İspanya San Sebastian Genel

 

İspanya San Sebastian Genel

2016 yılında Avrupa Kültür Başkenti olarak seçilen şehir: orta ölçekli bir şehirdir. Oldukça pahalıdır. Nüfus: 186.000 kişidir. İspanya’nın Fransa sınırında (sınıra sadece 20 km uzaklıktadır) Atlantik Okyanusu kıyılarındadır.

Şehrin bulunduğu “Biskaya” körfezi Atlantik Okyanusunun en derin olduğu körfezlerden birisidir. Bu derinlik yüzünden, burada okyanus hırçındır ve pek tekin olduğu söylenemez ve deniz genellikle hırçın ve dalgalıdır. Ama gün ağarıp sular çekildiğinde, muhteşem ve tertemiz plajlar ortaya çıkar.

II. Dünya savaşına katılmadığından, savaştan kaçan Fransız zenginler sayesinde, şehir kalkınmıştır.

Şehir: Bask özerk topluluğunu oluşturan 3 şehirden biridir. Özellikle futbol takip edenler, bu şehirdeki “Real Sociedad” takımını tanırlar.

1980’li yıllarda, yerel örgütler, burada yerel özgürlük için büyük mücadeleler vermişler ve çatışmalar yaşanmıştır.

Şehir: Fransa sınırına 30 km uzaklıkta, İber yarımadasının kuzeydoğu bölümündedir. Şehrin özellikle plajları popülerdir. Bunlar: “Ondarrate” ve “Concha” ile körfezin merkezinde bulunan Santa Clara adası plajlarıdır. Şehir merkezinde diğer önemli bir plaj da “Zurriola” dır.

Burası, dünya çapında ünlü bir sörf merkezidir. Gel-git olaylarının yaşandığı kıyı bölgelerinde, sular çekildikten sonra büyük alanlar ortaya çıkmaktadır.

Öte yandan, burası Avrupa’nın en önemli film festivallerinden birine de ev sahipliği yapmaktadır.

Şehirde: birçok yer yürüyerek gezilebilir, ayrıca bisiklet şeritleri kullanılarak bisiklete binilebilir.

 

TARİHİ

Bölgede ilk yerleşimin Roma döneminde “Valduli” isimli bir şehir olduğu düşünülüyor. Bu Roma şehri, mevcut şehrin 10 km doğusundadır. 1014 yılında: Hernani isimli San Sebastian Manastırının: bu bölgede elma suyu için kendi elma bahçelerini kurduğu bilinir.

1200 yılında, şehir: Kastilya kralı Alfonso tarafından ele geçirilir. 1265 yılında, şehrin bölgenin önemli bir liman kenti olduğu anlaşılır.

15. Yüzyıl başlarında, şehrin çevresi basit inşaat duvarları ile çevrilidir. 1489 yılında, büyük bir yangın şehri harap eder. 1521 yılında, İspanya ve Fransa arasındaki savaşlarda: şehirdeki Navarre krallığı, İspanyol yardımı alır ve sınır anlaşmazlıkları nedeniyle, özel bir statü alır.

17. Yüzyılda şehir yeniden inşa edilir. Ancak 1721 yılında şehir Fransızlar tarafından işgal edilir. 1728 yılında, şehirde Amerika ile ticaretin geliştirildiği görülür. 1808 yılında Napolyon, İngilizlerle yapılan Yarımada savaşı sonunda şehri işgal eder.

Evet tüm bu yıkıcı olaylardan sonra, şehrin imarı Gogorza tarafından yapılan imar planının kabul edilmesinin ardından geliştirilir ve modern, sekizgen taslak uygulanan proje gerçekleştirilir.

 

PARA BİRİMİ

Şehirde “Euro” kullanılmaktadır.

 

DİL

Şehirde: İspanyolca ve Bask dili resmi dil olarak kullanılmaktadır. Yani, genel olarak bu şehirde İngilizce bilen pek kişiye rastlanmaz ve özellikle sizlere önerim, bu şehirde İspanyolcayı pek tercih etmemenizdir, çünkü bunlar daha öncede sözünü ettiğim gibi Bask milliyetçisi ve özellikle Bask dilini kullanmayı tercih ediyorlar.

 

İKLİM

Burada genellikle yüksek nem oranı, sık bulutlar ve yıl boyunca yoğun yağış görülür. En sıcak ay “Ağustos” ayıdır ve ortalama sıcaklık 20 derecedir. En soğuk ay ise “Ocak” ayıdır ve ortalama sıcaklık 7.9 derecedir.

Şehir Okyanus kıyısında olduğundan, yağmur yağarken, aynı anda fırtına olması da muhtemeldir ve bu yüzden, yağmur yağarken yerel halkın şemsiye kullanmadığını, çünkü şemsiyelerin fırtınada parçalandığını görebilirsiniz.

Öte yandan, buranın iklimi de pek istikrarlıdır denilemez, çünkü: güneş varken, bir anda yağmur yağdığı görülür ve özellikle geceleri serindir. Özellikle kışın Atlantik okyanusu azgınlığı ile buranın iklimini etkiler ve buz gibi bir hava hakim olur.

Sonuç olarak, burayı ziyaret etmek istiyorsanız en uygun dönem: Temmuz-Ağustos aylarıdır. Çünkü kışlar çok yağışlı geçer. Hatta en ideal ziyaret ayı “Eylül” dür. Temmuz ayında, deniz suyu sıcaklığı yüksektir.

İspanya San Sebastian Genel

ULAŞIM

Şehrin diğer şehirlere uzaklığı şöyledir. Bilbao 102 km. Madrid 451 km ve Barselona 565 km. dir. THY ile İstanbul-Bilbao uçuşlarını kullanarak buraya ulaşabilirsiniz. Bilbao-San Sebastian arasındaki yolculuk otobüsle yaklaşık 70 dakika sürüyor.

San Sebastian havaalanı: Bidosoa nehri halici üzerinde, Bidasoa ilçesinde şehir merkezinin 22 km kuzeydoğusundadır. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki otobüsleri kullanmak isterseniz, tekli bilet 1.65 euro, aktarmalı bilet ise 2.35 eurodur.

 

ALIŞVERİŞ

Şehirde ilginç butikler ve fantastik ayakkabı mağazaları bulunmaktadır. Ama özellikle kadın giysi ve ayakkabıları yoğundur. Şehirdeki birçok alışveriş mekanı “Cineplex” denilen alışveriş merkezindedir. Yalnız unutmamak gerekir ki, bu şehir çok pahalıdır, yani sadece gezin, eğlenin derim. Alışveriş zor.

 

GECE HAYATI

Şehirde 3 ana gece hayatı alanı bulunmaktadır. Ama bunlardan en popüler olanı “Old Town” bölgesidir. Burada: gün boyu, özellikle “txikiteros” (bir tür şarap, aşağıda ayrıntılı anlatacağım) içilebilen barlar bulunmaktadır.

Buen Pastor katedrali arkasında “Calle Reyes Catalicos” denilen yerde: modern barlar ve müzik mekanları bulunur. Buranın sokakları, özellikle 20. Yüzyılın sonlarında farklı atmosferleri olan barları ile ilgi çekmektedir.

Gece hayatının yoğun olduğu son yer “Gros” ilçesidir. Burası: şehrin doğusunda, özellikle spor tutkunları için tercih edilen bir yerdir. Burada: özgün butikler ve spor malzemesi satan dükkanlar bulunur. Aynı zamanda birçok sanat galerisi de görülür.

Ama, buranın en büyük özelliklerinden bir diğeri, biraz önce sözünü ettiğim gibi gece hayatıdır. Burada sayısız “pintxo” barları bulunur ve özellikle yerel halk, burayı popüler bir eğlence merkezi olarak tercih ederler.

NE YENİR-NE İÇİLİR

Bask mutfağı, İspanya’da büyük ün kazanmıştır ve öte yandan uluslar arası gıda eleştirmenleri tarafından da onaylanmaktadır. Şehirde, metre kare başına düşen “Michelin” yıldızı bir hayli fazladır. Paris dışında, üç yıldızlı en fazla restoran bu şehirdedir.

Özellikle: Old Town bölgesinde “Parte Vieja” denilen yer: çok sayıda barları ve bunlarda sunulan küçük aperatifler ile ünlüdür.

Evet, bu şehirde: rakipsiz bir yerel mutfak kültürü vardır. Nefis lokma büyüklüğündeki “pintxos” yani Bask tarzı tapas muhteşem lezzetlidir.

Bu: baget etmek dilimleri arasına her türlü deniz ürünü ve domuz etinin konulması ile hazırlanır ve sopalarla yenilir. Bunu, içki yanında tercih ediyorlar ve genellikle yerel halk, gece eğlencesinde, her bara uğrayarak bir-iki pintxos yemeyi tercih ediyorlar, yani bir bara oturup ta birçok pintxos yemek tercih edilmiyor.

Öte yandan, deniz ürünlerini sevenler için, bunların muhteşem lezzetler olduğunu hatırlatmam gerek. Zaten, şehirde bir de “Aşçılık Okulu” bulunuyor. Bu mutfak okulu ve araştırma enstitüsü: şef Ferran Adrian başkanlığındaki danışma kurulu tarafından işletiliyor ve 4 yıllık lisans eğitimi yanında, gastronomi meraklıları ve profesyonel aşçılar için geçici ve sürekli eğitimler de verilebiliyor.

Bunların haricinde yine bölgeye özgü yemek önerileri isterseniz: “marmitako” olabilir. Orkinos ve patates ile yapılan bir tür güveç, gayet doyurucudur. “Txangurro” ise bir tür soslu, pişmiş örümcek yengecidir. “Bacalao al pil pil” ise sarımsak, zeytinyağı ve sıcak biber ile yapılan morina balığı yemeğidir.

Evet, nerede yenir derseniz: Oditoryum ve kongre merkezi yanında, Zurriola plajının yanındaki “Ni Neu” tercih edilebilir. Ayrıca, şehrin dünyaca ünlü gurme restoranı “Arzak” düşünülebilir. Ancak, Arzak, bu kadar ünlü olmasının yanında, yaklaşık 3-4 ay öncesinden rezervasyon yaptırılarak gidilen bir yerdir.

