İtalya Cenova

İtalya Cenova

Cenova güzel bir yerdir. Genellikle tur firmalarıyla bölgeye giderseniz, burayı yol üstü ekstra olarak veriyorlar. Ancak kesinlikle burada verilen süre yeterli değil, yani yol üstü ekstra verilip buraya uğranıldığında, 2 veya 3 saat zaman veriliyor, Ferrari meydanında yolcular indiriliyor ve Via Garibaldi’de birkaç adım, ardından Katedral bölgesi işte bu kadar.

Öte yandan: Cenova gerçekten güzel bir şehir. Özellikle tarih meraklıları için ki, tarih meraklılarının mutlaka bu şehre zaman ayırmalarını önerinim.

Zaten tarihi süreç incelendiğinde, bir zamanlar Venedik ile birlikte Akdeniz’de büyük bir ticaret egemenliği kurmuş ve hatta İstanbul’da Galata bölgesinde yaşamış ve hatta Galata kulesini yapmış bu insanların, kendi şehirleri gerçekten güzel, şehri anlatmaya başlamadan önce, kesinlikle bu şehre zaman ayırın ve bolca bir zamanda burayı gezin derim.

İtalya Cenova

GENEL

Şehir, İtalya’nın Ligura bölgesinde, Cenova ilinin merkezi ve Ligurya bölgesinin başkentidir. Akdeniz’in en büyük şehirlerinden birisidir ve Akdeniz’in en büyük limanı bu şehirdedir. İtalya’nın 6’ncı büyük şehridir. Avrupa’nın en büyük tarihi şehridir. Avrupa’nın ilk bankası burada kurulmuştur.

Ancak günümüzde: Roma ve Venedik gibi şehirler tarafından gölgelenmektedir. Çizme şeklindeki İtalya’nın diz bölgesinde bulunduğu için adı “diz” anlamına gelen kelimeden türetilmiştir. Şehir 2004 yılında “Avrupa Kültür Başkenti” seçilmiştir.

İtalya Cenova
İtalya Cenova

ULAŞIM

Cenova-Milano arasındaki uzaklık 148 km dir ve karayolunda yolculuk 2 saat civarında sürer.

TARİHİ

Zengin ve güçlü bir ticaret merkezi olarak uzun ve köklü bir tarihi geçmişe sahiptir.

Petrarca tarafından “La Superba” olarak adlandırılan Cenova: Ortaçağda muazzam güç ve prestij sahibi İtalya’nın iki büyük deniz cumhuriyetinden (diğeri Venedik) biriydi.

1849 yılında Fransız Ordusunun kuşatması sırasında, Garibaldi, Roma cumhuriyetine İtalya krallığının birleşmesinde katkıda bulunmuştur.

İKLİM

Akdeniz iklim kuşağındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması: Ocak ayında 15 ve Ağustos ayında ise 23 derece civarındadır. Ilıman Akdeniz iklimi, sıcaklıkta geniş dalgalanmalara sebep olmaktadır.

Genel olarak yağışlar: Ekim ve Kasım ayları arasında görülür. Deniz sahilinden sadece 20 km uzaklıkta, deniz derinliği 1000 metre olur. Deniz genellikle sakindir ve deniz suyu sıcaklığı Eylül ayında yaklaşık 23 derecedir.

NE YENİR

Ligurya ve Cenova mutfağı: arazinin karakterini ve halkın yaratıcılığını zevkli bir şekilde ortaya koyar. Basit pişirme yöntemleri ve bol miktarda sebze, otlar ve zeytinyağı ile eşsiz yaratıcılık birleşince, Cenova’nın otantik, tatlı ve olağanüstü yemekleri ortaya çıkar.

Ligurya bölgesinin en ünlü spesiyali: sadece zeytinyağı ile tatlandırılmış “pesto” ve çeşitleridir. Pesto: 60-70 gram fesleğen yaprağı, çam fıstığı, parmesan peyniri, Sardunya pecorino peyniri, sızma zeytinyağı, deniz tuzu ve sarımsak ile yapılır. Pesto sosu: genellikle patatesli ve yeşil fasulye ile pişmiş trenette veya trofia makarna ile servis edilir.

Diğer spesiyaller arasında: geleneksel mantı ve yerel pansotti gibi dolgulu makarna sayılabilir. Geleneksel mantı: özel günlerde yenilen lüks bir yemektir. Kutlamaların yapıldığı günlerde yenir, hamur ağırlıklıdır.

Doğal olarak bölge balık çorbaları, kızarmış balık ve balık unu spesiyalleri ve deniz ürünleri salatası capponada ile ünlüdür.

Şehir bir makarna cennetidir. Petso soslu makarna yemelisiniz. Ama öncesinde sebze çorbası içilmelidir. Pizza düşünürseniz: 4 peynirli pizza yemelisiniz. Bu pizza: ünlü Toscana peynirinden yapılıyor. Focaccia ekmekleri de çok meşhurdur. Ünlü hamur içi foccacia, eski bir İtalyan ekmeği olarak tanınır.

Tatlılara gelince: ilk sırada: iki versiyonu yapılan Ceneviz Noel pandorası fruitcakes’tir. Ev yapımı pandorası versiyonlarında kuru üzüm ve limon kabuğu bulunurken, geleneksel versiyonlarda İzmir kuru üzümü, Sicilya topraklarından şekerli portakal kabuğu ve Rezene tohumu kullanılır.

NE SATIN ALINIR

Mağazalar sadece pazartesi günleri sabah kapalıdır. Çarşamba öğleden sonra, öğle yemeğinde süpermarketler haricinde çoğu yiyecek mağazası kapalıdır.

Şehrin her mahallesinde iç ya da dış mekanlarda genellikle günlük olarak pazarlar kurulur.

Bilinen en iyi Pazar yeri: Mercato Orientale Via XX Settebre bölgesindeki egzotik meyve, taze balık ve baharatlar satılan tezgahların bulunduğu yerdir. Burası: 1699 yılında inşa edilen Nostra Signora della Consolazione manastırında açılıyor. Ancak bu manastır hiçbir zaman tamamlanamadı.

Manastır odaları kısmen atölye çalışmaları ve ev atölyesi olarak kullanılıyor. Satıcılar; burada kurulan pazarı: 19’ncu yüzyıl sonlarında sürekli ve kapalı bir Pazara dönüştürmeye karar verdiler. Çünkü Via XX Settembre zaman içinde şehrin ana caddesi haline geldi. Mayıs 1899 tarihinde burada büyük bir çiçek sergisi açıldı.

Kent genelinde Palazzo Ducale’nin avlusunda, aylık antika pazarı düzenlenir. Galleria Mazzini’de de düzenli antika pazarı kurulur.

Pazarlar yanında şehirdeki alışveriş caddelerine gelince: günümüzde Via XX Settembre’de geleneksel mağazalarda uluslar arası büyük giyim markası zincirlerinin mallarının satıldığı dükkanlar vardır.

Bu sokakta özellikle Via XXV Aprile, Via Roma ve Galleria Mazzini’de birçok tasarım merkezi butikler bulunur. Via Degli Orefici’de ortaçağda olduğu gibi kuyumcular, altın ve mücevher, saat satıcıları vardır.

Şehirdeki en büyük alışveriş merkezi “Fiumara Shopping” denen yerdir. Burada: 85’den fazla dükkan, mağaza, restoran, bar, eğlence merkezi, sinema ve spor salonu bulunuyor.

Bu şehirden ilginizi çekerse mutlaka “Pesto” sosu satın alın. (orta boy kavanoz 10 euro)

Limana yakın, Katedralin hemen altındaki “San Luca” caddesi de hediyelik eşya satış yerleri doludur. (1 magnet; 1 Euro)

KOT KUMAŞI

Cenova şehri, bir zamanlar mavi ile boyanmış iş elbisesi üretilmesiyle ünlüydü. O tarihte kumaşlar hangi şehirden geldiği izlenerek adlandırılıyordu. Cenova’daki kot kumaşı: işlenmiş olduğu İngiltere’ye geldiğinde “kot” gibi bir sözcük veren İngilizce aksanıyla telaffuz edilen “Genes” (Cenova’nın Fransızca ismi) olarak damgalanıyordu.

Dünyadaki en eski kot kumaşı: Cenova’dan gelmiş olup “Museo Diocesano” da (Duomo’ya yakın) görülür. Bu kumaşta: 1538 yılında, kemer bezi, Mesih’in Tutkusunun bir resmini temsil etmek için tuval olarak kullanılmıştır.

İtalya Cenova

TURİZM:

Şehrin büyük bölümü, UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Ünlü kaşif Kristof Kolomb, bu şehirde doğmuştur ve doğduğu ev görülebilir.

Via Garibaldi (eski ismiyle Strada Nuova) pek çok Barok mekanı ile bilinen bir yerdir ve aynı zamanda labirent gibi dar sokakları da (carruggi olarak isimlendirilir) meşhurdur.

Ana meydanı olan Piazza de Ferrari: Venedik ve Cenova Dukalığı Sarayına ve Carlo Felice Tiyatrosuna ev sahipliği yapar. Kristof Kolomb’un doğduğu ev de bu civardadır. Avrupa’nın en büyük akvaryumu olan “Cenova Akvaryumu” görülmesi gereken yerlerden birisidir.

İtalya Cenova

GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

İtalya Cenova Piazza Del Ferrari
İtalya Cenova Piazza Del Ferrari

PİAZZA DEL FERRARİ

Molo semtinde, eski şehir merkezindedir.

19’ncu yüzyıl sonunda, Cenova şehri, Milano şehriyle birlikte İtalya’nın finans merkezi oldu ve bunun üzerine, burada “Credito İtaliano” bankası kuruldu ve bankanın şubesi ve birkaç benzeri kurum 1893 yılında yapılan Ferrari meydanına yerleşti.

Meydana ismini veren kişi: 1803-1876 yılları arasında yaşamış, İtalyan bir politikacı olan Galliera Dükü Raffaele Luigi De Cerari’dir. Kendisi: Cenova’da doğdu ve Sardunya krallığında senatörlük yaptı ve yaşamını Paris’te sürdürürken servet sahibi oldu.

Cenova şehrinin merkez noktalarından birisidir ve sayısız farklı mekanlar bulunur. Meydanda, havuz yanında İtalyan devletinin kurulmasına öncülük eden Garibaldi heykeli bulunuyor. Buranın ana özelliği: büyük ve süslü havuzudur.

Bu havuz: merkezi bir havza içine püsküren ve güzel bir simetrik şekle sahip olan ve suya basamak oluşturan bir dizi su püskürtme ızgarasına sahiptir. Meydanda, havuzun çevresinde bulunan yerler: Doges Sarayı, Carlo Felice Tiyatrosu, Cenevre Borsası, Duke of Galleria Sarayı’dır.

İtalya Cenova Teatro Carlo Felice
İtalya Cenova Teatro Carlo Felice

Teatro Carlo Felice-Carlo Felice Tiyatrosu

Meydanda Garibaldi heykelinin hemen arkasındadır.

İtalya’nın en önemli opera binalarından birisidir. 2000 koltuk kapasitelidir. 1828 yılında mimar Carlo Barabino tarafından tasarlanarak yapılmıştır. Ancak II. Dünya Savaşındaki bombardımanlarda tiyatronun tavanı ve çevre duvarları hariç kalan bütün kısımları zarar görmüştür. Onarım için 1946 yılında bir yarışma düzenlenmiştir.

1963 yılında uluslararası çapta tanınmış olan mimar Carlo Scarpa’ya görev verilmiştir. Sarpa 1977 yılında bir proje üretti ancak 1978 yılında bir kaza sonucu öldü. 1981 yılında yine ihale açıldı ve 1984 yılında ihalesi kazanan mimar Aldo Rossi, Ignazio Gardella ve Fabio Reinhart’ın tasarladığı projeye uygun olarak inşaat başladı.

1829 yılında heykeltıraş Giuseppe Gaggini tarafından yapılan Harmony imparatorluğunun heykeli: yapıda promao’nun en üstüne yerleştirildi. (heykelin orijinali Sant kilisesi içindedir)

Evet burası ülkenin en prestijli opera binasıdır.

İtalya Cenova Palazzo Della Nuova Borsa

Palazzo della Nuova Borsa-Cenevre Borsası

1906-1912 yılları arasında yapılan Borsa binası, eğimli cephesiyle Piazza De Ferrari meydanı merkezine bakar. Bu anıtsal, kemerli sütunlu ve sundurmalı yapı Mimar Dario Carbone tarafından tasarlanmıştır ve şehrin o dönemde ekonomik ve mali gücünü ifade etmek üzere yapılmıştır.

16’ncı yüzyıl dönemine ait anıtsal cephe, gül benzeri şeklindeki aslan direkleriyle heybetli bir görüntü verir. Cephe: kırmızı Verona mermeri ve yine kırmızı taşlarla kaplıdır. Binanın kubbeleri gibi, altın renkli “Borsa” yazısı dikkat çeker. Ancak 1994 yılında borsalar elektronik sisteme geçince 1998 yılında bu bina kapandı. Günümüzde sergi alanı olarak kullanılmaktadır.

Binayı ziyaret etmek mümkün değil, sadece dışarıdan görebilirsiniz.

İtalya Cenova Via XX Settembre
İtalya Cenova

Via XX Settembre

Burası bir alışveriş caddesidir ve Ferrari meydanında, Yeni Borsa binasının yanından başlar, üzerinde birçok mağaza ve dükkan bulunur. Şehrin favori yürüyüş yerlerindendir. Cadde 19’ncu yüzyıl sonlarında, 1891 yılında başlayarak ve şehrin iki caddesi arasındaki bir rota üzerinde tasarlandı. 1891-1912 yılları arasında, şehrin en güzel binaları ortaya çıktı.

Kemerlerin altında, yani yağmura karşı korumalı kemerlerin altında, rahatlıkla yürümek ve alışveriş yapmak mümkündür. Son bir not: bu caddede, Ferrari meydanı girişinde, hemen sol yanda, caddenin bir paralel arka sokağında büyük bir süpermarket var, oradan uygun fiyatlı alışveriş yapabilirsiniz.

İtalya Cenova Porte Soprana, Porta Di Sant’Andrea

 

Barbarossa surları-Porte Soprana-Porta Di Sant’Andrea:

Barbarossa surları: 1155-1163 yılları arasında, Milano şehrini fetheden ve Cenova’ya vergi ödenmesini emreden Swab imparatoru Federico Barbarossa şerefine yapılmıştır. Amaç: Alman ve İtalyan krallıklarından oluşan Holy Roman imparatorluğuna karşı şehri savunmaktır. Sur duvarlarının, yüksek yarım daire şeklinde kuleleri olan üç ana kapısı vardır. Bunlardan sadece ikisi günümüze ulaşmıştır.

