Burası Himalayalar üzerinde, ücra bir köşededir. İndus vadisinin merkezindedir. Önemli ticaret yollarının kavşak noktasında bulunduğu için, stratejik önemi vardır. Ancak, Çinli yetkililer tarafından, 1960 yılından sonra, buranın Tibet ve Orta Asya ile olan sınır bölümleri, geçişlere kapatılmıştır. Hint ordusu, burada büyük bir güç bulundurmaktadır.
Bölgenin en alçak yeri, deniz seviyesinden 3500 metre yüksekliktedir. Yüksek dağlar, muson bulutlarının, Hindistan içlerinden kuzeye ilerlemesine engel olur. Bu yüzden bölge yağışsızdır. Ancak, Kasım ayından, Mayıs ayına kadar olan sürede, burası dış dünyaya tamamen kapalıdır.
Yani, tam anlamıyla bambaşka bir dünyadır. Arazi şekilleri ve kültürü, Müslüman Keşmir’den ziyade, komşu Tibet’e benzerdir. Burada yaşayan insanların tek geçim kaynağı ise: kar sularıyla beslenen tarlalarda ekimi yapılan “arpa” dır.
Bölge halkının çoğu: Budisttir. Zaten şehre yolunuz düşerse, ilk görecekleriniz: parlak renkli dua bayrakları ve yamaçlarda görülen Budacı manastırlardır. Ancak, bu Tibetli Budistler yanında, Şii Müslümanlar da görülmektedir.
Şehir: 1975 yılından sonra ziyarete açılmıştır. Çünkü: Pakistan ve Hindistan arasındaki çatışmalara neden olan Keşmir bölgesi, yakın geçmişe kadar “Yasaklı bölge” idi.
TANGLANG LA
Burası, ülkenin en yüksek dağ geçitlerinden birisidir ve 5359 metre yüksekliktedir. Dünyanın ise, ikinci büyük geçididir.
PHYANG MANASTIRI
Şehrin 15 km. uzağında, Budist tapınağıdır.
Tapınak, 1515 yılında kurulmuştur. Manastır kompleksi içinde: birçok kutsal tapınak, kraliyet döneminden kalma freskler, 14’ncü yüzyıldan kalma bronz idoller görülmektedir. Bunlar: Keşmir bölgesinin en ünlü koleksiyonudur. Hatta, burada bir de müze var. Müzede ise, 900 yıllık eserler görülebiliyor. Bunlar arasında: Çin, Tibet ve Moğol kültürlerine ait silahlar sergileniyor.
THİKSE MANASTIRI
Şehir merkezinin 19 km. uzağında bulunan, Tibetli Budist tarafından yaptırılmış bir manastırdır. Manastır: 3600 metre yükseklikteki, İndus vadisindedir. Burada: 12 katlı kompleks şeklinde manastır yapıları bulunmaktadır. Özellikle: 14’ncü yüzyıldan kalma ve 1970 yılında, Dalay Lama tarafından ziyaret edilen, 2 katlı tapınak önem kazanmaktadır.
SANCHİ STUPA
Burası, Budistler için bir kutsal yapıdır. Budistler tarafından kullanılan kutsal emanetler var. Kutsal emanetlerin saklandığı sandık, Budistler için büyük önem taşımaktadır.
Varanasi şehrinin 10 km. uzağındadır. Uttar Pradesh Eyaletinin Varanisi şehrinin bir ilçesidir.
Buranın önemi: Buda’nın, MÖ.530 yılında, 5 müridine, ünlü “Geyik Parkı vaazı” nı verdiği yer olmasından kaynaklanmaktadır. Mrigadava “Geyik Parkı” anlamına gelir. İsipatana olarak da kullanılır.
Bu vaaz ile, Budacılığın temeli atılmıştır. Bu nedenle: bölge, dünya üzerindeki Budacılar tarafından yoğun olarak ziyaret edilen ve hacı olunan bir yerdir. Özellikle: Japonya, Güneydoğu Asya ve Çin’den çok sayıda ziyaretçi gelmektedir.