Yani, gezginler için daha çok sosyete ve zenginler için uygundur. Yine de, şehirde böyle bir yer olduğunu bilmenizi istedim. Restoranlar öğle yemekleri için saat: 13.00-13.30 gibi açılırlar ve saat 15.30-16.00 gibi kapanırlar. Akşam yemeği için ise, saat: 20.30-21.00 gibi açılırlar. Çoğu İspanyol, akşam yemeği için saat 22.00’de evlerinden çıkarlar.

Hani, şehrin en ünlü restoranı olarak “Arzak” tan söz etmiştim ve oranın pahalı olduğunu söylemiştim ya, orta fiyatlı birkaç güzel restorandan daha söz etmek istiyorum. “Kokotxa” Agosta ve Campanario köşesindedir. Hemen Santa Maria Bazilikası yanındadır.

Burada bir yerel “degustacion” menüsü denemek isterseniz, muhtemelen 60 euro ücret ödemeniz gerekir. Bu menü diğer restoranlarda 120 euro civarındadır. Ya da öğle yemeğinde, basit “del dia” deneyin ve sadece 25 euro ödeyin. “Bodegon Alejandro” bu aile restoranı, geleneksel Bask mutfağı ürünleri sunar.

Duvarları geleneksel Bask spor fotoğrafları ile dekore edilmiştir. Hafta içinde öğlen yemeği menüsü 13 eurodur. Son olarak “Juanito Kojua” 1947 yılında açılan bu mekan, yerel halk arasında çok popülerdir.

Tertemiz, sıcak ve ev ortamı vardır. Üst katta, deniz teması kullanılmıştır. Alt kat ise, çiftlik evi şeklinde dekore edilmiştir. Tadım menüleri 40-52 euro civarındadır. “Menü del dia” ise sadece 30 eurodur. Buraya yolunuz düşerse, büyük sütlaç denemenizi öneririm.

Şehirde kahve veya aperatif mekanı önermek gerekirse: San Telmo Müzesinin girişindeki “Cafe San Telmo” tercih edilebilir. Burada: bir kahve molası verebilirsiniz. Ayrıca: çeşitli aperatifler de atıştırmalık için idealdir.

Son olarak “Salt” isimli genellikle sörfçülerin tercih ettikleri bir pintxos ve kahve mekanı önerebilirim. İspanyol tapaslarının, Bask bölgesindeki benzerleri olan pintxos mutlaka burada denenmelidir.

Peki, şehirde ne içilir derseniz: Bask ülkesindeki şehirlerde, özellikle kırmızı şarap, yani “Navarra” ve “Rioja” tercih edilmelidir. Ayrıca, yine favori bir içecek olarak, hafif elma aromalı olan “Sagardoa” denenmelidir.

İspanya San Sebastian Genel

 

FESTİVALLER

San Sebastian şehri: her yıl Eylül ayında düzenlenen “Uluslar arası Film Festivali” ile ünlüdür. Bu festival, uzun yıllardır Avrupa’nın en ünlü ve önemli festivallerinden birisi olarak kabul edilir.

1980’li yıllarda “Muhsin Bey” isimli Türk filmi, en büyük ödüle layık görülmüştür. Ayrıca: Alfred Hitchcock, Audrey Hepburn, Elizabeth Taylor, Steven Spielberg, Bette Davis, Gregory Peck, Al Pacino gibi sinema dünyasının birçok ünlü yıldızı, burayı ziyaret etmiştir.

Her yıl “Temmuz” ayında, San Sebastian Caz Festivali düzenlenir. Bu festival de, Avrupa ve İspanya’nın en önemli ve eski caz festivallerinden biri sayılır. Bu festivalde, her yıl milyonlarca müziksever buraya akın ederler. Ayrıca caz müzisyenleri davet edilir ve konserler, şehrin farklı bölgelerinde yapılır. Birçok etkinlik ücretsiz yapılır.

Her yıl “Ağustos” ayında, şehirde bu kez, Klasik Müzik Festivali “Quincena Musical de San Sebastian” düzenlenir. Bu festival, ilk olarak 1939 yılında düzenlenmiş ve günümüze kadar sürdürülmektedir.

Son olarak, her yılın ikinci ayında, ilk cumartesi günü kutlanan “Caldereros” şenliklerinden söz etmek istiyorum. Bu etkinliklerde, yerliler şehir sokaklarında yürürken, tencere ve tavalar ile gürültü yapıyorlar ve bu festival tam olarak gürültü üzerine kurgulanmıştır.

Yürüyüşe katılanların çoğu çingene giysileri giyerler ve gürültüler eşliğinde dans ederek ilerlerler. Festivalin ilk olarak 1884 yılında kutlanmaya başlandığı söyleniyor.

İspanya San Sebastian

 

 

İspanya San Sebastian

 

ŞEHİRDEKİ ÇAĞDAŞ YAPILAR

KURSAAL CONGRESS CENTRE AND AUDİTORİUM

Denize bakan burası: günümüzde kongre ve kültür faaliyetlerinin yürütülmesi için tasarlanmış ve yapılmış bir modern projedir. Yapı mimar Rafael Moneo tarafından tasarlanmış ve 1999 yılında hizmete açılmıştır.

Tasarım: doğal ve yapay uyumu vurgulamaktadır. Saydam cam küpler: iki karadaki kayalar olarak tasarlanmıştır. Kavramsal, estetik, teknik ve yapıcı yenilik özellikleri gösteren proje: Avrupa’da verilen en önemli çağdaş mimarlık ödülü “Mies van der Rohe” ye layık görülmüştür.

Burada: yılda 300’den fazla etkinlik düzenlenmekte ve bunlara 600.000’den fazla kişi katılmaktadır. Oditoryum 1800 kişi kapasitelidir. Kongre merkezi ise, 10575 kişi kapasitelidir. İspanya’nın en büyük film festivali, burada düzenlenmektedir.

Evet: Avrupa’nın en önemli kavramsal, estetik, teknik ve yapıcı yenilik özellikleri taşıyan bu yapısını mutlaka görmenizi öneririm.

İspanya San Sebastian İesu Kilisesi

 

İESU KİLİSESİ

Kilise: çağdaş İspanyol mimarisinin en seçkin temsilcilerinden biri olarak kabul edilen mimar Rafael Moneo tarafından tasarlanmıştır.
Kilisenin yanında: Bellek parkı ilgi çeker.

BELLEK PARK-MEMORY PARK

Burası: canlı şiddet, terör ve savaşın tüm kurbanları anısına yapılmış ve 2010 yılında açılmıştır. Park alanında: meditasyon ve insan hakları barış ve özgürlük anlamını yansıtmak için beyaz çiçekler bulunan bir alan vardır.

 

BASQUE CULİNARY CENTRE

Basque Culinary Center: 2009 yılında tasarlanmış ve 2011 yılında tamamlanmıştır ve bir tepenin üzerinde “Miramon Teknoloji Parkı” alanında bulunmaktadır. Kelime olarak, aynı zamanda üst düzey bilgi ve nitelikli profesyonellerin eğitimi anlamına gelmektedir.

Gelecekte: yerel mutfağın sürekliliğini güvence altına almak için bir merkez olarak kurulmuştur. Doğrudan ve d olaylı olarak, gastronomi ile ilgili profesyoneller arasında araştırma ve bilgi transferi ve mutfağın geliştirilmesi amaçlanmıştır.

Vaumm stüdyosu tarafından tasarlanan bina: derslik, laboratuvarlar ve restoranlar bulundurur. İç mekanın düzenlemesi, tepe yamacında çevreyle uyumlu olarak yapılmıştır. Yapıya: kuzeydoğu yönünden yaklaşırsanız, plakalar üst üste yığılmış gibi görünür. Bunlar, halk arasında “salata kaseleri” diye betimlenir.

 

JUNTAS GENERALES DE GIPUZKOA

Miramon Teknoloji Parkındaki bu mekan: 3 katlı küp şeklindedir ve 3600 metre karelik alanı kaplar. Yapıda: şeffaf ve buzlu çörten çelik ve cam parçaları ilgi çeker. Açık olan iç mekan, açıklık duygusu vermesi yanında, çift cam cephe ve metal kafes ile korunmaktadır.

Bask bölgesindeki parlamento ve yasama organları toplantıları, bir zamanlar burada düzenlenmiştir. İlk dönem yani 1400-1870 yılları arasındaki toplantılar San Salvador de Guetaria kilisesinde düzenlenmiştir. 1979 yılından sonra ise, burada düzenlenmiştir.

 

MUSİKENE-PROJE

Burası “Bask” ülkesinin müzik yüksek okuludur. 2001-2002 öğretim yılında, Bask hükümeti tarafından, üst düzey müzik eğitimi verilmesi için açılmıştır. Öğrencilerden para alınmamakta, okulun giderleri genellikle Bask hükümeti ve diğer bazı firmalar tarafından finanse edilmektedir.

Okul: Eylül 2001 tarihinde kurulduğundan bu yana “Donostia-San Sebastian Miramar Sarayı” denilen yerde faaliyetlerini sürdürmektedir. Ancak: yakında, San Sebastian UPV-EHU Üniversitesinin karşısında, Plaza Europa denilen yerdeki kendi binasına taşınacaktır.

İspanya San Sebastian Bella Epoque Bölgesi

BELLE EPOQUE BÖLGESİ

Burası: mükemmel gastronomi merkezidir. Ayrıca: “San Sebastian Uluslar arası Film Festivali” ve “Caz Festivali” gibi etkinlikler, şehrin bu bölümünde düzenlenir. Yani, burada şehrin önemli kültürel mimari yapıları bulunur.

Özellikle bu bölgedeki Miramar Sarayı ilgi çeker. Miramar Sarayı: 19. Yüzyıl sonlarında, kraliçe Maria Cristina tarafından yazlık saray olarak yaptırılmıştır ve halen burada Müzik Okulu bulunur.

