İngiltere Londra Westminster ve Whitehall

İngiltere Londra Westminster ve Whitehall

 

Whitehall ve Westminster bin yıldır İngiltere’nin politik ve dinsel merkezidir. 11. yüzyılın başında hükümdar olan Canute, Thames ile nehrin eski kollarından Tyburn’un birleştiği bataklık arazideki adacık üzerine bir saray yaptıran ilk kraldır.

Canute’un yanına sarayını inşa ettiği kilise, elli yıl sonra kral Edward tarafından genişletilerek İngiltere’nin en büyük manastırına dönüştürülmüş ve manastır daha sonra bölgeye adını vermiştir. (“minster”, manastır kilisesi demektir)

Bunu takip eden yüzyıllarda hükümet ofisleri de bu bölgede inşa edilmeye başlanmıştır.
Bütün bu gelişmeler Whitehall’daki kahraman heykelleri ve gösterişli hükümet binalarından da anlaşılabilir.

Öte yandan, bölgenin kuzeyinde bulunan Trafalgar Square; West End eğlence bölgesinin başlangıcını işaret eder.

Whitehall’ın ortasındaki bu anıt: I. Dünya Savaşında ölenlerin anısına Sir Edwin Lutyens tarafından 1920 yılında yapılmıştır. Her yıl 11 Kasım’a en yakın Pazar günü gerçekleştirilen Anma Pazarında kraliyet ailesi üyeleriyle yüksek rütbeliler “Cenotaph”a gelincik çelenkleri bırakırlar.

1918 ateşkesini anmak için düzenlenen törende I. ve II. Dünya Savaşlarında yaşamlarını kaybedenler anılır.

Westminster

Londra şehrinin tüm ihtişamı ve resmi hayatı Westminster çevresindedir. Thames’in kuzey kıyısından başlar, batıda Hyde Park’a, doğuda Regent Street’e kadar uzanır.

Parliament Square’den İngiliz toplumunun ikiz destelerini görebilirsiniz. Kralların ve kraliçelerin taç giydiği Westminster Abbey, seçilmiş hükümetlerin gelip gittiği, Houses of Parliament olarak da bilinen Palace of Westminster.

Yanındaki St James parkının ağaçları arasından Buckhingham Palace’ı görebilirsiniz. Özel durumlarda, kraliyet ailesinin üyelerini balkonda görmek mümkündür.

Parliament Square’den kuzeye gittiğinizde, Whitehall’un geniş caddesi yer altındaki Churchill War Rooms’un yakınlarından geçer. Whitehall’un batısındaki Horse Guard Parade, Trooping the Colour gibi resmi seramoniler için kullanılan alandır.

Politikadan ve geçit alaylarından uzakta, harika sanat koleksiyonlarının yanı sıra Londra’nın en iyi mağazaları bulunur.

İngiltere Londra Westminster ve Whitehall PARLİAMENT SQUARE
İngiltere Londra Westminster ve Whitehall PARLİAMENT SQUARE

 

PARLİAMENT SQUARE

Meydan: yeni Parlamento Binalarının önünde, açık bir alan yaratmak amacıyla: 1868 yılında Sir Charles Barry tarafından düzenlenmiştir. Londra’da ilk trafik sinyal ışıkları burada kullanılmıştır. Yine yoğun bir trafiğin hüküm sürdüğü bu meydanı: ünlülerin heykellerini görmek için mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Evet: burası 1926 yılında ülkenin ilk resmi kavşağı olmuştur.

Burada bulunan ünlülerin heykellerinden bazılarından söz etmek istiyorum; Meydanda heykeli bulunan, İngiliz siyaset hayatının ünlüleri: Viscount Palmerston, Benjamin Disraeli, Derby Earl, Sir Robert Peel, George Canning ve kuzeyde, 1912 yılında tamamlanan gotik canlandırmacı tarzdaki Middlesex Esnaf Birliği Binasının önünde “Abrahim Lincoln” heykeli sayılabilir.

