Japonya Tokyo Shibuya

Japonya Tokyo Shibuya

 

SHİBUYA BÖLGESİ

Burası, Tokyo şehrinde bulunan 23 yerleşim alanından birisidir. Ancak, çoğu kez, Shibuya, İstasyon çevresinde bulunan popüler bir alışveriş ve eğlence mekanı olarak anılmıştır. Yani, burası: alışveriş, yemek, gece kulüpleri ile dolu, renkli bir yer olarak bilinir. Moda düşkünü gençler, buradaki kulüplerin ve alışveriş merkezlerinin ve aşk otelinin müdavimleridirler. Şehrin en önemli iş ve ticaret merkezi olması nedeniyle, buraya: 2 metro, 3 özel tren ve 3 JR hattı ulaşır.

Burada: sokaklar, Japonya’nın moda ve eğlenceye yönelik mekanları ile doludur. Bir düzine büyük mağazanın şubeleri görülebilir. Özellikle: İstasyonun önünde bulunan büyük kavşak “Hachiko” neon reklamları ve dev video ekranları ile dekore edilmiştir ve akşamları muhteşem güzellikler yansıtır. Özellikle geceleri: sokakları dolduran sokak şarkıcıları, üç kağıtçılar ve seyyar satıcılar: buradaki ortamı, tam bir karnaval havasına sokarlar.

İstasyonun doğusunda: yeni ve büyük kültür merkezi “Shibuya Hikarie” görülür. Fukutoshin Metro hattının yeraltına taşınması ile, 2012 yılında açılan bu mekan: büyük ilgi çekmektedir.

Hani: burası genellikle gençlerin takıldığı bölge demiştim ya, bunun nedeni: hemen yakınlarda bulunan Üniversitelerdir. Yakınlarda bulunan bu Üniversiteler sayesinde, şehrin öğrenci kültür merkezi olarak, burası görülmektedir.

Seibu alışveriş merkezini geçip, Koen-dori bulvarında yürürseniz, bir müze ile karşılaşırsınız.

Ünlü Mekanlar ve Caddeler

Japonya Tokyo Shibuya

Gai

Burası: birçok Japon moda trendlerinin doğduğu yer olarak önem kazanmaktadır. Shibuya bölgesinin kalbindeki bu bölümde: mağazalar, butikler ve oyun merkezleri ilgi çeker. Akşamları: sokaklarla gece kulüpleri, restoranlar ve barlar; şehrin kalabalıklarını buraya çeker.

Japonya Tokyo Shibuya

Koen Dori

Burası, popüler bir alışveriş caddesidir.

Japonya Tokyo Shibuya

İspanya Merdiveni

Burası, yaklaşık 100 metre uzunluğunda, yokuş aşağı inen, yayalar tarafından yoğun olarak kullanılan bir yerdir. İspanyol sokağı olarak adlandırılan burada: pek çok kafe, restoran, butik bulunur.

Japonya Tokyo Shibuya

Aşk Hoteli

Shibuya bölgesindeki bu otelde: çiftler gün boyunca 2 veya 3 saat kalabilmektedirler ki, ücreti 5000 civarındadır. Bir gece konaklama ise, 10.000 Yendir. Gece konaklaması için özel oda sunuluyor. Anladığınız gibi, bir anlamda, kısa süreli seks için kullanılan bir otel.

Japonya Tokyo Shibuya

Shibuya Hikarie

Her gün saat 10.00-21.00 arasında açık bulunan bu kültürel alanda, tiyatro, sergi katı, alışveriş ve yemek yerleri ve ofisler bulunmaktadır.

Japonya Tokyo Shibuya

Tokyu

Her gün, saat: 10.00-20.00 arasında açık bulunan bu mekan, iki mağazadan oluşmaktadır. Ana mağaza, 10 katlı ve istasyonun yakınlarındadır. 12 katlı şube mağazası ise, İstasyonun hemen yanındadır.

Japonya Tokyo Shibuya

Shibuya 109

Her gün açık olan bu mekan, saat: 10.00-21.00 arasında gezilebilmektedir. Burasi, birçok butik mağazası ile Shibuya bölgesinin simgesidir.

Japonya Tokyo Shibuya

Seibu

Seibu mağaza zinciri, moda ve moda butikleri bulunan 9 katlı bir yapıdır. En üst ve alt katlarda, restoranlar bulunur.

Japonya Tokyo Shibuya

Marui

Burası: tüm Tokyo’nun önemli bölgelerinde şube mağaza açan ve önde gelen bir moda perakendecisidir.

Japonya Tokyo Shibuya

Hachiko Heykeli

Ana meydanda: “Haçiko” heykeli bulunur. Bu heykel, Japonya’nın meşhur “sadık köpek” hikayesinin kahramanının anısını yansıtır. Haçiko’nun sahibi, Tokyo Üniversitesinde bir profesördü ve her sabah, onunla birlikte istasyondan okula kadar yürürdü.

Her akşam, iş dönüşü, istasyona yine onunla dönerdi. 1925 yılında, bir gün profesör ortadan kayboldu. Üniversitede inme geçirmiş ve ölmüştü. Bu olayı takip eden 7 yıllık süreçte: her gün Şibuya istasyonuna giden köpek, sahibini boşuna beklemişti.

1935 yılında ölümünden önce, Japon halkının katkılarıyla, bir Haçiko heykeli yaptırıldı. Meydandaki pirinç heykel (aslının kopyasıdır) günümüzde Şibuya’da arkadaşıyla buluşmak isteyen herkesin randevu noktası olarak belirlenmiştir.

Japonya Tokyo Shibuya

Tütün ve Tuz Müzesi

Burası: her gün, saat 10.00-18.00 arasında açıktır. Japonya’da ve tüm dünyada: tütün ve tuz tarihini tanıdır.
Müzede; Maya uygarlığından günümüze kadar olan sürece ait tütün ve tuz ile ilgili eşyaların yer aldığı bir koleksiyon sergilenmektedir. Tütün ve tuz: 1980’lere kadar Japon devletinin tekeli altındaydı ve Japon Tütün ve Tuz Anonim Şirketi, bu yüzden, yüklü meblağlar kazanıyordu. Bu müze de, bu paraların harcama yöntemlerinden biriydi. Bu müzeyi ziyaret ederseniz, özellikle, dördüncü katta bulunan Edo dönemine ait tütün içimi ve tuz üretimiyle ilgili ahşap baskıları mutlaka görmelisiniz.