Bunlar: şehrin ana girişi olan Porte Soprana ve Porte dei Vacca’dır. Porta Soprana kapısı: 1155-1159 yılları arasında, sadece 4 yıllık bir sürede yapılmıştır. Kapının iki kulesi: Ferrari meydanına sadece kısa bir yürüme mesafesindedir ve şehrin birçok yerinden kolayca görülür. Girişin üstündeki plaka “Ceneviz” in bağımsızlığını ifade eder ve Chiristopher Colombus’un evinin yakınındadır.

İtalya Cenova Casa di Colombo

Casa di Colombo-Christopher Colombus’un Evi

Ünlü kaşifin evi: tam meydanda olmasa da meydandan ayrılan bir cadde üzerinde, meydana çok yakındır, hatta meydanın merkezinden uzaktan görülebilmektedir. Evet, ev: Porta Soprana’nın eteğindedir. Babası: 1455-1470 yılları arasında, Porta Soprana’nın koruyuculuğunu yapmıştır. Bu sırada, Colombus, 4-9 yaşları arasında burada yaşamıştır.

Sant’Andera manastırına bitişik olan ev: zaman içinde pek çok kez yeniden inşa edilmiştir. Şu andaki mevcut versiyonu: 18’nci yüzyıl yapımıdır. Ancak yerleşim planı ve boyutu, muhtemelen o dönemdeki görünümüne yakındır. Evde: görülebilecek fazla bir şey yoktur. Ancak: evin, kapının ve manastırın bileşimi ile kesişen dolambaçlı yollar ilgi çeker.

İtalya Cenova Piazza Matteotti

 

İtalya Cenova

 

PİAZZA MATTEOTTİ

Piazza De Ferrari meydanının hemen yanındaki bu meydan: kendi başına harika bir konumdadır ve çeşitli tarihi binalar ve turistik mekanlarla doludur. Meydanda bir ortaçağ görünümü hakimdir. Andrea Doria, Cenova şehrine ticaret cumhuriyeti statüsü kazandıran ve şehri bölen hiziplere son veren “Aristokrat Anayasası” nı burada açıklamıştır.

Meydanda bir yanda: San Matteo kilisesi, Doges Sarayı ve diğer tarafta da San Lorenzo Katedrali vardır.

(Üstte pembe şeritler bulunan fotoğraf: merak edenler olabilir, “Kadına karşı şiddete son” verilmesiyle ilgili bir kampanya içindir. Meydanda açılan bir duvarda bu tür kampanyalar düzenlendiğinde insanlar istediği bir yazı veya bir şeyi asabiliyorlarmış.)

San Matteo Kilisesi

Kilise, 1125 yılı yapımıdır. Aslında Doria ailesinin özel şapeliydi. Kilisenin criptasında, Andre Doria’nın mezarı vardır.

İtalya Cenova alazzo Ducale
İtalya Cenova

Palazzo Ducale-Doges Sarayı

Saray: Piazza Matteotti meydanına bakar.

Burada bulanan ve 1251 yılında inşa edilen bir sarayın 1777 yılında bir yangın sonucu yok olmasının ardından: Saray: 1778-1783 yılları arasında Neo klasik tarzda yapılmıştır. 1797 yılında Cenova Cumhuriyetinin dağılmasından sonra, bir kale olarak görevini yitirdi ve yerel yönetim merkezi oldu.

Doges Sarayı: Valilik Sarayı demektir. Çünkü: 1939 yılında ilk vali Simon Boccanegra: bu binayı Doria ailesi ve Fieschi’den satın alarak saraya dönüştürdü. Ana katta: fresklerle çevrili salonlarda birçok kamusal etkinlik düzenlenir. Saray: 1992 yılında, Kristof Kolomb kutlamaları ve Amerika’nın keşfinin 500’ncü yıldönümü kutlamaları nedeniyle restore edilmiştir. Ayrıca: 2001 yılında G8 Zirvesi ve 2004 yılında Avrupa kültür sergisi burada açılmıştır.

Günümüzde burada: bir otel, restoran, kafe ve kitap dükkanı vardır. Yapının halka açık bölümlerini ziyaret ederek, Ortaçağ mimarisinin güzelliklerini görebilirsiniz. Hatta bazı ilginç sergiler de görülebilir. Özellikle Büyük Oda’daki dev ve dekoratif avizeler (Sala del Maggior Consiglio) ve Vali Şapelindeki (Capella del Doge) tablolar mutlaka görülmelidir.

İtalya Cenova La Torre Grimaldina
İtalya Cenova

La Torre Grimaldina-Girimaldi kulesi

Ducale Sarayında “Halkın Kulesi” (La Torre del Popolo) veya “Grimaldi Kulesi” (La Torre Grimaldina) olarak isimlendirilen bir kuledir. Kulenin tepesinde, kırmızı haç bayrağı Cenova’nın simgesi olarak duruyor. Bu kulenin kökeni: Sarayın 11’nci yüzyılda bir kale olarak kullanıldığı döneme kadar uzanır. Kulenin en üst katındaki çan, Ortaçağ’da konulmuştur.

Önemli bir festival veya düşman kuşatması sırasında ve özellikle de insan infazlarındaki bildirimler için kullanılıyordu. 13’ncü yüzyıl sonlarında, kule ve bağlantı odaları gizli bir cezaevi görevi üstlendi.

Birçok politik tutsak, isyancı ve anarşist buraya hapsedildi. Çatı katının hücre duvarları: bu döneme ait cezaevinde kalanlar tarafından yazılan yazılar ve resimlerle doludur.

Daha aydınlık ve ferah odalarda: ordu, şövalye, bayanlar, ormanlar ve alegorik duvar resimleri bulunur. Bu hapishanenin en ünlü konukları arasında bulunanlar: 1815 yılında ünlü bir besteci ve kemancı Nicolo Paganini’dir. 1849 yılında Giuseppe Garibaldi de burada kalmıştır. Teraslardan ve kulenin tepesinden, Cenevre şehrinin 360 derecelik panoramik manzarası izlenir.

İtalya CenovaSan Lorenzo Katedrali
İtalya Cenova

San Lorenzo Katedrali

Cenova başpiskoposunun evidir.

Cenova şehrinde ilk katedral Carolingia sur duvarlarının dışında bulunan San Siro’dur. Ancak burası zaman içinde güvensiz sayıldı ve şehrin ana katedrali, şehrin ana merkezine yapılan buraya taşındı. Evet katedral yaklaşık 100 yıllık inşaat süresi sonunda bitirildiğinde; 1118 yılında Papa II Gelasius tarafından kutsandı, ancak yapının tam olarak bitirilmesi için çalışmalar devam etti.

O yıllarda yani ilk yapıldığında orijinal Piazza San Lorenzo günümüzdeki boyutundan daha küçüktü. Pisan, Lombart ve Fransız sanatçıların yardımlarıyla, 13 ve 14’ncü yüzyıllarda önemli genişleme ve değişiklikler yapıldı. Rönesans mimarisinin mihenk taşı olan yapının mermer cephesindeki siyah-beyaz yatay şeritler, 13’ncü yüzyılda yapıldı. 15’nci yüzyılda iki kule eklendi ve benzersiz stil karışımı ortaya çıktı.

17’nci yüzyılda çevredeki binalar, daha sonra Piazza’yı büyütmek ve katedralin daha etkileyici görünmesi için yıkıldı. İç kısımda: merkezdeki sunağı, pembe renkli mermer sütunlar çevreler.

Bazilikada, Luca Cambiaso’nun freskoları, Barocinin “Azizlerin Çarmıha Gerilmesi”, Glovanni Andrea Alsaldonun “San Lorenzo’nun hayatı” ve Gaetano Previatinin “Varsayım Vezyonun” ve Andreanın “Vaftizci ve Aziz John” freskoları güzellikleriyle öne çıkar. Ayrıca Donatello’nun bir heykeli bulunur.

Yan şapellerin en büyüğü, şehrin koruyucu azizi Vaftizci Aziz’e ithaf edilir. Burada 1908 yılındaki Haçlı seferleri sırasında, kutsal topraklardan Cenova’ya getirilen azizin kalıntıları vardır. Ayrıca Medici ailesinin önemli fertleri burada gömülüdür. Bir zamanlar “kutsal kase” olduğu düşünülen cilalanmış kuvars tabak ve “True Cross” un bir parçası da, burada hazine bölümünde bulunuyor.

Katedralin önünde: günün her saatinde müzisyenlerin gösterileri izlenebilir. Katedralin hemen yanından, yokuş aşağıya doğru ilerlediğinizde, ileride sağ bölümde hediyelik eşya satan uygun fiyatlı yerler bulabilirsiniz. (1 magnet 1 Euro) Bu bölümde hediyelik eşyalar oldukça ucuzdur. Bir de yine sağ yanda bir çantacı var, Çinli biri tarafından işletilen bu dükkanda uygun fiyatlı çantalar satılıyor.

İtalya Cenova Old City

OLD CİTY-ESKİ ŞEHİR BÖLGESİ

Cenova şehrinin eski şehir bölümü: antik dönemde şehir kapılarından (Porte dei Vacca ve Porte Soprana); Ortaçağ döneminde şehrin kalbi olan buraya (Via Cairoli, Via Garibaldi, Via XXV Aprile) kadar olan yeri kapsar.

Burada: şehrin tarihi bölgesinin labirente benzer ve “caruggi” olarak isimlendirilen dar sokakları ünlüdür. Carrugi: tarihi merkezde, tuhaf dar ve gölgeli sokakları ifade eden karakteristik bir İtalyan terimidir. Ancak carrugi sokakları, özellikle hava karardıktan sonra biraz sıkıntılıdır yani tehlikelidir. Özellikle: bölgenin batısı ve güneyinde Piazza Banchi denen yerde, tehlikeli olmasa da sokak fahişeliği ve onlara eşlik eden yardımcıları çoktur.

Via meydanının doğusunda “Orefici” denen yerde, tezgahların üstünde Pazar kurulur.

İtalya Cenova Strada Nuova-Via Garibaldi

STRADA NUOVA-VİA GARİBALDİ

Günümüzde Via Garibaldi olarak isimlendirilen caddenin eski ismi; yani bölgedeki en görkemli cadde “Strada Nuova” dır. Burası: günümüze kadar aynı kalmış olan Venedik şehrinin tarihi merkezinden sonra, İtalya ve Avrupa’nın en büyük tarihi eski şehir (Old Town) merkezidir. Ferrari meydanına yakın olan bu cadde: 250 metre uzunluğunda ve 7.5 metre genişliğindedir.

Ünlü yazar Charles Dickens’in İtalya seyahatinde övgülerle söz ettiği yerdir. 1550 yılından sora, şehrin en önemli ailelerini, tek bir yere yerleştirmek için: önce Via Aurea ve ardından da Strada Nuova (Sarayın yeni caddesi) açılmıştır.

Strada Nuova: “Yeni Sokaklar” demektir.

Buraya bu ismin verilmesinin sebebi: yeni yapıların yapılması için seçilen yerin yani buranın, Cenova’nın deniz ve tarımsal faaliyetlerinin başlangıcında bulunan ve Burgus denilen yerde, yani şehrin daha yeni bir bölümünde olmasıdır.

16’ncı yüzyıldan itibaren yeni yapıların yapılmasıyla: muhteşem geç dönem Rönesans ve Barok yapıların benzersiz bir topluluğunun ortaya çıkmasıyla, İtalya’nın en görkemli caddelerinden biri oluşmuştur. Çünkü: buradaki yapılar dünyanın en büyüleyici mimarisine sahiptir. Yeni yol: mimari ve ihtişam açısından, her zamankinden daha etkileyiciydi.

1800’lü yılların sonunda, buraya İtalya’nın ulusal kahramanı Giuseppe Garibaldi’nin adı verilmiştir.

Günümüzde burada 14 bina, Belediye Sarayı, büyük bankalar, kulüpler, kültür gurupları, antikacılar, mağazalar, kamu ve özel bürolar vardır.

İtalya Cenova Palazzi Dei Rolli

PALAZZİ DEİ ROLLİ-ROLİ SARAYLARI

1576 yılında Senato bir kararname yayınlar. Bu kararname ile, burada bulunan konutlar kayıt altına alınır ve resmi bir liste oluşturulur.

Böylece özün bir aristokrat yerleşim sistemi doğar.

Bu bölgedeki saraylar: lüks, boyut ve güzellikleri ve esas anlamda konuk sıralamasına göre ödüllendirilir ve sıralandı.

Önemli ziyaretçileri ağırlama ayrıcalıklarına sahip olan aristokrat konutlarını listeleyen bu sistem “Palazzi dei Rolli” olarak isimlendirildi.

Bu sistem: yani bu görkemli yolların düzeni ve binaların mimari özellikleri, şehir merkezinde günümüze kadar kalmış olan ortaçağ sokaklarını, güneye doğru bağlayan bir çerçevede, mükemmel bir kentsel gelişim modeli olarak önem kazandı. Hatta: Avrupa’nın ilk kentsel dönüşüm projesi örneği olarak kabul edildi.

Senatonun aynı kararnamesi: buradaki ev sahiplerine; bir kraliyet sarayı olmamasına rağmen, devlet ziyaretlerinde ev sahipliği yapma zorunluluğu getirdi. Ziyarete gelen konukların önemine göre: konutlar seçildi. Misafirin asaleti ne kadar yüksek olursa, konutun o kadar görkemli olacağı ve konut sahibi ailenin onları onurlandıran misafir kadar zengin ve asil olması tercih edildi.

Sistemde: Birinci seviye: kardinaller, prensler ve vali: ikinci seviye: vali astları ve üçüncü seviye: elçiler ve elçi astlarıdır.

Evet, Cenova şehrinin soyluluğu: bu tarihi merkezde tasarlanmış ve yapılmış 42 tane ihtişamlı sarayla görülür.

Strada Nuova caddesinde, Cenova şehrinin merkezindeki bu saraylar: benzersiz Rönesans ve Barok mimari stilleri nedeniyle, UNESCO tarafından, 13 Temmuz 2006 tarihinde “Dünya Kültür Mirası Listesi” ne dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Cenova şehrinde, 16’ncı yüzyılda, yaklaşık 80 tane Roli sarayı yapılmıştır. Birçoğu, 2004 yılında restore edilmiştir.

Rubers: bu sarayların ve modern görünüşlerin etkisinde kalınca, Antwerp şehrindeki önemli aileler için yapılacak konutlar için bir dizi çizimler yaptı.

İtalya Cenova Grimaldi Nicolo-Palazzo Tursi via Garibaldi, Strada Nuova Müzesi

Grimaldi Nicolo-Palazzo Tursi via Garibaldi-Strada Nuova Müzesi

Saray: Niccolo Grimaldi Domenico ve Giovanni Ponsello tarafından 1565 yılında yaptırılmıştır. Sokağın en ihtişamlı binasıdır. Merkezi topluluğu çevreleyen iki büyük bahçeye sahiptir. Üç parsel üzerine kurulmuş tek yapıdır. Sarayın ismi: Giovanni Andrea Doria’nın küçük oğlu Dük Charles Tursi’den gelir.