Bu heykel: İngilizce konuşan halklar arasındaki barış münasebetlerinin 100.yılı nedeniyle, 1920 yılında Amerika tarafından İngiltere’ye sunuldu. Heykel: Chicagoda yaşayan İrlandalı heykeltıraş Augustus Saint-Gaudens tarafından yapılmıştır.

Meydandaki bahçeler içinde, ayrıca: 2007 yılında dikilen “Nelson Mandela” heykeli de bulunmaktadır. 9 metrelik bronz heykel: Parlamento Binasına bakmaktadır ve 20.yüzyılda en büyük özgürlük savaşçısı anısına dikilmiştir.

David Lloyd George heykeli: 2007 yılında, granit ve bronz kullanılarak yapılmıştır. Granit kaide üzerinde kuzey bölümdedir.

Sir Winston Churchill heykeli: 1973 yılında Ivor Roberts-Jones tarafından yapılan bu bronz heykel: meydanın kuzey doğusunda, granit bir kaide üzerinde durmaktadır. Diğer devlet adamları ve askerlerin arasındaki heykelde: pardesösü içinde kendisini Avam Kamarasına bakarken görebilirsiniz.

1987 yılında Westminster Abbey ve Parlamento Meydanı; koruma alanı olarak belirlenmiş ve 1996 yılında hazırlanan UNESCO Dünya Mirası listesinde, İngiliz Mirası Listesine kayıt edilmiştir. Günümüzde bu bahçeler önemli törenler ve tarihsel olayların kutlanmasında kullanılmaktadır.

 

CENOTAPH

Whitehall SW1 adresindedir. Bu anıtın kelime anlamı boş mezardır. İngiltere’deki bu anıtın bir benzeri de “Kuzey İrlanda” Belfast şehrinde bulunmaktadır.

Whitehall’un ortasındaki bu anıt: I. Dünya Savaşında ölenlerin anısına Sir Edwing Lutyens tarafından 1920 yılında yapılmıştır. İlk olarak: Temmuz 1919 Barış Günü etkinliklerinin küçük bir parçası olarak Başbakan Lloyd George’un isteği üzerine Edwin Lutyens tarafından tasarlanmış ve ardından portland taşından inşa edilmiştir.

İngiliz Ordusu, Deniz Kuvvetleri ve Kraliyet Hava Kuvvetleri bayrakları: anıtın önünde asılı durur.

Her yıl 11 Kasım tarihine en yakın Pazar günü saat: 11.00’de, burada yapılan “İki Dünya Savaşı ve daha sonraki çatışmalarda ölen İngiliz ve Commonwealth askerleri ve kadınların anısına” düzenlenen anma Pazarında kraliyet ailesi üyeleri ile yüksek rütbeli askerler Cenotaph’a gelincik çelenkleri bırakırlar.

Tören, daha sonra savaş gazilerinin yürüyüşü ile biter. Bu yürüyüş sırasında: Kraliçe ve önde gelen politikacılar: kulenin dibinde töreni izlerler.

 

DOWNİNG STREET

Burası: Londra’daki en bilinen caddelerden birisidir.
Sir George Downing (1623-1684) gençliğinin büyük kısmını Amerikan kolonilerinde geçirmişti ve İngiliz iç savaşında parlamentocuların yanında savaşmak üzere ülkeye dönmeden önce Harvard’dan mezun olan ikinci öğrenciydi. Bu evde: kendi partisinin kampanyalarını yürütmüştür.

1680 yılında, Whitehall Sarayının yanındaki bu bölüme bir sıra ev yapıldı. Bunlardan dördü değişime uğrasa da hala ayaktadır.

II. George 1732 yılında No.10’u “Sir Robet Walpole”e verdi.

Walpole: görev süresi boyunca Downing caddesindeki evin bir birleşik evin yanı sıra seçkin ziyaretçileri ağırlamak için bir mekan olarak görev yaptı.

