Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri

en başa.1
Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri

Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri:

Klasik tanrılar, bu adalarda savaşmış, aşklarını burada yaşamış ve çocuklarıyla birlikte buralarda barınmışlar.
Persler; 7000 yıl önce, onlara imreniyorlardı.
Günümüzde: sıcak yaz günleri, ılık suları, geniş kumsalları ve farklı yaşam tarzlarıyla, Ege’nin Yunan adaları, turistler için en önemli uğrak yerlerinden biridir.

EGE DENİZİ

Küçük bir deniz olan Ege Denizi: Doğu Akdeniz’de: Türkiye ve Yunanistan arasında uzanan 640 km. uzunluğunda ve 320 km. genişliğinde, sudan oluşan bir parmağa benzer.
1400 ada, dağınık olmasına rağmen, her biri kendisine has özellikler taşıyan guruplar oluştururlar.

KYKLADLAR

Atina’dan en çabuk ulaşılan adalar: denize atılmış bir avuç çakıl taşı görünümündeki: Kykladlar’dır. Eskiden, kutsal Delos adasının çevresinde bir halka (kyklos) oluşturan bu adaların adı, günümüze kadar gelmeyi başarmış. Adaların kıraç manzarası ve sardunyalarla donanmış mavi kepenkli, beyaz evler; pek çok kişi için, tam olarak Yunan adaları deyince ilk akla gelenlerdir.
En tanınmışları: hareketli Mikonos adası ve huşu veren volkanik oluşum: Santorini’dir.

ONİKİ ADALAR

Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri; Ege denizinin güneydoğu ucunda toplanmışlardır. Bunlar: ülkemiz kıyılarının güneybatı köşesinde bulunuyorlar. Guruptaki en önemli ada: Rodos’tur. Ama diğerleri arasında yer alan: Kos ve Patmos adaları da önemlidir. Batı Ege’deki büyük adalardan 3 tanesi: ülkemiz kıyı çizgisine çok yakındır. Lesbos, Khios ve Samos.
Yıllar öncesinde: zengin ve imrenilen mekanlar olan bu adalar: geleneksel kırsal yaşam tarzından, günümüze kadar ulaşan izlere hala sahiptirler.

Kuzey Ege’de, tamamen farklı olan: Thasos, Limnos ve Samothraki var. Bunların: güneydoğusunda; Atina’ya daha yakın yerde, son zamanlara kadar Yunan jet sosyetesinin eğlence merkezi olan: Skiathos, Skopelos, Alonnisos ve Skyros’tan oluşan: Sporadlar bulunuyor.

Aralarında ortak noktalar olmasına rağmen, hiçbir ada, diğerinin aynısı değildir. Bu da bölgenin büyüleyiciliğinin başlıca sebebidir. 5000 yıllık tarihi boyunca, başa geçen sayısız değişik yöneticiye rağmen, sıradan insanların yaşamının temel unsurları, pek az değişmiş. Deniz, eski yerleşimciler için bol gıda sağlıyordu. MÖ. 5’nci yüzyıldan bu yana süren, ılık yaz ayları, insan yaşamını sürdürmek için tahıl, keçi sürülerini beslemek için de otlak anlamına gelmişti.

Bronz çağından bu yana: eşekler ve katırlarla, yük ve insan taşınmıştır.

Aynı dönemlerde, ilk zeytin ağaçları ve asmalar da ekilmişti. Yaşam döngüsü: toprağın ekilmesi ve hasatla belirleniyordu. Bugün, Yunan adalarına baktığınızda, pek çok şeyin, hala aynı kaldığını görmek mümkündür.

Gelenekler, ada hayatında, önemli bir rol oynar. Kadınlar ve erkekler, hala birbirlerinden ayrı bir yaşam sürüyorlar. Kadınlar evde, çamaşırların asıldığı balkonlarda ya da gölgeli sokak köşelerinde oturup sohbet ederler. Genç erkekler, tarlalarda veya kayıklarında çalışır, yaşlılar ise afeneion, yani kahvelerde oturup sert bir kafe ellenikos içerken dünyayı kurtarırlar.

Aile, günlük hayatın merkezindedir. Çocuklar, özellikle erkek çocuklar, birer nimet olarak görülürler. Onlara, her zaman hoşgörülü davranılır. Anneler ve büyükanneler, onları şımartmaktan zevk duyarlar. Büyükanne, büyükbaba ve babalar; akşam voltalarında, yani akşam yürüyüşlerinde, aileye yeni katılan bebeğin arabasını iterlerken, komşu ve arkadaşların tebriklerinin verdiği gururla ışıldarlar. Babalar ve amcalar, aile işine, yabancı birini almadan önce kendi oğullarını ve yeğenlerini alırlar.

Siesta: günün en önemli bir parçasıdır.

En gencinden en yaşlısına kadar, herkes öğlen sıcağında dinlenir ve serin akşamların tadı, gece yarılarına kadar oturularak çıkarılır.

Tarihsel olarak, hayatın dokusu din ile ayakta kalmıştır. Aslında: kilise ve Ortodoks dini, 1832 yılında, modern devlet kurulmadan çok önce, Yunan olan her şeyle özdeştirilmiştir. Kiliseler; doğal afetler, savaşlar ve hastalıklarda, hem fiziksel ve hem de ruhsal açıdan bir sığınak ve teselli yeri olarak hep var olmuştu.

