Türkiye’nin en güzel turizm beldelerinden biri Marmaris. Mutlaka gidip görülmesi gereken, yeşil ve mavi renklerinin buluştuğu, cennet gibi bir yer. Yurt dışından milyonlarca insanın gelip yaşadığı bu güzellikleri, bizlerde, sizlerde yaşamalısınız.
ULAŞIM
Evet: bulunduğunuz yerden, bir şekilde Marmaris’e ulaşmanız mümkün. Marmaris; tanınan ve bilinen bir yer olması nedeniyle; gerek karayolu ve gerekse havayolu ile buraya rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Elbette, özel aracınız ile de. Marmaris’in belli başlı merkezlere uzaklıkları şöyle:
Muğla: 56 km., Bodrum: 173 km., Dalaman: 88 km., Datça: 75 km., Gökova: 32 km. Karayolu ulaşımında; Muğla’dan çıktıktan sonra Gökova sapağını geçtiğinizde, Marmaris’in meşhur ağaçlıklı yolu na giriyorsunuz. Burada ki asırlık okaliptus ağaçlarının altındaki asfalt yolda araba sürmenin keyfi bir başka. Bu arada: Marmaris’e ana merkezlerin uzaklıkları ise şöyle: Ankara: 678 km., İstanbul: 836 km., Antalya: 369 km. ve İzmir: 281 km.
Havayolu ile de buraya gelmek mümkün. Uçakla gelecekler için, en yakın havaalanı: Dalaman. Dalaman buraya 90 km. uzaklıkta. Bodrum-Milas havaalanı ise, 140 km. uzaklıkta. İzmir Adnan Menderes Havaalanı: 284 km. uzaklıkta. alaman havaalanından, Marmaris şehir merkezine, otobüs seferleri var. Ayrıca: taksilerle de ulaşmak mümkün.
GENEL
Evet: ülkemizin en büyük turizm merkezlerinden biri. Marmaris: gerek merkezi ve gerekse çevresiyle, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. İklim uygun, nem oranı düşük, turistik tesisler muhteşem. Çevrede: gerek eğlence, gerek tarihi antik kalıntı ve gerekse deniz, güneş ve sukünet arayanlar için her türlü ortam mevcut.
Bu da Marmaris’in bu kadar revaçta olmasına neden oluyor. Ayrıca: burada, diğer sayfiye yerlerinde olduğu gibi, çok sayıda yazlık konut var. Bu nedenle: yaz başlangıcında, doğal olarak buranın nüfusu, birden yükseliyor.
Marmaris’te kalenin de bulunduğu, eski kent: bir alışveriş merkezi gibidir. Araç trafiğine kapalı, üstü tentelerle örtülü sokaklara sıralanmış dükkanlar ve tezgahlar, çok renkli bir görüntü oluşturur. Alışveriş niyetiniz olmasa bile, bu sokaklarda dolaşmaktan keyif alacaksınız.
Marmaris’te geleneksel ürünlerin satıldığı pazar yeri ararsanız: her Perşembe günü, Marmaris Belediyesinin modern Pazar binasında kurulan pazara gitmelisiniz. Ayrıca: İçmeler’de Çarşamba, Armutalan’da Perşembe, Beldibin’de ise Pazar günleri, geleneksel pazarlar kuruluyor ve gerek yerli halkın ve gerekse turistlerin büyük ilgisini görüyor.
Çam Balı
Evet, bu pazar yerlerinde: Marmaris’in ünlü çam balı, yöresel el işi halı-kilim-dokuma ürünleri, her çeşit baharat ve şifalı otlar, hediyelikler, meyve-sebze satılıyor. Marmaris’te ne satın alalım diye düşünürseniz; hiç düşünmeden, buraya özgü, “çam balı” alın derim.
Gerçekten; çarşı içinde de, yalnızca “bal ve bal ürünleri” satan dükkanlar var. Bunlarda: her türlü bal ve bal ürünleri (polen gibi) bulmanız mümkün. Marmaris gezinizi tamamlarken, yanınızda mutlaka şehir içinden alacağınız “çam balı” bulunmalı. Yollardan yani karayolu üzerindeki seyyar satıcılardan almanızı önermiyorum.
