Yozgat Boğazlıyan

Yozgat Boğazlıyan

İlçe: Yozgat-Kayseri kara yolu üzerindedir. İl merkezi Yozgat’a uzaklığı Sorgun ilçesi üzerinden 125 kilometredir. Atatürk yolu olarak isimlendirilen yol kullanıldığında ise, Boğazlıyan-Yozgat arası 90 kilometredir. Kayseri-Ankara demiryolu üzerinde bulunan Yeni Fakıllı istasyonu, ilçeye 23 km uzaklıktadır. Boğazlıyan, Kayseri arası uzaklık: 83 km.

TARİHİ

İlçe Boğazlıyanoğulları oymağı tarafından kurulmuştur. Boğazlıyanoğulları, günümüzde de varlıklarını sürdürmektedir. Diğer Bozok Türkmenleri gibi buraya gelerek yerleşmişlerdir. İlçenin ismi de buradan gelir. 1402 yılındaki Ankara savaşının ardından, Timur, Orta Anadolu’da bulunan Kara Tatarları, tekrar Orta Asya’ya sürünce, onların bıraktığı boşluklara Bozoklar yerleşmişler ve bu bölgeye Bozok Yaylası ismi verilmiştir. Bozoklar: genellikle Oğuzların Bayat boyundan gelmedirler. 1773 yılında ilçe Derebeyi olan Mustafa Bey’in çiftliği durumundadır.

Boğazlıyan Kaymakamı Akif Bey, ilçenin bataklık olması nedeniyle, yaz ayları için Uzunlu’ya nakli için Saraydan ferman almış, Askerlik Şubesi Boğazlıyan’da kalmak üzere diğer hükümet erkanının Uzunlu’ya nakletmiştir. Ancak daha sonra, ilçe tekrar Boğazlıyan merkeze taşınmıştır.

Boğazlıyan’da ilk belediye teşkilatı 1879 yılında kurulmuştur. Ancak aynı dönemde, ilçe merkezinde bulunan bataklıktan ve olumsuz çevre koşullarından dolayı, kaza merkezi Boğazlıyan’dan Uzunlu’ya taşınmıştır. 1900 yılında, ilçe merkezi yeniden Uzunlu’dan Boğazlıyan’a taşınmıştır.

1908 yılında ilçede Bidayet Mahkemesi kurulmuştur.

1’nci Dünya Savaşı yıllarında, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey: Ermenilere karşı yapılan tehcir uygulamasında, katliam yapıldığı bahisle, İngilizler tarafından yapılan ısrarları sonucu İstanbul Hükümeti tarafından tutuklanarak, 1919 yılında idam edilir. Ancak hemen 2 yıl sonra, Ankara Hükümeti tarafından kendisi “Milli Şehit” olarak ilan edilmiştir. Tabii burada olayın derinliklerine inmek ve bu idamın ne kadar haksız olduğunu anlamak gerekir.

Balkan ve 1’nci Dünya Savaşı sırasında, Boğazlıyan ilçesinden birçok cepheye eli silah tutanlar gönderilmiş, bunun üzerine köyler savunmasız kalmış ve Ermeni çetelerinin saldırılarına maruz kalmışlardır. Olay, Yozgat Jandarma Taburu tarafından bastırılmış ve Ermeni çeteleri etkisiz hale getirilmiştir. 1915 yılında çıkarılan tehcir kanunu ile, ilçede yaşayan Ermenilerin bir kısmı Suriye’ye göç ettirilmişlerdir.

Bu emir, o sırada Boğazlıyan Kaymakamı ve Yozgaz Mutasarrıf Vekili Mehmet Kemal Bey tarafından yerine getirilmiş, nakiller sırasında kolluk kuvvetlerinin aldığı tedbirlere rağmen, iklim şartlarının olumsuzluğu, eşkıya saldırıları, hastalıklar ve Ermeniler tarafından yakınları katledilenlerin intikam düşünceleri nedeniyle, Ermenilere karşı bir takım ferdi olaylar yaşanmıştır. Bu olaylar, İngilizlerin de şişirmesiyle, Kaymakam Mehmet Kemal Bey’e maledilmiştir.

