Kırşehir Mucur

Kırşehir Mucur: Çok merkezi bir yerde bulunması, en büyük avantajı. Zaten, ülkemiz insanının büyük kısmının Mucur yöresinden geçtiği ve hatta bindiği araç ile, burada bir süre mola verdiği kesin olsa gerek.

Ama, bunun dışında, Mucur yöresine girip, Kapadokya bölgesi özellikleri taşıyan yer altı mağaralarını görmek için mutlaka zaman ayırmanızı öneririm.

Kırşehir Mucur

ULAŞIM

Güney doğu ve Batı Anadolu bölgelerini birbirine bağlayan, E-23 karayolu, ilçenin hemen kuzeyinden geçiyor. Bu yol üzerinde, kaliteli dinlenme tesisleri var. Bu tesisler: gerek yöre insanının çalışıyor olması ve gerekse yol üzerinde yolculuk yapanların dinlenmeleri açısından büyük öneme sahip.

İlçe terminali, ilçe merkezine 2 km. uzaklıktadır.

Mucur-Ankara arası uzaklık: 220 km. Mucur-Kayseri arası uzaklık: 110 km. Mucur-Kırşehir arası uzaklık: 23 km. Mucur-Kaman arası uzaklık: 52 km. Mucur-Çiçekdağ arası uzaklık: 65 km. Mucur-Nevşehir arası uzaklık: 90 km. Mucur-Aksaray arası uzaklık: 109 km. Mucur-Kırıkkale arası uzaklık: 112 km. Mucur-Yozgat arası uzaklık: 115 km.

TARİH

İlçenin tarihi geçmişi ve adının nereden geldiği hakkında söylenenlerle başlamak istiyorum. Bir zamanlar, Mucur yöresinde; mağaralarda, Müslüman olmayan halk yaşarmış. Bunların reisinin ismi ise: Mücür.

Mücür kelimesinin anlamı ise: suçlu ve tutuklu.

Yine, Mucur ilçe merkezinin 5 km. kuzeybatısında; Kızılin denilen “Asilik” mevkiinde Müslümanlar yaşarmış.

Her gün sabah, mağaralarda yakılan ateşlerin dumanları tütmeye başlayınca, Asilik bölgesinde yaşayan Müslüman Türkler, bunları görür ve “gene Mücürün gavurunun dumanı tutuyor” derlermiş.

Bu arada, su deposunun hemen yanında ise, keişlik denilen bir yer varmış. Keişlik kelimesinin anlamı ise: suçluların başında duran, eli kırbaçlı kişi. Mücürler, yer altı şehirlerinde, mağaralarda cezalarını çekerler ve keişler, onların başında bulunurlarmış. Mücür kelimesi zamanla değişerek, günümüze Mucur olarak gelmiştir.

Evet Mucur yöresindeki resmi tarih gereği ilk yerleşimin Tunç çağında bulunduğu bilinmektedir. Daha sonra, sırasıyla, Hititler, Frigler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular, Eretna Beyliği ve Osmanlılar.

1868 yılında, Mucur, bucak olur. 1918 yılında ise, İlçe olur. Devlet kara yolunun, buradan geçmesi, yörenin hızla gelişmesini olumlu yönde etkiler.

Kırşehir Mucur

GENEL

İlçe merkezi, deniz seviyesinden 1050 metre yüksekliktedir. İlçenin genel coğrafi özellikleri, yayla özelliği gösterir. Dağlar, kuzey taraftadır. Yörenin iklimine bakılınca: karasal bir iklim ve etkileri görülür. Buna göre, kışları soğuk ve yağışlı, yazları ise sıcak ve kuraktır. Ancak, Hirfanlı Baraj gölü, yöre ikliminin yumuşamasını sağlamıştır.

Mucur yöresinin insanının başlıca geçim kaynakları: tarım, hayvancılık ve ana karayolu çevresinde bulunan petrol ve dinlenme tesisleridir. İlçe ekonomisinin % 80’i tarıma dayanmaktadır. Modern yöntemlerle yapılan tarım faaliyetlerinde, başlıca ürünler: buğday, arpa, ayçiçeği, mercimek ve pancar.