Daha sonra ise, özellikle Başbakan William Pitt döneminde: burada önemli restorasyon yapılmıştır. 19.yüzyıla gelindiğinde ise: bazı başbakanlar burayı hala ofis olarak ve kabine toplantıları için kullanmışlardır.

Takip eden dönemde: bakımsız kalan ev: bir kez daha yaşanabilir hale getirilmek ve modernleştirilmek üzere özellikle 1902-1905 yılları arasında büyük onarıma tabii tutulmuştur.

20.yüzyılda binanın artan önemi: 1991 yılında İrlanda Cumhuriyet Ordusu üyelerinin saldırılarına hedef olmuş ve bombalanmıştır.

Bunun üzerine 1989 yılından sonra: Margaret Thatcher döneminde sokağın “Whitehall” çıkışına demir kapılar yerleştirilmiştir.

Günümüzde: burası başbakanlık evi olarak kullanılmaktadır. Bina: mütevazi siyah tuğlalı dış cephesi ve siyah ön kapısı ile tanınabilir ve “Kabine Odası”nde 275 yıldır hükümet politikaları belirlenir.

Ancak burayı gezmek mümkün değildir, yalnızca uzaktan görebilirsiniz.

 

CABİNET-CHURCHİLL WAR ROOM

Parliament Square kuzeyinde, hükümet binalarının altındaki mahzende bulunan bu odalar: 20.yüzyıl tarihinde önem kesitler sunmaktadır.

Ünlü siyaset adamı Churchill: 1874 yılında doğdu ve 1965 yılında 90 yaşında öldü. Onun cenaze töreni, televizyondan dünya çapında 400 milyon kişi tarafından izlendi ve onun tabutu üzerine örtülü “Birlik Bayrağı” burada muhafaza edilmektedir.

Peki burada neler bulunuyor.

Churchill Müzesi ve Cabinet Warr Rooms: II. Dünya savaşı sırasında gizli bir yer altı sığınağı olarak kullanılmıştır. Çünkü: II. Dünya savaşı sırasında, Londra şehri Almanlar tarafından yoğun şekilde bombalanıyordu.

Önce “Neville Chamberlain” ve ardından “Sir Winston Churchill” kendi kabinelerini ve askeri birlikleri bu yer altı sığınağından yönettiler. Sığınak: 1 metre kalınlığında duvarlarla çevrelenerek koruma altına alınmıştır.

Günümüzde burada 3 bölüm bulunmaktadır. Bunlar

1.Undercover
2.Churchill Museum
3.Cabinet War Rooms.

Undercover

Burası: Churchill’in gizli karargahında çalışmış personelin yüzlerce hikayesinin anlatıldığı bir mekandır. Burada birçok film, röportajlar ve kişisel nesneler bulunur.

Bölüm: 1938 yılında George Rance tarafından düzenlenmiştir. Memur William Dickson: savaş döneminde Churchill’in yeraltındaki bu karargahtaki konuşmalarını not etmiştir.

Şubat 1945 yılında bir stenograf: Yalta Konferansında Churchill’e nezaret etmiştir. Evet, burası ünlü siyasetçinin hayatında kendisiyle birlikte çalışanlar hakkında bilgi ve belgelerin ve kişisel nesnelerin bulunduğu bir yerdir.

Churchill Museum

2005 yılında açılan müze: Sir Winston Churchill’in yaşamı ve mirasına adanmış, dünyadaki tek müzedir. Müze için ayrı bir giriş bulunur. Burayı ziyaret etmek isterseniz: King Charles Caddesi üzerinde, bir dizi merdiven yanında kurulmuş küçük bir girişi kullanmanız gerekir. Bu giriş: Dünya Savaşı sırasında bulunmamaktadır.

Çünkü, o dönemde insanlar buradaki sığınağa girmek için, bunker üzerinde bulunan bir binanın içindeki merdivenleri kullanıyorlardı.

Burada üstün teknoloji ve multimedya görüntüler kullanılarak: 10 Mayıs 1940 tarihinde Başbakan olan Churchill’in hikayesi ve kariyeri: en üst noktadan başlayarak izleyiciye gösterilir.