Tabii kraliçenin bulunduğu dönemlerde, buraya birçok ünlü gelmiş ve 1887 yılında San Sebastian Casinosu yapılmıştır. Daha sonra ise, birçok oteller, saraylar ve villalar inşa edilmiştir. 1914 yılı civarında: Mata Hari, Troçki, Maurice Ravel, Romanones ve Pastora Imperio gibi ziyaretçiler burayı ziyaret edince, şehir, Avrupa’nın kozmopolit şehirlerinden biri haline gelmiştir.

Evet, bu bölgedeki binalar şunlardır: “Diputacion Foral de Guipuzcoa” ve “Area Romantica” nehir boyundaki alanda, bölgenin en dikkat çeken yapılarıdır. Area Romantica: açıkça, Paris Opera binasından esinlenilerek yapılmıştır.

Ayrıca: “Catedral del Buen Pastor”, postane, kültür merkezi “Koldo Mitxelena” ve eski Casino bulunmaktadır. Ayrıca: müze binası “San Telmo” ilgi çeker. “Santa Mariai” ve “Parroquia de San Vicente” kiliseleri görülebilir.

Nehir ağzında “Victoria Eugenia” tiyatrosu ve “Otel Maria Cristina” bulunur. Bunlar: her yıl film festivali konuklarını ağırlarlar. Nehrin kuzey tarafında, Fransız tarzı villalar bulunur. Buradaki “Puenta de Maria Cristina” köprüsü popülerdir.

Körfezin sonunda: “Playa de Ondarreta” plajı ve hemen yanında sanatçı Eduardo Chillida tarafından yapılan heykellerle dolu “Peine del Viento” bulunur. Bunun batı tarafında, kraliyet sarayı “Palacio de Miramar” bulunur.

Saray ve bahçeleri, günümüzde halkın ziyaretine açıktır. Buradan körfezin manzarası muhteşem izlenir. Son olarak: Monte Igueldo dağında bulunan eğlence parkı da gezilebilir.

 

PLAJLAR

Şehirdeki “Concha” körfezi, Avrupa’nın en iyi plajlarına sahiptir.

Playa de la Concha

San Sebastian şehrinin en iyi bilinen ve en şık plajıdır. Burada, bölgenin sembolik yapılarından bazıları bulunur. Özellikle, sağlık tesisi “La Perla”, eski kraliyet hamamı “Casa Real de Banos” ve Kraliyet Denizcilik Kulubü “Real Club Nautico” görülebilir. Hemen yakınındaki “Miramar Sarayı” plaja özel bir ambiyans vermektedir.

Evet, burası şehirde en çok ziyaret edilen ve en çok fotoğraf çekilen yerdir. Onun manzarası ve ince kumları mükemmeldir. Keyifli şehir manzarası eşliğinde, plaj bölümü yaklaşık 1 km boyunca uzanmaktadır.

 

Ondarreta Plajı

Miramar Sarayı ve Monte Igueldo arasında yer almaktadır. Şehrin üç plajından en küçük olan burası, ayrıca mesire yeri olarak kullanılan bahçeleri kapsamaktadır. Plaj bölgesinde, özellikle voleybol, plaj tenisi ve plaj futbolu karşılaşmaları yapılır.

Rüzgarlı günlerde, sörf yapanlar da burayı tercih ederler. Evet, bu 500 metre uzunluğunda ve 100 metre genişliğindeki plajın hemen önündeki adada “Santa Clara” plajı bulunur.

Beach Adası-Isla Cristina

“Isla Santa Clara” adası, San Sebastian şehrinin dördüncü plajına ev sahipliği yapmaktadır. Bu küçük plajda 30 metreye kadar ulaşan gel-git yaşanmaktadır. Bu yüzden, her ne kadar tekneyle ulaşmak mümkün ise de, gel-git zamanlarını takip etmek ve buna göre adayı ziyaret etmek şarttır.

 

Zurriola Plajı

Burası denize açıktır. Bu nedenle, burada güçlü dalgalar vardır. Zaten burası sörfçüler tarafından kullanılmaktadır. Burada çok sayıda sörf dersi veren yerler ve yine plaj sporları etkinlikleri vardır.

 

AREA ROMANTİCA-ZONA ROMANTICA

Şehrin bu büyüleyici bölümü: şehir merkezinin güney bölgesindedir. Alan Romantica olarak bilinen özel Loyola Sokak; aynı zamanda mimarisi ve sokak lambaları ile ünlüdür ve adı gibi burası romantik bir alandır. Öte yandan, yine burası: şehrin en iyi alışveriş yerlerinden birisidir ve moda mağazaları, Paris şehrini anımsatmaktadır. Geceleri de, burada canlı yerel eğlence barları görülebilir.

İspanya San Sebastian Palacio Miramar

 

PALACİO MİRAMAR

Burası 1887 yılında kraliyet ailesinin yazları geçirmesi için bir konak olarak yapılmıştır. Bina: doğrudan ve etkileyici “Santa Clara Island” manzarasına sahiptir. Yapı İngiliz mimar Seldon Wornum tarafından 1888 yılında tasarlanmış ve tuğla ve kumtaşı ile inşa edilmiştir.

Yapı: bir bodrum ve üç katlıdır. Ön süslemelerde, Tudor dönemi kemer ilgi çeker. Yapının içinde: White Room, Müzik odası, Petit Salon, Kütüphane ve yemek bölümü bulunmaktadır. 2007 yılında binanın kulesi restore edilmiştir.

Onun bahçeleri: usta bahçıvan Pieerre Ducasse tarafından düzenlenmiştir. Günümüzde burası “Bask Yaz Kursları Üniversitesi” tarafından kullanılmaktadır. Aynı zamanda, Müzik Yüksek Okulu da buradadır. Film festivali sırasında, burada partiler düzenleniyor.

İspanya San Sebastian Santa Maria Church

 

SANTA MARİA CHURCH

Şehirde, Monte Urgull güney kanadında bulunmaktadır. Şehrin en eski kısmının tam merkezindedir. Şehrin en çok ziyaret edilen mimari yapılarının başında gelmektedir. Yapı, eski bir Roma dönemi kilisesi üzerine inşa edilmiş ve 1750 yılında yapılmıştır ve şehrin en eski kilisesi olarak bilinir.

Mimari özelliklerine gelince: yarım daire apsis ve geride kuzey kesim üzerinde yerleşmiştir. Dikdörtgen planlıdır. Kilise, iki kule ile çevrilidir. Merkezi kubbe 27 metre yüksekliktedir.

 

PARRAQUİA DE SAN VİCENTE KİLİSESİ

Bu kilise: şehrin en eski ayakta kalarak günümüze ulaşan anıtlarından birisidir. Günümüze kadar, birçok kez tahrip olmasına rağmen onarılmıştır. Kilisenin inşaatı: 15. Yüzyıl sonuna tarihlenmektedir. Gotik tarzda inşa edilmiştir.

1619 yılında yapıya barok giriş eklenmiştir. Koro bölümü 1784 ve merdiven kulesi 1856 yılı yapımıdır, büyük gül pencereler ise 1929 yılına tarihlenir. Kilise, etkileyici görünümü kurtulması için restore edilmiştir. Günümüzde, burada sık sık konserler düzenlenmektedir.

İspanya San Sebastian Ayuntamiento-San Sebastian Casino

 

AYUNTAMIENTO-SAN SEBASTİAN CASİNO

“La Concha Bay” bölgesinde “Aldrdi Eder Bahçeleri” karşısında bulunan burası: şehirdeki kumar yasağının bulunduğu 1897 ile kapatıldığı 1924 yılı arasındaki dönemde: şehrin “Gran Casino” su olarak bulunmuştur.

Yapının bu tarihteki açılışına: Avusturya kraliçesi Maria Christina katılmıştır. Buranın: rulet masaları ve dans salonunun bulunduğu “Genel Salonu”: Belle Epoque döneminde politikacılar, yazarlar ve sanatçılar için bir eğlence mekanıymış.

Ancak: 1924 yılında kumar yasaklanınca: Casino kapatılmıştır. 1928 yılında yapı: Turizm Merkezi olarak kullanılmış ve ardından Hotel Maria Christina, buraya taşınarak faaliyete başlamıştır. 1945 yılında ise, yapılan modifiye çalışmalarının ardından, şehir konseyi burada çalışmaya başlamıştır.

O tarihe kadar kullanılan Belediye Binası ise, Belediye Kütüphanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 20 Ocak 1974 tarihinde: şehrin “Kent Konseyi” buraya taşındı. Yani, burası bir anlamda City Centre’dir.

İspanya San Sebastian Teatro Victoria Eugenia

 

TEATRO VICTORİA EUGENIA

Şehrin en ikonik binalarından birisi olan burası, şehrin merkezinde, 2012 yılında “100” yılını kutlayan bir yapıdır. Yani, 1912 yılında açılmıştır. Kumtaşı binanın ön cephesinde, 1912 yılında mimar Francisco de Urcola tarafından oluşturulan Rönesans formları motifleri ilgi çeker.

Ön cephede: Dor sütunları üzerinde: opera, trajedi, komedi ve dramı temsil eden heykeller bulunur. İç bölümde ise: kırmızı kadife koltuklar, balkonlar ve ayrıntılı avizelerle aydınlatılan freskler bulunan tavan ilgi çekmektedir. Burada “Uluslar arası Film Festivali” düzenlenmektedir. Yapı 2007 yılında yenilenmiş ve görsel-işitsel teknolojilerle donatılmıştır.

İspanya San Sebastian La Perla Centro Talaso Sports-SPA Merkezi

 

LA PERLA CENTRO TALASO SPORTS-SPA MERKEZİ

“La Concha Plajı” bölgesinde bulunan burası 20. Yüzyılın başında Kraliçe Maria Cristina tarafından, San Sebastian kraliyet yazlık sarayı olarak kullanılmıştır. 1912 yılında, burada aristokrat ihtiyaçlarını karşılamak için tahta bir kaplıca inşa edilmiştir.

1994 yılında bu SPA alanı yeniden tanzim edilmiş ve günümüzdeki görünümü ortala çıkmıştır. Günümüzde, burası: Avrupa’da benzersiz bir tedavi merkezidir ve tedavide deniz suyu kullanılmaktadır.