10 Nisan 1919 tarihinde “Türk Adalet Tarihine Kara bir leke olarak geçen” karar gereği, İstanbul’da idam edilen Kemal Bey’in cenazesi, Kadıköy Kuşdili çayırında bulunan kabristana defnedilmiştir. Boğazlıyanlılar, Kaymakam Kemal Bey’e sahip çıkmışlar, Hükümet konağının önünde, Cumhuriyetin 50’nci yılında anıtını dikmişlerdir.

Kurtuluş Savaşı yıllarında, Boğazlıyan Kuvay-ı Milliye ve TBMM yanında yer almıştır. Ayrıca yine Yozgat yöresinde Çapanoğulları ve diğer isyanlar sırasında da Boğazlıyan halkı isyancıların yanında yer almamıştır. İsyancıların Boğazlıyan’a sokulmaması için silahlı müdahalede bulunulmuş ve 20 Haziran 1920 tarihinde, Boğazlıyan ilçesinden şehitler verilmiştir.

Yozgat Boğazlıyan

GENEL

Boğazlıyan ilçesi, il merkezi Yozgat’ın güneyindedir. Bir ova üzerine kurulmuştur. Bozok yaylası üzerindedir. Bu yüzden, ilçe topraklarının büyük bölümünde tarım yapılır. Deniz seviyesinden yükseklik 1050 metredir. İç Anadolu ile birlikte, ilçenin büyük bölümü, Erciyes volkanının etkisinde kalmıştır. İlçe sınırları içinde bulunan Kozan özü deresi üzerine Uzunlu Barajı kurulmuştur.

Uzunlu barajı sulamada kullanılır. Yörede: karasal iklim görülür. Buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kuru, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Sıcaklıklar arasında büyük fark olur. Doğal bitki örtüsü bozkırdır. Dağların üzerleri ise çıplaktır. Ağaç toplulukları gelişmemiştir.

Yozgat Boğazlıyan

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Boğazlıyan Bahariye Cavlak Kaplıcaları

BAHARİYE CAVLAK KAPLICALARI VE ARKEOLOJİK SİT ALANI

İlçe merkezine 4 km uzaklıkta bulunan Bahariye köyünün güneyindedir. .3 jeotermal kuyudan çıkan kaplıca suyunun sıcaklığı 30-60 derece arasındadır. Su: bikarbonatlı, klorürlü, sülfatlı sular gurubuna girer. Yani oldukça kaliteli bir sudur. Kaplıca sularının iyi geldiği söylenen hastalıklar şunlardır: romatizma, kalp ve kan dolaşımı, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme, beslenme bozukluklarıdır. Kaplıcadan çıkan sular, iki gölcükte toplanır.

Merkezde 3 tesis bulunmaktadır. Bir tanesi: açık yüzme havuzudur. Diğer iki tesis ise: müteşebbisler tarafından yapılmıştır. Biri: 50 oda kapasiteli, Apart termal tesistir. Gölcüklerin güneyinde, 30-40 metre yükseklikte, kayalar vardır. Bu kayaların kuzeye bakan cephelerinde tabii oyuklar görülür. Ancak bu oyukların anlamı bilinmez.

Kayalıkların doğusunda, iki Tümülüs (yayvan tepe) bulunur. Doğudaki büyük tepe: 15 x 20 metre ebatlarındadır. Batıdaki diğer tepe, 80 metre uzaktadır. Bu tepenin ölçüleri de aynıdır. Küçük tepe üzerinde nirengi işareti bulunur. Bu Tümülüslerin doğusundaki büyük tepede, Roma dönemi seramiği bulunmuştur.

Yozgat Boğazlıyan Yazıkışla Tapınağıı

YAZIKIŞLA TAPINAĞI

İlçe merkezine bağlı Yazıkışla sınırları içindedir. Bu bölgede: Hitit ve Roma dönemlerinde yerleşim bulunduğu tahmin ediliyor. Tapınak bölgeye hakim bir tepe üzerindedir. Buranın eski bir yerleşim yeri olduğu düşünülmektedir.

Burada halen bulunan tapınak yapısının ise, 1 veya 2’nci yüzyıldan kaldığı tahmin edilir. Kesme taştan yapılmış yapı: dikdörtgen planlı, üçgen alınlıklı ve geniş saçaklıdır.

