İngiltere Liverpool Alışveriş

İngiltere Liverpool Alışveriş

Şehir, İngiltere’nin diğer şehirlerine göre daha ucuzdur. Bu şehirden hediyelik ve şehri anımsatan bir şeyler satın almak isterseniz: bu büyük olasılıkla, üzerinde “Beatles” resimleri veya sembolleri olan hediyelik binlerce objeden birisi olacaktır.
Öte yandan: bu konuyla ilgisi olanlar, şehirden “Liverpool futbol takımı forması” da satın alabilirler.

 

Liverpool One

Merseyside bölgesinde, Wall Street adresindedir.
160’dan fazla ünlü mağazada: moda markaların satıldığı bağımsız butikler, kafeteryalar ve restoranlar bulunmaktadır. Şehri ziyaret edenlerden alışveriş meraklılarının buraya mutlaka uğramalarını öneririm. Çünkü, burası, şehrin en popüler alışveriş merkezidir. Ayrıca, yine bu alışveriş merkezi çeşitli ödüller almıştır.

Bunlar: 2011 yılı için: “Best of the Best” Uluslar arası Award Alışveriş Merkezleri Konseyi birincilik ödülü. 2012 yılı için: “Liverpool Şehir Bölge Yıllık Turizm Ödüllerinden, Yılın Büyük Ziyaretçi Atraksiyon ödülü.

Alışverişten veya gezmekten yorulursanız: Chavasse Park’ına bakan “Leisure Teras” ı ziyaret edebilirsiniz. Orada: restoranlar ve kafeteryalar bulunuyor.

Buradaki mağazalar: Pazartesi-Cuma günleri, saat: 09.30-20.00 arasında, Cumartesi günü: saat: 09.00-19.00 arasında ve Pazar günleri, saat: 11.00-17.00 arasında açıktır. Barlar, restoranlar ve eğlence mekanları ise, geç saatlere kadar açıktır.

 

Metquarter

Merseyside bölgesinde, Whitechapel adresindedir.
Şehrin bu en yeni alışveriş merkezinde: Armani, Timberland, Hugo Boss ve Hobbs gibi markalar ile 46 mağaza bulunmaktadır.

 

Cavern Walks

Merseyside bölgesinde, Mathew Street adresindedir.
Burada: moda ve tasarım markalarının, şehirdeki en büyük koleksiyonu bulunmaktadır. Bu koleksiyonların satışa sunulduğu mağazalarda, ayrıca: her türlü parfüm de satışa sunulmuştur.

Erkekler için: ayakkabı ve özel takım elbise ve çorap seçenekleri bulunuyor. Tasarımcı çocuk butiklerinde: 16 yaşına kadar olan çocuklar ve bebekler için her türlü ayakkabı ve giysiyi bulmak mümkündür.

Öte yandan: burada, el yapımı taşların kullanıldığı mücevherlerin satıldığı kuyumcular da bulunuyor. Tüm bunların yanında: burada saç kesimi yapılan kuaförler, iyi donanımlı gıda satış yerleri ve kahve yerleri de bulunuyor.

 

Lord Street

Merseyside bölgesinde, Lord Street adresindedir.
Burası: Soutport bölgesinin en ünlü yeridir ve aynı zamanda, yüzyıldır şehrin en favori alışveriş yerlerinden birisi olmuştur.

Özellikle: 1898 yılında açılan “Wayfarers” alışveriş merkezini mutlaka ziyaret etmelisiniz. Bu alışveriş merkezinin bulunduğu bina koruma altındadır ve cam kubbeli çatı, etkileyici dekor ve 30 seçkin mağaza bulunmaktadır. Ayrıca: kafe ve restoranlar da bulunur.

Lord Street’in güney ucundaki “Kraliyet Arcade” denilen yer, nostalji için ideal bir yerdir. Burada antikacılar bulunmaktadır. Lord Street bölgesinde alışveriş yaparken yorulanlar için: açık havada yemek yenebilecek restoranlar ve geleneksel ortamlarda dinlenebileceğiniz mekanlar da bulunuyor.

 

Wayfarers Arcade

Southport Merseyside bölgesinde Lord Street caddesindedir.
Burada 30 tane şık mağaza ve çeşitli kafeler bulunur.

 

City Central BID

Water Street, City Centre adresindedir.
Bu alışveriş mekanı: şehir merkezinde bir parakende ve eğlence merkezidir.
Burada: 5 alışveriş merkezi, 2 mağaza ve 400’den fazla mağaza bulunur. Buralarda: her bütçeye uygun giyim ve hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz. Bu alışveriş mekanları yanı sıra, burada: yorgunluk atabileceğiniz çok sayıda kafeterya ve restoran da bulunmaktadır. Yine bölgede: 2 tiyatro, fantastik gece hayatı mekanları bulunur.

