Kars Akyaka

Kars Akyaka

Akyaka, Kars il merkezine 63 km uzaklıktadır. Akyaka, Arpaçay arası uzaklık: 35 km.

TARİHİ

Önceki ismi “Kızılçakmak” olan ilçe, 1534 yılında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1877-1878 yılları arasında Osmanlı-Rus savaşı sonunda Rus işgaline uğramıştır. 1917 yılında Rus işgali biter. Ancak Ermeni işgali devam eder.

İlçe, 3 Kasım 1920 tarihinde ise, Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Türk ordusu tarafından kurtarılmıştır. 1926 yılında Bucak statüsünü kazan ilçe, Arpaçay ilçesine bağlanmıştır. 1961 yılında ise Kızılçakmak ismi değiştirilmiş ve “Akyaka” olmuştur. 1972 yılında Belediye teşkilatı kurulmuştur. 1988 yılında ise ilçe teşkilatı kurulmuştur.

Kars Akyaka

GENEL

İlçe Kars ilinin en kuzey ucundadır. İlçenin doğusunda Ermenistan vardır ve sınır hattı 52 km dir. Ermenistan ile ilgili Doğu Sınır Kapısına uzaklık ise 13 km dir. İlçenin rakımı 1477 metredir. Geniş düzlükler ve boz kırlara sahiptir. Karahan çayı, ilçeden geçerek Ermenistan sınırında bulunan Arpaçay barajına dökülür. Yörede karasal iklim olmasına rağmen, barajlar nedeniyle yer yer Karadeniz iklimi de görülür. Sert kış mevsimleri geçmişte kalmıştır.

AKYAKA TARIM HAYVANCILIK VE KÜLTÜR FESTİVALİ

Akyaka Kaymakamlığı ve Belediyesi tarafında organize edilen festivalde, ilçenin önemli gelir kaynaklarının arttırılması ve hayvancılığın geliştirilmesi hedefleniyor. Etkinlikte “Tarım ve Hayvancılık” konulu konferanslar veriliyor. Ayrıca Sulama Birliği Bahçesinde: en iyi buzağı yetiştiricisi, en iyi süt ineği yetiştiricisi, en iyi boğa yetiştiricisi ve en iyi pancar yetiştiricisi dallarında yarışmalar düzenleniyor. Ayrıca buzağı güzellik yarışması yapılıyor ve kazananlara ödüller veriliyor.

GEZİLECEK YERLER

ANİ KENTİ HARABELERİ

Ani kenti harabeleriyle ilgili ayrıntılı gezi yazım, yine bu sitede “Ani” ismi altında bulunmaktadır.

Kars Akyaka

KIZ KALESİ-TİGNİS KALESİ

İlçe merkezine bağlı Tignis (Kalkankale) köyündedir. Kale sınıra 3 km uzaklıktadır. Karahan çayını seyreden bir konumdadır. Ermenistan sınırına ve Doğu kapıya oldukça yakındır. Köye hakim bir tepede bulunan kale, muhtemelen I. Smpad Pakraduni (890-914) döneminde yaptırılmıştır.

Kars Akyaka

Kalenin en büyük özelliği, Ani ören yerindeki kale ile aynı dönemde yapılmış olmasıdır. 20’nci yüzyıl başına kadar sağlam gelen kale, günümüzde ise harap haldedir.

Kars Akyaka

TARİHİ TREN GARI

İlçe merkezindeki tarihi gar binası, İstasyon mahallesinde İstasyon caddesi üzerinde, postane ve polis karakolu yakınlarındadır. Gar binası, 1899 yılında Rus Transkafkasya demiryolu tarafından inşa edilmiştir. Yapıldığı dönemdeki ismi Şöregel istasyonudur.

Kurtuluş savaşı sonrasında Kars yöresi Türkiye’ye verilince istasyonun ismi de “Kızılçakçak” olarak değiştirilmiştir. 1962 yılında istasyon yeniden inşa edilmiş ve raylar standart açıklığa getirilmiştir. 1966 yılında ise istasyon günümüzdeki ismini “Akyaka istasyonu” ismini almıştır.

1993 yılında Türkiye-Ermenistan arasındaki sınır kapatılınca, Kars doğusundaki tren seferleri askıya alınmıştır. Seferler Şubat 2011 tarihinde açılmıştır.