İspanya San Sebastian Hotel Maria Cristina

HOTEL MARİA CRİSTİNA

Urumea nehri kenarındaki otelin tasarımı: Madrit ve Paris şehirlerindeki “Ritz” otellerini de tasarlayan mimar Charles Mewes tarafından yapılmıştır. Deniz manzaralı otel, Belle Epoque döneminde aristokratların buluşma mekanıymış.

Aslında ilk yapıldığında “L” şeklinde olan bina, 1950’li yıllarda ekstra bir kanat eklenmesiyle bugün görülen “U” şekline kavuşmuştur.

Sivil savaş ve savaş sonrası dönemlerde: burası “Uluslar arası Film Festivali” ile gündeme gelmiştir. O zamandan beri, şehri ziyaret eden film yıldızları burada kalmışlardır.

Çünkü, burası aynı zamanda, festivalin düzenlendiği “Victoria Eugenia” tiyatrosuna da yakındır ve aradaki yola “kırmızı halı” döşenir. 2012 yılında otelin içi, ikonik cephe korunarak tamamen yenilenmiştir.

İspanya San Sebastian İdelgo Fenikilür Demiryolu İstasyonu

IDELGO FENİKÜLER DEMİRYOLU İSTASYONU

İstasyonun özellikle cephesi ilgi çeker. Yüz yıldan daha eski bir geçmişi olan füniküler demiryolu, Ondarreta Beach ile Monte Igeldo arasındaki ulaşımı 3 dakikaya indirmektedir.

İspanya San Sebastian Diputacion Foral De Gipuskoa

DIPUTACION FORAL DE GIPUZKOA

İl Meclis Binası: mimar Jose de Goicoa tarafından 1878 yılında tasarlanmıştır. Ancak, yapı aynı yıl bir yangında tamamen yok olmuştur. Ancak, bu yangında binanın cephesi kurtulmuş ve 1885 yılında inşaat tamamlanmıştır. Ateşten kurtulan bölümler ile birlikte, proje tam olarak 1890 yılında tamamlanmıştır.
Yapının cephesinde Gupuzkoa ve birkaç ünlü kişinin büstleri bulunmaktadır.

 

 

KOLDO MİTXELENA KÜTÜPHANESİ

1900 yılında açılan bu bina: okul ev olarak inşa edilmiştir. Daha sonradan Üniversite olmuş ve 1993 yılında ise, cepheler hariç tamamen yenilenerek “Koldo Mitxelena Kültür Merkezi” ne dönüştürülmüştür.

İspanya San Sebastian Maria Cristina Köprüsü

MARİA CRİSTİNA KÖPRÜSÜ

1893 yılında, ilk olarak ahşap olarak yapılan bu köprü: Estacion d el Norte tren istasyonu, arena ve voledrum yanından şehir merkezine doğrudan erişimi sağlamak için inşa edilmiştir.

Günümüzde görülen köprü ise, San Sebastian gününde 20 Ocak 1905 tarihinde açılmıştır. Köprü yüksekliği 18 metredir. Üzerinde dört etkileyici dikilitaş ve iki köşede heykeller gurubu bulunur.

İspanya San Sebastian Old Quarter

OLD QUARTER-LO VİEJO-PARTE VİEJA

“Parte Vieja” olarak bilinen şehrin en eski mahallesi: “Monte Urull” dibinde durmaktadır. Şehrin en çekici parçasıdır. Burada: zengin bir mirasa sahip tarihi binaların çokluğu dikkat çeker. Bir zamanlar, burası surlarla çevriliymiş ve surlar 1863 yılında yıkılmıştır.

Ancak, şehir surlarının içinde kalan bölüm, işgalci Napolyon askerleri tarafından ve 31 Ağustos 1913 tarihinde de Portekiz askerleri tarafından imha edilmiştir.

Ardından, özellikle Franco’nun diktatörlüğünün bitişinin ardından, burası yerel halk ve turistler tarafından popüler olarak kullanılan bir alan haline gelmiştir.

Liman ve çevresindeki alanda bulunan özel dükkanlar, restoranlar, Tapas barlar ve sokak satıcıları burayı canlı hale getirmektedir. Buranın her köşesinde ve sokakta: pintxos geniş bir yelpazesi sunulmaktadır.

Ayrıca, yine bu bölgede, uygun fiyatlı konaklama tesisleri/hosteller bulunmaktadır. Özellikle: 2Mercado de la Bretxa” popüler geleneksel Pazar ve alışveriş yeridir.

Old Town bölgesinin merkezinde: bir meydan bulunmaktadır.

İspanya San Sebastian Palaza De La Constitucion

PLAZA DE LA CONSTİTUCİON

Meydan: yıkıcı 1813 yangınından sonra, mimar Ugartemendia tarafından 1817 yılında inşa edilmiştir. Meydana bakan evlerin pencerelerinde numaralar göreceksiniz. Bu rakamlar, eskiden kullanılan boğa güreşi izlemek için numaralandırılmış bölümleri belirtmektedir.

Yani, eskiden boğa güreşleri burada yapılıyormuş. Daha büyük bir arena yapılınca burası artık arena olarak kullanılmamaya başlamıştır. Ancak, yine de evlerin pencereleri üzerindeki numaralar tarihin bir parçası olarak muhafaza edilmiştir.

Günümüzde, burada bazı dükkanlar ve yanı sıra bazı teraslı barlar bulunur. Ama bu meydanın en belirgin yapısı, “San Sebastian City Hall” binasıdır.

Günümüzde bu meydanda: önemli yerel festivaller düzenlenmektedir. Bunlar arasında öne çıkanlar: 20 Ocak tarihinde düzenlenen “San Sebastian Günü” ve 21 Aralık tarihinde düzenlenen “Aziz Thomas Günü” festivalleridir.

Ayrıca, yine bu meydanın en büyük özelliği: geniş balkonlu ve çekici binaların bulunmasıdır.

İspanya San Sebastian San Sebastian Günü Kutlamaları

San Sebastian Günü Kutlamaları

Her yıl 20 Ocak tarihinde: San Sebastian gününde geçit töreni düzenlenir. Kutlamalar 19 Ocak günü gece yarısı, saat 24.00 de Palaza de la Constitucion meydanında bayrak çekimi ile başlar ve 24 saat devam eder. Kutlama, ilk olarak 1836 yılında karnavalın bir parçası olarak başlamıştır.

Şehrin sokaklarında, davul çalan tören toplulukları geçit yaparlar. Onlar: bir asker topluluğu gibi aynı üniformayı giyerler. Bu üniformalar, kurtuluş savaşmış askerlerin üniformalarına benzetilmiştir. Katılımcı sayısı arttıkça, farklı üniformalar da görülmeye başlamıştır.

Evet, bu şehri 20 Ocak günü ziyaret ederseniz: şehir sokaklarında mutlaka bir “Tamborrada” denilen bando topluluğuna rastlayacaksınız.

Ellerinde bayraklar ve su taşıyıcıları ile bu topluluk 20-50 arasında davul ve 50-100 varille geçit töreni yaparlar ve kendi ezgileri ve dansları ile şehir sokaklarını hareketlendirirler.

20 Ocak gecesi, şehir yerlilerinin duygusal gözyaşları eşliğinde bayrak indirilir ve hareketlilik, bir sonraki yıl festivaline kadar biter.

İspanya San Sebastian Aziz Thomas Günü

Aziz Thomas Günü

Bu kutlamalar, her yıl 21 Aralık tarihinde yapılır. Kutlamalarda şehir muazzam bir ülke pazarına dönüşür. Tezgahlarda çoğunlukla yerel çiftçilerin ürettiği gıda ve el sanatı mallar satılır. Bunlar arasında öne çıkanlar: peynir, bal, sosis, elma şarabı ve kek başı çekmektedir.

Kutlamaların temelindeki gelenek: çiftçilerin, arazi sahiplerine yıllık kira bedeli ödemek üzere kasaba merkezine gelmeleriyle 19. Yüzyıl ortalarında başlamıştır.

Bu şekilde merkeze gelenler, yanlarında getirdikleri ürünleri satmaya başlamışlardır. Bu pazarı kurulduğu yer, zamanla “Plaza de la Constitucion” ismini almıştır.

Evet, şehrin “Old Town” bölümünü tanımaya devam ediyoruz. Buradaki etkinliklerin bir diğer bölümü de: özellikle yerli halk ve turistler tarafından ilgi çeken, bu bölgede bulunan bar ve restoranlardır. Burada: özellikle “Txakoli şarabı” ve “pintxo” içmek popülerdir.

Txakolu Şarabı

Bu meyveli beyaz şarap: Getaria ve Zarautz kıyı kasabalarında üretilen üzümlerden yapılmaktadır. Alkol oranı: 9.5-11.5 arasındadır. Bu şarap: cam içinde, tatların serbest kalması için, buzdolabı dışında, serin bir yerde servis yapılarak içilir.

Bu şekilde içildiğinde: narenciye bitki ve çiçek aromaları hissedilir. Rengi ise, soluk sarı renklidir. Bu şarap, başlangıçta söylenenlere göre ilk olarak 16. Yüzyılda üretilmiştir.

Mükemmel olgunluk ve şeker/asit oranı için: özellikle üzümler Eylül ayı sonları ve Ekim ayı başında hasat edilir. Deniz ürünleriyle mükemmel gitmektedir. Bunu beyaz ton balığı ile denemenizi öneririm.

İspanya San Sebastian Pintxos

Pintxos

Şehrin yerel yemek kültürünün en büyük hazinelerinin başında gelir. Bunun temelinde: her türlü gıda maddesinin, baget ekmek dilimleri arasında sunulmasıdır. Bunları bir arada tutmak için bir kokteyl sopası kullanılır. Öne çıkan lezzetler: bir zeytin, biber, karidesli çeşitleridir.

