Nevşehir Kapadokya Gezi Planı

Nevşehir Kapadokya Gezi Planı

Kapadokya bölgesi gezisine, bulunduğunuz yere göre; bölgedeki gezi planında belirttiğim ve sizin bulunduğunuz yere en yakın noktadan başlamanız mümkün. Ben; Ankara’dan hareket edildiğinde, bölgeye nasıl ulaşacağınızı, geziye nereden başlayacağınızı ve mevcut zamanınıza göre, nerelere gidebileceğinizi; anlatacağım. Siz; kendi tercihlerinize göre, gezi rotanızı ayarlayabilirsiniz.

Gezime başlama noktası olarak, Kapadokya’da; en uzak yer olan Derinkuyu-Kaymaklı yeraltı şehirlerini hedefliyorum.

Evet; Ankara’dan; (Ankara-Nevşehir arası uzaklık, 280 km.) Mamak-Elmadağ-Yahşihan ve Kırıkkale’ye geldiğinizde, güneye yönelerek Keskin-Akpınar-Kırşehir-Mucur-(Kayseri kara yolundan ayrılıyorsunuz)-Hacıbektaş (Arzu ederseniz, Hacıbektaş İlçesi ve Hacı Bektaş-ı Veli Külliyesi gezilebilir) -Gülşehir-Nevşehir-Derinkuyu.

Önce Derinkuyu yeraltı şehri gezilebilir ve sonra aynı yoldan geri dönüldüğünde, Kaymaklı yeraltı şehri görülebilir. Nevşehir-Kaymaklı arası uzaklık, 21 km.

Kaymaklı yeraltı şehri gezildikten sonra; Nevşehir ve Göreme-Avanos yolunu takip edilir; yol üzerinde; Uçhisar.

Nevşehir Kapadokya Gezi Planı: ; Ürgüp ile Nevşehir’in tam ortasında. Nevşehir merkezine: yaklaşık 10 km. uzaklıkta. Evet; Uçhisar’da görmek gereken yerler gezilir. Uçhisar’dan Avcılar köyüne gelinirken, sağdaki seyirlik noktasından muhteşem manzara izlenebilir. Burada, en yüksek ve en geniş gövdeli peri bacaları var. Uzaktan bakıldığında, bu sivri külahlı yapılar, çok hoş bir görünüm oluşturuyor. Uçhisar-Avanos arası: 10 km.

Sonra aynı yol takiben: Göreme. Nevşehir-Göreme arası uzaklık, 11 km. Göreme’ de; özellikle Göreme Açık Hava Müzesinde geziyoruz ve aynı yolu takiben; Çavuşin. Çavuşin gezildikten sonra, güneye, ara yoldan gidilir; önce Paşabağ ve sonra Zelve görülmeli. Zelve’den sonra ise; Avanos. Evet; Avanos’ta gerekiyor ise, gece kalınabilir. Nevşehir-Avanos arası uzaklık; 18 km.

Avanos’tan sonra; hedef: Ürgüp. Nevşehir-Ürgüp arası uzaklık, 20 km. Ürgüp gezildikten sonra, Nevşehir kara yolunu takiben gidilir; solda Ortahisar. Ürgüp-Ortahisar arası mesafe, yaklaşık 1 km.

Evet; Ortahisar’ı geziyoruz. Sonra, yine Nevşehir kara yoluna çıkılıp, Nevşehir istikametinde ilerleniyor. Nevşehir’den sonra; Gülşehir-Hacıbektaş yolu takip edilerek, Kayseri-Ankara kara yoluna çıkılır ve Ankara istikametinde yola devam edilir.

Sonuç olarak: ülkemizin en büyük turizm alanlarından birisi, mutlaka gezip görülmeli, uygun bir iklimde, bence mutlaka gidin ve bu güzellikleri doya doya geni görün.

Nevşehir

Nevşehir

Nevşehir denilince, gerek kişilerin ve gerekse Nevşehir kamu kurumlarının aklına hemen Kapadokya bölgesi geliyor. Nevşehir şehir merkeziyle ilgili, tarihi, özellikleri, gezilecek yerler hatta ve hatta şehir merkezinde bir müze var, bu müze ile ilgili bilgi alabileceğiniz çok kaynak yok.