Gelelim tren istasyonunun mimari yapısal özelliklerine: Gar binası, dikdörtgen planlı ve siyah kesme taştandır. Kars il merkezi ve ilçelerdeki diğer Rus dönemi yapılarıyla benzerlik gösterir. Baltık mimarisi tarzındadır. Binanın doğu ve batı yönünde, iki giriş kapısı vardır.

Giriş kapılarının kenarları ve kapıların sağında ve solunda üçer adet pencere bulunur. Binanın yan duvarları yığma olarak yapılmıştır. Binanın iç mekanı, birbirine açılan odalardan oluşur. Odaların iç mekanlarında hiçbir süsleme yoktur. Çatı kısmı, sonradan onarım görmüştür.

Kars Akyaka

KAYAKÖPRÜ KÖYÜ ARGİNA KATEDRALİ

İlçe merkezine 5 km uzaklıkta Kayaköprü köyündedir.

Osmanlı dönemindeki adı “İslam Enginesi” ve Ortaçağdaki adı “Argina” dır. Argina, Ermenilerin Ani’den önceki katolikosluk merkezinin yerleşim yeri olması nedeniyle önemlidir. 7’nci yüzyıla kadar Ermeni Kamsarakan sülalesinin toprakları olan bölge, Ermeni tarihçisi Sebeos’a göre, 9’ncu yüzyılın ortalarında Ermeni Bagratlı sülalesinin idaresine geçmiştir.

Ermeni Katolikosluğu, 927 yılında Dvin’den Vaspurankan (Van) Krallığının sınırları içindeki Akdamar adasına taşınmıştır. Katolikos I. Anania (946-968) döneminde, katolikosluk ikametgahı, Vaspurakan Ermeni Krallığı sınırları içindeki Akdamar Adasından, Bagratlı Ermeni Krallığı sınırları içindeki Argina’ya nakledilmiştir.

Dönemin Bagratlı Ermeni Kralı I. Abas (928-953) ve krallık merkezi de Kars’tır. Kral Abas ve Katolikos Anania, bölgedeki çok sayıda manastır ve kilisenin inşasına öncülük etmiştir. 992 yılına kadar Ermenilerin katolikosluk merkezi olan Argina, katolikosluk merkezi Ani’ye taşındıktan sonra önemini kaybetmiştir.

Argina katolikosluk yapı kompleksinin bir katedral, üç ayrı kilise, bir kütüphane, bir okul, manastır odaları ve patriklik evinden oluştuğu dönem kaynakları ve yayınlardan bilinir. Katedralin batı ve kuzey duvarlarının kalıntılarının 20’nci yüzyıl başlarına kadar mevcut olduğu, eski fotoğraflardan görülür. Katedralin, farklı tarihler belirtilse de 20’nci yüzyıl başlarında ya da ortalarında depremde yıkıldığı bilinmektedir.

Katedralden günümüze kadar ulaşan kalıntılar incelendiğinde, orta bölümü kubbeli, tek nefli ve tek apsislidir. Bu yapının en önemli özelliklerinden biri, Ani Katedralini (989-1001) ve Ayasofya’nın yıkılan kubbesini (982-992) yapan Mimar Trdat tarafından inşa edilen bilinen ilk yapı olmasıdır.

Katedral, Katolikos I. Haçik tarafından Mimar Trdat’a 973-977 yılları arasında yaptırılmıştır. Katedralin kuzey duvarı ve batı giriş kapısı üstünde bulunan kitabeleri günümüze ulaşmamıştır.

ŞAHNALAR KÖYÜ CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Şahnalar köyünde, Ruslar tarafından, Baltık mimari tarzında, bazilika planlı olarak tüf taşından yapılmış kilise, sonradan camiye çevrilmiştir.

Üzerinde 1908 tarihli yapım kitabesi bulunur. Duvarlarda sağır kemerler kullanılarak binaya estetik verilmiştir. Yapıya daha sonra minare eklenerek camiye çevrilmiştir ve çatısı yeniden yapılmıştır. Kilise camiye çevrilmesinden dolayı, iyi şekilde korunarak günümüze ulaşmıştır.

Kars Sarıkamış hakkındaki gezi yazım için Sarıkamış

 Kars Selim hakkındaki gezi yazım için Selim

Şırnak Silopi

Şırnak Silopi

Silopi, Cizre arasındaki uzaklık 29 km Silopi ile il merkezi Şırnak arasındaki uzaklık 33 km. dir. Silopi ve Uludere arasındaki uzaklık 11 km. dir.