Günümüzde de, rahipler cemaat içinde hala güçlü bir etkiye sahiptir. Geleneksel olarak kilise cemaatinin çoğunluğunu oluşturan kadınlar, ticaret filolarıyla denize açılan sünger için dalan veya uzak diyarlarda çalışan babaların, eşlerin ve oğulların korunması için dua ederler. En küçük, beyaz badanalı kiliselerde bile, basit bir haç, ikon ve yanan mumlar bulunur. Ama, büyük kiliselerin daha şatafatlı olduğunu göreceksiniz.

Yunanistan, bir zamanlar, dünyadaki en büyük ticaret filosuna sahipti. Deniz, hala Ege’deki yaşamda, önemli bir rol oynar. Küçük ve uzak adalarda, dış dünya ile tek bağlantıyı sağlayan feribotlar, tarih boyunca olduğu gibi, gerekli malzemeleri de taşımaktadır. Her adanın küçük teknelerden oluşan ve her gün denize açılarak masalara taze balık getiren küçük bir filosu bulunur.

Ancak, turizm bu uzun süreli senaryoyu değiştirmeye başlamıştır.

Şu anda, adalardaki en önemli gelir kaynağı turizmdir. Yüksek sezonda, Yunanistan gezinizi, Avrupa’nın ve dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen ziyaretçilerle paylaşacaksınız. Turizm, pek çok adayı yoksulluktan ve nüfus azalmasından korumuştur. Ama, hiç kuşkusuz, daha tanınmış adaların pek çoğunun da karakterini etkilemiştir. Ada topluluğu son 20 yılda, önceki binyıla oranla çok daha büyük bir dönüşüm geçirmiştir.

Günümüzde; küçük motosikletler, oyun oynayan çocukların seslerini bastırıyor. Mobil telefonların sesleri, buzuki’nin akıldan çıkmayan ritminin çok daha sık duyuluyor. Pek çok kez, sokakta yürürken, telefona cevap verdiğini gördüğünüz (çoğunlukla elini kolunu neşeli bir şekilde sallayan meşgul insanlar) insanlar, bir restoranlar zinciri, araba kiralama acentası, bilet ofisi ya da stüdyo konutlara sahip iş adamlarıdır.

Kısa süren turizm mevsiminde, başarılı olabilmek için her şeyden, vaktinde haberdar olmak gerekir.

Gelir düzeyi arttıkça, genç çiftçi babasının güvenilir eşeği yerine bir traktör alır. Bir bar veya kiralık araba acentasi açmak için, çiftçiliği tamamen bırakır. Balıkçı teknesiyle balığa çıkmak yerine, bölgedeki plajlara turist taşımaya başlar.

Ancak tablo görüldüğü kadar sıkıcı değildir. Turizm sektörü de, ada hayatının geleneksel çerçevesine uyan mevsimlik bir sanayidir. Bahar aylarında, turistler gelmeden önce, keçi ve koyunlar yavrular, otlaklara yollanır. Kısa bir süre sonra hasat vakti gelir. Sonbahar yaklaşırken, başka bir hasat başlar. Zeytin, ceviz, badem ve geç olgunlaşan meyvelerin hepsi toplanmalı ve kış başlamadan saklanmalıdır.

Aslına bakarsanız, bir anlamda, adada hayat her zaman olduğu gibi devam eder.

İSİMLERDE NE VAR

Haritalarda ve yol işaretlerinde yer alan Yunan isimlerinin Latin harflerine çevrimlerinde, değişmez bir kural yok. Bu nedenle: çoğu zaman, aynı kasabanın adının, ardı ardına gelen iki tabelada, farklı yazıldığını görebilirsiniz.

Khios ve Hios gibi; birbirine yakın bazı isimler, kolayca fark edilebilir ama bazıları hayli kafa karıştırıcıdır.

Adalarda da, bazı isim sorunları yaşanmaktadır. Santorini, İtalyanca Aziz İrene demektir. Bu isim, Azizin burada öldüğüne inanıldığı için, Bizanslılar zamanında adaya verilmiştir. Adanın eski (ve resmi) adı ise: Thira’dır. Havayolları ve feribot biletleri ile tarifelerde, bu isim kullanılmaktadır.

MİS KOKULU HAVA

Dağ yamaçlarında (ya da kapı önlerindeki saksılarda) yetiştirilen bitkilerin kokusu: Yunan hayatının en belirleyici çehrelerinden birisidir. Fesleğen, Yunan mutfağının eski bir dostudur. Kokusunun böcekleri uzak tuttuğu söylenir. Elinizle yapraklarını şöyle bir sallayın ve güzel kokusunu içinize çekin. Sıcak bir günde, sizi hemen canlandıracaktır.

NE ZAMAN GİDİLİR

Yunan Adalarına: ne zaman gidileceğine karar vermek de; önemli bir sorun. Ege kıyılarında: kısa ve hafif yağmurlu geçen ilkbahar; yürüyüş, arazi yürüyüşü ve dağ bisikleti gibi eğlenceli aktiviteler için elverişlidir. Çünkü: hava çok sıcak değildir. Ilık hava: açık ve temizdir. Bu koşullar: fotoğrafçılık için de idealdir. Ama sezon öncesinde seyahat düzenlemelerini yapmak pek kolay olmayabilir.

