Nevşehir Avanos

 

Nevşehir Avanos

Nevşehir ilinin 18 km. kuzeyindedir.

GENEL

Antik devirdeki adı: Venessa’dır. Bu kasabanın altı, in denilen yeraltı şehirleriyle kaplanmıştır. Yeni evler, bunların üzerine inşa edilmiş. Bu eski şehrin uzantıları, tepelerde bir yerde açığa çıkıyormuş. Yani; Avanos’tan yer altından birkaç kilometre yürüyüp, dağın yamacında, tekrar yer üstüne dönmenin mümkün olduğu söyleniyor.

Kurtuluş Savaşında, asker kaçakları, buralarda barınmış. Kervanları soymuşlar. Cumhuriyet Hükümeti, çeteleri önleyebilmek için, yeraltı dehlizlerini kapattırmak zorunda kalmış.

Kışın; gerçekten soğuk iklimi olan bir yer. Kızılırmak’a paralel uzanan cadde, İlçenin merkezi. Bu cadde üzerinde: her üç dükkandan biri çömlekçi. Avanos’un en önemli özelliğidir çömlekçilik.

Bu bölgede, kil toprağının yapısı, Avanos’u, özellikle bu tür işlerin merkezi konumuna getirmiş. Dükkanlardan kimisi yalnızca sergi ve satış yapar, kimisi de küçük bir atölyede üretim yapar. Genelde, yeraltı şehirlerine açılan odalarda kurulu bu atölyelerde, isteyen turistler için, çömlek yapımı da gösterilir ve hatta bizzat kendilerine yaptırılır.

Kapadokya’ya özgü; tarihi taş konaklar var. Bunlar, bugün, otel ve pansiyon olarak hizmet vermekte. Özellikle; geçen yıllarda, televizyonda izlenen ” Asmalı Konak ” dizisinin ve sinema filminin burada çekilmiş olması, buraya olan ilgili arttırmış idi.

Bu konakların bulunduğu cadde ve sokaklarda gezebilir ve hatta ata binerek de küçük bir gezinti yapabilirsiniz.
Bölgede, çömlek işi kapkacaklar, deri işleri, halıcılık, süs eşyaları, bakır ve oniks taşından yapılmış süslemeler önem taşıyor ve hediyelik-hatıra eşya olarak alınabilir. Özellikle: civarda bulunan zengin oniks taş yatakları sayesinde, oniks taşı işlemesi oldukça gelişmiş ve yaygın.

Çömlekçilik

ÇÖMLEKCİLİK

Nevşehir Avanos: Avanos’ta, Hititlilerden beri, çarkla, çanak-çömlek yapıldığı tahmin edilmekte. Bu el sanatı, kavimden kavime, babadan oğula geçerek günümüze kadar ulaşmış. Avanos’un dağlarından ve Kızılırmak’ın eski yataklarından, yumuşak ve yağlı kil toprakları elenir ve iyice yoğurularak çamur haline getirilir.

Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış olur. İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar, önce güneşte ve daha sonra ise gölgede kurutulduktan sonra, saman ve talaşla yakılan fırınlarda, 800 dereceden başlayıp 1200 dereceye varan sıcaklıklarda, özenle pişirilir.

BAĞCILIK

İlçe’de ki önemli uğraşlardan birisi de, bağcılıktır. Elde edilen üzüm, sofralık olarak kullanılabildiği gibi, mağaralardaki doğal depolarda şarap üretiminde de kullanılır. Özellikle, bölgede üretilen el yapımı şaraplar, rağbet görmektedir. Bunları; tadarak satın almak mümkün.

Nevşehir Avanos

GEZİLECEK YERLER

PAŞABAĞ

Nevşehir Avanos: Avanos’un güney çıkışında, yoldan 1 km. içeridedir. Küçük vadide, iki ve üç başlık taşıyan birleşik peri bacaları görülür. Bu bölge, aslında, peri bacalarının oluşumunun izlenebileceği, küçük bir müze gibidir. Bu bölgedeki, peri bacalarının bazıları oluşum halinde, bazıları oluşumunu tamamlamış ve bazıları ise olgunlaşıp bozulmaya başlamıştır.

Vadinin ortasında görülebilen, üç başlı peri bacasının özelliği var. Şöyle ki; keşiş Simeon’un aziz rütbesine ulaştığı ve çok saygı kazandığı inziva hücresi burada. Dar bir baca vasıtasıyla ulaşılabilen bu hücrenin girişini, haçlar süsler.

Burada resim yok. Bir sunak, taş oturma ve yatma yerleri, sedirler, derin su çanağı ve ocak ile içeriye ışık girmesini sağlayan pencere aralıkları vardır. Bu durum, etkileyici bir görüntü sunuyor. Keşişlerin başını koyduğu yastığa bakıp şaşırmamak elde değil.

