İngiltere Liverpool St George

İngiltere Liverpool St George

Bu bölgede bulunan “St George Hall” neo-klasik mimarinin en güzel örneklerinden birisidir. Ayrıca, bölgenin diğer yapıları: Liverpool Dünya Müzesi, Walker Sanat Galerisi ve Liverpool Merkez Kütüphanesidir.
Lime Street Tren İstasyonu ise, şehir merkezindeki alışveriş bölgelerine, yalnızca birkaç dakikalık yürüyüş mesafesindedir.

William Brown Sokak

Bu sokağın çevresindeki bölüm, şehrin kültürel bölgesi olarak bilinir. Bölgedeki binalar “neo-klasik” mimari stilinde yapılmışlardır.

İngiltere Liverpool St George St George Hall

 

St George Hall

Liverpool şehrinde: St George Mahallesinin kalbinde ve Lime Street Street adresinde bulunan mekan nefes kesici güzelliktedir. Dünyanın en iyi neo-klasik binası olarak kabul edilir. Büyük bir yeşillik alanın ortasında bulunan yapının bulunduğu yer, şehirde “City Center” olarak da bilinir.

Yapı: 1842-1854 yılları arasında yapılmıştır ve koruma altındadır. Binanın giriş kapısı üstünde: antik Roma’yı anımsatan “SPQL” kelimesinin yazılı olduğu kakma bulunmaktadır ki, bunun anlamı “Liverpool halkı ve Senatosu” demektir.

Yapının tasarımı için bir yarışma düzenlenmiş ve bu yarışmayı Lodralı genç dahi mimar Harvey Elmes kazanmış ve tasarımı o yapmıştır. Ancak salon tamamlanmadan önce, bitkin düşen mimar Elmes ölmüştür.

Onun ölümünün ardından: detayları, notlar ve çizimleri mühendis Robert Rawlinson tarafından uygulanmaya başlamış ve iç dekorasyon için Elmes’in önerilerinde bazı değişiklikler yapılsa da, yapı Charles Robert Cockerel tarafından tamamlanmıştır.

Evet: St George Hall: bir başyapıttır. Serbest neo-Yunan stili ile, dış bölge zengince bezenmiştir. Büyük dikdörtgen tonozlu salonu, Roma’daki Caracalla Hamamlarından esinlenilerek yapılmıştır.

Binanın ön cephesindeki sütunlu yapısı ilgi çekmektedir. Ayrıca: yine ön cephede güzel heykeller bulunmaktadır.

Kuzey ve güneyde, iki mahkeme tarafından sınırlanan yapıda, uzun kenarlar boyunca uzanan koridorlar bağlantı salonu olarak kullanılmıştır. Binanın en ilgi çeken bölümü bu salon yani “Great Hall” bölümüdür ve uzunluğu 169 metredir.

Beatles üyesi John Lennon öldürüldüğünde: salon dışında 65.000 insan toplanmıştır. 2008 yılında Liverpool şehri “Avrupa Kültür Başkenti” olduğunda da etkinliklerin “açılışı” burada yapılmıştır.

Son olarak yenileme çalışmaları sonucunda, 2007 yılında Prens Charles tarafından açılan mekanda: şehirdeki: halka açık etkinlikler ve özellikle müzik etkinlikleri burada düzenleniyormuş. Hatta: bir süre, bu yapı mahkeme salonu olarak da kullanılmıştır.

Burayı gezerken, yapının içindeki büyük org: mutlaka dikkatinizi çekecektir. Günümüzde, burada yıl boyunca ücretsiz ve halka açık etkinlikler düzenlenmektedir.

Burayı ziyaret etmek isterseniz, günde iki kez yapılan rehberli turlar, her gün saat: 11.30-12.30 ve 13.30-15.00 arasında yapılıyor.

St George Hall Cafe

2012 yılında açılan kafe: Liverpool Community College tarafından işletilmektedir. Burada, her gün: taze sandviç ve kek bulmak mümkündür.

St George Hall binasının hemen arkasındaki meydanda, üç tane müze bulunuyor.

 

World Museum Liverpool-Dünya Müzesi

William Brown Street adresindedir. Şehir merkezinde bulunan bu müze: 19.yüzyılda kurulmuştur ve Merseyside bölgesinin en önemli turistik merkezidir. Bu büyük müze kompleksinde: birçok büyüleyici sergiler, Natural History hakkında etkileyici bir bölüm ve farklı unsurlar bulunur.