NE YENİR

Mucur yöresinde, yerel lezzetlerden tatmak isterseniz: kesme mantı, kemikli etten yapılan gendeme, yeşil mercimekten yapılan mangır çorbası ve soğanlama.

Tüm bunları tercih etmeseniz: Mucur yöresinde, ünlü “Mucur Köftesi” yemeden sakın ayrılmayın. Çünkü: özel baharat ve kıymayla yapılan muhteşem bir lezzet.

NE SATIN ALINIR

Mucur yöresinde, el dokuması ve yer yaygısı olan Mucur seccadeleri dokunuyor, bunları beğenirseniz kendiniz ve yakınlarınız için hediyelik olarak satın alabilirsiniz.

GEZİLECEK YERLER

KEİŞLİK

İlçe merkezinde, Yenice mahallesindeki su deposunun yanındaki mağaradır.

Söylenenlere göre, yer altı şehrinin suçluları, bu mağarada bulunurlar ve başlarında Keiş bulunurmuş. Yalnız, bu mağara, günümüzde harabe halinde ve ziyarete açık değil.

KİLİSE

İlçe merkezinde, Sokaklı mahallesinde, Manastır semtindedir. Aflak kilisesi de denilmektedir.

Buradaki kilise yapısı, evlerin arasındadır. Ancak, yağlı boya resimlerle süslü yapı; bakımsızlık yüzünden harap haldedir ve günümüzde maalesef hayvan ağılı olarak kullanılıyor. Bu kilise yapısının yanında, yumuşak kayaya oyulmuş inler de görülüyor.

Kırşehir Mucur Yeraltı Şehri

YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezinde, Hamidiye Mahallesindedir. Yer altı şehrinin üstü: kamulaştırılarak, park ve yeşil alan olarak düzenlenmiştir.

Höyükte bulunan yer altı şehrinin, bölgede yaşayan Hıristiyanlar tarafından, 3 ve 4’ncü yüzyıllar arasında yapıldığı sanılıyor. Çünkü, bu dönemde, bölgede önemli yerleşimler bulunduğu tespit edilmiş.

Daha sonraki süreçte ise, 1973 yılında yapılan bir yol çalışmasında, tesadüfen ilçe merkezinin pek çok yerinde, yer altı mağaralarının bulunduğu görülür. Bunlardan bir mağaranın ağzı takip edildiğinde ise, büyük bir yer altı şehrine ulaşılır. Yer altı şehri: yerden 7-8 metre derinlikte, yumuşak kayalara oyularak yapılmış. 3 katlıdır.

Giriş kapısı, güneydedir. 42 oda bulunmaktadır. Bunlar yanında: dehlizler, ibadet yerleri, ahırlar, gizli yollar ve geçitler var. En ilginç olanlar ise, özel bölmelerin girişlerini kapatmak için yapılmış, gayet büyük kapak taşlarıdır.

Ayrıca, şehrin havalandırma ihtiyacını karşılamak için yapılan havalandırma bacaları da çok ilginçtir. Yapılaşma olarak Kapadokya bölgesindeki yer altı şehirlerine benzer.

Evet, bu yer altı şehri: önce Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmış ve daha sonra ise temizlik ve ışıklandırma çalışmaları yapılarak, ziyarete açılmıştır. Ziyaret edilebilen yerlerde görebilecekleriniz şunlar:

Dehlizler: Yükseklikleri: 1.5-2 metredir. Genişlik: yaklaşık 1 metre kadardır. Çeşitli mekanlar arasında geçişin sağlanması için yapılmıştır.

Odalar: Büyüklükleri, fazla değildir. Ama, genellikle hepsinde, tabanda, yere gömülmüş olarak büyük erzak ve su küpleri bulunmaktadır.

Ahırlar: Odalara göre, daha büyüktür ve genellikle küçük baş hayvanların beslenmesi için uygundur. Buralarda, beslenen hayvanların yemlenmesi için hatıllar bulunmaktadır.

İbadet Yeri: Yer altı şehrinin güney tarafından, dairesel planlı küçük bir ibadet yeri var. Burada, küçük nişler görebilirsiniz.

