Kanada Kingston şehri, Ottowa’nın 180 km. güneybatısındadır.
St.Lawrence ırmağının, Ontario gölüne döküldüğü yerde bulunan şehrin çekiciliği: Üniversitelerinden ve gümüş grisi renkli, tarihi evlerinden kaynaklanıyor.
Kingston, 1841-1844 yılları arasında Kanada Eyaletinin başkentiydi.
Tarihi süreçte, eskiden beri: şehir: Fransızlar ve yöre halkı için, bir ticaret merkezi olmuştur. Daha sonra ise, 1812 Savaşlarında: tersanelerin bulunduğu, bir deniz üssü haline gelmiştir.
Şehrin ekonomisi: sağlık, eğitim, devlet, turizm ve kültür üzerine kurulu. Kamu kurum ve kuruluşları ağırlıkta bulunuyor. Queen’s University ve Kraliyet Askeri College of Canada eğitim yönünden, şehirde öne çıkan kuruluşlar.
Şehirde: Kanada Silahlı Kuvvetlerinin askeri tesisleri yoğunlukta bulunuyor. Şehir merkezinin doğusunda, Kanada askeri birliklerinin askeri haberleşme merkezi ve buna bağlı diğer birimleri var. Ayrıca: kale sitesinde, Kraliyet Askeri Koleji var.
Şehirde, orta nemli karasal iklim hakim. Yazlar nemli ve kışlar soğuk geçiyor. Aşırı sıcak ve soğuk genellikle, kısa süreler etkin oluyor. Genelde, burada ılıman iklim hakim.
Şehir: buz hokeyi sporunun doğum yeri olarak öne çıkıyor. 1843 yılında, burada, buz hokeyi başlamış. İlk olarak: 1886 yılında: Quenn’s University ve Kraliyet Askeri College of Canada arasında oynanmış.
St Lawrence Nehri ile Ontario Gölü’nün kesiştiği noktada bulunan şehir dünyadaki en iyi tatlı su yelkenciliğine de ev sahipliği yapmaktadır.
Şehir nüfusuna gelince: nüfusun % 10 öğrencilerden oluşuyor.
Kingston şehri: 1840’lı yıllarda: birkaç yıl boyunca, Kanada’nın başkentliğini de yapmıştır. Belediye Binası: gösterişli kubbesiyle, bu şanlı geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Belediyenin arkasındaki: Market Square’de: hafta sonları: Pazar kuruluyor. Bu pazarda: Ontario bölgesinin en taze sebze-meyveleri bulunur. Ayrıca: yerel sanatçılarda, bu Pazar yerine gelirler.
KİNGSTON ALIŞVERİŞ YERLERİ
Memorial Center Çiftçi Pazarı:
2012 yılında Kingston’da sürdürülebilir şekilde üretilmiş yerel gıdalara erişimi arttırmak için kurulmuştur. Tüm ürünler, pazara yaklaşık 100 km uzaklıktaki Kingston yiyecek deposunda yetiştiriliyor ve üretiliyormuş.
Kingston Halk Pazarı:
Kingston tarihi şehir merkezinde, Belediye Binasının hemen arkasındadır. Yerel ürünler, hazır gıdalar, bahçe bitkileri, çiçekler ve el yapımı ürünleri satan satıcılarla doludur. Nisan ayından Kasım ayına kadar salı, perşembe ve cumartesi günleri sabah 8 den akşam 6 ya kadar açıktır.
FORT HENRY KALESİ
Ford Henry, dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler için müze ve tarihi olarak rolünü sürdürüyor. Ahşap kapılardan içeri girdiğinizde 19’ncu yüzyıl askeri yaşamının dünyasına girersiniz.
Günümüzde: geçit törenleriyle süslenmektedir.
1812 Savaşı döneminden kalma mevcut surların yerine 1832 -1837 yılları arasında inşa edilmiştir. Point Henry tepesinde bulunan kale, Point Frederick’teki donanma tersanesi, Rideau Kanalının girişini ve Montreal veya Ottawa ile batıdaki tüm noktalar arasındaki tedarik yolu boyunca ana aktarma noktası olan Kingston kasabasını koruyordu.