Yozgat Boğazlıyan Osmanlı Arması

OSMANLI ARMASI

İlçe merkezinde bulunan eski Askerlik Şubesi giriş kısmındadır. Eski Askerlik Şubesi binası yıkıldıktan sonra, arma uzun yıllar yeni Askerlik Şubesi bahçesinde sergilenmiş, daha sonra Yozgat Müzesine gönderilmiştir. Arma: kahverengi taş üzerine, kabartma olarak yapılmış motif işlemelidir. Üzerinde 1900 tarihi yazılıdır. Eski yani yıkılmış olan Askerlik Şubesi, Sultan Abdülhamit döneminde yapılmıştır.

Yozgat Boğazlıyan Akköprü

AKKÖPRÜ

İlçe merkezine 30 km uzaklıkta bulunan Aşağısarıkaya köyünde, Yozgat yolu kenarındadır. Köprü: Aşağısarıkaya özü yani deresi üzerine kurulmuştur. Günümüzde anılan dere suyu: çok az akmaktadır, köprü yüksek otlar ile kaplanmıştır. Köprünün hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmez. Ancak oldukça estetik bir görüntüye sahiptir. Uzunluğu 17 metredir. İki gözlü ve basık yuvarlak kemerlidir. Gözlerin kemer açıklığı 4 metredir.

Yozgat Boğazlıyan Özler Yeraltı Şehri

ÖZLER YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı Özler köyündedir. Yeraltı şehrinin girişini kapatan evlerin 2017 yılında kamulaştırılmasıyla, yeraltı şehrinin girişi açılmıştır. Buranın: MS 300’lü yıllarda yani erken Hıristiyanlık döneminde yapıldığı tahmin edilmektedir.

Yapılan incelemede, yeraltı şehrinin 218 metre uzunlukta ve 10 odalı olduğu, içerideki havanın solunabileceği tespit edilmiştir. Kazı çalışmaları sonucu 8 odalık bölümü ve bağlantı tünelleri temizlenmiştir. Bu odalar ve tüneller, yöre köylüleri tarafından ağıl ve depo olarak kullanılıyormuş.

KARAKOÇ YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı Karakoç köyü girişindeki köprüyü geçtikten sonra, solda, köyün kuzey ucundadır. Yeraltı şehrinin yan yana dizilmiş 3 ayrı girişi vardır. Ancak bunlar giriş kapıları değildir. Çünkü giriş kapıları çökmüştür. Ağız kısımları dolgu olan bu girişlerden, sadece Sabri Gayyur isimli bir vatandaşın evinin altındaki girişten, yeraltı şehrine girilebilmektedir. Bu girişten sonra, dar ve alçak galerilerden sürünerek 10 metre ilerlenir ve sonra ayağa kalkılır.

İlk girilen kısımda küçük bir oda, sonra kısa bir galeri ile salon ve salona açılan batı kısmında iki oda, kuzeyde ise iki galeri vardır. Bu galerilerden birinde 30 metrelik bir mesafeden sonra bir kuyu bulunur. Diğer galeri ise, dolanır ve ilk girilen küçük odaya ulaşır. Tavan kısımları düz kesilmiş, duvarlarda irili ufaklı nişler bulunur. Evet, bunu sizlere anlattım, ama burası henüz turizme ve ziyarete açık değil, umalım bir süre sonra gerekli çalışmalar yapılır ve bu ilginç yer altı şehri turizme açılır.

AŞAĞIHASİNLİ YERALTI ŞEHRİ

İlçe merkezine bağlı Aşağıhasinli köyündedir. Köy üç mahalleden oluşur. Yukarı Mahalle bölümü, kayalık bir arazi üzerindedir. Bu yüzden, yeraltı şehri, Yukarı mahalle denen bölümün altını tamamen kaplamaktadır. Mahallenin altındaki yeraltı şehrine, evlerin altından, üç ayrı bölümden girilir. Ancak bu girişler günümüzde çökmüş durumdadır.

Sadece kuzeybatı bölümünde, bir şahsın evinin altından yeraltı şehrine girilebiliyor ve yaklaşık 100 metre gidilebiliyor. Bu 100 metrelik galeride, 10 metre ara ile iki sürgü taşı bulunuyor. Diğer kısımda ise birkaç galeri ağzı bulunuyor. Bunlar da kısmen kapanmıştır. Evet, diğer yeraltı şehrinde olduğu gibi, burası da turizme yani ziyarete açık değildir, umarım ileride bir gün burayı ziyarete açarlar.