Japonya Tokyo Shibuya

Bunkamura

Burası bir kültür köyü olarak bilinir. Burada: bir konser salonu, bir tiyatro, iki sinema, sürekli değişen sergiler, bir müze ve birkaç dükkan ve restoran bulunmaktadır.

Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya

 

SHİNJUKU BÖLGESİ

Shinjuku istasyonu: büyük eğlence, iş ve alışveriş bölgesini ifade etmektedir. İstasyon: dünyanın en yoğun olduğu demiryolu hattıdır ve her gün 2 milyondan fazla yolcu taşıma kapasitesindedir. Ayrıca: yine buraya bağlanan, JR Yamanote Hattı bulunur. Tokyo şehrinden çıkışlı, uzun mesafeli yolculuklar için, karayolu otobüs ve şehir içi otobüslerinin en önemli durakları da, buradadır.

İstasyonun batısında: gökdelenler bölgesi bulunur. Burada: Tokyo şehrinin birçok önde gelen otel ve ikiz kuleler de dahil yüksek binaları bulunur. Özellikle: Metropoliten Government Office binasının gözlem güvertesi ücretsiz ve halka açık olması nedeniyle, yoğun ilgi çeker.

İstasyonun kuzeydoğu bölgesinde: Kabukicho mağazası, yer altı alışveriş merkezi, elektronik eşya satan mağazalar bulunur.

 

Shinkuju Gökdelen Bölgesi

İstasyonun batısındaki bölgede çok sayıda gökdelen bulunmaktadır. Bunlar arasında öne çıkanlar: Tokyo Anakent Hükümet Binası, Keio Plaza, Hilton, Hyatt Regency ve Park Hyatt otelleridir. Gökdelenlerin birkaçında, zemin kat ve üst katlarda şehir manzarası bulunan restoranlar vardır.

Japonya Tokyo Shibuya

Kabukicho

Burası: Tokyo şehrinin en büyük kırmızı ışık bölgesi, yani seks bölgesidir. Burada: sayısız restoranlar, barlar, gece kulüpleri, saatlik kullanılan oteller ve her türlü cinsel eğilim öncülerini görmek mümkündür. Evet: Tokyo şehrini ziyaret edenler içinde, şehrin, striptiz kulüpleri, seks shopları, seks yerlerini görmek isteyenlerin buraya gitmeleri gerekir.

Japonya Tokyo Shibuya

Altın Gai

Burası, gece hayatı ile ünlüdür ve birçok küçük bar barındırır. Ancak, bu barların büyük bölümü, birkaç müşteri bulunan küçük mekanlardır, düzenli müşterilere hitap eden yalnızca birkaç bar bulunur.

Japonya Tokyo Shibuya

Shin-Okubo Koreatown

Burası: Shinjuku istasyonunun bir durak kuzeyinde, ana yol ve yan yol sokaklarına yayılmış halde bulunan bir dizi Kore mağazası ve restoranlarını barındırır. Bu mağaza ve restoranların çoğu Koreli göçmenler tarafından işletilmektedir ve video, yiyecek dahil olmak üzere, Kore malları satılmaktadır.

 

Tokyo Metropolitan Goverment Office

Burası: 243 metre yüksekliğinde ikiz kulelerden oluşmaktadır. Her kulenin 45’nci katında, gözlem istasyonu bulunmaktadır. Güneyde bulunan kulenin görünümü: daha ilgi çekmektedir.

 

Japon Kılıç Müzesi

Buradaki sergilerde ve ekranlarda: kılıç yapılı ve bakımına ait bilgiler verilmektedir. Japonlar: 8’nci yüzyıldan bu yana, dünyanın en iyi çelik kılıçlarını yaparlar. Demir kumundan karbon çeliği yapımı ve inceltilmesi tekniğine “tamahagane” denilir. Bu teknikte: çelik bloklar, yüksek ısıda, çapraz katlana katlana binlerce katman haline getirilerek güçlendirilirdi.

Daha sonra ise, çekiçle şekil verilerek daha yumuşak bir çeliğin çevresine sarılırdı. Böylece: güçlü olduğu kadar, esnek de olan bir kılıç elde edilirdi. Kılıç: savaşçı sınıfların bir silahı, ruhsal saflığın bir simgesi ve bir sanat eseri olarak çok değer verilen bir alet olarak önem kazanmaktadır.

Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya

 

Shinjuku Gyoen

Burası: Tokyo şehrinin en büyük ve keyifli park alanlarından birisidir. Hatta: şehirde, en iyi “kiraz çiçeği” izleme alanı olarak seçilmiştir. Park: 1949 yılından bu yana faaliyettedir. 1903 yılında sonra: ilk olarak, hanedan ailesi için yapılmıştır.

Japonya Tokyo Shibuya

Central Park

Burası: halka açık bir park alanıdır. Tokyo Büyükşehir Belediyesinin ikiz kuleleri, Kumano Tapınağı yanı sıra, burada: şehirdeki evsizlerin büyük bölümü karton kutulu ve mavi muşambalı derme çatma yerlerde yaşamaktadırlar.

 

İsetan

Burası bir mağazadır ancak 100 yıllık bir geçmişe sahiptir. Üst katlarda restoranlar ve bodrum katında bir gıda bölümü bulunmaktadır. Toplam 10 katlıdır.

Japonya Tokyo Shibuya

Takashimaya

1996 yılında açılan bu mağaza, toplam 15 katlıdır. Bodrum katında yemek bölümü ve üç restoran bulunur.

Japonya Tokyo Shibuya

Odakyu

Bu alışveriş mağazası, toplam 16 katlıdır. Bodrum katında, harika bir yiyecek bölümü vardır.

Japonya Tokyo Shibuya

Yodobashi Kamera

Burası, Japonya’nın en önde gelen indirimli elektronik perakendeci mağazası olarak önem kazanır. Burada: her türlü kamera ekipmanını bulabilirsiniz.

Japonya Tokyo Shibuya

Bic Kamera

Burası: Japonya’nın yine en önde gelen indirimli elektronik satılan perakendeci mağazalarından birisidir.

Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya

 

HARAJUKU BÖLGESİ

Burası: Japonya’nın en uç genç kültür ve moda stillerinin merkezidir. Ancak, aynı zamanda, yetişkinler için de alışveriş yerleri ve tarihi yerler bulunmaktadır.

Genç kültürün odak noktası “Takeshita Dori” yani “Takeshita Street” dir. Burada: moda ve trent bilinçli gençlere yönelik, çok sayıda moda mağazası, moda butikleri, ikinci el giyim mağazaları, fasfood restoranları bulunan yan sokaklar bulunur.

Bu yüzden: burayı gezerken eksantrik kostümler giymiş pek çok genç insan görebilirsiniz. Özellikle: bir Pazar günü, burayı yani İstasyonun çevresindeki bölgeyi ziyaret ederseniz: değişik giysili, karakterli ve serseri müzisyenleri görebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

Japonya Tokyo Shibuya

Takeshita Dori

Burada bulunan mağazalar, her gün, saat 11.00-20.00 arasında açıktır. Harajuku bölgesinin simgesi ve Japonya’nın moda trentlerinin çoğunun doğum yeri burasıdır. Yaklaşık 400 metre uzunluğundaki, bu dar caddede: butikler, kafeler, fastfood restoranları bulunur ve gençler, özellikle hafta sonlarında burayı aşırı yoğun şekilde doldururlar. Burayı gezerseniz, ilginç mağazalar ve restoranlar görebilirsiniz.

Japonya Tokyo Shibuya

Omotesando

Burası: 1 km. uzunluğunda, ağaçlıklı bir caddedir. Cadde üzerinde: sayısız mağaza, butik, kafe ve restoran bulunmaktadır. Bu mağazalar ve butiklerde: dünyanın önde gelen markalarının ürünleri satılır. Daha çok zengin müşterilere hitap eden bu mağazaları gezmenizi öneririm, çünkü Paris şehrindeki Champs-Elysees caddesine benzetilmiştir.

Japonya Tokyo Shibuya

Ototesando Hills

Burası, 2006 yılında hizmete açılmıştır ve yaklaşık 100 lüks mağazadan oluşmaktadır. Ayrıca: kafeler, restoranlar ve güzellik salonları bulunur. Yapı, toplam 6 katlıdır. Bunlardan 3 kat, yeraltındadır. Yapının tasarımı ise, ünlü mimar Tadao Ando tarafından yapılmıştır.

Japonya Tokyo Shibuya

Laforet Harajuku

Burası: özellikle genç ve kadın kitleye yönelik moda butiklerinin bulunduğu, 7 katlı bir yapıdır. En üst katta: Laforet müzesi bulunmaktadır ki, burada çeşitli etkinlikler ve sergiler düzenlenmektedir.

Japonya Tokyo Shibuya

Oriental Çarşı

Burası: Tokyo şehrinde, Japonya kültürüne ait hediyelik eşya arayanlar tarafından yoğun olarak tercih edilen bir yerdir. Özellikle: kimono, lambalar, bebeler, mobilyalar, samuray giysileri satılır. Dükkan ise, geleneksel Japon mimarisi tarzında yapılmıştır. Zaten, mağazanın önünden geçerken, ilginç mimarisi nedeniyle, burayı kesinlikle fark edeceksiniz, mutlaka içine girip gezmelisiniz.

Japonya Tokyo Shibuya

Kiddy Land

Burası: Tokyo şehrinin en ünlü ve popüler oyuncak mağazasıdır. Mağaza, toplam 5 katlıdır ve çocuklar: oyuncaklar ve diğer fantastik ürünler arasında seçim yapabilirler.

Japonya Tokyo Shibuya

Togo Shrine

Burası: girişin ücretsiz olduğu bir Şinto tapınağıdır. 1905 yılındaki Rus-Japon savaşında, Rus filosunu yenen Amiral Togo’ya adanmıştır. Her ayın, ilk Pazar günü, tapınak çevresinde, antika pazarı kurulmaktadır.

Japonya Tokyo Shibuya

Nezu Müzesi-Güzel Sanatlar Enstitüsü

Müze: Meici döneminin demiryolu işletmecisi ve politikacı olan Nezu Kaiçiro’ya ait özel bir sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. Bu koleksiyon içinde: Japon resminin ve seramiklerinin seçkin örnekleri sergilenmektedir. Ayrıca: eski Çin bronz çanak çömlekleri ve heykelleri sergilenir. Ama özellikle, Enstitünün bahçesi, ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Bahçede: çamların ve çiçeklerin, havuzların, şelalelerin, yosun kaplı fenerlerin ve çay kulübelerinin görüntüsü, muhteşemdir.

Japonya Tokyo Shibuya

Yoyogi Park

Burada: 1964 Olimpiyat Oyunları için tasarlanmış ve 2 binadan oluşan “Yoyogi Ulusal Spor Merkezi” ilgi çekmektedir. Bu iki binadan büyük olanında, yüzme yarışmaları, küçük olanında ise basketbol maçları yapılmıştır.

Ayrıca: park alanı, bir zamanlar Japon İmparatorluk Ordusunun tören alanı olarak da kullanılmıştır. II. Dünya Savaşından sonra ise, şehri işgal eden müttefik kuvvetleri tarafından, kışla olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise, yukarıda sözünü ettiğim gibi, Olimpiyat Oyunları için yenilenmiş ve kullanılmıştır. Olimpiyat Oyunları için yapılan çalışmalarda: geniş bulvarlar ve metro durakları eklenmiş, Haracuku ve Ometesando bölgelerinde harikalar yaratılmıştır.

Park alanı: Olimpiyatlardan sonra ise, halkın ziyaretine açılmış ve ticari bir alan haline gelmiştir. 1980’lerde ise, Tokyo şehrinin genç nüfusu: burada toplanır olmuştur. Günümüzde, burası: koşucular, kaykaycılar, öğrenciler ve Spor merkezindeki konserlerden çıkan gençler tarafından doldurulmaktadır.

Japonya Tokyo Shibuya

Ulusal Yoyogi Stadyumu

Burası, 1964 yılında, Tokyo Olimpiyatları için ünlü mimar Kenzo Tange tarafından inşa edilmiştir. Tesisler içinde: olimpik yüzme yarışları, buz pateni, voleybol maçları, konserler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.
Spor kompleksi içinde, ilk göreceğiniz yer: “Yakult Swallows Beyzboll” takımı tarafından kullanılan “Cingu Stadyumu” dur. Ayrıca: “Prens Çiçibu Rugby Futbol Sahası” ve 1964 Olimpiyat Oyunlarının yapıldığı, 75 bin kişi kapasiteli “Ulusal Stadyum” görülür.

Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya
Japonya Tokyo Shibuya

 

MEİJİ TAPINAK

Haracuku istasyonunun Omotesando çıkışından sonra buraya ulaşmak mümkündür. Giriş ücretsizdir.

Burası: tanrılaştırılmış İmparator Meiji ve eşi İmparatoriçe Shoken’in ruhlarına adanmıştır. Tapınak, 1920 yılında, 8 yıllık bir çalışmanın ardından tamamlanmıştır. Ancak: II. Dünya savaşı sırasında yıkılmış, ama ardından 1958 yılında hemen yeniden inşa edilmiştir. İmparatorluk Hazine Dairesi olarak da bilinir.

İmparator Meiji: modern Japonya’nın ilk imparatoru olarak önem kazanır. Kendisi: 1852 yılında doğmuş ve 1867 yılında tahta geçmiş ve Japonya ülkesindeki feodal sistem sona ermiştir. 1912 yılında ölümüne kadar, İmparator Meiji: Japonya’nın modernizasyonu için büyük uğraşlar vermiştir. Bunun sonucunda, İmparator Meiji’nin tanrılaştırılması kaçınılmazdı.

Tapınak inşası sırasında dikilen, ülkenin birçok bölgesinden bağışlanarak buraya gönderilen yaklaşık 100 bin ağaç: günümüzde buranın tam bir ormanlık alan haline gelmesine neden olmuştur.

Bu ormanlık alanın ortasındaki tapınak alanında, huzurlu bir ortam yaratılmıştır. Burayı ziyaret ederseniz: tapınağın ana salonunda, yaptıkları takı ve muskaları satan satıcılar göreceksiniz. Buraya girerken ise: 1700 yıllık servi ağaçlarından yapılmış direklerle belirlenen, iki devasa “torii” kapısından gireceksiniz.

Evet: Menjii Jingu olarak isimlendirilen tapınak: Japonya’nın en kutsal alanlarından birisidir. Yeni yılın ilk günlerinde, (31 Ekim-3 Kasım tarihleri arasındaki Japon yeni yılı) tapınak, düzenli olarak, 3 milyondan fazla insan tarafından ziyaret edilmektedir. Yılbaşı gününde ise, tapınak, 1 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Hatta: 20 yaşına gelen her genç: her yıl, Ocak ayının ikinci pazartesi günü kutlanan “Yetişkinler Günü” törenlerinde, muhteşem kimonolarını giymiş kadınlar eşliğinde, burayı ziyaret ederler. Özellikle: ilkbahar ve yaz dönemlerinde, iç bahçedeki süsen çiçekleri ve fundalıkların güzelliği, muhteşem ilgi çekmektedir.

Yılın geri kalan bölümlerinde ise, geleneksel Şinto düğünlerinin yapılmasında kullanılır. Tapınağın kuzey ucunda: ziyaretçilerin gezmeleri için bir yer yapılmıştır. Meiji Jingu Treasure House olarak isimlendirilen bu yerde: 1889 yılında, İmparator Meiji’nin Anayasası, İmparator ve İmparatoriçenin birçok kişisel eşyasına ait görüntüler bulunmaktadır.

 

SHİNJUKU GYOEN

Tokyo şehrinin en büyük ve en popüler parklarından birisidir. Park: her gün saat: 09.00-16.30 arasında açıktır ve giriş ücreti: 200 Yendir.
Parkın: geniş çim alanları, yürüyüş yolları ve sakin ortamı, kent merkezinden kaçanların ilgisini çekmektedir. Özellikle, bahar aylarında, park alanındaki kiraz çiçeklerinin açması, ortamı muhteşem güzel yapar.

Park, ilk olarak: 1603-1867 yılları arasında, Edo döneminde feodal bir lordun, konut alanı olarak kullanılmıştır. Daha sonra ise, bir botanik bahçesi haline getirilmiş ve imparatorluk ailesinin dinlenme ve konukları için eğlence yeri olarak düzenlenmiştir. II. Dünya savaşı sırasında tamamen yıkılan park: halka açık bir park alanı olarak yeniden düzenlenmiş ve 1949 yılında ziyarete açılmıştır.

Park alanı, 3 bölgeden oluşur:
Geleneksel Peyzaj Bahçesi bölümü: Burada: eski adalar ve köprüler ve büyük havuzlar bulunmaktadır. Ayrıca: İmparatorun düğünü vesilesiyle inşa edilen “Kyu Goryotei” yani “Tayvan Pavyonu” bulunur.

Parkın diğer ana bahçeleri: simetrik olarak düzenlenmiştir. Açık çimlik alan “İngiliz Peyzaj Bahçesi” ve kiraz ağaçlarının bulunduğu alan “Fransız bahçe” si olarak isimlendirilir. Park alanında bulunan “sera” bölümünde ise, birçok tropikal ve subtropikal çiçekler bulunmaktadır.
Evet: yukarıda da belirttiğim gibi bu park alanının en güzel yanı, birçok kiraz ağacına ev sahipliği yapmasıdır.

Her yıl, Mart ayı sonlarında, 400 den fazla kiraz ağacı: çiçek açtığında, muhteşem bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Ama, Sonbahar mevsiminde burayı ziyaret etmek öneriliyor. Çünkü: sonbahar da, yapraklarda büyük değişiklik, parkın görüntüsünü daha muhteşem hale getiriyor. Renkler genellikle, Kasım ve Aralık aylarının ortalarında görülebilmektedir.

Tokyo Shibuya

NAKANO BROADWAY

Burası: Tokyo şehrindeki en büyük alışveriş komplekslerinden birisidir. Nakano istasyonuna, 5 dakikalık yürüyüş mesafesindedir.
Burası: 225 metre uzunluğunda, kapalı bir alışveriş caddesi üzerinde bulunmaktadır. Buradaki mağaza ve dükkanlarda bulabilecekleriniz: video oyunları, oyun konsolları, figürinler, animasyon karakterleri, CD, iskambil kartları, anahtarlıklar vs. yüzlerce çeşit eşya bulup satın alabilirsiniz. Özellikle, küçük hediyelik eşyalar çok yaygındır.
Zemin katta: giysi, ayakkabı, çerez ve ikinci el eşya satan dükkanlar bulunuyor. Bodrum katında: meyve, sebze, et ve deniz ürünleri satılıyor.