İngiliz ordusu, Kraliçe Viktoria’nın birliklerinin Kanada’dan çekildiği 1870 yılına kadar Fort Henry’de garnizon kurdu. Kısa süre sonra “A” bataryası, Topçu okulu ve ardından “B” bataryası, kaleye yerleşti ve 1891 yılına kadar orada kaldı.
I Dünya savaşı sırasında Ford Henry yüzeysel olarak onarıldı ve siyasi mahkumlar için bir toplama kampı olarak kullanıldı. Savaşın ardından kale tamamen bakıma muhtaç hale geldi.
Ford Henry, 1 milyon doları aşan bir maliyete sahip ortak bir Eyalet projesi olarak 1936 yılından 1938 yılına kadar restore edildi. Kale Ağustos 1938 tarihinde, Başbakan Mackenzie King tarafından orada görev yapan tüm İngiliz askerleri adına bir müze ve tarihi alan olarak açıldı.
II Dünya savaşı sırasında Ford Henry, düşman tüccarlar için bir savaş esiri kampı olan Camp 31 oldu. 1948 yılında yeniden açılan kale, uluslararası üne sahip Ford Henry Guard’ın performanslarını izlemek için ziyaretçilere kapısını açtı.
En ilginç olan gerçek; kaleden, kötü niyetli olarak, asla kimseye ateş açılmadığı söylenir. Ancak: Temmuz ve Ağustos aylarında: kalede yapılan geri çekilme merasiminde, top ve tüfek sesleri duyabilirsiniz.
Gelelim günümüze:
Yıllar sonra kale, Kingston sakinleri ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçiler için müze ve tarihi alan olarak rolünü sürdürüyor. Ziyaretçiler, ahşap kapılardan içeri girdikten sonra 19’ncu yüzyılın askeri yaşamının dünyasına girer, doğal manzaralar, müzik performansları ve Fort Henry Muhafızlarının (İngiliz olarak eğitilmiş üniversite öğrencilerinden oluşan son derece disiplinli bir gurup) hassas askeri gösterilerini izlerler.
Fort Henry Muhafızlarının renkleri Kraliçe’nin Renkleri ve Alay renklerinden oluşur ve 1867 yılında yürürlükte olan düzenlemelere uygun olarak tasarlanmıştır. Alay renkleri normalde alayın savaş onurlarını taşıyor. Alay renkleri, 1812’den 1943’e kadar aktif hizmet yıllıklarında Kingston ve Fort Henry’de garnizon kuran 34 İngiliz ve 28 Kanadalı alayın adını taşıyor.
Ayrıca kalenin sivil nüfusunu temsil eden kişileri öğretmen ve asker eşlerini olarak görmek mümkündür. Kale ayrıca tüm sezon boyunca gerçekleştirilen çok sayıda özel tören ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Günümüzde burayı ziyaret ederseniz: tüfeğinizi ateşleyin, Viktorya döneminden kalma bir okul odasında bir sınıfta oturun, geleneksel yürüyüş müziği geçit törenini izleyin ve akşamları gün batımı töreni sırasında dramatik bir canlandırma için ortalıkta dolaşın.
Son bir not: Fort Henry Guard’ın Kraliyet Askeri Koleji veya modern Kanada Silahlı Kuvvetleriyle hiçbir bağlantısı yoktur.
KİNGSTON TARİHİ HAPİSTANESİ
Kingston Hapishanesi Kanada’da her zaman kötü şöhrete sahip olmuştur. Maksimum güvenlikli bir hapishanedir. 178 yıl boyunca Kanada’nın en kötü suçlularından bazılarını barındırmıştır. Kingston Pen olarak 1833-1834 yılları arasında inşa edilmiş ve 1835 tarihinde kapılarını açmıştır.
Evet cezaevi, kötü şöhretli erkek mahkumlarıyla tanınırken, aynı zamanda bir zamanlar kadınlara ve çocuklara da ev sahipliği yapmıştır. Aslında kadınlar, erkek nüfustan ayrı tutulmalarına rağmen, ilk yıldan yani 1835 yılından 1934 yılına kadar burada hapsedildi.