TARİHİ:

Silopi, tarihi süreç içinde ilk başta Ninova yani Musul şehrine bağlı bir yerleşim yeri olarak biliniyor. Çünkü çevrede bulunan kalıntılardan Asurluların bu bölgede kaldıkları anlaşılmaktadır. İlçe merkezine bağlı Yankale mezrasında, Asur kalesi kalıntıları vardır. Söylenenlere göre: ilçedeki Kavaklı, Buğdaylı köyleri ve Yankale mezrasında bulunan tepeler, insan gücüyle yığma olarak yapılmıştır.

Bu tepeler Asurlar döneminde, haberleşme için düzenlenmiştir. Takip eden tarihi süreçte birçok ulus, bölgede hakimiyet kurmuştur. 1040 yıllarında bölgede Cizre Emirlikleri hakimdir. Cizre Beyi Hacı Bedran beyin ölümünün ardından, şimdiki Silopi ovasının idare ve yönetimi, oğlu Süleyman’a geçer. O zamanlar Silopi ovasının ismi Silion ovasıdır ve ilçenin ismi olan “Silopi” buradan gelir.

1931 yılında bucak olan ilçe, 1960 yılında Mardin’e bağlı bir ilçe olmuştur. 1990 yılında ise Şırnak’a bağlanmıştır.

Şırnak Silopi

GENEL:

İlçenin kuzeyi dağlıktır. Ancak dağlık kesim güneye doğru inildikçe düz bir yapıya dönüşür ve güneyde geniş Silopi ovası bulunur. Silopi ovası, Türkiye-Irak sınırına yaklaştıkça alçalır, Dicle nehri ve Habur çayının birleştiği yerde, en düşük seviyeye ulaşır. İlçenin kuzeyini tamamen Cudi dağı kaplar. Cudi dağının en yüksek yeri 2115 metre olup Silopi ovasına hakim konumdadır. İlçede yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.

Habur sınır kapısında yaşaman 55 derecelik sıcaklık, ülkemizdeki en yüksek sıcaklık olarak tarihe geçmiştir. İlçenin güneybatısında 20 km uzaklıkta Suriye, güneydoğusunda ise 15 km uzaklıkta Irak sınırı vardır. E-24 karayolunun ilçeden geçmesi ve Habur sınır kapısının bulunması nedeniyle, yörede nakliyecilik sektörü güçlenmiştir. İlçe halkı geçimini bu yolla temin etmektedir. Mevcut kamyon ve tırlar, Irak’a yük taşırlar.

Şırnak Silopi Habur Sınır Kapısı

HABUR SINIR KAPISI:

Habur sınır kapısı, 1973 yılında kurulmuştur. 2005 yılında tamamen yeniden inşa edilmiştir. 40 bin metre karelik alanda, 12 giriş ve 12 çıkış olmak üzere, 24 hat üzerinden işlem yürütülür.

GEZİLECEK YERLER:

Bölge halkı geçmişte göçebe hayatı sürdürdüğünden bölgede pek tarihi kalıntı yoktur. Bazı aşiretlerin Silopi dışında mezarlıkları bulunur. Ancak özellik gösteren bir yer vardır. Cudi dağında, Nuh peygambere ait olduğu öne sürülen geminin bulunduğu yerde, bir mescit kalıntısı, üç sarnıç ve Nuh Peygamberin evinin temelleri bulunmaktadır.

ESKİ CAMİ:

İlçe merkezine bağlı Görümlü beldesinde, derenin üst kesiminde eğimli bir arazi üzerindedir. Ancak günümüze ulaşmamıştır. Yerine, betonarme bir cami yapılmıştır. Eski caminin kitabesi ve sadece batı duvarı, günümüze ulaşmıştır.

Şırnak Silopi

 

NUH NEBİ CAMİ VE MEDRESESİ:

İlçe merkezine 2 km uzaklıkta, Birlik köyünün güneyindedir. Caminin, Nuh Peygamberin ovaya indiği yer olarak kabul edilen yerde kurulduğuna inanılır.

Halk arasında Nuh Nebi olarak adlandırılan cami ve medrese, köyün güney batısında mezarlık içindedir.