Kapak Taşları: Ana geçitleri ve özel bölmelerin girişlerini kapatmak için yapılmışla. Büyük hacimli ve dairesel taş kütleleri.

Havalandırma Bacaları: Günümüzde bunlardan sadece 3 tanesi açıktır. Yer üstüne açılıyorlar.

YEŞİL VADİ

İlçe merkezinde Şatıroğlu Mahallesinden başlayıp, Kızılırmak’a kadar uzanmaktadır. Vadinin uzunluğu: 15 km. Eni ise: 100-600 metredir. Vadide: sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılıyor ve bölgeyi ziyarete gelenler, burada, bu muhteşem güzellikler içinde yürüyüş yapıyorlar.

AŞILIK MAĞARASI

İlçe merkezinin 8 km. kuzeybatısında bir mağara.

Kimler tarafından ve ne zaman yapıldığı belli değil. Mağaranın içinden, Femir oksit çıkarılıyor. Bu madene: Aşı madeni deniliyor. Çıkarılan aşı madeni, boya sanayinde kullanılıyor. Uzun yıllar aşı madeni çıkarılan bu mağara, günümüzde, göçükleri nedeniyle içine girilemez durumdadır.

AKSAKLI KİLİSESİ

İlçe merkezinin 10 km. güneyinde, Aksaklı köyündedir.

Ancak, bu kiliselerin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Ancak, yapılardan çıkarılan küpler, bu yapıların çok eski dönemlerde yapıldığını ortaya koymaktadır. Hatta, yakın zamanda çıkarılan, bu yağ küplerinden bir tanesi, ilçe merkezindeki parkta sergilenmektedir.

KEPEZ YER ALTI ŞEHRİ

İlçe merkezinin 13 km. uzağındaki, Kepez köyündedir.

Burada: birçok galeri ve oda bulunmaktadır. En büyük özelliği ise: mimarisinin düzgün olması ve iki farklı renkli toprak yapısıdır. Yapılan temizlik çalışmaları sonucunda turizme açılan yer altı şehri, görülmeye değer.

AVCI İÇMESİ

İlçe merkezine, 15 km. uzaklıkta, Avcı köyündedir.

Buradan çıkan suyun, her ne kadar tam olarak incelenmese de, mide rahatsızlıklarına ve hazımsızlıklara iyi geldiği söyleniyor. Dediğim gibi, resmi bir inceleme yok, ama yöre halkı, bu suyu yoğun olarak tüketiyor.

Kırşehir Mucur Seyfe Gölü

SEYFE GÖLÜ

İlçe merkezine 16 km. uzaklıkta, kuzeydedir.

Sığ bir göldür. Denizden yüksekliği: 1080 metredir. Ülkemizin sayılı Milli Parklarından biridir.

Orta Anadolu bölgesinde bulunan, birkaç tuzlu gölden biri olması nedeniyle önem kazanmaktadır. Gölün doğu bölümünde: kıyıya yakın bölümde, sazlıklardan oluşmuş birçok adacık görülüyor. Bu adacıklar ve göl çevresinde: yaklaşık 200 civarında kuş türünün bulunduğu söyleniyor. Bu kuş türlerinden en yoğun olanı, filamingo sürüleri.

Bunların sayısının 300 bin civarında olduğu söyleniyor. Göl kıyısında: Malya Devlet Üretme Çiftliği de bulunuyor Bu çiftlikte: çeşitli kuşlar barındırılıyor. Burası: 1990 yılında, birinci derece Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır.

Uluslararası Kuş Koruma Konseyi (ICDP); Seyfe gölünde yaşayan 27 çeşit kuşu, koruma listesine dahil etmiştir. Nesilleri azalan bu kuşların, koruma altına alınması büyük önem taşımaktadır.

Seyfe gölünü en güzel izleyebileceğiniz yerler: Seyfe köyünün Badıllı mahallesinde, göl kıyısı. Buraya gidin ve gölün güzelliği ve filamingoları izleyin. Çünkü, göl kıyısında gözlem evi yok, yani en iyi görüntü burada.

Kaman tanıtımı.