Tarihi süreç içinde: İmparator Aşoka tarafından: burada, manastırlar, sütunlar ve çeşitli dini yapılar yaptırılmıştır. Ancak, bölge, 1195 yılında, Kutbeddin tarafından yağmalanarak harap edilmiştir. Burada, araya girip bir şey söylemek istiyorum. Hintliler, kendileri için kutsal olan bu sitenin “Türkler” tarafından yağmalandığını söylüyorlar. Daha sonra ise, 1836 yılında İngilizler tarafından arkeolojik kazı çalışmaları başlatılana kadar, site tamamen terk edilmiştir ve bu tarihten sonra, titizlikle restorasyon çalışmaları yapılmıştır.
GEZİLECEK YERLER
CHAUKHANDİ STUPA
Burası: 5’nci yüzyılda: Guptalar tarafından yapılmıştır. Yapının tepesinde: sekizgen bir kule görünüyor. Bölgede, ayrıca: MÖ.3’ncü yüzyıl ve MS.5’nci yüzyıl arasında yapılan, kırmızı tuğlalı 7 manastır görülüyor. Manastırlar tahrip edildiklerinde, tuğlaları, şehirdeki evlerin yapımında kullanılmıştır. Bu yüzden, günümüzde yalnızca, Buda’nın yöreyi ziyaretinde kaldığı yer olan, bir platform görülebilmektedir. Yani diğer yapıların hepsi harap haldedir.
MULAGANDHAKUTİ VİHARA
Burada, Buda’nın meditasyon sırasında ilk yağışlı sezonu geçirdiği yer işaretlenmiştir. Evet, 7’nci yüzyılda burayı gezen bir gezginin yazdıklarına göre: 200 metre boyunca uzanan duvarlar boyunca, Buda oymalarını içeren, 100 niş bulunmaktadır.
DEER PARK
Burası geyik parkıdır. Mulagandhakuti Vihara’nın hemen arkasındadır. Günümüzde de, burada geyikler görülmektedir.
AŞOKA SÜTUNU
Mabedin batısındadır.
Bu sütunun, yukarıda sözünü ettiğim işgal ve yağmadan kurtulduğu, ancak arkeolojik kazılar sırasında kırıldığı söyleniyor. Tabanı: hala orijinal yerinde duruyor ve üzerinde, bazı ilginç oymalar var. Burada bulunan sütun, günümüzde müzede sergileniyor.
Günümüzde, kalıntılar demir parmaklıklar ile çevrilmiştir. Ancak, yine de, 2200 yıllık olduğu düşünülen granitin parlaklığı gözlerinizi kamaştıracak güzelliktedir. Sütunun bulunduğu yerdeki yazıtta:” keşişlerin düzeninde hiç kimse bölünmeye yol açamaz” ibaresi, liderliği altındaki halkı içinde, hiç kimsenin ulusal birliği bozmaması gerektiğini ifade etmektedir.
Bu sütunlar: Mauryan Kralı Ashoka tarafından, MÖ.3’ncü yüzyılda, saltanatı sırasında yaptırılmıştır. Başlangıçta pek çok oldukları bilinmesine rağmen, günümüze yalnızca 9 tanesi gelebilmiştir. Bunların da, çoğu harap vaziyettedir. Her biri 50 ton ağırlığında, 40-50 metre arasında yükseklikleri bulunan sütunların; Chunar’ın güneyindeki ocaklarda yapılmıştır.
En ünlü sütun: MÖ.250 yılında, İmparator Ashoka tarafından yaptırılan ve “aslan ayağı” olarak isimlendirilen sütundur. Burada: 4 aslan, arka arkaya oturur görülüyor. Günümüzde, bu sütun: Sarnath Müzesinde muhafaza edilmektedir. Bu sütun: günümüzdeki Hindistan ülkesinin “ulusal amblemi” ve Hindistan bayrağının “merkezindeki” şekildir.
DHAMEKH STUPA
Şehir merkezine 13 km. uzaklıktadır.