 

St Johns Alışveriş Merkezi

St.George’s Place adresindedir.
Bu alışveriş merkezi, şehir merkezinde, hareketli bölgede yer almaktadır. Buranın bünyesinde 42 moda mağazası, 16 yiyecek ve içecek dükkanı, kafeler, restoranlar, 32 yaşam merkezi ve eğlence merkezi bulunmaktadır.

İngiltere Londra Tarih

İngiltere Londra Tarih

İngiltere Londra Tarih; Şehir yaklaşık 2000 yıl önce, Romalılar tarafından kurulmuştur. Roma imparatoru Caesar: imparatorluk topraklarını genişletmek için, İngiltere’ye iki kere gelir. (MÖ.56 ve 55 yıllarında) Ama: yerleşime dair herhangi bir iz bırakmadan geri döner. Ada: MS.43 yılında, İmparator Claudius tarafından ele geçirilir.

İmparator; Thames nehri üzerine, ilk köprüyü kurarak, Londinium adlı ticaret limanının temellerini atar. Yani, dünyanın en eski kentlerinden biridir. İsmin kökeninin “akan nehir” olduğu düşünülmektedir.

Romalı mühendisler; bugün “City” olarak bilinen bölgeye: 1 bazilika, 1 meydan, tapınaklar ve yaklaşık 50.000 kişilik nüfusun yaşayabileceği büyüklükte, malikaneler yaparlar. Bugün St.Paul’s Cathedral’ın bulunduğu tepeye: Romalılar döneminde, tanrıça Diana adına adanmış bir tapınak ve çeşitli ibadet yerleri yapılır. Ayrıca: 1988 yılında, Guidhall yakınlarındaki kazılarda bulunan, bir dev amfiteatr inşa edilir.

Takip eden dönemde; Roma imparatorluğuna karşı, bu bölgede birçok saldırı olur. Romalılar, bunun üzerine; şehirlerini, büyük taş surlarla çevirmeye başlarlar. Bu surların kalıntıları: “Barbican” bölgesinde görülmektedir.

Roma imparatorluğunun duraklaması ve düşüşe geçmesi üzerine: MS.410 yılında, Londra’daki ordular geri çağırılır. Bu dönem: karanlık çağın başlangıcıdır. Londinium: bataklık haline gelerek, bir hayalet kasabaya dönüşür.

İngiltere Londra Tarih

Bu dönemde

Saksonlar, Kuzey Denizini aşarak, adaya ayak basarlar. Londra ise: bölgede bulunan son Romalıların tohumlarını attıkları Hıristiyanlığın etkisi altına girer. Aziz Aethelbert, ilk Hıristiyan kral olarak: ahşap bir kilise yaptırır ve Aziz Paulus’a adar. Bu kilise, gelişen tarihi süreçte, dört kez yıkılır ve yeniden inşa edilir.

Saksonlar ve Vikingler ve Danlar arasındaki çatışmalar sonucu: Dan’lar galip çıkarlar ve 1016 yılında, Londra, Winchester’in başkenti olur. 1040 yıllarında: dindar kral Aziz Edward:  Westminster Abbey’i yaptırır. Ancak: William, 1066 yılında, Edward’ı yener ve “Abbey”de taç giyer. Bu gelenek, devam eden yüzyıllar boyunca aynı şekilde sürer.

William: Londra’nın zenginliğini ve ticari potansiyelini fark ederek kilise ile olan ilişkilerini geliştirir. Günümüzün anıtsal kulesi: “Tower of London” ın yapımını başlatır. Başlangıçta: yalnızca, çamur ve ahşaptan basit bir kale olan bu yapı; kralın gücünün simgesi olarak, White Tower ile birlikte, muhteşem bir saray-kaleye dönüşür.

1136 yılındaki yangında: ahşap binaların yanmasından sonra; şehirde düzenli sokaklar açıldı, taş ve tuğla binalar inşa edildi. Diğer yandan ise, yabancı tüccarların kurduğu koloniler de gelişti.

İngiltere Londra Tarih

Kral Aslan Yürekli Richard döneminde

Londra Belediye Başkanı seçimle belirlenir. 1215 yılında ise, John tarafından: “Magna Carta” imzalanır. Bu anlaşma: Londra şehrine, özerklik sağlar. Palace of Westminster, hükümetin merkezi olur.

1340 yılında, şehrin nüfusu: 50.000’dir. 1348 yılında ise, kara ölüm denilen veba salgını sonucu, Avrupa’nın diğer birçok yerinde olduğu gibi, bu şehirde de, halkın yarısı ölür.