İspanya San Sebastian San Vicente Kilisesi

 

SAN VİCENTE KİLİSESİ

Şehrin en eski kilisesidir. Gotik tarzda yapılan kilise, 16. Yüzyıl ilk yarısına tarihlenmektedir. Çok ince Romaneks yapısı ilgi çeker. Vitray pencereleri ve 1868 yılı yapımı Fransız org görülmelidir. Cephede ise, sanatçı Jorge Oteiza tarafından yapılan “Pieta” heykeli popülerdir.

 

SANTA MARİA BASİLİCA

Calle Mayor sonundadır. 18. yüzyıldan kalma etkileyici bir barok çalışmadır. Burası şehrin koruyucu azizine adanmıştır, özellikle barok cephesi ilgi çeker. Yapı, burada daha önce bulunan bir kilise temelleri üzerine 1743-1774 yılları arasında yapılmıştır. Özgün bir Romanesk kilisesidir.

İspanya San Sebastian Museo San Telmo

MUSEO SAN TELMO

Bask toplum ve vatandaşlık müzesi: 16. Yüzyıl yapımı bir Dominik manastır binasındadır ve burada, yerel sanat eserlerinden oluşan çok geniş bir koleksiyon sergilenmektedir. Bina 20. Yüzyılda Katalan sanatçı Jose Maria Sert tarafından restore edilerek müze haline getirilmiştir.

Burada: El Greco, Rubens, Ribera ve Goya resimleri görebilirsiniz. Bölgenin en popüler turistik yerlerinden birisidir. Yapı 2011 yılında genişletilmiştir. Giriş ücretsizdir.

DOWNTOWN BÖLGESİ

Burası şehrin ortasındadır ve alana hakim Catedral del Buen Pastor ve çevresindeki yapılar ile yoğun ve canlı bir yer olarak gündeme gelir. Parte Vieja ve Amara arasındaki alandadır. Palaza de Bilbao yakın olan birçok alanda, şehrin en iyi alışveriş caddelerinden bazıları bulunmaktadır.

İspanya San Sebastian Cathedral Del Buen Pastor

CATEDRAL DEL BUEN PASTOR

Yapı: Ensanche de Amara bölgesindedir. Basklı mimar Manuel de Echave eseridir. Kilise: 1915 metre karelik bir alanı kapsamaktadır. 1953 yılında katedral olarak ilan edilmiştir. Ama, 1897 yılında açılmıştır.

Yapının mimari özellikleri: simetrik, dikdörtgen kat planlı, üç nefli, transepti ve papaz bölümü Latin haçı şeklinde çapraz oluşumludur.

Monte İgueldo ocaklarında yapılan kumtaşından inşa edilmiştir. İçinde çok geniş crypt vardır. Juan Bautista Lazaro tarafından yapılan vitray pencereler ilgi çeker.

Bunlarda: canavarlar, pinnacles gibi unsurlar dekorasyonda kullanılmıştır. Giriş ücretsizdir. Güzel mimarisi nedeniyle görülmeye değerdir.

ŞEHİRDEKİ DİĞER MÜZELER

İspanya San Sebastian Akvaryum

AKVARYUM

Şehirdeki Akvaryum: Avrupa’nın en önemli oşinografik müzelerinden birisidir. Burada “Nemo” isimli filmin ünlü balığının numuneleri bulunmaktadır. 360 derecelik, akrilik tünelde: köpekbalıkları ve diğer büyük balıkları izleyerek yürüyüş yapmak mümkündür.

İspanya San Sebastian Eureka Müzesi

EUREKA.ZIENTZIA MUSEOA

Burası bir tür bilim müzesidir. Burada eğlenmek ve öğrenmek bir arada yürütülmektedir. Müzede, 169 üzerinde modeller bulunan daimi bir sergi vardır. Ayrıca, canlı ve beş duyu hakkında bilgiler verilir. 300 metre karelik bölümde, özellikle çocuklar için mükemmel oyun alanları bulunmaktadır. Bir de planetarium bölümü bulunuyor.

İspanya San Sebastian Cristobal Balenciaga Müzesi

CRİSTOBAL BALENCİAGA MÜZESİ

Getaria’da bir tepe üzerinde duran müze; kariyerinin ilk yıllarında Balenciaga Belçika Kraliçesi Fabiola tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır.

İspanya San Sebastian Museo Deniz

MUSEO DENİZ

Deniz Müzesi, Bask ve San Sebastian insanları tarafından deniz sırlarını öğrenmek için düzenlenmiştir. Limanın merkezinde bulunan müze: Bask ve deniz tarihi taşımaktadır.

ŞEHİRDEKİ KONAKLAR VE KALELER

 

PALACIO DEL DUQUE DE MANDAS

Cristina Enea Park alanında bulunan bina: 1890 yılında yapılmıştır ve “Fundacion Cristina Enea” tarafından kullanılmaktadır. Yapı: Jose de Osinalde eseridir.

Zemin kat: Fundacion Cristine Enea tarafından işgal edilmiştir. Ön kapıdan girildiğinde, bir resepsiyon alanı ve büyük ahşap merdiven görülür.

İkinci katta: sergi alanı olarak kullanılan Mandas dükü ofis odaları vardır. Ayrıca: eski bir şapeli, ana binaya bağlayan bir galeri, geçici sergiler için kullanılmaktadır. Ziyaretçiler için bir dinlenme alanı da mevcuttur.

İspanya San Sebastian Palacio De Aliete

PALACIO DE AİETE

1878 yılında neo-klasik tarzda yapılan bina, Fransız mimar Adolfo Ombrecht tarafından tasarlanmıştır. Burası: uzun yıllar boyunca kraliyet ve asalet üyeleri tarafından konut olarak kullanılmıştır. Birinci katta: yatak odası ve ofisler bulunmakta olup “Barış ve İnsan Hakları Evi” olarak kullanılmaktadır. İkinci katta ve tavan üzerinde: eski memurlar ve hizmetliler tarafından kullanılan yerler vardır ve buralar “Kültür Merkezi Atölyeleri” olarak kullanılmaktadır.

İspanya San Sebastian Castillo De La Mota

CASTILLO DE LA MOTA

San Sebastian merkezinde, doğal bir alandadır ve muhteşem deniz ve şehir manzarası bulunmaktadır.
La Motta kalesi: antik yolları ve surları ile: uzun tarih boyunca acı savaşlara şahit olmuş ve eski görkemini hale korumaktadır. Kale yapısı: ilk olarak Navarre kralı zamanında inşa edilmiştir. Surların dört köşesinde: birer kule bulunur ve bunlar 1150 yılı civarında yapılmıştır.

KÖPRÜLER

İspanya San Sebastian Zurriola Köprüsü

ZURRİOLA KÖPRÜSÜ

Urumea nehrinin ağzına yakın yerdeki bu köprü 1921 yılında yapılmış, 1972 yılında yıkılarak yenisi yapılmıştır. Günümüzde “Kursaal Kongre Merkezi” köprüsü olarak da bilinir. Köprü “Artdeco” tarzında Victor Arana tarafından tasarlanmıştır. Özellikle muhteşem lambaları dikkat çeker.

İspanya San Sebastian Santa Catalina Köprüsü

SANTA CATALINA KÖPRÜSÜ

Şehirde yapılan ilk ahşap köprü olarak dikkat çeker. Stratejik konumu nedeniyle, uzun yıllar çeşitli vesilelerle yenilerek günümüze kadar gelmiştir. Juan Alday tarafından tasarlanan ve 1926 yılında yapılan köprünün bu günkü yapısında özellikle lambalar ilgi çeker.

İspanya San Sebastian Mundaiz Köprüsü

MUNDAIZ KÖPRÜSÜ

1999 yılında açılan köprü, nehir destekli olmayan şehrin ilk köprüsüdür. Yeniden kentleşme döneminde, ulusal demiryolu şirketinin katkısı ile inşa edilmiştir.

İspanya San Sebastian Lahendakari Aguirre Köprüsü

LEHENDAKARİ AGUIRRE KÖPRÜSÜ

Bu köprüde, nehir yatağında destek olmadan inşa edilmiştir. Onun son derece yenilikçi tasarımı ilgi çeker. İkiz kemerler, köprünün zemini üzerinde yükselir.

İspanya Barselona Modernista

İspanya Barselona Modernista

İspanya Barselona Modernista; bir mimari stildir ve bu stilde yapılmış yapıları kapsayan bir turun adıdır. Modernista turunda: en fazla yapı: “Quadrat d’Or” yani “Altın Meydan” olarak bilinen alandadır. Ancak bu mimari tarz, şehrin diğer birçok yerinde de görülebilir. 

Şehirde  modarnista denilince ilk akla gelen, elbette Antoni Gaudin’dir. Modernista yapıları: UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

 

LA SAGRADA FAMİLİA

Carrer de Mallorca bölgesindedir. 

Mimar Guadin’in Barselona’daki eserlerinden en ünlüsü ve muhteşemidir.

Kelime anlamı: kutsal aile. Barselona şehrinin simgesi olan bir yapıdır.

Gökyüzünü delercesine uzanan kuleler, çok uzaklardan bile görünmekte. Ancak; bu, yüksek 8 kule henüz bitirilmemiş bir yapıya aittir. Zaten; kulelerin hemen yanında, aynı yükseklikte ve hatta daha yüksekteki vinçleri gördüğünüzde, halen devam eden bir faaliyetin varlığını hissedeceksiniz.

Gaudin; 1883 yılında: diğer binalar üzerinde çalışırken projeyi devraldı. Aziz Joseph Şapeli mahzende açıldı ve ilk ayinler düzenlendi. 

1891 yılında, Nativity cephesinde çalışmalar başladı. 

1914 yılında Antoni Gaudi ölümüne kadar sadece Tapınak üzerinde çalışmalar yaptır. 

1925 yılında Nativity cephesindeki Saint Barnabas çan kulesi tamamlandı. Gaudi, ölümüne kadar sadece bitmiş göreceği tek yer Saint Barnabas çan kulesi olmuştur. 

1926 yılında Gaudi ölür ve öğrencisi Domenec Sugranyes projeyi devir alır. 

1936 yılında, La Sagrada Familia, İspanya iç savaşı sırasında tahrip edilir. Planlar ve fotoğraflar yakılır ve alçı modeller parçalanır. 