Çünkü: bunların sahte veya karışık çıkma olasılığı çok yüksek. Size tattırdıkları ile, almak istediğinizde paketleyip verdikleri birbirinden farklı. ( Marmaris’li bir bal satıcısından aldığım bir ipucu: balın iyi olup olmadığını denerken, almak istediğiniz balı, bir kürdan/kibrit parçasına bulaştırın, akışkanlığına bakın, akışkanlığı fazla ise, balın kalitesi düşük, akışkanlığı yavaş ise, kalitesi yüksektir.
Diğer bir yöntem ise: yine bir toplu iğnenin ucunu bala batırın ve çakmak ile yakın: çıtır çıtır yandığında biliniz ki şekerlenmiştir, aksi halde gerçek baldır. Şehir içindeki satıcılarda ise, böyle bir olasılık yok. Paranızın karşılığını, tam olarak alabileceksiniz.
Rodos Gezisi:
Marmaris’e gelmişken: bir gününüzü de Rodos’a ayırabilirsiniz. Türk vatandaşları için, günü birlik Rodos turlarında, yurtdışı çıkış harcı ödenmesi gerekmiyor. Ancak: yanınızda elbette pasaport bulunması gerekiyor.
Yazın, her gün Marmaris Marinadan, Rodos’a hareket eden katamaran tipi tekneler var. Marmaris’ten Rodos’a, saat: 09.00 ve 16.00 da seferler var. Bu seferlerin karşılıkları ise: yine bu saatlere yakın. Yani: 08.00 ve 16.30 da. (Yine de, bu saatleri, gitmeden önce lütfen teyit edin)
TARİH
Tarih sahnesinde, bu bölge, Karyalı’ların yaşadıkları ve uzun süre egemenlik sürdürdükleri bir yer olarak tanınır. Takip eden dönemde: çeşitli medeniyetler, bölgede egemenlik kurarlar.
Bugün, Marmaris’te kentleşme: kale çevresinde gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Beldibi ve Armutalan sırtlarından, denize ve İçmelere kadar, çok geniş bir alana yapılan Marmaris’te ; Kale, İskele ve Marina ile sınırlandırılmış bölümü, tarihi kent merkezi olarak adlandırılıyor.
Bu bölgedeki tarihi yapılar: 16-20 nci yüzyıllar arasındaki dönemlere tarihlenir. Yani: Osmanlı dönemine ait. Kale çevresindeki tarihi yapılar olduğu gibi korunmuş ve restore edilmiş.
Büyük bölümü: bar ve alışveriş merkezi olarak kullanılıyor. Konut kullanımı da var, ama çok az. Sokaklar: dar, ahşap yapılar çıkmalı, tıpkı diğer Osmanlı kentlerinde olduğu gibi.
Marmaris’in çevre yerleşimlerinde de, çok sayıda antik yerleşim kalıntısı görmek mümkün. Bunları gezmekten hoşlananlar için; ayrıntılı bölge anlatımlarında o yörede görebileceğiniz antik kalıntıları anlattım.
Burada: genelde insanlar ayrıntılı tarih okumak istemiyor. Genel olarak değerlendirmek gerekirse: Marmaris’te geçmişte, antik çağlarda, bulunduğu yer itibarı ile, Kyria bölgesinin önemli yerleşimlerinden biri olmasa da (Milet, Efes, Didim, Bergama gibi) bu çevrede de, nispeten küçük olsa da, yerleşimler olmuş.
Marmaris İsmi
Bu arada: Marmaris adı nereden gelmiş? Belki merak edenler olabilir. Fazla ayrıntıya girmeden, Marmaris adı şöyle oluşmuş: “
Şehir, bugün bulunduğu tepede, ilk yerleşimcileri olan Türkmen’ler tarafından, Bizans döneminde, “Mermer Şehri “ ismiyle kurulur. Menteşoğulları Beyliğinin egemenliği döneminde, mermer ticaretinde, altın çağ yaşanır. Bu dönemde, mermer ticaretinde muhteşem zenginleşen, bu liman kentinin adı: “Mermeris” olur.