Caddeye bakan geniş balkonlar 1597 yılında eklenmiştir. Cephe: farklı renklerde malzemelerin değişimi ile karakterize edilmiştir. Değerli beyaz mermerler Carrera’dan gelmiştir. Görkemli mermer kapısı: Cenova şehrinin amblemiyle süslenmiştir.

Saray Cenevizli aristokrasinin yerleşim ihtişamının doruk noktasını temsil eder. Yapı: 1848 yılından bu yana “Belediye Sarayı” olarak kullanılıyor. Binanın muhteşem resepsiyon odalarında: Paganini’nin kemanı ve Cenevreli olan Christopher Columbus’un mektupları, madeni paralar, ağırlıklar, değerli halılar ve resim koleksiyonu sergileniyor.

İtalya Cenova Palazzo Reale

Palazzo Reale

Burada bulunan saraylar arasında en beğenileni yani “Kraliyet Sarayı” dır.

Saray 1618 yılında, Rönesans mimari tarzında, dönemin varlıklı ailelerinden Stefano Balbi tarafından yaptırılmıştır. Yapı: 1643-1655 yılları arasında ise, yenilenerek günümüzdeki halini almıştır. Sarayın terasları ve bahçeleri oldukça güzeldir. Ayrıca: 18’nci yüzyıldan kalma: Aynalar Galerisi, Şapel Galerisi, Valerio Castello Salonu ve Savoy hanedanı döneminden kalma Taht Odası, Balo Salonu ve Prens Dairesi gezilebilir. Ayrıca: güzel tablolar da sergileniyor.

Bunlar arasında öne çıkanlar: ünlü Hollandalı ressam Van Dyck’in “Çarmıh” ve “Leydinin Portresi” dir. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır. Cenova şehrinin deniz araştırmaları döneminden kalma bir koleksiyon ve mobilya koleksiyonu sergilenmektedir.

İtalya Cenova Palazzo Binanco-Musei di Strada Nuova

Palazzo Bianco-Musei di Strada Nuova

Musei di Strada Nuova olarak bilinen Palazzi üçlüsünün ikincisidir. Yapı, yüzyılın ortalarında mimar Franco Albini tarafından yenilenmiştir.

Burada: Flaman, İspanyol ve İtalyan sanatçıların (Hans Memling, Filippino Lippi, Murillo gibi) eserlerinin yanı sıra, 15’nci yüzyıldan kalma dini ikonlar sergileniyor. Ayrıca: Rubens’in “Venere Marte”(Venüs ve Mars) ile Van Dyck’In “Vertemma e Pomone” isimli eserleri görülmeye değerdir.

İtalya Cenova Palazzo Spinola

Palazzo Spinola-Ulusal Galeri

1563 yılında, Giovanni Batista ve Andea Spinola için, mimar Bernarding Cantone tarafından yapılmıştır. Başlangıçta dış dekorasyonu yoktu.

17 ve 18’nci yüzyıllarda, bir kat daha eklenirken önemli değişiklikler yapıldı. Saray yapısı: 1723 yılında, Dorias tarafından satın alındı. 1864 yılında Fransız filosu şehri bombalandığında, zarar gören cephe onarıldı ve günümüzde görünen sıva dekorasyonu yapıldı. Atriumda, Doria ailesinin sembolü olan “kartal” bulunan asılı büyük bir fener vardır.

Buradan sütunlu avluya ve küçük ama güzel bir bahçeye geçilir. İç mekan: büyük ölçüde Semino atölyesinde yapılmış zengin dekorasyona sahiptir. Ana kattaki salonda: freskler ve aileyle ilgili olayların ve diğer mitolojik temaların resmedildiği resimlerdir.

Duvarlarda, 16’ncı yüzyıl sonlarından kalma, beş Flaman duvar halısı vardır. Oturma odasında ise, mermer anıtsal şömine dikkat çeker. Ana kattaki oturma odasında: 18’nci yüzyılda düzenlenmiş, Dorian ailesine ait resimler vardır.

Yapının dış cephesi: 1684-1685 yılları arasında yapılmış olup, mimar Antonio Ricci eseridir. Yukarıda sözünü ettiğim gibi, 1864 yılında Fransız filosunun bombardımanında hasar gören şehrin en prestijli çatısının onarımı için, burada bir kat yükseltme yapılmasına karar verildi.

İtalya Cenova Palazzo Tobia Pallavicino, Carrrega Cataldi

Palazzo Tobia Pallavicino-Carrega Cataldi

Günümüzde Ticaret Odasının bulunduğu bu yapı: o zamanlar da en varlıklı ve en etkili Ceneviz asillerinden biri olan Tabia Pallavicino için 1558-1561 yılları arasında yapılmıştır.

Pallavicino: servetini Avrupa’da tekstil endüstrisinde kullanılan bir tür tekstil boyası maddesinden elde etti. Alum denen bu madde, geç Ortaçağ ve erken modern İtalya ekonomisinin kilit sektörü olan tekstil endüstrisinde boyaların sabitlenmesinde kullanılıyordu.

Bu madde, önceleri Orta doğu dan getiren Venediklilerden, yüksek fiyatla satın alınıyordu. Pallavicino: Viterbo (Roma eyaleti) yakınlarındaki Tolfa’da bu değerli cevheri buldu ve 1541 yılından itibaren, kardeşiyle birlikte tekeline aldı. Oğulları aynı işi Roma, Londra ve Antwerp gibi şehirlerde kurdular ve aile işini genişlettiler.

Sarayda bulunan “Galleria Dorata” ve diğer önemli yerlerin yenileme çalışmaları, 1700’lü yıllarda Carrega ailesi dönemindedir. Yapının birinci katında: freskler ve altın süslemelerle kaplı “Galleria Dorata” (Altın Galeri) olarak bilinen, görkemli bir toplantı salonu vardır.

Bu salon: Lorenzo de Ferrari (1680-1774) tarafından rokoko tarzında tasarlanmıştır. Bence, şehri ziyaret edenler, bu toplantı salonunu mutlaka görmelidir.

Spinola Lazzaro

Bina: 1585-1588 yılları arasında, kuzenler Lazarus ve James Spinola tarafından yaptırılmıştır. Yan yana yerleştirilmiş iki özdeş özellikle yapı, 1609 yılında Philip Adorno’ya satılmış ve halen sahibi bunlardır. Binanın resim dekorasyonu, 1624 yılında Lazzaro Tavarone tarafından yapılmıştır.

Zemin katta, bahçeye bakan odada, kıymetli dini emanetler vardır. (Özellikle 1099 yılında Birinci Haçlı seferi sırasında yapılan “Kudüs’ün fethi” resmi görülmeye değerdir.)

İtalya Cenova Palazzo Rosso, Strada Nuova Müzesi

Palazzo Rosso-Strada Nuova Müzesi

Şehrin en ünlü sanat galerilerinden biridir.

Yapı: Pietro Antonio Corradi tarafından tasarlanmış ve 1671-1677 yılları arasında yapılmıştır.

Yapı: Brignole Sale ailesi tarafından, 1874 yılında bir sanat merkezine çevrilmiştir. Çünkü: Brignole Sale ailesi tarafından, 200 yıllık süreçte toplanan, 17’nci yüzyıl, Ligurya bölgesinin en büyük ressamlarının resimlerine ait muhteşem bir koleksiyon burada sergileniyor.

Ayrıca: yapı değerli mobilyalar ve fresklerle süslüdür. Bu aristokrat Ceneviz köşkünün galerisinde resmi bulunan sanatçılar: Dürer, Veronese, Gurcino, Grechette, Van Dyck.

İtalya Cenova Lomellini Baldassare

Lomellini Baldassare

Bu sokakta inşa edilen ilk saraylardan birisidir. 1562 yılı yapımı bu saray, Paris büyükelçiliği yapmış olan Baldassare Lomellini tarafından yaptırılmıştır.

Birinci katta: Taddeo Carlone tarafından yapılan orijinal fireskolar ilgi çeker. Yapı 1778 yılında Domenico Serra tarafından satın alınır. 1917 yılında ise, Campanella ailesine geçer. Hemen sonrasında inşa edilen: Palazzo Doria-Tursi örneğinde olduğu gibi, avlu, merdivenle bağlandığı giriş salonundan oldukça yüksektir.

18’nci yüzyılda yapılan değişikliklerle iki bölge bir duvarla ayrılır. 1942 yılında yapılan hava bombardımanında, ana salon ve oval yemek odası ciddi hasar görmüştür.

İtalya Cenova Palazzo Grimaldi Luca

Palazzo Grimaldi Luca

Orijinal bina, Luca Grimaldi için, 1530-1540 yılları arasında yapılmıştır. Saray 1711 tarihinde Palazzo Rosso’da barınan Brignole-Sale’ye geçer.

16’ncı yüzyılda yapı mimar Giacomo Viano tarafından yıkılır ve yeniden inşa edilir. 1889 yılında Galliera Düşesi Maria Brignole-Sale de Farrari: sarayı Cenevre Belediyesine müze yapılmak üzere devreder. Yapıda: İtalyan ve 16 ile 18’nci yüzyıllar arasında Ceneviz ve Avrupa resim sanatının önemli bir koleksiyonu vardır.

Bu koleksiyonda resimleri olan sanatçılar: Flaman Hans Memling, Jan Provost, Rubens, Van Dyck’tır. Caravaggio’nun başyapıtı “Ecce Homo” mutlaka görülmelidir. Cenevizli Alessandro Magnasco’nun “Albaro Bahçesi” resmi de ilgi çeker.

İtalya Cenova Porto Vecchio

PORTO VECCHİO

Eski liman bölgesindedir.

Porto Vecchio alanı: ünlü mimar Renzo Piano tarafından, Amerika’nın keşfinin 500’ncü yıldönümü anısına düzenlenen uluslararası fuar vesilesiyle yenilenmiştir. Bu arada: Piazza Caricamento’dan limana giden yaya bölgesi oluşturulmuştur. Renzo da Bigo ve La Biosfera kurulmuştur.

Renzo da Bigo

Büyük ve beyaz bir vinç gibi görünür. İçinde asansörle çıkılan ve 360 derece dönerek şehrin panoramik manzarası izlenen bir yer var. Buradan özellikle şaşırtıcı carruggi labirentlerini izleyebilirsiniz.

La Biosfera

Denize asılmış çelik ve camdan oluşan bir damla gibi görünen bu mekanın içinde: bir yağmur ormanı ortamı yaratılmıştır. İnsan kaynaklı sömürü tehdidi altındaki tropikal ormanlardan gelen, küçük ama zengin botanik bitki ve hayvan türleri bulunur. Kuşlar, kelebekler ve sürüngenler burada serbestçe dolaşır.

İtalya Cenova Lanterna di Genoa

Lanterna di Genoa-Deniz Feneri

Cenevre limanındaki bu deniz feneri: her yönden görülür. Fenerin ışığının 50 km kadar uzaklıkta gemiler tarafından görüldüğü söylenir. İlk olarak 1100’lerde ve son olarak ise 1543 yılında inşa edilmiştir. Yüksekliği 76 metredir.

Yükseklik olarak, dünyanın en yüksek 5’nci deniz feneridir. Herkül kulesi ve Kopu feneri sonrasında: dünyanın en eski deniz feneridir. Yapı: 1400’lü yıllarda bir süre hapishane olarak da kullanılmıştır. 375 basamaklı merdiveni tırmanırsanız, tepesinden, muhteşem bir manzara izleyebilirsiniz.

İtalya Cenova MSC Cruıses

MSC Cruıses

Cenova şehri limanında: MSC Cruıses şirketinin gemileri görülür. Bu gemiler: çocuklara deniz ve denizciliğin sevdirilmesi için, çizgi roman karakterleriyle boyanmıştır.

İtalya Cenova Porto Antico

PORTO ANTİCO

Limanda büyük bir korsan gemisi görülür. Bu gemi: Roman Polanski tarafından 1986 yılında çekilen “Korsanlar” isimli filmi için aslına uygun olarak yapılmış, Tunus korsan gemisidir.

İtalya Cenova acquario Di Genova

Acquario Di Genova-Akvaryum

1992 yılında açılan akvaryum, Avrupa’nın en büyük ikinci akvaryumudur. Katedrale yürüme mesafesindedir. Giriş ücreti 27 Euro’dur. Ziyaret için yaklaşık 2 saat 30 dakika gerekir.

Akvaryum binası: Genova Expo 92 için yapılmıştır. Dışarıdan bakıldığında bir gemiyi andırır. Dış mimarisi Renzo Piano tarafından yapılmıştır. Burada: 400 farklı türe ait 15 binden fazla hayvan görülebilir. Dört açık hava havuzunda, yunuslar bulunur.

Ancak yasal düzenlemeler nedeniyle burada yunus gösterisi düzenlenmiyor. Renzo Piano tarafından tasarlanan “Cetacean Pavyonu” görmeyi unutmayın. Ayrıca özellikle Kızıldeniz bölümündeki mercanlar ilgi çeker.

Burayı yıllık 1 milyon kişinin ziyaret ettiği söyleniyor.

İtalya Cenova Cenova Denizcilik Müzesi

Cenova Denizcilik Müzesi

Cenova: 16 ve 19’ncu yüzyıllar arasında önemli bir deniz gücüne sahipti. Buradaki müze: çeşitli tarihi eserler, rekonstürüksiyonlar ve görüntülerin bulunduğu 4 kattan oluşur. Bir oda: çeşitli kürelerin ve farklı zaman dilimlerindeki atlasların görüntülerini içerir. İkinci kattaki odada: gemi batıklarının kopyaları ve sayısız deniz araçları sergileniyor. Ayrıca, müzenin hemen yanında, bitişikteki rıhtımda bir İtalyan denizaltısı bulunuyor.

GEZİLECEK DİĞER YERLER

İtalya Cenova Cimitero Monumentale Di Staglieno

STAGLİENO ANITSAL MEZARLIĞI-CİMİTERO MONUMENTALE DI STAGLİENO

Şehrin Staglieno bölgesinin yamacındadır.

1835 yılında mimar Carlo Barabino tarafından tasarlanan bu anıtsal mezarlık, Avrupa da en büyüleyici ve güzel mezarlardan biri olarak ve hatta bir gerçek açık hava müzesi olarak kabul edilir.

Mezarlık duvarları içinde: romantik bahçeler arasında, Panteon olarak da bilinen Cappella dei Suffragi, Mazzinin ve Resorgimento nun mezarları hayranlıkla izlenir. Mezarlığın orijinal merkezini oluşturan galeriler ve portallar, uluslararası üne sahip sanatçılar tarafından 19 ve 20 nci yüzyıllarda yaratılan Ligurya heykel anıtlarıyla kaplanmıştır.

