Almanya Köln

Almanya Köln

Şehrin en öne çıkan yapısı “Kölner Domm-Katedral” dir. Bulunduğunuz yerden, bir şekilde katedralin bulunduğu yere geliyorsunuz. Bunun en kolay yolu: katedralin hemen yanında bulunan, şehrin en büyük ve muhteşem tren istasyonunu kullanmaktadır.

Tren istasyonundan, merdivenler ile ( biraz fazla merdiven var, kısa molalar ile devam ediniz) katedralin bulunduğu alana çıkılıyor.

 

 

KÖLNER DOMM-KÖLN KATEDRALİ

Domkloster bölgesindedir. 1996 yılında; UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek, koruma altına alınmıştır. 2004 yılında ise, yapı, görsel anlamda, çevresine inşa edilen yüksek binalar nedeniyle, tehlike altındaki dünya mirası listesine dahil edildi. Ancak, katedral yakınında ve çevresinde inşa edilen binaların yüksekliklerinin ayarlanmasının ardından, bu durum, 2006 yılında iptal edilmiştir. Yani, katedralin çevresine önceleri yüksek binalar yapılınca, katedralin görüntüsü, silüeti yok olmaya başlamıştı, UNESCO tarafından alınan önlemler ile, günümüzde katedral çevresinde yüksek binalar yapılmasına izin verilmiyor.

Yapının inşaatına: 1248 yılında başlanılmış ve 632 yıllık bir süreci takiben, 1880 yılında tamamlanmıştır. Çanlar: 1842 yılında takılmıştır. Katedralde: dördü büyük, 10 çan bulunmaktadır. Bunların ilki: 1437 yılında takılan 3.8 ton ağırlığındaki çan, diğerleri ise, 10.5 ton ve 5.6 ton ağırlığındaki özel çanlardır. 1874 yılında ise, yine devasa bir çan eklenmiştir. 1922 yılına gelindiğinde ise, 24 tonluk, Petersglocke denilen ve dünyanın en büyük sallanan çanı olan, çan eklenmiştir.

Yapının uzunluğu: 144.5 metre ve genişliği: 86.5 metredir. Yapının bulunduğu yerde, daha önce, 4’ncü yüzyılda inşa edilen Roma tapınağı bulunduğu ve bunun 1248 yılında yandığı söyleniyor. Yapı tamamlandığında: İmparator I. Wilhelm tarafından kutsanmıştır. 18 Ağustos 2005 tarihinde ise, Papa Benedict tarafından katedral ziyaret edilmiştir.

Yapının

“Aziz Piyer” ve “Meryem” isimli ana kuleleri, 157 metre yüksekliktedir. Bu ölçüler ile, dünyanın en büyük gotik katedrallerinin başında gelmektedir. Hatta: 98 metre yükseklikteki, seyir platformuna kulesine çıkarak ki 510 basamak tırmanmak gerekiyor, Ren nehrinin hakim olduğu, muhteşem bir şehir manzarası izleyebilirsiniz. Ancak, elbette: yaşlılar, şişmanlar, kalp hastaları çıkmayı düşünmesinler, çünkü dar merdivenler bir türlü bitmek bilmiyor. Ama, çıkmayı düşünürseniz, kısa molalar vererek çıkabilirsiniz. Bu arada duvarlara isminizi yazmayı unutmayın. Bu arada, kuleye çıkış, 3 Euro.

Yapının içinde, çok değerli sanat eserleri bulunmaktadır. Bunların başında:1350 m. karelik vitraylar gelmektedir. Bu vitrayların çoğunda: İncil’den alınma hikayeler betimlenmiştir. 25 Ağustos 2007 tarihinde, güney cephedeki 113 m. karelik vitray pencere: Alman sanatçı Gerhart Richter tarafından yapılmıştır. Bu muhteşem eser: 11.500 tane, aynı büyüklükteki renkli parçalardan oluşmaktadır ve bilgisayar tarafından düzenlenmiştir.

Ayrıca, iç bölümdeki

1164 yılında, İmparator I. Friedrich Barbarossa tarafından şehre getirilen; üç kralın kemiklerin bulunduğu bölüm: en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. Bu dini kalıntılar: İtalya-Milan şehrindeki St. Eustorgio Bazilikasından alınmıştır. Bu kalıntılar, büyük bir dini öneme sahiptir. Burada, kalıntılar: yaldızlı bir lahit içinde muhafaza edilmektedir. Bu lahit içindeki sandık: 13’ncü yüzyıldan kalmadır ve Batı dünyasının en büyük kutsal emanetleri içinde saklanmaktadır.

II. Dünya savaşı sırasında; katedral, şehirde bombalanmayan nadir yapılardan birisidir. Çünkü: gerek dini ve tarihi önemi ve gerekse pilotların, yön tayininde kullanmaları nedeniyle, katedral bombalanmamıştır. Yine de, yapıda bir kısım hasarlar oluşmuş ve 1956 yılında, bina onarımdan geçirilmiştir. Aslına bakarsanız, binada hala, yapım iskeleleri görülmektedir. Bu durum, buraya has bir durum değil. Genellikle, Avrupa’da, bu tür katedral yapıları, kum taşından yapıldığından, bu kum taşı yapılar zamanla; temizleme ve onarım yapılmasına ihtiyaç göstermektedirler ve bu nedenle, sürekli olarak çevrelerinde iskele bulunmaktadır. Aynı durum, İspanya ve İtalya bölgesindeki katedrallerde de görülmekte olup, tek sebep, kum taşından yapılmış olmalarıdır.

Almanya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısıdır.

Günde 20 bin, yılda, yaklaşık 5 ile 6 milyon turist tarafından ziyaret edilmektedir. Şehre gelen herkesin görmesi için, şehir tren istasyonu bile, katedralin yanına yapılmıştır. Özellikle, istasyona bakan kısımdaki meydan çok hareketlidir. Burada, zamanınız olduğunda, oturup, gelen geçeni seyredin.

Katedralin çevresinde: “İnnerstadt” yani “Alstadt” denilen bölge var. Katedralin hemen arkasında, Ren nehri üzerindeki muhteşem köprü ise: yine şehirde görülmesi gereken yerlerden birisidir. Köprünün hemen arkasında, nehrin öbür yanındaki büyük yapı ise: Hyatt Hotel’dir. Eğer daha kuzeye bakarsanız, orada da bir kule görülüyor. Bu kule: 1928 yılında yapılmış ve 80 metre uzunluğundaki “Fair Tower” kulesidir.

