İngiltere Londra St Paul’s Cathedral

İngiltere Londra St Paul’s Cathedral

İngiltere Londra St Paul’s Cathedral;
St Paul Churchyard adresindedir. Her gün saat: 08.30-16.00 arasında gezilebilir. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 16 paund, öğrenciler için 14 paund, 6-17 yaş arası çocuklar için 6 paund ve aileler için (2 büyük 2 çocuk) 39 paund.

Burada: 400 yıldan fazla süredir, St Paul için adanmış bir katedral, City bölgesinin yüksek noktasında durmaktadır.

Büyük yangının (1666) ardından Ortaçağdan kalan St Paul Katedrali bir harabeye dönmüştü. Yeniden inşası için Wren görevlendirildiğinde, mimarın dört kolu da eşit uzunlukta olan Yunan haçı üzerine yaptığı plan, ciddi bir direnişle karşılaştı.

Wren: kendi zamanına uygun İngiliz Barok stilinde yepyeni bir tasarım yapmıştı.
Yetkililer: cemaatin ilgisini atlara çekecek olan uzun nefli ve kısa transeptli klasik Latin haçı modelinde ısrar etti.

Bu gibi engellere rağmen Wren; 1675-1710 yılları arasında tamamlanan ve birçok resmi törene ev sahipliği yapan bu harika Barok katedrali yaratmıştır.

Katedralde hizmetler 1697 yılında başlamıştır. 16.yüzyılda İngiliz Reformasyon sonrası inşa edilen ilk katedral olmuştur.

Katedralin yapımı için, açık renkli Portland taşı “Dorset” kullanılmıştır.

Londra şehrinin bu Anglikan Katedrali: İngiliz Protestan inanışı için yapılmış kilisedir ve mimar Wren’in dahiliğinin anıtı gibidir.

Biraz önce söylediğim gibi, 1710 yılında bittiğinde: muzaffer bir kubbenin yükseldiği, görkemli mermer ve mozaik yapı halini almıştır.

Yapının 113 metrelik bu incelikli kubbesi, dünyanın en yüksek kubbelerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

 

Kutlamalar ve Anıtlar

Ludgate Hill’in zirvesinden, St Paul’s Cathedral’in önünde göz korkutan bir manzara vardır; basamakların 9 metreye çıktığı Great West Door.1981 yılında yapılan Lady Diana Spencer’in

Prens Charles ile olan düğünü gibi seramoniler için kullanıldı.

St.Paul’s Wellington Dükü (nef içinde) ve Amiral Lord Nelson (South Transept’te) gibi ulusal kahramanların anıtlarını da barındırmaktadır.

Amiral Nelson, Wellington ve Churchill’in cenaze törenleri burada yapılmıştır.

 

Harika Süslemeler

Kilise bir haç şeklinde yapılmıştır. Kraliçe Victoria yapıyı “kasvetli, pis ve dindarlık dışı” bir yer olarak tanımladığında, tavana mozaikler eklenmiştir. Koro sahnesi: İngiltere’nin en çok tanınmış ahşap oymacısı olan 18. yüzyıl uzmanı Grinling Gibbons tarafından dekore edilmiştir.
Katedralin her yerine yayılmış harika yaldızlı dökme demir işleri ise Fransız döküm ustası Jean Tijou tarafından yapılmıştır.
Yüksek mihrap: 1958 yılında, Wren’in bir gölgelik skecinden ilham alınarak yapılmıştır. Ayrıca, yine 1958 yılında mihrabın arkasındaki Amerikan Memorial Chapel (Amerikan Anıt Şapeli) açılmıştır. Burası: II.Dünya Savaşında Avrupa’yı korumak için ölen 28.000 Amerikalı onuruna yapılmıştır.

 

Kubbe

111.3 metre yüksekliğindeki kubbe, neredeyse Vatikan’daki St Peter’s Bazilikası kadar yüksektir. Dünyanın en büyük katedral kubbelerinden birisidir ve yaklaşık 65.000 ton ağırlığındadır. Katedralin altındaki alan, ibadet için başlıca yerdir.

Evet bu büyük katedralin muhteşem kubbesi: üçlü bir yapıya sahiptir. İç kubbe: iç mimari ve çok daha büyük ve etkileyici olması için dış kubbe ile orantılı olarak artmasına imkan sağlar.

Bu: Londra silüetinin üzerinde belirgin olan dış kubbe kabuktur. İç kubbe ise: katedral içinde yerden yukarıya doğru baktığınızda gördüğünüz boyalı kubbedir. Bu iki kubbe arasında, destek sağlayan üçüncü bir kubbe bulunur.