Japonya Tokyo genel özellikleri hakkındaki yazım için Tokyo Genel

Portekiz Lizbon Mafra

 

Portekiz Lizbon Mafra

Buraya ulaşmak için, Lizbon Campo Grande otobüs terminalinden, otobüse binmeniz gerekir.

Kasaba: orta-batı Portekiz’de bulunmaktadır. Atlantik okyanusuna 29 km uzaklıktadır. Bölgede: tarım ve ticaret önem kazanmaktadır. Ayrıca: kireçtaşı, bazalt, granit, mermer ve su mermeri yatakları bulunmaktadır.

Eşsiz ve kültürel bir doğal çeşitlilik sunmaktadır. Burada: ulusal avcılık faaliyetleri sürdürülmekte olup: geyik, alageyik, yaban domuzu avcılıkları yapılmaktadır. Sahil ise, su sporları için gayet uygundur. Portekiz ülkesinde, sörf yapmak isteyenler, burayı tercih ederler. Bölgenin “Ericeira” isimli limanı da ilgi çekmektedir.

Ama, Mafra denilince ilk akla gelen “Mafra Barok kraliyet sarayı” dır. Yani: Mafra bölgesini ziyaret ederseniz, burada, saraydan başka görecek bir şey yok, ama saray muhteşem ve ilginç, özellikle Brezilya’dan sömürge döneminde getirilen tonlarca altının nasıl kullanıldığının en büyük kanıtı olarak ziyaret için ilgi çekiyor.

Portekiz Lizbon Mafra
Portekiz Lizbon Mafra

 

Palacio Nacional de Convento de Mafra-Kraliyet Sarayı

Bu anıtsal saray: 1717 yılında, kral Joao V tarafından kızının doğumunu kutlamak için yaptırılmış ve içinde bir manastır ve bazilika bulunmaktadır. Zaten, buraya yaygın olarak “Mafra Manastırı” sarayı deniliyor.

Saray: manastır, kütüphane ve bazilika içeriyor. Burada: Portekiz’in Brezilya’yı sömürdüğü ve Brezilya’nın tonlarca altınının buraya taşındığı yıllarda yapılmış olması nedeniyle, muhteşem bir lüks hissedilmektedir. Evet, Salı günleri hariç her gün saat 10.00-16.30 arasında ziyarete açık olan saraya giriş ücreti 4 eurodur.

Bu abartılı saray yapısında: 45 bin erkek çalışmış ve birçok sanatçı, 7000 askerin işgücü nezaretinde, yurt dışından gelerek saraya sanatsal katkılarını sunmuşlardır. Bazilika ile birlikte yapının cephe uzunluğu 200 metredir.

Portekiz Lizbon Mafra
Portekiz Lizbon Mafra

 

Yapının inşaatına: 1717 yılında, Alman mimar Johann Friedrich Ludwig tarafından başlanılmış ve 1730 yılında bitirilmiştir. 1720 yılında, bölgeyi ziyaret eden Fransız elçisi: sarayın bitirilmesi için gerekli paranın bulunamadığını yazar, ancak Brezilya’nın zengin maden yataklarından ülkeye akan altın, 1730 yılında sarayın bitirilmesini sağlamıştır.

Yapının uzunluğu doğudan-batıya 213 metre, kuzeyden güneye 244 metredir.
Sarayın: 4500 kapısı, 2500 penceresi, 880 salonu ve odası, 154 merdiveni, 29 avlusu ve iki çan kulesi bulunur. Çan kulelerinin yüksekliği: 57 metredir. 18’nci yüzyılda, Belçika-Antwerp bölgesinde yapılan çan: dünyanın en büyüklerinden birisi olarak kabul edilir ve sesi, 24 km. uzaklıktan duyulmaktadır.

Sarayın merkezinde, iki çan kulesi ile çevrili bazilika bölümünün barok cephesi ve kenarlarındaki soğan kubbeleri ilgi çekmektedir. Portekiz ülkesinde Barom mimarinin dönüm noktasıdır.

Evet, burayı gezmek mümkündür. Rehberli turlarda, sarayın diğer ucunda, kubbeli bazilikadan 250 metre uzaklıktaki odası, görkemli barok kütüphanesi görülebiliyor. Abartılı odalarda: 18’nci yüzyıla ait mobilyalar ve tablolar görülüyor. En göz alıcı odalardan birinde, boynuzlar ve hayvan derisinden yapılan avizeler muhteşem güzelliktedir.

 

Kütüphane

Mafra manastırının doğu kanadında bulunan kütüphane bölümü ise: değerli mermer ve egzotik ahşap dekoru ile Avrupa’nın en iyilerinden birisidir. 83 metre uzunluğundaki ana oda: karmaşık ve uzunluğu ile dikkati çekmektedir. 1819 yılında, kütüphanede bulunan tüm kitapların başlıklarını içeren bir katalog hazırlanmıştır.

Burada: 1514 yılından kalma, üç dilde İncil, değerli el yazması eserler ve Yunanca Homer’in en eski sürümü de dahil olmak üzere, yaklaşık 35 bin kitap bulunduğu söyleniyor. Ayrıca: 16-17 ve 18’nci yüzyıla ait birçok kitap ve 41 harita bulunmaktadır. Ünlü Portekizli şair Luis de Camoes tarafından yazılan “Os Lusiadas” isimli eserin ilk baskısı da burada bulunmaktadır.
Evet, burayı mutlaka görmelisiniz.

 

Bazilika

Kraliyet bazilikası: burası aynı zamanda kaliteli pembe ve gri mermerler ile döşenmiş olarak dikkat çekmektedir. Burada: dünyanın en büyük kubbelerinden birinin bulunduğu söyleniyor. Bazilika içinde, 10 tane şapel bulunuyor.

 

Hastane-Eczane

Sarayın ziyarete açık diğer bölümlerinde görülebilenler ise: hastane, tuhaf tıp aletleri bulunan eczane, izleyici odası ve Chapterhouse bulunuyor.