Peki, Nevşehir şehir merkezine gitmek, gezmek ve tanımak isterseniz, hayır, şehir merkezine gitmeyin, Kapadokya’ya gidin gibi bir hava yaratılmış. Kapadokya’nın doğal ve tarihi güzellikleri ve özellikleri elbette söz konusu bile edilemeyecek üst düzeydedir, ama niye Nevşehir şehir merkezinde kısa bir mola vermeyelim?

Nevşehir

ULAŞIM

Nevşehir-Ankara arasındaki uzaklık: 277 km. Nevşehir-Kayseri arasındaki uzaklık: 81 km. Nevşehir-Niğde arasındaki uzaklık: 82 km. Nevşehir-Aksaray arasındaki uzaklık: 75 km. Nevşehir-İstanbul arasındaki uzaklık: 730 km. Nevşehir-Konya arasındaki uzaklık: 223 km. Nevşehir-Antalya arasındaki uzaklık: 538 km. Nevşehir-Kırşehir arasındaki uzaklık: 91 km.

TARİHİ

Yörede yapılan araştırmalarda,  ilk yerleşimcilerin,  MÖ. 3000’lü yıllara kadar uzandığı bilinmektedir. Ama, bu tarihi geçmiş, şehirle ilgili olmayıp, yöre ye atfedilmektedir. Yani, Kapadokya olarak bilinen büyük bir yöre. Burada: MÖ. 2000’lerde, Hitit uygarlığı yayılmaya başlar. MÖ.1150 yılına gelindiğinde ise, bu kez Asurlular görülür.

MÖ.7’nci yüzyılda ise, bu kez Persler görülür. MÖ. 333 yılında, İskender, Anadolu’nun diğer yörelerinde olduğu gibi, burada da Persleri yener ve yöreyi ele geçirir. MÖ.1’nci yüzyılda, bu kez Romalılar gelir. 1077 yılında, Malazgirt zaferi sonrasında, Türkler görülmeye başlar. 7 ve 8’nci yüzyılda ise: doğudan İran ve güneyden gelen Arap akınları, bölgeyi etkilemeye başlar.

Bölge halkı, bunları kabullenmez ve Hititlerden kalan yaklaşık 200 civarındaki yer altı şehirlerine yerleşirler. 13’ncü yüzyıla gelindiğinde, Horasan bölgesinden gelen Hacı Bektaş-ı Veli’nin etkisiyle, Türkler bölgede yerleşmeye başlarlar. 1515 yılına gelindiğinde, Yavuz Sultan Selim, bölgeyi Osmanlı toprakları arasına katar.

Evet, Hititler döneminde, şehir yerleşimi Nysaa adı ile bilinir ve Kahve dağı eteklerindedir. Osmanlı döneminde ise, Nysaa isimli bu şehrin yakınlarında, Muşkara isimli bir yerleşim kurulur. Aşağıda ayrıntılı olarak söz edeceğim gibi, Damat İbrahim Paşa, Muşkara’lıdır ve bunun doğal sonucu olarak, Muşkara köyü, hızla gelişir.

Şehrin tarih içindeki isimleri: biraz öncede sözünü ettiğim gibi: Nysaa ve daha sonra ise Soandos Nisa veMuşkera olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde ise, burada doğan Damat İbrahim Paşa sadrazam olduğunda, Muşkera olan isim değiştirilerek, buraya, “Yenişehir” anlamına gelen “Nevşehir” ismi verilmiştir. İbrahim Paşa, Osmanlı devletinde, 130’ncu sadrazamdır.

Ürgüp kazasına bağlı, Muşkara (bugünkü Nevşehir şehrinin bulunduğu yer) yöresinde doğmuştur. Sultan III. Ahmet’in kızı Fatma Sultan ile evlenerek, Osmanlı ailesine damat olur. Döneminde: Osmanlı topraklarında üretimi geliştirecek fabrikaların kurulması ve matbaanın getirilmesi gibi hizmetlerde bulunmuştur.