Yozgat Yerköy gezi yazım için Yerköy

Malatya Kale

Malatya Kale

Kale, Malatya il merkezi arasındaki uzaklık 33 km.dir. Malatya-Elazığ karayolunun 45’nci kilometresinde bulunur. Malatya-Elazığ karayolunda bulunan Kömürhan köprüsü ilçe sınırları içindedir. Kale, Elazığ arası uzaklık 59 km. dir.

TARİHİ

Karakaya Baraj gölü suları altında kalan “Pirot höyüğü” Bizans imparatoru Pirot’tan kalmadır. Pirot höyükte bulunan eserler, Malatya Müzesinde sergileniyor. 1560 yılı Tahrir Defterine göre İzoli Komri, yani bugünkü Kömürhan yöresinden anlaşılmaktadır.

İlçenin eski “İzoli” dir. Bu isim, çok eskilerde buraya yerleşmiş bir aşiretin isminden gelmedir. Bölgede yaşayan İzol aşireti, 1600’lü yıllarda Şanlıurfa yöresinden bu bölgeye göçmüşlerdir. İlçe 1990 yılında kurulmuştur.  24 Ocak 2020 tarihinde Elazığ-Sivrice’de meydana gelen deprem sonucunda, Kale ilçesi de hasar görmüştür.

Malatya Kale

GENEL

İlçe ortasından geçen Fırat nehri nedeniyle, Elazığ ve Malatya tarafı olmak üzere ikiye ayrılmıştır. İlçenin kuzeyinde Karakaya barajı bulunur. İklim olarak kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. İl merkezine göre kışlar daha ılıman geçer çünkü baraj gölü iklimi yumuşatır.

Bir tarafa baraj gölü ve bir tarafı Şak Şak dağlarıyla çevrili olan ilçe, doğal bitki örtüsünden yoksundur. Eskiden önemli bir bölümü meşe ormanlarıyla kaplı iken, bu örtü zamanla yok olmuştur. Günümüzde vadi yamaçlarında bodur ardıçlar, yabani meyve ağaçlarına rastlanılır.  Halk, geçimini sağlamak için tarımla uğraşı ve özellikle kayısı yetiştiriciliği yapılır.

Malatya Kale

KALE MESLEK YÜKSEK OKULU

Malatya İnönü Üniversitesine bağlı olarak eğitim öğretim sürdürülmektedir.

Malatya Kale

GEZİLECEK YERLER

Kale ilçesinde günümüzde tarihi ve turistik özellikleri olan herhangi bir kalıntı yoktur. Çünkü, yörenin en önemli tarihi yeri olan Pirot höyük, Karakaya baraj gölü suları altında kalmıştır.  

Malatya Kale

ŞEYH MUHAMMED KERHİ TÜRBESİ

Bağdat şehrinin Kerh beldesinden İzollu’ya gelmiştir. Sultan IV. Murat Bağdat seferi sırasında Malatya topraklarında ilerlerken, Kıraçta eğer bu beldede muhterem bir zat varsa, bana sıcak bir ekmek yetiştirir der. O anda annesi ekmek pişirmekte olan, kendisi de evinin duvarını örmekte olan Muhammed Kerhi keramet gösterir, sacdaki sıcak ekmeği alarak ördüğü duvarın üstüne çıkar ve Kırıçtaki Sultan IV. Murat’a “buyurun sultanım” diyerek ikram eder.

Ardından Sultanı ordusu ile birlikte yemeğe davet eder. Sultan bu daveti kabul eder ve ordusuyla birlikte eve doğru hareket ederler. Muhammed Kerhinin annesi, güveçte çorba pişirmiş, bir teneke arpayı ortaya dökmüştür. Bunu gören askerler: “Eyvah hayvanlarımız da biz de aç kalacağız” derler. Muhammed Kerhi, arpayı atlara vermelerini söyler, fakat bir teneke hiç azalmaz. Güveçteki çorba askerlere bir yerine iki tas verilir, ama o da hiç azalmaz.

Muhammed Kerhi, Sultan’dan bir istekte bulunur. Seferden dönerken Van dolaylarında bir çiftçiye uğrayıp emanet bir hırka verileceğini ve o hırkanın kendisine getirilmesini ister. Bağdat seferi başarıyla sonuçlanır. Sultan IV Murat, sefer dönüşü, Van dolaylarında bahsedilen yere asker göndererek emanet hırkayı almalarını ister.