VIII. Henry’in, 1547 yılında ölümü üzerine, kızı I. Elizabeth dönemi başlar. Elizabeth’in 45 yıllık iktidarında: İngiltere, daha önce görmediği kadar zengin ve güçlü bir ülke haline gelir. 1588 yılında, İspanyol donanması, İngiliz deniz gücü tarafından yok edilir ve İngiliz denizcileri, bundan sonra, yeni zenginlikler bulmak amacı ile denizlere açılırlar ve sömürgecilik dönemi başlar.

I. Elizabeth’den sonra:

Tahta çıkan Stuartlar, başarısızlıklarıyla hatırlanırlar. Kral I. James: 1605 yılında, Barut suikastına kurban gitmekten son anda kurtulur. 5 Kasım tarihinde, Guy Fawkes denilen bir adam, kralı havaya uçurması planlanan patlayıcıyı ateşlerken yakalanır. Bu tarih, her yıl, Guy Fawkes kuklaları yakılarak, havai fişek gösterileri eşliğinde hatırlanmaktadır.

Daha sonraki tarihlerde gelişen olaylar sonucu monarşiye son verilir. Britanya, kısa bir süre için cumhuriyetle yönetilir.

1665 yılında, yine bir veba salgını görülür. Muhtemelen, 110.000 insan ölür. Şehir tam vebadan kurtulurken, 1666 yılında, büyük bir yangın çıkar. City of London bölgesinin, yaklaşık yüzde 80′ lik bölümü zarar görür ve 100.000 kişi, evsiz kalır. Yangın sırasında, şehir kısa sürede boşaltılır, yalnızca 8 kişinin öldüğü kaydedilir.

Sir Cristopher Wren

Yeni şehrin yapımı ile ilgili komisyonun başkanı olur. Wren’in, büyük yangında ölenler için diktiği anıt: 311 basamaklı merdivenine tırmanan ziyaretçilere, muhteşem bir manzara sunmaktadır.

18. yüzyıl ile 19.yüzyılın başlarında: Londra, dinamik bir başkent haline gelir. British Museum halka açılır. Bu dönemde: nehrin güney yakası ile East End bölgesi: gecekondu mahalleleriyle doludur. Şehirli yoksullar, kendilerini alkole verirler. Cin tüketiminin yaygınlaşmasıyla, suç oranları yükselir.

Britanya ve Amerika kolonileri arasındaki vergi anlaşmazlığı sonucu, Amerika bağımsızlık savaşını kazanır. Ada: 18.yüzyılda, Fransız Napoleon’un istilası ile karşı karşıya kalır.

Amiral Nelson, 1805 yılında, Trafalgar savaşında, Fransız donanmasını yenince, bu istila olasılığı biter. 10 yıl sonra, Wellington Dükü, Waterloo Savaşında, Napoleon’un yine yener.

1801 yılında: Londra, bir milyonu aşan nüfusu ile, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri haline gelir. Kolonilerin zenginlikleriyle yüklü gemiler, East End limanlarına, yeni insanlar ve kültürler getirirler.

Zenginler, imparatorluğun yağmalarından beslenerek iyice zenginleşirler. Yoksullar ise, içler acısı ortamlarda yaşamaya devam ederler.

Londra, hızla büyümektedir. 1855 yılında: Metropol İdaresi Kanunu çıkarıldıktan sonra: şehrin metropolleri gelişmeye başladı.

Zamanla gelişen ulaşım olanakları: şehrin, dış banliyölere doğru gelişmesinde önemli rol oynadı. 1861 yılında, nüfus, 3 milyonu aşar.

Toplu taşımanın gelişmesiyle, şehir sınırları, kırsal bölgelere kadar yayılır. Otobüsler, trenler ve 1863 yılında açılan, dünyanın ilk yer altı demiryolu, yepyeni bir Londralı tipini yaratır. Her gün evle-iş arasında gidip gelen banliyö trenli kesim.

Derken, 1915 yılında, Alman zeplinleri, şehre ilk bombaları bırakmaya başlarlar. I. Dünya savaşı sonucu, Londra’nın genç nesli tükenir. Şehir, tam 57 gece bombalanır.

Savaşın sonunda, şehirde, 30.000 kişi ölmüş, 3.5 milyon ev harap olmuştur. Bütün bunlara rağmen, Winston Churchill; Britanya’nın boyun eğmeyen önderi haline gelir.

1939 yılında, çevredeki yerleşmelerle birlikte, Londra metropoliten alanının nüfusu: 8 milyona yaklaştı.

İkinci Dünya Savaşı sırasında: havadan gelen akınlarla, şehir ağır bir yıkıma uğradı, ancak sonraları yeniden inşa edildi.

Savaş sonrası: şehirde, molozların temizlenmesi ve tutumluluk dönemi başlar. 1951 yılında, Britanya Festivali, başkenti tekrar güzel sanatların merkezi haline getirir. 1960 yıllarında, şehre, rock yıldızları, sanatçılar ve moda tasarımcıları akın etmeye başlar.