Gaziantep Oğuzeli

Gaziantep Oğuzeli


Gaziantep ilinin hemen güneyindeki ilçesidir, ama anayol üzerinde bulunmadığından pek işlek olduğu söylenemez. Oğuzeli ilçesinin en büyük özelliği, Gaziantep ilinin ve yörenin havaalanının buranın yakınında bulunmasıdır. Gaziantep Oğuzeli havaalanı, Gaziantep şehir merkezine 20 km. uzaklıktadır. Oğuzeli denilince benim aklıma ilk gelen ve yöreyi ziyaret etmeyi düşünenlerin mutlaka gitmelerini önereceğim yer: Tılbaşar kalesidir.

ULAŞIM

Oğuzeli-Gaziantep arasındaki uzaklık: 17 km. Oğuzeli ilçesinin güneyinde, Karkamış bölgesinden Suriye’ye geçiliyor yani sınır var. Suriye bölgesindeki karşılık şehir ise, Jarabulus şehridir.  Oğuzeli-Karkamış arasındaki uzaklık: 52 km.

TARİHİ

Oğuzeli ilçesi, ilk olarak, Gaziantep ilinin güneydoğusundaki Sacır suyu kıyısında kurulmuştur. Bu dönemdeki yerleşim yerinin ismi “Büyükkızılhisar” köyüdür. Bu ismi: yörede bulunan, kırmızı topraktan yapılmış, hisar şeklindeki evlerden almıştır. Oğuzeli ismi ise: yerleşim yerinde yaşayan ailelerin, geçimlerine istinaden verilmiştir.
İlçeye bağlı, Tılbaşar köyünde bulunan Tılbaşar Höyüğünde yapılan kazılarda ise, yöredeki ilk yerleşimcilerin, MÖ.3000’li yıllarda buraya yerleştiklerini kanıtlamaktadır. Daha sonraki tarihi süreçte ise, yörede egemenlik kuran uluslar: Hititler, Asurlar, Medler, Persler, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılardır. 639 yılında, Müslüman akıncılar yörede hakimiyeti ele geçirirler. Selçuklu Sultanı I. Mesud döneminde ise, Türkler görülmeye başlarlar. 1516 Mercidabık savaşını takiben ise, Yavuz Sultan Selim tarafından yöre toprakları, Osmanlı hakimiyetine sokulur. Bu dönemde, yörenin ismi “Kızılhisar-ı Fevkani” olarak geçer.
1946 yılında ilçe olan Oğuzeli, 1995 yılında Kilis iline bağlanır. 2004 yılında ise, Gaziantep iline bağlanır.

 

GENEL

İlçe merkezinin denizden yüksekliği: 750 metredir. Güneyde, Suriye ile komşudur. Genel olarak düz bir arazide kurulmuştur. Çevresinde yüksek dağ bulunmamaktadır. En önemli yükselti: Delikli tepedir.

İlçe merkezindeki “Cumhuriyet Parkı” yöre insanının başlıca gezi alanlarındandır. Ayrıca: buraya yolunuz düşerse, kırmızının değişik tonlarını görebileceğiniz nar bahçeleri mutlaka ilginizi çekecektir.
Yörede, Akdeniz ve Karasal iklim hakimdir. Yani, daha doğrusu bir geçiş ikliminden söz etmek gerekir. En yüksek sıcaklık, Temmuz ayında görülür. Kar yağışları, nadiren görülür. İklimsel özelliklerin en belirgini: güneyden gelen kum ve toz fırtınalarının yoğun olmasıdır.
Bölgedeki tarımsal faaliyetlerin temelinde: mısır ve nar üretimi başta gelmektedir. Bunun dışında, sulak olmayan alanlarda ise: zeytin, fıstık, incir ve üzüm üretimi yapılır. Ama, nar öne çıkmaktadır.
Bunun dışında, yörede: kurutmalık ürünlerin üretimi önem kazanmaktadır. Mayıs ayında ortaya çıkan kurutmalık ürünler, ilçenin farklı bölgelerinde yapılan anlaşmalar sonucu tespit edilen ailelere teslim ediliyor, aileler bu ürünleri temizliyor ve kurutuyorlar. Bu işleme: “biber ve patlıcan oymacılığı” deniliyor. Birkaç gün içinde kurutulan ürünler, pazara sunuluyor.