HOHENZOLLERN KÖPRÜSÜ

Ren nehri üzerinde, bir geçiş köprüsüdür. Başlangıçta: 1907-1911 yılları arasında yapılan ve “katedral köprüsü” olarak isimlendirilen köprü üzerinden, yalnızca demiryolu geçmekte iken, 1945 yılında bu köprü yıkılmış ve sonraki yapılanmada, köprü üzerinden hem demiryolu ve hem de yaya yolu geçirilmiştir. II. Dünya savaşı sırasında yapılan bombardıman sırasında: köprü ağır hasar görmemiştir. Ancak, 6 Mart 1945 tarihinde, müttefikler tarafından Köln şehrine saldırı başlayınca, köprü, Alman mühendisler tarafından havaya uçurulmuştur. Savaştan sonra ise, 8 Mayıs 1948 tarihinde, köprü yeniden açılmıştır. 1980 yılında ise, büyük bir onarım geçirmiştir.
Köprü: Almanya’nın en yoğun demiryolu köprüsüdür. Köprünün uzunluğu: 410 metredir. Köprüden, düzenli olarak günde 1200 tren geçmektedir. Sonuç olarak: Ren nehrinin diğer tarafında bulunan Avrupa şehirleriyle, Köln şehri arasında önemli bir bağlantı ve geçiş noktasıdır.

Katedral gezisi sonrasında, katedralin önündeki alandan, güneye ilerleyin, katedralin önündeki alanın hemen solunda: Romishch-Germanish Müzesi var.

Almanya Köln

ROMİSHCH-GERMANİSH MÜZESİ

Köln katedrali yakınlarındadır. Müzenin kuruluşu 1946 yılıdır, ancak bugünkü binasına, 1974 tarihinde geçmiştir.
Şehirdeki önemli bir arkeoloji müzesidir. Büyük bir koleksiyona sahiptir. Özellikle, Roma camları, cenaze ve gömülerine ait geniş bir koleksiyon bulunmaktadır. Özellikle, Roma döneminde burada üretilen cam eserler, dünyanın bu konudaki en büyük koleksiyonunu oluşturmaktadır.
Burada: Roma kenti villasından alınan “Dionysos mozaiği” sergilenmektedir. Bu Roma villası, hava saldırısı için barınak inşaatı yapılırken, 1941 yılında keşfedilmiştir. İşin ilginci, bu meşhur mozaik yerinden hareket edemediği için, mimarlar Klaus Renner ve Heinz Röcke tarafından, müze mozaik çevresinde tasarlanmıştır. Müzenin iç avluları da, antik villa düzeninde yapılmıştır.
Müzenin önündeki yazıt ise, şehrin kuzeyindeki eski şehir kapısından getirilmiştir. Tarihe meraklı okurların mutlaka gezmesini öneririm.

Burayı da gezdikten sonra: hemen bu müzenin arkasındaki başka bir müzeyi geziyoruz.

Almanya Köln

LUDWİG MÜZESİ

Modern sanatın, en önemli koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmaktadır. Müze ilk olarak, 1976 yılında kurulmuştur. O yıl, şehirdeki çikolata üreticisi zengin Peter Ludwig kendisine ait, 350 modern sanat eserini, müze idaresine bağışlamayı kabul etmiştir. Bunun üzerine, mimarlar tarafından tasarlanan yeni müze binası: 1986 yılında ziyarete açılmıştır. Giriş ücreti, 10 Eurodur. Sesli rehber isterseniz, 3 Euro daha ödemeniz gerekir.
Müzede, ikinci bir parça koleksiyon olarak ise: avukat Sammlung Haubrich’e ait koleksiyondur. Bu koleksiyon içinde de: Picasso, bir kısım Rus ve Amerikan sanatçıların eserleri bulunmaktadır. Özellikle, Picasso’nun, 900 civarında eseri bulunmaktadır ve bu sanatçının dünya çapındaki üçüncü büyük koleksiyonudur. Bunun dışında, Peter Ludwig ve karısı İrene tarafından, başka sanatçılara ait, çeşitli tarihlerde toplanan 600 eser daha bulunmaktadır.

Sonra, hemen önde, başka bir müze var.

Almanya Köln

WALLRAF-RİCHARTZ MÜZESİ

Müze, adını: 1824 yılında, kendi sanat koleksiyonunu, şehre bağışlayan Ferdinand Franz Wallraf ve ilk binayı yaptıran Johann Heinrich Richartz’dan almıştır. Müze. Günümüzdeki binasına. 2001 yılında geçmiştir.
Burada, daha çok empresyonist sanatçıların eserleri sergilenmektedir. Bu sanatçılar arasında: Peter Paul Rubens, Edward Munch, Albrecht Dürer var.

Müzenin önündeki caddeden, batıya, yani ren nehrinin tam tersi istikametinde yürüyün, solunuzda yeşillikler içinde: başka bir müze ile karşılaşacaksınız.

MUSEUM FÜR ANGELWANDTE KUNST

Burası, Köln şehrinin uygulamalı Sanatlar Müzesidir. Müzenin koleksiyonunda: porselen, mobilyalar, mücevherler, silah ve çeşitli mimari eserler bulunmaktadır. Bu koleksiyondaki, yaklaşık 100 binden fazla öğe, 10’ncu yüzyıldan günümüze kadar olan süreçte toplanmıştır. Müzede, özellikle modern koleksiyon içinde, tasarım ürünleri bulunmaktadır. Günümüzde, müzede sık sık bireysel ve geçici sergiler düzenlenmektedir.

Buradan doğru ilerleyin ve yol bittiğinde, caddeden sağa döndüğünüzde, yine bir önemli yapı ile karşılaşacaksınız.

Almanya Köln

EL-DE HAUS

Burası, Nazizm Dokümantasyon Merkezidir. Yani, eski adı ile “Gestapo” merkezidir ve günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
Bina, bir zamanlar, kuyumcu Leopold Dahmen tarafından kullanılıyormuş ve bu yüzden, bina adı: onun adının baş harflerini almıştır. 1934 yılında ise, Naziler, binayı kendisinden kiralamışlar ve gizli polis Gestapo merkezine dönüştürmüşlerdir. Bina: II. Dünya Savaşındaki bombardımandan, ilginç şekilde, etkilenmemiştir. Şehrin, büyük bölümü yok olurken, bu bina, hapishane hücreleri ve bodrum katındaki işkence odaları, savaş dosyaları ve evrak saklamak için kullanılan bölümler hasar görmemiştir. Hapishane hücrelerinin duvarlarında, mahkumlar tarafından yazılan yazılar, günümüzde de görülmektedir.
2006 yılında, bina, burası “Yılın Müzesi Ödülü” nü almıştır.

Oradan, kuzeye ilerleyip, yolu kesen cadde ile karşılaşınca sola dönün, biraz ilerleyince yine yeşillikler içinde “Köln Şehir Müzesi” ni göreceksiniz.

Almanya Köln

ZEUGHAUS

1594-1606 yılları arasında yapılmış, bir cephaneliktir. Yapının batı kenarında, 23 metre yüksekliğinde bir kule var. Günümüzde, şehir müzesi olarak kullanılmaktadır.

Müzenin hemen önündeki caddeden kuzeye ilerleyin, meydanla karşılaştığınızda, sola dönün ve bu kez: şehrin ünlü 12 Romanesk kilisesinden birini göreceksiniz.

ST.GEREON BAZİLİKASI

Burada daha önce, 612 yılında yapılmış ve St. Gereon’a adanmış bir kilise varken, bu görülen yapı: 25 Haziran 1920 tarihinde yapılmıştır. Köln şehrinde inşa edilmiş, 12 Romanesk tarz kiliseden biridir.
Oval kubbesi: 21 metre uzunluğunda ve 17 metre genişliğindedir.

