Meksika körfezi kıyısında, geniş, düz ve çok kültürlü, devasa bir Amerikan şehridir. İstanbul ile kardeş şehir olan tek Amerikan şehri olması özel bir anlam taşır.
Teksas Eyaletinin başkentidir. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletlerinin en büyük dördüncü şehridir. Ancak, suç oranı yüksek bir şehirdir.
Yazının hemen başında bunu belirtmekte yarar görüyorum. Akşam, saat: 8-9 dan sonra, sokaklarda kimseyi göremezsiniz ki, siz de bulunmayın derim.
Özellikle: çok güvenli bir şehir iken, bir zamanlar kasırgalardan zarar gören birçok insanın yerleşmesiyle, bu özellik sekteye uğramıştır.
Pek bir şeyi olmayan, işi-gücü, ailesi olmayan bu bireyler, maalesef güvenliği sıkıntıya sokuyor. Hırsızlık ve soygun olayları çoğunluktadır.
Şehir, tarih sahnesinde ilk olarak: 1836 yılında kurulmuştur. Bataklık üzerine kurulmuştur ve söylenenlere göre, yavaş yavaş batmaktadır.
1901 yılında: petrolün bölgede bulunması ile; liman ve demiryolu sektöründe muhteşem bir gelişme yaşanır ve bunun sonucunda: şehir nüfusunda dalgalanmalar olur. 20’nci yüzyılda: şehir “Texas Medical Center” yani sağlık ve araştırma dünyasının merkezi olur. Medical Center bölgesinde, binlerce yeşil giysili sağlık çalışanı bulabilirsiniz.
Johnson Uzay Merkezi ve kontrol merkezini bünyesinde bulunduran NASA kurulur.
Houston: petrol ve uzay demektir. Amerika’nın en gelişen ticaret toplumlarından biri olarak, hızla gelişen sıcak ve nemli bir şehirdir. Sıcak ve nemle başa çıkabilmek için, şehir merkezindeki gökdelenleri birbirine bağlayan havalandırmalı yer altı açık alanlar ağı bulunmaktadır.
İklim: bölgede nemli subtropikal iklim koşulları egemendir. Bahar aylarında süper fırtınalar ve bazen kasırga gelmektedir. Güneydeki Meksika körfezinden, nemli rüzgarlar eser. Yaz aylarında sıcaklık ortalama 32 derece ve üzerine çıkar. Ancak, nem nedeniyle hissedilen sıcaklık daha yüksektir.
Özellikle, yaz sabahlarında ortalama nem % 90’lara kadar çıkar. İnsanlar, araç ve konutlarında, her binada, sürekli klima kullanmak zorunda kalırlar. 1980 yılında, Houston şehri, yeryüzünün en klimalı şehirlerinden biri olarak tarif edilmiştir.
Yaz aylarında, öğleden sonraları sık sık sağanak yağış görülür. Kış ayları ise, nispeten ılımlıdır. En soğuk ay ortalama sıcaklığı, 6 derece civarındadır. Kar yağışı çok nadirdir. Evet sonuç olarak, şehrin havası, yılın 7 ayında gayet güzeldir. Ama, 3 ay dayanılmaz. Kasım ayından Haziran ayı ortasına kadar hava gayet güzeldir.
Şubat-Mart ayında, üzerinizde ince bir hırka ile dışarıda oturup yemek yiyebilirsiniz. Haziran sonu ile Ağustos sonu arasındaki dönemde ise, felaket sıcak oluyor. Bu dönemde sokakta iseniz, tam bir işkence yaşarsınız. Çünkü, sıcaklık 40 derece, nem % 80 dir ve her şey üzerinize yapışır. Bu durumu bilenler, kapalı yer dışına çıkmazlar.
Son bir not: şehir, genelde sıkıcıdır.
İnsanlar: sosyal hayat olarak programlı aktivitelere veya kiliselere giderler. Avrupa şehirlerindeki gibi “kendimi sokaklara atayım, mağazaların vitrinlerine bakayım, kafelerde oturayım, gelip geçen insanları seyredeyim” gibisinden etkinlikleri yoktur. Biraz etkinlik yaşamak isterseniz, şehirdeki alışveriş merkezlerine yani “Mall” lara gitmeniz gerekir ki, en hareketli ve popüler alışveriş merkezi Galleria’dır.