KARACAOĞLAN

Ünlü Türk ozanı Karacaoğlan, uzun yıllar, Oğuzeli ve yöresinde, köylerde dolaşmış ve şiirlerini yazmıştır.

Gaziantep Oğuzeli Ezo Gelin

EZO GELİN

Ezo gelin söylencesi, İlçe merkezine bağlı Dokuzyol-Uruş köyü kökenlidir. Asıl adı: Zöhre Bozgeyik’dir. Bir Türkmen aşireti olan Bozgeyikli aşiretine mensuptur. Ezo gelin büyüdüğünde, köy yerinde, kendisi ile evlenmek için birçok genç talip olur, ama hepsini reddeder. Gönlünün kimde olduğu bilinmez. Bir süre sonra Ezo gelin evlenir ve daha sonra boşanır. Takip eden süreçte, bu kez, Suriye bölgesinde bulunan bir akrabasının oğlu ile evlendirilir ve gelin olarak Suriye’ye gitse de, gönlü burada yani köyünde kalır. Sık sık köyüne gelir ve köylünün, çok sevdiği bir insan haline gelir. Öldüğünde Suriye bölgesinde gömülmesine rağmen, 1999 yılında yetkililerin girişimleri ile cenazesi, buraya getirilir ve hazırlanan mezara gömülür.
Ayrıca, Ezo Gelin adına bir müze yaptırılır. Ancak, öldükten sonra da, Antep ovası ve Suriye’nin birçok yerinde, onun adına yakılan ağıtlar dinmez.

GEZİLECEK YERLER

TILBAŞAR KALESİ

İlçe merkezine 12 km. uzaklıktaki, Gündoğan köyünde, Tılbaşar höyüğü üzerindedir. Aslında, bu höyük üzerindeki ilk yerleşimcilerin, MÖ.3000 yıllarına ve hatta Tunç çağına kadar gittiği düşünülmektedir.
Tılbaşar kalesi ise: MS.11 ve 12’nci yüzyıllarda, Haçlı seferleri sırasında: bölgedeki önemli ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle önem kazanmaktadır. Bölgedeki şehir yapılaşmasının çevresi surlarla çevrilmiş ve tam tepede ise, bu kale yapılmıştır. Kale ve şehir yapısı, o dönemlerde “Tel-Başir” olarak anılmaktadır.
Evet, Tılbaşar höyüğü, Anadolu arkeolojisinde önem kazanan bir höyüktür. Burada, 1995 yılında yapılan resmi arkeolojik kazı çalışmalarında: Tunç çağı, Bizans, Eyyübi ve Haçlı dönemlerine ait önemli kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Özellikle: şehir surlarının toprak yığıntısı haline gelmiş günümüzdeki görüntüsünün önünde, bir zamanlar, Türk ve Haçlı ordularının büyük çatışmalar yaptığını unutmamak gerekir ki, buraya yolunuz düşerse, bu hissi mutlaka yaşayacaksınız.

Gaziantep Oğuzeli Karpuzatan Mesire Yeri

KARPUZATAN MESİRE YERİ

İlçe merkezinin güneybatısındadır. Burada günübirlik piknik alanı bulunmaktadır. Gaziantep şehri sınırları içinde, debisi en yüksek olan su kaynağıdır.
Buraya yolunuz düşerse, mutlaka alabalık tesislerine uğramanızı öneririm. Yalnız, burada alabalık değil, kurbağa üretiliyor. Çünkü: alabalık üretimi için kurulan tesislerde, suyun sıcaklığı fazla gelince alabalık üretimi yapılamamış ve havuzlar, yaklaşık 10 yıl boyunca boş kalmıştır. Bu sırada, yosun tutan havuzlarda çok sayıda kurbağa üremiş ve tam bunlar için ne yapılacağı düşünülürken, yurt dışından kurbağalar için müşteri çıkmış ve bunun üzerine alabalık üretimi için hazırlanan havuzlarda kurbağa üretimine başlanmıştır.

Gaziantep Oğuzeli Orta Cami Minaresi

ORTA CAMİ MİNARESİ

Selçuklu döneminden kalmadır. Yani, muhtemelen 100 yıllık bir geçmişi olduğu düşünülmektedir. Cami yapısı defalarca restore edilerek orijinalliğinden uzaklaşmışsa da, minaresi orijinalliğini korumaktadır.

Karkamış tanıtımı.