Buradan sonra, aynı caddeden batıya doğru ilerlemeye devam ediyoruz ve bir süre sonra, bol ağaçlıklı bir caddeye ulaşıyoruz. Burası: Christophstr/Mediapark bölgesidir. Buraya ulaştığımızda, sola dönüyoruz ve güneye doğru ilerlemeye başlıyoruz. Önce, Friesenplz meydanı ve sonra: Ehrenstrabe denilen caddeye ulaşıyoruz.

EHREN STRABE

Aposteln starasse ve Ehren starse bölgesindeki bu alışveriş alanı, şehrin en şık mekanlarının bulunduğu bir yer olarak önem kazanmaktadır.

Bu cadde üzerinde doğuya doğru yürümeye devam edin, Hahnan caddesi ile karşılaşacaksınız. Bu caddeden sonra, Schilder gasse caddesine ulaşılıyor.

SCHİLDERGASSE

Hohe Strabe caddesinin doğu ucunda, Numarkt plaza meydanına bağlanan caddedir. Burası, her saat geçen yaklaşık 15 bin kişilik nüfus yoğunluğu ile, Avrupa’nın en işlek alışveriş caddesidir.

Bu cadde üzerinde ilerlerken, hemen bir sağ paralel caddede kalan bir müzeyi gezmenizi öneririm.

SCHNÜTGEN MÜZESİ

Bu müze, Hıristiyan dini sanatına ayrılmış olup, ağırlık Almanya’dır. Alexander Schnütfen tarafından toplanan koleksiyon: 1906 yılında, kente hibe edilmiş ve bu müzede sergilenmeye başlanmıştır.

Burada ilerlerken: şehrin en ünlü meydanlarından birini görmeden geçmeyin. Daha sonra: önce “Hohe caddesi” ve sonra “İnnerstadt” bölgesine kadar ilerleyin ve Ren nehri kıyısından: güneye doğru yürümeye devam edin.

HOHE STRABE

Burası, şehrin önemli alışveriş alanlarından birisidir ve güneye doğru uzanır. Burada, birçok hediyelik eşya dükkanları, mağazalar, giyim ve aksesuar mağazaları, fast-food restoranları ve elektronik eşya satış yerleri bulunmaktadır.
Evet:Hohe strasse denilen yerde; Romalılardan kalma, mimari tarz ile inşa edilmiş: binalar, eski sokaklar, müzeler görebilirsiniz. Ayrıca: birçok restoran, kafeterya bulunuyor. Bu sokaklarda: ünlü markaların satıldığı giysi dükkanları yoğunluktadır. Yine, bu sokak ve alanlarda, müzik yapanları görebiliyorsunuz. Ayrıca: ilgi alanınızı bilemem ama, burada, şehrin meşhur birası “Kölsch” tadılması mümkün olan yerler var.

Bu kez karşınıza: Çikolata ve Olimpiyat Müzelerinin bulunduğu, Ren nehri üzerinde bir adacık çıkıyor. Burada, bu müzeleri gezmelisiniz. Özellikle: çikolata müzesini sakın atlamayın.

Almanya Köln
Almanya Köln

İMHOFF-SCHOKOLADEN MUSEUM-ÇİKOLATA MÜZESİ

Katedralin güneyinde, Ren nehri üzerindeki bir adadadır. Hemen arkasında, Olimpiyat müzesi var.
31 Ekim 1993 tarihinde, Hans İmhoff tarafından açılmıştır. Şehirde, Altstadt-Süd Rheinauhafen yarımadasında bulunmaktadır.
Müzenin girişinde: küçük çikolata yapma süreci görülebiliyor ve böylece çikolata üretiminde kullanılan minyatür makineler var. Ayrıca, 3 metre yüksekliğindeki çikolata çeşmesi ilgi çekiyor. Ayrıca, müze girişinde, her türlü çikolata ürünleri satan bir yer var.
Müzenin koleksiyonu içinde en değerli ürünler: 18 ve 19’ncu yüzyıldan kalma, porselen ve gümüş kaseler içindeki çikolata gemileridir. Burası, çikolata hakkında tam bir hazine ve bence mutlaka gidip görün. Hatta, görmenin yanında, biraz önce sözünü ettiğim gibi, buradan bin bir çeşit çikolatalardan satın alabilirsiniz. Evet, müzeye girmek 5 Euro, ama bu kadar parayı müzeye girmek için vermem diyorsanız, müzeye girmeyin ve hemen altındaki mağazadan, bu paraya çikolata satın alın.

ŞEHRİN KUZEY BÖLÜM

Almanya Köln

FLORA UND BOTANİSCHER GARTEN

Burası, şehirdeki resmi Belediye parkıdır ve 11 hektarlık bir alana yayılmıştır. Hayvanat bahçesinin hemen yanındadır ve giriş ücretsizdir.
Parkın hemen yanında, 5.5 hektarlık bir alana yapılan bir de botanik bahçesi bulunuyor. Bahçe: 1857 yılında, Köln katedrali yapılması için tahrip edilmiştir. 1864 yılında ise, Fransız Barok, İtalyan Rönesans ve İngiliz Peyzaj ustaları tarafından park yeniden tasarlanmıştır. Parkın içinde, tam merkezde: bir cam saray var. Bu yapı: dökme demir üzerine, desenli ve düz camlarla yapılmıştır.
Park: 1987 yılında restore edilmiştir. Hemen yanındaki botanik bahçesi, yaklaşık 2000 türden, yaklaşık 10 bin bitki barındırmaktadır. Bunlar arasında özellikle dikkati çekenler: orman gülleri, iğne yapraklı ağaçlar, manolyalar, akağaçlar. Bunların büyük kısmı: seralarda bulunmaktadır.

Almanya Köln

AKTİENGESELLSCHAFT-KÖLN HAYVANAT BAHÇESİ

Park içindeki hayvanat bahçesi: 1860 yılında kurulmuştur. II. Dünya savaşında durgunluk yaşanan bahçe: 1947 yılından sonra yeniden açılmıştır. 1971 yılında ise, akvaryum eklenmiştir. 1985 yılında yapılan büyük piramid ev, özellikle turistlerin ilgisini çekmektedir. 2000 yılında, yağmur ormanları bölümü eklenmiş ve aynı yerde, kuşlar ve sürüngenler için ilave bir salon, fil parkı ve maymun adası ilave edilmiştir.
Burada: 20 hektarlık alanda: 700’den fazla türden, 8000 civarında hayvan barınmaktadır. Türü yok olma tehlikesinde bulunan hayvanlar için ayrı bölümler oluşturulmuştur.