RİCE ÜNİVERSİTESİ
Güneyin “Harvard Üniversitesi” olarak bilinir.
Burada: yüksek lisans yapan çok sayıda uluslar arası öğrenci profili içinde, Türkler de yoğunluktadır. Eğer kariyer yapmayı düşünüyorsanız, burası uygun bir adres olacaktır.
ALIŞVERİŞ
Galleria
Şehrin en hareketli ve popüler alışveriş merkezidir ki, burada fiyatlar yüksek olmasına rağmen, mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Macy
Amerika’da bulunan orta sınıf bir mağaza zinciridir. Amerika’da 850 civarında şubesi bulunmaktadır. Şehrin Downtown bölgesindedir ve 1947 yılında, bugünkü yerine taşınmıştır.
Houston Merkezi
Şehrin Downtown bölümünde, 3 kulede, yaklaşık 320.000 m. karelik bir alandaki alışveriş merkezidir. 1982 yılında inşa edilmiştir.
Houston Downtown Tünel Sistemi
Yeraltında bulunan, klima kontrollü ve yaya yolları bulunan bu ağ içinde: birçok mağaza, dükkan ve restoran bulunmaktadır. Uzunluk yaklaşık 11 km. dir. 1961 yılında, bölgedeki gökdelenlerin birbiriyle bağlantısı için bu tünel sistemi geliştirilmiştir.
Tünel sistemi: oteller, ofis kuleleri, bankalar, devlet daireleri, restoranlar, perakende satış mağazaları arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Burada: hediyelik eşya dükkanları, gazete bayileri, bankalar, çiçekçi mağazaları, gıda maddelerinin satıldığı alışveriş merkezlerini bulabilirsiniz. Zaten, şehri ziyaret eden turistlerin hepsi, buraya uğruyorlar. Tünellere: yürüyen merdivenler ve asansörler ile inilip-çıkılıyor.
Abejas
Burası: butik tarzı bir mağazadır ve giysiler ve çantalar bulunur.
GEZİLECEK YERLER
DOWNTOWN HOUSTON
Burası, şehrin en büyük iş merkezlerinin bulunduğu yerdir. Birçok önemli şirketin merkezi buradadır. Binalar arasındaki bağlantıları: tüneller sağlamaktadır ki bunlara “skywallks” denilir. Tünel sisteminde, birçok: mağaza, restoran ve alışveriş mekanları bulunmaktadır.
Şehirde inşa edilecek ilk büyük gökdelen: 50 katlı ve 218 metre uzunluğu ile “One Shell Plaza”dır. 1970 yılında ise, şehrin en yüksek gökdeleni, 75 katlı ve 305 metre yükseklikteki “JP Morgan Chase Tower” yapılmıştır.
HOUSTON BELEDİYE SARAYI
Yapı: 1938-1939 yılları arasında inşa edilmiştir. Mimar Avusturya doğumlu Texaslı Joseph Parmak’tır.
Belediye Başkanı ve Belediye üyelerinin ofislerine ev sahipliği yapmaktadır.
PENNZOİL PLAZA
Şehir silüetinde hemen göze batan bina: Philip Johnson tarafından tasarlanmıştır. Yapının dikkat çekici siyah kuleleri ve üçgen çatısı hemen dikkati çeker.
36 katlıdır. 1975 yılında inşa edilmiştir. Şehrin ödüllü gökdelenidir. 1975 yılında, New York Times tarafından “on yılın binası” seçilmiştir.
151 metre yüksekliğindeki kuleler: koyu bronz cam ve Alüminyum ile kaplanmıştır. Binalar birbirlerine ayna görüntüsü verirler. Yani, optik bir yansıma söz konusudur.
HERİTAGE PLAZA
Şehirde, 232 metre yükseklikte bir gökdelendir. Texas şehrinin en yüksek 8’nci ve Amerika’nın en yüksek 60’ncı binasıdır. 56 katlıdır ve 1987 yılında tamamlanmıştır.