Burada: Churchill’in yaşamının her yılını kapsayan: belgeler, fotoğraflar ve film klipleri, gizli animasyonlar bulunur.

Cabinet War Room

1984 yılında açılan burası: Churchill ve onun bakanları ve askeri komutanların buluştuğu “Savaş Kabinesi” odasıdır. 1939-1945 yılları arasında, II. Dünya savaşı boyunca, Churchill ve onun hükümeti tarafından kullanılmıştır. O dönemde tarihi kararların alındığı odaları burada görebilirsiniz.

Bu odalarda: şefler ve elemanlar kararlar verirdi. “Map Room” yani “Harita Odası” bölümünde ise: ordu, donanma ve hava kuvvetleri görevlileri: “Battle of Britinian” denilen yerde vurulan uçakların kayıtlarını tutmak ve savaş bölgelerindeki durumun gidişatını takip etmekteydiler.

Günümüzde: Map Room: haritalar, grafikler ve notlarla kaplıdır ve Curchill: II. Dünya savaşını buradan yönetmiştir.

Harita odasının hemen bitişiğinde: Churchill’in ofisi bulunmaktadır. Kendisi, burada sadece 3 gece uyumuştur. Ama onun savaş konuşmalarının birçoğu ve özellikle 11 Eylül 1940 tarihindeki yaptığı konuşma: buradaki masadan yapılmıştır.

Burada: ayrıca Churchill’e ait bir yatak ve çalışma masası bulunur. Ancak, Londra ağır şekilde bombalanırken, ünlü savaş stratejilerinin çoğunu burada tasarlamış olsa da, bu yatakta yalnızca 3 gece yatmıştır.

Yatağın hemen yanında kül tablası bulunmakta ve Churchill, o ünlü purolarını içerken, odayı daha henüz terk etmiş gibi bir izlenim yaratılmıştır.

Churchill: Amerika-Beyaz Saray ile iletişimi: bir süpürge dolabından, telefon odasına çevrilen ufacık bir yerde bulunan “transatlantik telefonu” ile yapmıştır.

Mahzende bulunan diğer odalar ve mobilyalar; mümkün olduğu kadar, o çatışma dönemindeki durumlarıyla korunarak günümüze ulaştırılmışlardır.

 

BANQUETİNG/WHİTE HOUSE

Whitehall SW1 adresindedir.

Burası: mimari ve tarihi açıdan büyük önem taşımaktadır.
İnigo Jones’un İtalya gezilerinde gördüğü klasik Palladio tarzının Londra’daki ilk örneğidir.
Kral I.Edward tarafından yaptırılan ve 1622 yılında tamamlanan binanın ön cephesi, Elizabeth döneminin çok kullanılan küçük kuleleri ve dış cephe süslemelerinden sonra büyük bir devrim yaratmıştır.

Bina, aynı zamanda, eski Whitehall Sarayı’nın büyük bir kısmını yok eden 1698 yangınından geriye kalan tek yerdir.

Yapının içinde: 1622 yılında tamamlanan “Ziyafet Salonu” abartılı eğlenceler ile önem kazanmıştır. Bu abartılı eğlencelerde: maskeler, şiir, propaganda, müzik, dans ve tuhaf kostümler kullanılır ve bazen Kral ve Kraliçe de bu eğlenceler içinde yer alırlardı.

Yapının Peter Paul Rubens’e ait olan tavan resimleri; 1630 yılında kralın oğlu I. Charles tarafından sipariş edilmiştir. Tavandaki başyapıt: Sir Peter Paul Rubens tarafından yapılmıştır. Resminin altın çağının en ünlü eseridir.

İki resmin boyutları: 9 x 6 metre ve 13 x 3 metredir. Tuvaller: Rubens tarafından boyandıktan sonra 1636 yılında salona monte edilmiştir. Bu tuvallerde: Taçlar Birliği, James I Apotheosis ve I. James Barışçıl Reign tasvir edilmiştir.

