Saroz körfezi kıyılarındaki bu yerleşim yerlerinde: özellikle İstanbul’dan bölgeye: dalgıç eğitimi almak üzere gelen insanlar bulunuyor. Bunun dışında ise, özellikle çadır ve karavan turizmini tercih edenlerin, uğrak yeri.
ULAŞIM:
Erikli’ye İstanbul üzerinden ulaşmak için: Silivri’den Tekirdağ yönüne doğru devam ederek, Malkara ve Keşan geçilir. Keşan’dan Çanakkale yoluna saparak, Erikli’ye ulaşabilirsiniz. Ayrıca: Bayrampaşa-Esenler Otogarı Keşan-Gürel yazıhanesinden her saat otobüs bulmak mümkün.
İbrice-Tekirdağ arası uzaklık: 60 km. İbrice-Malkara arası uzaklık ise: 10 km. dir.
ERİKLİ SAHİLİ
Saroz körfezi içinde, en sosyal ve gelen yerli-yabancı turistleri en iyi şekilde ağırlayabilecek tek bölge Erikli Sahilidir. 1974 yılında: 800-1000 arası bir nüfusa sahip bölge, günümüzde, yaz dönemi içinde, neredeyse 50 binleri buluyor.
Şu anda, Erikli de, Turizm Bakanlığına bağlı, üç otel, Keşan Belediyesi denetiminde yedi pansiyon ve apart oteller olmak üzere, yaklaşık 340 yatak kapasitesi var.
Fakat, ev pansiyonculuğu da çok yaygın. Yani, toplam 3000 yatak kapasitesine kadar ulaşılıyor.
ADİLHAN, SAZLIDERE, GÖKÇETEPE
Sırtını ormana dayamış olan Adilhan köyü: temiz havası, denizi, bitki örtüsü ve en önemlisi ahtapotların yavrulamaya geldiği sahili ile bakir bir köy. Köy: çam, armut, akasya ve zeytin ağaçları ile kaplı. Sahilinin: astım ve nefes darlığı problemi olanlara iyi gelin bir havası var.
İstanbul’a yakınlığı nedeniyle, yazlık gibi kullanılan köyde: ata binmeyi, kış aylarında yaban domuzu ve bıldırcın avlamayı, yürüyüş, kros, bisiklet ve balık tutmayı sevenlere ve dalgıçlara rastlayabilirsiniz.
Gökçetepe:
tam bir balıkçı köyü. Köy girişindeki eski Rum taş evleri ve Bizans kale kalıntıları var. Köy meydanında: eski gelenekleri sürdüren, güler yüzlü köy sakinleri, dibekte bulgur dövmeye devam ediyorlar.
Sahile yönelince; son yıllarda “Kayıp Cennet” olarak anılan Milli Parklar Genel Müdürlüğü Kamp Alanı, önünüze çıkıveriyor.
Danişment; Çevre Bölge Müdürlüğüne bağlı kamp alanı. Hem günübirlik piknik hem de çadırlı kamplar için ihtiyaç duyulabilecek her türlü olanak sunuluyor. Keşan’dan sonra, Erikli’ye gider gibi devam edip, yoldaki “Danişment Orman Kampı” tabelalarını takip ederek, kolayca bulabilirsiniz.
En son 1 kilometrelik bölümü hariç, yol asfalt ve gayet güzel. 1 km.ye yakın stabilize bir yoldan koya iniliyor. Çevre Müdürlüğü, kamp alanını özel işletmeye kiralamış. Bakkal, manav ve restoran var. Orada, hazır çadırlardan kiralayabileceğiniz gibi, kendi çadırınızda da kalabilirsiniz. Duşlar, tuvaletler var, hepsi de tertemizdir.
Günübirlik piknikçiler için, sabah saat: 07.00’de açılan kapı, saat: 01.00’de kapanıyor. Kamp alanında: ahşap masalar, ocaklar ve bir de restoran var. Günübirlik kamp alanında: çadır kurmaya ve karavan turizmine uygun düzenlenmiş: restoran, duş, tuvalet gibi üniteler var.
Kamp alanını büyükçe bir bölümü, çadırlar için parsellenmiş, elektrik veriliyor, yanlarında su var. Bu bölümü, guruplara günlük olarak da kullandırılıyor. Kumsalın belli bir bölümü kumluk, asıl denize girilebilen bölüm burası.
Deniz tabanı çakıllarla kaplandıkça, deniz kestaneleri görünmeye başlıyor. O yüzden ayaklarınızı yere basıyorsanız dikkat etmeniz şart. Dikkatli olduğunuz sürece deniz kestanesi yönünden sorun yaşamazsınız.
İBRİCE LİMANI:
Edirne Keşan İbrice Limanı: Keşan’a bağlı Mecidiye beldesinde yer alan, iki küçük koydan oluşuyor. Tarihi liman, doğanın bir hediyesi olarak, dalgalara kapalı bir haliç çevresinde kurulmuş.
İzmir’den Gökçeada’ya gelen gemiler, geçmiş yıllarda yüklerini bu limana boşaltırlar, develerle Uzunköprü’ye taşınan ticaret malları, buradan trenle, İstanbul’a gönderilirmiş. Limanda gümrük binası, hamam, ticaret mağazası gibi üniteler bulunurmuş.