1939 yılında, Francesc de Paula Quintana, Gaudi’nin atölyesinden kurtarılabilen ve yayınlanan planlardan ve fotoğraflardan yeniden yapılandırılan materyal sayesinde devam edebilen site yönetimini devraldı. 

1952 yılında Navity cephesindeki merdiven inşa edildi ve cephe ilk kez aydınlatıldı.

1954 yılında Passion cephesinin temeli atıldı.

1955 yılında ilk koleksiyon düzenlendi.

1958 yılında, 19 Mart tarihinde, Jaume Busquets’in yarattığı Kutsal Aileyi temsil eden bir heykel gurubu olan Aziz Joseph bayramı gerçekleştirildi.

1961 yılında: tapınağın tarihi, teknik, sanatsal ve sembolik yönlerini ziyaretçilere anlatmak için müze oluşturuldu.

1966 yılında: Francesc de Paula Quantina ölür ve Isıdre Puig Boada ve Llus Bonet projeyi devir alır. 

1977 yılında, Passion cephesindeki çan kuleleri tamamlanır

1978yılında, yen neflerin cephelerinde inşaat başlar.

1983 yılında, Frances Cardoner Blanch projeyi devir alır. 

1985 yılında, Jordi Bonet Armengol, baş mimar ve şantiye müdürü olur.

1986 yılında Josep Maria Subirachs, Passion cephesi için heykel guruplarını yapmakla görevlendirildi. Ana nef, transepts, geçiş ve apsis üzerindeki tüm nefler, sütunlar, tonozlar ve cepheler için temel çalışmalarına başlandı. Çalışmalar 2010 yılında tamamlandı.

2005 yılında, Doğu cephesi ve mahzen, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edildi.

2010 yılında: 7 Kasım tarihinde Papa XVI Benedict, Bazilikayı dini ibaret için kutsadı ve onu küçük bir bazilika olarak belirledi.

2011 yılında Barselona Mimarlık ve Şehir Planlama Şehir Ödülü, yapının nefine verildi.

2012 yılında, Jordi Fauli, Antoni Gaudi’nin planlarına göre devam eden Sagrada Familia Tapınağının baş mimarı ve şantiye müdürü olarak Jordi Bonet’den devir aldı.

İspanya Barselona Modernista La Sagrada Familia

2016 yılı: Evangelistlerin, Meryem Ana’nın ve İsa Mesih’in kulelerinde inşaat başladı. Batı kutsallığı ve Our Lady of Dolours manastırında çalışmalar tamamlandı. 

İspanya Barselona Modernista La Sagrada Familia

2019 yılında, ilk taş paneller İsa kulesine, Evanjelistlerin kulesine ve Meryem ana kulesine takıldı. 

2020 yılında, Şubat ayında, İsa Mesih’in kulesi ve Meryem ana kulesi, Tutku ve doğuş cephelerindeki kulelerin yükseklikleri tamamlandı.

Sonuç:

Yapı, inanılmaz çelişkilerle doludur. Duvarları, renkleri, kuleleri ile, ilk bakışta, tam bir karmaşa gibi görünüyor veya öyle hissediliyor.

Her yüzündeki, cephesindeki mimarisi farklı bir yapı. Cennet kapısı: doğadan ve iyimser çizgiler taşıyor.

Cehennem kapısı: keskin ve karamsar bir havaya bürünmüş. Hiçbir alan, boş bırakılmamış. Taştan, üç giriş var. Bunların anlamı ise: sadakat, umut ve merhamet.

Ayrıca: birçok heykel mevcut. Bunlar: melekler korosunu, müzisyenleri, İsa’nın doğumunu, Mısır’a kaçışı, Masumların katledilmesini, Çarmıh ağacını betimliyor.

Girişlerde, dörder tane olmak üzere, toplamda 12 kule var. Dördü: havarileri, daha yüksek olan dördü İncil yazarlarını, apsis üzerindeki kubbe Meryem’i, merkezdeki kule ise kurtarıcıyı simgeliyor.

Gaudin’in ölümünden sonra, kilisenin inşaatı bir süre, onun bıraktığı gibi kalmış. Ancak; 1950 yılından sonra çalışmalar yeniden başlatılmış. Batıya bakan Pasion cephesi ve buradaki kuleler, 1952 yılından beri yapım aşamasında imiş.

Ancak; mimar Gaudin, arkasında çok az plan bıraktığından, çalışmalar yürümemiş. Zaten, yerel bölge insanlarının çoğu da; burayı bir katedral olarak görmüyor. Yani: kilisenin, büyük usta Gaudin’in anısına, tamamlanmadan, böylece bırakılmasından yanalarmış.

Yine de, Guadin’in yardımcılarından birinin oğlu olan mimar Armengol; kilisenin tamamlanması yönünde çalışmalar yürütüyormuş.

Düşünülene göre; Gaudin’in ölümünün, 100’ncü yılı olan, 2026 yılında, kilisenin tamamlanmasına çalışılıyormuş.

Evet; hikaye böyle, burayı mutlaka görün. Çevrenin manzarasını izlemek için, merdiven veya asansör ile kulelere de çıkılabiliyor. Mutlaka çıkın ve çevredeki muhteşem manzarayı izleyin. 

 

1-LA RAMBLA CADDESİ BÖLGESİ

İspanya Barselona Modernista CASA BRUNO CUADROS

CASA BRUNO CUADROS

Bruno Cuadros, bir zamanlar Barselona şehrinin şemsiye dükkanıdır.

Tarzı: renk kullanımı ve dekorasyonun inceliğiyle ilgi çeker.

Mimar: Josep ilaseca: Casa Bruno Cuadros’un ve zemin katındaki şemsiye mağazasının 1883 yılında tadilatını üstlenir. 1888 Evrensel Sergisi öncesinde, Barselona şehrinde birçok yerde ilginç binaların yapıldığı bir dönemdir.

Casa Paraigües dels (Şemsiye Evi) olarak isimlendirilen bu yapı da: Katalanların yerli art nouveau hareketi olan modernizme ivme kazandırmıştır.

Casa Bronu Cuadros: balkonları ve en üst kattaki galerideki Mısır görüntüleriyle doludur. Cephede: ayrıntılı sgraffito çalışmaları ve vitray pencereler görülür. Ayrıca dökme demirden yapılmış şemsiye kabartmaları bulunur. Oryantalist motifler: karmaşık marangozluk, emaye camlar ve Japon baskılarından alınmış insan resimlerinin bulunduğu dış duvarları emprenye eder. Binanın en dekoratif unsuru: cephenin köşesindeki süslü Çin ejderhasıdır. Dükkanın altındaki şemsiye ile birlikte reklamını yapmak için kullanılmıştır.

Bina, 1980 yılında yenilenmiştir.

 

2-AVİNGUDA DİAGONAL

İspanya Barselona Modernista CASA TERRADAS-CASA DE LES PUNXES

CASA TERRADAS-CASA DE LES PUNXES

Avinguda Diagonal’ın ortasında duran büyük bir Gotik kaledir. 

Kelime anlamı “Dikenler Evi” dir. Barselona şehri silüetinde en tanınmış modernist simge binalardan biridir. Ortaçağ kalesi şeklinde yapılmış bir konut bloğudur.

Burada bulunan üç bina: yeniden geliştirilmek için çalışmalar başlamıştır. Mimarlar, bu üç binayı geniş bir tuğla cephenin arkasında bir alanda birbirine bağlanır. 1905 yılında tamamlanan proje, 6 kuleli büyük bir Ortaçağ kalesi gibi yükselen, heybetli bir üçgen yapıyla sonuçlanır. Yapının: Casa de Les Punxes: takma adı: sivri uçlu konuk çatılardan gelmektedir. 

Cephedeki tuğlalar, Manuel Ballarin tarafından tasarlanan balkonlardaki ferforje demirle, Alfons Juyol’un neo-Gotik tarzı heykelsi kabartmalarıyla ve Eduard Amigo’nun vitray pencereleriyle harmanlanıyor. Cepheyi örten seramik paneller, Katalonya’nın vatansever sembollerine gönderme yapıyor. Yapı, genel anlamda Katalan Modernizmi’nin milliyetçi bir örneğidir.

 

CASA SAYRACH

Barselona şehrindeki modernist binalardan birisidir. Avinguda Digonal üzerinde heybetli şekilde duruyor ve stilin ustalarının Barselona’da başardığı bütün özellikleri içermektedir. Zarif olan en güzel yeri: cephenin sade kıvrımlarındadır.

Bina: 1918 yılında Carrer Enric Granados ile Avinguda Diagonal arasındaki köşeye yapılmıştır. Projenin mimarı Gabriel Borrell’dir. Ancak projeyi geliştiren ve yapan oğlu Manuel Sayrach’dır. 

Binanın yuvarlak köşesinin üzerinde, ince bir kule vardır. Bir diğer göze çarpan unsur ise, sütunlu ve büyük pencereli çıkıntılı balkondur. Binanın içinde oldukça iyi dekore edilmiş bir lobi ve merdiven görülebilir. 

İspanya Barselona Modernista PALAU BARO DE QUADRAS

PALAU BARO DE QUADRAS

Bir tarafta neo-Gotik bir saray ve diğer tarafta modernist bir konut bloğudur. 

İçeriye girdikten sonra, eklektik dekoratif detaylar ve zarif zevkli mekanlar görülebilir. 

1900 yılında Baron de Quadros; Carre Rossello’daki bir konut bloğunu yenilemek için Josep Puig Cadafalch’ı görevlendirdi. Mimar: 1902 ve 1903 yılları arasında, binayı tamamen dönüştürdü ve ona özellikle, ilginç kılan iki farklı cephe sağladı. 

Avinguda Diagonal’den bakıldığında:

Bina neo-plateresk tarzıyla Kuzey Avrupa Saraylarını andırır. Burada, seçkin Ortaçağ ve Rönesans figürlerinin büstleri, çiçek motifleri ve hanedan kalkanları ile uzun, süslü balkonlar görülür. Bunlar Ortaçağ Avrupa tarzıyla tamamen uyumludur. 