Portekiz Lizbon Mafra
Portekiz Lizbon Mafra

 

 

 

 

 

Av Bahçesi

Sarayın arka kısmında ise, eski kraliyet av sahası vardır. Bu doğa parkı da ziyarete açıktır. Burada: domuz dahil olmak üzere bir kısım yaban hayatı hayvanı ve İber kurt koruma merkezi bulunmaktadır. Hatta: antika atlı arabaların bulunduğu küçük bir müze de görülüyor.

Kral: ülkeyi işgal eden Napolyon ve Fransız ordusundan kaçmak için: 1807 yılında Brezilya’ya kaçtı ve sarayın iç mobilyalarının büyük bölümü de, Brezilya’ya kaçırıldı.

Portekiz Lizbon Mafra

Joao V Heykeli

Jaoa V (1689-1750) sarayı yaptıran kraldır. Kendisi: Ekim 1708 tarihinde, Avusturya ile ittifakı güçlendirmek için: Avusturya kralı Leopold I’in kızı Mary Anne ile evlenmiştir. Saltanatı boyunca: din adamları ile iyi geçinmiş, en sadık kral olarak Portekiz tarihinde yerini almıştır.

Portekiz Lizbon Mafra

Malveira yel değirmenleri

Malveira, Mafra ilçesinin küçük bir köyüdür ve merkeze 8 km. uzaklıktadır. Bu köyde, tepede, yel değirmenleri görülmektedir.

Portekiz Lizbon Mafra

Igreja de Santo Andre

Bu küçük tapınak, Aziz Andreye adanmıştır. 13’ncü yüzyıldan k alma Romanesk-Gotik mimari özellikler taşımaktadır.

İsrail Kudüs Genel

İsrail Kudüs Genel

Dünyanın en eski şehirlerinden birisidir. Dünya üzerinde: üç din, yani Müslümanlık, Hıristiyanlık ve Yahudilik için kutsal şehir olarak kabul edilir. Şehrin kelime anlamı, İbranice’de “Barış yeri” olarak geçmesine rağmen, maalesef bu şehirde barış hiçbir zaman olmamıştır. Bir anlamda: paylaşılamadığı için mi değerli, yoksa değerli olduğu için mi paylaşılamıyor?

Ağlama duvarında dua eden Musevileri izlerken, öte yandan, akşam ezanının okunduğunu duyabilir ve yine aynı anda, kiliseden çan seslerini işitebilirsiniz. Evet, bu şehri ziyaret ettiğinizde görsel ve işitsel olarak: kutsal bir beldede olmanın manevi atmosferini hissedeceksiniz.

Aynı zamanda: uluslar arası ortamda birçok ülkede kabul edilmemesine rağmen, günümüzde “İsrail” devletinin başkenti pozisyonundadır. (Birçok kişi, İsrail devletinin başkentinin “Tel-Aviv”olduğunu sanmaktadırlar.) Zaten yaklaşık 800 bin kişilik nüfusu ile de İsrail devletinin en büyük şehri olarak bilinir.

Şehir içinde inşaat yapmak isteyenler, şehrin genel görünümünü bozmayacak şekilde yapmak zorundadırlar. Böylece, Kudüs şehrinin tarihi havası, etkili bir şekilde korunuyor.

610 yılında, şehir, Müslümanlar tarafından “kıble” olarak kabul edilmiştir. Ayrıca: Hz.Muhammed’in, buradan “miraca” yükseldiği, elinin izini bıraktığı ve secde ettiğine inanılır.

Şehir, Yahudiler için de kutsaldır, çünkü: kutsal kitaplarına göre, İsrail kralı Davut, MÖ. Dönemlerde, Kudüs şehrini, Birleşik İsrail Krallığının başkenti olarak inşa etmiş ve ilk tapınakları, kralın oğlu Kral Süleyman tarafından, yine bu şehirde kurulmuştur. Ayrıca, dünyanın Kudüs’ten yaratılmaya başlandığına inanılır. Bu arada, Yahudiler bu şehirde başlarında “kipa” adı verilen bir tür başlıkla dolaşıyorlar.

Gerek Müslümanlar ve gerekse Yahudiler tarafından inanılan bir olay ise: “Kubbet-ül Sahra” içinde bulunan ve hacer-i muallak ismi verilen ilk taş üstünde, Hz.İbrahim’in oğlunu ( oğlunun ismi Yahudi inancında İshak, Müslüman inancında İsmail olarak bilinir) kurban etmek istediği taştır. Zaten: Filistinlilerin İsmail’den ve İsrailoğullarının ise İshak’tan geldiğine inanılır.

Gelelim Hıristiyanlara: İncil’e göre: İsa bu şehirde çarmıha gerilmiş ve 300 yıl sonra, Aziz Helena: İsa’nın hayatındaki haç noktalarının başlangıcı olarak burayı belirlemiştir.

Sonuç olarak: Eski Kudüs şehri: dini yönden, büyük öneme sahiptir. Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından inanılan “Eski Ahit” belgesinde, şehrin ismi yüzlerce kez geçmektedir. (600 kez) Bu konuda kısa bir bilgi vermek gerekirse: Hz. Davut’un Hz. Musa’ya gönderdiği “10 Emir” bulunan taş tabletlerin bulunduğu “Ahit Sandığı” bu şehre konulmuştur. Hz. Davut’un oğlu Süleyman’da: bu sandığı koymak için, şehirde, bir tapınak yaptırmıştır. (Büyük Tapınak)

Aslında: bu “Ahit Sandığı”: Müslümanların kutsal kitabı olan “Kuran-ı Kerim” de de geçmektedir. Bu sandıkta: taş levhalar, Tevrat’ın orijinal nüshası ve Musa’nın asasının bulunduğu söylenir. Müslüman inanışına göre: sandık “mehdi” tarafından ortaya çıkarılacaktır. Hıristiyan inanışına göre ise: sandık, tapınak ile birlikte yok olmuştur.

İsrail Kudüs Genel

COĞRAFİ KONUM

Akdeniz ve Ölü Deniz arasındadır. Konumunun yüksekliği nedeniyle, İsrail’in en serin yeridir. Yani, şehir Beyrut gibi tepeler üzerine kurulmuştur.
Şehrin deniz seviyesinden yüksekliği 760 metredir. Şehir: idari, dini, eğitim, kültür ve Pazar merkezidir. Kesme ve parlatılmış elmas, plastik, giyim ve ayakkabı ve elektronik baskı ve diğer ileri teknoloji sanayi gelişmiştir.