Tavan resimlerini sipariş eden Charles I: hemen ardından 1649 yılında: Banqueting House önünde bir iskele üzerinde asılarak idam edilmiştir.

Çünkü: Kraliyet ailesinin abartılı yüceltilmesi: Oliver Cromwell ve Parlamenterler tarafından uygun karşılanmamıştır. Ayrıca, kendisi iç savaşı kaybetmişti. Düşmanları, onu vatana ihanetle suçladılar.

20 yıl sonra ise, bu kez II. Charles aynı yerde tahta çıkışını kutlamıştır.  Bina, resmi kutlamalarda kullanılmaktadır.

 

HORSE GUARDS PARADE-ATLI MUHAFIZLAR

Whitehall.SW1 adresindedir.
Whitehall’dan Trafalgar Square’e doğru “Downing Street” den geçtiğinizde göreceğiniz binalar topluluğu: 1666 yılındaki büyük yangında yanarak yıkılan “Palace of Whithall” un yerine yapılmıştır.

16.yüzyılda Kral VIII Henry; Palace Whitehall’u esas konutu olarak kullanmıştır.
Daha sonra York House olarak da bilinen yer: daha önceden ise kardinal Wolsey’e aittir.

Kral Henry: buranın ismini değiştirip genişletmiş ve atlı mızraklılar için bir alan yaptırmıştır.
Bir zamanlar: VIII Henry’nin mızrak dövüşü turnuvaları sahası olan bu alanındaki bu bahçe, günümüzde “Gurad Parade” olarak isimlendirilir.

Bölge: “William Kent” tarafından tasarlanmış ve 1755 yılında yapılmıştır. Sol tarafta, yine “Kent” tarafından tasarlanan eski Hazine Binası ve 1758 yılında tamamlanan ve günümüzde “İskoçya Bakanlığı” olarak kullanılan “Dover House” ın arka kısmı görülür.

Hemen yakınlarda ise, yine önemli bir yer bulunur. Burası: tenis ile ilgili ilk adımların atıldığı yerdir. Kral VIII Henry: bu gerçek tenis sahasında, tenisin ilk adımlarını atmıştır.

Hemen karşı tarafta ise, sarmaşıklarla kaplı bir iç kale bulunur. 1940 yılında Denizcilik Bakanlığının yanında, bombalara karşı korunaklı olarak inşa edilen bu bina, II. Dünya Savaşında haberleşme karargahı olarak kullanılmıştır.

Burada, her yıl Kraliçenin doğum günü gibi “Trooping the Colour” olarak bilinen seramoniler yapılır. Ama buranın en çok ilgi çeken yönü: muhafız değişim törenleridir.

 

Guard Museum

Londra merkezinde, Whitehall’da şehrin en tarihi binalarından olan Horse Guard içinde süvari müzesi bulunmaktadır. Wellington Barrack’s tören alanının altındadır. Girişi ise “Birdcage Walk” tadır.

Askeri tarihe meraklı olanların bu müzeyi mutlaka gezmelerini öneririm.

Müze: 1750 yılından kalma binanın içinde 350 yıldır değişmeden kalmıştır. Müzede: Afganistan’da devriye görevi yapan iki askerin, son derece gerçekçi sahneleri heykellerle figüre edilmiştir.

Ayrıca: II. Dünya Savaşından bir “Zırhlı Keşif Süvari Alayı” betimlenir. Waterloo Savaşı da canlandırılır. Müze girişi ücretlidir, 15 paund. Burada: camlı bölmede orijinal 18.yüzyıl ahırları ve buralarda çalışan askerleri görebilirsiniz.

Ayrıca müzenin koleksiyonunda: tarihi müzik aletleri, Faberge mobilyaları, gümüş tören üniformaları, ödüller gibi eşsiz hazineler bulunmaktadır. Her sergi: özel bir hikaye betimlemektedir.