Yapının mimari özelliği: binanın tepesinde bulunan basamaklı granit özelliği, Maya piramitlerine benzemektedir. Bu özellik, yapının mimarının Meksika-Yacatan ziyaretinde tasarlanmıştır.
RİCE VİLLAGE
Burası “Rice Üniversitesi” nin hemen yakınındadır. Bu ufak bölgede, birkaç sokak boyunca yürürseniz: dükkanlar, lokantalar, kafeler görebilirsiniz. Hatta: Türk yemeği isterseniz, burada “İstanbul Cafe” ve “Pasha” gibi yerler bulunuyor.
WESTHEİMER AVE VE MONTROSE
Bu bölge: şehrin gay ve hippi yoğunluklu bölgesidir. Burada: ikinci el kıyafetler, antikalar bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: yine burada güzel kafeler bulunmaktadır. Özellikle: “Westheimer”, “Dunlavy”, “Brasil”, “Agora” ve “Empire Cafe” gitmenizi önereceğim yerlerden bazılarıdır.
RİVER OAKS
Burada: tam köşede “Üç tane Starbuck” bulunuyor. Burası: şehrin en zengin bölgelerinden birisidir. Şayet, Westgray’dan Shaphard’ın öbür tarafına yürürseniz, burada dev malikanelerin bulunduğu bir bölgeye girmiş olursunuz.
ASTRODOME
Burası şehirdeki kocaman bir kapalı stadyumdur. Burada: rodeo yapılır, baseball oynanır ve konserler verilir. Burası, dünyanın ilk çok amaçlı ve kubbeli spor stadyumudur. Reliant Park kompleksi içindedir. 1965 yılında açılmıştır.
Seyirci kapasitesi. 52.000 kişiliktir. Buranın tarihi süreçteki en büyük etkinliği: 2005 yılındaki “Katrina” kasırgası sırasında yaşanmıştır. 4 ay boyunca tüm etkinlikler iptal edilerek, yaklaşık 25.000 kişi, evet kasırgadan kaçan 25.000 kişi buraya yerleştirilmiştir.
MUSEUM OF NATURAL SCİENCE
Herman Park’tadır. 1909 yılında kurulmuştur. Her yıl toplam 2 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir.
Burada, siyah altın olarak nitelendirilen petrolün, yeraltından nasıl çıkarıldığını görebilirsiniz. Delgi ve arıtım teknolojisi sergileri, petrol çıkarma sistemlerinin etkileyici bir modelini de kapsar.
DOWNTOWN AQUARIUM
Burada, sualtı dünyasının güzelliklerini yaşayabilirsiniz. Deniz yaşamındaki 400 tür canlıyı burada görebilirsiniz. Hatta: bir beyaz kaplan bile var. 20 metre uzunluğunda: tünel var, burada gezerken, her yanınızdan deniz canlılarının geçtiğini görebileceksiniz.
MUSEUM OF FİNE ARTS
Bissonnet Street’dedir.
Müzenin koleksiyonlarında, taş devrinden günümüze kadar olan döneme ait 63.000 den fazla sanat eseri bulunmaktadır. Özellikle: Amerikan ve Avrupa sanatı, Asya ve Afrika sanatlarına ait bir heykel bahçesi mutlaka görülmelidir.
AMERİKAN KOVBOY MÜZESİ
Almeda bölgesindedir.
Bu müzede: Kızılderili ve Kolombiya öncesi sanat koleksiyonları görülebilir. Çağdaş sanat bölümü: zengin bağışçıların yeni hazineleri geri getirmeleriyle daimi bir sürpriz kaynağıdır.
Yerel zevke göre sergideki en etkileyici eserler: ressam ve heykeltıraş Frederic Remington tarafından yapılmış kovboy yaşamı çalışmalarıdır. Bunlar: vahşi atları ve silahşörleri Vahşi Batı’nın ikonları yapan görüntülerdir.
ROTHKO ŞAPELİ
Burası: sade, mezhepsiz bir ibadet yeridir.
