Malta Genel

Malta Genel Tarih 

TARİH

Malta Genel; Malta tarihi: MÖ.5200 yıllarında başlar. Bu tarihlerde inşa edilen şaşırtıcı doğallıktaki limanlar: kimilerine güvenli sığınaklar olmuş, kimilerinin ise, felaketine yol açmıştır.

MÖ.5300 yılları gibi erken bir tarihte: burada, Sicilyalı göçmenler tarafından: tarımla uğraşan, bağımsız ve kendi kendine yetebilen bir toplum oluşturmuşlar. Niye, Sicilyalılar? Çünkü: buzul çağında, Malta ve Sicilya adalarının birbirine bağlı olduğu düşünülüyor.

MÖ.4100 yılında, Mısır’daki piramitlerin inşasından binlerce yıl önce: burada, Gozo adasında: Ggantija ve Malta adasında: Hagar gibi devasa tapınaklar yapılmıştı. Bu yapıların: ahşap çatıları vardı.

Paula’da ki Hypogeum’un defin odalarında: 7.000’den fazla kişiye ait kemik kalıntısı ortaya çıkarılmıştır. Yapıldığı dönemlerde, buradaki kehanet odasında, sürekli olarak bulunan rahibeler varmış.

Evet: tapınaklar dönemi: MÖ.2500 yılına kadar sürer. Günümüzde: bu tapınaklar, UNESCO’nun dünya kültür mirası listesine alınarak korunmaktadırlar.

Daha sonra: MÖ.8.yüzyılın sonlarında deniz yolculuğu, insanların hareket kabiliyetini geliştirince: Malta, deniz ticaret yolları üzerindeki önemli limanlardan biri haline geliyor. Böylece: zaman içinde, Fenikeliler, Antik Yunanlılar, Romalılar ve Araplar tarafından: bölge sık sık ziyaret edilmiş ve mesken tutulmuş.

Özellikle: iyi birer tüccar oldukları kadar, büyük savaşçılar da olan Fenikeliler: Kuzey Afrika’da Kartaca da büyük bir koloni kurarlar. Bu dönemde: Fenikelilerin, MÖ.700-500 yılları arasında: Malta’da da hüküm sürerler. Çünkü: bu döneden kalma yazıtlar, madeni paralar ve gömütler, bu durumu kanıtlamaktadır.

Daha sonra: güneye doğru genişleyen Romalılar: MÖ.146 yılında yapılan savaşta, Kartaca’lıları yenerler ve bunun sonucunda, MÖ.218 yılında, Malta’da ilk Roma etkileri görülmeye başlanır. Romalılar: Mdina’yı alarak, çevresindeki yüksek araziye evler yaparlar. Mdina’nın dışındaki Rabat’ta: Domus Romana adıyla anılan bir Roma evinin kalıntıları bulunmuştur.

Roma imparatorluğunun ikiye bölünmesi sonucu,

Malta’ya Bizanslılar egemen olur. Ancak: MS.870 yılında, Araplar adayı işgal ederler. Mdina’ya, bir kale kurarlar. Bu dönemde: adada bulunan Hıristiyanların çoğu adadan ayrılır, kalanlar ise, İslamiyet’i seçerler.

200 yıllık Arap hakimiyeti: adanın dili ve kültürü üzerinde büyük etkiler bırakır. Pamuk ve Turunçgil üretimi yapılmaya başlanır. Ticaret sahası genişler.

Daha sonra: 1282 yılında: adada, Aragon’lular görülüyor. Almanya, Fransa egemenliği derken, ada, haçlı seferleri sırasında, kilit noktalardan biri haline gelir. Bu dönemde: Malta’da soylu sınıfı da gelişmeye başlar.

16.yüzyıla geliyoruz. Bu dönemde: Akdeniz, Kanuni Sultan Süleyman yönetimindeki Osmanlıların egemenliğindedir. Bu dönemde: St. Jean Tarikatına bağlı haçlı şövalyeleri: Kudüs’ten sürülürler. Bunlar önce Rodos adasına ve orası da Osmanlılar tarafından ele geçirilince, daha sonra Sicilya ve İtalya’ya yerleşirler.

Ancak, en sonunda: Kutsal Roma İmparatoru V. Karl: şövalyelere, Malta adasını bağışlar. Böylece: 4000 şövalye, 1530 yılında, Malta adasına taşınırlar. Birgu şehrinde ve Senglea adlı komşu yarımadada, surlar ve yaşam alanları yaparlar. Büyük liman ve çevresi her türlü etkinliğin merkezi olur. Eski başkent Mdina, gözden düşmeye başlar.

19 Mayıs 1565 tarihinde:

Osmanlı donanması, Marsaxlokk koyunda karaya çıkar. 1565 yaz ayları boyunca: gerek Osmanlı ordusu ve gerekse şövalyeler arasında büyük çatışmalar yaşanır. Bu çatışmalarda: Büyük Üstat ( Sn. Jean Şövalyelerinin başı) La Valetta: 72 yaşında olmasına rağmen, kendini ortaya atar ve  takipçilerine ilham kaynağı olur.

Osmanlılara büyük kayıplar verdirirler. Sonunda: Sicilya valiliğine bağlı destek kuvvetleri, Maltalıların yardımına koşar. Bunun üzerine: Osmanlılar kuşatmayı kaldırırlar.

Kuşatmanın ardından:

Birgu şehrini cepheden gören limanın karşı yakasına bir şehir kurulması düşünülür. Bu yeni şehir: ileride olabilecek çatışmalarda, mevcut başkenti koruyacaktır. Daha sonra, bu yeni şehir başkent olur ve La Valetta’nın ardından: Valetta olarak isimlendirilir.

Yeni şehrin: Birgu şehrinin ortaçağ tasarımından farklı olarak, ızgara modelinde yapılması: hem ulaşımı kolaylaştırır ve hem de esintinin, rüzgarın şehrin içine girmesini sağlar.

1789 yılında: Fransız devrimi ve ardından Fransa aristokrasinin ve kilisenin çöküşü: tarikatı derinden sarsar ve şövalyelerin buradan sağladığı destek biter.