Gaziantep tanıtımı.

Osmaniye Düziçi

Osmaniye Düziçi

Osmaniye il merkezine, 32 km. uzaklıktadır. İlçe: Adana-Gaziantep kara yoluna, 15 km. uzaklıktadır. Düziçi-Adana arası uzaklık: 125 km. dir. Düziçi-Gaziantep arası uzaklık: 110 km. Düziçi-Kahramanmaraş arası uzaklık: 110 km. dir.

TARİH

Burası: Abbasi halifesi Harun Reşit’in uç beyi olan Faraç Bey tarafından, 699 yılında kurulmuştur. Yöre: tarihi süreç içinde: Bizanslılar, Hamdaniler, Haçlılar ve Selçuklular idaresinde kalmıştır. 1516 yılında ise, Yavuz Sultan Selim tarafından, Osmanlı imparatorluğuna katılmıştır. I. Dünya Savaşından sonra, İngiliz ve Fransızlar tarafından işgal edilen yöre, 1920 yılında işgalden kurtarılmıştır.

Yörenin : Haruniye olarak anılan ismi, günümüzde “Düziçi” olarak değiştirilmiştir.

Osmaniye Düziçi

GENEL

İlçe, kendi ismini aldığı “Düziçi” ovasının kenarında kurulmuştur. Çevresi dağlarla çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği: 400 metredir.

İlçenin kuzey ve batısını: Ceyhan nehri sınırlar. Diğer önemli akarsu ise: Sabun çayıdır.

İlçe ve çevresinde, tipik Akdeniz iklimi görülüyor. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Bitki örtüsü de, makilerden oluşuyor.

Halkın büyük bölümü, geçimini: tarım ve hayvancılıktan karşılamaktadır. Okuma-yazma oranı yüksektir. İlçe merkezinde yaşayan insanların büyük bölümü, dışarıdan göçmen olarak gelmiştir.

Osmaniye Düziçi Karacaoğlan

KARACAOĞLAN

17.yüzyılda yaşamıştır. Nereli olduğu konusunda, değişik görüşler ortaya atılmaktadır. Ancak, bir kısım insan tarafından: Düziçi ilçesinin, Varsak köyünde doğduğu söylenmektedir.

Akşehirli Hoca Hamdi Efendinin anılarına göre: Karacaoğlan yetim büyür, çirkin bir kızla evlendirildiğinde, babası gibi ömür boyu askere alınma korkusuyla: genç yaşta gurbete çıkar. İki kız kardeşini de yanına alır. Bursa ve İstanbul bölgelerine kadar gider. Anadolu’nun çeşitli illerini gezdiği, Rumeli’ye geçtiği, Mısır ve Trablus’a gittiği sanılıyor. Yaşamının büyük bölümünü: Çukurova, Maraş, Gaziantep yörelerinde geçirmiştir. Yani: doğum yeri olarak, buralar kabul edilmese de, bu bölgede, uzun yıllar yaşadığı kesindir.

Peki Karacaoğlan kimdir? Bilmeyenler için, kısa bilgi: Karacaoğlan, Osmanlı devletinin ekonomik bunalımlar ve iç karışıklıkların bulunduğu bir dönemde yaşamıştır. Bu dönemde yazdığı şiirlerinde: doğup büyüdüğü göçebe toplumun gelenekleri ve içinde yaşadığı ve yurt edindiği doğa, konu edinilir. Yaşama sevincinin kaynağı: güzele, sevgiliye ve doğaya olan tutkudur. Güzelleri, yiğitleri över, dert ortağı olarak kabul ettiği dağlara seslenir. Şiirlerinde: açıkça isimleri geçen: Elif, Zeynep ve İsmikan isimli kadınların, sevgilileri olduğu sanılıyor. Çok kalın ve temiz olarak kullandığı Türkçe, kendisinden sonra gelen birçok ozanı, etkilemiştir.

Osmaniye Düziçi Ne Yenir Ne İçilir

NE YENİR NE İÇİLİR

Yörede, yemeklerin en önemli malzemesi: bulgur. Bulgur ile yapılan ve tatmanızı önereceğim yiyecekler şunlar: içli köfte, mercimek köftesi, çiğ köfte, kısır.

Bu isimleri nispeten tanıyoruz. Ama, hiç tanımadığınız ve buraya özgü bir yemek türü: tırsık.

