Bankside bölgesindedir. Pazar-Perşembe günleri arasında, saat: 10.00-18.00 arasında açıktır. Cuma-Cumartesi günleri ise, saat: 10.00-22.00 arasında açıktır. Giriş ücretsizdir. Burası dünyanın en çok ziyaret edilen modern sanat galerisidir. 1900’lü yıllardan günümüze: uluslar arası modern ve çağdaş sanat koleksiyonları bulunur.
Tate, ilk olarak 1897 yılında halka kapılarını açmıştır. Ama o sıralarda, burada İngiliz sanatına ait küçük bir koleksiyon sergilenen küçük bir site vardı.
Günümüzde ise, Tate’de “dört” büyük site ve ulusal koleksiyonda 1500 olmak üzere, ulusal ve uluslar arası 70.000 den fazla modern ve çağdaş sanat eseri bulunmaktadır.
Tate Modern
Aralık 1992 tarihinde, Tate Heyeti: Londra’da uluslar arası modern ve çağdaş sanat için ayrı bir galeri oluşturma düşüncelerini açıkladılar.
Eski: Bankside Power Station: 1994 yılında yeni bir galeri sitesi olarak seçildi. Bu istasyon: 1947 ve 1963 yılları arasında, iki aşamalı ikonik güç istasyonu olarak Sir Giles Gilbert Scott tarafından tasarlanmıştır. Hemen yanında: kazan dairesi ve tek bir merkezi baca ve 35 metre yüksekliğinde ve 152 metre uzunluğunda bir türibün salonu bulunuyordu. Ancak, bu elektrik istasyonu, 1981 yılından sonra kullanılmaz olmuştu.
1995 yılında ise: İsviçreli mimarlar Herzog&De Meuron, burayı bir galeri haline dönüştürmek için görevlendirildi. 1996 yılında başlayan çalışmalar sırasında büyük makine çıkarıldı ve bina orijinal çelik yapı ve tuğlaları kalacak şekilde boşaltıldı. Türbin salonu ve kazan dairesi, dramatik bir girişle galerilere dönüştürüldü.
Mayıs 2000 tarihinde açılan galeri: bugüne kadar 40 milyon kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Yani, burası. İngiltere’nin en büyük üç turistik mekanından birisidir.
2009 yılında, Tate Modern’i geliştirmek için Herzog&de Meuron tarafından yeni bir çalışma başlatılmış ve güç istasyonunda gereksiz petrol tankları çıkarılarak buraların galeriye dönüştürülmesi hedeflenmektedir.
YERLEŞİM
Galeride, 1-7 numaralı 7 kat bulunmaktadır. Ana koleksiyon: her ana katın zeminindeki 4 kanattan oluşmaktadır. Her kanatta: adlandırılmış bir tema veya konu vardır.
Müzenin sergileri: 4 ana temalı kanada yayılmıştır.
Bunların her biri modern sanatın önemli dönemlerine ayrılmış büyük bir salonun etrafında düzenlenmiştir.
Kübizm, Fütürizm ve Vortisizm; Sürrealizm ile savaş sonrası resim ve heykel ve Minimalizm.
Bu ana başlıklara göre sürekli olarak düzenlenen küçük ölçekli sergiler, bir önceki dönemin sanatsal çalışmalarda nasıl yansıtıldığını ya da geleceğin sanatçılarını nasıl etkilediğini araştırır. Ayrıca sanatçıları nasıl etkilediğini ve sanattaki gelişimlerine nasıl yön verdiğini de inceler.
İngiliz sanatçı Anish Kopar ve Amerikalı Barnett Newman’ın eserleri bu kanada giriş niteliğinde bir araya getirilmiştir.
Barnet Newman’ın resimlerinde sık rastlanan bir özellik olan dik çizgi, bir ışık sütununu temsil eder. Anish Kapor, ortasında bir ışık sütunu olan Isbi’s Light (2003) isimli heykel enstalasyonunda, bu kavramı üç boyuta uygulamıştır.
Bunu izleyen diğer odalar: Mark Rothko, Dışavurumculuk, Picasso ve Matisse gibi sanatçılar ve akımlarla bunlardan itibaren resim sanatının dirilişini konu alır.
Şiir ve düş
Burada “Sürrealizm” akımını kabullenen sanatçıların eserleri görülür.
Şiir ve Düş kanadının ana teması: modern ve çağdaş sanatın geçmişteki olaylardan nasıl etkilendiğini anlatarak, bu geçmiş akımları anlamamıza yardım etmektedir. Şiir ve Düş, bu genel düşünceyi sergilerken, aralarında Salvador DaLİ, Rene Magritte ve Pablo Picasso’nun da bulunduğu Sürrealist akımın en etkili sanatçılarına yer verir. Belli başlı Sürrealist konular, teknikleri ve prensipleri gibi konuların anlatıldığı bölüm, daha sonda, Cindy Sherman, Louise Bourgeois ve Francis Bacon gibi daha modern sanatçıların eserlerini inceleme ve nasıl Sürrealist seleflerinin mirasına başvurduklarını görme fırsatı verir.