Bazıları Nisan sonuna kadar açılmasa da, pek çok otelin geleneksel açılış zamanı: Ortodoks Paskalya Yortusudur. Feribot seferlerinde de, genellikle Mayıs ayının ilk haftasına kadar kış tarifesi devam eder.

Yaz mevsimi: uzun ve sıcak geçer. Ama Ege boyunca, Asya’nın kalbinden güneye doğru esen, hatta bazen fırtınaya dönüşebilen Meltem rüzgarı ile yumuşar. Yaz sezonuna, bütün Avrupa’dan gelen sırt çantalı ziyaretçiler ve paket tur müşterileri damgasını vurur. Adalar kalabalıktır ama otel ve restoran gibi tesisler açık ve yeterlidir. Seferlerini arttıran feribotlar ve küçük tekneler adalar arasında seyahat etmek için daha fazla seçenek anlamına gelir.

Sonbaharda: hava ılık ve daha az çılgındır. Zeytin hasadı gibi etkinlikleri izlemek için mükemmel bir fırsat. Ekim ayının ortalarında sezon biter. Otel ve restoranların çoğu kış nedeniyle kapanır. Yazın: bar ve otellerde çalışan pek çok personel, bir sonraki yıla kadar Yunanistan ana karasındaki evlerine dönerler.

KİLİSE VE MANASTIRLARA GİRERKEN

Kıyafetlerinize dikkat edin. Erkeklerin uzun pantolon giymeleri, kadınların ise omuzlarını ve bacaklarını kapatmalarında fayda var.

BAHŞİŞ

Servis ücreti: genellikle restoran ve bar faturalarına dahil edilir. Ama; masaya biraz bozukluk bırakmak adettir. Taksi şöförleri: % 10 bahşiş beklerler. Oteldeki oda görevlilerine, günlük yaklaşık 1 Euro bırakılmalıdır. Hizmetlilere ve kapı görevlilerine, sağlanan hizmete bağlı olarak 2 Euro’ya kadar bahşiş bırakılabilir. Tuvaletlerdeki görevlilere yarım Euro civarında verilir.

bisiklet.1
Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri bisiklet kiralama

BİSİKLET VE MOTOSİKLET KİRALAMA

BİSİKLET

Adaların ve tatil beldelerinin çoğu, bisiklet kiralamak için idealdir. Ama bazı adalar çok tepelik olduğu için, çevrede turlamak açısından pek uygun olmayabilir. Ama, yine de kasaba çevresinde ya da plaja giderken ideal bir ulaşım tarzıdır. Sıradan bisikletler, pek çok tatil beldesinde, günlük 6 Euro civarında kiralanabilir.

MOTOSİKLET

Motosikletler veya mopetler, çok popüler ve büyük adalar hariç, çevreyi dolaşmanın en iyi yollarından biridir. Kiraları nispeten pahalıdır. (günlük 12 Euro civarında) Bunun yanında, motosiklet kiralamanın tehlikeleri de vardır. Her yıl çeşitli kazalarda ciddi yaralanmalar ve ölümler gerçekleşmektedir. Yakın zamanda motosiklet ehliyeti olmayanlara motosiklet kiralanmasını engelleyen bir kanun yürürlüğe girmiş.
Pek çok kiralama acentası, bu bilgiyi araç kiralamak isteyenlere vermiyor. Eğer ehliyetiniz olmadan motosiklet kiralarsanız, sahip olduğunuz sigorta geçerli olmayacak ve bir kazaya karışır ya da yaralanırsanız, büyük zorluklar yaşayabilirsiniz. Bence kiralamayın, tehlikeli.

GİYİM

Yazın, Yunan adalarında pek fazla giysiye ihtiyacınız olmaz. Gündüz için mayo, sizi güneşten koruyacak ince bir üstlük ve sandalet düşünün. Çevreyi dolaşmak isterseniz, şort veya ince ve hafif pantolon ile bir tişört hem erkek hem de kadınlar için uygun bir kıyafettir.

Arkeolojik sit alanlarında dolaşmak için; rahat yürüyüş ayakkabılarınızı yanınıza almayı unutmayın.

Kilise ve manastırları ziyaret etmek isteyenlerin kıyafetlerine dikkat etmeleri gerekir. Erkeklerin de, kadınların da omuzlarını kapatmaları gerekir. Erkekler hafif bir pantolon, kadınlar da dizlerinin altına kadar uzanan bir etek giyebilirler.

Bir şapka ve iyi güneş gözlüklerinizi, yanınıza almayı unutmayın. Beyaz badanalı binalar, güneşi yansıtarak gözleri kolayca yoran bir ışık yaratıyor.

Adalarda genel olarak, akşamları, rahatlık ön plandadır. Pek az yerde, kıyafet zorunluluğuna rastlarsınız. Ama yine de ziyaretçiler, akşamları kıyafet değiştirmeyi severler. Hafif bir süveter, serin akşamlar için kullanışlı olabilir. Özellikle: sezonun erken yada geç döneminde, adalarda bulunuyorsanız, ilkbahar ve sonbaharda güneş battıktan sonra hava serinleyebilir. Ayrıca, karanlık bastıktan sonra feribot güverteleri, çok serin olur. Bu nedenle, günlük bir tura çıkıp, geç gelmek niyetinde iseniz, yanınıza mutlaka bir ilave giysi almanız şart.