Bu müze, her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır ve ziyaret ücretsizdir.

Müzenin bölümleri

 

Planetaryum

Girişin ücretsiz olduğu bu bölümde: uzay ve zaman içinde muhteşem bir yolculuk yapabilirsiniz. Evren hakkında her şeyi öğrenebilirsiniz.
Değişik tarihlerde burada yapılan etkinlikler şunlardır: Yeryüzüne bir yolculuk, kış gecesi gökyüzü, güneş gösterisi,

 

Magic Worlds

Burası çocuklar için el etkinliği yapılan bir yerdir.

 

Asia

Joseph Mayer tarafından, tüccarlar, denizciler ve koleksiyonculardan satın alınarak oluşturulan bu koleksiyon, kendisi tarafından 1867 yılında müzeye bağışlanmıştır.

Bu koleksiyonda: antik dönemde, Çin Han hanedanına ait, MÖ.206 ile MS.220 tarihleri arasına tarihlenen objeler, Filipinlerden Ortadoğu’ya kadar olan alanı kapsayan 14.500 öğe bulunmaktadır. Ancak, bunlar arasında en önemli olanlar: Tibet, Çin ve Japonya koleksiyonlarıdır.

 

Tibet koleksiyonu

Hindistan’da görev yapan İngiliz subayları tarafından toplanan geniş ve uluslar arası öneme sahip koleksiyon: Tibet ve Himalayalar bölgelerinde toplanmıştır. Bu nesneler ve fotoğrafların büyük bölümü: 20. yüzyılın başlarında sömürge döneminde toplanmıştır. Daha sonra eklemeler ile günümüze gelen ve 1960 sonrası Hindistan’da bulunan Tibetli mülteciler tarafından oluşturulan suluboya resimler: koleksiyonun temelini oluşturmaktadır.

 

Çin koleksiyonu

Liverpool denizcilik aileleri tarafından toplanan Çin seramik, mobilya ve metal işlerine ait koleksiyon: olağanüstü önemli birçok nesneyi içermektedir. Özellikle: Song hanedanı dönemine ait seramik, emaye işi ve ipek tekstillerine ait ince koleksiyon önem kazanmaktadır.

 

Japonya koleksiyonu

Bunlar daha çok silah ve zırhlardan oluşmaktadır ve Liverpollu toplayıcı Randal Hibbert tarafından bağışlanmıştır. Hibbert: 1000 parçadan fazla olan koleksiyonu: uzun yıllar toplamış ve 1941 yılında koleksiyon bombalandığı için, ertesi yıl vasiyeti üzerine müzeye bağışlanmıştır.

Müzenin koleksiyonunda, 17. yüzyıla ait Liverpollu bir işadamı tarafından bağışlanan kılıçlar da bulunmaktadır.

 

Walker Art Gallery-Güzel Sanatlar Galerisi

Merseyside bölgesinde, William Brown Street adresindedir. Wellington sütununa yakındır. Şehir merkezinin kalbindedir.

Galeride: geniş bir heykel ve resim koleksiyonu bulunmaktadır.

1877 yılında açılmıştır. Yapı: mimarlar Sherlock ve Vale tarafından tasarlanmış ve “Walker” adını: o zaman Liverpool Belediye Başkanından almıştır.

Evet, bu sitede: müzik ve kütüphane bir arada bulunmaktadır. Arka uzatma: Sir Andrew Barclay Walker tarafından 1884 yılında tamamlattırılmıştır. 1931-1933 yılları arasında ise, Sir Arnold Thomley tarafından bina yeniden büyütülmüştür.

Yakın zamanda restore edilen binanın içinde, Londra dışında, İngiltere’nin en büyük sanat koleksiyonlarından biri sergilenmektedir. Bunlar arasında: Victoria dönemine ait birçok resim toplanmış olup, özellikle Rembrant, Poussin ve Degas eserleri: 18-19. yüzyıllar İngiliz sanatı ve birçok İtalyan ve Hollandalı sanatçıların: 1350-1550 yılları arasındaki resimleri ve 1550-1900 yılları arasındaki Avrupa sanatı eserleri, baskılar, çizimler ve suluboya resimler bulunmaktadır.