Öne çıkan özellikler arasında: Eusebi Arnau ve Alfons Juyol’un heykelleri vardır. 

Carrer Rossello’un ön cephesi: Viyana Sezessionssitl unsurları ve modernist tarzda dekore edilmiş orijinal binanın bazı unsurlarını korumaktadır. 2013 yılından beri Institut Roman Llul’a ev sahipliğiyapan Sarayın içinde, ana merdivenler ve ferforje girişte neo-Gotik tarzın açık etkisi hakimdir. 

 

3-CARRER DE MALLORCA

İspanya Barselona Modernista CASA THOMAS

CASA THOMAS

Yapı: bu bölümdeki binaların cepheleriyle tamamen uyumlu olan, son derece dekoratif, en saf modernist tarzın bir örneğidir. Sonraki yıllardaki değişimlere rağmen, tasarımcılın özelliklerini yansıtmaktadır. 

Tasarımcı: Modernista ustası Lluis Domanech’dir. Kendis Casa Thomas’ı tasarlarken; iki katlı zemin katta bina sahibinin atölye ve evini planlamıştır. En üst katta Thomas ailesinin evini yerleştirmiştir. Ayrıca, binaya mimarisinin en karakteristik unsurlarından bazılarını kattı. Neo-Gotik, belirgin çiçek dekoratif unsurlarında mavimsi topların kullanımı ve ana lobide, mimarın damgasını taşıyan sürüngen figürlere ilgi çeker. 

Evin tadilatı Domenech Montaner’in damadı Frances Gurdia tarafından yapılmıştır. Üç üst katı ekleyerek, yan taraftaki kulelerin boyunu yükseltmiştir. Birinci kattaki çıkıntılı balkon şeklini izleyerek, üst katın önüne bir galeri yerleştirmiştir. Tüm yenileme: orijinal stile uygun olarak yapılmıştır. Casa Thomas binasında salon bitki motifleriyle süslü bir mücevherdir ve olağanüstü bir ferforje merdivene sahiptir. 

İspanya Barselona Modernista PALAU MONTANER

PALAU MONTANER

Carrer Mallorca ve Roger de Lluria’nın köşesinde, Eixample’den kalan birkaç konaktan birisidir. İtalyan hissi veren ilginç bir şekilde eklektik modernist bir yapıdır. 

1889 yılında Barselona Evrensel Sergisinden, 1 yıl sonra, Montaner Simon Yayınevinin sahibi, iki lüks ev tasarlamak için mimar Josep Domenechi Estapa ile anlaştı. Ancak Lluis Domenech Montaner, daha sonraki bir tarihte işi devraldı.

Cephenin üst kısmındaki mozaik, içindeki görkemli dekoratif unsurlar hakkında fikir veren süs ve sembolik motiflerle çevrilidir. Tamamlanma tarihi olarak 1893 tarihi yazılıdır. 

İki kat ve bir çatı katından oluşan yapının içine girildiğinde: orta avlunun ortasında büyük bir merdiven görülür. Tavan, bitki motifleriyle süslenmiş muhteşem bir vitraydır. Tavan fenerinin altındaki açık plan bir alana hakimdir.

Zemini mermer mozaikler süsler. Ortaçağ esintili  heykeller, girintileri ve çerçeve kapılarını doldurur. Ahşap kaplamalı paneller, duvarları ve tavanları kaplar. Bina, 1980 yılından beri, Barselona şehrindeki İspanyol Hükümetinin oturduğu yerdir. 

 

4-PASSEİG DE GRACİA BÖLGESİ

İspanya Barselona Modernista CASA MİLLA-LA PEDRERA

CASA MİLLA-LA PEDRERA

Passeig de Gracia, 92 numaradadır.

Gaudin’in baş yapıtlarından biri. La Pedrara (taş ocağı anlamında, binanın kireç taşından yapılmış dalgalı yüzüne bir gönderme) olarak da biliniyor.

Antoni Gaudi’nin ana ilham kaynağı olan doğa ve organik formları unutmadan, yeni sosyal ihtiyaçlara göre tasarlanmış, modernist bir bina olarak tasarlanan kariyerinin doruk noktasıdır.

Pere Mila: Antoni Gaudi’yi, bir konut bloğu inşa etmesi için görevlendirdiğinde: mimara en eksiksiz eserlerinden birini hayata geçirmesi için mükemmel bir fırsat verdi. 1906 ve 1912 yılları arasında inşa edilen Casa Mila: Barselona şehrinin Eixample bölgesinde, Passeig de Gracia’nın bir köşesini kaplamaktadır.

Muhteşem bir yapıdır.

İspanya Barselona ModernistaCASA MİLLA-LA PEDRERA

Yapı, 1984 yılında UNESCO tarafından, dünya mirası listesine alınmıştır.

Yapının mimari özelikleri

Mimar: dairelere havalandırma ve ışık sağlayan, iki iç avlu etrafında kurulmuş şaşırtıcı bir modernist tarzda bir bina yaratmıştır.

Binanın içindeki ve dışındaki ana unsurlar: eğimli ve kıvrımlı formlardır.

Yapının cephesi:

Hareket eden denizi andırır.  Dalgalar ferforje balkon korkulukları üzerindeki yosun motifleriyle etkileşime girer. Büyük taş bloklar, taşıyıcı duvarları olmayan bir binanın iskeletini örten bir deri türüdür.

Ön kısmını süsleyen harika ferforje balkonlar: iki cepheyi de görür.

İÇ KISMI

Yapının iç kısmı büyük hasara uğramış ve Gaudi’nin muhteşem tavan arası mühürlenmiş iken, 1990’ların ortalarında yenilenerek orijinal görünümüne kavuşturulmuştur.

TAVAN ARASI-çatısı

Tavan arası katı: şimdi Gaudi’nin eserlerinin sergilendiği, şık bir ileri teknoloji müzesidir. Burası yani binanın çatısı, binanın en ilgi çeken bölümüdür. Çatı bölümü: Cadı korkutan olarak bilinen bacalarıyla öne çıkar. Buradan, Barselona şehrinin muhteşem manzarası izlenebilir.

ESPİA GAUDİ:

Yapıdaki dairelerden birisi olan Espia Gaudi: tuhaf biçimler, el yapımı kapı tokmakları ve özgün detaylarla doludur. Çoğu Gaudi’nin tasarımı olan, o döneme aiz özgün mobilyalarla dekore edilmiştir.

OTOPARK ALANI;

Burası, aynı zamanda o dönemlerin ilk otoparkını da barındırmaktadır. Otopark alanı, günümüzde kültürel konferanslara ev sahipliği yapan bir amfi tiyatroya dönüştürülmüştür.

SERGİ SALONU

Binanın 2’nci katı, görkemli bir sergi salonu yapılmıştır.

Günümüz:

Günümüzde sadece üç alan ziyarete açıktır. Çatı: rüya gibi tavan arası, tuğla kataner kemerleri ve bacaların çölün kum tepeleri arasında yükselen savaşçıların silüetini anımsatır.

 

İspanya Barselona Modernista CASA BATLLO

CASA BATLLO

Passeig de Gracia 43 numaradadır.

Antoni Gaudin’den kişisel izler taşıyan bir tasarımdır. Yapı: Gaudi’nin işlevsel ve modern bir ev yaratmak için hiçbir çabadan kaçınmadığı bir yaratıcı özgürlük patlamasıdır.

Rengi ve fantezisi, Passeig de Gracia’da yoldan geçenleri büyülemektedir. Casa Battlo: bu zarif bulvarın ortasında durur ve komşu evlerle son derce zıt bir tarza sahiptir.

Yapı, Katalonya’nın kurucusu Aziz George anısına yapılmıştır. Ancak yapı incelendiğinde, Gaudi’nin niyetinin ne olduğu hakkında en ufak bir belirti sezilmiyor.

Antoni Gaudi: en cesur eserlerinden birini yaratmak için: Barselona’daki Passeig de Gracia’da, 1875 yılından kalma bir binanın tadilatını üstlendi.

Gaudi’nin yaratıcı çabaları: 1904 ile 1906 yılları arasında kendisiyle işbirliği yapan zanaatkarların dekoratif çalışmaları gibi, projenin geliştirilmesinde kilit rol oynadı.

Basit bir bakış, sayısız yoruma yok açar.

Çok renkli sırlı seramik diskler ve kırılmış vitray parçaları, hassas bir şekilde yerleştirilmiştir. Çiçekleri ve nilüferleri tasvir ediyorlar. Güneş ışığının yansımalarıyla oynuyorlar.

Bu geniş empresyonist tablo, genellikle Passeig de Gracia’nın kalbindeki  dalgalı denizin yüzeyi olarak yorumlanır.

Mimari Özellikleri

Binanın cephesi: kırılmış seramik ve plaka parçalarıyla süslenmiştir. Bu, Gaudi’nin çok kullandığı bir süsleme tekniğidir.

Yapının 1’nci katındaki uzun kumtaşı balkon: zarif asma katın içine bakılmasını sağlar.

Diğer katlarda, maske şeklinde balkonlar vardır.

İlk kattaki odalar büyük ilgi görür.

Tepede, dört kollu bir haçla taçlandırılmış, pullu seramik kaplama izleyenlere Aziz George efsanesini hatırlatır.

Yapının içinde asma kat ziyaret edilebilir. Burada: seramik tavan penceresini, kemerli dizili çift tavan arası boşluğu ve renkli mozaikli bacaları ile çatı katını görebilirsiniz.

Çatı: dalgalı mavi seramikten yapılmıştır. Ejderin pullu derisine benzetilir. “Saint Jordi Haçı” ve mızrak sapı da, ejderin sırtına saplanmış mızrağı çağrıştırır.

Balkonlar ise, onun kurbanlarının kafatası ve kemiklerine benzetilir. Bazı kimseler, bunların Venedik Karnavalı masklarına benzediklerini de iddia ederler.

 

İspanya Barselona Modernista CASA AMATLLER

CASA AMATLLER

Passeig de Gracia 41 numaradadır.

Yapı: Gaudi tarafından tasarlanan bitişik Casa Battlo ve Casa Lleo Morera blogunun bir parçasıdır.

