Datça

 

Datça


Muğla Datça; Akdeniz kıyısında, küçük ve şirin bir kasaba. Dağların ve şelalelerin arasından kıvrılarak uzanan bir yoldan; çam, zeytin, badem ve narenciye ağaçlarının eşsiz güzelliği ve mis kokuları arasından geçerek ulaşılıyor.

 

ULAŞIM

Marmaris-Datça arası uzaklık: 67 km. Yaklaşık 1 saat yolculuk yapmak gerekir. Bir zamanlar: Marmaris-Datça arasında 372 tane viraj sayılıyormuş. Son 10 yılda, Marmaris-Datça yolu genişletildi ve rahat seyahat edilebilir hale getirildi. Artık: 372 viraj yok. Yolun tamamı asfalt ve geniş.

Datça’ya uçakla gitmek isterseniz: Dalaman Havaalanına iniş yapmanız gerekir. Datça-Dalaman Havaalanı arası uzaklık: 160 km. dir. Bodrum Havaalanından, Datça’ya gelirseniz, havaalanından sonra Bodrum üzerinden feribot ile Datça’ya gelebilirsiniz. Yolculuğunuz yaklaşık 2 saat sürer.

Datça-İzmir arası uzaklık: 330 km. dir. Ulaşım zamanı ise, yaklaşık 4 saattir. Datça-İstanbul arası, otobüsler ile 14 saat yolculuk yapılıyor.

Datça-Ankara arası uzaklık: 830 km. ve Datça-Bodrum arası uzaklık ise: 245 km. dir.


GENEL

Doğanın bozulmadığı, cennetten bir yer olup, stres ve üzüntüden uzak bir yaşam isteyenler için, ideal bir yerdir. Ege denizi ile, Akdeniz’i buluşturan 235 km. lik sahil bandında, pırıl pırıl, masmavi, akvaryum niteliğinde, 52 irili-ufaklı koya sahiptir. Büyük yerleşim yerleri ve sanayi tesisleri yoktur.

OKSİJEN

Dünyada, oksijeni en yüksek yerler içinde, ikinci gelmektedir. Bu nedenle: astım ve kalp rahatsızlığı çekenler kişiler için, ideal bir yerdir. Kuzeyden esen sıfır rutubetli rüzgar sayesinde, yaşam çok rahat bir şekilde geçirilir. Tarihi geçmişte de, Datça Yarımadasının, insanları iyileştirdiği rivayet edilmektedir.

Datça


DENİZ

Denizde sörf yapabilir, yüzebilir ve dalabilirsiniz. İlçede: 7 mavi bayraklı plaj bulunmaktadır. Bunlar: Aktur Tatil Sitesi Plajı, Aktur Kamping Plajı, Karaincir Plajı, Hastane Altı Plajı, Billurkent Tatil Sitesi, Periliköşk Plajı.

GÜNEŞ

365 günün, 300 günü güneşli geçmektedir.

DATÇA HURMASI

Bu ağaç tam 65 milyon yıl geçmişten gelen bir tür. Yarımadanın en ücra köşelerinden birinde karşınıza çıkıverir.

EL SANATLARI

Datça’nın en değerli el sanatı: iğne oyasıdır. İğne oyası yapımında kullanılan, has ipeğin istenildiği gibi bükülerek pişirilmesiyle elde edilir.

Bu ipek ipliklerden, iğne ile motifler elde edilir veya büyük eşya örtüleri yapılır. İğne oyası bu örtüleri, Cumartesi günleri kurulan pazar yerinden, butiklerden ve hediyelik eşya satan dükkanlardan satın alabilirsiniz.

Ayrıca: İlçe merkezine, 3-5 km. uzaklıktaki köylerdeki evlerden de satın alabilirsiniz. Evet, Datça’dan ne satın alalım? İğne oyası.

DATÇA’NIN 3 B’Sİ

Datça üç “B” siyle ünlü derler. Balı, bademi ve balığı. Oysa, Datça’nın ününe ün katan bir şey varsa, bu da yolların sapalığı olmuştur.

Halkının: çıkmaz sokak diye tanımladığı, kuzeyini Ege, güneyini Akdeniz almış. Bu kadar bakir ve vahşi bir doğaya sahip olmasını, aslında büyük ölçüde coğrafi sıkıntılara borçlu.