GÜMRÜK VE GİRİŞ ŞARTLARI

Eğer, doktor tavsiyesinde bir ilaç kullanıyorsanız, her zaman resmi bir kutu içerisinde, ihtiyaç duyduğunuz kadarını taşıyın. Kişisel kullanım için ilaç taşımaya izin var.
Bütün AB ülkelerinde, gümrüksüz girişlerin kaldırılmasının ardından Yunanistan’a Avrupa Birliğine üye olmayan ülkelerden getirilen her şey, gümrüğe tabidir. AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları için Yunanistan veya adalara getirilecek gümrüksüz eşya müsaadelerinin sınırları var.

HAVAALANLARI

Uluslar arası, tarifeli uçakların çoğu, 2001 yılında inşaatı tamamlanan, yeni Eleftherinos Venizelos Havaalanına iniyorlar. Eski Atina Hellenikon Uluslar arası Havaalanının bulunduğu bölge: halk parkı ve 2004 Olimpiyat Oyunları tesisleri olarak düzenlenmiş. Yeni havaalanı: adalara seyahat için bir merkez işlevi görüyor.

Eğer Atina’ya gidiyorsanız, havaalanının şehirden biraz uzakta, Spata’da olduğunu unutmayın. Merkeze gitmenin en uygun yolu: Syntagma Meydanına sefer yapan E95 otobüsüdür. Bu meydandan, şehrin istediğiniz yerine, metro ile gidebilirsiniz.

Eğer havaalanından, seyahatinize feribot ile devam edebileceğiniz, Pire Limanına doğrudan gitmek isterseniz, bunu ya şehirden geçerek ya da E96 sayılı otobüs ile yapabilirsiniz. Havaalanından kalkan taksiler pahalı. Bu nedenle: genellikle, en iyi seçenek otobüstür. Eğer taksiye binecekseniz, şöforün hareket etmeden önce, taksimetreyi çalıştırıp çalıştırmadığına dikkat edin.

Kuzey Ege Adalarına (Thasos, Limnos ve Kamothraki) gitmek için feribot bağlantısı veya devam uçuşları için Yunan ana karasının kuzeyindeki Selanik’e doğrudan uçuş olanağı da var.

Aşağıda verilen adaların iç hatlar için havaalanları bulunuyor. Bunlar: Astypalea, Karpathos, Kastellorizo, Kos, Limnos, Santorini (Thira), Skiathos, Sykros ve Syros.

Evet tüm bunların yanında: Anadolu karasının yakınında bulunan adalara; feribotlar veya büyük tekneler ile ulaşmakta mümkün. Veya, büyük tur gezinti gemileriyle yapılan yolculuklarda, bazı adalara uğrayan turlar da var.

iklim.1
Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri İklim

İKLİM

Yunan Adalarının; kısa, ılık ama yağmurlu bir ilkbaharı, uzun, sıcak bir yazı, ılık bir sonbaharı ve serin bir kışı vardır. Kuzey adaları: her zaman güneydekilerden birkaç derece daha serindir. Adalarda, Rusya’nın Kafkas Dağlarından Karadeniz’i geçip Ege’ye doğru sürekli esen bir “Meltem” rüzgarı vardır.

Meltem, yazın sıcak eser ama kışın bazen buz gibi bir hava getirir. Rüzgarların her gün değişebileceği Kykladlar, en çok etkilenen adalar arasında sayılabilirler.

PARA BİRİMİ

Yunanistan’ın para birimi: Euro’dur. Bankaların çoğu: yabancı para cinsi ve seyahat çekini, hizmetin cinsine göre alınan komisyon karşılığında bozmaktadır. Ama, genellikle bu komisyon: % 1 ile 3 arasında değişir. Döviz kurları, bankanın içinde bir panoda ya da pencerede asılı olmalıdır ve çoğunlukla bütün bankalarda aynıdır.
Ayrıca, dövizinizi büyük adalarda bulunan döviz bürolarında da bozdurabilirsiniz. Bu büroların çalışma saatleri, bankalardan daha uzundur. Bazıları komisyonsuz işlem yaptıklarına dair ilan vermektedirler. Ama, değişim kurları farklı olabilir. Bu nedenle, hangi işletmenin daha iyi rakamı uyguladığını araştırmanızda yarar var.

Para bozdururken, her zaman kimliğinizi kanıtlamanız gerekebilir. Bu yüzden pasaportunuzu yanınızda götürmelisiniz.

TUVALETLER

Genel tuvaletler, genellikle önemli kasabaların pazar meydanlarının yanında bulunur. Bir kadın ve erkek figürlerinin bulunduğu uluslar arası işaretlere bakmalısınız. Tuvaletlerin temizlik dereceleri değişebilir ve alaturka tuvaletler daha yaygındır.

Kafe ve barlarda, basit ama temiz tuvaletler bulunur. Tuvaleti kullanmak istiyorsanız, işletmede bir şeyler içmeniz gerekir. Plajlardaki kafe ve barlarda tuvaletler bulunur. Eğer bir görevli varsa, bahşiş vermek adettir.