PHANTASİALAND

Burası, bir eğlence parkıdır. Hatta, Avrupa’nın en iyi eğlence parkı denilebilir. Ancak, güneyde, şehir merkezine bir hayli uzaktadır. Ancak, şehirde yeterli zamanınız varsa mutlaka gitmenizi öneririm.
Kışın dahi açıktır, kışın yalnızca su konumları dışındaki yerleri açıktır. Yani, konumların % 70’lik kısmı kışın kapalıdır. Ancak, yine de her türlü hava koşulunda, çok eğlencelidir. Park alanında: özellikle, korku ve kuvvet etkinliği olan “Gizemli kale”, Black Mamba, Colorado Macera ve Talocan bölümleri, heyecanlı aktiviteleriyle ziyaretçilere güzel zaman geçirtir.
Temapark bölümünde: Fantasy, Deep in Africa, Mexico, Mystery, China Town bölümleri var. Çeşitli şovların sergilendiği Abendshow bölümünde ise: Fantissima, Asia Nights, Winter, Silvester bölümleri var. Kışın her ne kadar pek canlı olmasa da, yazın muhteşem ve mutlaka gitmenizi öneririm.

ŞEHRİN ÇEŞİTLİ BÖLGELERİNDE BULUNAN ROMANEKS KİLİSELER-12 KİLİSE

KİLİSELER

Şehirde, Romenesk üslupla yapılmış 12 kilise bulunuyor. Bu kiliselerin çoğu: dini şehitlerin ve piskopos mezarlarının olduğu yerlere inşa edilmiştir. Bu nedenle, şehre, “Kutsal Köln” ismi de veriliyor.
Ancak, bu kiliselerin tamamı, II. Dünya savaşındaki bombardıman sonucu yıkılmıştır. St. Kolumba ve bazıları dışında, tamamı, yapılan restorasyonlar sonucu, eski görünümlerine kavuşmuşlardır.

ST.MARİA İM KAPİTOL

11’nci yüzyılda yapılmış, Romanesk tarza bir kilisedir. St. Mary adanmıştır ve 1040-1065 yılları arasında yapılmıştır. Yapının iç alanı: 4 bin m. karedir. 12 kilisenin en büyüğüdür. Kilisenin ahşap kapısı, 1065 yılından kalmadır. Veba hacı ise: yaklaşık 1300 yılından kalmadır.

Almanya Köln

ST. ANDREAS KİLİSESİ

960 yılında, Başpiskopos Bruno tarafından kurulmuştur ve kuruluş yıllarında, şehir surlarının dışında bulunmaktadır.
Kilise; 974 yılında kutsanmıştır. 12’nci yüzyılda, yeniden inşa edilmiştir. 1220 yılında, Köln şehrindeki büyük yangından sonra tamamlandığı düşünülmektedir. Yapı: zarif ve şık bir görünüm vermektedir. Zengin süslemeleri bulunmaktadır.

ST.APOSTLEN KİLİSESİ

Şehrin tam ortasında, Neumarkt bölgesindedir. Yapının odak noktası: 1220 yılında inşa edilen, dört yapraklı yonca biçimli korosudur. 13’ncü yüzyıla gelindiğinde, kilise, önemli ölçüde büyütülmüştür. Özellikle, sekizgen kubbe, yapıya, anıtsal bir görünüm verir.

GROSS ST.MARTİN KİLİSESİ

Ren nehrinin kıyısındaki kilisenin temelleri, muhtemelen 960 yılında, burada daha önce bulunan bir Roma şapelinin kalıntıları üzerine atılmıştır. Esas yapı: 1150-1250 yılları arasında inşa edilmiştir.
Yapı: II. Dünya savaşında ağır hasar görmüştür. 1985 yılında ise, büyük bir restorasyon çalışması görmüştür. 2009 yılında ise, yeniden ziyarete açılmıştır.

ST.PANTALEON KİLİSESİ

Şehir merkezinin güney batısındadır. Yapının büyük bölümü, orijinal olarak günümüze ulaşmıştır. Kilise: 10’ncu yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Yapının en ilgi çeken bölümü: koro bölümünün özgün Barok tarzıdır.

Almanya Köln

ST.KUNİBERT KİLİSESİ

Aziz Cunibert burada gömülüdür. Şehir mezarının hemen kuzeyinde, küçük bir kilisedir. Kilise, ilk olarak St. Clement’e adanmıştır, ancak Cunibert, 9’ncu yüzyılın başından itibaren ona hayrandır ve 11’nci yüzyılın ortalarında, günümüzdeki kiliseden önceki kilise yapısı inşa edilir. Kilise: 1247 yılında kutsanır. 1261 yılında, batısına bir kule ilave edilir. 1802 yılındaki Fransız işgali ve 1830 yılındaki bir fırtına sonucu, kilisede büyük hasarlar meydana gelir. 1860 yılında, yeniden kule inşa edilerek, yapıya ilave edilir. Derken, II. Dünya savaşı ve bombalamalarda, kilise yine büyük hasar görür. Daha sonra, 1955 yılında başlanan onarım çalışmaları, 1985 yılında tamamlanır.

ŞEHİRDE GEZİLEBİLECEK DİĞER YERLER

DEUTZ

Nehrin hemen sağ kıyısındadır.
Şehir merkezinin bir parçasıdır. Buranın ilk kurulumu: Roma İmparatoru I. Constantinus tarafından, 310 yılına kadar gitmektedir. O dönemde, burada bir askeri kamp kurulduğu söyleniyor. Kamp ve şehir, bir köprü ile birbirine bağlanmıştır. Ortaçağ döneminde ise, bu bölge, bir öğrenme merkezi haline gelmiştir. Burada, birçok önemli manastır açılmış ve ilahiyatçılar yetişmiştir.
Modern Deutz bölgesi, 1888 yılında kurulmuştur. Burada, günümüzde, özellikle “Luthansa Havayolları Şirketi” nin merkezi bulunuyor.

Almanya Köln

OLD TOWN EVLERİ-BALIK PAZARI

Kasaba evleri: 17 ve 17’nci yüzyıllar arasındaki dönemden günümüze kalmadır. Bunlar: eski çarşı meydanı, muhteşem Romanesk kilise ve Martinsviertel tarihi merkezi çevresinde toplanmışlardır. Özellikle: Pitoreske balık pazarı civarındaki rekreasyon alanı (eskinin yeniden düzenlenmiş hali) bölgesinde keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz.

Almanya Köln

COLOGNE CİTY HALL

Hohe Strabe bölgesinde, İnnenstadt-Rathausplatz bölgeleri arasındadır.
Yapı: Belediye Başkanına ev sahipliği yapmaktadır. Almanya ülkesinin, en eski Belediye binasıdır. Yaklaşık 900 yıllık bir geçmişi belgelenmiştir.
Binada: 14’ncü yüzyıldan kalma bir salon, 15’nci yüzyıldan kalma, gotik bir kule ve 16’ncı yüzyıldan kalma Rönesans tarzı bir sundurma ve revak, 20’nci yüzyıldan kalma: Atrium bulunmaktadır.

Günümüzdeki yapı: 1135 yılında yine aynı yerde yapılan Romanesk tarzda meclis binasının olduğu yerdedir. Yapının içindeki solunun uzunluğu 30 metre, genişliği ise, 9.5 metredir.
Yapının kulesi: 19 Ağustos 1406 tarihinde, gotik tarzda yapılmıştır. 61 metre yüksekliktedir. 5 katlıdır. En altta: esas belgeleri saklamak için, bir mahzen bulunmaktadır. II. Dünya savaşındaki bombalamada, yapı ağır hasar görmüştür. Günümüzde, kule, tamamen restore edilerek yenilenmiştir. Burada, günde 3 kez, çan çalmaktadır.