Mezar alanı içinde: sevilen folk şarkıcısı Fabrizio de Andre ve ünlü komedyen Gilberto Govi nin de bulunduğu seçkinlerin kalıntıları vardır. Oscar Wilde in mutsuz gelini Lady Constance Wilde nin mezarı da buradadır.

Ağaçların arasında üstü açık küçük alanda Giuseppe Garibaldi nin birçok askerinin mezarları olan “Garibaldini” ve Risorgimento döneminin kahramanları Giuseppe Mazzini nin mezarı var.

Burada rehberli turlar düzenleniyor. Ücret 5 Euro’dur.

İtalya San Remo

İtalya San Remo

Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki, San Remo küçük bir yer, o kadar küçük ki eğer bölgeye tur ile gittiyseniz, genellikle burayı ekstra tur olarak satıyorlar ve bence kesinlikle almayın, çünkü gerçekten buraya 40 Euro civarında para verip te gidilebilecek bir yer değildir.

Sadece uzun yıllardır devam eden bir film festivalinin yapıldığı yer olarak önem kazanan, film festivalinin yapıldığı bir salonun ön kapısını ve sokakta yerlere monte edilen plaketleri görmek için gereksiz, sadece bölgeye giden gezginler, kısa bir zaman ayırıp (örneğin 1 veya en fazla 2 saat) buraya girip gezebilirler.

Evet: San Remo, komşusu Cenova şehrine 147 km uzaklıktadır. Hani yol boyu, çevreyi görerek giderim derseniz yanılırsınız, çünkü yol üzerinde yerleşim yerlerinin bulunduğu bölümlerde, yol kenarlarında trafik gürültüsünü kesmek için yüksek korkuluklar yerleştirilmiş, yani yol boyunca pek bir şey görünmüyor.

Şehir: Kuzey İtalya’nın Ligurya bölgesinde, İmperia iline bağlı, Akdeniz kıyısında bir yerleşim yeridir. Fransa’nın Nice şehrinin doğusundaki “Riviera dei Fiori” olarak bilinen İtalyan Rivyerası’nın en önemli merkezidir.

Şehrin Akdeniz kıyısındaki küçük limanı, 1200 metre uzunluğunda dalga kıran ile korunur. İklim güzeldir, zaten tarih boyunca buranın tercih edilmesinin başlıca sebebi güzel iklimidir. Coğrafi konumu nedeniyle kuzey rüzgarlarından korunmuştur.

Uzun sahil şeridi: tropik bitkilerin yetiştirilmesi ve büyümesine imkan veren sıcaklıklara sahiptir. Buna bağlı olarak, San Remo bir çiçek şehridir ve burada üretilen çiçekler, Avrupa’nın birçok yerine ihraç edilir.

Osmanlı tarihinde büyük önemi vardır. I. Dünya savaşının ardından, 1920 yılında imzalanan ve Osmanlı imparatorluğunu bitiren Sevr anlaşması öncesinde, hazırlık çalışmaları burada yapılmıştır.

Ayrıca, Cumhuriyet kurulduktan sonra da, son Osmanlı Padişahı Vahdettin ve ailesi buraya sürgüne gönderilmiş ve Vahdettin, ülke dışında ölen bir Padişah olarak tarihe geçmiştir.

Burası zengin ve ünlü İtalyanların uğrak yeridir. Her ne kadar bazı internet sitelerinde, sokaklarda şık giyimli insanlar ve son model arabalar görülür derse de inanmayın, sakin bir yer, sokaklarda şık giyimli insanlar ve son model arabalar yok. Ancak, pahalı evler ve villalar görebilirsiniz.

İtalya San Remo

TARİHİ

San Remo bölgesi, Roma döneminden itibaren yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Erken Ortaçağ döneminde şehir genişlemiş ve korsan baskınlara karşı korunmak için kale inşa edilmiştir. 1753 yılında 20 yıllık şiddetli çatışmaların ardından, şehirde Ceneviz hakimiyeti görülür. Aynı  dönemde, sahilde Santa Tecla kalesi yapılır.

Kale 2000 yılına yani yakın geçmişe kadar hapishane olarak kullanılır, günümüzde ise müzedir. Şehir 1814 yılında Sardunya krallığına bağlanır. 18’nci yüzyılın ortalarından itibaren hızla büyüyen şehir, turizmin gelişmesi ve büyük otellerin yapılması ile bütün dünyanın tanıdığı bir yer olur.

Burada tatil yapan ve buraya yerleşen ünlüler arasında bulunanlardan bazıları şunlardır: Avusturya imparatoriçesi Sisi, Rus Çarı II. Nicholas, Rusya imparatoriçesi Maria Alexandrovna, besteci Çaykovski, İsveçli kimyager Alfred Nobel sayılabilir.

Çaykovski 1870 yılında “Eugene Onegin” isimli eserini burada yazmıştır. Rusya imparatoriçesi Alexandrovna’da şehir tarihinde önemli yere sahiptir. 1874 yılı kışını burada geçirmiştir.

“Belle Epoque” olarak isimlendirilen dönemde, şehirde büyük ve zarif konutlar patlaması yaşandı. 1874-1906 yılları arasında, burada 190 villa ve 25 otel inşa edildi. En lüks otellerden bazıları, günümüzde faaliyetlerini değiştirdiler ama çekicilikleri hala bozulmadı.

Örnek: Belediye binası görkemli “Bellevue Hotel” evinde, eski Riviera Palace Hotel ise günümüzde Turist Dairesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Alfred Nobel: 1891 yılında burada bir villa satın almış ve 1896 yılında yine burada ölmüştür.

20’nci yüzyılın başında, şehrin popilitesi biter. Avrupa’nın dört bir yanından gelen turistler çekilir. 1905 yılında ise şehirde kumarhanenin açılmasıyla tekrar eski ihtişamlı günlere dönülür. Kumarhane, Monte Carlo ile yarışır. Lüks kalabalıklar yeniden şehre akın etmeye başlarlar.

Osmanlı Padişahı Vahdettin

Cumhuriyet ilan edildiğinde, son Osmanlı Padişahı Vahdettin, İstanbul’dan bir İngiliz gemisine binerek kaçar ve bazı yerleri dolaştıktan sonra kabul edilmez ve sonunda San Remo şehrine gelerek buraya yerleşir. Çünkü; İtalyan kralı veliaht iken İstanbul’a geldiğinde kendisine Şehzade Vahdettin nezaret eder ve aralarında bir dostluk gelişir.

Tam o sırada babasının vefatını öğrenen veliaht prens, ülkesi İtalya’ya döner ve kral olur. Vahdettin’in San Remo şehrine gelmesinde her ne kadar İtalyan kralının etkisi olsa da, İngilizler Padişahın ileride kendilerine sağlayacağı yararları düşünerek yakınlarında bulunmasında yarar gördükleri de kesindir.

Neyse, sözü fazla uzatmadan; Vahdettin: İran Şahı ile sürgünde bulunduğu San Remo şehrinde bir süre “Villa Nobel” (Alfred Nobel’in villası) de kalır, ekonomik olarak yaşanan sıkıntılar ve ardından vefat eder. Esnafa olan borçlar nedeniyle tabut ve cenazesinin rehin alınmasına kadar uzanan rezilliklerin ardından, cenazesi şehirden kaçırılır ve Suriye-Şam’da defin edilir.

Sonuç olarak: son Osmanlı Padişahının, ömrünün son yıllarını, San Remo şehrinde sefalet içinde geçirmiş olması, bizim açımızdan şehir tarihinin ayrı bir sayfasıdır. Şehirde: Vahdettin’in yaşamını sürdürdüğü Villa Nobel ve Villa Manoyla görülebilir.

İtalya San Remo
İtalya San Remo

San Remo Müzik Festivali

1940’lı yıllarda İtalya’da Mussolininin faşist rejimi yıkılınca, ülke de yeni bir kimlik arayışı başlar. San Remo kumarhanesi patronları, yayın kuruluşu “Rai” ile anlaşarak yıllık bir şarkı festivali düzenlemeye karar verirler. Böylece festival “Festival della Canzone İtaliana” (İtalya Şarkı Festivali) olarak doğar.

Yarışma: 1951-1976 yılları arasında Sen Remo Casinosun’da yapılır. Bu dönemde, şarkının bir versiyonu yerli bir İtalyan sanatçı ve diğer versiyonu ise uluslar arası konuk bir sanatçı tarafından seslendirildi.

Bu dönemde meşhur olan uluslar arası sanatçılar arasında bulunanlar: Luis Amstrong, Stevie Wonder, Jose Feliciano, Paul Anka, Shirley Bassey sayılabilir. Festivale katılan en ünlü şarkı 1958 yılında, muhtemelen dünyanın en ünlü İtalyan şarkısı olan “Volare” dir.

1977 yılında, Casino yenileme çalışmaları sırasında, yarışma “Theatre Ariston” a taşınır. İtalya’nın en başarılı sanatçılarından bazıları, kariyerlerine burada başlarlar. Bu şarkı yarışması, sonrasında Eurovision şarkı yarışmasına da örnek olmuştur.

Son yıllarda, sahil bölgesinde araç girişini önlemek için beton bloklar yerleştirilmiştir. Yani, güvenlik özellikle şarkı yarışması sırasında en üst düzeye getiriliyor.

İtalya San Remo

GEZİLECEK YERLER

İtalya San Remo San Remo Casino

San Remo Casino-Belediye Casinosu

Art Nouve tarzındaki bina: 1905 yılında inşa edilmiştir.

Binanın tasarımı: daha önce diğer kumarhaneleri (Saigon ve Cannes gibi) tasarlayan Parisli mimar Eugene Ferret tarafından hazırlandı.

Yapıldığı tarihten sonra, yüz yıldan fazla süredir, Casino, gerek kumarhane olarak ve gerekse kültürel, sanatsal ve tiyatro merkezi olarak birçok karmaşık şöhretleri (özellikle oyuncuları) ağırlamıştır.

Roof Garden restoran zarif bir yemek yeri olarak bilinir. Oyun odalarında ise çeşitli barlar vardır.

İtalya San Remo Corso Giacomo Matteotti
İtalya San Remo Corso Glacomo Matteotti

Corso Giacomo Matteotti

Şehrin tam merkezindeki bir caddedir. Limanın hemen üstünde, trafiğe kapalı bir caddedir.

Burada: butikler, kafeler, barlar, tarihi binalar, eski tip eczane ve kozmetik parfümeri mağazaları vardır.

Caddenin ismi: 19’ncu yüzyılın ortalarında tasarlanmış olan ve birleşik İtalya’nın ilk kralı olan Vittorio Emanuele II’nin adını taşıyan caddenin ismi, savaştan sonra 1924 yılında öldürülen Sosyalist Partinin Sekreteri Giacomo Matteotti’ye adanmıştır.

Caddenin ucunda, 1857 yılında yapılan Savoy’un Umberto ve Amedeo’sunu hatırlatan saray cephesi üzerinde, bu konuda bir anıt plaket bulunur.

Evet, bu caddenin en ünlü yeri, San Remo Müzik Festivalinin yapıldığı “Ariston Sineması” dır.

Şehrin en önemli ve hareketli caddesidir. Cadde üzerinde, yerlere bakarsanız: Müzik Festivalinde yıllar içinde birinci olan sanatçıların isimleri ve şarkı isimleri: sarı plaketlere yazılarak caddeye takılmış görebilirsiniz.

İtalya San Remo

Caddenin başlangıcında Casino bulunur. Caddenin sonu ise, Cristoforo Colombo meydanına açılıyor. Burası da canlı ve hareketlidir. Bu meydanda da güzel kafeler ve restoranlar vardır. Ama bu meydanda, mutlaka “Gelateria Lollipop” isimli dondurmacıdan mutlaka dondurma yemeyi unutmayın.

İtalya San Remo Theatre Ariston

Ariston Tiyatrosu-Theatre Ariston

Tiyatro, 1951 yılından bu yana, şehirde düzenlenen ve çok popüler olan “Sanremo Müzik Festivali” ne ev sahipliği yapmaktadır. 1953 yılında inşa edilmiştir ve 2000 koltuk kapasitelidir. (Festival, 1976 yılından itibaren burada yapılmaya başlanmıştır, daha önce Casino’da yapılıyordu.)

İtalya San Remo Savoy Hotel

Savoy Hotel

Burası, zarif Art Nouveai çizgileri olan, sarı renkli etkileyici bir yapıdır. Şehrin en büyük otelidir ve buraya ün kazandırmıştır. Tarihi süreçte burada geçen bir olay vardır. Şarkı yarışması jürisi tarafından yarışmaya kabul edilmeyen İtalyan şarkıcı Luigi Tenco, bu otelde intihar etmiştir.

İtalya San Remo Borea d’Olmo-Musee Civico

Borea d’Olmo-Şehir Müzesi-Musee Civico

Şehir merkezinde bulunan görkemli bir binadır. Sarayın cephelerinden biri: ana alışveriş caddesi olan Corso Matteoti’ye ve diğeri ise Via Cavour’a bakar. Sarayın en ilginç yeri: mermer kolonlarla desteklenen çapraz tonozlu ve tavanlı, atrium merdivenidir.

16’ncı yüzyıl yapısı cephedeki sıva dekorasyonu ve kapılar baroktur. Corso Matteoti’ye bakan kapının üstünde: Michelangelo’nun çırağı Montorsoli tarafından 1550 yılında yapılan “Çocuklu Meryem” heykeli görülmelidir.

Saray 15’nci yüzyıl sonlarında yapılmıştır. Her zaman Savoylar olarak tanınan ama aslen Venedik kökenli bir aile olan Borea ailesine aittir. Saray ismini: Adriyatik denizi boyunca esen meşhur bir rüzgardan alır.

Bu sarayda, Borea ailesi tarafından, birçok ünlü kişi misafir edildi.

Sarayın ana katlarının birçok bölümü ziyarete kapalıdır. Ama en üst katında, günümüzde şehir müzesi vardır.

Müzede 3 farklı alan vardır.

Bunlar: arkeolojik odalar, şair Laurano tabloları ve gravürleri ve bir zamanlar San Remo şehrinde yaşayan ve Guiseppe Garibaldi’nin arkadaşı olan İngiliz soylu Caroline Philipsson’a ait olan Garibaldi kalıntıları (mektupları ve kişisel eşyaları) bölümüdür.

Müze: fresklerle süslüdür. Burada özellikle 17’nci yüzyıl sonlarına tarihlenen Giovanni Battista Merano (1632-1698) tablolarını ve yine bu sanatçı tarafından yapılan kemerli tavanı görmeyi unutmayın. 2’nci katta küçük bir şapel vardır.

Burada: mermer bir sunak ve porselen Meryem Ana heykeli görülmelidir. Mavi renkli ve tonozlu kubbe ile geniş koridor boyunca yürümeye devam ettiğinizde: her iki tarafa bağlı birkaç oda bulunur.