Şövalyeler

1789 yılında, Napolyon Bonapart tarafından adadan kovulmuşlar. Böylece, dünyanın en ünlü askeri tarikatı: 268 yıllık ikametin ardından, toprağını savunamadan adadan ayrılırlar.

Ancak: 1791 yılında, Malta adası, Fransızlar tarafından, İngilizlere teslim edilmiş.

İngilizler, Malta bağımsızlığını kazanana kadar, yani 1964 yılına kadar, Malta adasında egemenliklerini sürdürürler. Aslında: 1964 yılında, İngiltere, adalara, sınırlı bir bağımsızlık tanımış. 1974 yılında ise, adalarda, Cumhuriyet ilan edilmiş. 1979 yılında İngiliz kuvvetleri adadan ayrılırlar.

Yeni devlet: 1 Mayıs 2004 tarihinde de, Avrupa Birliğine alınmış.

Başken Valetta: geç dönem Ortaçağ ve Barok mimarisinin başyapıtı olarak kabul ediliyor.

Malta Genel St Jean Tarikatı

ST.JEAN TARİKATI

Malta tarihini tam olarak bilebilmek için, buraya yerleşen St. Jean Şövalyelerini tanımak gerekir, bu yüzden kısa bilgi vereceğim.

Bunlar: 11.yüzyılda: Kudüs şehrindeki St. Jean Kilisesinin yakınlarında, bir dinsel dayanışma örgütü olarak ortaya çıkarlar. Ancak: buradan kovulurlar ve takip eden dönemde: Akka, Kıbrıs ve Rodos’ta, farklı Müslüman liderlerle çatışarak, birkaç yüzyıl süresince yaşarlar.

Yoksulluk, namus ve itaat yemini eden şövalyeler: konuştukları dillere göre, 8 guruba ayrılırlar. Bu dillerin, üç tanesi Fransızca lehçeleridir. Diğer diller ise: Aragon dili, Kastilya dili, İtalyanca, Almanca ve İngilizcedir.

Her  dil gurubu, belli bir görevi olan pililer tarafından idare edilir. İtalya’nın başı: Büyük Amiral, Fransa’nın ki ise, tarikat başıdır. Tümünün yöneticisi olan: Büyük Üstat ise: seçildiğinde ömür boyu görev yapar ve yalnızca Papa’dan emir alır.

Zaman içinde: çürüme ve iç çekişmeler nedeniyle: tarikatın etkinliği azalır. Ancak: tarihteki yeri ve şövalyelerin çatışmalarda gösterdikleri cesaretleri unutulmaz. 1834 yılında, tarikatın merkezi: Roma’ya yerleşir.

AZİZ PAULUS’UN DENİZ KAZASI

MS.60 yılında: Malta tarihindeki en büyük olay yaşanır. Aziz Paulus: Ceasar’dan merhamet dilemek üzere, mahkemeye çıkarılacağı Roma’ya götürülmektedir. Ancak: Aziz Paulus ve Aziz Luka: günümüzdeki ismiyle Aziz Paulus koyunun açıklarında, deniz kazası geçirirler ve karaya çıkarlar.

Aziz Paulus: kış aylarını, Madina-Rabat’ta, bir mağarada geçirir ve burada Hıristiyanlık dinini yaymaya çalışır. Din değiştirenlerin başında ise: daha sonra, adanın ilk piskoposu olan: Publius gelir.

Malta Genel

GENEL

Akdeniz’in tam kalbinde, küçücük bir ada. Sicilya ve Kuzey Afrika kıyılarına, eşit uzaklıkta. Malta-Sicilya arasındaki uzaklık: 93 km. Malta ile güneydeki Afrika arasındaki uzaklık ise, 288 km. dir.

Akdeniz’in doğu ve batı uçlarının tam ortasındadır. Avrupa’nın en güneyindeki ülkedir. Buzul çağında: Malda adasının, Sicilya adası ile birleşik olduğu sanılıyor. Diğer coğrafi özellik ise, Malta’da, hiç akarsu ve dağ bulunmaması.

Yüzölçümü: yalnızca: 316 km. kare. Ancak: bu kadar küçük olmasına rağmen: tarihin yüksek antik kültürlerine ve Avrupa tarihinin dönüm noktalarına tanıklık etmesiyle öne çıkıyor.

Günümüzde: Malta, kendisine gereken suyu sağlamak için: kış yağışları ve son derece gelişmiş bir deniz suyunu tuzdan arındırma sistemi teknolojisi kullanıyor.

İlkbaharda: tepeler ve kırsal bölgeler ve yol kıyıları, yabani çiçeklerle doluyor. Kurak yaz aylarında ise: yamaçlar kuruyor, renkler sararıyor, hava esintisiz ve sıcak.

Malta: 6 adadan oluşan takımadalar zinciridir. Ama, bu 6 adadan, yalnızca 3 adada, iskan yani yerleşim var. Adalar: kefeki ve kireç taşı katmanlarından meydana geliyor. Binyıllar boyunca, rüzgar ve suyun aşındırıcı etkisi sonucu oluşmuş.

Bu adaların en büyüğü: Malta adası.

MALTA ADASI

Malta adasında: yaklaşık 400.000 kişi yaşıyor.

GOZO (GHAWDEX) ADASI

Adanın yerel dildeki ismi: Ghawdex. Büyüklük olarak: Malta adasının, dörtte biri kadar. Nüfusu ise, yaklaşık 75.000 kişi.

Adada mevcut evlerin sayısı çok az. Ayrıca: bu adada, motorlu  taşıt yok.

İKİ KÜÇÜK ADA

Bu adalar: Aziz Paulus Koyunda. Buralar: yalnızca günübirlik ziyaretçileri ağırlıyor.

FİLFLA ADASI

Yalnızca: kuşlar ve kertenkeleler barınıyor. Burada: doğal yaşam korunma altına alınmış. Bu yüzden: ada ziyarete açık değil.