Ayrıcı: 1831 yılında William IV tarafından verilen iki gümüş madalya görülür. 1982 yılında Hyde Park bombalandığında yaralanan atın dizginleri görülür.

 

Süvari Alayı

Alay: Kral Charles II tarafından verilen emir gereğince 1661 yılında kurulmuştur ve günümüzde: İngiliz Ordusu içinde 2 Alay düzeyindedir. Bunlar: Yaşam Muhafızları ve Blues and Royals Alaylarıdır.

Bunların iki rolleri bulunmaktadır. Londra ve İngiltere genelindeki törenlerde: Kraliçeyi korumak ve Kraliyet ahırlarının önemli bir parçası olmaktır. Ayrıca: operasyonel bir Alay olarak, zırhlı araçlarla gerektiğinde dünyada hizmet vermeye hazırdırlar.

Alayların: günümüzde Irak ve Afganistan’da konuşlandırılmış üniteleri bulunmaktadır. İnsani operasyonlarda barışı koruma adına bu rolü üstlendiklerini belirtmektedirler. Evet: Household Cavalry bölükleri: 350 yıldır kraliçenin hizmetindedir.

 

Ahırlar

“Cavalry Museum” un bir parçası olan “Household” denilen ve 18. yüzyıldan kalma ahırlarda: atların bakımını izlemek mümkündür. Ziyaretçiler: büyük bir camlı bölme arkasından çalışma ahırlarını görebilirler.

Tüm atlar burada bulunur ve günün farklı zamanlarında: atları beslenirken veya toynakları kontrol edilirken yani bakımları yapılırken veya göreve hazırlanırken görebilirsiniz.

Burada: gerek atlar ve gerekse biniciler titiz ve zorlu bir eğitimden geçirilirler. Müzede: bu eğitimler hakkında bilgiler de ziyaretçilere sunulur.

 

Törenler

Horse Guard Parade denilen burada, yıl boyunca çeşitli askeri törenler yapılır. Her gün saat: 08.00-18.00 arasında burası ziyaret edilebilir.

Günümüzde: “Household Cavalry” den gelen atlı muhafızlar: tüylü şapkaları ve kalçalarına kadar çıkan çizmeleriyle burada nöbet tutarlar.

İki nöbetçi: her gün saat: 10.00-16.00 arasında burada nöbettedirler ve her gün düzenlenen muhafız değişimi törenleri, özellikle turistlerin ilgisini çekmektedir. Nöbet değişim töreni: saat: 11.00’de yapılmaktadır.

Özellikle: Kraliçenin resmi doğum günü etkinlikleri çok renklidir. Whitehall merkezindeki ve diğer Kraliyet Sarayları (Buckingham Sarayı ve St James Sarayı) : günümüzde de hala bu nöbetçiler tarafından korunmaktadır.

Cumartesi ve Pazar günleri saat: 10.00’da ve Pazartesi günü saat: 11.00’de her sabah nöbet değişim törenleri yapılır ve bu törenler 30 dakika sürer. Bu törenlerde, Hyde Park Kışlasından geleneksel kostümleri ile gelen 12 asker tarafından yapılır. Her gün saat: 16.00’da attan inme töreni yapılır.

2012 Londra Olimpiyatlarında: “plaj voleybolu” karşılaşmaları burada yapılmıştır.

 

TRAFALGAR STUDİO

14 Whitehall.SW1 adresindedir.

Trafalgar Studio: Londra’nın en heyecan verici yeni bir mekanıdır. Eski adı ile 2004 yılına kadar “Whitehall Tiyatrosu” olarak kullanılmıştır. Whitehall Tiyatrosu: 17.yüzyılda Marc-Henr ve Laverdet tarafından, Art Deco tarzında düzenlenen iç mekanlarla birlikte, Edward A. Stone tarafından tasarlanmıştır. Tiyatro: 1930 yılında açılmıştır.

1930’lardan kalma tiyatro binasının beyaz ön cephesi, sokağın diğer ucundaki Cenotaph’ı yansıtır gibidir.