Wren: iç kubbenin mozaik ile dekore edilmesini istemiş, ancak 1708 yılında katedral komisyonu: mozaik pahalı olduğundan kubbenin monokrom boya ile James Thornhill tarafından boyanmasını uygun görmüştür.

Thornhill: 1715 yılında kubbe üzerinde çalışmaya başlamış ve dört yıl sonra boyama işlemi tamamlanmıştır. Bu gün gördüğümüz tasarımlar, 1853 yılında yeniden boyanmasına rağmen, Thornhill’in tasarımlarına sadık kalınmıştır. Çünkü: tasarımların orjinalleri, Londra şehrinin iklim ve aşırı sisi nedeniyle kötüleşmiştir.

 

Whispering Galeri

Kubbeyi 259 adım kadar tırmandığınızda, kubbenin iç çevresinde bulunan bu galeriye ulaşırsınız. Burası aynı zamanda “Fısıltı Galerisi” olarak da bilinir. Çünkü: burası karşı tarafta, kendi duvarına bir fısıltı sesi yapar, bu durum: inşaatın şirin bir cilvesi olarak kabul edilir. Burada: duvara dönükken bir şey fısıldarsanız, odanın karşısında, 32 metre uzaklıktaki bir kişi, sizi rahatlıkla duyabiliyor. Burada: kubbeyi dekore eden Thornhill’in yaptığı “St Paul” tablolarını görebilirsiniz.

Taş Galeri

Taş Galeri: kubbenin dışını çevreleyen Whispering Galerisinden yukarıya uzanan iki galerinin ilkidir. Taş Galeri, zemin seviyesinden 53.4 metre yüksekliktedir ve buraya ulaşmak için 378 adımlık bir merdiveni tırmanmak gerekir.

Golden Gallery-Altın Galeri

Altın Galeri: galerilerin en küçüğüdür ve bu galeriye tırmanmak için 528 adımlık merdiveni tırmanmak gerekir. Ziyaretçiler: Thames nehri ve Tate dahil güzel bir Londra panoramik manzarasını izlemek isterlerse, dış kubbeye yani 85.4 metre yükseklikteki en yüksek noktaya çıkarlar.

Top ve Haç

Orijinal top: 1708 yılında Andrew Niblett isimli bir vatandaş tarafından dikilmiştir. Ancak bu orijinal top ve haç: 1821 yılında R.E.Kepp tarafından yapılan yeni bir top ve haç ile değiştirilmiştir. Bunlar, 23 metre yükseklikte durmaktadır ve yaklaşık 7 ton ağırlığındadır.

 

Kripta-Mezarlık

Katedralin mezar yeri; milletin hayatına önemli katkı yapmış olanların günümüzdeki dinlenme yeridir.

 

Nelson Tomb

Lord Nelson, ünlü 1805 yılındaki Trafalgar Savaşında öldürüldü ve bir devlet cenaze töreni sonrasında burada gömüldü. O savaşta mağlup olan bir Fransız gemisinin ahşabından yapılan bir tabut içinde gömülmüştür.

Onun mezarını süsleyen siyah mermer lahit: aslında erken 16. yüzyılda Kral Henry VIII döneminde, Kardinal Wolsey için yapılmıştı. Uygun bir alıcı buluncaya kadar kullanılmadan kaldı ve bu taç yani güzel anıt, günümüzde Nelson mezarını süslemektedir.

 

Wellington Mezarı

Rab Wellington Cornish: granitten yapılmış basit ama heybetli bir tabutun içindedir. 1815 yılında Waterloo Savaşında Napolyon’u mağlup etmesiyle tanınır. Wellington türbesinin çevresindeki asılı pankartlar, onun cenaze alayı için yapılmıştır.

 

Sir Christopher Wren Mezarı

St Paul Katedralinin mimarı Wren’in mezarı: kriptonun doğu ucunda güney koridorundadır. Onun mezarı, basit bir taş ile işaretlenmiştir. Mezarı üstündeki Latince yazılmış kitabe, oğlu tarafından yazılmıştır ve kitabede şu sözler yazılıdır: “okuyucu, onun anıtını arıyorsan, çevrene bak”

Kriptonun bu bölümünde: pek çok sanatçı, bilim adamı ve müzisyenin mezar anıtı bulunmaktadır. Bilim adamı Sir Alexander Fleming: penisilini keşfetmiş, besteci Sir Arthur Sullivan ve heykeltıraş Henry Moore, ressamlar: Sir Joshua Reynolds ve Sir John Everett Millais.

