Elazığ Kovancılar

Elazığ Kovancılar

Elazığ Kovancılar, Elazığ il merkezine 67 km uzaklıktadır. Bingöl-Elazığ kara yolunun Tunceli kara yolu ile kesiştiği kavşaktadır. Kovancılar, Bingöl arası uzaklık: 76 km. Kovancılar, Palu arası uzaklık: 24 km. Kovancılar, Karakoçan arası uzaklık: 35 km.

TARİHİ

İlçe merkezinin bulunduğu alan, 1934 yılında önce boş ve çorak bir araziden ibaretti. 1934 yılında Romanya’dan 300 hanelik bir soydaş kafilesi gelmiş ve bu bölgede iskan edilmeleri planlanmış, 1935 yılından itibaren devlet tarafından mahalli tarzda evler yapılarak göçmen kafilesi buraya yerleştirilmiştir. Buraya yerleşen göçmen kafilesi için 1934 yılında Romanya’nın 1941’den sonra Bulgaristan’ın Silistre vilayetinin Tutrakan ilçesi Kovancılar köyünden, Anavatana göç kararı alınmıştır. Köstence Limanından, İstanbul’a gelen soydaş kafilesi, bu günkü Kovancılar ovasına gönderilerek civar köylere misafir olarak dağılırlar. 1935 yılı baharında ise, zamanın valisi tarafından Kovancılar’ın temeli atılır. Türk vatandaşlığına geçirilen Balkan Türkleri, çevre köyler halkının desteğiyle Kovancılar ovasının batı kısmında yapılan 280 haneli evlere yerleştirildiler. Buraya yerleştirilen göçmenler, Romanya’daki köylerinin ismini, bu köye verdiler. Böylece yeni yerleşim yerinin ismi “Kovancılar” oldu.

Bölge çalışkan vatandaşlar sayesinde hızla gelişti ve 1967 yılında Belediye teşkilatı kuruldu. Kovancılar, 1988 yılında ilçe olmuştur.

Elazığ Kovancılar

 

GENEL

İlçe düz ve geniş bir ova üzerine kurulmuştur. Yerleşim alanı yol boyunca uzanmaktadır. Palu, ilçe merkeziyle birlikte batı, güney ve kuzeyi Keban Baraj gölü ve Murat Nehri ile çevrilidir. Kovancılar ilçesi adeta bir yarımada gibidir. Halkın büyük bölümü tarımla uğraşır. Halkın oldukça büyük bir bölümü de yurt dışında işçi olarak çalışmaktadır. Yurt dışında çalışan bu işçiler, ilçede özellikle konut alanında büyük katkı sağlamışlar, oldukça güzel konutlar yaptırmışlardır. Bölge temelinde alüvyonlar bulunur ve bu yüzden 1’nci derece riskli deprem bölgesindedir. İlçenin iklimi kara iklimi özellikleri gösterir. Ancak Fırat ırmağı üzerindeki Keban ve Karakaya barajları yapıldıktan sonra büyük ölçüde ılımanlaşmıştır. Kar yağışı pek etkili değildir.

Elazığ Kovancılar Eti Krom Ananom Şirketi

 

ETİ KROM ANONİM ŞİRKETİ

Fabrika: Elazığ-Bingöl karayolunda 55’nci kilometrededir. Elazığ yöresinin en büyük sanayi kuruluşu olan “Ferrokrom” tesisleri İlçe merkezine bağlı Yarımca beldesindedir. 1936 yılında kurulan Eti Krom AŞ, Türkiye’nin en büyük krom cevheri üreticisi ve aynı zamanda yüksek karbonlu ferrokromun tek üreticisidir. Bir devlet işletmesi iken özel sektöre satılmıştır. Bir zamanlar 3000 işçinin çalıştığı fabrikada, özelleşmeden sonra 600 işçi çalışmaktadır.

Elazığ Kovancılar

 

GEZİLECEK YERLER

EKİNÖZÜ KÖYÜ

Ekinözü köyü, ilçe merkezine 10 km uzaklıktadır. Köyün eski ismi “Habab” köyüdür. Osmanlı döneminde burada 500 hane varmış. Ermenilerin yaşadığı bu köyde: 3 kilise, 1 manastır ve 2 çeşme bulunuyormuş. Yukarı çeşmenin üzerinde bulunan yazıtta 1634 yılı yazılıdır. Her iki çeşmede giderek kullanılmaz hale gelmiş olmasına rağmen, Aşağı çeşme yakın zaman önce restore edilmiştir.

Elazığ Kovancılar Ekinözü Köyü Tarihi Kilise-Kağtsrahayeats Manastırı

 

Tarihi Kilise-Kağtsrahayeats Manastır

Belli bir yere kadar araba ile gidilebiliyor, sadece 200 metrelik bir yol yürüyerek buraya ulaşılıyor. Manastır Orta çağ dönemine tarihlenir. Kare planlıdır ve kubbeyle örtülmüştür. Girişi güney kısımdadır. Dış duvarlar hariç çevre duvarları yıkılmıştır. Orta alanda bulunan kilisenin Aziz odası ve kuzey duvarları yani bazilika kısmı ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır.