İç mekan mükemmel Art Deco ayrıntılarla süslenmiştir. Burada iki küçük sahne bulunur. 1.Nolu sahne: 380 koltukludur ve 2004 yılında açılmıştır. 2.Nolu Sahne ise 100 koltukludur ve 2005 yılında açılmıştır. Londra şehrinde yeterli zamanınız ve merakınız varsa, burada bir oyun izlemenizi öneririm.

İngiltere Londra Westminster ve Whitehall QUEEN ANNE’S GATE

 

QUEEN ANNE’S GATE

St James’s Park.SW1 adresindedir. Kraliçe Anne Konakları olarak bilinen bu apartman bloğu: gayet iyi korunarak günümüze ulaşmış olup, binanın batı ucunda: 1704 yılından kalma gösterişli bir kapı görülmektedir. Çünkü: daha önce yapılan orijinal yapı: 1973 yılında yıkılmıştır ve orijinal plan muhafaza edilerek yeniden yapılmıştır.

Binanın diğer ucunda: 70 yıl sonra yapılmış evlerin dış cephelerinde: Victoria dönemi başbakanı Lord Palmerston gibi burada yaşamış ünlülerin adlarının yazılı olduğu mavi plakalar görülür.
No 13 ve 15’i ayıran duvarın önünde: Kraliçe Anne’in küçük bir heykeli durur.

Batıda, Petty France’ın köşesinde mimari uyumsuzluğun bir örneği olarak Sir Basil Spence’in İç İşleri Bakanlığı Binası yer alır. Birdcage Walk’a inen cockpit merdivenleri, 17.yüzyılda kanlı horoz dövüşlerinin yapıldığı alan olarak biliniyor.

Evet, burası günümüzde “Adalet Bakanlığı” merkezi olarak kullanılmaktadır. Hatta söylenenlere göre: ünlü İngiliz gizli servise M15’in merkezi burada bulunmaktadır.

 

WESTMİNSTER CATHEDRAL

Ashley Place SW1 adresindedir.
Burada bulunan ve 1834 yılı yapımı cezaevi kompleksi: 1884 yılında Katolik kilisesi tarafından satın alınmıştır. Ardından: yapı: mimar John Francis Bentley tarafından erken Hıristiyanlık dönemi-Bizans tarzında dizayn edilmiştir.

Bu mimari stil önemlidir çünkü Londra şehrinde benzer mimari stilli başka yapı bulunmamaktadır.

Bu çalışmalar 1895 yılında başlamış ve 8 yıl sonra 1903 yılında bitirilmiştir. Çan kulesi: 82 metre yüksekliktedir. Üstünde beyaz taşların oluşturduğu yatay çizgiler bulunan kırmızı tuğladan yapılmış kule: yakındaki Abbey ile tam bir tezat oluşturmaktadır.

Buraya asansörle çıkılmaktadır ve Westminster Abbey ve St Paul Katedralinin muhteşem manzarasını izlemek isterseniz, buraya çıkmanızı öneririm. Kuzeydeki sakin “Plazza”da bölgenin yapılarından birisidir.

Özellikle: katedralin iç bölümündeki ince mermer ve mozaik işçiliği görülmeye değerdir. Rengarenk mermerler ve ince mozaiklerden oluşan iç dekorasyon nefin üzerinde yükselen kubbelerle zıtlık içindedir. Katedral için ayrılan paranın bitmesi üzerine: kubbeler çıplak bırakılmıştır.

Yine içi mekanda: heykeltıraş Eric Gill tarafından yapılan eserler: dünyaca ünlüdür. Kudüs şehrindeki 14 Haç durağını gösteren ve I. Dünya Savaşından kalma bu rölyefler: nefin ayağını süslemektedir.

Yine iç mekandaki org: Avrupa’nın en iyilerinden biri olarak bilinir.
Katedralde: her Pazar günü öğleden sonra konserler düzenlenmektedir.