Papa VII Puis: ilk kez Roma’dan Fransa’ya yolculuk yaparken bu odalardan birinde kalmıştır. Odanın tavanı gayet güzel süslenmiştir. En sonda: Borea d’Olmo soylu ailelerinin portre galerisinin bulunduğu büyük oda görülür.

Santa Tecla

San Remo şehri, İtalya’nın en önemli çiçek pazarına sahiptir. Buradan: Avrupa’nın birçok yerine çiçek ihraç edilir.

İtalya San Remo La Pigna Madonna Delle Costa

La Pigna-Madonna Delle Costa

Pigna: MS 1000 yıllarında korsan saldırılarından korunmak için, bir kalenin içinde yerleşim yeri olarak kuruldu ve 16’ncı yüzyıla kadar büyüyerek güçlendi. Günümüzde ise, burada pek bir şey kalmamıştır. Şehrin en küçük alanıdır, kapalı sokaklar, küçük meydanlar ve teraslı evler görülür, burada tam bir sessizlik hakimdir.

Bölge: Piazzo Santo Stefano’dan başlar ve şehirdeki ana dini yapı olan, bir tepede bulunan Madonna della Costa’nın kutsal alanına kadar gider. Kutsal alanın yakınında “Kraliçe Elana Bahçeleri” vardır. Buradaki 1770-1775 yılları arasında yapıldığı söylenen yapı: 17 ve 19’ncü yüzyıl resim ve heykelleriyle süslüdür ve kubbesi, limandan görülebilir.

Sar Siro Meydanı

Tarihi binalarla çevrili meydan, ilginç manzaralarıyla önem kazanıyor. Villa Hurbury Botanik bahçesine gitmek ve birbirinden ilginç çiçekleri görmek için burası kullanılır. Ayrıca burada yer alan Corso Felice Cavalotti Müzesi de gezilebilir.

İtalya San Remo San Siro Katedrali

San Siro Katedrali

Şehrin en kutsal yapısıdır.

12’nci yüzyılda Romaneks-Gotik tarzla, Albenga’daki St Michael Katedrali örnek alınarak yapılmıştır. Daha sonra: 1753 yılında Cenevizliler tarafından sahte Barok tarzı kullanılarak yeniden inşa edilmiştir.

Ancak 19 ve 20’nci yüzyıl arasındaki dönemde yapılan yenileme çalışmalarında, orijinal ilk haline geri dönülmüştür. Ancak bu dönemde, çan kulesi restore edilmemiştir.

Soldaki yan portal: binanın en eski unsuru olan bir kabartma ile süslüdür. Muhtemelen 12’nci yüzyıl yapımı bu kabartmada: iki palmiye arasında bir Paskalya kuzusu tasvir ediliyor.

Katedralin içinde: yüksek sunak üzerinde Anton Maria Maragliano tarafından, 18’nci yüzyılda yapılmış “Çarmıha gerilme” sahnesi vardır. Sağdaki şapelde: Gagini tarafından yapılmış, önemli Rönesans dönemi bir heykel görülür.

Soldaki şapelde: Rosary tarafından yapılan “Meryem Ana” heykeli vardır. Sağ koridor takip edildiğinde koridor boyunca, geçmişte San Remo topluluğunun kötü zamanlarda ahlaki bir desteği olarak işlev gören: bilinmeyen bir sanatçı tarafından yapılan “siyah haç” görülür.

Katedralin yanında: 1688 yılı yapımı, barok döneme kadar uzanan Aziz John Vaftizhanesi vardır. Orazio de Ferrari tarafından yapılan “Magdalene Holy Communion” burada görülebilir.

İtalya San Remo Rus Ortodoks Kilisesi

Rus Ortodoks Kilisesi

Sanremo Tourist Office yakınındaki bu kilise, oldukça eski bir anıttır ve Aziz Catherine’ye adanmıştır.

Rus Çarı Alexander II’nin karısı İmparatoriçe Maria Alexandrova: 1874-1875 yılı kış sezonunu burada geçirdi.

İmparatoriçe: şehre şükran duygularının ifadesi için: günümüzde de görülen palmiye ağaçları hediye etti. Bu palmiye ağaçlarının yerleştirildiği Corso İmperatrice (İmparatoriçenin gezi yolu) Liguria bölgesinin en zarif yerlerindendir.

Ardından Rus aristokrasisi, kış sezonlarını San Remo şehrinde geçirmeye başladı. 1890’larda burada bir Rus kilisesi inşa edilmesine karar verildi.

Tüberkülozdan muzdarip Rusların çoğu, kışı geçirmek için buraya geliyorlardı ve şehirde bir Rus hamamı, bir fırın ve bir eczane kuruldu.

1912 yılında Rusya’dan gelen parayla, Moskova’daki San Basilio kilisesine benzer tarzda, bu kilise yapıldı.

İtalya San Remo Villa Nobel

Villa Nobel

1874 yılında tipik Venedik Rönesans tarzında inşa edilmiş yapı, 1892 yılında restore edilmiştir. İsmini: ünlü İsveçli bilim adamı ve dinamitin mucidi Alfred Nobel’den alır. Kendisi: 1890-1896 yılları arasında burada yaşamıştır.

Yapı: harika bir parkın ortasındadır. Bir zamanlar denize kadar uzanan bu park alanında, çok sayıda nadir ağaç türü bulunur. Yapının içi üç katlıdır. Bodrum kat: Nobel tarafından yapılan ana deneylerin tarihsel ve teknik tasvirlerini anlatan resimler bulunan Laboratuvar bölümüdür.

Zemin kat: Pompeia freskleriyle dekore edilmiş bir konferans salonuna sahiptir. Nobel’in stüdyosu ise birinci kattadır. Yazının başında belirttiğim gibi, Sultan Vahdettin, bir süre burada kalmıştır.

Villa Manolya

Villa Nobel’in karşısındaki bu yapı: Sultan Vahdettin’in burada ağırlanmasıyla önem kazanır. Sultan: ardından içi tamamen değişmiş ve günümüzde lise olarak kullanılan bu binada ölmüştür.

Villa Ormond

Şehrin doğu yamacında Corso Cavalloti’de bulunan yapı: şehrin yeşil akciğerlerinden birisidir. Bir zamanlar tepenin üstündeki bu villadan denize kadar uzanan park, yakınlarda ana yolla ikiye bölünmüştür. Yapı bir zamanlar, İsviçreli bir aileye aitti.

1930’larda, San Remo kasaba idaresi tarafından satın alındı ve günümüzde “Uluslararası İnsan Hakları Enstitüsü” nün bir kolu tarafından kullanılıyor. Villanın çevresindeki park alanı, Japon tarzında düzenlenmiştir.

İtalya Siena

İtalya Siena

İtalya Siena; Şehir Toskana tepelerindedir. Chianti’nin zeytinlikler ve üzüm bağlarıyla çevrilidir. Toskana bölgesinin en güzel şehirlerinden birisidir. Üç tepe üzerinde kuruludur. Dolambaçlı yollar ve dik basamaklar bulunur. Şehrin güneyindeki Arbia vadisi: ünlü Brunello şarabına ev sahipliği yapan tepedeki Montalcino kasabasına götürür.

Şehir merkezi araç trafiğine kapalıdır. Eğer şehre araç ile geliyorsanız, aracınızı şehir kapılarının dışında bulunan otoparklara bırakmalısınız.

Dünyaca ünlü filmlerden: James Bond filmi “Quantum of Solace” Siena ve Palio yarışları görülebilir.

Şehirde: 13’ncü yüzyılda zaman durmuş gibi görünür. Muhteşem güzel bir Ortaçağ kentidir.

UNESCO, 1995 yılında Siena şehrinin Piazza del Campo meydanını, Dünya Mirası Sit alanı olarak kabul ederek koruma altına almıştır.

İtalya Siena

ULAŞIM

Siena şehri, Floransa şehrine sadece 70 km uzaklıktadır. Roma şehrine uzaklık 233 km dir. Pisa arasındaki uzaklık; 117 km. Grosseto arasındaki uzaklık: 75 km. Livorno arasındaki uzaklık: 131 km.

İtalya Siena

TARİHİ

Şehrin: Roma’nın iki efsanevi kurucusundan olan Remus’un oğlu Senius tarafından kurulduğu söylenir. Bu yüzden Siena şehrinin amblemi Remus ve Romulus’u emziren dişi kurttur.

Daha sonraki süreçte: şehir Roma İmparatoru Augustus tarafından bir Roma kolonisi olarak kurulmuştur. Şehre Saena Julia ismine atfen “Siena” ismi verilmiştir.

Sonraki yüzyılda, Siena, yakındaki Floransa’ya rakip olan müreffeh ve önemli bir Ortaçağ kasabası haline geldi. Ancak 1348 yılındaki veba yani kara ölüm, kasabanın bankacılık işinde düşüşe sebep oldu ve servetinin büyük kısmı yok oldu. Aynı zamanda nüfusun da büyük kısmı öldü. Bunların sonucunda Siena şehrinin yıldızı söndür.

Siena şehri: 17 bölgeye bölündü. Contrada denen bu bölgelerin kendi hayvan amblemleri vardı. (tırtıl, zürafa, kaz ve benzeri gibi) Contrade arasındaki rekabet: Siena şehrinin en büyük turistik cazibe merkezi olan Palio’da her yıl iki kez gündeme geldi. Conrade’yi temsileden atlar (bu atlar yerel kiliseler tarafından kutsanırdı) Piazza del Campo çevresindeki tehlikeli bir yarışta yarışıyorlardı. Tüm olay tarihsel bir gösteri, bayrak sallama ve tezahürat alemiyle çevriliydi. Günümüzde de devam eden Palio geleneği: her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde sürmektedir.

Floransa ile savaş yıllarında, büyük sanatçılar şehirde önemli işler gerçekleştirir. Siena Okulunun ustaları: Lorenzetti kardeşler, Duccio di Boninsegna, Simone Martini gibi ustalardır. Bu dönemde, şehir muhteşem yeni anıtlarla süslenir.  

SİENA ÜNİVERSİTESİ

Siena Üniversitesinin tarihi, Ortaçağ döneminden başlayarak Toskana’nın kültürel geleneği boyunca gelişmiştir. Üniversite hakkındaki bilinen ilk belge, 1240 yılına tarihlenir. Üniversitenin en büyük gelişmesi, 1321 yılında Bologna Üniversitesinin buraya taşınmasıyla gerçekleşti. Siena Belediyesi, üniversiteyi her yönden destekledi. Siena Üniversitesi: 1859 yılından sonra, şehir kurumlarının da yardımıyla hızla büyüdü.

NE YENİR

Siena şehrinin yerel lezzetlerinden tatmak isterseniz: bir kadeh Vin Santo eşliğinde Cantuccini olmalıdır. Bölgede Toskana mutfağının önemli ürünleri olan: çorbalar, kavrulmuş et, av etleri ve çeşitli ev yapımı makarna türleri bulunmaktadır. Bruschetta: domatesli ve otlu sarımsaklı bir tür ekmektir. Mutlaka denemenizi öneririm. Ayrıca: yerel sosisler, peynir, karaciğer, ribollita çorbası denenmelidir. Tatlı olarak ise: klasik Vin Santo eşliğinde cantucci bisküvileri, Ricciarelli, Panforte ve Cavalucci vardır.

NE İÇİLİR

Siena ve çevresinde, harika şaraplar vardır. Chianti, Brunello di Montalcino, Montepulciano ve Vernaccia di San Gimignano.

GECE HAYATI

Siena şehrinde gece güzel bir restoranla bir akşam yemeği ile başlar ve ardından dar sokaklarda yürümeye başlayın. Siena geceleri çok canlı olan Piazza del Campo civarında hareketlidir. Akşam dünyanın dört bir yanından gelen çok sayıda öğrenciler: şarap imalathaneleri ve bira fabrikaları, barlar ve revaçta kulüpleri doldururlar.

ALIŞVERİŞ MEKANLARI

Şehirde San Domenico bölgesinde yerel ürünler sunan mağazalar ve zanaatkar atölyeleri vardır.

İtalya Siena Palio

SİENA PALİO

Palio, Siena Belediyesi tarafından düzenlenen bir etkinliktir. Siena şehrindeki en büyük geleneksel festivaldir.

Bu etkinlikte: at yarışları düzenlenir. Ancak bu yarışlar aynı zamanda dünyanın belki de en kötü şöhretli at yarışı olarak bilinmektedir. Çünkü yarışlar parke taşları üstünde yapılmaktadır. Eyersiz olduğu için oldukça tehlikelidir. Sadece 2 dakikadan daha az süren bu yarışlar, yıl boyu süren tartışma ve rekabet konusu olmaktadır.

İtalya Siena Palio

Atlı ilk palio, kesintiye uğramadan 1644 yılından beri sürmektedir. Yani oldukça uzun bir geçmişe sahiptir ve asla kesintiye uğramadan devam etmektedir.

Geleneksel Palio yarışları, her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde “Campo” da yapılır.

Palio yarışından önce: antik Siena Cumhuriyetinin kurumlarını temsil eden 600’den fazla kişinin orijinal kıyafetlerle katıldığı bir geçit töreni düzenlenir. Bu törene “Tarihi Yürüyüş” denir.

İtalya Siena Palio

Geçit alayı: öğleden sonra Piazza del Duomo’dan başlar ve Piazza del Campo’ya gelmeden önce şehir merkezindeki bazı sokaklarda dolanarak ilerler.

Palio günü, bu geleneksel yarışa tanıklık yapmak için, güneşe, sıcağa ve terlemeye istekli olan seyirciler, öğleden itibaren meydanda toplanmaya başlarlar. Daha sakin olanlar genellikle 8 ay önce satılan ve meydanın kenarında bulunan koltuklar için bilet alırlar. Meydan, Palio başlamadan birkaç dakika önce kapatılır ve sonunda atlar çekilir ve toz çökmeden önce biter. Kazanan Cantrada haftalar boyunca ziyafet çeker ve kutlar.

Geçit töreninin ardında yapılan yarış ise: uygun şekilde düzenlenmiş ve teçhiz edilmiş, eyersiz olarak Piazza del Campo çevresinde 3 tur şeklinde yapılır.

İtalya Siena

GEZİLECEK YERLER

İtalya Siena Piazza Del Campo

PİAZZA DEL CAMPO

Campo: günümüzde görülen şekilde asfalt bir meydana dönüşene kadar, eskiden olduğu gibi “tarla” anlamına geliyordu.

Kentin ana meydanıdır. Yamuk biçimdedir ve yavaşça kenarlardan merkeze doğru iner. Burası şehrin kalbidir. Siena’ya giden ve buradan ayrılan üç ana yolun kesiştiği yerdedir. Siyasi ve sivil bayramlar burada kutlanır.  

Burada: barlar ve restoranlar, fantastik anıtlar ve kalabalıklar bulunur. Meydana eğimli bir amfitiyatro da vardır. Ayrıca burada ünlü Palio koşusu yapılır. Her yaz meydanda iki kere at koşuları yapılır. (ayrıntılı bilgiyi yukarıda verdim.)