Burası, bölgedeki harabeler içinde en kutsal olan yerdir. Çünkü, burası, MS.500 yılında; Mauryan Kralı Ashoka tarafından yaptırılmıştır.
İnanışlara göre, Buda’nın en ünlü vaazını verdiği yerdir. Buda: aydınlanmaya ulaştıktan sonra, 5 öğrencisine, ilk vaazını, bu “Geyik Parkı” nda, işaretli yerde vermiştir.
Aslında: MÖ.249 yılında, Buda, burada ünlü vaazını vermiştir ve büyük taşlarla çevrili, yuvarlak tepecikler bulunmaktadır. MS.640 yılında, burayı ziyaret eden Çinli gezgin Xuanzang: burada, 1500 civarında rahip bulunduğunu ve stupanın yüksekliğinin 91 metre olduğunu yazmıştır.
Günümüzde ise, Stupa: taş ve tuğlalardan yapılmış, 43.6 metre yükseklikte ve 28 metre çapında bir silindir şeklindedir. Üzerinde, taşlara yontulmuş çok narin ve güzel çiçek oymaları görülmektedir.
SARNATH MÜZESİ
Burada: MÖ.3 ile MS.5’nci yüzyıllar arasından kalma, Hint heykelleri koleksiyonu sergilenmektedir. Müzenin en önemli parçası: hemen girişte bulunan, yukarıda söz ettiğim “Asoka sütunu” başlığıdır. Bu başlık: aslan figürlüdür. Frizin tepesinde: her biri, yaşam çarkı ile birbirinden ayrılmış, fil-boğa-at ve daha küçük aslandan oluşan hayvan figürleri bulunmaktadır.
Burada Budist eser koleksiyonu küçük ama hayranlık uyandıracak güzelliktedir. Sütun dışında, müzede görmenizi önereceğim kalıntı: 5’nci yüzyıldan kalma, güzel bir Buda heykelidir. Bu heykelde, Buda: derin bir meditasyon durumunda, gözleri üzgün bakar, bağdaş kurmuş vaziyette oturur olarak betimlenmiştir. Başının çevresinde ise “halo” bulunuyor.
Eyalet, ülkenin kuzeydoğusundadır ve ülkenin en kültürel ve coğrafi yönden farklılık taşıyan yöresidir. Doğal kaynakları ve coğrafyası ön plana çıkar. Ayrıca: Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinde de, bu yöreden önemli katkılar sağlanmıştır. Ama bence en büyük özelliği: Belgaldeş isimli ülkenin kuzeyinde bulunması ve Hindistan yarımadasına küçük bir bağlantı ile bağlanmasıdır.
Assam kelimesinin en önem kazanan anlamı: çaydır. Bölgedeki ilk çay faaliyetleri, 1836-1837 yılları arasında, İngiliz Camellia Sinensin tarafından yürütülmüştür. Çünkü: buradaki toprak ve iklim, çay tarlaları için uygundur. 1870’li yıllara gelindiğinde ise, çay hazırlamak için yeni teknolojiler ve makineler geliştirilir. Assam çayı: günümüzde, Çin çayları ile rekabet içindedir.
Ayrıca, bölgede büyük petrol yatarları ve ipek dokumacılığı öne çıkar. Zaten, bu yüzden bölge uzun süre, İngilizler tarafından işgal altında tutulmuştur. Assam bölgesinde, yaban hayatı da önem kazanır. Özellikle: tek boynuzlu Hint gergedanı, neslinin tükenmesi tehlikesine karşın, korunma altında yaşatılmaktadır. Buna: Asya tek boynuzlu gergedan denir. Ağırlıkları: 1600-3500 kg. arasında değişmektedir. Bu ağırlıkları ile, dünya üzerindeki en büyük dört veya beşinci kara hayvanı sınıfına girerler. Nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya bulunan gergedan, günümüzde dünya üzerinde yaklaşık 3000 tane olduğu ve bunların 2000 tanesinin bu eyalette koruma altında bulunduğu biliniyor.
Ayrıca, yine Asya kıtasına ait: kaplan ve birçok kuş türü ve Asya filleri, yine bu bölgede koruma altında yaşatılıyorlar. Hatta: bu doğal yaban hayatı, bölgenin turizminde büyük rol oynuyor.