Doğduğu Muşkara köyüne ise: 2 cami, 1 medrese ve imaret yaptırarak, bu bölgedeki göçebe aşiretleri, yerleşik toplum haline getirmiştir. Zaten bu yüzden, yöreye “Nevşehir” ismi yani “Yenişehir” ismi verilmiştir.

Takip eden tarihi süreçte, Rumların yoğun yerleşimi olan bu bölge, Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan nüfus mübadelesi sonucu, Rumların ayrılmasıyla, tarihi ve turistik özellikleri ön plana çıkarılmıştır.

Daha sonra, Niğde ilinin bir ilçesi iken, 1954 yılında, il statüsüne kavuşmuştur. Çünkü: 1954 yılı seçimlerinde, zamanın iktidar partisine verilen oy oranı düşüktür.

Nevşehir

GENEL

Nevşehir; Şehir, ülkemizin İç Anadolu bölgesinde, Orta Kızılırmak bölümünde kalmaktadır.

Yörenin ekonomisinde üzümün yeri büyüktür. Çünkü: dünya üzerinde, 15 bin çeşit üzüm üretilmekte ve ülkemizde ise bunun 1200 çeşidi yetiştirilmektedir. Burada üretilen üzümün büyük bölümü: yerel tüketimde kullanılıyor. Yerel tüketim derken, bir kısmı kurutuluyor, bir kısmı pestil ve pekmez yapılıyor, diğer bir kısmı ise, şarap üretiminde kullanılıyor.

Özellikle: bölgede üretilen, beyaz üzüm türü “Emir” çeşidi, şarap üretimine uygundur. Bölgede çok miktarda üretilen “Dimrit” üzümünden ise yine şarap yapılıyor, ama üretilen bu şaraplar bekletilmeye uygun olmayan ve  hemen tüketilmesi gereken şarap türüdür. Bu şaraplar, genellikle yöreyi ziyaret edenlere satılıyor.

Üretim dedim, ama yalnızca üzüm değil elbette. Yörede: patates üretimi de üst düzeydedir ve üretilen patatesler gerçekten lezzetlidir ve  tercih edilir.

Nevşehir Üniversitesi

NEVŞEHİR ÜNİVERSİTESİ

Nevşehir; Üniversite, Avanos yolu üzerindedir ve 2007 yılında kurulmuştur.

Üniversite bünyesindeki fakülteler: İktisadi ve İdari Bilimler, Ticaret ve Turizm Eğitim, Fen-Edebiyat, Güzel Sanatlar Fakülteleri var. Ayrıca: Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüleri bulunuyor.

Yani: 4 fakülte, 1 yüksek okul, 3 meslek yüksek okulu, 2 enstitü ve 1 araştırma merkezi var. Üniversitenin birimleri, şehirde, 4 farklı yerleşkede bulunmaktadır. Buralarda, yaklaşık 3500 öğrenci, eğitim görüyor.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Nevşehir yöresinde, bu yörede üretimi yapılan üzümlerden elde edilen “şarap” lar öne çıkıyor. Hatta: birçok yerde, şarap satış yerlerinde, arzu ettiğiniz şarabın tadına bakarak, satın alma şansınız var.

Bunun dışında, yöresel yemek derseniz: bu kez: ayva dolması, Nevşehir tavası ve bir tür etli fasulye yemeği olan ağpakla deneyebilirsiniz. Tatlı olarak ise, ceviz, pekmez ve un ile yapılan bulama önerebilirim. Son olarak, meraklılarına, bu yörede tatmanızı önereceğim: “üzüm turşusu”

NE SATIN ALINIR

Nevşehir yöresinde: özellikle Ürgüp-Avanos gibi yörelerde: dokunan kilimler ve atölyelerde, bizzat ziyaretçilerin gözü önünde yapılan çanak-çömlekler, özellikle turistler tarafından büyük ilgi çekiyor. Şehir merkezinde: yine bu çanak-çömlek gibi çeşitli ürünlerin satıldığı yerler var. Ayrıca: yine buraya has “bez bebekler” büyük ilgi çekiyor. Tercihinize göre, satın alabilirsiniz.