 

St İman Chapel-İngiliz İmparatorluğunun Şapeli

Büyük yangının ardından, St Paul’s un yeniden inşası sırasında: bu şapel yakınlarında eski bir kilisenin temelleri bulunmuştur. 1960’larda bu şapel, İngiliz İmparatorluğunun manevi evi olmuştur. Özellikle, I. Dünya Savaşı sırasında kadınlar tarafından yapılan katkıların tanınması için burası hazırlanmıştır ki, Florence Nightingale dışında hiçbir kadın bu ödüle layık görülmemiştir.

 

Dış Cepheler

 

İngiltere Londra St Paul’s Cathedral;

Batı Cephesi

Batı ön cephede: katedralin azizine ait bir üçgen kabartma hakimdir. Diğer elçiler ve dört misyoner tarafından korunan St. Paul yukarıda durmaktadır. Bu: Roma kilise mimarisinin etkisiyle 1718-1721 yılları arasında Francis Bird tarafından yapılmıştır. Hemen ön tarafta: Queen Anne oyma heykeli görülüyor. Kendisi: katedralin tamamlanması sırasında, hükümdar idi.

 

Batı Towers

Barış, refah ve konukseverlik sembolüdür. İki batı kulesi: ananas ile süslüdür. Güneybatı kulesinin üstünde: 1893 yılında takılan ve çapı 5 metre olan bir saat bulunur. Saatin üstünde ise, saat zili ve Avrupa’nın en büyük sallanan çanı asılıdır.
Kuzeybatı kulesinde 12 çan asılıdır. Zaman çanları: her gün şu saatlerde çalınır: 09.45-10.15, 11.00-11.30-14.40-15.15.

 

Papazlar Meclisi Binası

Paternoster Meydanında, içe dönük, zarif bir tuğla binadır. Günümüzde: burada katedral idari merkezi bulunmaktadır.

 

Koleksiyonlar

Kütüphane

Kitaplar ve el yazmaları: Londra’nın en iyi korunmuş, 18.yüzyıl yapımı katedral iç kütüphanesinde yerleştirilmişlerdir. Günümüzde, bu kütüphanede: basılı kitaplar, el yazmaları ve broşürler dahil olmak üzere, yaklaşık 21.500 parça obje bulunduğu söyleniyor. Bu koleksiyonun büyük bölümü: günümüzde akademisyenler, öğrenciler ve her türlü araştırmacılar tarafından kullanılırlar.

Nesne Koleksiyonu

Nesne koleksiyonu içinde: modeller, resim ve arkeolojik taşlar bulunmaktadır. Ayrıca yine katedralin dekorasyonunda kullanılan nesneler de koleksiyon içinde görülür.

Mimari Arşiv

Bu arşiv: danışmanlar, yükleniciler, sanatçılar ve tasarımcılar tarafından yapılan çizimler, ilgili belgeleri içerir. Wren tarafından hazırlanan çizimler ve tasarımlar, günümüze kadar binanın mimari tarihini göstermektedir.

 

Katedralde bulunan heykeller/anıtlar

 

Saraybosna-Nicola Hicks

Ekim 2013 tarihinde katedrale yerleştirilen bu bronz heykelde: kollarında ölü ya da kötü bir şekilde yaralanmış başka bir adam tutan adamın görüntüsü betimlenmektedir. Heykel: 1993 yılındaki acımasız Bosna Savaşına duyulan öfke için yapılmıştır. Katedralin doğusunda, 1983 yılında Henry Moore tarafından yapılan “Anne ve Çocuk” heykelinin karşısındadır.

 

Sabah Kirişler-Yoko Ono

St Pauls katedralinde, açık pencereler ve yansıtıcı duvarlar ile belirgin bir iç parlaklık oluşturulmuştur. William Hunt tarafından hazırlanan bir temada: bina, aynı zamanda elinde parlak bir fener tutan İsa’nın elindeki feneri yani ışığı betimlemektedir. Yoko Ono: doğal bir kaynaktan yayılan ışığın yansımalarını yaratmak için birçok halat kullanarak katedral içinde çekici bir kurulum yaratmıştır.

 

Ayna-Rebecca Horn

Katedralin batı ucundaki bu medyatik heykel, Alman sanatçı Rebacca Horn tarafından yapılmıştır. Parça: derin bir kuyuya bakan bir yanılsama yaratarak bir döner ayna oluşturmaktadır. İzleyici: katedral tavanına asılmış ayna üzerinde ışıl ışıl olan bir ay görür.

