Hamamözü, ülkemiz turizminde, iki önemli kaplıca tesisiyle gündeme gelmekte ve öne çıkmaktadır.
ULAŞIM
İlçe, Amasya il merkezine, 90 km. uzaklıktadır. Çorum il merkezine ise, 43 km. uzaklıktadır. Hamamözü ilçesine olan ulaşım: Gümüşhacıköy üzerinden sağlanmaktadır. Hamamözü-Gümüşhacıköy arasındaki uzaklık: 23 km. dir.
TARİHİ
Yörenin tarihi geçmişi incelendiğinde: Frigler, Kimmerler ve Romalıların etkin oldukları görüşmektedir. Özellikle, Romalılar döneminde, bölgenin hareketlendiği öğrenilmiş olup, bu dönemden günümüze: kaplıca, mezar taşları ve cami duvarlarında bulunan yazılı taşlar kalmıştır. Romalılar hakkında, bölgede birçok kalıntı bulunmakta olup, resmi arkeolojik kazılar yapıldığında, burada kurulu bir Roma yerleşiminin bulunabileceği düşünülmektedir.
GENEL
İlçede, karasal iklim egemendir. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlıdır.
GEZİLECEK YERLER
KAHRAMANLAR İÇMELERİ
İlçe merkezine, 1 km. uzaklıktadır. İçmelerin yararlı geldiği önerilen rahatsızlıklar şunlardır: bağırsak parazitleri hastalıkları.
HAMAMÖZÜ (ARKUT BEY) KAPLICASI
Amasya il merkezine, 90 km. uzaklıktadır.
Kaplıcaların tarihi, uzun bir geçmişe dayanmaktadır. Kaplıcanın ismi: 1095 yılında, bölgede hakimiyeti ele geçiren Arkut Bey nedeniyle verilmiştir. Bu dönemde, bölgede, yer yüzüne bir sızıntı halinde çıkan kaplıca suyu: takip eden dönemlerde, tabiat şartları nedeniyle, yer altında kalmıştır. Ancak, zamanla yapılan araştırmalar sonucunda: 1303 yılında, üstü tamamen kapanan sıcak su sızıntıları, yeniden bulunmuş ve kaplıcalar, yeniden inşa edilmiştir.
Kaplıcanın mülkiyeti, Hamamözü Belediyesine aittir. Şifalı suların yararlı olduğu rahatsızlıklar şunlardır: romatizmal hastalıklar, travmatik rahatsızlıklar, kalp ve damar hastalıkları, psikosomatik rahatsızlıklar, dermatolojik hastalıklar, kırık-çıkık sonu hareket gücünün açılması, sinir sistemi rahatsızlıkları, çocuk felci, ruhsal bozukluklar, bel fıtığı ve siyatik, kadınlarda adet bozuklukları, cildin korunması, saçların kepeklenmesinin önlenmesi.
Bölgede: 63 odalı bir tesis bulunmaktadır. 2000 metre karelik, tamamen kapalı, güzel bir havuz bulunuyor. Bunun dışında: kür havuzu, jakuzi, sauna, Türk hamamı gibi etkinlikler de var.
GİMPAŞ TERMAL TESİSLERİ
Tesislerde, 64 oda bulunmaktadır. Ayrıca: Türk hamamları ve kür havuzları bulunuyor. Ayrıca, aile olarak kullanıma uygun, 17 adet özel havuz var.
Buranın termal suyu: 43 derece sıcaklıktadır. Özellikle: romatizmal hastalıklar, çocuk felci, sinir sistemi hastalıkları, bel fıtığı, tansiyon, kalp ve damar hastalıkları ve cilt hastalıklarının tedavisinde şifalı olduğu söyleniyor.
Afyonkarahisar Çobanlar: Küçük bir yer, tarihi ve turistik özellikleri pek ön plana çıkarılmamış, çıkarılmamış dedim çünkü ilçenin tarihi ve turistik yönü hakkında kaynaklarda hiçbir bilgi yok, burada genellikle termal kaplıca ön planda, bir de Göynük beldesinde Akşemsettin türbesi olduğu söylenen yer var, Bolu ili Göynük ilçesinde de Akşemsettin ile ilgili aynı iddialar var, yorum yapmayacağım, malum bazı değerler, Anadolu’da birkaç yer tarafından birlikte paylaşılıyor, bir zamanlar Çorum Alacahöyük’te bulunan Hititlerin meşhur “Güneş Kursu” nun Ankara Belediyesi tarafından simge yapılması gibi. (daha sonra bu simge Çorum’a iade edilmiş, Ankara Belediyesi simgesi iptal edilmiştir.) Sonuç olarak buralara yolunuz düşerse, tarihi kalıntı bulamayabilirsiniz, bence Termal Kaplıcalara gidin, oldukça modern ve güzel bir tesis.