COMINO ADASI

Malta’nın üçüncü büyük adasıdır. 2 km. karelik bir alana sahiptir. Adada, yalnızca bir otel bulunuyor. Burada: şınolkerle dalmak, scuba dalışları yapmak gibi su sporları çok yaygın. Bölgedeki; Blue Lagoogle; masmavi sularıyla ünlü. Malta’yı ziyaret edenler, Comina’ya uğramadan buradan ayrılmazlar. Mutlaka zaman ayırın.

MALTA ADASININ İSİM KAYNAĞI

Bir söylentiye göre: Fenikelilerin kullandığı “malat” (güvenli liman) sözcüğünün bozulmuş halidir.

Gozo (yerel dilde “Ovdeş” olarak söylenen “Ghawdex ) kelimesinin ise: Yunanca “Gaudos” tan türediği sanılıyor. Bu da: Fenike dilinde, “sandal” anlamına gelen sözcükten devşirildiği sanılıyor.

VİZE

Malta vize başvuruları: İstanbul’da bulunan Malta Konsolosluğuna yapılmaktadır. İlginç olan şu ki: 2003 yılından önce Türklere vize uygulamayan ülke, bu tarihten sonra vize uygulamaya başlamıştır.

1 Kasım 2008 tarihinden itibaren ise, Avrupa Birliğine tam üye olmasıyla, Schengen Vizesi uygulanmaya başlamıştır.

Bu arada: yeşil pasaportu olanlar için, ülkeye girişte vize istenmiyor. Ancak, yeşil pasaportu olanlar, ülkede en fazla 90 gün kalma hakkına sahipler.

Malta Genel Ulaşım

ULAŞIM

Malta’nın ulusal havayolu şirketi: Air Malta. Gozo adasında, havaalanı yok.

İstanbul Malta arası uçak yolculuğu, 3 saat 20 dakika sürüyor. Saat farkı nedeniyle: İstanbul’dan hareket ile Malta’ya varışınız, saat olarak: 4 saat 20 dakika yapıyor.

Malta Genel Havaalanı

HAVAALANI

Malta uluslar arası havaalanı: Gudja’dadır. Burası: 1992 yılında açılmıştır. Valetta şehrinin, 10 km. güneydoğusundadır. Havaalanından, şehir merkezine ulaşım için: gelen yolcu terminalinin hemen dışında taksiler bekliyor. Terminalin içindeki gişeden, gideceğiniz yeri belirten bir fiş satın alıp, şoföre vermeyi unutmayın.

İKLİM

Malta’da yazlar: sıcak ve kuru geçer. Kışlar ise, ılık geçer. Tipik bir Akdeniz iklimi hakim. Kış günlerinde bile, güneş uzun süre gökyüzünde kalıyor. Mayısa gelindiğinde, yağmurlar durur ve sıcaklık hızla yükselmeye başlar. Yazın, sıcaklık, Kuzey Afrika’dan esen rüzgarlarla, daha da artar. Fakat, sahil bölgelerinde, denizden esen meltemler, ortamı serinletir.

Soğuk, kar, don ve sis; bura insanı tarafından bilinen meteorolojik olgular değil. Sıcak yaz günleri ve gecelerinde, biraz önce de söylediğim gibi, denizden serin meltem rüzgarı alır. Bunun sonucunda; sıcaklığın en yüksek olduğu dönemlerde bile, aşırı ve bunaltıcı sıcaklar görülmez. Nem oranı pek yükselmiyor.

KONAKLAMA

OTELLER

Oteller, kalitelerine göre, birden, beşe kadar sınıflandırılırlar. Kahvaltıda: tereyağlı-reçelli ekmek ve kahve bulabilirsiniz. Temmuz sonundan, Eylül ortalarına kadar olan dönem: konaklama fiyatlarının en yüksek olduğu dönemdir. Ölü sezon ise: Kasım-Mart arasıdır. Ancak: Noel ve Paskalya da fiyatlar yükselir.

PARA

1 Ocak 2008 tarihinden sonra, Malta’da geçerli para birimi olarak: Euro kullanılmaya başlanmıştır. Uluslar arası banka kartları, kabul ediliyor.

BAHŞİŞ

Malta’da, iyi bir servis sonunda sizden bahşiş beklenir. Çoğunlukla, bazı restoranlarda, servis bedeli hesaba eklenir. Herhangi bir miktar belirtilmemiş ise, hesabınızın % 10’luk kısmını, bahşiş olarak bırakabilirsiniz. Ayrıca: taşıyıcıya, her bagaj için: 15 Cent vermek uygundur. Taksi şoförlerine, bahşiş vermek gerekmez.

EKONOMİ

Malta, ekonomik sıkıntı çekilmeyen bir ülke. Ülkede, evsiz vatandaş bulunmuyor. Nüfusun pek yoğun olmaması nedeniyle, halkın refah düzeyi yüksek.

Ülkenin gelirlerinin büyük bölümünü (% 97) turizm oluşturuyor. Özellikle, yabancı dil okullarının büyük ekonomik getirisi var. Ülkede: 50 den fazla yabancı dil okulu bulunuyor. Çin, Libya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle, ekonomik anlamda yoğun ilişki içindeler.

POLİS

Polisler: yazın mavi, kışın siyah üniforma giyerler ve şapka takarlar. Bazıları, küçük motosiklet ile dolaşır ve resmi işaret taşımazlar. Polis arabaları ise: mavi-beyaz renktedir.

Büyük şehirlerin tümünde polis merkezleri bulunur. Fakat, hepsi tam gün çalışmaz. Suça tanık olursanız, telefon ile 199 çevirmeniz yeterlidir.

Malta Genel Ulaşım-Toplu taşıma

ULAŞIM-TOPLU TAŞIMA

OTOBÜS

Yerel otobüsler: kapsamlı, güvenilir ve ucuzdur. En uzun güzergah ücreti:  0.5 euro. Yani: ülkemizdeki metropol şehirlerdeki ulaşım ücretlerinden daha ucuz.

Ancak otobüslerin çoğu: 1950-1960’lı yıllardan kalmadır. Yani: nostaljik ve problemsiz çalışan otobüsler var. Bu eski modellerin önünde:  bir flamada “Super Rocky” yazılı.