Her gün saat: 10.00-17.00 arasında açıktır ve giriş ücretsizdir.

Müzenin bölümleri

 

Talks and Tours

Müzede, resimlerin bulunduğu bu bölümde: küratörler, sanatçılar ve ziyaretçiler ana bilgisayar tarafından ücretsiz olarak görüştürülürler ve tur sırasında kullanılmak üzere, burada ses cihazı kiralanıyor. Ücreti: 1.95 Paund.

 

13-16. Century Collection

Bu bölümdeki resimlerde: 16. yüzyıla ait tarihi ve kiliselere ait dini temalar ve daha laik konular birleştirilmiştir. Burada: portreler yanı sıra, efsanevi konularda üretilen resimler de sergilenmektedir.

Aslında: Galeri: bu dönem eserlerini toplamak için özel bir politika ile kurulmuş olmamasına rağmen, bu olağanüstü kalitedeki birçok parçayı satın almıştır. Eserlerin çoğunluğu: 19. yüzyıl Liverpool koleksiyoncuları (William Roscoe ve Joseph Mayer) tarafından toplanmış iki özel koleksiyondan oluşmaktadır.

Bunların çoğu, biraz önce de sözünü ettiğim gibi, genellikle dini temaları içermektedirler. Bu durum: erken Rönesans döneminde, sanat hamisi olarak kilisenin rolünü ortaya koymaktadır.

 

Cafe

Zemin katta bulunan ve her gün saat: 10.00-16.45 arasında açık bulunan bu kafede, sıcak ve soğuk yemekler, aperatifler ve içecekler bulunmaktadır. Self servis hizmet verilir.

 

Liverpool Lime Street Station

Lime Street adresindedir. St. George’s Hall’ın hemen karşısındadır.
Burası, yalnızca demiryolu meraklıları için ilgi çekici olabilir. Ama, Lime Street Station, bazı ilginç özelliklere sahiptir. İstasyon inşaatı 1833 yılında başlamış ve 1836 yılında tamamlanmıştır.

Ancak: 1842 yılında istasyon genişletilmiş ve genişletilen bölüm, demir sütunlarla desteklenmiş ve demir bir çatı kurularak yapılmıştır. Çatı: 1849 yılında tamamlanmış ve bugün hale görülebilmektedir.

 

Radio City Tower

Lime caddesi istasyonuna yürüyüş mesafesindedir. St George’s Hall binasının yakınındadır.
Kule aslında bir döner restorandır ve uzun yıllar parakende amaçlar için kullanılmıştır. Günümüzde ise, “Radyo City” e ev sahipliği yapmaktadır. Hafta sonlarında rehberli turlar düzenlenmektedir.

 

St. John Park

Hemen: St George Hall’ın arkasında; Lime Street caddesindedir. Şehrin ana alışveriş merkezine, yürüyerek birkaç dakika uzaklıkta olması avantajdır. Bu nedenle: ofis çalışanlarının popüler kaçış yeridir.

1767 yılında burada küçük bir mezarlık bulunduğu ve şehrin hızlı büyümesi nedeniyle 1784 yılında St John tarafından burada bir kilise yapıldığı söyleniyor. 1897 yılında buraya bir katedral yapımı söz konusu iken, daha sonra bundan vazgeçilmiş ve burası: bir kamu heykel parkı olarak düzenlenmiştir.

Burada da, birçok heykel ve anıt bulunmaktadır. Bunlar: şehrin önde gelen vatandaşları ve sosyal reformcuların bronz figürleridir. Zaten parkın yapılış amacı: 19. yüzyılda bu anıtların güzel bir ortamda bulunmasının sağlanmasıdır.

 

Wellington Memorial Sütunu

1861-1863 yılları arasında yapılmıştır. 40 metre yüksekliktedir. Bu yivli Dor sütunu: İron Duke tarafından yapılan bir bronz heykelle süslenmiştir. Kaide üzerinde, yaptığı savaşların kayıtları bulunmaktadır.

 

Stebel Fiskiyesi-Havuzu

1877-1879 yılları arasında yapılmıştır. Walker Sanat Galerisi ve St George Hall arasındaki William Brown Caddesinin doğu ucundadır. Wellington Memorial sütununun batısındaki bu havuz: 1879 yılında açılmıştır. 1874-1875 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Albay RF Steble’nin şehre bir armağanıdır.