ULAŞIM
İl merkezine 25 km uzaklıktadır. İlçe Konya karayoluna 6 k m ve Çobanlar Tren istasyonuna ise 4 km uzaklıktadır.
GENEL
İlçe düz ve geniş bir arazi üzerinde konuşlanmıştır. Orta dereceli yüksek dağlar arasında kalır. Deniz seviyesinden yükseklik 990 metredir. İlçe merkezinde tipik Osmanlı yapısını andıran avlulu evler bulunmaktadır. Ancak eski yapı bu kerpiç evler, 2002 tarihindeki depremde ağır hasar görmüş, oturulamaz hale geldiklerinden daha sonra yıkılmışlardır. İlçede İç Anadolu ve Ege bölgesi iklimleri görülür. Türkiye’nin en iyi domatesi burada yetiştirilir ve yetiştirilen domateslerin büyük bölümü yurt dışına ihraç edilir.
TARİHİ
Akarçay kenarındaki höyük, bu bölgede eski Tunç çağından başlayan bir yerleşim bulunduğunu gösterir. Bir söylentiye göre: Danişmentlileri oluşturan Avşar boylarından Süleymanlı koluna mensup bir gurubun bu bölgeye yerleştiği, Çobanlar, Işıklar ve Sülümenli beldelerinin bu oymak tarafından kurulduğu, hatta kurucuların kardeş olduklarıdır. Danişmentlilerin dağılmasıyla onlara bağlı birçok oymak ve boy, baştan başa özellikle batı Anadolu başta olmak üzere Anadolu’nun birçok yerine dağılmışlardır. Çobanlar halkının kökenini bu aşirete mensup olduğu, hatta birkaç kitapta Çobanların 1151 yılında fetih edildiği yazılıdır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında vergi kayıtlarında Çobanlar isminin Çobanlar-ı Kebir (Büyük Çobanlar) olarak adlandırıldığı görülür. İlçe 1926 yılında nahiye yapılmış ve 1955 yılında belediye olmuş ve 1990 yılında ilçe olmuştur.
GEZİLECEK YERLER
ÇOBANLAR TERMAL KAPLICA
2015 yılında hizmete giren termal kaplıca 5000 metre kare kapalı alana sahiptir. Bayanlar ve erkekler olmak üzere 2 bölümdür. Her bölümde ayrı ayrı olmak üzere zemin katta termal havuz, termal havuz içinde jakuzi, şelaleler ve havuz kenarında şezlonglar vardır.
Türk hamamı kısmındı ise göbek taşı, kese odası ve banyo için kurnalar, sauna, buhar odası vardır. Termal havuz bölümünde buharlaşma oluşmaz çünkü tesiste iklimlendirme sistemi vardır. Kaplıca suyunun özellikle romatizmal hastalıklara iyi geldiği söyleniyor.
GÖYNÜK BELDESİ
İlçe merkezine 15 km uzaklıkta, il merkezine ise 39 km uzaklıktadır.
Göynük kelimesinin anlamı: güneşte yanmış, acısı olan, elemli, üzüntüden ağlar duruma gelmiş, kızarmış, hicran, ızdırap, keder ve hararet gibi anlamlara gelmektedir.
Göynük beldesi civarında, önemli Frig şehirlerinin kurulduğu tahmin edilmektedir. Tarihi kaynaklar ve bu bölgede bulunup, günümüzde Afyonkarahisar Müzesinde sergilenen bazı buluntular, bu fikri doğrulamaktadır.
Tekke
Köyde bulunan tekke, Yargeldi Sultan (köydeki inanışa göre Akşemsettin) tarafından kurulmuştur. Yargeldi Sultan, Osmanlı dönemi kayıtlarında İnlice köyü (bugünkü adıyla Seydiler) kurucularındandır ve 13’ncü yüzyılda yaşamıştır. Hacı Bektaşı Veli’nin öğrencilerinden Seyyit Hasan Basri’nin yakın arkadaşıdır.