Otobüslerin rengi: Malta’da sarı, Gozo’da ise gri. Otobüslerin tek kapısı ver ve önce inişler, sonra binişler, bu aynı kapıdan yapılıyor. Bilet de, otobüs  dışında bir yerden alınmıyor.

Yani, şoföre parayı veriyorsunuz, o da bir cihazdan size biletinizi veriyor. Bu işlemler, biraz zaman alabiliyor. Ama pek problem yaratmıyor. Zaten: Malta’da, kimsenin acelesi yok.

Duraklarda: otobüs güzergahlarını gösteren haritalar satılır. Biletler ise, en fazla 7 günlük satılır. Otobüs biletlerini; Valetta Bankasının, adadaki  şubelerinden satın alabilirsiniz.

TAKSİLER

Taksiler, beyaz renklidir ve devlet tarafından belirlenen ve kontrol edilen tarifeye göre çalışırlar. Taksimetreleri var. Ücretin taksimetre ekranında görünüyor olmasına dikkat edin, binmeden önce. Sürücü taksimetreyi çalıştırmak istemese: sürücü ile binmeden önce pazarlık edin.

DİN

Malta’da, toplam nüfusun büyük çoğunluğu: Koyu Katolik. Adada: toplam 365 kilise var. Ada halkı bu durumu değerlendirirken: “yılın her günü farklı kiliseye gidecek sayıda çok kilisemiz var “ diyerek değerlendiriyor.

FESTA TÖRENLERİ

Malta adasında bulunduğunuz sürede, mutlaka rastlayabileceğiniz ve ilginizi çekeceğine inandığım bir tören var. Adadaki her yerleşim biriminde; genellikle hafta sonları yapılıyor.

Bir cumartesi günü, bir aziz resmi; bir müzik gurubu eşliğinde , sokak  sokak dolaştırılarak, dinsel geçit töreni yapılıyor. Topluluk daha sonra, cemaat kilisesinde yapılan ayine katılıyor.

Bu törenlerde: büyük havai fişek gösterileri yapılır. Sokaklar süslenir ve bu sokaklardaki tezgahlarda: yiyecek ve içecekler satılır. Bu cümbüşe, sizlerde katılabilirsiniz.

HALK-İNSANLAR

MS.60 yılında, Aziz Paulus: günümüzdeki Aziz Paulus koyu açıklarında geçirdiği gemi kazası sonucu, adaya çıktığında: yerel halk tarafından, büyük bir misafirperverlik ile karşılaşır. Evet, Malta insanı gerçekten, özellikle turistlere çok yardımsever yaklaşıyor.

Maltalılar ve Gozolular: sevdiklerine aşırı bağlılık duyarlar. Dini inançlarına (Katoliktirler) aşırı bağlıdırlar. Aile bağları kuvvetlidir ve toplumun yaşlı üyelerine büyük saygı duyarlar. Üzerinde yaşadıkları adaya büyük sevgi duyarlar.

Zaten: II. Dünya Savaşı boyunca, bu adayı büyük bir cesaretle savunmuşlardır. Bu savaşta sergiledikleri aşırı cesaret nedeniyle: 1942 yılında, Büyük Biritanya’nın en yüksek cesaret madalyası olan “George Haçı” ile ödüllendirilmişlerdir. Bu haçın temsili resmi: Malta Bayrağında yer almaktadır.

Kendilerini yöneteceklere karşı hassastırlar. Dünyada, seçimlere katılım oranının en yüksek olduğu ülkelerin başında gelir. Seçmen durumunda olan Maltalıların, yaklaşık % 95’i mutlaka seçimlerde oy kullanır.

Burada herkes birbirini tanır. Yardımlaşmayı severler.

Evet, Malta insanı adanın stresten uzak yaşam biçiminin tadını çıkarmaya çalışıyor. İnsanlarda, telaşsız bir hava hakim. Vakit geçirmeye yönelik en büyük alışkanlıkları: akşam saatlerinde, sahilde veya başka bir yerde, özellikle başkent Valletta’daki Triqlr-Repubblike boyunca yapılan gezintilerdir. Pazar günleri ise: piknik veya uzun bir öğle yemeği için bir araya gelirler.

TURİZM

Malta’nın en güzel yanı: muhteşem bir tarih hazinesi olmasıdır. Burada rastlayabileceğiniz tarihi ve arkeolojik kalıntıları, dünyanın çok az yerinde görmek mümkün. Ada, tam bir Açıkhava müzesi gibi. Başkent: Valetta: kendi türünün tek örneğidir. Tam bir mimarlık harikasıdır.

Turizm: adanın temel geçim kaynağıdır. Yeni yapılar: göz zevkine hitap etmiyor. Ancak: Gozo’daki binalar; geleneksel yöntemlerle, kireç taşından yapılmış.

Adalar: tarihle iç içedir. Malta’da bulunan her yapıda: tarihin izlerine rastlanır. Adanın zengin mirası: geçmişteki görkemli günlerini hatırlatır.

Malta: popüler bir tatil merkezidir. Yüzme, şinolker ve dalış için: ideal, ılık ve temiz suları var.

Adanın her yıl gelen: müdavimleri var.

Malta: egzotik bir havaya sahip olmasına rağmen: güvenlik, tanıdıklık ve rahatlık hissi veren, pek çok ayrıntı barındırıyor. Evet, Malta insanı, ziyaretçileri büyük bir konukseverlikle karşılıyor.

Malta’nın güneyinde bulunan Ghar Dalam mağarasında, yüzlerce fosilleşmiş iskelete rastlanmış.

Malta Genel Şnolker ve Tüple dalma

ŞNOLKER VE TÜPLE DALMA

Malta adaları, kayalık koylar bakımından zengin. Şnolkerle dalmak isteyenler için, deniz altında muhteşem görüntüler oluşturuyor. Berrak sularda, sayısız balık çeşitleri, deniz kestanesi ve ahtapot gibi canlıları izlemek mümkün.

Adaları çevreleyen sular: 40-50 metrelik görüş mesafesi sunuyor. Akdeniz’in en temiz bölgeleri burada. Deniz altında, savaş döneminden kalma gemi enkazları, bolca bulunuyor.