İki asker, çiftçiye uğrar, Sultan ve Muhammed Kerhi’nin selamlarını söyler emaneti isterler. Hırkayı alırlar, ancak dönerken kendi aralarında konuşurlar “Bu hırka çık kirli hakana böyle götürülmez” der ve hırkayı yıkayıp öyle götürürler. Sultan, İzollu köyüne vardığında, Muhammed Kerhi’ye hediyelerle birlikte hırkayı verir. Ama Kerhi üzülür “Eyvah, eğir bu hırka yıkanmamış olsaydı ziyaretimize gelen bütün hastalar şifa bulacaktı, şimdi artık nasibi olanlar şifa bulacaklar” der.

Sonuç: günümüzde insanlar burayı ziyaret ederler ve hepsi olmasa da ziyaret edenlerin büyük çoğunluğunun şifa bulduğuna, bulacağına inanılır.

 Malatya Yeşilyurt hakkındaki gezi yazım için Yeşilyurt

Hakkari Çukurca

Hakkari Çukurca

Çukurca, Hakkari arası uzaklık: 79 km. Çukurca, Şırnak arası uzaklık: 189 km.

TARİHİ

Yerleşim yeri, Urartuların ilk yerleşim yerlerinden birisi olarak bilinmektedir. Abbasiler, bu bölgeye “Mir” ismi vermişlerdir. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin ardından, 1’nci Dünya savaşı sırasında bölgede Rus işgali görülür. Bu dönemde, Rusların kışkırtması sonucu bölgede yerleşik Nasturiler ayaklanmıştır.

Ancak bu ayaklanma bastırılmış ve daha sonra Nasturiler, bölgeyi terk etmişlerdir. 1926 yılında Ankara Antlaşması ile, Çukurca, Türkiye toprakları içerisinde kalmıştır. 1953 yılında ilçe olur. Bölgenin eski ismi Çaldır.

GENEL

Yerleşim yeri, Zap suyunun bölgeyi aşındırdığı engebeli bir arazide kuruludur. İlçe yerleşim merkezi, yüksek dağlarla çevrili olup, düz olmayan bir alanda kuruludur. Bu yüzden bölgeye “Çukurca” ismi verilmiştir. Rakımı ortalama 1286 metredir. Bölgede yaşayanların temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.  

 GEZİLECEK YERLER

Hakkari Çukurca Kasrı Hevtgan Kalesi

KASRI HEVTGAN KALESİ

İlçe merkezinin kuzeyinde, Sidan vadisindedir.  Vadinin güney yamacında, ortaya yakın bir kesimde kayalık üzerine kuruludur. Muhtemelen Çukurca’da bulunan Beyler tarafından savunma amaçlı olarak yaptırılmıştır. Kitabesi olmadığından yapım yılı ve yaptıran belli değildir.

“Mir Evi” olarak da tanınmaktadır. Vadiden gelebilecek tehlikelere karşı, küçük bir gözetleme yapısıdır. Kayalık bir platform üzerinde, iki burçlu bir yapıdır. Ortadaki bölüm, içten 7 x 5.5 metre ölçülerindedir. Doğu batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.

Yapıda iki burç vardır. Burçlar güney köşelere kaydırılmıştır. Doğudaki burç, içten 3 metre genişliğinde, yarım daire planlıdır. Burcun duvarı üzerinde, iki mazgal pencere görülür. Yine aynı yerde bulunan diğer batıdaki burç 4 metre genişliğinde, yarım daire planlıdır.

Moloz taş örgülü duvarlar, 1 metre kalınlıktadır. Duvarlar günümüzde büyük ölçüde yıkılmış durumdadır. Kaleye ulaşmak için, günümüzde herhangi bir yol bulunmamaktadır. Bu yüzden ulaşım oldukça zordur.

EMİR ŞABAN CAMİİ

İlçe merkezindedir. Hükümet konağının kuzeydoğusundadır. Osmanlı döneminde, 16’ncı yüzyılda cami: ilk yapıldığında medrese ile birlikte burada bulunmaktadır. Cami, medrese üniteleriyle birlikte bir kompleks yapıdır. Cami yapısı kareye yakın dikdörtgen planlıdır. 2012 yılında onarım görmüş ve günümüzdeki şeklini almıştır. Caminin doğusunda gasilhane bulunmaktadır.