Üzerinde herhangi bir kitabe yoktur. Bu yüzden kesin yapım tarihi bilinmez. Yörenin tarihsel seyrine ve caminin plan ve mimari özelliklerine bakılarak, Selçuklu döneminde yani 13’ncü yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir. Tamamen harabe halindedir.

 

BASURİN KALE KALINTILARI:

Yankale (Basurin) yöresinde yıkık bir kale duvarı bulunur. Buranın Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilen bir kaleye ait olduğu düşünülmektedir. Bu kalenin içinde, tatlı içme suyu bulunur. Çevresine göre yüksekte olan kalenin içinde tatlı su olabilmesi için mutlaka bir su kanalı bulunması gerekmektedir. Ancak yapılan araştırmalarda böyle bir su kanalı izine rastlanmamıştır.

Şırnak

Şırnak Cizre

Şırnak Uludere

Şırnak Uludere

Uludere, Şırnak arası uzaklık: 48 km. dir.

TARİHİ

Tarihi süreç içinde, bölgede birçok ulusun egemenliği görülür. 1502 yılında bölge Osmanlılara bağlanır. Cumhuriyetin ilanından sonra bucak haline gelen Uludere, Beytüşşebap ilçesine bağlanır. 1957 yılında çıkan kanunla Hakkari iline bağlı bir ilçe olur. Uludere Belediyesi, 1958 yılında kurulur. 1990 yılında ise Şırnak iline bağlanır.

Şırnak Uludere

GENEL

İlçenin güneyinde Irak toprakları bulunmakta olup, 56 km sınırı vardır. Coğrafi olarak dağlık ve engebeli bir araziye sahiptir. İlçe merkezinin rakımı 1230 metredir.

Yörede karasal iklim hakimdir. Buna bağlı olarak yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve karlı geçer. Gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farklılıkları oldukça fazladır. Bölgede meşe ormanları, fundalıklar, çayır ve meralar bulunur. Yüksek yerlerde yer yer dağ çayırları görülür. Ama bölgenin bitki açısından en büyük özelliği: çok sayıda endemik bitki türünün bulunmasıdır.

Şırnak Uludere

ENDEMİK BİTKİ TÜRLERİ

Uludere, flora ve fauna bakımından zengin bir yerdir. Endemik bitki: ters lale veya dağ lalesi oldukça çoktur ve ülkemizde sadece Uludere-Hakkari arasındaki dağlarda yetişir ve koruma altındadır.

Şırnak Uludere

ULUDERE KİLİMLERİ

Uludere kilimleri, 50 yıl öncesine kadar yer tezgahlarında, çift kanat şeklinde, büyük boyutlu dokunurken, günümüzde dokunan dikey tezgahlarda ve daha küçük ebatlarda dokunmaktadır. Dokumada geleneksel aletler kullanılır. Malzeme olarak ise, bazen yün-kıl ipliği bazen de fabrika iplikleri kullanılır. Kilimlerin en önemli özelliği: dokuyan kadınların duygularını yansıtmak için kilimleri bir araç olarak kullanmalarıdır.

İlk bakışta bütün halinde tasarlandığı sanılan kilimler, aslında yatay ve dikey sütunlara bölünmüş parçalar halinde tasarlanmıştır. Ancak kilimlere genel bir simetri hakimdir ve yörede çeşitli efsaneleşmiş simgeler kullanılır.

GEZİLECEK YERLER

Şırnak Uludere

GERAMON KİLİSESİ

İlçe merkezine bağlı Andaç köyünde Yarma Mahallesinde eski bir Nasruti yerleşmesi olup, asıl adı Geramon’dur. Bu bölgenin ismi Geramon olduğu için kilise de bu isimle bilinir. Geramon’un eski ismi “Alamon” dur ve eski bir Asuri yerleşimidir.

Irak sınırına çok yakın olan Hakkari-Şırnak karayolunun 3 km içerisinde bulunan Andaç’dan 1 km uzaklıktadır. Kuzeyden güneye eğimli bir arazi üzerine kurulmuş olan kilisenin güneyinde meydan kuzey ve batı taraflarında bahçe, doğusunda yol bulunmaktadır. Kilise cepheleri yalın tutulmuştur. Tamamında taş malzeme kullanılmıştır. Sağlam kalmış olan yapı bölgesindeki Nasruti kiliselerinin önemli yapılarından biridir. Eser tescilli olup koruma altındadır.

 Şırnak Silopi hakkındaki gezi yazım için Silopi

Şırnak