Mermeris ismi: Yunancada “Marmaras”, İtalyancada “Marmarice/Marmaris”, İngilizcede “Marmorice” olarak geçer. Bölge; I. Dünya Savaşından sonraki İtalyan işgali altında kalınca; özellikle “Marmaris” ismi sıkça kullanılır ve daha sonraki Cumhuriyet döneminde de bu ismin kullanılmasına devam edilir.
Başka bir rivayet daha var. Bu da bizden: “Kanuni Sultan Süleyman; kendi yaptırdığı ve halen Marmaris’te görülen kaleyi beğenmez ve kalenin mimarını astırır. Bu nedenle, Marmaris isminin “Mimaras” dan geldiği de rivayet edilmekte.
Yozgat’ın Boğazlıyan kazası aklıma geldi. Oranın da belki biliyorsunuz dur, Ermenilere zulüm yaptı diye, Kaymakam’ı asılmış. İlçenin adı da, bu yüzden: Boğazlıyan. Bu arada: Kanuni Sultan Süleyman dönemini anlatan televizyon dizisi, insanların bu döneme olan ilgilerini üst düzeye çıkardı.
Gerçekten, Kanuni’nin en büyük düşü, Rodos adasını almaktı ve bunun için her türlü hazırlık ve girişimler yapılmış, bu kale de bunlardan biri.
Evet: Marmaris’in içinde ve çevresindeki gezilecek yerleri, görebildiğim ve gidebildiğim ölçüde anlatmaya çalışacağım. Buyurun geziye.
MARMARİS İÇİNDE GEZİLECEK YERLER
MARMARİS KALESİ VE MÜZE
Marmaris Limanının arkasında, denize hakim bir konumda, yarımada üzerine inşa edilmiştir. Yat limanının arkasında yüksek bir noktadadır. Kaleye günümüzde, mahalle arasında, dar ve basamaklı bir sokaktan geçilerek çıkılmaktadır. Bu sokağın girişinde ise Hafza Sultan Kervansarayı vardır.
Kale hakkındaki ilk bilgiler, MÖ 490-425 yılları arasında yaşamış Halikarnasoslu tarihçi Heredot tarafından verilmiştir. Heredot, kalenin ilk olarak MÖ 3 binli yıllarda yapıldığını yazmıştır.
Bu kale, MÖ 334 yılında, Marmaris’i işgal eden İskender tarafından onarılmıştır. Bu dönemde, bir Karia kenti olan Physkos yani günümüzdeki Marmaris, Ege denizi ve Akdeniz arasında bir geçiş noktasıdır. Kentin limanı ise Rodos ve Mısır’a açılan ticaret yollarının üstünde, stratejik bir konumdadır.
“Bahriye Kitabı” yazarı Piri Reis, Marmaris Limanını ayrıntılarıyla anlattığı yazılarında ve çizdiği haritalarda, Marmaris Kalesinden söz etmez. Yani, Marmaris kalesi, 1494-1520 yılları arasında yoktur.
Marmaris Kalesi hakkında bir diğer kayıt ise Evliya Çelebi’ye aittir.
Marmaris kalesi ve Evliya Çelebi
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde, bu kale hakkında tutulan notlar bulunmaktadır. Bunlara göre, 17’nci yüzyılda Marmaris ve çevresini gezen Evliya Çelebi “1522 yılında Rodos seferi öncesinde, Kanuni Sultan Süleyman’ın buraya bir kale yapılması için emir verdiği ve kalenin sefer sırasında askeri üs olarak kullanıldığını” yazmıştır.
Devamında ise “kalenin ana kaya üzerine, 4 tabyalı olarak inşa edildiğini” yazar. Ayrıca “düzgün taşlardan oyulmuş, 400 ayak uzunluğunda duvarı bulunduğu, giriş kapısı üstünde de bir kitabe içinde dizdar, imam, kayyum ve nöbetçiler için birer oda bulunduğunu” belirtir.