Malta yasalarına göre: dalış yapmak isteyenlerin, 14 yaşından büyük olmaları gerekiyor. Ayrıca: sağlık raporu alınması şart. PADI (Profesyonel Dalış Eğitmenleri Birliği) ileri düzeyde dalış sertifikasına sahip, veya eşdeğerine sahip olmayanlar: yalnızca, dalış eğitmeni eşliğinde dalış yapabiliyorlar.

Bağımsız dalmak isteyenlerin, Malta veya Gozo’daki, yerel dalış merkezleri aracılığıyla, Malta Sağlık Bakanlığından izin almaları gerekiyor.

Dalmayı öğrenmek isteyenler, profesyonel düzeye kadar eğitim veren, dalış merkezlerinden yararlanabiliyorlar. Bu merkezler: sertifika veren ana merkezleri bağlılar.

DİL

Ada halkı: geleneklerine bağlı insanlar. Kendilerine özgü: dil ve kültürü korumuşlar. Yerel halkın büyük bölümü: Arapça ile yakın akrabalığı olan: Malta dilini konuşuyorlar. Buna karşın: İngilizce, ikinci resmi  dil olarak biliniyor ve kullanılıyor. İtalyanca ve Fransızca da, geniş ada halkı tarafından biliniyor. Böylelikle: bu adada, herhangi bir dil sorunu yaşamak mümkün değil.

Malta’nın 2 resmi dili var. Maltaca (Arapça ile akraba olan ve Latin alfabesiyle yazılan antik bir dil) ve İngilizce. İngilizce, nüfusun çoğu tarafından kullanılıyor. Büyük şehirlerde: sokak isimleri ve işaret levhalarında: Maltaca ve İngilizce yazılı. Malta insanı, yol soranlara aşırı ölçüde yardımsever yaklaşıyor. Hatta, sizinle, belli bir kesime kadar yürüyor.

ÇALIŞMA SAATLERİ

Yılın hangi döneminde olursanız olun, ticari işletmelerin tümü: öğle yemeği saatlerinde kapanır. Yeniden açılış saati: 16.30 civarıdır. Dükkanlar, genellikle: Pazartesi-Cuma günleri arasında: saat: 09.00-13.00 ve 16.30-19.00 arasında açılıyor.

Cumartesi günleri ise:  09.00-13.00 arasında açılıyor. Ancak, turistik bölgelerde, birçok dükkan, öğlen yemek arası vermiyor. Pazar günleri ise, yalnızca gazete büfeleri açık, diğer tüm yerler kapalı bulunduruluyor.

ELEKTRİK

Malta’da elektrikli aletlerinizi çalıştırmak için: yanınızda mutlaka bir çevirici bulundurmanız gerek. Çünkü, prizler, 3 uçlu. Yanınızda götürmeseniz: Malta Havaalanından: travel converter (dönüştürücü) satın almanız gerekir. Şebeke elektriği: 240 Volt.

 

MALTA DİL OKULLARI

Malta Genel; Malta’da ekonomi bölümünde söz ettiğim gibi birçok dil okulu bulunuyor. Bu dil okulları: gerek dil eğitimi ve gerekse turistik anlamda değerlendirilmek üzere: ülkenin en güzel turizm bölgelerinde bulunuyorlar.

Dil eğitimi ve özellikle öğrencilere sundukları olanaklar ile, büyük ün kazanmışlar. Öğrenciler için konaklama olanakları: aile yanı konaklama, yurtlarda konaklama, apart daireler ve otellerde konaklama olmak üzere, çeşitli seçenekler sunuluyor. Yani, birçok farklı konaklama tercihi söz konusu.

Bu dil okulları içinde, benim dikkatimi çeken ve özellikleri uygun okul: Sprachcaffe. Bu okul: St. Julians’da bulunan taş bir binada eğitim veriyor. Bu bina içinde: derslikler, restoranlar, bar, kafe, internet kafe, kütüphane ve bahçesinde büyük bir havuz bulunuyor.

Ayrıca: okul konum olarak da tam gençlere uygun bir bölgede. Malta’da gece hayatının en yoğun yaşandığı, Paceville, okula yürüyerek çok yakın.

Bu arada: İngilizce öğrenmek için Malta’nın avantajlarından söz etmek istiyorum. Malta: 19.yüzyılın başlarından, 1934 yılına kadar, İngilizceyi, tek resmi dil olarak kabul etmiştir.

İngilizce, günümüzde Malta da, televizyonlardan gazetelere kadar, her alanda ağırlığını hissettirmektedir. Adada, İngiliz eğitim sistemi uygulanmakta, günümüzde İngilizlerin en önemli tatil merkezi olma konumunu korumaktadır.

Ders dışında, İngilizce pratik yapılabilen ideal bir ülkedir.

Tüm bunların yanında, İngilizce öğreniminin maliyeti, Malta’da, diğer İngilizce konuşulan ülkelerle kıyaslandığında daha ekonomiktir.

Ülkenin ikliminin ılıman olması: sis, kar, don ve soğuk olmaması, Malta adasında eğitim için olumlu avantajlar sunmaktadır. Yani, eğitim sürdürülmesi yanında, tatil olanaklarının da bulunması, eğitim için burayı avantajlı hale getirmektedir.

EĞLENCE HAYATI

Malta Genel; Malta adasında: eğlencenin merkezi: San Giljan, Paceville ve Bugibba tatil yöreleridir. Buralarda: büyük oteller ve apartlar var. Akşamın ilerleyen saatlerinde, bir kulübe gitmek isterseniz: kapının önünde, uzun bir kuyruğa girmeniz gerekecektir. Çünkü: Malta sosyetesi, özellikle hafta sonlarında, geç saatlerde, dışarıya çıkmayı tercih ediyorlar.

Malta’da gece hayatı, daha çok St.Julians’ın Paceville bölgesinde yoğunlaşıyor. Burada, birçok bar ve club var. Özellikle, cumartesi geceleri, burada adım atmak mümkün değil.

Malta’da içki sudan ucuz. En lüks kulüplerde bile, bira 1.80 Euro civarında satılıyor.