Meydan ve çevresinde “kırmızı” renk hakimdir. Çünkü hükümet: meydanın ve sivil binaların fiili inşasından önce 1297 yılında bazı kararlar almıştır. Çünkü binalar ve meydan arasında uyumlu bir yapı yaratılmak istenmiştir.

Meydanın çevresi: 333 metredir. 10 sıra beyaz traverten taşla bölünen, kırmızı tuğladan, balık kuyruğu tasarımıyla kaplanmıştır. Her bölüm, 9 validen birini temsil eder.

İtalya Siena Museo Civico

PALAZZO PUBBLİCO-MUSEO CİVİCO-KENT MÜZESİ

Piazza del Campo’dadır.

Siena şehrinin en önemli yapılarından birisidir.

13’ncü yüzyıl sonu ile 14’ncü yüzyıl başında Lordlar Nove’nin emriyle inşa edilmiştir.

Dokuzlar Konseyi: 1287-1335 yılları arasında, 70 yıl buradan yönetilmiştir. Dokuzlar Hükümeti: orta sınıftan seçilen halkın dokuz temsilcisi nedeniyle böyle isimlendirilir.

Bu dokuz adam: 2 ay görevde kalmış ve görevde kaldıkları süre boyunca belediye binasından hiç ayrılmadıkları için, şehri dış etkiler olmadan yönettiler. Aslında binada en önemli odalardan biri: Dokuzun Odası “Sala dei Nove” dir.

Mevcut bina üzerine zamanla diğer kamu daireleri ve çoğu soylu aileler için yeni ilaveler yapılmıştır.

Palazzo’nun hem iç hem de dış duvarlarında gösterilen aile armaları; bu konutlarda yaşayan ünlü yargıçlar, doktorlar, askerler ve soylu ailelere aittir. Bu armalar yüzyılın farklı sanatçıları tarafından yapılmıştır.

Zemin katta: Belediye başkanının günümüzdeki ofisinde eski adıyla Şansölye ve Bilanceria di Biccherna armaları görülür. Diğer armalar ise, 2’nci katta anticonsiglio’nun tavanındadır.

Evet, burası Siena şehrinin bağımsızlığının ve zenginliğinin sembolüdür.

İtalya Siena Museo Civico

Museo Civico-Kent Müzesi

Binanın en güzel odalarından bazıları, Şehir Müzesine aittir ve ziyarete açıktır. Müze 1930 yılında kurulmuştur.

İtalya Siena Museo Civico

Binanın sağ tarafındaki giriş ofislere açılır. Sol tarafındaki ana girişten, Cortile del Podesta adlı avluya geçilir ve oradan şehir müzesine ulaşılır. Yine bu bölümden, aşağıda ayrıntılı olarak anlatacağım Torre del Mangia kulesine çıkmak mümkündür.

İtalya Siena Museo Civico

Gelelim müzeye:

Avlunun sonunda Şehir Tiyatrosu girişi yanında, müzenin bilet gişesi bulunur. Giriş ücreti 9 Euro’dur. Burada Siena sanatının başyapıtları bulunmaktadır.

İtalya Siena Museo Civico
Açık hava sundurması

Bir zamanlar Sinea şehrinin Gaia çeşmesinin bir parçasını oluşturan Jacopo della Quercia’nın soluk boyalı panellerine sahiptir.

İtalya Siena Museo Civico

Giriş bölümünde, Siena’nın sembolü olan bronz bir dişi kurt yer almaktadır.

İtalya Siena Museo Civico Sala del Mappomonda
İlk odada-Sala del Mappomonda-Dünya Haritası Odası:

Bir zamanlar duvara asılan büyük ve yuvarlak küre nedeniyle, en büyük salona “Sala del Mappamondo-Globe Salonu” denir.

1345 yılında Ambrogio Lorenzetti: Siena’nın Palazzo Publico’sundaki Mappomondo olan bir dünya haritası yarattı. Sala del Mappalondo (Dünya Haritası Odası); eskiden Cumhuriyet Konseyinin Karargahıydı. Oda, Cumhuriyet topraklarını betimleyen Ambrogio Lorenzetti’nin muazzam ahşap diskinden sonra sözde idi.

Çok büyük boyutlara sahip (muhtemelen 4.83 metre çapında) ve formunda yuvarlak, tek bir merkezli pivot üzerine monte edildi ve çeşitli kısımları izleyiciye daha yakın hale getirmek için arka arkaya döndürüldü. Siena’nın böyle bir imaja sahip olma arzusu, 13’ncü yüzyıl sonlarında portolan haritaların ortaya çıkışıyla ilgilidir.

Evet, Ambrogio Lorenzetti’nin çizdiği dünya haritası eşsiz tasarımın muhteşem izlerini bırakmadan kayboldu. Dönen bir tekerlek olan çalışma, asıldığı duvarın yüzeyine bir dizi büyük eşmerkezli halkı çizdi ve böylece altına gizlenmiş bir önceki boyama katmanına zarar verdi.  

İtalya Siena Museo Civico Sala del Mappomonda

Duvarın üst kısmında, iki tahkimat ve arka planda güzel bir mavi gökyüzü ile atının üstündeki ünlü bir şövalye freski görülür. Eser: Guidoriccio da Fogliano’ya aittir.

Odanın diğer ucunda: Sienalı ressam Simone Martini’nin en ünlü iki eseri bulunur.

Solda ilk resim: bir başyapıt olan Maestra’dır. İnanılmaz bir şekilde bu onun ilk resmiydi. 1315 yılında tamamlandı. Martini resimlerini zengin desenli kumaşlarla karakterize etme eğilimindedir ve tahtta oturan Mary’nin elbisesi bir istisna değildir.

Resim: Melekler ve Azizlerle çevrili çocuklarla tahta geçen Madonna, ön taraftaki dört figür şehrin koruyucu azizleridir. Maestra dini sahnesi: Siyen resminin en eski örneklerinden birisi olarak önem kazanır.

İtalya Siena Museo Civico Sala del Mappomonda

Sanatçının diğer eseri: Siena birliklerinin Montemassi’yi fethini anlatan Guidoriccio da Fogliano freskidir. Siena ordusunun komutanını, yeni fetih ettiği topraklarda yine kumaş elbiseli görülmektedir. Son zamanlarda bazı sanat tarihçileri, bu eserin Martini’ye atfedilmesine itiraz ettiler.

Çünkü 1980 yılında, duvarın altında biraz daha eski, hasarlı bir fresk tespit edildi. Bu daha önceki resim, ahşap çitlerle çevrili bir kalenin önünde duran iki figürü tasvir ediyor. Bazıları bunun Martini’nin freski olduğunu iddia ederken, bazıları ise bu eski freskleri başka sanatçılara atfediyorlar.

Burada: ülkenin birleşmesinden sonra hüküm süren İtalya’nın ilk kralı Victor Emmanuel II’ye ithaf edilmiş bir 19’ncu yüzyıldan kalma bir fresk bulunmaktadır.

İtalya Siena Museo Civico Salla della Pace
İkinci odada-Salla della Pace:

Buraya “Sala dei Nove yani Dokuzların Odası, Nine Hall” ve Şehir Meclisinin toplandığı oda yani Salla della Pace’de denir.

Burada fresk döngüsü içinde: Ambrogio Lorenzetti (1319-1348) tarafından yapılan “İyi ve Kötü Hükümeti” ilgi çeker. Odanın üç duvarını kaplayan resimler, zamanın sanat tarihinde istisna niteliğindedir. Dini konular yerine, seküler konular temsil edilmiştir.

İtalya Siena Museo Civico Salla della Pace
İyi yönetim;

Pencerenin karşısındaki duvarda: İyi Hükümet freskinin bir parçası var. Konsept: Nove hükümdarının (kral tahtta siyah-beyaz giysiyle sembolize ediliyor. Siyah-beyaz renkler, iki ikiz ve kurt tarafından da anılan Siena renkleridir.)

Kralın insani erdemleri: kralın yanında oturan 6 bayan tarafından kişiselleştirilir. Sağında: barış, kale, sağduyu var. Solunda ise: yüce gönüllülük, ölçülülük, adalet var.

Kralın ilahi erdemleri olan inanç, umut ve sadaka, başının üzerinde dolaşır. Bununla birlikte, hükümetin toplam fazileti: “Adalet” dir. İkinci olarak: sahnenin sol ucunda izole edilmiş, ona hakim olan “Bilgelik” ten esinlenerek oturan soylu kadın tarafından temsil edilir.

Böylece tüm vatandaş sınıfları, hükümete saygı gösterme konusunda hemfikirdir. Burada iki dizge sahip 24 karakter tarafından temsil edilir. Son olarak: hükümetin askeri güvenliği, bir gurup tutsağı koruyan silahlı şövalyeler tarafından freskin sağında gösterilmiştir.

Lorenzetti, freskte tasvir edilen karakterlerin sembolize etmeleri gereken ahlaki nitelikleri ve duyguları ifade etmesini sağlamak için: bakışlarına itina gösterdi. Bu nedenle, özellikle odaya adını veren “Barış, Concordia, Prudence ve acı çeken savaş esirlerinin resimlerinde“ görmek mümkündür.

İtalya Siena Museo Civico Salla della Pace

Giriş duvarındaki freskte, kırsal kesimden kente iyi yönetimin etkilerine adanmış bir bölüm var. İyi yönetilen bir şehrin, binalarının niceliğinden ve nezaketinden, vatandaşlarının lüks giysisinden, şenlikli iyimserliğinden, pazarlarının refahından da görülebileceği gibi aynı zamanda ne kadar zengin ve mutlu olduğunu anlatır. Böylelikle Lorenzetti, izleyiciye birçok kule evleri, sokakları, kızların klavsen çaldığı ve dans ettiği, düğünlerin yapıldığı meydanlarıyla Siena şehrinin bir ateşli ticaret vizyonunu veriyor.

Hükümet iyiyse, etkileri kırsal kesimde de görülebilir. Bu nedenle Lorenzetti, izleyiciyi duvarın diğer büyük freskinde, kentin iki kompozisyon arasında bir bölge çerçevesi oluşturan mazgallı duvarların ötesinde, tepelik bölgeyi çağrıştırıyor.

İtalya Siena Museo Civico Salla della Pace
Malgovernment freski-Kötü yönetim

Odada karşı duvardadır. Ancak fireskdekiler kolayca okunamayacakları için odadaki en hatalı fresklerdir. Yani kötü hükümetin olduğu duvar ağır hasar görmüş ve sadece kısmen görülmektedir. Elbette önceki yani iyi yönetim fresklerindeki kavramların tersine çevrilmesidir. Özetle: iyiden kötüye geçiliyor.

Böylece öfke kılıcıyla Mal Governo, ayaklarını siyah bir keçiye dayayarak aç gözlülük kadehine hükmeder, kafasından kaçan boynuzlar gibi iki kavisli dişle ve gözlerle ifade edilir. Onun iki yanında: açgözlülük ve vanagloria vardır. Diğer yanında ise: zulüm, aldatmaca, sahtekarlık, gazap görülür. Adalet zincirler içinde güldü ve ayaklar altına alındı. Kötü yönetimin etkilerine gelince, birkaç parça sağlam olup olmadıklarını, harabeye indirgenmiş ve haydutlar ve kasvetli bir şiddet ve ölüm krallığı tarafından istila edilmiş bir şehrin ölümü hayal edilmektedir.

Sonuç:

Odanın çevresindeki banklar oturun ve zamanın şehir hayatını ve ayrıntılarını izleyin. Bağlar ve zeytin tarlaları ile kentin çevresinde tasvir edilen peyzajdan günümüze kırsalın manzarası pek farklı değildir.

Yönetim Alegorisinin merkezinde, beyazlar içinde, zırh üzerinde yatan bir kadın, UNESCO tarafından seçilen “Barış’ın evrensel” amblemidir.

Ayrıca: altından yapılmış zarif bir gül ağacı (Bir Papa’dan Siena şehrine armağandır) da görülmeye değerdir.

İtalya Siena Torre Del Mangıa

TORRE DEL MANGIA

Piazza Del Campo meydanındadır.

Güç ve zarafetin sembolü olan kule, Francesco ve Muccio di Rinaldo kardeşler tarafından, 1325 yılında yapılmaya başlanmış ve 1348 yılında tamamlanmıştır. Kırmızı tuğladan yapılmıştır ve halk ile olan yakınlığının bir sembolü olarak 87 metre uzunluğunda tuğla ve geri kalanı muhtemelen görsel olarak daha belirgin hale getirmek için beyaz travertendir.

İtalya Siena Torre Del Mangıa

Evet kulenin ikinci bölümü: beyaz travertenden yapılmıştır. Lippo Memmi’nin bir tasarımına dayanarak Agustino di Givanni tarafından yapılmıştır. 1666 yılında, Sunto olarak da bilinen “Campanone” adı verilen büyük bir çan yerleştirilmiştir.

İtalya Siena Torre Del Mangıa

Kule ismini: kulenin ilk koruyucusu olan ve belirlenen zamanlarda 400 basamaklı merdiveni tırmanan ve kasaba halkı için saatin zillerini çalacak olan ilk kişiden almıştır. Mangiaguadagni lakaplı (niye bu lakap verilmiştir, çünkü kendisi tüm kazancını Siena tavernalarında yiyerek geçirdiği için, kelime anlamı: kazanan yiyen) Giovanni di Balduccio: 1347 yılında saatin zillerini çalmak için görevlendirilmiştir.

O tarihten sonra ise kuleye ismini vererek tarihe geçmiştir.

İtalya Siena Torre Del Mangıa

Kulenin toplam yüksekliği 102 metredir. İtalya’nın üçüncü en yüksek kulesidir.

Eğer kendinize güvenirseniz, 500 basamaklı bir merdivene tırmanarak kulenin tepesinden 88 metrelik yükseklikten, Siena ve çevresinin muhteşem bir manzarasını görebilirsiniz. Ancak kuleye çıkış için bilet almak gerekiyor. Ayrıca: tırmanışın nefes kesici olduğunu unutmayın, ayrıca bir kerede sınırlı sayıda ziyaretçinin çıkmasına izin veriyorlar, merdivenlerin ne kadar dar olduğunu da söylemeden geçemem.

İtalya Siena Cappella di Piazza

Cappella di Piazza:

Kulenin ayaklarında, Gotik nişlere yerleştirilmiş güzel heykeller bulunan Meryem Ana Şapeli bulunur. Bu şapel, Meryem Ana onuruna, 1352-1376 yılları arasında inşa edilmiştir. Sebep: 1348 yılında Kara vebanın etkilerinden korunmanın onurunadır. Tonozlu tavan, dönemin yerel sanatçıları tarafından aziz resimleriyle süslenmiş ve 4 pilasterle desteklenmiştir. Palio oyunları sırasında jokeyler için ayin: şapelin sunağında yapılır.