Malezya Perlis

Malezya Perlis

Malezya’nın en küçük eyaleti Perlis’te manzara, düz pirinç tarlalarından birçoğu gizli mağazalar içeren ıssız kireçtaşı kaya çıkıntılarına doğru değişir. Tayland ile Kedah Eyaletleri arasındadır.

Başlıca şehirler, kraliyet şehri Arau ve Malezya ve Tayland demiryollarının buluştuğu Padang Besar’dır. Bu şehirde, Malay ve Tayland gelenekleri birlikte görülür.

Eyalet başkenti Kangar’ın güneyindeki Kuala Perlis’ten feribotla Langkawi’ye 1 saatte gidilir. Yerel pazarda uygun fiyatlara meyve satın alabilirsiniz. Burada gayet büyük bir yılan çiftliği bulunuyor. Sungai Batu denilen yerdeki bu yılan çiftliği, turistler tarafından ziyaret edilir.

Pirinç, eyaletin başlıca geçim kaynağıdır. Burada gezerken: yeşil pirinç tarlaları, tarlalardaki kamıştan yapılmış kulübeler görebilirsiniz. Köylerde ise, büyük bir sessizlik hakimdir ve şehirlerin gürültüsünden kaçanlar için, burayı çok uygundur. Köylerde, yüzlerce yıllık gelenekler halen sürdürülmektedir.

Kuala Perlis denilen yerde: gayet ucuz deniz ürünleri sunan restoranlar bulunmaktadır.

 

Yozgat Çayıralan

Yozgat Çayıralan

Yozgat ili ilçeleri arasında merkeze en uzak olan ilçedir. Çayıralan, Yozgat arası uzaklık: 110 kilometredir. Çayıralan, Sarıkaya arası uzaklık: 35 km. Çayıralan, Çandır arası uzaklık:  14 km. Çayıralan, Boğazlıyan arası uzaklık: 44 km.

Yozgat Çayıralan

TARİHİ

Çayıralan, Osmanlı döneminde Akdağ nahiyesi olarak anılır. Tarihi Çerkeş Bey’e uzanır. Çerkeş Bey: ilçeyi yazlık yaylalığı olarak kullanmıştır. İlçeyi ilk kuranlar: Türkmen yörükleridir. 1934-1935 yılları arasında yapılan araştırmalarda, Çayıralan yöresinde çıkan “Hitit Kraliçesi mezarı” burada Hititler tarafından bir ön karakol kurulduğu ve yerleşim bulunduğunu belirtir.

Oğuzların Gülhan kolu olan Dulkadiroğulları, önce Maraş-Elbistan yöresine daha sonra bu bölgeye gelerek yerleşirler. Bozok asıllı bu obalar nedeniyle, yöre “Bozok” ismini almıştır. 12-14’ncü yüzyıllar arasında Bozok’un merkezi Akdağ yani günümüzdeki adı ile Çayıralan olmuştur. 1520’lerde bölgede Osmanlı hakimiyeti görülür.

1876 yılında Boğazlıyan ve Akdağmağdeni, ilçe olunca, Çayıralan, Boğazlıyan ilçesine bağlı Çayırşehir adı ile bir nahiye olur. 1892-1936 yılları arasında, Boğazlıyan ilçe idaresi, Uzunlu’da ikamet ettiği için, Çayıralan’da Uzunlu’ya bağlıdır. 1948 yılında ise Çayıralan ilçe olur ve Yozgat iline bağlanır.

Yozgat Çayıralan

GENEL

İlçenin en önemli özelliği, Türkiye’nin tam orta noktasında bulunmasıdır. İlçe arazisi genellikle dağlıktır. Rakımı 1500 metredir. İlçenin bir yanında Akdağ ormanları ve diğer yanında ise Akdağlar bulunur. Engebeli arazi vadilerle parçalanmıştır, yer yer dalgalı düzlükler görülür. En önemli akarsu “Çayıralan özü” dür.

Yahyasaray ve İğdecik baraj göletleri, sulama amacıyla kullanılır. Yörede karasal iklim hakimdir ve buna bağlı olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlı geçer. Akdağlar, ilçe merkezini sert rüzgarlardan korur. Bitki örtüsü bozkırlardan oluşur. Dağlık alanlarda ise, yağışlar nedeniyle ormanlar yoğundur.