KUMARHANELER

Malta Genel: Malta adasında, başlıca 3 kumarhane var.

Bunlar: San Giljan’da: Westin Dragona otelinin yanındaki: Dragona Casino. Bu yapı: 20.yüzyılda, bir markizin konutu olarak yapılmış.

Qawara’da: New Dolmen Oteli: Oracle Casino ve son olarak: Vittoriosia’da: yat limanına bakan, Casino de Venezia.

Kumarhaneler: öğle saatlerinde açılıyor ve geç saatlere kadar açıktır. 18 yaşından küçük, yabancı uyruklular, içeriye alınmıyorlar. Günlük ve şık kıyafetler ile girmek mümkün.

İngiltere Londra

İngiltere Londra

İngiltere Londra; İşte, size yalnızca birkaç kelime ile, Londra:  Yağmurlu, sisli ve belki de bazıları için sıkıcı bir yer. Taksileri pek sevimli, yağmurun günde 7 kez durduğu ve 8 kez yeniden yağmaya başladığı bir yer. Asık yüzlü insanlar kenti. Londra’da hiçbir şey kesin değildir, sadece pahalıdır.

İngiltere Londra Genel

GENEL

Yüzyıllarca, Londra, dünyanın birçok yerinden gelen gezginler için, gözde duraklardan biri olmuştur.

Çünkü: büyüleyici müzeler, sanat sergileri, ihtişamlı malikaneler, kiliseler ve parklar: bu gözdeliğin en büyük sebebidir. Bunların dışında: açık hava kafeleri, sokak müzisyenleri ve pazar yerleriyle sokak hayatı yeniden canlanmıştır. Tutucu kesimlerin hoşuna gitmese de, bazı insanların sabahın erken saatlerine kadar partilerde eğlenmekten ve Pazar günleri alışverişe çıkmaktan hoşlanması, şehrin gece hayatını ve alışveriş geleneğini değiştirmekte ve hareketlendirmektedir.

Londra’da bütün yabancıların kendilerini yerli olarak hayal edebilecekleri ve her zaman ziyaret etmeyi düşleyecekleri bir şehirdir.

Londra, dünyanın en önemli iş ve finans merkezlerinden biridir. Birbirinden farklı: tam 600 banka var. Evet, yanlış okumadınız, şube değil, tam 600 banka merkezi burada, yani sonuçta, dünya para piyasalarının merkezlerinden biri.

Yeşili bol olan bir şehirdir. Şehirde: 143 tane park ve bahçe bulunmaktadır.

Thames Nehri, şehri ikiye bölmektedir. Nehir: Kuzey denizine dökülüyor. Nehrin denize döküldüğü yerden, 64 km. içeride, şehir, ırmağın iki yakasına kurulmuş.

Londra: merkez şehir ve 32 ilçeden oluşmaktadır. Bu şehirde: yaklaşık 8 milyon insan yaşıyor. Bu nüfusu ile, Avrupa Birliğinin, 2’nci büyük kentidir.

İngiltere Londra Ulaşım ve Hava alanları

ULAŞIM VE HAVAALANLARI

İstanbul-Londra arasındaki uçuş süresi, yaklaşık 4 saat.

Londra şehrinde, 5 havaalanı bulunmaktadır. Dünyanın en kalabalık hava  trafiği: Londra’da yaşanır. Bu şehirde: 5 tane uluslar arası havaalanı bulunuyor. Ancak: Heathrow ve Gatwick en büyük iki merkezdir.

Heathrow

Yolcular için, yıldırıcı olabilmektedir. Herhangi bir uluslar arası geliş kapısından, terminalin merkezine yürümek, sonsuza kadar sürecekmiş gibi görünür. Dünyanın en fazla uluslar arası yolcu taşınan havaalanıdır. Adeta, Londra şehrinin dünyaya açılan kapısıdır. Dört adet terminali bulunuyor. Londra şehir merkezine uzaklığı ise, 24 km. Şehrin batısındadır.

Havaalanından şehir merkezine, en hızlı ulaşım şekli: her 15 dakikada bir kalkan ve Paddington Station’a varması: 15 dakika süren Heathrow Ekspres’tir. Yani: Londra merkez ile havaalanı arasındaki en hızlı ulaşım şeklidir.

Muhtemelen, dünyanın, kilometre başına en pahalı raylı sistem ücretine sahip olan Express’te: 1 kişilik bilet 14 Paundur.

Londra’ya otobüsle ulaşımı sağlayan Airbus servisi: kırmızı çift katlı ve tek katlı otobüslerle, 1-4 terminallerinden kalkar. Klimalı olan bu otobüslerde, geniş bir bagaj deposu bulunuyor. Bu aracın biletini: otobüs şoföründen, Airbus veya National Ekspres temsilcisinden veya otel görevlisinden satın alabilirsiniz.

National Ekspres ise yaklaşık yarım saatte bir Heathrow Central’den Victoria Coach Station’a otobüs seferleri düzenlenir. Yolculuk 45 dakika sürer ve fiyatı 10 paunt.

Heathrow’daki taksi hizmetleri de iyidir. Londra şehrinin siyah taksileriyle şehre ulaşım, gidilen yere göre yaklaşık 30 Paunt civarındadır.

İngiltere Londra Ülkeye giriş

ÜLKEYE GİRİŞ

Ülkeye girişte: hangi adreste kalacağınızı belirten bir giriş formu doldurmanız gerekir. Gümrük memuru: Britanya’da belirli bir süre kalmanıza izin verdiğini belirten damgayı, pasaportunuza basar.

İngiltere Londra İklim

İKLİM

Şehirde, ülkenin genelinde olduğu gibi: nemli, deniz iklimi hakim. Yazları serin, kışları ise ılık geçiyor. Kışın özellikle kar yağışı hiç eksik olmuyor. Ama, inanın kar yağdığı zaman, şehrin görüntüsü bir başka oluyor. Yıl boyunca: yağmur görmek mümkün. Yazının başında söylediğim gibi: günde 7 kere yağmur duruyor, ancak 8’nci kez yağmur yine yağabiliyor. Yağışın en yoğun olduğu dönem ise, kasım ayı.