Düşünce ve Nesne
Bu kanat Minimalizm’in 1960’lardaki doğuşuna ağırlık verir. Bütünüyle soyutlamaya yönelmiş Minimalistler, eserlerinde sanatçının varlığının bütün izlerini kaldırmaya çalıştılar. Kişisellikten uzak geometrik şekiller ve çeşitli endüstriyel malzemeler kullandılar. Örneğin: Carl Andre’nin Equivalent VIII eseri, sanatçının herhangi bir değişiklik yapmadan galerinin zeminine yerleştirdiği 120 tuğladan oluşan bir düzenlemedir. Sanat eseri, izleyicisi ve çevresi arasındaki ilişkiyi yansıtan Minimalist yaklaşımın bir örneği olan, Robert Morris’in büyük aynalı küplerinde kendi yansımasını görebilirsiniz.
Anlatımcı Nesneler
Bu kanatta göreceğiniz eserler: 1940’lar ve 1950’lerin resim ve heykel sanatına adanmış bir odanın etrafına yerleştirilmiştir. Burada daha çok yeni soyut ve anlatımcı biçimlerin II. Dünya Savaşından sonra Avrupa ve Amerika’ya nasıl girdiği anlatılır.
Etraftaki odalarda bulunan eserler, bu savaş sonrası dönemin yaratıcı sanatçılarının selefleriyle bağlantılarını araştırırken, aynı zamanda onların fikirlerinin modern yansıtır.
State of Flux
Burada: Kübizm, Fütürizm, Vortisizm ve Pop-Art sitilini benimseyen sanatçıların eserleri bulunur. Bunlar: Pablo Picasso, Roy Lichtenstein, Andy Warhol, Eugene Atget.
Evet, bu kanat: sanatçıların yaşamın karmaşıklığını ve dinamizmini dile getirmek için yeni görsel anlatım yollarına yönelik arayışlarına ağırlık verir. Hemen ilk odada, 20.yüzyılın ilk ve ikinci yarısından kalma iki sanat eseri göze çarpar.
Hız, güç ve mekanizasyona fütüristik bir bakış sunan Umberto Boccioni’nin “Uzamda Sürekliliğin Benzersiz Formları” ile Pop sanatçısı Roy Lichtenstein’ın bir hava savaşını betimlediği çizgi roman karesi “Whaam”
Ortadaki büyük alan 20.yüzyıl başlarındaki avangard sanata ayrılmıştır. Kübizm akımı Picasso, Braque, Grips, Lipchitz ve Leger gibi sanatçıların eserleriyle temsil edilmektedir.
Burada, ayrıca İtalyan Fütürist akımının ve buna tepki olarak İngilizler’in başlattıkları ama kısa ömürlü olan Vortisizm’in Wyndham Lewis, David Bomberg ve Jacob Epstein tarafından yapılan örnekleri de görülebilir.
Hemen yakındaki sergide, aynı zaman diliminde faaliyet gösteren Munch, Vuillard, Bonnard ve harika kanvasları ile Matisse’in çarpıcı eserleri bir arada görülebilir. Diğer odalar, bu dönemdeki yeniliklerin deneysel sinema, fotoğraf ve tasarımı nasıl etkilediğini inceler. Bu kanatta, ayrıca, Andy Warhol, Jasper Johns ve Claes Oldenburg gibi sanatçıların eserleri ile birlikte kolaj ve Pop Art yapıtlarına yer verilir.
Özel Sergiler
Müzenin kalıcı koleksiyonunu desteklemek için, her yıl yapılan üç büyük şov ile birlikte (modern ustaların retrospektifleri ya da başat akımların incelemeleri), çeşitli sergiler sunar. Küçük ölçekli projeler, galerinin etrafına, bazen de dışarıya yerleştirilir. Tate Modern, yılda bir kez, bir sanatçıdan Türbin Salonunu dolduracak bir çalışma yapmasını ister.
Louise Bourgeois, içinde Maman heykelinin de bulunduğu çalışmalarıyla, burada ilk kez enstalasyon yapan sanatçıdır. Bir süre önce: Olafur Eliasson’un Wheather Project’i kocaman güneşiyle Türbin Salonunu aydınlatmıştır.
RESTORAN
Tate Modern’de, üst kattaki restoranda, camekanlı yemek odasında, muhteşem Londra manzarası eşliğinde, öğle ve akşam yemeği yiyebilirsiniz. Bu yemeklerde mevsimlik İngiliz yemekleri sunuluyor.