Çiçekdağı tanıtımı.

Kırıkkale tanıtımı.

Yozgat tanıtımı.

Kırşehir tanıtımı.

 

İzmir Çiğli

İzmir Çiğli


Daha önce, Karşıyaka bölgesine bağlı iken, yoğunlaşan nüfus ve Organize Sanayi bölgesi ile, Çanakkale kara yolunun her iki yanında kurulu bir ilçe haline gelmiştir. Birçok göçmen mahallesi bulunmaktadır.

Ama en büyük özelliği: tepelere yüksek katlı apartmanlar dikilmesine izin verilmesidir. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen: Doğal Yaşam Parkı ve Kuş Cenneti bulunmaktadır.

Bir de, burada bulunan “Ana jet üs komutanlığı” yani büyük bir hava askeri birliği dikkati çekiyor.

İzmir Çiğli

ULAŞIM

İzmir-Çanakkale yönündeki E-25 devlet kara yolu, metro ve tren hatları, buradan geçmektedir. Çiğli-İzmir il merkezi arasındaki uzaklık: 27 km. Çiğli-Menemen arasındaki uzaklık: 18 km. Çiğli-Karşıyaka arasındaki uzaklık: 7 km.

İzmir Çiğli

TARİH

Yöredeki ilk yerleşim yeri olarak: Köyiçi mahallesi görülmektedir. 1893 yılına gelindiğinde ise, Yugoslavya bölgesinden gelen göçmenler, buraya yerleştirilmişlerdir. Ardından, Balkan Savaşları sonunda da, bu kez, Selanik bölgesinden göç ederek bölgeye gelenler, buraya yerleşmişlerdir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, mübadele sonucu gelen göçmenler ve 1966 yılında Muş-Varto yöresindeki deprem sonucu buraya gelen depremzedeler; bölgedeki mahallelerde iskan edilmişlerdir. 1990 yılında ise, Organize Sanayi Sitesinin kurulması ile, bölgenin nüfus yoğunluğu artmıştır.

İzmir Çiğli

GENEL

İzmir ilinin kuzeyindedir. Yamanlar dağ silsilesi ile, İzmir körfezi arasındaki Gediz nehri yatağının oluşturduğu ovada kurulmuştur. Yüz ölçümü: 130 km. karedir. Rakım: 1 ile 1.5 metredir. Bölgede, tipik Akdeniz iklimi görülmektedir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçer.

KONAKLAMA

Öğretmenevi             Bahçelievler Mah. 1851/4.Sok. No.15              232-3676262

İzmir Çiğli

GEZİLECEK YERLER

LEUKAİ

İzmir körfezinin en uç noktasındadır. Şehrin isminin kelime anlamı, Helencede “ak yerin kenti” veya “akkavaklar” anlamına gelmektedir.

Çiğli çıkışındaki “Sasalı” beldesi geçildikten sonra, buraya ulaşılabilmektedir.
Antik şehir yerleşimi: günümüzdeki “Sasalı köyü” ve “Gediz ırmağı” arasındadır. Ne zaman kurulduğu bilinmemektedir.

MÖ.383 yılında: Pers komutan Takhos; Pers imparatoruna karşı isyan hazırlığı yaparken, burayı üs olarak kullanmıştır. Ancak, bu isyanı gerçekleştirememiştir. Onun ölümünden sonra: çevredeki “Kyme” ve “Klozomenai” isimli site devletleri, burayı ele geçirmek için çatışmaya girmişlerdir.

Ancak, bu çatışma sonucunda başarılı olan çıkmayınca, Apollon rahiplerine başvurulmuş ve rahipler: “Luekai: orada ilk kurbanı yapacak olana aittir, ancak her iki tarafta, önceden belirlenmiş tarihte, gün doğarken, kendi şehirlerinden yola çıkacaklardır” demişlerdir.

Aslında: Kyme, şehre daha yakındır ve bu yüzden, Kymeliler: yarışı, kolayca kazanacaklarına inanarak telaş etmezler. Bu sırada, diğer rakip olan Klozomenaililer, İzmir körfezinin karşı kıyısına bir kısım kolonist göndermişler ve Kymlelilerden önce, şehre girerek, kurban kesmişlerdir.

