Malezya Penang

Malezya Penang

Penang: Malezya’nın kuzeybatı ucunda bulunan bir eyalettir. Eyalet toprakları: hem Penang adasında ve hem de Malay yarımadası üzerinde yayılmıştır. Ama: Penang adası:13 km uzunluğundaki bir köprü ile: anakaraya bağlanmıştır.

Eyaletin başkenti: Penang adasında bulunan “Georgetown” şehridir. Eyalet: ülkenin en gelişmiş ve ekonomik açıdan rahat devletlerinden birisidir. Bu gelişmede turizm önemli rol oynamaktadır.

 

PENANG ADASI BÖLÜMÜ

Penang adası: Malakka boğazında, kuzeydoğuda küçük ve dar bir boğazla, anakaradan ayrılmaktadır ve kıyıya 4 km uzaklıktadır. Adaya: karayolu, demiryolu ve feribot ile ulaşım mümkündür.

Adanın havaalanı: Georgetown şehrinin18 km güneyindedir ve ismi “Lepas İnternational Airport” dur. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım taksiler ile sağlanır. Öncelikle, burayı ziyaret etmek için en uygun zamanın: şiddetli yağış dönemi dışında kalan Ekim-Kasım ayları olduğunu unutmayınız.

Adanın ismi aslında “Pulai Punang” olarak geçmektedir ancak kısaltılarak “Penang” olarak kullanılmaktadır ve “Hurma adası” anlamına gelmektedir. İngiliz sömürge döneminde adaya “Galler Prensi Adası” ismi verilmiştir.

Adanın başkenti olan ve kuzeybatı sahilindeki “Georgetown” şehrinin ismi ise: İngiliz Kralı George III’ den gelmektedir.

Günümüzde 1 milyon nüfusu barındıran ada: ülkenin sanayi merkezidir ve Malezya’nın en büyük ikinci eyaletidir.

Malezya Penang

Penang adası: güzel kıyıları ve muhteşem yemek kültürü ile turistleri kendisine çekmektedir. Hatta: Penang mutfağı Malezyalılar tarafından bile yoğun olarak tercih edilir.

Buraya yolunuz düşerse: özellikle: balık, tavuk, kalamar, karides, aromatik baharatlar ve pirinç ve köri ile yapılan “Nasi Kandar” yemenizi öneririm.

Öte yandan Penang bölgesinde: sokaklar Çin, Malay ve Hint gıda ürünlerini sunun yol kenarı tezgahlar ve kafelerle doludur. Buralarda her ırktan insanın yemek yemesini izlemek mümkündür. Büyük yerel restoranlar: genellikle Kimberley Street üzerinde bulunur. Burada: kuay teow, assam laksa ve rojak gibi yöresel lezzetleri tadabilirsiniz.

Malezya Penang

Burayı ziyaret ettiğinizde, özellikle tekerlekli çek-çek araçlarına binmenizi öneririm. Bu araçlar: otellere yakın konumlarda veya şehrin birçok farklı noktasında bulunmaktadır. Bunlarla yapacağınız 30 dakikalık bir yolculuk için yaklaşık 35RM ücret ödemek gerekir.

Ada ile ilgili son bir not: 2004 yılında bölgede yaşanan tusunami felaketi: Penang bölgesinde, bölgedeki diğer ülkelere nazaran daha etkili olmasına rağmen: yine de birçok can ve mal kaybı yaşanmıştır.

Adadaki hareketliliğin büyük bölümü şehir merkezindedir. Ama: adada denize girmek isterseniz, bu kez fünikülerle “Bukit Bendera” denilen yere gitmeniz gerekir.

Malezya Penang

 

GEORGETOWN ŞEHRİ

1786 yılında Kaptan Francis Light tarafından kurulan şehrin sokakları: UNESCO’nun kültür mirası listesinde yer almıştır.

Çünkü: sömürge döneminden gelen bu mimari mekanlar: gerek mimarisi ve gerekse tasarımı ile eşsiz güzelliktedir. Öte yandan: bu kamu binaları ve özel binalar özenle muhafaza edilmiş ve böylece şehir tam bir açık hava müzesine dönüşmüştür.

Buradaki her bina: Penang tarihinin ayrı sayfalarını temsil eder ve her sokak köşesinde anlatılacak ayrı bir hikaye vardır. Şehirdeki bu tarihi yapılar ve modern ve yüksek binalar: çarpıcı bir birleşim yaratmaktadır. Bu çeşitlilik zengin, güzel kokulu Çin tapınaklarından, bir yönetim, alışveriş ve eğlence merkezi olan 65 katlı “Komtar” (Tun Abdul Razak Comlex) e kadar uzanır.

Şehir sokaklarını gezmek için rehberli yürüyüşlere (50RM dir) katılabilirsiniz. Penang Heritage Trust tarafından düzenlenen bu turlarda eğer çek-çek kullanmak isterseniz, bu kez kişi başı 88RM ödemeniz gerekir.

Malezya Penang GEORGETOWN ŞEHRİ Tarihi Merkezi

 

ŞEHRİN TARİHİ MERKEZİ

Şehrin tarihi merkezini gezmenin en güzel yanı: bu yoğun bölgedeki birçok yere yürüyerek gitmenin mümkün olmasıdır.

Gezi için en uygun başlangıç noktası: Weld Quay denilen yerdeki feribot iskelesidir.

Malezya Penang
Malezya Penang Cheong Fatt Tze House
Malezya Penang Cheong Fatt Tze House

 

Cheong Fatt Tze House

Leith Street üzerindeki bu malikhane: 1860 yılında inşa edilmiştir. Çivit mavi yapı: Doğunun en zengin kişilerinden Cheong Fatt Tze tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Kendisinin ardından da onun soyundan gelenler konağı kullandılar. İki katlı avlulu ev, aşamalı olarak inşa edilmiştir.