Osmaniye Düziçi Gezilecek Yerler

GEZİLECEK YERLER

İlçe merkezinin birkaç kilometre güneyindeki Çamiçi köyünde, iki adet Roma dönemi mezarı vardır. İlçe merkezinin 4 km batısındaki Göller köyünde bir evde zıvanalı bir mezar steli vardır. Bu stel: Çukurova’daki Pers hakimiyetinin bir belgesidir ve MÖ 5-4 yüzyıllara tarihlenen Arami yazıtıdır.

Yazıt, Çukurova’da çok kullanılmış olan volkanik taştan yapılmıştır. Üzerinde Yunan ve Roma devri mezar stellerinden tanınan iki el motifinin oyularak betimlendiği görülür. Stelin üst kenarında ortada Çukurova’da özellikle Anazarbos civarındaki mezar stellerinde çok yaygın olan yarım ay ve yıldız görülür.

Osmaniye Düziçi Haruniye Kaplıcaları

HARUNİYE KAPLICALARI

İlçe merkezinin 22 km. kuzeyinde, Kuşçu köyü sınırları içinde,  Düdül dağı eteklerindedir. Ceyhan nehri kıyısında, ağaçlarla kaplı bir alandadır. Harika bir manzaraya sahip kaplıca bölgesinde, ruhsal yönden de sağlığa kavuşmak mümkün.

Denizden yükseklik; 620 metredir. Kaplıca suyunun kullanım hakkı, Özel İdare Müdürlüğüne aittir. Özellikle “Arap ülkelerine” dönük bir kaplıca merkezi olarak öne çıkmaktadır. Konaklama olanakları değerlendirildiğinde, her ne kadar lüks olmasa da, 115 yatak bulunmaktadır. Eskiden yalnızca yazın hizmet veren kaplıca, şimdi tüm bir yıl boyunca hizmete açıktır.

Kaplıca suyunun özellikleri şöyle: suyun sıcaklığı 32 derecedir. İçinde: kalsiyum, magnezyum, sülfür, sülfat, bikarbonat bulunmaktadır. Radyoaktif özelliğe sahiptir.

Kaplıca suyunun şifalı geldiği söylenen hastalıklar şunlardır: romatizmal hastalıklar, deri rahatsızlıkları, sinirsel hastalıklar ve kadın hastalıkları, beslenme bozuklukları, karaciğer ve safra kesesi rahatsızlıkları, mide ve bağırsak hastalıkları.

Osmaniye Düziçi Harun Reşit Kalesi

HARUN REŞİT KALESİ

İlçenin kuzeydoğusunda, Kurtbeyoğlu mahallesindedir. Buraya, aynı zamanda kurtlar kalesi de deniliyor.

Kale: 699 yılında, Abbasi halifesi Harun Reşit tarafından yaptırılmıştır. Kalede bulunduğu söylenen, yer altı tünelinin: kaleden başlayarak, Harap mevkiine kadar uzandığı söyleniyor. Söylenenlere göre: tünel, insanın rahatça hareket edebileceği boyuttadır ve kalenin aşağı ile her türlü ilişkisini sağlamak için yapılmıştır.

Günümüzde kale harabe durumda ve biraz önce sözünü ettiğim tünel de yok olmuş.

Osmaniye Düziçi Berke Barajı

BERKE BARAJI

Ceyhan nehri üzerinde kurulmuştur. Gidip görülmese de, kısaca bilgi vereceğim: burası, yapım itibarıyla 201 metre yüksekliğinde olan bir baraj. Bu yükseklik oranı: burayı, Türkiye 1. ve Dünya üzerinde ise 16.yapıyor. Baraj: 2002 yılında hizmete açılmış ve elektrik üretimi başlamıştır.

Barajın arkasındaki göletin uzunluğu: 25 km. Yapıldığı boğaz itibarı ile dar ancak inanılmaz derinlikte olan, yani inanılmaz yükseklikte olan bir barajdır. Ulaşım yolu asfalt ama yine de biraz virajlı olması nedeniyle dikkatli araç kullanmak gerekiyor. Baraj bölgesine varıldıktan sonra, etkileyici bir tabiat manzarasının ardından, iki tane ürkütücü boyutta tünelle karşılaşılıyor, bu tünellerden geçtikten sonra ise muhteşem manzaralı baraj seti üzerine çıkılıyor.