Almanya Köln

OVERSTOLZENHAUS

13’ncü yüzyılda inşa edilmiştir. 1843 yılında borsa ve ticaret odası olarak kullanılan yapı, günümüzde “Köln Medya Collage” tarafından kullanılmaktadır.

ORTAÇAĞ ŞEHİR KAPILARI

1180-1220 yılları arasında, ortaçağ kent surlarında bulunan 12 şehir kapısından, 3 tanesi günümüze kadar ayakta kalmıştır. Bunlar: Severinstor, Eigelsteintor ve Hahnentor kapılarıdır ve bunlar, günümüzde de kullanılmaktadırlar.

Almanya Köln

FARİNA PARFÜM MÜZESİ

Köln Belediye Binasının hemen karşısındadır. Yapı: yani parfüm fabrikası, 1723 yılından bu yana ayakta kalarak günümüze ulaşmıştır.
Müzede: birkaç kat boyunca, çeşitli aşamalarda, parfüm üretim yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiler verilmektedir.

Almanya Köln Genel

Almanya Köln Genel

 

Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birisidir. “Cologne” olarak da bilinir. Köln şehrini görmeden, Almanya’yı gördüm diyemezsiniz. Çünkü: Romalılar, yüzyıllar önce şu sözü söyleyerek, şehrin önemini ortaya koymuşlardır “Köln’ü görmeyen, Almanya’yı görmüş sayılmaz”

Köln: Ren bölgesinde: kültür, ekonomi, sanat ve uluslararası fuarların en önemli merkezlerinden biridir ve bu özelliğini, tarih boyunca sürdürerek günümüze kadar ulaşmıştır.

Şehrin silüetine yerleşen katedral, şehrin bütün noktalarından ziyaretçileri selamlamaktadır.

Almanya Köln Genel

HAVAALANI


İstanbul’dan uçağa bindikten sonra, yaklaşık 2.5 saat sonra, Köln şehrine ulaşıyorsunuz.
Köln uluslararası havaalanı: savaş sonundaki ülkenin ilk Başbakanı olan Konrad Adenauer’in ismini taşımaktadır. Havaalanı, 1917-1933 yılları arasında, komşu şehir, Bonn ile birlikte kullanılmıştır. Zaten, havaalanın bilinen bir ismi de “Köln-Bonn Havaalanı” dır. Şehir merkezine, 15, Bonn şehir merkezine 16 km. uzaklıktadır. Buradan, 39 ülkeye uçuşlar yapılmaktadır.


Havaalanında en ilginç olan, anonsların: Almanca-İngilizce-Türkçe yapılmasıdır. Bunun yanında, birçok danışma masasında Türklerin çalıştığını görünce şaşırmayın. Burada, herhangi bir yere giderken aktarma için beklemeniz gerektiğinde de, uzun ve eğlenceli zaman geçirebileceğiniz olanaklar yaratılmıştır. Bunlar arasında: mini bir kumarhane bile bulunuyor.


Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım için: taksi kullanmak istemiyorsanız, trene binmelisiniz. Ana terminalin hemen altında, demiryolu istasyonu bulunuyor. Hatta, bu demiryolu istasyonu, Avrupa’nın en modern istasyonlarından birisidir. Ancak, buradan çevre şehirlere ulaşımı düşünmeyin, önce Köln şehir merkezine gidip, oradan çevre şehirlere ulaşımı düşünmelisiniz.
Tren bilet makinelerinde “Türkçe” dil seçeneği göreceksiniz, şaşırmayın. Mutlaka bilet almanızı öneriyorum, hani kontrol filan yok diye biletsiz binerseniz, kontrol ile karşılaştığınızda, kontrol biletsiz yolcuları doğruca polise teslim ediyor.

TARİH

MS.50 yılında, Romalılar tarafından, Ren nehri üzerine “Colonia Agrippina” isimli şehirlerini kurarlar. Ren nehri: Alp dağlarından doğar ve kuzeye doğru akarak, yaklaşık 1320 km. uzunluğa eriştikten sonra denize dökülür. Romalılar, burada büyük bir şehir kurarken, aynı zamanda, beraberlerinde Hıristiyanlığı da bölgeye getirirler ve yöredeki yerleşimin, Katolikliğin en önemli merkezlerinden biri olmasını sağlamışlardır. Cam işçiliği başta olmak üzere, ticari hayat ta şehirde gelişir.

310 yılında, Konstantin tarafından, Ren nehri üzerine bir köprü yaptırılır. Roma imparatorluğu valileri, bu şehirde ikamet ederler. 313 yılında, Maternus, Köln şehrinin seçilmiş ilk piskoposu olur. 459 yılında, şehir, Franklar tarafından işgal edilir.

796 yılında, Şarlman, şehri, başpiskoposluk derecesine yükseltir. Aynı zamanda; şehir, Avrupa içinde, önemli ticaret yollarının orta noktasında kalınca, özellikle Ortaçağ döneminde, daha etkin bir konuma ulaşır. 12 ile 15’nci yüzyıllar arasında: Avrupa’nın en zengin ve kalabalık şehirlerinden biri olur. Özellikle, Kuzey Avrupa’daki tüm ticaret, buradan yönetilir.

Prusya dönemine gelindiğinde, şehrin başkent olarak kullanıldığı görülür. Ancak: II. Dünya savaşı sonucunda, büyük oranda bombalanarak tahrip edilmiştir. Ancak, müttefikler, bombalama sırasında, gerek tarihi açıdan önemi ve gerekse yön bulmalarına yardım etmesi nedeniyle, katedrali bombalamazlar.

Ancak: özellikle, Fransa, Belçika ve Hollanda’yı işgal eden Alman birliklerinin buradan yola çıkmaları ve yine bu şehirde, yaklaşık 10 bin civarında Yahudi’nin öldürülmesi nedeniyle, şehrin, % 90’lık bölümü bombalanarak yok edilmiştir.

Bu bombalamalar sırasında, başlangıçta kentin nüfusu 900 bin civarında iken, sonradan 35-40 binlere kadar düşmüştür. Hatta: Amerikalılar, savaş bittiğinde, bu şehri tanımlarken “Dünyada en çok moloz bulunan kent” diye betimlemişlerdir.

Ancak, savaşın hemen ardından: 1948-1972 yılları arasındaki yoğun çabalar, şehrin aslına uygun olarak yeniden restore edilerek ortaya çıkarılmasını sağlamıştır.

Almanya Köln Genel

GENEL


Şehir 1 milyon nüfusludur. Almanya’nın dördüncü büyük kentidir. Aynı zamanda yeşil bir şehir olarak da bilinmektedir. Şehirde, her vatandaş için 80 m. kare yeşil alan bulunmaktadır.