İtalya Siena Fonte Gaia

FONTE GAİA

Şehrin ünlü havuzu: Palazzo Pubblico ve Torre del Mangia’nın tam karşısındadır. Hem merkezi konumu hem de bir sanat eseri olan Piazza del Campo nedeniyle, Siena çeşmelerinin kraliçesi olarak kabul edilir. Deniz seviyesinden 321 metre yüksektedir. Şehirdeki tüm çeşmelerin en yüksek kotundadır.

İtalya Siena Fonte Gaia

1346 yılında inşa edilen Siena şehrinin gururu ve eğlencesidir.

Çeşmenin panoları: Jacopo della Quercia tarafından 1409-1419 yılları arasında tamamlanmıştır. O döneme ait İtalyan heykelinin güzel örnekleri olarak kabul edilir

Günümüzde görülen mermer figürler ise, Jacopo della Quercia tarafından yaptırılan orijinal figürlerin: daha sonra Tito Sarrochi tarafından yapılmış kopyalardır. Orijinal heykeller ve alçak rölyefler, Santa Maria della Scala (Museo Civico) müzesinde sergilenmektedir.

İtalya Siena Fonte Gaia

Havuzun suyu, 30 kilometreyi aşan yer altı tünellerinden gelmektedir.

Evet: günümüzde şehirde “Civediamo alla fontana” ismi sık sık kullanılmaktadır. Çünkü şehirliler ve turistler, bu ismin bir buluşma yeri olduğunu ve bu buluşma noktasının şehrin en ünlü ve görülmeyi kolay burayı belirttiğini bilmektedir.

TERZO DI CİTTA

Terzo di Citta meydanın sağındaki binada bulunan dünyanın en küçük penceresine sahip Piazza Postierla günümüzde de bulunmaktadır. Önceleri bölgenin en yüksek tepesinde bulunan Via di Castelvecchio ve Remus’un sığınağı Castelsenio efsaneye göre ve şehrin ilk şehidinin hapsa atıldığı söylenen Cappella delle Ceneri di Sant’Ansona vardır.

Via di Stalloreggi’de: efsaneye göre bir karganın düştüğü yerde inşa edilmiş “Karga Madona” vardır. Bu karga, 1348 yılında şehre vebayı yayıyor. Terzo di Citta’da heybetli siyah-beyaz mermerden katedral Duomo ve Avrupa’nın ilk hastanelerinden birisinin yapısında bulunan Santa Maria della Scala müzesi var. Ayrıca: ünlü Çağdaş Sanat Merkezine sahip olan Palazzo delle Papesse artık kapalıdır.

TERZO DI CAMOLLIA

Adını geleneksel düşmanı Floransa’nın yönüne bakan ve bu nedenle her zaman sıkı bir şekilde korunan Porta Camollia denilen şehir kapısından alır. Terzo di Camollia: diğerlerinin yanı sıra, günümüzde şehrin ana alışveriş, bankacılık ve eğlence caddesi olan Via Banchi di Sopra’yı, 2 meydanı, Piazza Salimbeni ve Piazza Tolomei’yi içerir. Terzo di Camollia’da birkaç bazilika bulunmaktadır.

İtalya Siena Duomo

SİENA VİEW OF THE CATHEDRAL-DUOMO

Piazza II Campo’nun çok yakınında, Duomo meydanındadır.

Katedrale giriş ücretlidir. Duomo, vaftizhane, kripto ve müzeyi gezmek için, kişi başı 20 Euro olan karma bilet satın almanızı öneririm.

Katedral: Avrupa sanatsal panoramasının en önemli anıtlarından bazılarına ev sahipliği yapmaktadır. Her yıl 1 milyondan fazla kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Ancak Floransa şehrindeki katedrale girmek için 3-4 saat beklemek gerekirken, buradaki katedralde o derece yoğun bir bekleme gerekmiyor.

Yani muhtemelen bilet almak için 20-25 dakika beklemek gerekiyor. Katedralin içinde fotoğraf çekmek serbest ama flash ve tripod kullanımına izin verilmiyor.

Katedral: daha önceki bir yapının yerine: 1215-1263 yılları arasında inşa edilmiştir. Şehrin servetinin çöküşünden (veba salgını ile şehir nüfusunun yarısından çoğu ölmüş, serveti çökmüştür.) önce Siena şehrinin yapıyı dünyanın en büyüğü olarak genişletmek için iddialı planları vardır.

Hafif çıkıntılı bir kubbe ve çan kulesi ile Latin Haçı şeklindedir.

İtalya Siena Duomo

Çan kulesi sadece 77 metre yüksekliktedir. Çan kulesinin konumu tepeden 10 metre daha yüksektedir. Yani şehrin siluetine bakarken, daha yüksek olan Mangia kulesi ve katedralin çan kulesi aynı boyda görünüyor.

Dış ve iç mekanlar: beyaz ve yeşilimsi-siyah mermerle değişen, şeritlerle dekore edilmiştir. İçte ve dışta zebra çizgili beyaz ve siyah mermer, yapıya benzersiz ve çarpıcı bir görünüm kazandırıyor. Siyah ve Beyaz: Siena şehrinin sembolik renkleridir. Siyah ve beyaz: efsanevi kentin kurucuları Senius ve Aschius’un siyah-beyaz atlarıyla etiyolojik olarak ilişkilendirilir.

Yapıda: Pisano, Donatello ve Michelangelo VE Pintiricchio’nun sanatsal şahaserleri bulunmaktadır.

İtalya Siena Duomo

Katedralin dış cephesi:

Oldukça etkileyicidir. Katedralin cephesinin yapımına 13’ncü yüzyıl sonlarında Giovanni Pisano tarafından başlanmıştır. Cephenin duvarlarında üç büyük mozaik görülür. Bunlardan büyük merkezi mozaik “Meryem Ananın taç giymesini”, her iki taraftaki daha küçük mozaikler ise İsa’nın Doğuşu ve Tapınakta Meryem’in sunumunu gösterir.

İtalya Siena Duomo

Katedralin içi:

Katedralde bilet gişesine doğru giderken: kilisenin sağında; Piazza Jacopo della Quercia’da bulunan duvar oldukça büyüktür.

İtalya Siena Duomo

Bu duvar önemlidir. Çünkü 14’ncü yüzyıl başlarında kiliseyi büyütme çalışmaları başlamış, ancak 1348 yılında veba salgını nedeniyle şehir etkilenince, nüfus azalmış ve bu çalışma yarım kalmış, hiçbir zaman yeniden başlatılmamıştır.

İtalya Siena Duomo

Çünkü duvarın bulunduğu yerde, yerin çökmesi de söz konusu olmuştur. Duvarın üzerine çıkmak mümkündür, buradan şehrin manzarası izlenir. Buraya “Panaroma dai Facciatone” ismi verilmektedir. (Duvara çıkmak için erişim Museo dell’Opera tarafındandır.)

İtalya Siena Duomo

Katedralin içine girdikten sonra, katedralin bir haritası var, bu haritanın cep telefonu ile resmini çekin ve bu haritaya göre katedrali gezin.

Katedralin içinde, sütunlar beyaz-siyah mermer çizgili motiflerle devam ediyor. Yukarıda ise, geçmişte Siena’nın dindar adamlarının yani azizlerin aşağı bakan büstlerini görürsünüz.

İtalya Siena Duomo

Katedralin kubbesi, destekleyici sütunlarla birlikte, altıgen bir tabandan yükselmektedir. Kubbe 1264 yılında tamamlanmıştır. Kubbenin üzerindeki fener, Gian Lorenzo Bernini tarafından eklenmiştir. Ayrıca: Bernini’nin Mary Magdalena ve Aziz Jerome heykelleri görülmeye değerdir. Bu heykeller, tutkulu ve yoğun bağlılığın ifadesidir.

İtalya Siena Duomo

Minber

Gotik minber, 13’ncü yüzyıldan kalmadır. Nicola Pisano’nun mermer minberi gerçek bir gösteri eseridir.

İtalya Siena Duomo
Katedralin zemini:

Katedralin zemininde ise: en etkileyici hazineler bulunur. Kaldırım: çeşitli teknikler kullanılarak yapılan mozaiklerle süslenmiştir. Bu mozaiklerle çeşitli hikayeler anlatılır. Bu hikayeler genellikle “İncil’den” alıntılardır. Zeminde kullanılan mermerler, bölgeye özgü olan sarı mermerdir ve oldukça canlı bir renge sahiptir, altına benzer.

İtalya Siena Duomo

56 tane kazınmış ve işlenmiş mermer panellerin tümü: 1369-1547 yılları arasında Siena’da yaşamış önde gelen 40 sanatçı tarafından tasarlanmıştır. Tasarımların tamamlanması, 600 yıl sürmüştür. Son tasarım 1800’lerde tamamlanmıştır.

Günümüzde, nef ve koridorlardaki mozaik panolar: genellikle bariyerlerle kapatılarak, ayak basılması engellenmiş ve böylece koruma altına alınmıştır. Ancak bu mozaiklerin en kıymetli olanları: apsis altı ve geçişlerdedir. Bunlar, genellikle insanların toplu olarak oturdukları yer olduğu için özel döşemelerle korunmaktadır.

Bunlar: Palio onuruna ve yıl boyunca birkaç ay ve genellikle Eylül ve Ekim aylarında ortaya çıkarılmaktadır. Evet burası çok önemli, yani mozaikler yıl boyunca sadece Eylül-Ekim ayları arasında görüşe açılmaktadır.

İtalya Siena Duomo

En eski tasarımlar: girişin yanındaki merkezde bulunanlardır. Bunlar: Çarkıfelek ve Müttefik Şehirlerin sembolleriyle çevrelenmiş siyen kurdudur. Bunun yapım tarihi, 1369 yılına kadar uzanmaktadır. Ancak bazı parçaları oldukça yıpranmıştır.  

Her panelin, kendisine ait bir hikayesi vardır. Bu paneller, ziyaretçileri katedralin her yerine bakmaya davet eder. Hatta: kitapçıda satılan küçük rehberlerden birini satın alırsanız, panellerin hikayelerini de öğrenebilirsiniz.

İtalya Siena Duomo Piccolomini Kütüphanesi-Papa Kütüphanesi

Piccolomini Kütüphanesi-Papa Kütüphanesi

Evet bu muhteşem güzel resimlerle dekore edilmiş salonu giriş ücretli ama bence mutlaka girin, görün. Katedrale girdikten sonra nefin solundadır. Kapısı önündeki aşırı kalabalıklar nedeniyle burayı kaçırmamaya dikkat edin.

Enea Silvio Piccolomini: İmparator III Frederick’i Papalık devletiyle uzlaştırmaya çalışırken: İmparatorun Aragonlu Elanora ile evliliğini ve Roma’daki taç giyme törenini düzenlemeye yardımcı olur. Bunun üzerine ödül olarak: 1447 yılında Trieste Piskoposu ve 1450 yılında Siena Piskoposu olur. Roma’da büyük başarılar elde eder. 1456 yılında Kardinal olur ve sadece 2 yıl sonra papa seçilir ve Papa II Pius ismini alır.

İtalya Siena Duomo Piccolomini Kütüphanesi-Papa Kütüphanesi

Katedraldeki kütüphane: Papa II Pius’un yeğeni tarafından inşa edilir. Amaç: amcası ve sevgiyle topladığı zengin el yazması kitap koleksiyonunu korumak içindir.

Ancak: kütüphanede bu el yazması koleksiyonlardan ziyade: Pinturicchio’un freskleri ve genç Rafaello Sanzio’nun eserlerine hayran kalacaksınız. Bu eserlerde: her kişinin renklerine, lüks giyimli figürlerine ve detaylarına, ince iç mekan ayarlarına, ayrıntılı manzaralara ve kıyafetlere bakmak gerekir.

Her sahneyi çevreleyen boyalı sütunlarda ve arka planda perspektif ustalığı hayranlık uyandırır. Duvarlar: Papa II Pius’un yaşamındaki çeşitli önemli aşamaları temsil eden, 10 sahneye bölünmüştür.

İtalya Siena Duomo Piccolomini Kütüphanesi-Papa Kütüphanesi

Odanın ortasında: “The Three Güzelleri” heykellerinin kopyaları vardır. Bunlar: Hellenistik dönemden kalmadır.

Gül pencere

Sunağın üzerindeki dairesel pencere, 1288 yılından kalmadır ve onu İtalya’daki hayatta kalan en eski vitray pencere yapmaktadır. Vitray pencere: Duccio di Buoninsegna eseridir.

Ports del Cielo

Katedralde, mutlaka “Ports del Cielo” yani “Cennetin kapısı” turuna katılmalıdır. Bu turda: tavan tonozlarının yakınındaki görkemli rota, ziyaretçilerin katedralin içinde ve dışında güzel panorama görmelerini sağlar.  Tur esnasında: ünlü kaldırım, Ulusse De Matteis’in çok renkli pencereleri, heykeltıraşlık anıtları görülebilir. Daha sonra Siena şehri ve anıtların muhteşem manzarası izlenir.

 

THE CRYPTA, VAFTİZHANE, MUSEO DELL’OPERA DEL DUOMO Dİ SİENA

Katedralin hemen yakınındadır.

İtalya Siena Duomo The Crypta

The Crypta:

Crypta: 1999 yılında keşfedilmiş ve 2003 yılında ziyarete açılmıştır. 13’ncu yüzyılda Katedralle birlikte aynı yıl depolama için mahzen olarak inşa edilmiştir. Ancak daha sonra terk edilmiş ve 700 yıl saklanmıştır. Odanın herhangi bir özelliği yoktur, ancak duvarları İsa’nın ölümünden hemen önceki hayatından çok renkli fresklerle süslenmiştir. Sanatçılar kesin olarak bilinmemekle birlikte, muhtemelen Dietisalvi di Speme, Guido di Graziano ve Rinaldo da Siena’dır.

İtalya Siena Duomo Battistero-Vaftizhane

Vaftizhane-Battistero

Katedralin aşağısındaki bu oda, 1325 yılında inşa edilmiştir. Kentin en önemli dini sitelerinden birisidir. Yüzyıllar boyunca, Siena şehrinin tüm sakinleri, ünlü olsun ya da olmasın, Vaftizhanenin kaburga kemeri altında vaftiz edildi.

Tonozlar tamamen: Siyen Rönesans’ının en kapsamlı dini döngüsünü temsil eden renkli fresklerle dekore edilmiştir. Jacopo della Quercia’nın mermer bir yazı paneli bulunmaktadır.

Ortada: Donatello’nun ağırlıklı olarak mermer ve bronzdan yapılmış altıgen vaftiz yazı tipini ve Vaftizci Aziz John’un hayatını gösteren panelleri görebilirsiniz. Tüm panelleri görebilmek için yakından bakılmalıdır.

İtalya Siena Dell’Opera del Duomo

Dell’Opera del Duomo

Dumo’nun bitişiğindedir. İtalya’nın en eski özel müzelerinden biridir.