Ama diğer keşişhanelere bakıldığında ise, burasının bu haliyle bile konforlu olduğu söylenebilir.
Günümüzde, demir kapılı bölüm Simeon Şapeli, üst bölüm ise Simeon Hücresi olarak görülebilir. Suriyeli olan bu keşiş, çileci bir aziz idi.

Bugün, çevresinde üzüm bağları, kayısı ağaçları bulunan bu kaya oluşumu, geçmiş zamanda da, aynı güzelliklerin içindeydi. Bu bölgedeki keşiş topluluğu, kendilerini halktan ayırmamış, halkla birlikte üretim yapan bir toplum olarak bulunmuştur.

Bu durum; Kapadokyalı keşişlerin, diğer bölge keşişlerinden olan farkını gösterir. Onlar, tümüyle münzevi bir yaşam sürdürmek yerine, üretime katılmaktan yana idiler.
Simeon Şapeline girdiğinizde: resimlerin çok yıprandığı görülebilir. Resim yasağının kalkmasından sonra, buranın bezendiği anlaşılıyor.

ZELVE

Güneyde, Avanos’tan 3 km. uzakta. Gezmekten çok zevk alacağınız yerlerden biri. Tırmanmaya elverişli bir vadi var. Kapadokya peri bacalarının en yoğun olduğu yer. Vadideki peri bacaları, sivri uçlu ve geniş gövdeli.

Burası, özellikle; 9 ve 13’ncü yüzyıllarda, Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş. Aynı zamanda, rahiplere ilk dini seminerler burada verilmiş. İlk yerleşim; vadinin duvarlarına oyulmuş evlerde oluşmuş. 1924 yılındaki mübadeleden sonra, buraya Türk’ler yerleştirilmiş. 1952 yılında ise, bölge tamamen boşaltılmış.

ÇAVUŞIN

Avanos’tan Göreme’ye giderken, 2 km. sonra soldadır. Çok eski yerleşim yeridir. Kaya içine oyulmuş bir köydür.

Bölgenin en önemli ve eski mekanlarından olan burada; Müslümanlar ve Hıristiyanlar tarafından peygamber olarak kabul edilen, Vaftizci Yahya (Yahya Peygamber) kilisesi var. Hz. İsa’nın MS.27 yılı civarında, Şeria Nehri kıyısında, vaftizci Yahya tarafından vaftiz edildiğine inanılıyor.

Kilisenin yapımının; 964-965 yılları arasında olduğu tahmin edilmekte. Kapadokya’da pek görülmeyen geniş avlusu, son yıllarda, kayaların kopması sonucu yer yer yıkılmış.
Resim yönünden, zamanında, ağır tahribata uğramış. Apsise cepheden bakınca: sağ duvarda çok yıpranmış da olsa, ” Solome’nin dansı ” tasviri görülebilir.

Burada: ” Hirodes’in , Hirodias’ın kızı Solome’nin, Yahya’nın öldürülmesi isteğini yerine getirdiği ” anlatılır. Bir de, apsisin tam karşısındaki kapının sağ bölümünde, ” elinde bıçağı ile oğlunu kurban eden İbrahim ” sahnesi seçilebilir. Bu çok yıpranmış resim, Kapadokya bölgesindeki nadir örneklerden biridir.

İç duvarlardaki resimlere gelince; doğu duvarında: tonozda müjde, ziyaret, Mısır’a kaçış, Yusuf’un ikinci rüyası, havarilerin tanrı yoluyla görevlendirilmesi, batı duvarında: doğum, son yemek, ihanet, vaftiz, kuzey duvarında: İsa plarus önünde, İsa çarmıhta, İsa’nın ölümü, güney duvarında: Kudüs’e giriş, kör adamın iyileştirilmesi, İsa’nın çarmıhtan indirilmesi konularında tasvirlere ait resimler görülebilir.

Bu kilisenin duvarlarında, çevrimli öykülemeye en güzel örnek olan resimler var. En solda; müjde, onun yanında Elizabet’i selamlama, en sağda ise su.

Evet, vaftizci Yahya kilisesi, gerçekten güzel, görülmeye değer.

Nevşehir Kozaklı hakkındaki gezi yazım için  Kozaklı

 

Nevşehir Ürgüp Ortahisar

 

Nevşehir Ürgüp Ortahisar

Nevşehir-Ürgüp kara yolu üzerinde, Ürgüp’e yaklaşık 1 km. uzaklıktadır.

GENEL

Yerleşim merkezinin yola yakın bölümünde, günümüzde kötü bir yapılanma var. Kasabanın kaya oluşumu çevresinde kalan bölümü, belki de Kapadokya’nın en az zarar gören, sivil mimarlık örneklerini barındırıyor.

Hisarın hemen yanındaki bir sokaktan başlayarak, aşağı doğru yürüyün. Balkan deresine girin. Burada, yaklaşık 1500 metre ileride, sağda, bir sırtta Sarıca Kilise ve 1000 metre ötede üçgen bir kaya oluşumunun yanında, bir tünel ve Balkan deresi Kiliseleri var.