Kara kuyu
Rivayete göre: Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin, Hicaz’a gitmek üzere 1458 yılında yola çıkmış, bugünkü Göynük köyünün bulunduğu yere geldiğinde yanındakiler iyice susadıklarını belirtmek için “Göynüdük” demişlerdir. Akşemsettin elindeki asayı yere üç defa vurmuş, oradan temiz, sol, soğuk su fışkırmıştır. Susayanlar kana kana içmişlerdir. O suyun başında konaklamışlar, ancak o sırada Akşemsettin hastalanıp ölmüştür. Vasiyeti üzerine oraya gömmüşlerdir. Kara kuyu hala bol ve temiz suyu ile köylülerin susuzluğunu giderir. Özellikle Ramazan ayında her aile oruçlarını Kara kuyunun suyu ile açmak ister, kuyu başında kalabalık kuyruklar olur.
Akşemsettin Türbesi
Göynük köyünde Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemsettin’in mezarı bulunduğu söyleniyor. Burada ben daha önce Bolu şehrinin Göynük kazasında da Akşemsettin türbesi bulunduğunu ve hatta yılın bir döneminde Akşemsettin şenlikleri düzenlendiğini biliyorum, bu yüzden burada da gerek beldenin isminin Göynük olması ve gerekse Akşemsettin türbesinin bulunması, bilmiyorum, sanırım Akşemsettin, bu iki yöre arasında paylaşılıyor, yorum yapmıyorum. Ancak burada bulunan Akşemsettin Türbesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından “Dinsel yapı” olarak tescillenmiştir.
KOCAÖZ KASABASI
Bu kasabanın eski ismi Fekeli’dir. Kasaba il merkezinin 36 km doğusundadır. İlçe merkezine ise 6 km uzaklıktadır. Bolvadin ilçe merkezi ise 25 km uzaklıktadır.
Yapılan çevre incelemelerinde, beldenin tarihinin Arkaik döneme kadar uzandığı bilinmektedir. Nehir kenarında bulunan mezar höyüklerinin Bronz çağından kaldığı düşünülmektedir. Antik çağda, Anabura kasabası buradaydı.
Anabura-Anabora
Şehir kalıntılarında yapılan çevre incelemesinde tarihi Arkaik devre kadar uzanmaktadır. Frig vadisinin önemli şehirlerinden olan Anabura, Roma döneminde de gelişmiş ve bölgenin en önemli şehirlerinden birisi haline gelmiştir.
Bu şehrin harabeleri, Ilıca mevkiindedir. Akşehir’in Ulupınar köyündeki yaylada tek parça 30 cm yükseklikteki kaya üzerinde Antıocheia-Anaboyria yazılı sınır yazısı, Anabora şehrinin sınırlarının Yalvaç’a kadar uzandığını gösterir.
Şehir harabeleri, kaya mezarlar, çeşmelerdeki Grekçe kitabeler ve mimari parçalar, buranın tarihinin birer vesikasıdır. Feleli Molla oğlu çeşmesi aynasında, Roma dönemine ait mezar steli vardır. İstiklal Mahallesindeki İzzetlerin çeşmesindeki Grekçe kitabe, Roma dönemine ait olup, bu harabelerden gelen mimari parçalardır.
Afyonkarahisar müzesinde bulunan Artemis heykeli buradan çıkmıştır. Ancak böyle yazmama rağmen, Afyonkarahisar arkeoloji müzesinde bu heykeli bulup göremedim, resmini çekemedim, yani Artemis heykelleri genellikle Efes yöresinden çıkar, burada Artemis heykeli, keşke görseydim veya bir resmi olsaydı, sizlerle paylaşırdım. Evet hani üst kısımda buranın yani Anabura kentinin, Frig ve devamında Roma döneminde çok önemli bir şehir olduğunu belirttim ama inanın daha fazla bilgi, ayrıntılı bilgi yok.
Yeraltı şehri
2003 yılında çiftlik yapımı için temel kazılırken bir yeraltı şehri bulunmuştur. Yeraltı şehrinde incelemelerde bulunan Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi yetkilileri, MS 2 ile 4’ncü yüzyıla tarihlenen yer altı şehrinin 8 kat olduğu, ancak 2 katını gördüklerini söylemişler, gerekli temizlik çalışmalarından sonra ayrıntılı bilgi sahibi olunacağını söylemişlerdir. Ancak aradan geçen yıllara rağmen burada herhangi bir araştırma yapılmamış ve yeraltı şehrinin girişi toprakla kapanmıştır. Evet isterdim ki, size bu yeraltı şehri hakkında ayrıntılı bilgi vereyim ve siz de gidin burayı görün, ancak gitmeyin, görmeyin, çünkü tüm uğraşıma rağmen hiçbir bilgi bulamadım, yetkililerin mazereti sağlam, ödenek yok. Sadece bilginiz olsun, olur da ileride burayı turizme açmaya niyetlenirlerse bir gittiğimizde umarım görürüz, veya bir gören olursa bilgi verirse seviniriz.