Dairesel taş havza üzerinde, rakamlar, denizkızı kabuğu ve balık maskları bulunmaktadır. Lienard tarafından tasarlanan özgün havuz: 1867 yılı Paris Fuarı için üretilmiştir. Bu özgün çeşmenin örnekleri: Amerika’da birkaç yerde, Cenevre’de, Lyon ve Bordeaux şehirlerinde de görülür.

 

William Brown Müzesi ve Kütüphanesi

1857-1860 yılları arasında yapılmıştır.
Buranın yapımı için 1855 yılında bir yarışma açılmıştır. Yerel tüccar William Brown tarafından bağışlanan 6000 Sterlin ile, kent konseyinin eklediği 10.000 sterlin birleştirilmiş ve mimar Thomas Allom’a verilmiştir.

Onun projesi: mimar John Weightman tarafından modifiye edilmiş ve daha sonra mali zorluklar yaşanan proje, yine William Brown’un maddi yardımı ile 1860 yılında bitirilmiştir.
Yapı: son savaş sırasında bombalanmış ve 1960 yılında yeniden inşa edilmiştir.

 

Queen Square

Bu mahalleyi ziyaret ettiğinizde, eğer galeri ve müzelerde yorulursanız, Kraliçe Meydanındaki restoranlarda dinlenebilirsiniz.

Bu meydandaki dünyada: özellikle İspanyol, Portekiz, İtalyan, Amerikan ve Akdeniz yemek kültürünün sunulduğu restoranlar görebilirsiniz. Bunlar arasında öne çıkanlar: La Tasca, Nando, İtalian Ask, Buffalo Jack, Burguer ve Gecko gelmektedir.

 

St John Food Court

Alışveriş yaparken burada bir mola verip yemek keyfini çıkarabilirsiniz. Burada: McDonalts, KFC ve Metro gibi mekanlar bulunuyor.

İngiltere Liverpool Eski ticaret merkezi

İngiltere Liverpool Eski ticaret merkezi

Castle-Dale-Old Hall sokaklarının arasındaki bölge: şehrin eski ticari bölgesidir. Bu bölgenin sokakları: ortaçağ döneminde kurulmuş ve çok değişmeden günümüze kadar gelmiştir. 300 yıllık mimari özellikleri taşıyan bu bölge, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

 

Castle Sokağı

Burası: Liverpool şehrinin yerinde Ortaçağ döneminde kurulan kasabanın ticaret merkezinin sınırıdır. Bu sokak: en önemli ticari binaları bulundurmaktadır. Bunun dışında: çok dar geçitler, depolar, atölyeler ve daha fonksiyonel yapılar görülür.

 

Liverpool Town Hall

High Street üzerinde, şehrin kalbindedir. Eski ticaret bölgesinin en eski ve şehrin en tanınmış yapısıdır.

Binanın özgün tasarımı, Bath John Wood tarafından yapılmıştır ve 1749-1754 tarihleri arasında inşa edilmiştir. Bu orijinal bina: 1795 yılındaki bir yangında tahrip olur ve 1820 yılında yeniden inşa edilir. George dönemi mimarisinin en güzel örneği olarak bilinir. Hatta: İngiltere’de kamu binaları arasında: en süslü olanı olarak kabul edilir.

Bina: büyük bir kubbe ve İngiltere’nin en uzun boylu heykeline sahiptir. Burada: turistik bir resim koleksiyonu, büyük bir iç mekan, birçok dönem özellikleri ve harika mimari görülebilen rehberli turlar düzenleniyor.

Bu turlara katılmak isterseniz: Pazartesi-Cumartesi günleri arasında, saat: 11.00-16.00 arasını tercih etmelisiniz.

Town Hall binasının hemen arkasında ilginç bir müze bulunuyor.

 

Western Approaches-Batı Müzesi

Merseyside bölgesinde, 1-3 Rumford Street adresindedir. Şehir merkezindeki bu müze: şehirde türünün en ilginç müzelerinden birisidir ve aslında önemli bir rol oynayan: II. Dünya Savaşı sırasında yer altı karargahı olarak ordu tarafından kullanılan, Atlantik Zafer Savaşıyla ilgili objelerle doludur.

Sergiler: otantik bir döneme ait dershanede görülür. Bu sergilerde: gaz maskeleri ve diğer birçok tarihi savaş ile ilgili obje bulunmaktadır.