 

VİZE

İsrail devleti: lacivert yani umumi pasaport dışındaki pasaport sahiplerine vize uygulamıyor ve 3 aylık giriş izni veriyor. Yalnızca, uçakta, ülkeye girmeden önce, kalacağınız yer ve kişisel bilgileriniz konusunda bir kart dolduruyor ve bunu pasaport kontrolünde, pasaport kontrolü yapan görevliye veriyorsunuz.
Bunun dışında, lacivert pasaport sahibi olanların Büyükelçilik ya da Başkonsolosluktan vize almaları gerekiyor.

 

ULAŞIM

Burada havaalanı yok. İstanbul-Telaviv arasında uçmak gerekiyor.
Elbette: Telaviv havaalanına indiğinizde, saatler süren kontroller ve bütün bavul ve çantalarınızın aranması ve ardından İsrail ülkesine girişiniz onaylanıyor.

Her kontrol noktasında: kemerler, metal eşyalar ve her türlü “x-ray” cihazından geçmenizi engelleyecek malzemeler, objeler tek tek çıkarılıyor, işin kötüsü, bu şekilde birkaç kontrol noktası var ve her seferinde bu sıkıntıyı yaşıyorsunuz. Ama sonuçta, İsrail topraklarındaki İsrailliler, korku ile yaşıyorlar, aksi mümkün değil, çünkü her an çevreden atılacak uzun veya orta menzilli bir roketin tepelerinde veya tepenizde patlama riski yok değil.

Havaalanı, İsrail ülkesine göre gayet büyük ve modern yapılmıştır.
Buradaki otobüs terminali: Kudüs şehrinde göreceğiniz gibi, bir 8-9 katlı alışveriş merkezinin içinde bulunuyor. Merkezin 4’ncü katında şehir içi otobüsler, 6’ncı katında ise şehirlerarası otobüsler bulunuyor.

Daha sonra ise: Tel Aviv ile Kudüs şehri arasında karayolu ile yolculuk yapmanız gerekiyor ki, 60 km. lik bu yolculuk trafiğin çok yoğun olması nedeniyle yaklaşık 45 dakika ile 1 saat arasında sürüyor. Günün her saatinden, Telaviv “Ben Gurion” havaalanından, Kudüs şehrine servisler servis yapıyorlar. Telaviv-Kudüs arasındaki yolculukta sıkılmazsınız çünkü sağlı sollu ormanlar ve içinde cami minareleri yükselen köyler, tertemiz yerleşim yerleri göreceksiniz. Biraz önce de söylediğim gibi araç sayısı bir hayli bol, ama trafik bir yandan akıyor.

 

PARA

İsrail ülkesinde kullanılan para birimi Şekeldir ve işareti “Ç” dir.
1 Amerikan doları= 4 Ç dir.
Yani, son aylarda döviz kurundaki yükselmeyi de hesaba katarsak: 1 Şeker= 0.500 kuruşa denk geliyor.

 

İNSANLAR

İsrail halkı: özellikle turistlere karşı son derece yardımsever ve kibardır. İnsanlar gerek kadın ve gerekse erkek olsunlar, son derece şık ve temiz giyiniyorlar.

 

DİL-YAZI

İsrail ülkesinde, tüm yazılar ve levhalar “Hebrew” denilen İsrail alfabesine göre yazılıyor ve dolayısı ile anlaşılması zor bu durumun üstesinden gelebilmek için, kaldığınız otelin veya mekanın, mutlaka bir adres kartvizitini yanınızda bulundurmayı ihmal etmeyin, yoksa taksi şöförüne derdinizi, gideceğiniz yeri anlatamazsınız.
Neyse ki, güzel taraf: levhalar bu garip alfabe ile yazılı olmasına rağmen, rakamlar “Latin” yani bizim de kullanmış olduğumuz rakamlardandır.
Ayrıca: birçok turistik yerde, bu garip yerel alfabe ile birlikte, İngilizce de yazıları görmek mümkündür.

 

GECE HAYATI

Kudüs şehrinde gece hayatını yaşamak isterseniz: Alman Colony, Ben Yehuda alışveriş merkezi, Nakhalat Shiv, Shlomtsiyon Hamakla caddesi bölgelerinde: akşamları, gençlerin takıldıkları barları ve kafeleri görebilirsiniz. Bu mekanlar: şehrin “Yeni Şehir” bölümünde bulunuyor.

 

İKLİM

Şehirde pek kar görülmez. 1990 yılından sonra, yalnızca 2008 yılında kar yağmıştır. Genelde ise, kuru ve temiz bir havası olduğu söyleniyor. Çünkü: Tel Aviv şehrine gidiş yönündeki ormanlık alan çok etkilidir.

 

YEME-İÇME

Kudüs şehrini ziyaret ederseniz, mutlaka “Shawarma” yemelisiniz.
Bunların dışında, burada tatmanızı önereceğim yiyecekler: bir tür güveç olan “Cholent” ve kızarmış börek olarak tadına bakabileceğiniz “Malouweh” olabilir.

 

YAHUDİ KIYAFETLERİ

İsrail’deki dindar Yahudiler, Kudüs şehrinde yaşıyorlar. Bunlar, özellikle kıyafetleriyle tanınıyor ve ilgi çekiyorlar. Kadınlar: genellikle diz altı etek giyiyorlar ve başlarında “bandana” benzeri bir başörtüsü takıyorlar.

Erkekler: genellikle şapka giyiyorlar. Favorileri çok uzun ve bukle bukledir. Beyaz gömlek, siyah takım elbise giyerler. Bunlara “Hasidik Yahudileri” deniliyor.
Bunlar: hayatları boyunca şakaklarına makas ve sakallarına jilet dokundurmuyorlarmış. Bu yüzden: şakaklarından sarkan saçlar: kıvrıla kıvrıla lüle şekline dönüşerek uzuyor. Bu lülelere “peyos” deniliyor.

 

YAHUDİLERİN KUTSAL GÜNÜ-ŞABAT

Musevilerin kutsal günü olan “Şabat”: Cuma gün batımında başlıyor ve Cumartesi gün batımında bitiyor. Yahudilere göre: bu zaman diliminde: beşeri fiillerde bulunmak, çalışmak, ateş yakmak vs. haramdır.