Burada bir söylentiden söz etmek gerekir. Bu söylenti aynı zamanda, yöreye Marmaris isminin verilmesiyle de bağlantılıdır. Ne kadar doğru ne kadar yanlış bilinmez, ancak efsane şöyledir “Kanuni Sultan Süleyman Rodos’u aldıktan sonra kalenin yapıldığı yere gelir, karaya çıkar ancak mimarın çizdiği projeyi ve kaleyi beğenmez.
Bu sırada mimara hitaben “ya mimar bu kale azdır” der. “Mimar azdır” diye diye bu deyim günümüze “Marmaris” olarak gelmiş ve yörenin ismi olmuştur.
Kalenin büyük bölümü, 1’nci Dünya Savaşı sırasında, körfeze giren Fransız savaş gemisi tarafından top atışına tutularak yıkılmıştır. Çünkü 1913 yılında bir Alman gemisi, Fransızlardan kaçarak Marmaris limanına sığınır, Fransızlar gemiyi ister ama gemi Osmanlılar tarafından verilmez.
Bunun üzerine Fransızlar sahil şeridine mayın döşerler. Osmanlı askerleri bu mayınları etkisiz hale getirir, buna kızan Fransızlar, kaleyi top atışına tutarlar.
Kalenin içi ise, Cumhuriyet dönemi öncesinden itibaren iskan edilmeye başlanır ve 1970’li yıllarda yeni iskan izni verilmez, kalede mevcut 18 konut ise kamulaştırılarak yıkılır. Günümüzde kalenin uzunluğu 120 metre ve genişliği 10 metredir. Kalenin içinde 18 oda, 1 çeşme ve 1 ark bulunmaktadır ve ziyaretçiler tarafından gezilmektedir.
1980-1990 yılları arasında ise kale restore edilir.
Müze
1991 yılında ise, kalenin içinde “Marmaris Müzesi” ziyarete açılmıştır.
Kalenin giriş bölümü, iç bahçeye açılır. Avluda sağ ve sol yanda bulunan merdivenler ile surlara çıkılır. Müzede 7 tane kapalı alan bulunmaktadır. Bahçeden giriş sağlanan iki kapalı mekan: Arkeoloji Salonu olarak düzenlenmiştir.
Bu salonlarda ve bahçede: çevreden toplanan taş eserler, amforalar ve Kinidos, Burgaz, Hisarönü kazılarında bulunan eserler sergilenmektedir.
Sağda görülecek olan ilk salon “Knidos Salonu” dur. Datça Knidos antik kentine ait olan eserler burada sergilenmektedir.
Sonraki salonda da çeşitli buluntular sergileniyor. Bunlar arasında dikkati çekenler: pişmiş topraktan yapılmış kandiller, figürinler şişeler, çeşitli kaplar, cam eserler, ok uçları, sikkeler ve süs eşyaları bulunmaktadır.
Etnografya Salonunda ise, Osmanlı dönemi sonlarına tarihlenen günlük yaşamla ilgili objeler sergileniyor. Bunlar: halı, kilim, bakır mutfak eşyaları, mobilyalar, silahlar ve süs eşyalarıdır. Kapalı mekanların diğerleri ise, sanat galerisi, büro ve depo olarak kullanılmaktadır.
HAVZA SULTAN KERVANSARAYI
Kaleye çıkan yolun dar ve basamaklı sokağın hemen başındadır. Üzerindeki kitabeye göre, yapı 1545 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından annesi adına yaptırılmıştır. Bu Osmanlı dönemi yapısının yapılış amacı: Rodos seferi sırasında konaklamaktır.
Kervansaray, iki katlı ve dikdörtgen planlıdır. Üzeri kemerle örtülüdür. Kervansaray yapısında bir büyük ve yedi küçük oda vardır. Ayrıca bir de hamam bulunur. Alt kat dükkanlar, üst kat ise konaklamak için düzenlenmiştir.