Bu müzeyi ziyaret etmek isteyenler için bir uyarı, kış aylarında bu müze kapalıdır.

 

Opposite Cafe Building

Hemen sokağın başındaki büyük binadır.

 

The National Bank

 

Liverpool Crown Court

Biraz önce sözünü ettiğim binanın hemen karşısında, köşe başındadır.

 

Bank of England

Yapı: 1845-1848 yılları arasında, milli merkez bankasının taşrada bulunan 3 binasından biri olarak burada inşa edilmiştir. Cockerell tarafından tasarlanan bina: yapıldığı dönemde, şehrin büyüklüğü ve görkemini ifade etmektedir. Binanın kompozisyonunda: Yunan ve Roma Dor karışımı bir anıtsallık görülür ve her eleman görkemli ve cesaretle ölçeklendirilmiştir. Cephede, yivli sütunlar, büyük çentikler, köşe iskeleler ve kaba granit kaide görülür.

 

Trials Hotel

Bu bina aslında “Alliance Bank” için inşa edilmiş ve daha sonra, Kuzey ve Güney Galler Bank tarafından devir alınmıştır. Yapı: 1841 yılında, Edward Corbett tarafından tasarlanarak yapılmıştır.
Bina yakın zaman öncesinde, bir otele dönüştürülmüştür. Mermer ve maunla dekore edilen zengin bankacılık salonu: bir bar olarak hizmet vermektedir.

 

Adelphi Bank

Burası da Castle caddesi üzerindeki egzotik yapılardan birisidir. Adelphi Bankası için Brunswick Street köşesine: 1890-1892 yılları arasında yapılmıştır. Mimari stilde: cephelerde pencerelerde ve soğan kubbe ile İskandinav ve Doğu Avrupa dokunuşları hissedilmektedir. Dekorede ise: Fransız ve Kuzey Avrupa Rönesans mimarisinin etkileri görülür. Pembe kumtaşı ve soluk gri granit bantlar kullanılmıştır. Bronz giriş kapıları üzerinde, kabartma ve heykelcikler ilgi çekmektedir.

 

Albion House

Burası: White Star Line denizcilik şirketinin merkezidir.

 

Bluecoat Oriel Chambers

Burası: modernist mimari stilin uygulandığı ilk bina olarak kabul edilmektedir. Şehir içinde koruma altına alınmış, en eski ve güzel mimari yapıdır. Yapı: 1717-1718 yılları arasında “Kraliçe Anne” mimari stili uygulanarak yapılmıştır. Yapının yapılış amacı: “Bluecoats Okulu” içindir. Okul zamanla bu binayı boşaltmış ve 1908 yılından sonra yapı: Liverpool Güzel Sanatlar Merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır.

İngiltere Liverpool Merseyside

İngiltere Liverpool Merseyside Whitechapel

Whitechapel

Whitechapel alanı içinde bulunan merkez: şehrin merkezindedir ve ilginç koleksiyonlar ile doludur. Burada: Beatles hatıraları, Mısır eserleri, çok sayıda görüntüler, eller, resimler, hediyelik eşyalar ve popüler bir kafe bulunur.

Eliot Street üzerinden yürüyerek ilerlerseniz, Katedrallerin bulunduğu bölgeye ulaşacaksınız. Şehirde iki tane katedral bulunuyor ve bunların ikisi de karşılıklı durmaktadırlar. Ancak, Anglikan katedrali dışarıdan bakıldığında bir dini yapı izlenimi verse de, Metropolitan Katedrali dışarıdan bakıldığında mimari stil açısından bir dini yapıdan çok, bir spor salonu veya stadyum izlenimi vermektedir.

 

Anglikan Liverpool Katedrali

Anglikan katedrali: Üst Duke Street adresindedir. Yapının dört bir tarafında merdivenler bulunuyor.

Bu dini binaya giriş ücretsizdir. Ancak, üzerinde dört cephesinde saat bulunan kuleye çıkış ve ses cihazı isterseniz, rehber eşliğinde yapılan turda bunlar için ücret ödemeniz gerekir. Standart bilet 5 paund, indirimli bilet 4 paund’dur. Kule her gün açıktır. Perşembe günleri, gece turu yapılır.