Sonuç olarak, şehri ele geçirmişlerdir. Evet, Leukai sikkeleri üzerinde, bu nedenle, Klozomenaililerde olduğu gibi, “kuğu kabartması” bulunmaktadır.

İzmir Çiğli Kuş Cenneti

KUŞ CENNETİ

İzmir Kuş Cenneti: ilçe sınırları içinde bulunmaktadır. Burada: yaklaşık 288 kuş türü barınmaktadır. Kuş cenneti, İzmir il merkezine 30 km. uzaklıktadır. 8000 hektarlık alanda: sazlıklar, adalar, yarımadalar ve tuzla havuzları bulunuyor.

Dalyan ve tuzlanın tuzlu suyu: sazlıkların ise tatlı suyu buralarda yaşayan, çeşitli balık ve diğer canlılar, kuşların doğal besin kaynaklarını oluşturuyor.

İzmir Çiğli Doğal Yaşam Parkı

İZMİR DOĞAL YAŞAM PARKI

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen park alanında: hayvanların kendi doğal ortamlarında yaşamaları için tedbirler alınmış ve ziyaretçiler, bu hayvanları doğal yaşam ortamlarında rahatlıkla izleyebiliyorlar.

Bunun için: gezinti yolları, gözetleme kuleleri yapılmıştır. Parkın giriş kısmında: çok sayıda su kuşu barınan suni bir gölet görülüyor. Ayrıca: çocukların ata binebilecekleri alanlar, ahırlar ve kümesler var.

Menemen tanıtımı.

Karşıyaka tanıtımı.

İzmir tanıtımı.

 

Düzce Gölyaka

Düzce Gölyaka

Düzce il merkezine 20 km uzaklıktadır. İlin en batı ucunda, İstanbul’a 200 km. Ankara’ya 250 km uzaklıktadır. Kuzeyde ve güneyde bulunan Bolu ve Köroğlu dağlarının uzantısı olan sıra dağlar arasında kalır.

Gölyaka: yemyeşil doğası, yaylaları, şelaleleri, gölleri, ormanları ve yerel yaşam tarzı ile hafızalarda iz bırakacak bir bölgedir. Öne çıkan turizm potansiyelleri: Güzeldere şelalesi Tabiat Parkı, Efteni gölü, Kardüz yaylası Turizm Koruma ve Gelişim bölgesi, Yanık, Unluk ve Kızık yaylaları, Kültür Park, Toptepe ve Muhap Dede Türbesidir.

GEZİLECEK YERLER:

Düzce Gölyaka
Düzce Gölyaka

Bakacak Şelaleleri:

Gölyaka ilçesi Bakacak köyü Değirmendere mevkiinde bulunan Bakacak şelaleleri ard arda sıralı 6 şelaleden oluşmaktadır. Gölyaka ilçe merkezine 6 km uzaklıkta bulunan şelalelerden ilki çevresinde mesire alanı yapımı çalışmaları devam etmektedir. Şelale çevresi doğa yürüyüşü için uygundur.

Efteni Gölü ve Kuş Cenneti:

Efteni gölü, Elmacık dağı silsilesinin eteğinde, Düzce ovasına ait akarsu ağının birleştiği ve Büyük Melen kanalıyla Karadeniz’e döküldüğü ekolojik bir ağın düğüm noktasındadır. Gölyaka ilçesinde bulunan Efteni gölü, ilçe merkezine 5 km ve il merkezine 25 km uzaklıktadır. D-100 karayoluna 15 km, TEM otobanına ise, 10 km uzaklıktadır.

Efteni gölü ve çevresi, sahip olduğu zengin bitki örtüsü ve su kaynakları nedeniyle, hayvan yaşamı için uygun bir ortam yaratır. Koruma sahası içindeki sazlık alanlar, açık su yüzeyleri, bataklıklar ve çamur düzlükleri gibi farklı ekolojik nitelikteki habitatlar, başta su kuşları olmak üzere değişik türden çok zengin bir hayvan hayatının barınmasını sağlamaktadır. Efteni gölü ve çevresinde en önemli fauna elemanlarını su kuşları oluşturur. Efteni gölü, 35’i kalıcı olmak üzere 150 tür kuşa ev sahipliği yapmaktadır.