BADEM

Datça bademi, Türkiye’nin en lezzetli bademidir. En kalitelisi: Nurlu, en kolay yeneni, kabukları ince olan Dişli bademdir. Bademin dış kabukları, yeşil ve taze iken yenilenine çağla denir. Datça bademi, günümüzde, dünyanın en iyi bademi olarak kabul edilmekte olup, ikinci sırada Amerikan bademleri gelmektedir.

TARİHİ

Datça’nın binlerce yıl önceye dayanan tarihi, hala araştırılıyor. Oldukça, fazla sayıda arkeolojik kalıntı barındıran yarımada, tarih boyunca önemli uygarlıklara yataklık etmiştir. Bunlardan en önemlisi: Knidos antik kentidir. Yarımadada bulunan, yakın döneme ait 28 kilise kalıntısı, bölgenin aynı zamanda, mistik bir kökene sahip olduğunun kanıtıdır.

Evet, Datça, önce Kayralıların, MÖ.1100 yılından sonra da Dorların egemenliği altında kalmıştır. Dorlar, Hexapolis Birliği altında, 6 şehir kurmuşlar. Bu şehirlerden biri olan, Knidos, Datça Yarımadası üzerine kurulmuş ve birliğin merkezi olmuş.

Pers saldırılarına (MÖ.546) karşı koymak için, Dorlar, Balıkaşıran denilen yerde kanal açarak yarımadayı, ada yapmak istemişlerdir. Ancak, umulduğundan daha sert ve keskin çıkan kayalar, çalışanların el ve yüzlerinde yaralar açınca, tanrıların gazabına uğradıklarına inanarak vazgeçmişlerdir. Persler dostça karşılanmışlar. Perslerden sonra, Datça Yarımadası, Atinalıların, Romalıların ve 1282 yılında Germiyanoğullarından Menteşe Bey’in yönetimine geçmiştir.

Datça: 1390 yılında, Yıldırım Beyazıt tarafından, Osmanlı İmparatorluğuna katılmış, Sultan Reşat zamanında, adı Reşadiye olarak değiştirilmiştir. Cumhuriyet döneminde ise, Datça adını almıştır.

Datça Knidos
Knidos

KNİDOS

Yarımadanın ucunda bulunuyor. Tarihçi Diyotoros: Knidos’ta yaşayanların, Teselya’dan gelen göçmenler olduğunu ileri sürüyor. Burada yapılan kazılarda: yöredeki yerleşimin başlangıcının, MÖ.7’nci yüzyıla tarihlendiğini açığa çıkarmıştır.

Knidos’lular, MÖ.4’ncü yüzyılın ortalarına kadar Datça’nın kuzey doğusundaki yarımadada yaşamışlar, sonra da bugünkü yere yerleşmişlerdir.

Heredot’a göre: Sparta’lılar, Knidos’u, bir koloni kenti olarak kurmuşlar. Zamanla, güçlü bir konuma gelen Knidos, komşu kentleri: Lindos, Kamiros, Italyysos, Kos, Halikarnasos ve Delos ile birlikte Dor Hexapolisini oluşturmuşlardır.

Fenikeliler ile denizcilikte yarışacak kadar ilerlemişlerdir. Bunun sonucu olarak da: Lipori’de, kendine ait bir koloni, Miletos’un Nil deltasındaki koloni kenti Naukratis’de de: imalathane kurmuşlardır.

Knidoslular, gün geçtikçe genişleme politikası güden Lydialılara karşı, bir önlem olarak, Yarımadayı karadan ayıracak kanalın yapımına başlarlar. Ancak; MÖ.546 yılındaki Pers saldırısı nedeniyle tamamlayamazlar. Persler; Knidos’a zarar vermezler.

MÖ.540 yılında, diğer İon kentleriyle birlikte, Delphi’de bir hazine binası yaptırırlar. Bu yüzyılda Knidos, şarap ihraç eden önemli bir ticaret merkezi konumuna gelmiştir.

İskender’e boyun eğmişler, bundan sonraki dönemlerde de, Knidos’un ismi tarihte pek geçmemiştir. Roma İmparatorluğu ile Seleukos Kralı III. Antiokhos arasındaki savaşta, Roma’nın tarafını tutmuş, bu nedenle de Bergama Krallığına katılmıştır.

Bizans döneminde, sönük bir yerleşim olarak varlığını sürdürür. Bir süre piskoposluk merkezi olur, MS.7’nci yüzyılda tamamen terk edilir.

Datçada gezilecek yerler

Datça Knidos gezisi.