Şehirde: merkezde 1 milyon nüfus barınmaktadır. Banliyöler ile birlikteki nüfus, 3 milyon civarındadır. Bu nüfusun: % 17’lik kısmı göçmendir. Yani, Almanya dışından gelmiştir ki bu oranın % 6.3’lük kısmını Türkler oluşturmaktadır. 2007 yılı sayımlarına göre, şehirde yaşayan Türk nüfus, 120 bin kişidir. Göçmen nüfusun, % 6’lık diğer bölümü ise yine Avrupa’nın diğer ülkelerinden gelmişlerdir. Şehir, Almanya’da, Berlin’den sonra Türklerin en yoğun yaşadığı yerdir.

Şehir: Ren nehrinin iki tarafında kurulmuştur. Bu nedenle: sık sık Ren nehrinin sel felaketlerine maruz kalmaktadır. Ancak, günümüzde, geniş bir sel kontrol sistemi kurulmuştur ve sel duvarları, sık görülen sel felaketlerini engellemiştir. Nehir yakınlarındaki binalar için, koruma ve pompalama sistemleri oluşturulmuştur. Yine de, 1993 yılında, büyük bir sel felaketi yaşanmış ve ağır hasarlar olmuştur. Nehir üzerinde, günümüzde, ikisi demiryolu olmak üzere, toplam 8 köprü bulunmaktadır.

2006 yılında, şehirde, Dünya Futbol Şampiyonası düzenlenmiş ve aynı yıl, şehir 2.4 milyon turist tarafından ziyaret edilmiştir.

Şehrin ekonomik etkinliği: özellikle cam işçiliği üzerine yoğunlaşmıştır. Ayrıca, otomotiv sanayi ve otto motorun 1876 yılında icadı nedeniyle, Deutz tren istasyonu önünde bir anıt dikilmiştir. 1930 yılında, Ford otomobil fabrikası Avrupa merkezi, bu şehirde kurulmuştur ve halen devam etmektedir. Toyoto, Volvo, Citroen, Mazda ve Renault gibi şirketlerin de, Köln şehri çevresinde fabrikaları bulunmaktadır.

Şehrin idari bölümleri


1. Innenstadt
2. Rodenkirchen,
3. Lindenthal,
4. Ehrenfeld,
5. Nippes,
6. Chorweiler,
7. Porz,
8. Kalk
9. Mülheim


İKLİM


Köln, Almanya ülkesinin en sıcak şehirlerinden birisidir. İklim özellikleri gereği: yazlar sıcak ve kışlar ılıman geçer. Okyanus iklimi hakimdir. Yılın en sıcak ayı: Temmuz ve Ağustos aylarındadır ve ortalama 23 derece civarındadır. Yılın en soğuk ayları ise: Ocak ve Şubat aylarıdır ve ortalama sıcaklık 5 derece civarındadır. Yani, eksi derecelere inmiyor. En fazla yağış: Haziran-Temmuz aylarında görülür.

Ancak, her şeye rağmen, siz, bu şehre yazın dahi gitseniz, yanınızda mutlaka: kalın giysiler ve ayakkabı bulundurmanız şart demek istiyorum. Çünkü: yaz aylarında dahi, özellikle akşamlar kesinlikle serin oluyor ve yağış hiç eksik olmuyor. Dolayısı ile, bu şehre gitmeyi düşünenler, şemsiye, bot, mont gibi giysilerini yanlarına almalıdırlar.

Evet, son bir not: bu şehri ziyaret etmek isterseniz ve eğlenmeyi düşünüyorsanız: Kasım-Mart ayları arasında gitmelisiniz, çünkü, bu aylar arasında, bu şehirde, her gün bir kutlama yapılır, yani her gün bir anlamda bayramdır.

Almanya Köln Genel


KÖLN ÜNİVERSİTESİ


Avrupa’nın en eski üniversitelerinden birisidir ve 50 bin civarında öğrenci barındırmaktadır. Bu sayı ile, Almanya’nın en büyük üniversitesidir.

Üniversite, 1388 yılında kurulmuştur. Avrupa’da, kurulan 4’ncü üniversitedir. Belki merak edenleriniz olabilir, Avrupa’nın ilk kurulan üniversitesi: Prag Charles Üniversitesidir ve 1348 yılında kurulmuştur. Evet, Papa VI Urban: 1389 yılında, bu üniversite ders vermeye başlamıştır.

1794 yılında, Köln şehri, Fransızlar tarafından işgal edilince, üniversite kapatılır. 1919 yılında ise, Prusya hükümeti tarafından alınan bir karar sonucu, üniversite yeniden açılır.

Günümüzde, bu üniversite, ekonomi alanında bir liderdir ve gerek hukuk ve gerekse ticaret alanında, ulusal ve uluslararası birçok seminere ev sahipliği yapmaktadır.

Almanya Köln Genel

KÖLNMESSE

Burası, Köln Ticaret Fuarı ve Köln Sergi Merkezidir. 1922 yılında kurulmuştur. 2005 yılında ise, yeni yerine taşınmıştır. Eski fuar bölgesinin bulunduğu yerdeki kule: 80 metre yüksekliğindedir ve üst katında, güzel bir kule restoran bulunmaktadır.
Burada her yıl: 70’den fazla ticaret fuarı ve 3000’den fazla konferans düzenlenmektedir. Yani. Almanya ülkesinin en büyük fuar organizasyon alanıdır.
Alanın büyüklüğü: 285 bin m. karedir. Bu zemin alanı büyüklüğü ile, Avrupa’nın üçüncü büyük organizasyon alanıdır.

 

ART COLOGNE


Şehirde, 1967 yılında kurulan ve günümüze kadar sürdürülen bir sanat fuarıdır. Hatta, kendi türünde, dünyanın en eski sanat fuarı olarak kabul edilir. Fuar: her yıl, 6 gün süresince devam eder ve 20’den fazla ülkeden gelen sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilir. Bu esnada, yaklaşık 60-70 bin ziyaretçi gelmektedir.

 

İMM COLOGNE


Burası da, mobilya fuarıdır. Her yıl, Ocak ayında kurulur. Serginin odak noktası: çağdaş mobilya ve iç mekan tasarımlarıdır. Ayrıca: mobilya malzemeleri, kumaşlar ve aydınlatma tasarımları da sergilenmektedir. 2010 yılında yapılan fuara: 1500 civarında katılımcı ve 100 binden fazla ziyaretçi katılmıştır.


İNSANLAR


Şehirde, büyük oranda Türk vatandaşımız yaşıyor. Hatta: kilometre kareye düşen Türk olarak, Berlin’den daha fazla olduğu söyleniyor, yani bu şehirde de kendinizi yalnız hissetmeyeceksiniz. Türkler, şehirde “Mülheim Chorweiler” semtinde oturuyorlar.

Hatta, bu yörede oturan bir Almana, nerede oturuyorsun diye sorulduğunda “Küçük Türkiye” veya “Küçük İstanbul” şeklinde cevap verdikleri söyleniyor.