Günümüzde, özel mülkiyete ait olan yapı, kafe ve bar olarak işletilmektedir. Kervansarayda hat sanatının en güzel örneklerinden birisi olan mermer kitabe görülmeye değerdir. Bu kitabede yazılı olanlardan anlaşıldığına göre, burayı Sultan Süleyman kendisi yaptırmıştır ve annesine herhangi bir atıf yoktur.
JİNAN BAHÇESİ
Marmaris kalesinin hemen aşağısındadır. Atatürk Caddesi üzerinde Kaymakamlık konutu önündeki park, Jinan Bahçesi olarak düzenlenmiştir. Çin’de de Marmaris Bahçesi düzenlenmiştir.
Marmaris’in Çin Halk Cumhuriyetinin Shandog Eyaletindeki kardeş şehri Jinan şehrinin adını taşıyan bu bahçe, Asya stili çardak benzeri pagoda ve havuz düzenlemeleriyle oluşturulmuştur.
Park alanında “Jinan” anısına 3 metre yükseklikte mermer bir anıt vardır. Havuz 194 metre karedir, yeşil alan 283 metre kare ve yürüyüş alanı ise 314 metre karedir. Bahçede bir de lokanta bulunmaktadır.
BEDESTEN
İlçe merkezinde Tepe Mahallesinde çarşı içindedir. Bedesten 2000 yılında, aslına uygun olarak restore edilmiştir. Ortasındaki avluda, üç katlı, yekpare mermer havuz bulunur. 32 dükkan, nargile ve Türk kahvesiyle, her kesimden ziyaretçinin buluştuğu bir yer olarak tanınır.
Ancak son aldığım bir habere göre, deprem riski nedeniyle, Bedesten, Marmaris Belediyesi tarafından mühürlenerek kapatılmıştır.
İBRAHİM AĞA CAMİİ
Kemeraltı Mahallesindedir.
Mengenlizade İbrahim Ağa tarafından, 1789 yılında yaptırılmıştır. 1800-1849 yılları arasında Marmaris’i ziyaret eden İngilizler, seyir defterine “Marmaris kalesinin” bakımsızlığını yazmışlar, ancak caminin mimarisini beğendiklerini not etmişlerdir. Caminin üzerinde bulunan büyük kubbe, mimari açıdan dikkat çeker. Caminin iç tasarımı ise oldukça sadedir.
SARI ANA TÜRBESİ
İlçe merkezinde, Sarıca Ana Mahallesindedir. Kaleye yakın bir yamaçta Değirmen Çayı kenarındadır. Marmaris’e kuzeydoğudan, kuşbakışı bakan bir konumdadır. Yanında yeni bir cami vardır.
Kanuni Sultan Süleyman, Rodos seferine çıkmadan önce Sarı Ana’yı ziyaret etmiştir. Çünki kendisi kehanetleriyle ünlüydü. Kanuni, Sarı Ana’dan olumlu kehanet alınca, Rodos’u kuşatır. Ayrıca, yine bir söylentiye göre, Rodos seferine hazırlanan Osmanlı ordusunun bütün askerleri, Sarı Ana’nın tek ineğinin sütü ile kahvaltı yapmıştır.
Buradaki Mevlevihanenin kesin yapım tarihi bilinmiyor. Yapının 16’nci yüzyılda kurulduğu ve Sultan II Mahmut zamanında, yani 1836 yılında onarıldığı biliniyor. Günümüzde, Mevlevihanenin yerine, Sarı Ana Camii ve Türbesi yapılmıştır.
Türbedeki kitabe, Mevlevihanenin giriş kapısından sökülerek buraya getirilmiştir. Onarıma ait bu kitabede Mevlevihanenin adı “Haşim Dede Tekkesi” olarak geçer.
1986 yılında bu yapı yıkılarak, sekizgen tuğla örgülü türbe ve yeni bir cami yapılmıştır. Eski türbenin kitabesi, yeni türbenin üzerine yerleştirilmiştir. Mevlevihaneye ait su kuyusu ve hazire, halen mevcuttur.