Şimdi, yalnızca kalıntıları görülen binalar, bölgenin ikinci derece SİT alanı olması nedeniyle yıkılmış.
Günümüzde, ciddi bir balık sirkülasyonu bulunan İbrice Limanı, sayısız balıkçı teknesini misafir ederken, lüks bir restoranda kendilerine balık ziyareti çekmek isteyen aileleri ağırlıyor.
Evet, burası: kısa süre önce, mütevazi bir balıkçı barınağıydı. Artık özellikle yaz aylarında, dalma meraklılarının akınına uğruyor. Denize girmek, dalış yapmak isteyenler, taze balık almak için gelenlerle, limanın ziyaretçisi eksik olmuyor.
EDİRNE KEŞAN İbrice Limanında, WC dalış merkezi var.
Meraklılarına eğitim veriliyor. Çünkü: Saroz körfezi, deniz turizmi yanında, özellikle balık avcıları ve dalma meraklıları için ideal bir yer. Savaştan kalma batık gemiler için yuva görevi yaptığından, bölgenin en iyi balık çıkan yeri buradadır.
Bu nedenle de, dalma meraklılarının yuvaları bozacağından endişe eden yöre balıkçıları ve eski sünger avcıları, dalmak için gelenlere yardımcı olmaktan pek hoşlanmıyorlar.
Hatta: her hafta en az 200 dalgıç gelen yörede, limandaki lokanta bile kapatılmış durumda. Açtırmamak için de uğraşılıyor.
Limanın karşısındaki kayalık alandan denize giren dalgıçların görüntüsü içler acısı. Burada hiçbir sosyal tesis yok. Elbette, son yıllarda gelen dalgıç sayısı azalıyor. İbrice Limanı ve çevresinde; dalgıçlara hizmet için harekete geçilmesi gerekir.
Yoksa: İbrice insanı, dalış turizmini kaybedecek. Dalmak için gelen insanlar: içecek, su, tuvalet, duş istiyorlar. Ücreti karşılığında bu hizmetlerin verilmesinin gerekliliğini düşünüyorum.
Evet, devam edelim.
İstanbul dalgıçlarının ehliyet aldıkları sınav, burada yapılıyor. Çünkü: burası İstanbul’a yakın ve derinliği kolayca bulabilen bir dalış merkezi. Bu yüzden de, tüm dalış okulları tarafından büyük ilgi görüyor.
Özellikle: hafta sonları, dalış okullarının hücumuna uğrayan Kömür Limanında, dalış yerleri, tekne limanını sol tarafındaki kayalıklar arasındaki küçük koylardır.
Edirne Keşan İbrice de, koy, gerek limana doğru ve gerekse diğer yöne doğru güzel bir dip florası sergiliyor. Özellikle, Mayıs ayından Eylül ayı sonuna dek süren dönemde, İbrice Limanında, dalgıçların sertifikalarını aldıkları, açık deniz ile tanıştıkları ilk yer burası.
Cuma sabahı, erkenden İstanbul’dan yola çıkan dalış gurupları, 3.5 saatlik bir yolculuk sonunda buraya ulaşıyorlar.
Liman her iki yanı yüksek tepelerden oluşan bir bölümde bulunuyor. Doğusundaki tepeden bakıldığında iki koy görülüyor. Bu koylarda: mükemmel resif sığlıklar bulunuyor. Koyların dipleri, zaman zaman kaya ve kumluk halinde, meyilli olarak 40 metrelere kadar inen bir su altı yapısına sahip.
Bu koylara yapılan dalışlar sırasında, çok sayıda sübyeye, taşların arasında gizlenen ahtapotlara ve melanur sürülerine rastlamak mümkün.
Limanın batı kıyısındaki sarp ve dik kaya yapısı, Toplarönü Burnuna kadar uzanıyor. Toplar önü, mükemmel gizli koyları olan bir dalış noktası. Ancak, buraya yalnızca deniz yolu ile gidiliyor. Ortalama derinlik ise 20 metre ile sınırlı.
Evet: dalış dışında, limandan içlere doğru, toprak yolla devam ettiğinizde, Deli Liman denilen ve arkası çamlık, önü deniz olan kamp sahalı görülüyor. Burada: kamp ateşi yakmak ve gitarlı geceler yaşamak mümkün.
Kamp yerinden, güneşin batışını, hele hele güneş battıktan sonra, ışık kirliliği olmayan gökyüzünde, saman yolunu izlemek, bir yandan da tüm haftanın yorgunluğunu atabilmek, inanın, muhteşem bir keyiftir.
Eğer, amatör balıkçılığa, olta balıkçılığına merakınız varsa, burası olta balıkçılığı içinde mükemmel olanaklar sunan bir yer.
Özellikle: zargana yakalayabilirsiniz. 4-5 saatlik bir süre sonunda, muhtemelen 50 civarında zargana yakalamanız içten bile değil. İhtiyacınız olan tek şey, birazcık şans. Yoksa, balık bol.
Edirne Keşan İbrice Limanında: balık restoranları, dükkanlar ve pansiyonlar da var. Uskumru, sinarit, levrek, mercan, kefal ve barbunya, çevredeki restoranların muhteşem balık lezzetleri arasındadır.