Bina: Gaudi’nin çağdaşı Puig Cadafalch tarafından yapılmıştır.

Mimar ve heykeltıraş Eusebi Arnau ve Alfons Jujol başkanlığında, modern dönemlerin Barselona  şehrindeki en iyi sanatçı ve zanaatkarlarından bazılarıyla çalışmışlardır.

Evlerin hiçbiri yeni inşa edilmemiş, üçü de halihazırda var olan binaların tadilatı şeklinde düzenlenmiştir.

Buradaki orijinal bina, 1875 yılında Antoni Robert tarafından bir çikolata üreticisi için inşa edilmiştir.

1898 yılında Amatler ailesi, binayı yenilemek için, Katalan mimar ve politikacı Josep Puig’i görevlendirmiştir.

Mimari Özellikleri

Mimar: tasarımını tipik Katalan konağına dayandırmış ve Cermen unsurlarını birleştirmiştir.

Barselona şehrindeki Casa Amatler örneğinde, temel yerleşim düzeni, tipik kentsel Gotik konuttur. Bu, gerçekte bir apartman bloğu olan yapının tek bir plazzo gibi göründüğü anlamına gelir.

Birinci kattaki balkonlar narin portiklerle vurgulanan izlenimi verir.

Cermen unsuru: seramik karolarla vurgulanan cesur çıkıntılı korniştir.

Basamaklı çatı: sırlanmış seramik kaplıdır. Buradaki tasarım da Flander bölgesinden esinlenilmiştir.

Sağlam kalan ve modernist çağın en güzel vitray pencerelerinden birini içeren ofisi ziyaret edebilirsiniz.

Casa Amatler, günümüzde rehberli turlarla ziyaret edilmektedir.

 

İspanya Barselona Modernista CASA FUSTER

CASA FUSTER

Passeig de Gracia’nın tepesinde, Barselona şehrindeki modernizmin en görkemli örneklerinden birisidir.

Şehirde şimdiye kadar inşa edilmiş, en maliyetli binalardan biri olarak kabul edilir. 

Kesinlikle, sadeliğin ve uyumlu dekorun birleşimidir.

Bina zengin Mallorcan Mariano Fuster tarafından eşi Consol Fabra’ya armağan olarak yaptırılmıştır. Mimar: Lluis Domenech i Montaner’dir. 

Binanın cephesi, mülkün asıl sahibini hatırlatan “CF” harflerini taşıyan bir kabartmaya sahiptir. Binanın tamamı: neo-Gotik bir stildedir ve abartısız modernist tarzla yapılmıştır.

Aslında binanın güzelliği, cephedeki beyaz mermer, cam ve arduvaz gibi çok pahalı ince malzemelerin kullanımında gizlidir. 

Montaner: karakteristik pembe sütunlar, trilobat pencereler ve klasik çiçek motifleriyle, binayı hatasız düzenlemiştir. Binayı, inanılmaz bir eğri ve düz çizgi kombinasyonu ile tasarlamıştır. İki düz cephe, kırlangıç yuvalarını anımsatan heykellerle süslenmiş, cam galerilerle köşede silindirik bir taretle buluşturur.

Fransız tarzı en üst kat ve yıllardır Cafe Vienens’in evi olan zarif girişi, Casa Fuster’i modernist tarzın mükemmel bir örneği haline getirmektedir. 

Bina, 2004 yılından bu yana lüks bir otele ev sahipliği yapmaktadır. 

 

 

İspanya Barselona Modernista CASA LLEO MORERA

CASA LLEO MORERA

1905 yılında, Lleo Morera ailesi, 1864 yılından beri Passeig de Gracia’da bulunan evlerini tamamen yenilemek için, mimar Lluis Domenech i Montaner’i görevlendirdi. Heykeltıraşlar Eusebi Arnau ve Alfons Juyol, vitray sanatçıları Rigalt ve Granell ve mozaikçiler Mario Maragliano ve Lluis Buru’dur. 

Yapı, Güney blok köşede bulunmaktadır. 

Magribi ve gotik öğeleri bünyesinde birleştiren bir yapıdır. 

Bu büyük apartmanın bazı kısımları, özgünlüğünü yitirmiştir. 

En çok zarar gören kısım ise; zemin kat. Bina, bugün bir yayınevine ait. Ziyarete kapalı.

 

CERCLE DEL LİCEU

Kendine özgü sanat koleksiyonuna sahip, İngiliz tarzı bir özel üye kulubü olan bina, 1847 yılında açılmıştır. Yaklaşık 1000 üyesi olan kulüp, opera binası Gran Theatre del Liceu ile paylaştığı, simgesel bir binada zarif oturma odaları, konferans salonu, restoran ve diğer hizmetlerden oluşmaktadır. 

Cercle Del Liceu: Katalonya’nın art nouveasu Modernista için harika bir vitrindir. Binada: dönemin ünlü sanatçılarının dekoratif ve seçkin tablolarını bulunur. Ayrıca Ramon Casas’ın önemli bir resim koleksiyonu da vardır.

Kulüp yıl boyunca: şehrin kültürel yaşamından üyeleri ve kişileri cezbeden resitaller, konserler, konferanslar, sunumlar ve benzerleri olmak üzere çok çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. 

İspanya Barselona Modernista GRACİA AND PARK GUELL

GRACİA AND PARK GUELL

Gracia, eskiden ayrı bir köydür. Ancak günümüzde Barselona şehrinin kentsel dokusuna çekilmiştir. Burada: küçük, dar, hareketli sokaklar ve yerlilerin buluştuğu çok sayıda meydan bulunmaktadır ve buralarda asırlık gelenekler halen korunmaktadır. 

İspanya Barselona Modernista Park Guell:

Park Guell:

Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 Eurodur.

Gracia’nın en önemli turistik yerlerinden birisidir.  Avınguda de Gaudi caddesi boyunca yürüyün. Manterın tasarımı olan, Hospıtal de la Santa Creu Sant Pau hastanesine ulaşacaksınız. Hastanenin biraz kuzeyinde, Guadin’in, azimle yürüttüğü projelerinden biri olan, Park Guell’i göreceksiniz.

Bu park, Gaudi’nin başyapıtlarından birisidir ve 1984 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. 

Bu bahçe projesi, Eusebi Güell tarafından yaptırılmış, iddialı bir gayrimenkul geliştirme projesidir. Ancak ancak tamamlanmamıştır.

İspanya Barselona Modernista Park Guell:

Guadin’in hamisi olan kont Eusebi Guell; 1900 yılında, Barselona’da, Muntanya Pelada (Çıplak dağ) olarak anılan, şehre ve denize bakan bu bölgede, 6 hektarlık bir arazi satın alır.

İçine, 60 tane çok özel villa yapılmasını ister. Doğa ile iç içe bir yerleşim yeri olarak tasarlanan bu mekanda; takip eden 14 yıl boyunca, Guadin, tüm hayal gücü ile işe koyulur. Ancak park ve sadece iki villa tamamlanabilir. Çünkü 1’nci Dünya Savaşı çıkar ve proje yarım kalır.

İspanya Barselona Modernista Park Guell:

Bölgeye giriş, iki gösterişli bina arasından yapılıyor. Soldaki: bir dükkan ve sağdaki ise sergi salonu. Bunların önünde ise: ağaç gövdelerinin desteklediği, kertenkele biçiminde bir seramik çeşme var.

Parka: girdiğinizde; renkli seramik parçalarıyla dekore edilmiş banklar göreceksiniz. Bankların bulunduğu alanın aşağısında ise, Salo les Colunmes (100 sütun geçidi) var. Buranın bitiminde, Dor mimari tarzında inşa edilmiş, 86 sütun olan ve villa kompleksinin kapalı pazar yeri var.

Oyuncak bebek kafaları, şişeler, camlar ve plakalar, taban mozaikleri arasına yerleştirilmiş.

Tamamlanan, iki villadan, Guadin’in uzun yıllar yaşadığı villa, bugün usta mimarın mobilyalarının ve hatıra eşyalarının sergilendiği bir müze konumunda.

Özellikle: parkın giriş bölümündeki, Guadin heykelleri, parkın terası ve sütunlu bölüm, gerçekten görülmeye değer güzellikte.

İspanya Barselona Modernista Park Guell Ejderha Merdiveni
Ejderha Merdiveni

Giriş kordonunda, iki duvarla çevrili ikiz bir merdiven bulunuyor. Merdivenin altında, iki mağara bulunur. Sağdaki: bekleme sığınağı olarak kullanılmıştır. Görkemli konik bir merkezi sütun ile desteklenmiştir.

Merdiven: hipostil odasının altındaki tanktan beslenen bir çeşmeden gelen suyun geçtiği, üç bölüme ayrılır. Merdivenlerin yarısında: Katalonya’nın amblemi ve daha yukarıda ejderha veya semender, parkın en popüler görüntüsü haline gelmiştir.

Evet, burası dekoratif çini parçası mozaikle kaplıdır. 

Parkın içinde, ayrıca 3 km. lik bir yürüyüş parkuru var. Temiz havada, yeşillikler içinde bulunan çok güzel bir park. İçerisinde bulunan her şey suni olarak yapılmış. Ama doğal parklardan hiçbir farkı yok. UNESCO tarafından koruma altına alınmış. 

İspanya Barselona Modernista Park Guell Casa Museu Gaudi
Casa Museu Gaudi

Gaudi’nin Müze evi: 1906’dan 1925 yılına kadar mimar Antoni Gaudi’nin eviydi. Park Güell geliştirme planı için bir gösteri evi olarak inşa edilmiştir. 

Gaudi Müze evi: 28 Eylül 1963 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır. Müze: Gaudi’nin dünyasına ait bir fikir vermek için tasarlanmış bir sergiye sahiptir. Müzede: Gaudi’nin kişisel eşyaları sergileniyor.

Aynı zamanda görsel-işitsel sergi içermektedir. Evde müzede sergilenen orijinal mobilyalar: Casa Calvet, Casa Batllo ve Colonia Güell’in mahzeninden getirilmiştir.