Assam bölgesinde,
Dünyanın birçok yerinde günümüzde yok olmuş “Sal ağacı” da görmek mümkün. Sal ağacı: çoğunlukla Nepal bölgesinde bulunur. Ancak, günümüzde dediğim gibi, koruma altına alınmıştır. Çünkü: nesli tükenme tehlikesi mevcut. Bu ağaç, yavaş büyüyor. Yüksekliği: 2 ile 2.5 metre arasında değişirken, gövde çapı: 30-35 metre olabiliyor. Yaprakları: 10-20 cm. uzunluğunda ve 10-15 cm. genişliğindedir. Yapraklarını dökmez. Budist inanışa göre: Sakya Kraliçe Maya, Buda’yı, bir sal ağacı bahçesinde doğurmuştur. Özellikle: Nepal-Katmandu vadisinde, sal ağacından yapılmış tapınakların bulunduğu söyleniyor.
Bölgedeki yüksek yağışların katkıda bulunduğu nehirler ve kolları: menderesler ve göller oluşturarak, eşsiz bir doğal ortam yaratmışlar.
Assam eyaletinde
Tropikal muson iklimi egemendir. Buna göre: hava genellikle ılıman veya yoğun yağışlı olarak hareketlenir. Nem oranı yüksektir. Yaz sıcaklarının azalması ve kış aylarında, özellikle sabahları kuvvetli muson yağmurları yağar. Öğleden sonra ise, bazen fırtınalar çıktığı söyleniyor. Bahar yani Mart-Nisan ve sonbahar yani Eylül-Ekim aylarında, genellikle, yağışlar orta derecededir ve sıcaklık normal düzeydedir. Yani, buraya, bu bölgeye gitmeye niyeti olanlar, bu ayları seçmelidirler.
Bölgenin metropol şehri: Especialized, Guwahati.
KAZİRANGA NATİONAL PARK
Parkın yanında bulunan büyük şehirlerin uzaklıkları şöyle: Guwahati: 217 km. Jorhat: 97 km. Furkating: 75 km.
Park: 1905 yılında kurulmuştur. 2005 yılında, parkın, yüzüncü kuruluş yıldönümü kutlanmıştır. Kuruluşunda: 1904 yılında buraya gelen, İngiliz Mary Victoria Letter ve Hindistanlı eşi Viceroy: etkin olmuşlardır. Çünkü: bunlar, burada tek bir gergedan görmüşler ve kendini koruması için bir planlama başlatarak, azalan türlerin korunması için acil önlem almak üzere, bu park bölgesi planlanmıştır.
Parkta, Dünya Mirası olarak kabul edilen, tek boynuzlu gergedanlar yaşıyorlar. Ayrıca, kaplanların korunduğu alanlar da var. Burası, 2006 yılında, kaplan koruma alanı ilan edilmiştir. Bunun dışında: filler, vahşi mandalar ve bataklık geyikleri görebilirsiniz.
Evet, burası uçsuz bucaksız, bataklıkları bulunan, yoğun nemli tpopikal ormanları bulunan ve üzerinden 4 ana nehrin geçtiği büyüklükte bir park. Bu nedenle: burada, birçok belgesel çekilmiştir. 430 km. karelik alanda kurulan park, 1974 yılında, merkezi hükümet tarafından “Milli Park” alanı ilan edilmiştir. 1985 yılında ise, yukarıda belirttiğim gibi: UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek, koruma altına alınmıştır.
Ancak, söylenenlere göre
Burada Brahmaputra nehrinin zaman zaman taşması nedeniyle, hayvanların bir kısmının telef olduğu söyleniyor. Bunun yanında: bölge insanının orman örtüsünü tahrip etmesi de, olumsuz etkilerin başında gelmektedir.