Zaten, öte yandan: şehirdeki birçok mağaza, dükkan ve alışveriş mekanında, otel, restoran gibi yerlerde, Türkler çalışıyor. Keupt str denilen sokakta, bütün dükkan ve mağazalar, Türk kültürünü yansıtan görüntüler sunuyorlar. Hatta, buradaki konuşmalar bile Türkçedir.


Evet, şehirde, doğru dürüst İngilizce bilen Alman zor bulursunuz. Hoş, birçok bar-restoran gibi yerlerde İngilizce konuşuyorlar ama, yolda veya başka bir yerde, bir Almana, İngilizce bir şeyler sormak isterseniz, size “hayır hayır” cevabını yapıştırır ve yanınızdan hızla uzaklaşır.
Siz, bence şehirde bunaldığınızda ve bir şeyler sorma ihtiyacı duyduğunuzda, ya bizim vatandaşları kollayın ya da çekik gözlü yabancıları kollayın ve sorun derim.

Almanya Köln Genel

KÖLN KARNAVALI


Karnaval şenlikleri: her yıl, 11 Kasım tarihinde, saat 11.11’de başlar.
Karnavalın ilk temelleri: Roma döneminde yapılan “Dionysos” ve “Satürn” için yapılan şenliklere dayanmaktadır. Günümüzde ise, Paskalya dönemi öncesi yapılan perhiz için, ete veda anlamı taşımaktadır. Bu anlam: günümüzden yaklaşık 180 yıl öncesinde oluşmuştur. Hatta: 18’nci yüzyılda, şehri ele geçiren Fransızlar, karnaval şenliklerinin yapılmasını engellememişlerdir.


Karnavala: 1 milyondan fazla sayıda turisttin katılması sonucunda, şehir tam bir şenlik yerine dönmekte ve sabahlara kadar eğlenceler sürdürülmektedir. Bu eğlencelerin uygun şekilde sürdürülmesi için, şehirde bulunan yaklaşık 150 örgüt görev yapmaktadırlar. Köln şehrinin meşhur birası da, karnavalda en çok tüketilen içkidir.

Karnaval şenlikleri

Önce bütün katılımcıların katılımı ile sağlanan geçit töreniyle başlıyor. Bu geçit töreninde: “Prens” ve köylüyü temsil eden figürler en ön plandadırlar. Ancak: karnaval döneminin en büyük özelliği, şehrin bütün cadde ve sokaklarına, garip ve hatta komik giysiler giymiş Almanların kendilerini atmasıdır. Hatta, metroya bindiğinizde dahi, garip giyimli Almanları görebilirsiniz ve bu giysilerin çoğu aynı zamanda komiktir.

Özellikle, karnaval dönemlerinde, sokak ve caddelerdeki şişe kırıklarının yaralanmalara sebep olması, Belediye tarafından önlem alınmasına neden olmuş ve karnaval zamanı, insanların, şişeli bira veya içki içmeleri yasaklanmış, şişeler toplanarak, yerine plastik bardaklar dağıtılmıştır. Yine de, her geçit töreninden sonra, Belediye çöp arabaları ve çöp toplayıcıları, geçit töreninin yapıldığı alanı hızla temizlemektedirler.

Karnaval zamanında, geleneksel eğlence çadırı yani “Kölschfest” kurulur. Bu çadırda, bira: 1.90 Euro ücretle satılır ve gençler, Alman folk müziği eşliğinde eğlenirler. Güvenlik görevlileri, aşırı içip sarhoş olanlara derhal müdahale ederler. Ayrıca, karnaval zamanı, şehirdeki birçok ürün, yüksek fiyatlarla satılır. Örneğin, normal zamanlarda şehirdeki bir markette 0.50 Cent olan bira, karnaval zamanı 2.5 Euro gibi bir fiyata satılır ve satılan yerin önünde uzun kuyruklar görebilirsiniz. Yine karnaval zamanında, barlara girmek için, kapısında uzun kuyruklar beklemeniz gerekir. Yemek artıkları, içki kutularının oluşturduğu çöpler, gün boyunca birikir ve gece toplanır, ertesi günü, yerlerde en ufak bir çöp göremezsiniz.

ALIŞVERİŞ

Şehirdeki: “Hohe Strasse” ve “Schildergasse” caddeleri: Almanya’nın en iyi alışveriş caddeleridir. Bu caddeler: büyük mağazalarla doludur.
Şehirdeki, birçok cadde ve sokakta: “H&M” mağazalarını görebilirsiniz. Bu mağazalar, giyim üzerinedir ve gerek şehirdeki yaygınlıkları ve gerekse ucuzlukları ile, şehirlilerin ilgisini çekerler. Giyim dışında elektronik alışverişi yapmak isterseniz “Mediamarkt” marketleri önerilir.

 

NE SATIN ALINIR


Köln denilince, akla ilk gelen: “Eau de Cologne” yani “Kolonya Suyu” yazısıdır. Bu yazı, günümüzde, hala parfüm şişelerinin üzerinde yerini almaktadır.

Eau de Cologne: John Maria Farina isimli İtalyan bir gurbetçi tarafından yaratılmış bir parfümdür. 18’nci yüzyılda “Farina Eau de Cologne” isimli bu parfüm, bütün Avrupa’ya ihraç edilmiş ve zamanla, daha popüler hale gelmiştir. 1803 yılında ise, ilk fabrika: Wilhelm Mülhens isimli bir şahıs ve ailesi tarafından açılmıştır. Bunun üzerine, uzun zaman: Farina ve Mülhens arasında, çatışma yaşanmıştır.

Günümüzde, hala, her ikisi tarafından üretilmektedir ve Mülhens tarafından üretilenler “4711” markası ile üretilmektedir. Çünkü, bunlar, Fransız işgali sırasında açtıkları fabrikanın numarası, 4711’dir. Farina ailesinin ise, sekizinci nesli tarafından üretim sürdürülmektedir.
Bu şehri ziyaret ettiğinizde: bu günlü ferahlatıcı sıvıyı, yani ülkemizde kolonya olarak adlandırılan sıvıyı, şehirdeki merkezinden satın almalısınız.

TURİZM


Şehri gezmenin en iyi yolu: tarihi bölgedeki sokaklarda kaybolmak ve meydanlar, avlular içinde gezinirken, karşınıza çıkacak kafelerde, kısa molalar vermektir. Şehir, tam bir barlar ve restoranlar şehri olarak bilinmektedir.

Şehir merkezinde, 70 kulüp ve eğlence mekanı bulunmaktadır. Almanya bazında, kişi başına en fazla bar düşen şehirdir. Ancak, bu şehri sakın “Pazar” günü ziyaret etmeyin, çünkü: Pazar günü her yer kapalı ve kesinlikle aç kalırsınız, alışveriş yapamazsınız, yani kısacası hiçbir temel ihtiyacınızı karşılayamazsınız. Hatta, Pazar günü sokaklar-caddeler bile boş olur.

Ayrıca, Ren nehri boyunca yapılacak uzun yürüyüşler, Rheinpark veya Hayvanat Bahçesi de, ziyaretçilere güzel alternatifler sunmaktadır.