PLAJLAR

Evet; adalardaki plajların bazılarında bolca gölgelik bulunurken, diğerleri yakıp kavuran güneşe hizmet edecek şekilde ağaçsızdır. Pek çok insan: yumuşak kumu tercih ederek, çakıllı plajları kötüler, ama yaz aylarında, Meltem (kuzey rüzgarı) eserken, küçük çakıllar, kum gibi çevrede uçuşarak, her yerinize yapışmaz.

Santorini sahillerinde: siyah ya da kırmızı renkli, volkanik bir kum var. Bu kumlar: ısıyı, sarı kuma oranla daha çok emer, bu nedenle gün ortasında hava sıcaklığı artar. Bu durumda: çevrede koşuşturup oynamak isteyen küçük çocuklara pek uygun olmuyor. Güzel kumlu plajları: Skiathos’taki Koukounaries’te, Paros’taki Altın kumda ve Mykonos’taki: Paradise’de bulabilirsiniz. Ayrıca: İos’ta Milopotamos ve Thasos’ta Makriamos’da güzeldir.

Yunan adaları; 1960’larda, Avrupa’da ziyaretçilere karşı teklifsiz tavırlarıyla ünlüydü. Çıplaklar, bölgeye akın akın geliyorlardı. Bazı şeyler, bugün biraz değişmiş olmasına rağmen, özellikle Mykonos’taki Paradise ve Super-Paradise Plajları ile, Skiathos’taki Banana Plajında, hala çıplaklar plajı var. Ama, çoğu adada: çıplaklık, resmi bir politika değil. Yunan aile plajları da kesinlikle çok serbest değil. Eğer riske girmek istemiyorsanız, ada sakinlerinin tutumlarını izleyerek, davranışlarınızı ayarlayabilirsiniz.

Yani; ailecek adaları ziyaret etmek istediğinizde, plaj seçiminde, dikkatli olmanızda kesinlikle yarar var. Yoksa, hoş olmayan görüntülerin içinde kalmanız mümkün.

dalgıç.1
Yunanistan Yunan adaları genel özellikleri

Ege’nin ılık ve temiz suları:

dalış için neredeyse mükemmel bir çevre sunsa da, yakın zamana kadar Yunan hükümeti dalgıçların, antik batıklara verebilecekleri olası zarar nedeniyle, endişeliydi ve dalış yasaktı. Ama artık bu tutum değişmiş ve günümüzde sualtı dalış, onaylı ve kayıtlı merkezlerle yapılıyor. Yasal ve hoş karşılanan bir etkinlik olmuş.

Konuyla ilgili firmalar: Ege çevresinde çalışmaya başlamışlar. Dalışları denetleyen bu firmalar, genellikle yüksek sezonda, günde iki kez dalış alanlarına ulaşım olanağı sağlıyorlar.

Her dalış merkezi, Yunan hükümeti tarafından kayıt altında. Amatör dalgıçlara eğitim vermeye ve ehliyetli dalgıçları da denetlemeye yetkililer. Bütün merkezler, önemli onaylama kurumlarından birine, en çok Profesyonel Dalgıç Eğitmenleri Birliğine (PADI) üyedir. Dalış için, asıl yeterlilik ise, beş günde alınabilen Derin su sertifikasıdır. Bunun ardından, bir eğitmen eşliğinde, 18 metreye kadar dalabilirsiniz. Bu şekilde, Ege Denizindeki pek çok dalış alanını görme olanağı bulabilirsiniz.

Pek çok merkezde: Tüpü Keşfet programı olarak bilinen bir tanıtım programı düzenleniyor. Bu programda: tam zamanlı kurslara başlamadan önce, temel teknikleri deneme fırsatı bulabilir, sabah ve akşamüstü dalış teorisinin verilip sığ dalışların yapıldığı etkinliklere katılabilirsiniz.

Tüplü dalış söz konusu olduğunda:

Mykonos, her zaman bir avantaja sahip olmuştur. Çünkü, adada hiç antik sit alanı bulunmadığı için, dalış yapmak, burada yasak değildir. Paradise Plajındaki “Dive Adventures” yerleşik bir merkezdir.

Santorini’de, ilgi çekici dalış alanlarına sahiptir. Volkanik kraterin sualtı duvarlarını keşfedebilir ya da doğu kıyısındaki resiflerde dalabilirsiniz. Perissa Plajındaki Mediterranean Dive Club ile bağlantı kurabilirsiniz.

Paros kıyılarında: mağara, resif ve gemi enkazı dalışları yapılabilir. Bu dalışlarda, keşfedecek ilgi çekici yerler bulabilirsiniz. Adada, çeşitli dalış merkezleri bulunuyor. Bunlara, kuzey kıyıda Noussa’da bulunan “Maria Diving Club” da dahildir. Kos’un tatil beldelerinde, iyi organize olmuş, dalış operatörleri bulunuyor. Tigaki’de, anayolda, plaja 300 metre uzaklıktaki “Theokritos Travel” ile bağlantı kurulabilir.

Yunan adaları gezi planı hakkındaki yazım için.