İYİLİK KAYALIĞI ARKEOLOJİ PARKI
İlçe merkezinde, bir tepe eteği “İyilik Kayalığı” olarak düzenlenmiştir. 2004 yılından önce bu bölge araçların park edildiği bir alan olarak kullanılıyordu. Ayrıca alanın hemen yanında ruhsatsız bir kahve de buranın parka dönüştürülmesi sırasında yıkılarak park önü açılmıştır. Park alanı 2100 metre karedir.
Park alanında, MÖ 4’ncü yüzyıl ile MS 4’ncü yüzyıllar arasına ait objeler sergilenmektedir. Ele geçen pek çok buluntu ve özellikle mezar buluntuları, ilk şekilleriyle sergileniyor. Özellikle, 1999 yılında özel bir mülkte bulunan Roma dönemine ait lahit parkta görülmeye değer eserler arasındadır.
Alan, 1’nci derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.
BLUE PORT ALIŞVERİŞ MERKEZİ
Marmaris ilçe merkezindeki tek AVM’dir. Girişi Siteler yolu üzerindedir. Deniz sahilindedir. Alışveriş merkezi içinde, birçok ünlü mağaza ve restoran bulunmaktadır. Üst katta ise fast-food bölümü vardır. Marmaris tatilinde, uygun fiyatlı bir şeyler yemek isteyenler burayı tercih ederler. Yani, genellikle yemek için tercih ediliyor. Özellikle terastaki manzara mutlaka görülmelidir. Merkezin önünde bulunan havuzda zaman zaman su şovları yapılmaktadır.
İSKELE VE YAT LİMANI ÇEVRESİ
Buradaki Netsel Marina; Güney Ege bölgesinin en büyük ve modern yat limanı. 720 yat kapasiteli. Yatlara, her türlü servis veriliyor. Marina ile çarşı arasındaki rıhtımda ise, Mavi Yolculuk ve günübirlik gezi tekneleri bağlanıyor. Marina ve Çarşı arasında ise, Mavi yolculuk ve günübirlik teknelerin bağlantı yeri olan “Belediye Rıhtımı” bulunmaktadır.
BARLAR SOKAĞI
Yat Limanından, Değirmençayı Deresini takip ederek içeri yöneldiğinizde, barlar sokağına çıkarsınız. Burada: her türlü müzik zevkine hitap eden barlar; sağlı-sollu sıralanıyor. Eğlence, sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyor. Rıhtıma paralel ve dik inen sokak, Marmaris’in gece yaşamının en renkli noktalarını oluşturuyor. Müziğin ve eğlencenin her türü var.
GÜNNÜCEK
Burada yazın sıcaktan bunalırsanız: Netsel Marina’yı geçip, “Günnücek” piknik alanına gidebilirsiniz. Burada: yazın suyu çok azalan bir dere var. Piknik alanı: Orman İdaresi tarafından düzenlenmiş.
Plaj ve kamp alanından yararlanabilirsiniz. Ayrıca: nesli tükenmekte olan, özel bir ağaç “Güllük” ağaçlarını göreceksiniz. Bunların gölgesinde piknik yapabilirsiniz.
Güllük ağacı; evet, bu ağaç önemli. Niye? Çünkü: yalnızca ülkemizde yetişiyor. Yok olma tehlikesi var. Bulunduğu ortama, çok fazla oksijen vermesiyle de biliniyor. Dünya’da ise, yalnızca Anadolu’nun belli yörelerinde (Marmaris, Köyceğiz, Fethiye, Milas) yetişiyor.
Eczacılıkta, parfüm ve kozmetik sanayinde kullanılan sığla yağı, bu ağaçtan elde ediliyor. Sığla yağı: esmer gri renkli, bal kıvamında, hoş kokulu ve acımsı tadı olan bir madde. Bileşiminde: uçucu yağ, reçine ve sinnamik asit bulunuyor.
Yara iyileştirici, asalak öldürücü ve balgam söktürücü özellikleri var. Merhem ya da yakı halinde bazı deri hastalıklarının tedavisinde de kullanılıyor. Mısır’da ise, antik dönemde, mumyalama işlerinde kullanılmış.