Şehirde, Ekim ayında bir festival düzenleniyor. Bu festivalin ana teması “bal kabağı” dır. Muhtelif ebatlarda ve renk renk süslenmiş bal kabaklarını görmek isterseniz, Ekim ayındaki bu festivali görmelisiniz.

Katedralin önünden hareket eden “traktör tren” ile, nehir boyunca, şehri gezebilirsiniz. Hatta, teleferik ile, şehri havadan da görebilirsiniz.

Son bir not: şehirde, Hohenzollern denilen bir köprü var. Şehirde, yeni evlenenler veya sevgili olanlar, nişanlılar: birbirlerine bağlılıklarının ifadesi olarak, bu köprüye geliyorlar ve köprünün üzerindeki tellere, genellikle üzerinde isimleri yazılı bulunan asma kilitleri asıyorlar ve anahtarlarını Ren nehrine atıyorlar. Böyle bir alışkanlık var, denemek isterseniz, siz de, burayı ziyaret edebilirsiniz.

EĞLENCE


Şehir, tam bir kültür hazinesidir. Köln operası, Köln Filarmoni Orkestrası ve tiyatrolar, şehrin kültürel hayatında önemli yer tutar.

Müzikal severseniz, şehirdeki “Musical Dome” denen yerde yapılan gösterileri izleyebilirsiniz. Gençler, daha çok 20 bin kişilik “Kölnarena” daki, dünyaca ünlü sanatçıların konserlerini izlemeyi tercih ederler.

Ayrıca: bir akşam vakti, yemekten sonra: Petit Prince veya Blue Note veya Apollo Disco ve Tiefenrausch diskoyu eğlenmek için tercih edebilirsiniz. Bunun dışında, şehirde gece hayatı: çeşitli merkezlerde ve özellikle: Kwartier Latang ve çevresindeki gece kulübü dolu alanlarda sürmektedir.

Çünkü, şehirde 70’den fazla kulüp ve bar bulunmaktadır. Aslına bakarsanız, Almanya ülkesinde, kişi başına düşen Pub açısından, en zengin şehir, Köln dür.

NE YENİR-NE İÇİLİR


Şehirde, her köşe başında: restoran ve barlar bulunmaktadır.

Rudolf platz meydanında, istasyon durağının bulunduğu yerde, yemek yemek için birçok güzel yer var. Buralarda, her türlü dünya mutfak kültürünün örneklerini bulabileceğiniz restoranlar görülüyor. Yemek yemek için, burayı öneririm.

Ayrıca, yerel lezzetler dışında, alışıldık lezzetleri düşünürseniz, Katedralin hemen karşısında bulunan “İstanbul dönercisi” ni önerebilirim. Ayrıca, yine memleket lezzetlerini tatmayı düşünenler için: Hansaring caddesi önerilir. Burada: birçok çorbacı, kebapçı, tantunici bulabilirsiniz.

Bunun dışında: yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, bence pek düşünmeyin derim, çünkü: burada yenilebilecek tek yerel lezzet: sosistir ki, domuz etinden yapılmaktadır. Bunu tercih etmeseniz, fast-foot uluslararası markaların mağazalarını ziyaret edip, alışılmış lezzetleri, hamburgerleri yiyebilirsiniz.

KÖLSCH


Bu şehirde, bira içmek isterseniz, bira istiyorum diye sipariş vermeyin, “Kölsch” istiyorum şeklinde sipariş vermelisiniz. Evet, bu şehre has “Kölsh” isimli bira: şehirde 25’den fazla fabrikada, üretilmektedir.

Şehirde, yaklaşık 3000 civarında, bar ve restoran bulunmaktadır ve bunların bir kısmı, 19’ncu yüzyıldan kalmadır. Bira satışı yapılan “Brewhouses” lerin çoğunda, garsonlar, hala, bira çiftliklerinde giyilen, geleneksel mavi önlükleri giyerler.

Almanlar, bu birayı içerken, yanında spesiyal olarak: haşlanmış domuz eti, kızarmış ekmek, siyah puding, patatesli börek, soğan, elma ve patates püresi alıyorlar. Ancak, bira servis edilen yerlerde, biralar: 0.2 cc.lik bardaklarla, yani küçük bardaklarla sipariş ediliyor ve bir anda içtiğinizde, yenisini istemek için, bir süre garson beklemek zorunda kalıyorsunuz.

Bu nedenle, marketlerden satın alarak, içmek önerilir. Hatta, marketten satın alınacak cam şişe içindeki kölsch birasının, Ren nehri kıyısında içilmesi önerilir.

Nerede yenir

Früh am Dom


Am Hof bölgesindedir. Burada: şehre has, özel lezzetleri tadabilirsiniz.

Landhaus Kuckuck


Olympiaweg bölgesindedir.

Almanya Köln Genel

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM


Şehir, aslında bizim İstanbul şehrinin nüfusunun çok küçük bir bölümüne sahip olmasına rağmen, raylı sistem olarak çok büyüktür. Bunun sonucunda, trenlerin boş koridorlarında, çoğu kez, sakin seyahatler yapabilirsiniz.

Tramvay


Şehir içi ulaşım için tramvay hatlarını kullanmayı düşünürseniz, şehir içinde, biletsiz binişlerde kontrol olmamasına sakın aldanmayın ve özellikle, havaalanı ile şehir merkezi arasındaki yolculuklarda, mutlaka kontrol olacağını ve kontrol sonucunda biletsiz yakalananların, alenen polise teslim edildiğini bilin. Bence, kesinlikle biletsiz binme riskini almayın derim.

Bisiklet


Şehirde, rahatlıkla bisiklet kullanmak mümkündür. Çünkü, özellikle kaldırım kenarlarında, bisiklet yolları yapılmıştır. Özellikle, bazı tek yönlü merkezi ve dar sokaklarda, bisiklet trafiği, her iki yön içinde verilmiştir.

Metro


Şehirde, geniş kapsamlı hafif raylı sistem yani “U-Bahn” vardır.

Almanya Köln Genel

TEKNE GEZİLERİ


Şehirde, Ren nehri üzerinde bir tekne turu yapabilirsiniz. Tekne turları: Ren nehri boyunca, Old Town, Mülheim, Rodenkirchen, Porz istikametinde, kuzeyden-güneye yapılır.

Almanya Köln Genel

KÖLN TELEFERİK


Kölner Seilbahn ve Rheinseilbahn üzerinde: yani Ren nehri üzerinde çalışan bir teleferik hattıdır. Bu iki yakayı birbirine bağlayan: Köln Hayvanat Bahçesi-Zoobrücke köprüsü üzerindedir.

Teleferik: her yıl Nisan-Ekim ayları arasındaki dönemde çalıştırılmaktadır. Mevcut 50 kabinde, saatte: 2000 kişi taşınabilmektedir. Hatların uzunluğu: 950 metredir.

Teleferik hattı: 1957 yılında açılmıştır. 1957-2004 yılları arasında, herhangi bir kaza olmadan, teleferik ile, 14 milyon insan taşınmıştır. 2004 yılından itibaren, özel günlerde, gece yolculuğu da başlatılmıştır.