Kuzeybatı-güney rotasındaki (Trakya-Boğaziçi-İç Anadolu) göç yolu üzerinde bulunan alan, Türkiye’de ender görülen ya da nesli tükenmekte olan kuş türlerini barındırmaktadır. Kuşların göç yolları üzerinde önemli bir konaklama ve beslenme sahası olan Eftani gölü, özellikle kışları Avrupa’da yaşayan ancak daha güneye inemeyen bazı göçmen kuşların kışlama ve bazı kuş türlerinin kuluçla alanıdır.

Bu nedenle, göç mevsiminde değişik türden çok sayıda kuş gözlenebilir. Efteni gölü koruma sahasında bulunan diğer kuş türleri ise: nesli tükenme tehlikesi altında olan kuğu, turna, mezgeldek, toy, Sibirya kazı, küçük karabatak, boz ördek, çıkrıkçın, kaşıkçın, potansiyel tehdit altında olanlar: yeşilbaş, fiyu, bekri, kılkuyruk, mazar, pasbaş, elmebaş’tır.

Çevredeki kuş türlerinin izlenebilmesi için 1 adet seyir terası vardır. Leylekler, yaban ördekleri, tepeli beyaz balıkçıllar, angut, sakarmeke, kuğular, gölün gediklilerinden olup, kolay görünenler arasında yer alırlar.

1992 yılında Orman Bakanlığı Milli Parklar Av-Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü tarafından, av ve yaban hayvanlarının muhafazası, göçmen türlerinin göç yollarının güvence altına alınması, yaşama ortamlarının korunması, geliştirilmesi, iyileştirici tedbirlerin alınması, barınma, beslenme ve uygun yaşama koşulları sağlanması amacı ile koruma statüsüne alınmış ve avlanma yasaklanmıştır.

Av yasağı dışında, olta balıkçılığı yapılabilen Eftene gölünde, karabalık, sazan, turna, tahta balığı, kızılkanat, karakanat, dikenlibalık, kadıncık, yılanbalığı, akbalık ve Tatlısu hamsisi yaşamaktadır.

Eftene gölü kuş türlerinin yanı sıra bünyesinde ender bitki türlerini barındırmaktadır. Nilüfer, süsen, düğün çiçekleri, kamış, nane, su mercimeği bitkilerinin yanı sıra, söğüt, dişbudak, kızılağaç, çınar gibi sucul karakterli ağaçlar da göçe ilk çarpan bitkilerdir.

Efteni gölü, trekking, olta balıkçılığı, bitki ve kuş gözlemciliği ve foto-safari aktiviteleri için oldukça uygundur.

 

Torkul Göleti ve Yaylası:

Uğurköyü sınırları içinde bulunan Torkul Göleti ve Yaylası, il merkezine 34 km uzaklıktadır. Torkul Göleti: 1251 metre yükseklikte bulunan Torkul yaylası içinde volkanik çöküntüden oluşmuş, 5 bin metre kare alana sahip tabii bir gölettir. Alanın tamamı 78 bin metre karedir. Gölet çevresinde bulunan kayın, köknar, gürgen, kestane, akağaç, karaçam gibi ağaçların panaromik görüntüsü eşliğinde piknik, olta balıkçılığı, foto safari, çadır kampı yapılabilir. Torkul ve Odayeri Yaylaları arasındaki 6 km mesafede trekking turları yapılıyor.

Düzce Gölyaka
Düzce Gölyaka

Kardüz Yaylası:

Kardüz yaylası, Gölyaka ilçe merkezine 28 km ve Düzce il merkezine 48 km uzaklıktadır. D-100 karayoluna 38 km ve en yakın yerleşim yerine 19 km uzaklıktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1830 metre olan yaylanın alanı ise 180 hektardır.