Grace Marks adında bir kadın mahkum, Margaret Atwood’un romanına ilham kaynağı oldu. İlk zamanlar buraya çocuklar da gönderiliyordu. Aralarında en küçük olan 8 yaşındaki Antonio Beauchee, Lawrance nehri üzerindeki bir vapurda düzenlenen yankesicilik operasyonundaki rolü nedeniyle hapsedilmişti.
Nisan 1971 tarihindeki dört günlük isyan cezaevi tarihindeki en kötü olaydı
Ve iki mahkumun ölümü ve altı gardiyanın rehin tutulmasıyla sonuçlandı. Mahkumların belirttiği muhalefet nedenleri arasında: eğlence zamanı eksikliği, iş eksikliği ve Milihaven Hapishanesindeki gelecekleriyle ilgili endişeler yer alıyordu. Ancak gerçekte tüm bunlar, üçüncü işini yapan William James Knight tarafından başlatılmıştı. William bir kitap yazıyordu ve kitapta kaçırdığı tek deneyim isyandı. Bu yüzden başka adamları buldu ve bir isyan başlattı.
Tarihi boyunca büyük ölçüde halka kapalı olmasına rağmen, Charles Dickens ve Ernest Hemingway bir zamanlar burayı ziyaret etmiştir. Charles Dickens, 1842 yılında Kingston şehrini ve hapishaneyi ziyaret etti ve American Notes adlı kitabında şunları yazdı. “Burada, her açıdan iyi ve akıllıca yönetilen ve mükemmel bir şekilde düzenlenmiş, takdire şayan bir hapishane var”
Ancak Dickens, görünüşe göre mahkumların o zamanlar gerçekten katlandığı acımasız koşulları bilmiyordu. Örneğin: 8 yaşındaki Antoine Beache, bakmak, gülmek, ıslık çalmak, kıkırdamik ve boşta durmak gibi kurum içi kuralları ihlal ettiği için, dokuz ayda 47 kez kırbaçlanmıştı.
Ernest Heminway: 11 Eylül 1923 günü Toronto Daily Star’da muhabir olarak çalışırken, 24 yaşında önceki gün hapishanede meydana gelen dramatik bir kaçışı haber yapmak üzere buraya gönderildi.
Raporunda Hemingway “Hapishane şapkasının yanan kafasını gizleyemeyen kalın çilli suratlı bir adam olarak tanıttığı hırsız Norman Red Ryan’ın a aralarında bulunduğu beş mahkumun cesurca kaçışını detaylıca anlattı. Ryan neredeyse 1 yıl sonra Minneapolis’te postasını alırken yakalandı. 30 kırbaç ve ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya kalması için Kingston’a geri yollandı.
Günümüzde burası halkın ziyaretine açıktır. Geziniz sırasında, 1971 isyanı hakkında bilgi almak için Kuzey Kapısı, hücre alanı, kantin ve sosyal hizmetler alanı dahil olmak üzere, kurumun birçok önemli yerini ziyaret etmek mümkündür.
KİNGSTON BÜYÜK TİYATROSU
Tiyatro, Kingston şehrinde kültürel canlılık oluşturan ve destekleyen toplum temelli, profesyonelce yönetilen bir yerdir. Burada yüzlerce profesyonel ve amatör performansa ev sahipliği yapılıyor. Mekanlar: Regino Rosen Oditoryumu ve Baby Grand’tir. Regino Rosen Oditoryumu, Mayıs 2008 tarihinde açılmıştır.
Tiyatro, karanlık ve eski bir mekandan, yüzyılın başındaki mirasını anımsatan canlı, ilgi çekici bir salona dönüşmüştür. Orkestra çukuru kullanılmadığından ilave 26 koltuk ekleme seçeneğiyle birlikte 729 seyirci kapasitelidir.
Baby Grand: boyutu daha küçük olmasına rağmen çok kullanılan bir kara kutu tiyatrosudur. Daha büyük ortağı Regina Rosen Oditoryumunun duvarları içinde deneyimlenecek kusursuz performans ve eğlenceden başka bir şey sunmaz. Oturma kapasitesi 66 seyirciden 90 seyirciye çıkmış, kapsamlı iyileştirmeler yapılmıştır.