 

Yunanistan Yunan adaları gezi planı

ege.1
Yunanistan Yunan adaları gezi planı

Yunanistan Yunan adaları gezi planı; Yolculuk: Yunanistan’ın başkenti Atina’dan en kolay ulaşılan ada zinciri olan: Kykladlar’dan başlayabilir.

Sonra: saatin ters yönünde seyahat ederek: Güneydoğu Ege’deki Oniki Adalara ulaşılır.
Daha sonra: ülkemiz anakarasına paralel olarak bulunan: Güney Ege Adaları: Samos, Khios ve Lesbos’a ve ardından: Kuzey Ege Adaları: Samothraki, Limnos ve Thasos’a geçilir.

Yolculuk: Sporadlar’da biter.

Tabii: bu bir alternatif gezi planı. Siz: adalar hakkında yazacağım ayrıntılı yorumları değerlendirerek, kendinize ait bir gezi planı yapabilirsiniz.

Veya, katıldığınız bir turdaki gezi planında; uğrayacağınız adalar hakkında, buradan ayrıntılı bilgi alarak, gideceğiniz adayı daha iyi gezme şansınız olacaktır.

 

ADALARA ULAŞIM

Bir ada zincirinden diğerine seyahat etmek isteyenler için: ulaşım, merkezi olarak hizmet eden Yunan ana karasındaki: Pire ve Rafina Limanları dışında, ada gurupları arasındaki bağlantı zayıftır.

Ama; yine de, her ada gurubunda feribot bağlantıları düzenlidir. Seyahat süreleri de, son derece kısadır. Araba feribotu: seyahat seçenekleri arasında en yavaş olanıdır. Ama, azametli ilerleyişleri, güvertede güneş ve deniz havasından zevk almanıza olanak sağlar.

Hydrofoil’ler ve büyük, güçlü katamaranlar; feribotla seyahat süresini yarıya indirir ama ne yazık ki seyahat boyunca, havalandırmalı iç kabinlerde oturmanız gerekir.

Belirli bir adaya geldikten sonra: yürüyerek çevreyi dolaşabilirsiniz. Ya da, daha fazla keşif yapmak için araba kiralayabilirsiniz. Ayrıca, daha küçük adalardaki kasabalar, iyi bir otobüs sistemiyle birbirine bağlıdır.

Kykladlar, Oniki Adalar ve Sporadlar’da;

Yunanistan Yunan adaları gezi planı; Bazı kasabalar, gurup içindeki diğer adalara gidiş-geliş için işlek bir merkez olarak da hizmet verir.

Aşağıda: bazı merkezler ve buralardan bir-iki saat içerisinde ulaşabileceğiniz adaların bir listesini veriyorum.

Mykonos’dan; Delos’a, Paros, Naksos, Tinos, Andros ve Siros’a seyahat edebilirsiniz.
Skiathos’tan: Skopelos, Allonissos ve Skyros’a gidebilirsiniz.
Kos’tan: Patmos, Kalymnos, Nisyros ve güzel bir ortaçağ kalesi olan Rodos’a ulaşabilirsiniz.

Yunanistan Ulusal Turizm Örgütünün (GNTO) denizaşırı bürolarında; ana feribot tarifelerinin güncel listesini bulabiliyorsunuz. Yüksek sezonda, zaten feribot seferleri sayıları arttırılıyor.

EGE’NİN BAŞLICA İLGİ ÇEKİCİ YERLERİ

Yunanistan Yunan adaları gezi planı; Ege’de pek çok güzel ada bulunur. Ama, aşağıda sıralanan adalar, mutlaka görülmeye değerdir.

Mykonos

Ege’nin eğlence ve alışveriş merkezidir. Güzey Mykonos Kasabası; orijinal Yunan Kyklad mimarisiyle bohem bir atmosfere sahiptir. Özellikle: gençlerin ve ünlülerin akın ettiği ve hemen her şeyin yaşandığı Temmuz ve Ağustos aylarında buraya gidebilirsiniz.

Delos

Antik dünyanın en önemli kentlerinden biri olan Delos; antik Yunanlılar için kutsal bir ada ve Romalılar için ise, bir ticaret merkeziydi. Adada, turistik işletmeler bulunmadığı için, günübirlik ziyaret edebilirsiniz.

Santorini

MÖ.1500 civarında, güçlü bir yanardağ, arkasından dünyadaki en büyük çöküntüyü bırakarak, bu adanın merkezini patlatmış. Parlak, beyaz badanalı evleriyle, petek şeklindeki köyler ve uçurumların kenarlarına tutunan mavi kubbeli kiliseler, dünyanın en etkileyici manzaralarından biridir.

Kos

Bir tek kasaba içerisinde: Yunan, Roma, Haçlı ve Osmanlı kalıntıları ve yalnızca bir motor seyahati uzaklıktaki adalar ağı ile Kos; kuzey Oniki Adalar arası seyahat için mükemmel bir merkezdir.

Patmos

MS.95 yılında, İncil yazarı Yuhanna, bu küçük adada Vahiy Kitabını yazmış. İlahi Vahyin indiği mağarayı görebilirsiniz. 1088 yılında kurulan, paha biçilmez ikon ve dini mücevher koleksiyonu ile, Aziz Yuhanna Manastırı da görülmeye değer. Burası: Yunan Ortodoks dininin en kutsal yerlerinden biridir.