Nevşehir

KONAKLAMA

Öğretmenevi                        Atatürk Bulvarı.                                 384-2132412

Polisevi                                   Güzelyurt Mahallesi                           384-2135751

Jandarma Sosyal Tesisleri      Yeni Mahalle                                    384-2123300

Nevşehir

GEZİLECEK YERLER

Nevşehir Müzesi

NEVŞEHİR MÜZESİ

Müze, günümüzde Kültür Sitesindedir. Müzede: arkeolojik ve Etnografik eserler sergileniyor. Evet, Kapadokya bölgesinde elbette tarihi özellikleri ön hatta üst düzeye çıkan birçok yer ve eser var ama şunu unutmamalısınız ki, Kapadokya bölgesinde ele geçen, bulunan birçok tarihi eser, Nevşehir’de bulunan bu müzede sergilenmektedir. Yani, burayı bence mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Evet, müze hakkında bilgi vermeye devam ediyorum. Müzeye giriş yaptınız ve çevresinde, lahitler ve taş eserlerin bulunduğu bir yoldan ilerleyerek: ana binaya giriyorsunuz. Kapı girişinin hemen yanında, bir lahit sergileniyor. Bu lahit, kaçakçılar tarafından bulunmuş, içindeki buluntular çalınmış ve daha sonra, lahdi görenler tarafından müze müdürlüğüne haber verilmesi üzerine, yerinden alınarak, buraya getirilmiş ve sergileniyor.

Bina: 2 katlıdır. Giriş katında: tarihi geçmişten günümüze kalan: hayvan fosilleri ve bir kısım kemik kalıntılar görülüyor. Hatta, bu kalıntılar içinde deniz canlılarının kalıntıları nı da görüyorsunuz ve Kapadokya bölgesinin çok eski dönemlerde bir iç deniz olduğunu düşünüyorsunuz.

Devam edip, arkeoloji salonuna girdiğinizde ise, biraz önce sözünü ettiğim gibi, Kapadokya bölgesinde bulunan çeşitli eserler, burada sergileniyor.   Burada, özellikle: Civelek mağarasından bulunmuş ve yaklaşık 10.000 yıllık geçmişi olan mutfak eşyaları ilginizi çekebilir. Bu katta, görmenizi önereceğim bir diğer buluntu: bir güneş saati. 19’ncu yüzyılda, güneşin taşın üstündeki gölgesine göre belirlenen, bir zaman ölçme objesi.

Üst katta: Osmanlı ve Selçuklu dönemlerine ait objeler sergileniyor. Yani, burası Etnografik bölümdür. Burada görmenizi önereceğim objeler: nadide el yazması eserlerdir. Ayrıca, bir halı dokuma tezgahı var.

Nevşehir Kalesi

NEVŞEHİR KALESİ

Şehrin eski yerleşim yerinde, bir tepe üzerindedir. Niğde-Aksaray-Kayseri kara yolu, kalenin hemen yakınından geçmektedir.

Selçuklular döneminde yapılmıştır. Osmanlı döneminde ise, Damat İbrahim Paşa zamanında onarılmıştır. Daha sonraki tarihlerde de onarım göre kalede, günümüzde surları görebilirsiniz. Bu surlar: kesme ve moloz taşlar kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca, burçlarla takviye edilen sur duvarlarında, mazgallar görülüyor.

Nevşehir Kurşunlu Camii

KURŞUNLU CAMİSİ

Şehir merkezinde, Damat İbrahim Paşa parkının içindedir.

1726 yılında: Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yapan: Mehmet ağadır. Yapı: dikdörtgen bir avlu içindedir. Bu avluya: 3 kapıdan girilir. Kuzeybatıdaki kapı üzerinde: Şair Nedim’in yazdığı: bir mermer kitabe var.