ASKERİ HABERLEŞME VE ELEKTRONİK MÜZESİ
Müzede en göze çarpan sergilerden biri, askeri iletişim teknolojisinin yüzyıllar boyunca yaratıcılığı ve ilerlemesini sergileyen JN-4 Canuck sergisidir. Ayrıca Enigma makinası var. II Dünya savaşı sırasında Nazi Almanya’sı tarafından kullanılan şifre teknolojisi ve Noradın yer altı kalelerinde faaliyet gösteren iletişim ve elektronik şubesi üyeleri tarafından kullanılan soğuk savaş dönemi ekipmanları da ilgi çekiyor. Ancak müzenin en ünlü sergilerinden biri belki de iletişim ve elektronikle pek alakası olmayan bir yer.
Vimy Anıt Odasında Askeri İletişim ve Elektronik Müzesi, I Dünya savaşı sırasında Kanada’nın Avrupa savaş alanlarındaki muazzam fedakarlığının bir alegorisinin yarı ölçekli alçı modelleri olan Canada Breft, Kederli Kadın ve Kederli Adam’a ev sahipliği yapmasıdır.
Kanadalı ünlü heykeltıraş Walter Seymour tarafından yaratılan Kanada Bereft figürleri, genç bir ulus olarak Kanada’nın tarihinde çok önemli bir an olarak kabul edilen bir savaşın anısına, kuzey Fransa’daki Vimy Ridge Anıtının inşa sürecine rehberlik etmiştir. Evet sonuç olarak ilginç bir müze, gidip görülmeye değer.
PUMPHOUSE
Kingston şehrinin 1851’den 1952’ye kadar faaliyet gösteren ilk su tesisleridir. Burada buharla çalışan pompalar, 1951’den itibaren Kingston sakinlerine ilk akan suyu sağlamıştır. Kuzey Amerika’da sadece altı tane bulunan benzer korunmuş su pompalama istasyonu kalmıştır.
Bugün bu muhteşem bina bir topluluk müzesi olarak halka açıktır.
QUEEN’S UNİVERSİTY
Eski bir üniversite. 1841 yılında, Kraliçe Victoria döneminde kurulmuş. Günümüzde: 40000 lisans ve 4000 lisansüstü öğrencisi bulunuyor. Öğrencilerin çoğu mali yardım alabiliyor. Öğrencilerin büyük çoğunluğu mezuniyetten sonraki 6 ay içinde kendi alanında iş sahibi olabiliyorlarmış. Son olarak, öğrenciler 7 eyalette yılda 15 servis gezisine katılabiliyorlarmış.
KRALİYET ASKERİ COLLEGE OF CANADA
Askeri kolej; 1 Haziran 1876 tarihinde kurulmuştur. Yönetim binası 1878 yılında açılmıştır.
Kanada Silahlı Kuvvetlerine hizmet edecek subaylar sağlayan ulusal askeri üniversitedir. 1200 öğrenci burada eğitim görüyormuş. 2026 yılında RMC olarak kısaltılmış isimle anılan okulun 100’ncü yılı kutlanacaktır.
PORTSMOUTH OLİMPİYAT LİMANI MARİNASI
Liman, tarihi Portsmouth Village’ın şehir merkezine sadece birkaç dakika uzaklıktadır. Su boyunca yürüyüş yolları ile park ve benzeri rahat bir ortam sağlar. 1976 Olimpiyatları için inşa edilen liman diğer topluluk etkinliklerinin yanı sıra her yıl birkaç Kanada Olimpiyat Eğitim Yarışına ev sahipliği yapmaya devam etmektedir. Marina, Kingston Limanındaki Hapishane Sahilinin hemen kuzeyindedir.
1000 ADALAR TURU:
Kingston 1000 adalar turu, 1000 adalar bölgesindeki en geniş gemi yolculuğu seçenekleriyle günlük gezi ve yemekli geziler sunmaktadır. Kingston tarihini keşfetmek veya 3 gemiden biriyle 1000 adalar arasında gezmek için bu turu tercih edebilirsiniz..