EGE ADALARININ BAŞLICA ÇEKİM MERKEZLERİ

Ege adalarının belli başlı turistik yerleri: aşağıdadır.

Delos Adaları

Antik Yunan ve Roma imparatorluğunun kutsal tapınak sitesi ve ticaret limanıdır. Pazartesi hariç her gün; saat: 08.00-05.00 arasında gezilebilir. Giriş ücretli. Mykonos’tan feribotlar geliniyor.

Antik Akrotiri, Santorini

MÖ.2000 öncesine tarihlenen antik Minos şehri, Pazartesi hariç, her gün saat: 08.00-20.00 arasında açıktır. Giriş ücretli.

Asklepion, Kos

MÖ.4’ncü yüzyıldan kalma tıp merkezi. Yaz mevsiminin sonlarına kadar, Pazartesi hariç, her gün saat: 08.00-15.00 arasında açıktır. Giriş ücretli.

Aziz Yuhanna Manastırı/Kıyamet Manastırı, Patmos

Aziz Yuhanna’nın Vahiy Kitabını yazdığı, haç alanları. Genellikle: her gün, saat: 08.00-13.00 arası açıktır. Giriş ücretsiz.

Mytilini Kalesi. Lesbos

Venedik ve Osmanlı kalesi. Pazartesi hariç, her gün saat: 09.00-20.00 arasında açıktır. Giriş ücretli.

Mytilini Arkeoloji Müzesi. Lesbos

Bu kültür merkezi, tarihin her döneminden buluntularla, Yunanistan’ın en güzel koleksiyonlarından biridir. Pazartesi hariç, her gün saat: 08.30-13.30 ve 17.00-21.00 arasında açıktır. Giriş ücretli.

Taş Orman, Lesbos

Taşlaşmış sekoya ağaçları. Her gün, saat: 09.00-20.00 arasında açıktır. Giriş ücretli.

Nea Moni Manastırı. Khios

Güzel bir mekanda bir Bizans Manastırı. Her gün saat: 08.00-13.00 ve 16.00-20.00 saatleri arasında açıktır. Giriş ücretsiz.

KYKLADLAR ADALARI


Atina ve Attika Yarımadasına en yakın konumdadırlar. Pek çok insanın düşündüğü; tipik Yunan adalarıdır. Adaların: masmavi küçük limanları, canlı renklerle süslenmiş beyaz badanalı evleri, küçük kubbeli şapelleri ve tarlalardaki eşekleri genel bir özelliktir.

Yüzyıllar önce: Delos adası, antik dünyanın en önemli sitelerinden biri imiş. Çevresinde; bir çember ya da Kyklos oluşturacak şekilde yerleşmiş adalar nedeniyle, bu ismi alan Kykladlar; önceleri, bir düzine adadan oluşuyordu. O zamandan bu yana 20 ada daha eklenerek Kykladları, Yunan Ada grupları arasında en büyüğü haline getirmiştir.

Belli başlı adaları, kesinlikle başkalarıyla paylaşacaksınız. Ama, bu adaların çekiciliklerini yitirdikleri anlamına gelmez. Kalabalıktan hoşlanmayanlar için, bu işlek yollardan uzakta, hala sakin olan keşfedilecek adalar da var.

Bu adalar: Mykonos, Delos, Andros, Tinos, Sifnos, Paros ve Antiparos, Naksos, Santorini, İos.

 
ONİKİ ADALAR

Oniki Adaların Yunanca adı: “Dodecanese”dir. Slında bir düzineden fazla adadan oluşmasına rağmen, adını oniki ada anlamına gelen “dodeka nisi” ifadesinden alır. Adalar, 1912 yılına kadar Osmanlı İmparatorluğunun ve daha sonra ise 1947 yılına kadar İtalyanların hakimiyetinde kalmıştır. Büyük adalarda: Müslüman etkisinin soluk izleri görülebiliyor.

Bu adalar şunlardır: Kos, Patmos, Kalymnos, Karpathos.

DOĞU EGE ADALARI

Türkiye’nin batı kıyısına, Yunanistan’dan çok daha yakın olan 3 büyük ada: kuzeyden güneye doğru sıralanmıştır. Lesbos, Khios ve Samos. Doğu Ege Adaları olarak bilinen bu adalar; genellikle doğudan gelen işgal dalgasının ön saflarında yer almıştır.

Fenikeliler ve Persler, ana karadaki antik Yunan krallıklarına saldırmak için buraya gelmiş, daha sonra Osmanlılar tarafından bölgeden kovulan Venedikliler ve Cenevizliler kaçarken, bu bölgeyi üs olarak kullanmışlardır.

19’ncu yüzyılda; Yunanistan’ın devlet olma savaşında, bu üç ada, nüfusu önemli rol oynamıştır. Bu adalar: 1923 yılından sonra yapılan mübadele hareketinde de, Anadolu’dan çok miktarda, Rum nüfus almıştır. Tabii bu arada adada yerleşik Türkler de Anadolu’ya göç etmişlerdir.

Evet, bu adalar şunlar: Lesbos, Khlos, Samos.