Cami avlusunda: kubbeli, sekizgen ve ahşap saçaklı bir şadırvan var. Kuzeydoğu bölümünde ise, minare var. Minarenin şerefesi: barok tarzında yapılmıştır. Cami, halen ibadete açıktır. Caminin özellikle, süslemeleri görülmeye değerdir.

Nevşehir Ürgüp tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

Nevşehir Ürgüp Ortahisar tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için.

Nevşehir Uçhisar tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

Nevşehir göreme tanıtımı ve gezilecek yerlerle ilgili yazım için. 

Nevşehir Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir Derinkuyu Yeraltı Şehri

Nevşehir’e 20 km. uzaklıktadır.

1928 yılından sonra, su çıkarılan kuyuların çok derin olması nedeniyle, buraya Derinkuyu ismi verilmiş. İlçenin eski evlerinin altındaki mağaraların, bu yeraltı şehri ile bağlantılı olduğu düşünülüyor. Yani; İlçe, tamamen tüneller ile yer altından birbirine bağlantılı.

Kapadokya’daki sivil yaşamı en iyi yansıtan merkezler, yeraltı şehirleri. Bölgede; yeraltı şehirlerinin oluşmasındaki mantık ise, tamamen güvenlik. Kapadokya’nın kolay işlenebilen tüf arazisinin oyulması, kazılması ve yontulmasıyla meydana getirilmiş.

Dıştan belli olmayan, dar bir girişten giriliyor. Kentin katları, birbirine eğimli yada basamaklı dehlizlerle bağlanmış. En dikkati çeken unsur; tığraz denen, kocaman taş tekerlek gibi ve yeraltı şehirlerinin korunmasında kullanılan, kapı arkalarına yerleştirilmiş ve gerektiğinde kapıların kapatılmasını sağlayan taş kütleler. Duvarlarında, tarihlenmesine olanak verecek herhangi bir işaret yok.

Evet; Derinkuyu yeraltı şehri, Kaymaklı yeraltı şehrinden daha büyük. Burada; yeraltı yerleşmesini, savunma, havalandırma, üretim gibi unsurların bir arada yaşama katkısını görebilirsiniz. Büyüklük tam olarak bilinmemekte.

Günümüzde tespit edilen ölçüleri; 2500 metrekarelik alan içinde, 8 katlı (yalnız toplamda 12 veya 13 kat olduğu düşünülse de, ziyarete açık yani temizlenmiş olan 8 katı görülebiliyor) ve 85 metre derinliğe sahip, ancak 50 metre derinliğe kadar inilebiliyor. Bu ölçüleri ile, bölgenin en büyük yeraltı şehri.

İlk iki katta: mutfaklar, kiler, şarap depoları ve ağıl var.

Üç ve dördüncü katlarda: yaşama alanları, haç biçiminde büyük bir kilise, konferans salonu, misyonerler okulu, günah çıkarma yeri ve tüneller var. Bu tünellerin, çevredeki yeraltı şehirleriyle bağlantılı oldukları düşünülüyor.

Özellikle; üçüncü kattaki tünelin; 9 km. uzaklıktaki Kaymaklı yeraltı şehri ile bağlantılı olduğu sanılıyor. Bu tünelin boyutları; 2 metre genişliğinde ve 2 metre yüksekliğinde. Yani; yan yana 4 kişi yürüyebiliyor ve gerektiğinde hayvanların geçici içinde müsait boyutta.

Tarihin bu en eski metro sistemi, bu boyutlarıyla, sanırım hayvanlarla da ulaşımı sağlayabilecek şekilde düşünülmüş. Yani; yeraltı oluşumlarından bahsederken, yalnızca şehirler olarak değil, yeraltı yolları olarak da bahsetmek şart.

Dördüncü kat ve aşağısı; sığınma yerleri. Buradaki bazı odaların ise, zindan olarak kullanıldığı sanılıyor. Bu katlarda; taş kapılar, su kuyuları, sarnıç, su depoları, mezarlar ve havalandırma delikleri görülebilir. Toplamda, 52 havalandırma bacası var.