Cuma günü saat 17.00’de her yer kapanır, otobüsler hareket etmezler. Bütün İbraniler: hava kararırken “Kotel” ismini verdikleri Ağlama duvarına akın ederler. Askerler: omuzlarında İsrail bayraklarıyla marş söylerler. Cumartesi gecesi, hava kararıncaya kadar ibadetlerini sürdürürler.

Zaten: İsrail devleti: hafta tatili olarak “Cuma ve Cumartesi” günlerini belirlemiştir. İsrail’de, Pazar günü, iş günüdür.
Peki niye böyle bir uygulamaları var: Çünkü, tanrının dünyayı 6 günde yarattığı ve 7 nci günü dinlenmeye çekildiğine inanıyorlar. Bu yüzden, binlerce yıldır, çalışmazlar, Tevrattaki olaylara göre, çalışanları da taşlayarak öldürürlermiş.

 

KUDÜS SENDROMU

Söylenenlere göre: şehri ziyaret eden turist ve hacılardan bir bölümü: kendilerini, bu şehirde daha önce yaşamış olan ve mukaddes kitaplarda isimleri bulunan (özellikle Hz. İsa ve Hz. Musa gibi) kişilere benzetmekte ve bu kişilere tıbbi müdahale yapılmaktadır.

Bu sendroma tutulanlar: beyaz giysiler giyerek şehirde gelip-geçenlere vaaz vermeyi düşünürler. Hatta: ilahiler söyleyerek, şehirdeki toplum düzenini bozmaya kadar giderler ve tutuklanırlar. Bu sendroma yakalananlar: beyaz giymeleri dışında sürekli temizlenmeleriyle de tanınıyorlar ve derileri soyulacak dereceye gelinceye kadar yıkanıyorlarmış.

Öğrendiğime göre: 1980-1993 yılları arasında şehri ziyaret eden 1200 civarında kişinin bu sendroma tutulduğu söyleniyor. Bunu niye anlattım, hani şehir sokaklarında gezerken beyazlar giymiş, çevresindeki insanlara nutuk atmaya ve vaaz vermeye kalkanları görürseniz, şaşırmayın.

İsrail Kudüs Genel

TURİZM

Şehirdeki bütün evler taştır. Taş dışında, yapı malzemesi kullanılması yasaklanmıştır. Bu yüzden, bütün evler birbirine benzemektedir. Şehir içinde gezerken, bu yüzden dikkat etmeniz gerekir, çünkü kaybolma riski fazladır.

Mescid-i Aksa ve Kubbet-ül Sahra’nın bulunduğu bölüme girerken: Müslüman olma şartı aranıyor. Yani: pasaportunuz yanında, nüfus cüzdanınızı da yanınızda bulundurmanızı öneririm, çünkü nüfus cüzdanı arkasında, İslam ibaresine bakıp, girişinize izin veriyorlar. Yoksa, girmek mümkün değil.

Şehirdeki diğer Hıristiyan ve Yahudi ibadet yerlerinde ise, böyle bir zorunluluk yok, eğer Arap değilseniz, özellikle Ağlama duvarına girmekte herhangi bir sorun yok, ama ağlama duvarında, haremlik-selamlık uygulaması ilginç gelecektir.

Şehir “Eski Kudüs” ve “Yeni Kudüs” olarak ikiye ayrılmıştır.

 

ESKİ KUDÜS BÖLÜMÜ-OLD CİTY

Eski şehir: iki tepe üzerinde kurulu, dört çeyrek parçadan oluşmaktadır. Bunlar:
Müslüman, Yahudi, Ermeni ve Hıristiyan çeyreği olarak isimlendirilir. Bu parçaların bulunduğu dörtgen alan yani eski şehir bölümü, 1542 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından surlarla çevrilmiştir. Ermeni bölümü dışındaki tüm bölümlerde, rahatlıkla “Türk” olduğunuzu söyleyebilirsiniz ve hatta size avantaj sağlar.

Müslüman Bölüm-Arabian Quarter

Şehrin doğusundadır ve içinde: Harem-i Şerif ( burası Yahudiler tarafından “Tapınak dağı” olarak bilinir) bulunur. Ayrıca: 691 yılında tamamlanmış olan “Kubbet-ül Sahra” (buraya Ömer Camii ismi de verilir) ve El-Aksa Camisi bulunur.

Yahudi Bölümü-jewish Quarter

Burada: Ağlama duvarı olarak da bilinen, eski büyük tapınağın “Batı duvarı” bulunmaktadır. Burası, Yahudiler için kutsal sayılan tapınağın istinat duvarıdır. İsrailliler, Yahudi mahallesini 1967 yılında yeniden inşa etmiş ve yenilemişlerdir. En temiz bölge, burasıdır.

Ermeni Bölümü-Armenian Quarter

Yahudi mahallesinin batısındaki bu bölümde: bolca “Türkiye” karşıtı yazı ve afiş görebilirsiniz. Oldukça küçük ve temiz bir bölgedir. Burada: “Gülbenkian Kütüphanesi” bulunmaktadır.

Hıristiyan Bölümü-Christian Quarter

Bu bölüm: eski şehrin kuzey ve kuzeybatı parçalarını kapsamaktadır. Buradaki en büyük anıt Kutsal Kabir Kilisesidir. Ayrıca: “Via Dolorosa” ayni “Çile yolu” da bulunuyor.

 

YENİ KUDÜS BÖLÜMÜ-NEW CİTY

Bu bölümde: lüks oteller, süper yollar ve güzel konutlar bulunur. Yani, burası gayet modern bir Avrupa şehrini andırır. Özellikle, şehrin bu bölümü 19’ncu yüzyıldan sonra çok gelişmiştir.
Bu bölümde: birçok eğitim kurumu, İsrail Parlamentosu (Knesset) ve diğer hükümet binaları bulunmaktadır.

Şehrin ortasında ise: yani eski ve yeni şehir bölümlerinin tam ortasında, bir Pazar kurulur. Bu pazarda, her şey ortalıkta satılıyor. Özellikle: Ermeni tarzı dekore edilmiş, seramik boncuk dizileri, otantik giysiler, işlemeli yastıklar, renkli yün halılar, mumlar ve şaşırtıcı cam ve sayısız hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz, bu pazara mutlaka uğrayın.