Osmaniye Düziçi Sabunsuyu Köprüsü

Osmaniye Düziçi Sabunsuyu Şelalesi

SABUNSUYU KÖPRÜSÜ VE SABUNSUYU ŞELALESİ

Haruniye bölgesinde Sabun suyu deresi üzerindedir.

Köprü günümüzde kullanılmaya devam etmektedir. Tek gözlüdür, bazalt ve moloz taş kullanılarak yapılmıştır.

Sabunsuyu deresi üzerinde Düldül dağı eteklerinde ise Sabunsuyu ismi verilen bir şelale bulunuyor. Dört şelalenin bir araya gelmesiyle oluşan büyük şelale yaklaşık 10 metre yükseklikten akmaktadır. Burada piknik yapabilirsiniz. Şelalenin doğal güzelliği ve temiz suyu içinde yüzen balıklar dahi görülebiliyor. Zipline var, binebilirsiniz. Şelalenin üst kısmına çıkmayı da unutmayın. Köprüyü geçip sola döndüğünüzde şelalenin üst kısmına ulaşabilirsiniz.

Ayrıca, şelalenin döküldüğü yerde suya girmek mümkündür. Yani yaz döneminde buraya giderseniz mutlaka yanınızda şort ve terlik bulunsun.

NERONİAS/İRENEPOLİS

Kommagene Kralı IV. Antiokhos, Roma’ya sadakatını göstermek için İmparator Cladius’un evlatlığı Nero adına, MÖ 51 yılında bu şehri kurmuştur. Neronias antik kendinin bir adı da İrenepolis’tir. Fakat bu ismin ne zaman ve ne sebeple konulduğu belli değildir. Roma döneminde, İrenopolis, diğer büyük şehirler arasındaki çekişmelere karışmamıştır. Neronias-İrenopolis antik kenti için yapılan yüzey araştırmaları sırasında, Harap Mahallesinde bulunan üç adet yazıtlı mezar steli, iki adet mermerden aslan başı ve onur yazıtlı bir heykel kaidesi bulunmuş ve incelenmiştir.

Osmaniye Düziçi Savranda Kalesi

Osmaniye Düziçi Savranda Kalesi

SAVRANDA KALESİ

Düziçi ilçe merkezinin 3 km kuzeydoğusunda, Kurtbeyoğlu Mahallesindedir. Kaypak köyü yolu üzerindedir. Kalecik barajının yanındadır. Kale, ortaçağ döneminde Romalılar zamanında yapılmış, 7 burçlu bir dağ kalesidir. Çevresi 800 metredir. Dikdörtgen biçimdedir.

Kale için, düzlüktür ve çam ağaçlarıyla kaplıdır. Kale meydanında: sarnıçlar ve bina kalıntıları bulunur. Surlar 10 metre yüksekliktedir. 12 burç kulesi bulunur, burçların içi boştur ve ikişer katlıdır. Kaleye giriş kapısı önünde, tabandan itibaren kayalar üzerinde oyulan merdivenler kapıya kadar gider. Kuzeye bakan surun dibinde, bir geçit Kaypak çayına kadar iner.

Osmaniye Düziçi Dumanlı Yaylası

DUMANLI YAYLASI

İlçe merkezine bağlı bu yayla, gürgen ağaçlarıyla süslenmiştir. Buraya ulaşmak için ilçe merkezinden dağlara doğru kıvrımlı yollardan ulaşılır. Sonbaharda ağaçların yaprakları sararınca çok güzel görüntüler ortaya çıkar. Unutmayan her ne kadar manzara muhteşem güzel olsa da, hem çıkış ve hem de iniş çok sorunlu, sıkıntılıdır.

DÜZİÇİ NEKROPOLÜ

İlçe merkezinde Karacaoğlan Caddesi ile Sabun suyu deresi arasındadır. Mezarlığın bulunduğu alanda halen Karacaoğlan İlköğretim Okulu ve Karacaoğlan mezarlığı vardır. Ayrıca, yine bu mezarlık alanı üzerinde 6 sivil konut bulunmaktadır. Konutların bahçesi ve meyve ağaçları vardır. Kalker kayalık bir arazi yapısı mevcuttur. Bazı mezarlar 6-7 basamaklı merdivenli girişlere sahiptir. Bazı mezarlar ise, 3 odalıdır. Kaya mezarlarında ayrıntılı araştırma yapılmamıştır.