Günümüzde burayı ziyaret etmek mümkündür. Park ve çevresinde, doğal hayatı izlemenin ana faaliyet alanı: kuşçuluktur. Bunun dışında, fil veya jeepler ile rehberli turlar var. Park içinde yürüyüş yasaktır. Gözlem kulelerinden, yaban hayatını izleyebiliyorsunuz. Ancak, muson yağmurları nedeniyle, özellikle Ekim-Nisan ayları arasındaki dönemde, park kapalı bulunuyor. Parkı gezmek isteyenlerin, önceden “Park yönetim merkezine” rezervasyon yaptırmaları şart.
GUWAHATİ ŞEHRİ
Assam eyaletinin en büyük kent merkezidir ve şehir nüfusu, 2.5 milyon civarındadır. Doğu Hindistan bölgesinin: Kalküta ve Patna’dan sonra üçüncü büyük şehridir. Hindistan ülkesinin en hızla büyüyen şehridir. Dünyanın en hızlı büyüyen 100 şehri listesinde, 5’nci sıradadır.
Şehir: tapınaklar şehri olarak bilinmektedir. Çünkü, şehir içinde birçok antik Hindu tapınağı bulunmaktadır.
Şehir aynı zamanda: doğu Hindistan bölgesinde, çeşitli uluslararası kurumlara ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, Hint Teknoloji Enstitüsü buradadır. Gauhati Üniversitesi ve Pamuk kolejli de, şehrin öne çıkan eğitim kurumlarıdır. Aynı zamanda: şehir çevresindeki alanlarda: Asya filleri, Tiger ve primatlar gibi nadir memeli hayvanların, yaban hayatı alanıdır. Şehir içinde ve evresinde, zengin çeşitli kuş türleri de bulunmaktadır.
GELENEKSEL EL SANATLARI
Assam bölgesi, geleneksel el sanatları bakımında çok zengindir. Özellikle: kamış ve bambu el sanatları, metal çan ve pirinç el sanatı ürünleri, ipek ve pamuklu dokumalar, oyuncak ve maske yapımı, seramik ve pişmiş toprak eserleri, ahşap el sanatları, takı yapımı, müzik aletleri yapımı öne çıkmaktadır. Özellikle: geleneksel metal çan ve pirinç objeler, bu bölgenin en önemli hediyelik eşyaları arasındadır. İpek denildiğinde ise: yine şehirdeki çeşitli ipek dokumalar önem kazanmaktadır. Bunlar: Muga doğal altın ipek, krem parlak gümüş renkli ipek ve kış için sıcak giysiler yapımında kullanılan dokumalar var. Yani, buradan ipekli giysiler satın alabilirsiniz.
ALIŞVERİŞ
Şehrin çeşitli yerlerinde alışveriş merkezleri bulunuyor. Bunların bazıları: Big Bazaar, Bazaar Kalküta, Vishal Magamart, Eastrends, Hub, Ohio, Fort gibi.
KAMAKHYA TEMPLE
Shakti Peeth Nilachal Hill bölgesinin batısında, şehir merkezine 5 km. uzaklıktadır.
Tapınak bölgesi, Hindular için hac yeridir. Mevcut tapınak yapısı: 1565 yılında yapılmıştır. Yapının içinde: Hindu tanrıları ve tanrıçalarının heykel panelleri görülüyor. Tapınak: 3 büyük odadan oluşuyor. Orta odası tanrıçaya ayrılmıştır. Kare şeklindeki bu odada bir put var. Duvarlarında ise, yazıtlar ve tanrı figürleri görülüyor. Orta oda: kutsal bir yere açılıyor.
BALAJİ TEMPLE
Tapınak: şehirde, güney Hint mimarisinin en güzel örneğidir. Betkuchi bölgesindedir. Bu tapınak, şehirdeki diğer tapınakların aksine: akşamları, muhteşem güzel bir şekilde ışıklandırılıyor.
NAVAGRAHA TEMPLE
Chitranchal tepesi üzerindedir. Tapınağın isminin kelime anlamı “dokuz gezegen” dir. Ahom kralı Rajeswar Singha tarafından yaptırılmıştır. Tapınağın içinde, güneş sisteminin bir taş damgası bulunmaktadır.