 

Mozaikler

Katedral mimarı John Bentley: Mart 1902 yılında öldüğünde katedralin mozaikleri bitmemişti ve kendisinin çizim ve tasarımlarına göre mozaikler, katedral sanat komitesi tarafından 1936 yılından itibaren geleceğin mimarlarına ve tasarımcılarına yaptırıldı. Özellikle: Bentley’in etkisi hissedilen “kutsal ruhlar” mozaiğini mutlaka görmenizi öneririm.

 

Mermerler

Katedralde 100 den fazla mermer işleme görülmekte olup, bunlar beş kıtadan ve çoğu antik Yunan ve Roma’dan gelmiştir.

İngiltere Londra Westminster ve Whitehall

 

Haç İstasyonları

Yukarıda da belirttiğim gibi: Haç İstasyonları: Eric Gill çizimleri ışığında hazırlanmış ve Mimarlar Odası tarafından hazine olarak nitelendirilmektedir. Gill: Nisan 1914 tarihinde, mimar Bourne tarafından onaylanan istasyonları için halen British Museum’da bulunan tasarımlarını üretti.

Bu 14 panel: ahşap kireçtaşına, alçak kabartma olarak oyuldu. Haziran 1915 tarihinde yalnızca 4 istasyonu görüntüsü vardı.

İngiltere Londra Westminster ve Whitehall ST JOHN’S SMİTH SQUARE

 

ST JOHN’S SMİTH SQUARE

Bu eski kilise; St John Smith Square adresindedir.

Yapı ilk olarak: Thomas Archer tarafından bir kilise olarak tasarlanmış ve 1728 yılında tamamlanmıştır.

Aynı dönemde, Kraliçe Anne’nin; 1711 tarihli “50 Yeni Kilise” kanunu bulunmaktadır. Ancak: kilisenin tarihi kazalarla doludur. 1728 yılında tamamlandıktan sonra: 1742 yılında yanarak kül olmuştur.

1773 yılında üstüne bir yıldırım düşmüştür. 1941 yılında ise, II. Dünya savaşında bombalanmıştır.

İngiliz Barok mimarisinin en güzel eseri olarak kabul edilir. Ressam ve sanat tarihçisi Sir Hugh Casson: Thomas Archer’in bu eserini: İngiliz Barok mimarisinin en önemli örneği ilan etmiştir.

Kilise: iki köşesindeki küçük kuleleri ve yuvarlak hatlarıyla, meydanın dışına taşmak ister gibi kuzeyde 18.yüzyıl evlerinin üstünden gökyüzüne yükselir.

Dört köşe kuleleri ve anıtsal kırık özellikli alınlık dikkati çeker. Mimar Archer kiliseyi tasarlarken: Kraliçe Anne’ye danışmıştır ve yapıyı bir tabure gibi düşünmüş ve dört köşesine taburenin ayaklarını betimleyen kuleler yerleştirmiştir. Ama aslında, kuleler binanın çökmesini önlemek için yerleştirilmiştir.

Londra’nın merkezinde, benzersiz bir müzik mekanı ve İngiliz Barok mimarisinin başyapıtıdır. Yapı: St John tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir.

Binanın güzelliği ve olağanüstü akustiği dikkat çekmektedir. Yapı: II. Dünya Savaşında bombalandığında harabe haline gelmiş ve daha sonra bir kişi tarafından satın alınarak bir konser salonu olarak restore edilmiştir.

Yani: 1960’lı yılların ardından burası hem kilise ve aynı zamanda konser salonu olarak kullanılmaya başlanmıştır. Burada: canlı resitaller, oda konserleri ve çeşitli klasik programlar düzenleniyor.

Yapının bodrumunda: konser olsun veya olmasın, sürekli açık olan, tenha, tuğla tonozlu ve şarap içilebilen bir restoran bulunuyor. Bu kafe/restoran, her gün saat: 08.00-17.00 arasında açıktır. Konser günlerinde ise, burası akşam yemekleri için de açıktır ve fiyatları makuldür.