Camide, tarihlendirmeye yarayacak herhangi bir yazıt ve belge bulunmuyor. Muhtemelen 18’nci yüzyıldan sonra yapılmış olmalıdır. Camiye adını veren Emir Şaban’ın da kim olduğu bilinmiyor. Doğu taraftaki mezarlığa yakın bölümde, camiye adını veren Emir Şaban’ın türbesi bulunuyor.

TARİHİ TAŞ EVLER

Çukurca kalesinin bulunduğu tepenin yamacında bulunan bu tarihi taş evler, kesme taştan yapılmıştır. Çok katlı bu taş evler, kaleye yaslanmış şekilde inşa edilmiştir. İl Kültür Müdürlüğü tarafından 1’nci Derece Sit alanı olarak tescil edilen 21 taş evden bir kısmı restore edilmiştir. Bu taş evler, yörede sivil mimarinin en güzel örnekleridir.

DERVİŞOĞLU KONAĞI

İlçe merkezinde, tarihi taş evlerin arasında kalır. Yapı, çok katlıdır. Kule tipinde inşa edilmiştir. Dikdörtgen planlıdır. Doğu-batı yönünde yerleştirilmiştir. Zemin kat üzerine 3 katlıdır. Zemin kata, batı cephenin kuzeyindeki bir kapıdan girilir. Ancak günümüzde ara katların bölümleri yıkılmıştır.

MEHMET TURAN EVİ

İlçe merkezinde, tarihi taş evlerin arasındadır. Eve ulaşım, basamaklı bir yoldan sağlanır. Kayalık yamaca uygun olarak inşa edilmiştir. 2 katlıdır. Düzgün kesme taştan yapılmıştır. Kuzeyde, ana kayaya yaslanır. Güneyde odalar sıralanır. Yapının üstü, ahşap hatıllı düz toprak damla örtülüdür. Burada kayaya oyulmuş bir dibek görülmeye değerdir.

PİROZBEYOĞLU KONAĞI

Kale mahallesindedir. Dervişoğlu konağının doğu bitişiğindedir. Çok katlı konak, kule tipinde inşa edilmiştir. Kare planlıdır. Zemin kat üzerinde bir ve ikinci katlar bulunur. Bütün katlar aynı büyüklüktedir. Günümüzde, yapının sadece birinci ve ikinci katları ile batı ve güney duvarları sağlamdır. Kuzey batı köşeye, dıştan ahır yapılmıştır. Yapı Çukurca ilçesindeki önemli sivil mimari örneklerinden birisidir.

SÜLEYMAN PEYGAMBER CAMİİ

Cevizli vadisinde, Kayalık (Zavite) köyüne bağlı Meşeli (Hişet) mezrasındadır. Cami halk tarafından kutsal kabul edilmektedir.

Meşeli mezrası, dağlarla çevrili bir yerleşimdir. Günümüzde, buraya araç yolu yoktur. Köye, patika bir yolla yapılacak 30 dakikalık yürüyüşle ulaşılır.

Geçmişte vadide Nasturi Hıristiyanları bulunuyormuş. Cami, köyün girişinde, güneydoğu kesimindedir. Kuzeyden güneye eğimli bir arazi üzerinde kuruludur.

Camide “Süleyman Peygamber Makamı” denen bir bölüm vardır. Bu mekan: bu camiden ayrı, alt katta kalan, dışa kapalı bir mekandır. Asıl cami, bunun üzerine inşa edilmiştir. Ancak inşa edilirken Süleyman Peygamber makamına zarar verilmemiştir.

Makamın günümüzde sadece dıştan cami güney duvarı ile bütünleşmiş kısmı görülebilir. Bugün buraya girmek isterseniz, dehliz şeklinde bir yoldan geçmek gerekir. Altta kalan bu yapı, dikdörtgen planlıdır. Ölçüleri 5.15 x 3.95 metre ölçülerindedir. Doğu duvarının, kuzey köşesine kaydırılmış bir kapıdan girilir.

SİDAN VADİSİ SU BENDİ

İlçe merkezinde Bey Mahallesinde Sidan vadisindedir. Haskel kayalıklarının alt kesimindedir. Meskun alan dışındadır. Sidan deresinin kuzey bölümünde, sırtta, kayalıklara yaslanmış olarak yapılmıştır. Dereden alınan suyu, Narlıdaki bahçelere aktaran, 5 km uzunluğunda bir kanal vardır. Bu kanal, günümüzde oldukça fazla tahrip olmuş durumdadır.

 Hakkari Yüksekova hakkındaki gezi yazım için  Yüksekova