BASİSTHA TEMPLE
Şehrin güney kesiminde, Sandhyachal tepesi üzerindedir.
UMANANDA TEMPLE
Brahmaputra ırmağı ortasındaki ada üzerindedir. Bu ada, dünyanın en büyük nehir adasıdır. Her yıl burada “Shivaratri” kutlamaları yapılır. Tapınak, 1664 yılında inşa edilmiştir. Tapınağın bulunduğu ada, dünya üzerinde, üstünde insan yaşayan en küçük adadır.
SHANKARDEVA KALAKSHETRA
Burası bir kültür sitesidir. Sitenin içinde: müze, sanat galerisi ve çocuk parkı bulunuyor. Şehrin önemli turistik bölgelerinden biridir. 1990’lı yıllarda inşa edilmiştir. Müzede: Assam Eyaletinde yaşayan çeşitli aşiretler tarafından kullanılan malzemeler sergileniyor. Ayrıca: çeşitli kültürel nesneler de var. Sitede bulunan açık hava tiyatrosu: 2000 seyirci kapasitelidir. Burada: geleneksel dans ve tiyatro gösterileri yapılıyor.
PAN ÇARŞISI
Brahmaputra nehri kıyısındadır. Şehir merkezinin en gelişmiş bölgesi buradadır. Bu bölgede: Pamuk Collage, Devlet Müzesi, Bölge Mahkemesi ve çok sayıda kütüphane, büyük devlet daireleri ve alışveriş bölgeleri bulunmaktadır. İlaveten: ilaç ve eczacılık ürünleri satan dükkanlar görülüyor. Geleneksel sanatlar ve el sanatları ürünleri hediyelik eşyalar satılan dükkanlar da çoğunluktadır.
POLTON BAZAAR
Şehir merkezinin orta kısmındadır. Burada: çok sayıda otel bulunuyor. Yani, şehrin oteller merkezidir. Ayrıca: tren istasyonu, bölgesel otobüs terminali ve restoranlar, ofisler ve sayısız özel otobüs servis sağlayıcıları terminalleri bulunuyor. Ayrıca: burada, geleneksel giysiler satılan dükkan ve mağazalar görülüyor. Şehrin en işlek caddesi: crowdiest buradadır.
RİVER CRUİSE
Şehrin en önemli turistik mekanlarından biri, Brahmaputra ırmağı üzerindeki River Cruise’dir. Bunlar, bir tür gemi. Nehirde, bu gemilerle yapılan yolculuklar, özellikle turistler tarafından yoğun ilgi görüyor ve akşam günbatımı saatlerinde muhteşem manzaralar izlemek mümkündür.
ASSAM EYALET MÜZESİ
Dighali Pukhuri yakınlarındadır. Müzede: özellikle Ahom hanedanına ait çok nadir bulunan örnek evler, eyaletin geçmişine ait giysiler, antikalar, heykeller, el yazmaları sergileniyor.
HAJO
Şehir merkezine 24 km. uzaklıktadır.
Hajo: üç dinin yani Müslümanlar, Hindular ve Budistler için, eski bir hac merkezidir. Madhava Mandır, bölgenin en ünlü tapınağıdır. Tapınak: Ganesha zamanında inşa edilmiştir. Ayrıca: Kedareswara tapınağı, Siva tapınağı, Rajeswar Singha tapınağı da bulunmaktadır.
Hayagriva Madhava Temple: Monikut tepesi üzerindedir. Günümüzdeki tapınak yapısı: 1583 yılında, kral Raghudeva Narayan tarafından yaptırılmıştır. Burada, Budist rahipler: Hinduizm ve Budizm konusunda vaazlar vermektedirler. Hajo bölgesinde, bir de cami var. Caminin, bir kısım kutsal özellikleri olduğu söyleniyor.
SUALKUCHİ
Burası: Brahmaputra nehrinin kuzey kıyısında, şehir merkezinin 35 km. uzağındadır. Dokumacılık endüstrisi ile tanınmaktadır. Burada, özellikle: “Muga” ipeği ve “Pat” ipeği üretimi yaygındır.