İlçede yaşayanların ekonomik etkinliği: tarım, hayvancılık, arıcılık, fidancılık ve orman ürünleri imalatıdır. İlçe halkının büyük kısmı: Avrupa ülkelerinde işçi olarak bulunmaktadır. Bunlardan ülkeye kesin dönüş yapanlar ve Çayıralanlı olup memuriyet yapıp ardından emekli olanlar, ilçeye gelerek yerleşmektedirler.

ÇAYIRALAN KÜLTÜR VE BAL FESTİVALİ

Her yıl Ağustos ayı başında 2 gün süreli yapılır. Çayıralan Kaynarpınar Çakmak Çetin Mesire alanında kutlanır. Festivalde, yağlı güreşler ve konserler düzenleniyor.

Yozgat Çayıralan Arabaşı

NE YENİR

Çayıralan yöresini yolunuz düşer ve yerel lezzetlerden tatmak isterseniz, ilk önerim “Arabaşı” olacaktır. Diğer önerim ise “Galaboru” dur. Gilaboru çalı şeklinde bodur bir ağaçtır ve kırmızı salkım şeklindeki meyveleri sonbaharda toplanır, su içinde salamura yapılır, bir ay sonra yenmeye hazırdır.

Yozgat Çayıralan

GEZİLECEK YERLER

Yozgat Çayıralan Kümbet, Çerkez Bey Türbesi

KÜMBET, ÇERKEZ BEY TÜRBESİ

Selçuklulardan kalmadır. İlk yapıldığında: bir medrese, mezarlık ve bahçesinde kümbet bulunmaktadır. Ancak bu yapı topluluğundan günümüze sadece kümbet gelmiştir. Medresenin yerine ise bir cami inşa edilmiştir. Caminin ismi, Selçuklu camisi iken, Aşağı Cami olarak değiştirilmiştir.

Yozgat Çayıralan Kümbet Çerkez Bey Türbesi

Türbe

Türbe: 1557-1558 yılları arasında Kırşehir Sancak Beyi olan Çerkez Bey’e aittir. Çerkez Bey’in, 16’ncı yüzyılın ikinci yarısında, burada Tımar sahibi olduğu ve çiftliği bulunduğu bilinmektedir. Türbe: Kümbetli cami olarak bilinen caminin güneydoğusunda ve aynı avlu içindedir. Türbe: kare kaide üzerinde, sekizgen planlıdır. İçten kubbeli, dıştan sivri külahlıdır.

Tamamı düzgün kesme taştan yapılmıştır. Mezar odası ve gövde üzerinde, farklı renkte taşlar kullanılarak güzel bir görüntü oluşturulmuştur. Eyvanın doğu duvarında bulunan kitabeye göre, 1587-1588 yılları arasında yapılmıştır. Kümbetin kuzeyinde: eyvan şeklinde olan sivri kemerli ve beşik tonozlu girişi vardır.

İki yan tarafında: birer taş merdivenli sanduka katının önündeki podyuma çıkılır. Podyum iki kademelidir. Buradan profilli ve kemerli girişi olan mezar odasına inilir. Mezar odası: kare planlıdır. Üzeri aynalı tonoz örtülüdür ve üç mazgal pencere ile aydınlatılır. Kümbet: 2005 yılında tescil edilerek Koruma altına alınmıştır.

Yozgat Çayıralan Dikilitaş Tümülüsü

DİKİLİTAŞ TÜMÜLÜSÜ-TURLUHAN KÖYÜ (ESKİKÖY)

İlçe merkezinin 2.5 km doğusunda bulunan Yassı höyük üzerinde bulunan Tuğul Han (Çayırşehir), günümüzde “Çayıralan” isminin alınmasında etkili olmuştur. Evet, gerilere gidelim: Turluhan köyü: Osmanlı arşiv belgelerinde, 1556 yılında, Bozok Livası Akdağ nahiyesinin köyü olarak görülür.

Kayıtlara göre, köyün ismi “Göbek Pınarı” ve “Turluhan” köyüdür. Köyde yaşayan Hamza’nın babası Turluhan (Tuğlu Han), Göbek Pınarı olan köy için ikinci bir isim olmuştur. Osmanlı döneminde, Turluhan köyü, günümüzdeki “Dikilitaş” mevkindedir.

Köy, daha sonra, orman olan günümüzdeki yerine taşınmıştır. İshaklı höyük (Dikilitaş Tümülüsü) ün tepe noktasında, geçmiş yıllarda yapıldığı anlaşılan bir kaçak kazı çukuru vardır. Tümülüsün çapı 15 metredir ve çevresinde meşe ağaçları bulunur.

Yozgat Sorgun gezi yazısı hakkındaki yazım için Sorgun