Dolayısı ile, bu şehre gidecekseniz: yanınızda, mutlaka bir şemsiye veya yağmurluk bulundurmanız şart. Yazları ince, kışlar ise kalın giysileriniz olmalı. Yine de: Londra gezilerinin en güzel yanlarından biri, gidecek mevsim tercih etmek sıkıntısı olmaması. Her ayın mutlaka cazibeli bir yanı var. Örneğin: havanın soğuk  ve karanlık olduğu Aralık ayı, müzeleri ziyaret etmenin en güzel zamanıdır.

İngiltere Londra Para

PARA

Para birimi: Sterlindir. Yani: Euro değil. Bir Sterlin: 100 peniden oluşur. Uluslar arası para kod ismi: GBP. Londra’daki büyük mağazaların çoğunda;: Euro’da geçerlidir. Şehrin belli başlı alışveriş semtlerindeki ve banliyölerindeki ana caddelerde, büyük bankaların şubeleri vardır. Büyük bir ihtimalle, en iyi döviz kurlarını: ATM’lerde bulabilirsiniz. Kendi banka kartınızla, burada işlem yaptırabilirsiniz. Otellerde, restoranlarda ve mağazalarda, uluslar arası kredi kartları geçerlidir.

Bu arada: 1 İngiliz Paundunun, bizim paramız ile, değişiminin ne olduğunu merak ederseniz, bu konudaki bilgiyi internetten her an en sağlıklı şekilde alabilirsiniz. Ama, genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, 1 İngiliz Paundu, bizim paramızla, muhtemelen 10 TL. arasında olmaktadır.

BAHŞİŞ

Bazı restoranlarda, hizmet bedeli, hesaba eklenir. Bu durumda, ayrıca bahşiş vermenize gerek yoktur. Servisten özellikle memnun kalmadı iseniz, bahşiş vermek zorunda değilsiniz. Genellikle: garsonlara % 10-15, taksi şoförlerine % 10-15, tur rehberlerine ve taşıyıcılara 1 ya da 2 Paund vermek yeterli olacaktır. Sinema, tiyatro gibi yerlerde, bahşiş vermeniz beklenmez. Diğer bazı yerlerde ise, bahşiş kararı size aittir.

İngiltere Londra İnsanlar

İNSANLAR

Avrupa’nın en fazla beyaz ırk harici insanın yaşadığı şehirdir. Londralılar fazla sıcakkanlı ve samimi olmasalar da, dünyanın en kibar insanları arasında sayılırlar. Size her zaman için “bayım” veya “bayan” şeklinde hitap ettiklerini görebilirsiniz.

İngilizlerin, soğukluk veya ukalalık gibi dillere destan bazı özellikleri: gün geçtikçe geçerliliğini yitirmektedir. İş çıkışında metroda yüksek sesle konuşmak ya da sıraya girmemek çok yadırganır. Siz kibarsanız, karşınızdakiler sizden daha kibar olurlar.

Mağaza veya restoranlardaki görevliler veya polis memurları: size “Sir” veya “Madam” diye hitap ederler. Bu tip nazik davranışlara, aynı şekilde karşılık vermeseniz “ukalalık” olarak algılanır.

DİL

Şehirde, 300’den fazla dil konuşulmaktadır. Resmi dil: İngilizce. Ancak: Almanca, Fransızca da genelde anlaşılmaktadır.

İngiltere Londra Şehiriçi ulaşımı

ŞEHİR İÇİ ULAŞIM

Londra; trafik lambalarının, ilk kullanılmaya başlandığı bir başkent. Ulaşımın en pahalı olduğu şehirler arasında da sayılıyor.

İngiltere Londra Taksiler

TAKSİLER

Londra’nın siyah taksileri, dünyanın en iyileridir. Geleneksel taksilerin, kendilerine özgü dizaynları var. İçleri geniştir. Büyük pencerelerinden, dışarıyı rahatlıkla seyredebilirsiniz.

Taksi şoförleri: son derece zor bir sınavı geçmek zorundadırlar. “The knowledge” adıyla bilinen bu sınavda, şoför adaylarının, belli bir güzergahtaki bütün yerleri ezbere bilmeleri beklenir. Sonuçta: tüm cadde, sokak vb. yerleri çok iyi biliyorlar.

Genelde: tren ve otobüs duraklarında bulunuyorlar. Ancak: “For Hire” lambası yanan taksileri, yolda elinizi kaldırarak durdurabilirsiniz. Gideceğiniz yer: 9.6 km. den yakın ve Metropolitan Police District’in içinde olduğu sürece, şoför, sizi istediğiniz yere kadar götürmek zorundadır. Tutarı, taksimetreden okuyabilirsiniz. Bunun dışında, ücret , pazarlığa da tabidir. Önceden anlaşabilirsiniz. Yine de, Londra şehrinde, taksi ücretleri biraz pahalı geliyor. Gidilen mesafe, süre ve seyahatin ne zaman yapıldığı ücret açısından önemli. Şoförler, ücretin ne olabileceğini, size söyleyebiliyorlar, ancak eğer özel bir anlaşma yapmadıysanız, biraz önce söylediğim gibi, taksimetreye göre, ödeme yapılıyor.

Siyah taksiler dışında, şehirde hizmet veren diğer taksiler: “Minicabler”dir. Bu taksilerin şoförleri, diğerleri kadar bilgili ve nitelikli değildirler. Ayrıca, ücretlendirme, taksimetreyle yapılmaz. Kurallara göre: bu taksileri yolda çeviremezsiniz ve onlar  da, yolda müşteri arayamazlar.

İngiltere Londra Metro

METRO

Dünyada, metronun ilk kurulduğu yer. 1800’lü yıllardan bu yana hizmet veriyor. 1863 yılında, Metropolitan Railway adıyla açılmış. Yapılış amacı: at arabalarından oluşan trafik yoğunluğunu azaltmak. Yapılan ilk hatlarda, buharlı trenler kullanılmış. Bunun sonucu olarak, metronun bazı yerlerinde, kömür dumanını atmak amacı ile, havalandırma bacaları var. Yine de, sıcak yaz günlerinde metroya binmek biraz problemli, çünkü sıcaktan bunalmamak elde değil.