Nevşehir Ürgüp Ortahisar

Yüksek ve stratejik konumu ile, geçmişte korunaklı bir yerleşim sağlaması nedeniyle, burası büyük önem taşıyor. Buradan, tüm Göreme ve Avanos görülebiliyor.

Bölge: zengin bir manastır yaşamının örneklerini barındırır. Harım kilisesi, sarıca kilise ve cambazlı kilise, bu beldede görülecek yerlerden bazılarıdır.

Çukurova’nın ürünü olan limon; bu bölgede, volkanik kayalar içine oyularak yapılmış olan tabii soğuk hava depolarında muhafaza ediliyor ve buradan tüm Türkiye’ye dağıtılıyormuş. Bölgede, turizme ilk açılmış olan kasabanın halkı, konukseverliği ile ünlü.

Nevşehir Ürgüp Ortahisar

KALE

Merkezde ve 50 metre yükseklikte. Ana yoldan da görülebiliyor. Eski bir barınma merkezi. Üzerine çıkılabiliyor. İlginç bir seyir ve resim çekme noktası.

Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri

Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri

Bu yeraltı şehri; Nevşehir’in 21 km. batısında bulunan Kaymaklı’da bulunuyor. Yumuşak tüf kayalara oyularak yapılmıştır.

Girişte; bilet alarak kapıdan giriyorsunuz ve yön levhaları izlenerek gezilebiliyor. Ancak; kalp-astım hastaları ve dar yer fobisi olanların girmelerini tavsiye etmiyorum. Çünkü: yer yer, bayağı dar tünellerden geçilmesi gerekiyor.

Bazı bölümler, gerçekten sıkıntı verecek ölçüde dar. İnsanın aklına gelmiyor değil. Hani, bu yön levhalarından birini bulamadığınızda veya yön levhasının yanlış bir yönü göstermesinin mümkün olup olmadığını düşündüğünüzde, sanırım içinizi derhal bir sıkıntı ve korku kaplayacaktır.

Fakat; böyle bir durum olduğunda, ilerlemeden bulunduğunuz yerde beklemek ve arkadan gelen kafile veya insanların yardımı ile, doğru istikameti bulmak elbette mümkün.

Evet, Şehrin; Hitit döneminde var olduğu ve Hıristiyanlık döneminde ise genişletildiği ve özellikle Müslüman Arap akıncılarına karşı korunmak için revize edildiği tahmin edilmekte. Ayrıca; yiyecek depolamak içinde kullanılmış.

Toplam; 40 metre derinliğe iniliyor ve 8 kat var. Mükemmel ve akıl almaz havalandırma sistemi mevcut. Katlar ve bölmeler, havalandırma bacası etrafında yerleşmiş. Bir hol etrafında toplanmış odalarda, ortalama tavan yüksekliği 2 metre. Şapellerde ise; tavanlar daha yüksek ve mekan büyüktür.

Tüm katlar, günümüzde ziyaretçilere açık değil.

Yalnızca, 20 metre derinlikte, 4’ncü kata kadar inilebiliyor. Çünkü, bütün bölümler, henüz tam olarak temizlenmemiş. Toplam alan, 2.5 kilometrekare.

Şehrin giriş katında; hayvanların bağlandıkları yerler var. Sonra da; yiyeceklerin depolandığı başka bir bölüme geçiliyor. Her bölüm, diğer bölümlere dar tüneller ile bağlı. Ve her giriş, değirmentaşı biçimindeki, hareketli kaya kapılar ile kapatılıyor. Bu şekilde, düşman saldırılarından korunulmuştur.

İkinci katta, ortak mutfak var.

Üçüncü katta, en önemli mekanlar mevcut. Bu katta: erzak depoları yerleştirilmiş. Burada dikkati çekecek bir nesne, andezit taşı var. Son araştırmalara göre; bu taşın, bakır cevherini öğütmekte kullanıldığı anlaşılıyor.

Ayrıca, bu taşın, dışarıdan buraya getirilmesi mümkün değil. Yeraltı şehrinin inşası sırasında, tüf tabakasının altında kalıpta sonradan açığa çıktığı anlaşılıyor. Yaklaşık 10 cm. boyutundaki bakır cevheri, andezit taşı içinde hazırlanan kırma çukurlarına konuluyor ve kırma taşı ile kırılarak, ergimeye hazır hale getiriliyor.

Dördüncü katta, şırahaneler var.

Bol miktarda erzak depolarının ve küp yedeklerinin bulunması, bu yeraltı şehrinde yaşayan insanların, düzenli bir ekonomik yaşamlarının olduğunun ifadesi. Küçük bir alana yayılan erzak depolarının sayısı göz önüne alındığında, burada çok sayıda insanın yaşadığı düşünülüyor. Muhtemelen, 10 bin insanın yaşadığı veya yaşayabileceği tahmin edilmekte.

Evet; yeraltı şehir girişindeki alışveriş mekanlarından yararlanabilirsiniz.

Nevşehir Kapadokya hakkındaki gezi yazım için  Kapadokya