1901 yılında: iki tanınmış mimar katedralin tasarımı için açılan yarışma sonunda görevlendirildiler. 1903 yılında: 22 yaşındaki öğrenci Giles Gilbert Scott tarafından sunulan öneri ve tavsiyeler sonucu: yapının inşaatına başlanıldı. 1909 yılına gelindiğinde ise, Scott: katedralin ana gövdesi için tamamen yeni bir tasarım sundu.

Onun özgün tasarımında: batıda iki kule vardı ve tek bir merkezin çevresinde revize edilen yüksek kule: 85.344 metre idi ve ayrıca bir fener bulunuyordu. Ancak: I.Dünya savaşı sırasında, gerek insan gücü ve gerekse malzeme ve bağış sıkıntısı nedeniyle yapı durdu. 1920 yılına gelindiğinde ise: işgücü ve taş ocaklarından getirilen pembemsi-kırmızı kum taşı: yapının yeniden yükselmesini sağladı.

Katedralin ana gövdesinin ilk bölümü: 1924 yılında tamamlandı. 19 Temmuz 1924 tarihinde, temel taşının döşenmesinin 20. yılında, Katedralin varlığı: Kraliçe Mary ve piskoposlar ve dünyanın dört bir tarafından gelen metropolitler tarafından kutsandı.

Mimar Scoott: 1960 yılında öldü. Nisan 1961 yılında ise, yapının büyük bölümü teslim edildi. Yıllarca Scott ile birlikte çalışmış olan Thomas, katedralin batı cephesi için yeni bir tasarım hazırladı.

Evet: Ekim 1978 tarihinde bina tamamlandı ve Kraliçe Elizabeth II tarafından açıldı. Törene Roma Katolik Başpiskoposu Derek Worlock da katıldı.

1904-1978 yılları arasındaki 74 yıllık süreçte yapılan bina: günümüzde, Britanya adasındaki en büyük katedral olarak dikkat çeker, dünya üzerinde ise büyüklük bakımından 5. sıradadır.

Katedralin büyük kulesi, şehrin üzerinde görkemli bir şekilde durmaktadır. Yapının uzunluğu: 619 metre, kule yüksekliği: 331 metre, kule kemerlerinin yüksekliği: 107 metre ve yapının kapsadığı alan: 105.275 metre karedir.

Yapıda: yeni-gotik mimari stil uygulanmıştır. Girmek serbesttir. Kuleye çıkmak ve tur için ses cihazı almak ücretlidir. Standart bilet 5 paund, imtiyazlı bilet 4 paund.

2012 yılında “Liverpool Şehri Bölge Yıllık Turizm Ödülü” seçiminde “Yılın Perakendecisi” olarak: Liverpool Katedrali dükkanı seçilmiştir. Günümüzde: çok iyi desteklenen yerel etkinlikler ve konserler burada sahnelenmektedir.

 

Katolik Liverpool Metropoliten Katedrali-The Archdiocese of Liverpool

Mount Pleasant adresindedir.
1904 yılında başlayan ilk katedrale rakip olarak, Sir Edward Lutyens tarafından tasarlanmıştır. Savaş yıllarına kadar sürdürülen inşaat çalışmaları, savaş yıllarında durmuş ve ardından 1960 yılında yeniden başlamıştır. Takip eden süreçte ise, hızla tamamlanmıştır.

Yapı: 1962-1967 yılları arasında mimar Frederick Gilbert tarafından yapılan plana göre yapılmıştır. Yapı uzaktan bakıldığında: bir koninin üstüne geçmiş, daha küçük bir silindir görünümünü vermektedir ve bu silindirin en tepesinde kral tacına benzeyen sütunlar bulunmaktadır.

Bu görüntü nedeniyle, Liverpoollular, yapıya: şehrin limanının önemine atfen “Mersey Funnel” yani “Mersey Gemi Bacası” adını takmışlardır.

Evet, yapı: 14 Mayıs 1967 tarihinde açılmıştır. Fener kulesi: katedralin Liverpool şehri silüetinde öne çıkmaktadır. Kulenin yüksekliği 52 metredir. Yüksek alter: dairesel bir tasarım merkezidir.

İç kısım son derece renklidir ancak mavi renk hakimdir. Katedralin en büyük özelliği: Avrupa’daki benzerlerine nazaran daha çok cam bulunmasıdır.