Dünyanın en eski metrosu. Underground (yer altı) ismi ile anılıyor. Ancak: istasyon levhalarındaki şekli nedeniyle, metroya, argoda “tube” ismi verilmiş. Evet, halk arasında “tube” denilen metro, birçok Londralının kullandığı, en hızlı ulaşım sistemidir. Mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde, oldukça kalabalıktır. Seferler, gece yarısına kadar devam eder. Elektronik turnikeden biletinizi göstererek giriyorsunuz ve biletinizi sakın atmayın. Çünkü, indiğiniz yerde, istasyondan çıkarken, biletinizi tekrar göstermeniz gerekiyor. Metro istasyonlarında: metro haritaları bedava olarak veriliyor. Mutlaka bir tane edinin. Bazı hatların ikiye ayrıldığını unutmayın ve metronun önünde gidilen yeri belirten tabelayı, her zaman kontrol edin. Ancak: gece yarısından sonra, can güvenliğiniz açısından, metroya binmenizi önermiyorum.

Metronun toplam 274 istasyonu var. 12 tane, birbirine bağlantılı hattan oluşuyor. Merkezden şehir dışına kadar uzanıyor. Yoğunluğun fazla olduğu saatlerde, birkaç dakikadan fazla beklemiyorsunuz.

İngiltere Londra Otobüsler

OTOBÜSLER

Çoğu otobüs: saat: 06.00-23.00 arasında çalışır. Geceleri ise, genellikle: Trafalgar Square’den kalkan otobüsler, her saat başı sefer yaparlar. Güzergah haritaları ve tarifeleri ücretsiz bulabilirsiniz.

Şehirde: geleneksel, arkadan atlayarak binilen ve inilen, 2 katlı, Londra otobüslerinin sayısı azalmış. Ancak, bazı hatlarda, hala görmek mümkün. Günümüzde: yine 2 katlı olan, ancak öndeki kapıdan binilerek, şoförden bilet alınan yada şoföre abonman kartı gösterilen otobüsler daha yoğunlukta kullanılıyor. Ayrıca: tek katlı olup, iki kapılı otobüs ve körüklü üç kapılı otobüsler de bulunuyor.

Bütün otobüsler: kırmızı kapılıdır. Şehir merkezinin dışındaki yerleşim birimlerinde, otobüsler için işaretlenmiş bölümlerden gidiyorlar. Bir otobüsün; bir durakta durmasını istediğinizde; işaret vermeniz gerekiyor. Bunun için, otobüs durağında iken, elinizi kaldırıp, otobüs şoförünün dikkatini çekmeniz ve otobüsteyken ise, “dur” düğmelerinden birine basmanız gerekiyor.

Şehir merkezinde: otobüse binmeden önce, ya bir bilet ya da abonman kartı almalısınız. Çünkü: otobüs şoförleri para kabul etmiyorlar. Otobüse binmeden önce: otobüs bileti almanız gerektiği durumlarda, bozuk para ile çalışan bilet makinelerini, otobüs duraklarında bulabilirsiniz. Otobüs şoförüne; bilet almak için para verdiğiniz durumlarda: eğer şoförün bozuk parası yoksa, sizi otobüse bindirmeyebilir.

Evet, her şey bir yana. Bilet fiyatları nedir? Mesafe ne olursa olsun, tek yön bir bilet fiyatı:  2 GBP. Otobüs değiştirme durumunda; yeni bir bilet almanız gerekir. Çoklu bilet, ya da toplu taşıma araçlarını, uzun bir süre sürekli olarak kullanacaksanız; çeşitli abonman kartlarından, durumunuza uyanı satın alabilirsiniz.

İngiltere Londra Konaklama

KONAKLAMA

Otel konaklama: Şehirde, bütçenize uygun: 3, 4 ve 5 yıldızlı otel bulmak mümkün. Kahvaltı, yarım ve tam pansiyon seçenekleri var. Odalar: tek-çift ve suit olarak hizmet veriyorlar.

Aile Yanı konaklama: Özellikle, eğitim için şehre gelenlerin tercih ettikleri bir yöntem. İngiliz aile yaşamı ve kültürü hakkında, bilgi sahibi olabilirsiniz. Aileler, dil okulları ile anlaşma yapıyorlar ve evin uygunluğu ve büyüklüğüne göre, en fazla 4 öğrenciyi misafir olarak kabul edebiliyorlar. Tek ve çift kişilik oda seçenekleri var. Bunun dışında: tuvalet ve banyo, ortak kullanım alanları olarak ortaya çıkıyor. Giriş çıkışlarda herhangi bir kısıtlama olmamakla birlikte, aileyi rahatsız etmeyecek şekilde, uygun davranışlarda bulunmak gerekiyor.

İngiltere Londra Dil Okulları

DİL OKULLARI

Yabancı dil okulları: şehirde, farklı yerlerden gelen insanların tanışmaları için ideal yerlerdir. Çok fazla sayıda ve nitelikte, dil eğitimi veren okullar var. Dil okullarının seçiminde; bu konuda uzman olanlardan yardım almanızı ve bunun sonucunda seçim yapmanızı öneririm.

Yine de, bir iki örnek vermek gerekirse:

EC Londra Dil Okulu (EC London): bu okul, şehrin merkezi bölgelerinden biri olan Covent Garden bölgesindedir. 1969 yılında kurulmuştur. Kaliteli eğitim ile, haklı bir üne sahip olan okul, 13 sınıfa sahiptir. 2006 yılında tadilat görerek modern bir yapıya bürünen okulda, kütüphane ve ücretsiz internet erişimi sunan bir de internet kafe bulunuyor.

Eurocentres Londra Dil Okulu (Eurocentres London): Şehrin merkezindedir. British Council tarafından akrediteli okullardan biridir. Göz alıcı okul binası, öğrencilerin konforu için düzenlenmiş alanlar yoğunluktadır.

Bunların dışındaki dil okulları: şehir merkezine çeşitli uzaklıktadır.