Ama burası yalnızca şapel olarak değil, aynı zamanda bir modern sanat atölyesi olarak da hizmet vermektedir. Duvarların üzerinde “Mart Rothko” nun: 14 tane, siyah ama renkli renkli resimleri bulunmaktadır. Binanın şekli ise, sekizgen, Yunan haçı şeklindedir.
Buranın en büyük özelliği: dünyanın ilk Ekümenik merkezi olarak kabul edilmesidir. Çünkü: bütün dinlere aittir. Burada: uluslar arası konferanslar, dini, kültürel ve felsefi bir alışveriş merkezi bulunmaktadır. Her inançtan bireyler, buraya gelerek dua edebilmektedirler.
Ayrıca, birçok dinlere ait kitaplar bulunmaktadır. Her yıl, yaklaşık 60.000 kişi, şapeli ziyaret etmektedir.
Biraz önce söylediğim gibi, şapel içinde: 1964 yılından başlayarak büyük siyah tuvaller üzerinde resimler yapılmaya başlanmıştır. Tabloların en büyük özellikleri, siyah ve mor renklerin hakim olmasıdır.
MENİL COLLECTİON
Burada: sürrealistler, primitif ve Asya eserlerine ağırlık verilmiştir. Hayırsever Jean ve Daminique de Menil tarafından Houston’a bağışlanmıştır.
Giriş ücretsizdir. Ama müze binasının çevresindeki birkaç blok, tasnif edilmiş ve kampus oluşturularak bir “sanat mahallesi” ortaya çıkarılmıştır. Burada: aynı zamanda çeşitli bungalov evler bulunuyor. Bu evlerde, çeşitli sanat organizasyonları yapılıyor.
LYNDON B. JOHNSON SPACE CENTER- NASA
Şehir merkezinin yaklaşık 40 km. güneydoğusundadır.
Burada: 1961 yılında, insanlı uzay aracı merkezi (MSC) kurulmuş ve Cumhurbaşkanı Lyndon B. Johnson onuruna onun ismi verilmiştir. Tesisin açılış amacı: insanlı uzay uçuşu tasarımı, geliştirilmesi ve işletilmesinden sorumludur. Kuruluşundan yaklaşık 3 yıl sonra: JSC, NASA için uzay uçuş operasyonlarında dünya lideri olmuştur.
MSC: burada, kontrollü ilk uçuş olarak 1963 yılındaki “Apollo” programı görülmektedir. Apollo programı: 1961 yılında, Başkan Kennedy tarafından belirlenen ulusal bir hedef haline gelmiştir.
20 Temmuz 1969 yılında: MSC, ay yüzeyinden “Houston, Kartal Kondu” şeklinde mesaj çekerek, Apollo Lunar Module Kartal’ın ay yüzeyine indiğini, dünyaya duyurdu.
Saatler sonra, Astronot Amstrong: Kartal modülünün merdivenlerinden indi ve “insanlık için dev sıçramayı” gerçekleştirdi.
1973 yılında: MSC, Lyndon B. Johnsno Uzay Merkezi (JSC) adını aldı ve o zamandan bu yana, insanlı uzay uçuş programlarının kalbinde olmuştur. Uzaya yapılan tüm insanlı uzay uçuşları: burada görevli bilim adamları, mühendisler, astronotlar ve diğer personelin sorumluluğundadır.
Burada: Ziyaretçi yönlendirme merkezi: uzay gereçleri, roketler, ay modülleri, uzay kapsülleri ve Ay taşının bulunduğu muhteşem bir müzedir.
Mission Control Center: çevresinde uzman harp okulu öğrencileri eşliğinde rehberli turlar düzenlenir. Ayrıca: NASA uzay laboratuvarının yaşama ve çalışma bölümleri olan “Skylab Training Room” u da gezebilirsiniz.
Amerika’da Chicago şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için Chicago Gezilecek yerler
Amerika’da Yellowstone parkı gezilecek yerlerle ilgili yazım için Yellowstone Parkı
Amerika’da Los Angeles Malibi şehri gezilecek yerlerle ilgili yazım için Los Angeles Malibu