KUZEY EGE ADALARI

Lesbos, Khios ve Samos gibi, Kuzey Ege Adaları da, başta Çanakkale Boğazına giden denizyollarındaki stratejik rolü nedeniyle başta Limnos olmak üzere, Anadolu kıyılarına yakınlıklarından etkilenmişlerdir.

Adalar; aynı zamanda kuzey Yunan ana karasına ve Balkanlara da yakındır ve bu nedenle Ege’de daha güneydeki komşularına nazaran daha farklı etkilere sahiptir.

Evet, bu adalar şunlar: Thasos, Limnos, Samothraki.

SPORADLAR

Sporadlar; Yunanca dağılmış anlamına gelir ve bu dört adanın bulunduğu gurup, Yunan ana karasının açığına dağılmış gibidir. Devlet haline geldiği tarihten bu yana, Yunanistan’ın bir parçası olan ve Yunanistan ana karasından pek çok ziyaretçiyi ağırlayan Sporadlar, bir zamanlar, bağımsız yelken cemiyetinin özel mülküymüş.

Bugün, kiralık filo, bu rüya gibi yerde yelken açmak isteyenlere bu harika olanağı sunuyor.
Evet, bu adalar şunlar: Sklathos, Skopelos, Alonissos, Skyros.

UZAKTAKİ ADALAR

Milos

Bu ada, şimdiki Paris’teki Louvre Müzesinde bulunan, ünlü Venus de Milo’nun evidir. Milos: Tunç Çağında, erken dönem aletlerinin yapıldığı sert obsidiyen (camlaşmış lav) damarı nedeniyle, büyük bir öneme sahipti. Bugün, adanın sıradandışı kaya yapısı, dünya çapında jeologların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Syros

Kyklardlar’ın merkezi olan bu ada: Ege’de az bulunan, gerçek yönetim merkezlerinden birine sahiptir. Ermoupolis, büyük kamu binaları, geniş meydanları, kamu personeli ve standart Yunan çalışma saatlerine uygun çalışan profesyonellerden oluşan kent nüfusuyla, tam bir kültür merkezidir. Asıl endüstrinin, turistleri beslemeye yönelik olduğu diğer ada köylerinden farklıdır.

Amorgos

Dikey bir kaya yüzeyine inşa edilmiş, çarpıcı derecede güzel Bizans Hozoviotissa Manastırı ile ünlüdür. Kykladlar’ın en doğusundaki adalardan biri olan bu ada, aynı zamanda Yunanistan’ın en küçük kilisesine sahiptir. ( Kiliseye yalnızca iki kişi sığabilmektedir.)

Arka Adalar

Naksos’un güneydoğu kıyısının ilerisine yerleşmiş beş küçük ada. Donoussa, Iraklia, Shinoussa ve Koufonisi adalarının her birinin nüfusu, 200’den fazla değildir. Bu sakinlik; bu adaları; gerçek bir kaçış mekanı haline getiriyor. Keros’ta yerleşim yok, ama bu ada: Kyklad döneminde (MÖ.3’ncü binyıl) pek çok defin zanaatkarının yurdudur. Atina’daki bu döneme ait müze parçalarının çoğu, burada bulunmuştur. Bu nedenle de ziyaretçilere açık değildir.

KUŞ UÇMAZ, KERVAN GEÇMEZ ADALAR

Astypalaia

Kykladlar’a doğru yerleşmiş, kelebek şeklindeki Astypalaia adası, ana turistik rotalardan uzakta bulunduğu için ulaşılması zor bir adadır. Fransız ziyaretçiler tarafından benimsenen kasabaları ve tatil beldelerinin kafe ve barları da ne ararsanız bulunabiliyor.

Kastellorizo

En doğuda yer alan Yunan Adasıdır. Anadolu kıyısından görülmektedir. “Büyük” anlamına gelen Megisti, adanın diğer adıdır. Ama ne var ki, bu ada, yerleşim açısından en küçük Yunan adasıdır. 20’nci yüzyıl başlarında zengin olan ada, geçimini gemicilikten kazanıyormuş. Daha sonra, talihsizlikler ve azalan nüfus ( ikinci dünya savaşından sonra, ancak birkaç yüz kişi adaya dönmüş) yok olmuş bir debdebe mirası yaratmıştır. Zarif konaklar, kasabanın üstündeki, harap Haçlı kalesi ve Antik Likya mezarı var.

Nissyros

Deniz tanrısı Poseidon’un, bir titan olan Polyvotis ile arası çok bozukmuş. Poseidon, Polyvotis’in, Kos’un hemen güneyinde, suyun altında olduğunu keşfedince, oradan aldığı bir kaya ile, hasmını paramparça etmiş. Bu kayanın: Nisyros adası olduğu düşünülüyor. Ortasında, uyuyan bir volkanın bulunduğu adanın sıcak su kaynaklarından, tıslamasından ve toprağın derinliklerinden gelen homurtulardan, devin çığlıklarının hala duyulduğu söylenir.

Evet, bu yazılanları inceleyip, daha ayrıntılı bilgi almak isterseniz, yine bu sitede, adalara ait sayfalara ulaşabilirsiniz. Bunun sonucunda: kendinize, tercihlerinize ve zamanınıza uygun bir gezi planı yapabilirsiniz.

Yunan adalarının genel özellikleri hakkındaki yazım için.