Düzce’nin en yüksek noktalarından biri olan Kardüz Yaylası, kış turizmine adaydır. Bolu Kartalkaya Kayak Merkezine uygun özellikte olan Kardüz Yaylasında kışın kış sporları yapmanın yanı sıra meraklıları için, jip safari, foto safari, dağ bisikleti, trekking, at binme ve kampçılık aktiviteleri yapılıyor.

Kardüz yaylasının, kış turizmi, spor turizmi, kongre-seminer ve yayla turizmine kazandırılması için Düzce Valiliği ve ilgili kurumlarla alanda yapılabilecek turizm ve sportif faaliyetlerin belirlenmesi, alt yapının hazır duruma getirilmesi ve hali hazırda vatandaşın kullanımında olan alanlara dair çözüm önerilerinin geliştirilmesi için çeşitli çalışmalar yapılmış, Bakanlar Kurulunun 06.10.2013 Tarih ve 28787 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile, Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi olarak tespit ve ilan olunmuştur.

Her yıl Temmuz ayında, geleneksel Kardüz Yayla Şenlikleri düzenleniyor. Halkoyunlarının oynandığı, güreş ve yürüyüşlerin yapıldığı şenliklere, Türkiye’nin dört bir yanından yoğun bir katılım gerçekleştiriliyor.

Düzce Gölyaka

Güzeldere Şelalesi ve Tabiat Parkı:

Güzeldere Şelalesi ve Tabiat Parkı, 22.76 hektarlık alanı kaplar. İl merkezine 18 km, Gölyaka ilçe merkezine 11 km uzaklıkta, Güzeldere köyündedir. Rakım 630 metredir. Mesire yeri olarak 1993 yılında, Tabiat Parkı olarak ise 2011 yılında tescil edilmiştir.

Güzeldere köyünden geçen Bıçkı deresi üzerinde bulunan şelale: 120 metre yükseklikten dökülen suyun doğal coşkusunu dev kayın ve gürgen ağaçlarıyla bütünleştirerek muazzam bir görüntü sağlar. Kışın beyaz yorganını örten, ilkbaharda ise ormangülleriyle canlanan Güzeldere’nin en görkemli zamanı ilkbahar ve güz mevsimidir. İlkbaharın ve sonbaharın renk cümbüşüne dönüşen tonları bir tabloya benzetiliyor. Güzeldere şelalesi, doğal peyzaj bitki örtüsü, piknik alanları, düzenlenmiş orman içi dinlenme yerleri ve yürüyüş parkurları ile bölgenin önemli doğal değeridir.

Düzce Gölyaka

Pürenli Yaylası:

Düzce il merkezine 28 km uzaklıktadır. Rakımı 1400 metredir. Düzce, Efteni gölü veya Güzeldere şelalesi yolundan ulaşılan Pürenli yaylası, doğanın coşkusunun renk cümbüşü ile kaynaştığı, su seslerinin kuş seslerine karıştığı bir yaylalar bütünüdür. Mudurnu ile sınır olan yayladan Abant’a, Odayeri yaylasına, Samandere şelalesine ve Kardüz yaylasına ulaşmak mümkündür.

Düzce Gölyaka

Toptepe:

Düzce ovasının kuş bakışı izleneceği en güzel noktalardan biridir. Gözlem terasında Efteni gölünün muhteşem manzarasını izleyebilir, kır gazinosunda yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Toptepe, Düzce ilinin zengin turizm potansiyellerine yakınlığı ile dikkat çeker.

Düzce Gölyaka

Kültür Park:

İlçenin önemli turizm potansiyellerinden biridir. İlçe merkezine 2 km uzaklıktadır. Gölyaka Kültür Parktaki 790 bin metre karelik alan, Bakanlar Kurulu kararı ile turizm merkezi ilan edilmiştir. Yöre halkının mesire alanı olarak kullandığı kültür park: hava sporları, doğa yürüyüşü, çadır ve karavan kampı, bisiklet ve foto safari aktiviteleri için oldukça uygundur.

Düzce Gölyaka

Muhap Dede Türbesi:

Muhapdede köyü sınırları içindedir. Köy merkezi ile Kadife kale arasında kalan yol güzergahı üzerindedir. Köye 3 km uzaklıktadır.

Akçakoca gezi yazım için  Akçakoca