan, şelaleler, gölcükler, damlataş havuzları vardır.
Buradan çıkan suyun ısısı Temmuz ayında bile 5 derece civarındadır, yani oldukça soğuktur, bu su Beyşehir gölünü besler.