Katedralin orijinal sanat eserleri burada sergileniyor. Duccio’nun çalışmaları da dahil olmak üzere, 1300’lerden 1500’lere kadar olan döneme ait kutsal eserler burada bulunuyor. Galleria della Statua’da: Giovanni Pisano ve Jacopo Della’nın “Donatello” heykelleri de sergilenmektedir.

İtalya Siena Dell’Opera del Duomo
İtalya Siena Dell’Opera del Duomo

Ayrıca: tamamlanmamış yapının cephesini süsleyen Siena dini heykelleri, vitray pencereleri, duvar halıları ve el yazmaları bulunmaktadır. Ayrıca bir klimalı oda: müzenin hazinesi olan Duccio di Buoninsegna’nın Maestra sunağına ev sahipliği yapmaktadır.

Sanatçı 1311 yılında eseri bitirdiğinde, din adamları, devlet adamları ve kasaba halkı tarafından katedrale alay halinde taşındığı söyleniyor. Ziyaretçiler 1339 yılında yeni bir katedralin cephesi olması planlanan, merdivenlere tırmanabilir ve Siena şehrinin muhteşem manzarasını görebilirler.

Burası müzenin en popüler kısmıdır. Katedralin yanı sıra Siena çatılarının ve Toskana tepelerinin muhteşem manzarasına sahip tepedeki panoramik manzara yeridir. Çok dar kıvrımlı merdivenleri tırmanmaya cesaret ederseniz, tepede muhteşem manzarayı izleyebilirsiniz.

İtalya Siena Santa Maria Della Scala-Ulusal Arkeoloji Müzesi

SANTA MARİA DELLA SCALA-ULUSAL ARKEOLOJİ MÜZESİ

Müzenin giriş ücreti tam bilet 9 Euro, indirimli bilet 7 Euro’dur.

Müze, şehrin merkezinde, katedralin karşısındadır. Duoma’nun önündeki tepenin tüm eğimini yukarıdan yamaçlara kadar kaplar ve arka cephesi, aşağıdaki vadiye bakar.

12’nci yüzyılın sonunda, katedralin önüne inşa edilen ve 15’nci yüzyılın ortalarında büyük bir bina kompleksine dönüşen yapı: bir Ortaçağ hastanesi olarak doğmuştur. Yapılış amacı: Roma yolunda hacılara yardım etmek için Via Francigena boyunca inşa edilen, dünyanın en eski hastanelerinden birisidir.

898 yılından 1990’lara kadar burada yoksullara, yetimlere ve hacılara tıbbi yardımlar yapıldı. Yerel bir efsaneye göre: hastane kompleksin kurulduğu arazi, bir kilise tarafından yönetilmektedir ve üzerinde bir kunduracı tarafından kurulmuştur. 15’nci yüzyılda Siena şehri yönetimi devir aldı.

Geçen yüzyılın sonlarında çağdaş şehrin sıhhi işlevleri ortadan kalktığından, bina yapılan restorasyon sonunda müze yapılmıştır. Daha sonra ünlü arkeolog Ranuccio Bianchi Bandinelli katkılarıyla düzenlenmiştir. 1990’larda ziyarete açılmıştır.

Sala dei Pellegrinaio’nun resim döngüsü: tıbbi bakım ve aynı zamanda yardım sağlamaktan sorumlu olan hastanenin yaşamını anlatmaktadır. Burada “gettateli” denen terk edilmiş çocuklar da yaşamıştır.

İtalya Siena Santa Maria Della Scala-Ulusal Arkeoloji Müzesi

Bodrum kattaki odalar:

Bodrum katta: tüf içine kazılmış odalar ve tünellerden oluşan bir labirentte; Ulusal Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.

Girişte: Domenico Beccafumi’nin “Porta Andrea’daki Buluşma” adlı: 15’nci yüzyıl yapımı bir fresk vardır. Bir zamanlar hastalar için yatak bulunan ana koğuş odasının duvarlarında: hastanenin tarihini tasvir eden fresklerle kaplıdır.

Diğer odalarda da: Siyen sanatçılarının etkileyici bir koleksiyonu sergilenmektedir.

Santa Caterina della Notte’nin “Oratory” si vardır. Geleneğe göre, Aziz Catherine, hastalara yardım ettikten sonra sol duvardaki bir pencereden görünebilen bir yatakta dinlenmeye gitti.

Günümüz:

Evet: Ortaçağ kökenli eski bir hastane olan Santa Maria della Scala, günümüzde binanın tarihi, mimari, sanatsal ve işlevsel karmaşıklığı ve içerdiği eserlerle bağlantılı bir yapıdır. Kalıcı sergiler, sergiler ve konferanslara ev sahipliği yapmaktadır.

 

Fonte Gaia

Jacopo della Quercia tarafından, 1419 yılında tamamlanmıştır.

Campo’nun ortasında bulunan kaynak: Şehrin koruyucusu olan Madonna’nın kabartmalarıyla süslenmiş ve iyi erdemler tarafından kuşatılmıştır. Yapıda kullanılan zayıf malzeme ve meydanda yaşanan günlük yaşam, kaynağın maddi bozulmasına sebep olur. En büyük olaylardan biri ise, 1743 yılında Palio’nun ilerleyişini dahi iyi görmek için raunddaki iki heykelden birine (Rea Silvia) ya tırmanıp onu kıran bir kişi tarafından yaratılır.

1859 yılında Jacopo çeşmesinin heykeli: başka bir kopya ile değiştirilmiştir. Bu kopya: Sinealı Heykeltıraş Tito Sarrocchi tarafından daha dayanıklı malzeme olan Carrara mermerinden yapılmıştır.

Orijinal heykel ise, Santa Maria Della Scala müzesine taşınmıştır.

İtalya Siena Santa Maria Della Scala-Ulusal Arkeoloji Müzesi Hazine

Hazine

Müzenin hazinesi: Konstantopolis (günümüzdeki ismiyle İstanbul şehrimiz) İmparatorluk şapelinden gelen: altın, gümüş ve değerli taşlardan yapılmış önemli kalıntılar gurubudur.

Bunlar: 1359 yılında Floransalı tüccar Pietro di Giunta Torrigiani tarafından İmparatorluk evinden satın alır ve mali olarak sıkıntıya düşünce, bu objeleri tekrar Santa Maria della Scala’ya satar.

İtalya Siena Santa Maria Della Scala-Ulusal Arkeoloji Müzesi Hazine

Satış sözleşmesi, kutsal objelerin ticaretinin yasak olması nedeniyle, 1359 yılında bağış olarak düzenlendi.

Kutsal objelerde bulunan “Haç kısmı”: İmparatorun annesi Saint Helena tarafından yapılan muazzam keşif sonucu ele geçmiştir. Kemerin parçası: Saint Thomas tarafından toplanıp korunmuştur. Haçın kutsal çivisi: hem dini değeri ve hem de bütünlüğü açısından istisnai olarak İmparator Konstantin’e ait olan objeler içinde en öne çıkandır. Kalıntılar uzun süre hastane şapelinde saklanır. 25 Mart tarihinde ise, Hastane Bayramında özel bir pencereden halka teşhir edilir. Meydanda toplanan halkı kutsamak için kullanılır. Şehir içinde geçit töreniyle taşındılar.

İtalya Siena Santa Maria Della Scala-Ulusal Arkeoloji Müzesi Hazine

Bu objelere, sonraki yüzyıllar boyunca başkaları da eklenmiştir. 1443 yılında hastane yöneticileri: kiliseye yaslanan yeni bir büyük oda yaratarak, kutsal emanetlerin farklı bir düzenlemesini sağladılar.

İtalya Siena Museo Dell’Acqua-Su Müzesi

MUSEO DELL’ACQUA-SU MÜZESİ

Müze: mimar Roberto Santini, Goffredo Serrini, Calaudio Zagaglia tarafından tasarlandı ve mimar di Paco Lanciano tarafından inşa edildi. Müzede: şehre su getiren kaynaklar ve eserler sergileniyor.

Müze: 3 katlıdır. Bu katlardan ilk ikisinde: 18’nci yüzyıl ve üçüncü katta ise 19’ncu yüzyıl etkindir. Müze gezi güzergahı: multimedya yaklaşımıyla tasarlanmıştır. Ziyaretçiler: filmler, anlatılar ve nesneler aracılığıyla kaynakların hikayesine ulaşırlar.

İtalya Siena Museo Dell’Acqua-Su Müzesi

Bottini:

Bottini şehrin tarihi kaynaklarını hala besleyen bir yeraltı su kemerleri sistemidir. Siena şehrinin Ortaçağ sokaklarında dolaşırken, sanat ve mimarinin harikalarını seyrederken, çoğu kişi altında 12’nci yüzyıldan beri şehrin evlerine akar suyu getiren 25 kilometrelik tüneller sisteminin farkına varmaz. Bu tünellere “Bottini” denir.

Siena şehri, engebeli konumu ve önemli suyollarının olmaması yüzünden, her medeniyet için öncelikle su temini için alternatif seçenekler yaratmak öne çıkmıştır. Bunların başında ise, ustaca bir kazma tünel sistemi gelir. Yaya olarak ve yürüme yolunun dibinde, küçük bir kanal olan gorello’da toplanan yağmur suyu, tarihi kaynaklara ulaşana kadar bu tünel sisteminde akar.  

Bu tarihi su kemerleriyle ilgili ilk kayıtlar, 1226 yılından kalmadır ama net yapım tarihi belli değildir.

İtalya Siena Museo Dell’Acqua-Su Müzesi

Antik suyolu, kollarıyla birlikte toplam 25 km uzunluktadır. 1918 yılında Siena şehrinde evlere su getiren yeni su kemeri inşa edilene kadar, yüzlerce yıl tek su kaynağı, Bottini ve ana dalları olmuştur.

Eğer Bottini’yi gezip görmek isterseniz, ilkbahar ve sonbaharda, Bottini’ye rehberli turlar düzenlenmektedir.

İtalya Siena Orto Botanıco

ORTO BOTANICO-BOTANİK BAHÇESİ

Via Pier Andrea Mattioli adresinde, yani şehrin merkezinde birçok bitkinin bulunduğu oldukça güzel bir doğal alandır.

Bahçenin kökeni: Santa Maria della Scala hastanesinin Orto dei Semplici’nin tıbbi özelliklere sahip bitkilerinin yetiştirilmesi için kullanıldığı 17’nci yüzyıl başlarına kadar uzanmaktadır. Bahçe: Biagio Bartalini tarafından 1784 yılında kurulmuştur. 1856 yılında ise günümüzdeki yerine taşınmıştır.

Girişi, Piazza Sant Agostino’nun yanındadır. 2.5 hektarlık bahçe, Siena şehrindeki Porta Tufi’nin yanındaki duvarların hemen içindeki küçük bir vadide bulunuyor. Bahçenin üç farklı bölümünde, çeşitli bitkiler sergileniyor.

İlk bölüm: tıbbi, aromatik ve yemeklik bazı bitki örnekleriyle doludur. Ayrıca Toskana bölgesinin yerel bitki çeşitleri de vardır.

İkinci bölüm: ayva, nar ve hünnap gibi yerel iklime dayanamayan daha egzotik ağaçlar ve çalılar ile su bitkilerini barındırır.

Üçüncü bölüm: meyve veren bitkilere ayrılmıştır. Ayrıca kaktüsler vardır.

İtalya Siena Orto Botanıco
 

PİNACOTECA NAZİONALE

1932 yılında açılan ve özellikle İtalyan sanatçıların geç Ortaçağ ve Rönesans resimlerini barındıran, ulusal bir müzedir. Galeri: 14 ve 15’nci yüzyıldan kalan en büyük Siena resim koleksiyonlarından birine sahiptir. Sanat kolleksiyonerlerinin bağışladığı uluslararası ressamların değerli resimleri sergileniyor.

Pinacoteca Nazionale Sanat Galerisine: iki saray yani Brigidi ve Buonsignori Sarayları ev sahipliği yapmaktadır.

Brigidi Sarayı:

Pannocchieschi ailesinin ikametgahı olarak hizmet veren 14’ncu yüzyıldan kalma bir yapıdır.

Buonsignori Sarayı:

Cephesi 19’ncu yüzyıla kadar uzanmasına rağmen, 15’nci yüzyıldan kalma bir yapıdır. Sanat koleksiyonu: 18’nci yüzyılda Abbott Giusseppe Cicacheri tarafından kuruldu ve bağışlar ve satın almalarla genişletildi. İtalyan Hükümeti müzeyi, 1930 yılında devir aldı. 1977 yılından itibaren müze uluslararası sanatçıların eserlerini sergiledi.

Pinacoteca Nazionale’nin 2’nci katında, 14 ve 15’nci yüzyıllardan kalma altın zemin üzerine, değerli bir Siena resim koleksiyonu vardır. Galeride eserler; kronolojik sırayla belgelenir ve sergilenir. Galeride yer alan tanınmış Siyen sanatçıları: Sodoma, Lorenzetti kardeşler ve Simone Martini’dir.

1’nci Katta:

15’nci yüzyıldan itibaren Siena sanatçılarının eserleri vardır. 1977 yılında eklenen Spannocchi Koleksiyonunda Kuzeyli ve Flaman ustaların eserleri bulunmaktadır.

Zemin kat:

Karikatürlere, eskizlere ve heykel sergilerine adanmıştır.

İtalya Siena Museo Diocesano D’Arte Sacra

MUSEO DİOCESANO D’ARTE SACRA

Müze, tarihi San Francesco Kilisesi içindedir. Oratorio di San Bernardino’dadır.

Siena şehrinin zengin tarihi ve dini gelenekleri bu müzede sergileniyor. Müzedeki sergiler arasında dini sanat eserleri bulunuyor.

Oratorio: Saint Bernardino’nun halka Hıristiyanlığı vaaz ettiği yere 1400’lerde inşa edildi. 20’nci yüzyılın sonunda restore edilerek müzeye dönüştürüldü. Müze: 2 katlı oratoryonun birkaç odasını kapsıyor ve Siena ve diğer tanınmış İtalyan sanatçıların freskleri ve diğer resimlerine sahiptir.

Ayrıca: İtalya Hükümeti tarafından önemli antika olarak ilan edilen birçok eserde müzede bulunmaktadır. Sergilenen önemli eserler arasında: Mark di Monaventura, Tomme Luca, Ambrogio Lorenzetti ve Andrea Vanni gibi sanatçıların, 14’ncü yüzyıl eserleri bulunmaktadır.

Ayrıca: Domenico Beccafumi’nun “Bakirenin hayatını tasvir eden döngü freski”, Sodoma’nın ve tanınmış Sienalı ressam Pietro Lorenzetti’nin “Madonna del Latte” nin bazı muhteşem freskleri vardır.

İtalya Floransa şehri tanıtımı ve gezi planı hakkındaki yazım için.

İtalya Pisa şehri tanıtımı ve gezi planı hakkındaki yazım için.