Elazığ Kovancılar Ekinözü Köyü Tarihi Kilise-Kağtsrahayeats Manastırı

Manastır zamanında oldukça büyükmüş, ancak günümüzde bakımsızlık yüzünden birçok duvarı yıkılmış, defineciler tarafından tahrip edilmiştir. Günümüze ulaşan bazilika kısmı oldukça büyüleyici görünmektedir.

Elazığ Kovancılar Ekinözü Köyü Çeşme

 

Çeşme

Kesme düz kesme taşlardan örülmüştür. Düz kemerli ve eyvan tipindedir. Çok gözlü çeşmeler mimarisine girer. Yakın zaman önce restore edilmiştir.

Elazığ Kovancılar Çakırtaş (Hoşmat) Kilisesi

 

ÇAKIRTAŞ (HOŞMAT) KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Hoşmat (Çakırtaş) köyünde, Çalgısar dağı mevkiinde Hoşmat Yukarı Mahallesindedir.

Kilisenin Orta çağ döneminden kaldığı tahmin edilmektedir. Duvarları horasan harcı, kare kırmızı kiremit tuğla ve taş dolgu ile yapılmıştır. Oldukça sağlam taşlarla örülmüştür. Üst kubbe taşları kurşun ile tutturulmuştur. Kapı girişlerinde tek taş kullanılmıştır. Yuvarlak kubbe, tabanda çökmüştür. Çöken parçalar büyük blokaj halinde toprağa saplanmış durumdadır. Boş tavan kubbe ile dolgu toprak arası yaklaşık 8 metredir. Ancak büyük ölçüde yok olmuş, sadece bazilika kısmı tepede toprağa gümülü olarak durmaktadır. Günümüzde kilisenin ayakta kalan bölümlerinde: dört duvar, kavisli bir kemer ile birbirine bağlanmıştır. Duvar sıvaları nispeten korunmuştur. Esas giriş kapısı batıda olmasına rağmen günümüzde yoktur. Yine günümüzde kilisenin güney tarafında, yontulu ama işlemesiz taşlar bulunmaktadır, bunların mezar taşı olduğu tahmin edilmektedir.

Elazığ Kovancılar İbrahim Bey Sarayı

 

İBRAHİM BEY SARAYI

İlçe merkezine bağlı Sekrat (Yazıbaşı) köyündedir. Köyün güneydoğusunda yapı kalıntıları mevcuttur. Sekarat höyüğünün 220 metre kuzeydoğusundadır. Saray Osmanlı döneminde 1917-1918 yılları arasında bir Ermeni tarafından yaptırılmıştır. Özel el işçiliği dikkat çekmektedir. Yapının güney yamacında, düzgün kesme taşlardan yapılmış 2 metre çapında bir kuyu vardır. Çevresindeki şekilsiz taşların ise tuvalet eklentisi olduğu düşünülür. Günümüzde yapının sadece: güneyinde bulunan 8 x 8 metre ölçülerindeki anıtsal giriş kapısı sağlam durmaktadır. Geri kalan kısmı yıkılmış sadece kalıntıları kalmıştır.

HEYBET DAĞI

İlçe merkezinin 2 km kadar kuzeybatısındadır.

Dağın zirvesinde, su kemeri ve köprüye benzer bir delik vardır. Bu delikten, dağın arka tarafında kalan bölümü görülebiliyor. Dağın üst kısmında bir su sarnıcı vardır. Bu su sarnıcı: kayanın oyulmasıyla yapılmıştır. Boyutları 3 x 7 metredir. Yine bu bölümde: bir kabir bulunur. Bu kabirde kimin meftun olduğu kesin olarak bilinmez ancak “Heybet Baba” isimli bir zata ait olduğu söylenir. Heybet Baba’nın kim olduğu net bilinmiyor. Ancak söylentilere göre, kendisi: 1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’ya gelen göçler içinde, Hoca Ahmet Yesevi dergahında yetişin birisidir. Yörenin İslamlaşmasında emeği olmuştur. Heybet Dağı üzerine yerleşmiş ve çobanlık yapmıştır. Ziyaretçilerine İslamı, doğru ve dürüst olmayı anlatan nasihatlerde bulunmuştur. Gazalarda gösterdiği cesaret, iri cüssesi ve güçlü pazuları nedeniyle, yörede yaşayan insanlar tarafından “Heybet Baba” ismi verilmiştir. Yörede yaşayan gayrimüslimler, kendisine güven duyulan, dürüstlüğüne itibar edilen bu kişiye “Haybat” ismini vermişlerdir. Yine kabrin bulunduğu yerde küçük çaplı bir yerleşim kalıntıları bulunmaktadır.

Burası: uzun yıllardır bir ziyaretgah olarak kullanılmıştır. Çocuksuz kadınlar ve yaşı geçmiş kızlar, dileklerini buraya sunarlar. Bu nedenle, buraya Heybet Dağı Beşik Taşı da denir. Hatta Kovancılar ve Palu yöresinde, çocuklara sıkça “Heybet” ismi verilir.

Palu tanıtımı.

Karakoçan tanıtımı.

Bingöl tanıtımı.

Elazığ tanıtımı.