Tüm önemli etkinlikler: iş toplantıları, önemli konukların resmi selamlanması için ayrılan ön salon, konağın merkezi olarak kullanılmıştır. Arka salonlarda ise, atalara dua edilen yer, yemek ve aile odaları bulunmaktadır. Birinci kattaki odalar aile bireylerine ev sahipliği yaparken, aile üyeleri dışındakiler kanatlara taşındılar.

Fatt Tze: bölgede şarapçılık kurucusudur. Güney Çin’den getirilen ustalar tarafından yaptırılan yapıda: 5 avlu ve 18 oda, 7 merdiven ve 230 pencere bulunur. Giriş ücreti 16RM dir. Rehberli turlarla konak gezilebiliyor.

Yapı: 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Öte yandan, günümüzde burası butik otel olarak kullanılmaktadır. Gezginler, burada bir veya daha fazla gece geçirebilirler. Odalar romantik, rahat ve otantik bir ortam yaratmaktadır.

Malezya Penang Palau Pinang Hall

 

Palau Pinang Hall

Padang Kota Lama adresindeki burası: sömürge döneminde İngilizler tarafından yaptırılmış ve günümüze kadar iyi korunarak gelmiş bir kamu yapısıdır. İngiliz yönetiminin en önemli binalarındandır. Açık bir alanın önünde yer almaktadır.

Yapının temeli: 1879 yılında atılmış ve 1883 yılında tamamlanmıştır. Yapı: bir hol, büyük bir balo salonu ve kütüphaneden oluşmaktadır. Penang kütüphanesi uzun süre burada bulunmuştur. 1903 yılında, yapıya üst kanat eklenmiştir. 1930 yılında ise ilave tadilatlar yapılmıştır.

Yapı: takip eden süreçte: onlarca yıl yerel sosyete ve elitler için: tiyatro gösterileri ve eğlence mekanı olarak kullanılmıştır. Burada kilise hizmetleri bile yürütülmüştür. Yerel yetkililer tarafından: yapının yıkılması gündeme getirildiğinde, halkın desteği sonucu buranın müze olmasına karar verilmiş ve 1993 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır.

Ancak, bina müze olması için teslim edildiğinde, harap durumda imiş. Bu yüzden uzun ve ayrıntılı bir restorasyon çalışması yapılmıştır.

Malezya Penang Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy
Malezya Penang Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy

 

Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy

Clan Jetties: Penang feribot terminaline yakındır.

Kıyı açıklarındaki bu su üstü köyünde: daha çok “Cian Piers” diye bilinir. Başlangıçta, bölge kalas ve odunlarla çevriliydi. 1882 yılında Quay limanının yapımı bittikten sonra, sahilde iskeleler yapıldı.

Yerleşimler bu temeller üzerinde büyüdü ve onlar malların yükleme ve boşaltma işlemleri için tekneleri buraya demirlediler. Ardından, yavaş yavaş her iskele bazı aşiretler tarafından kullanılmaya başlandı ve aşiretler hakimiyetleri altına aldıkları yerde kulübeler yapmaya başladılar.

Zamanla aşiretler arasında ilişkilerde uyuşmazlıklar çıktı ve bu uyuşmazlıklar sonucu genellikle acı kavgalar yaşandı. Burada her klanın evler arasında  bir de ibadethaneleri bulunuyor.

Evet: günümüzde, burada: suyun içine gömülen bambu direkler üzerine bonzai ağaçlarından yapılarak yerleştirilmiş ve birbirlerine ahşap geçitlerle bağlanan yüzlerce ev bulunmaktadır. Bu evlerde: her biri farklı sülaleye mensup, yaklaşık 2000 civarında kayıkçı ve balıkçı aile yaşamaktadır.

Bunlar 7 iskelede bağlı iken, bir iskele yanmış ve günümüzde 6 iskelede yerleşiktirler. Burası: adada eski Çin yerleşiminin son kalelerinden birisidir. Her dalgakıran, Çinli bir klanın adını alır. Chew iskelesi ise: genellikle turistlerin gezindikleri evlerin bulunduğu uzun geçit olarak bilinir.

20.yüzyıl başlarında dalgakıran yerleşimleri genişletilmiş ama gecekonduların su ve elektrik gibi temel ihtiyaçları karşılanmamıştır. Onlar: aydınlanma için gazyağı ve su ihtiyaçları için kovalar kullanıyorlardı. 1957 yılında Penang Belediye seçimlerinden sonra, bölge sakinleri modern çağın ihtiyaçlarına kavuştular.

Günümüzde: bunlar karada yaşamasalar da, vergi ödemek zorundadırlar. Burada yaşayanlar ağırlıklı olarak balıkçılıkla uğraşırken, 2006 yılından sonra şehirde çalışmaya başlamışlardır.

Burayı ziyaret ederseniz, bu evleri ilgiyle izlerken, koyun nasıl kirletildiğini de görebilirsiniz. Ahşap iskeleler arasında gezinebilirsiniz. Ama burayı ziyaret etmek için en iyi zaman, sabah saat 07.00 civarıdır.

Bu saatlerde burayı ziyaret ettiğinizde, insanların: ana girişteki tapınakta tapındıklarını, gıda hazırlama faaliyetlerini ve günlük sabah ritüellerini izleyebilirsiniz.

Malezya Penang Jam Besar-Jubliee Clock Tower-Penang Saat Kulesi

 

Jam Besar-Jubliee Clock Tower-Penang Saat Kulesi

Lebuh Light ve Lebuh Pantai caddelerinin kesiştiği kavşakta, Pengkalan Weld’in öbür ucunda, Fort Cornwallis’i çevreleyen duvarın bir köşesinde, Turizm Danışma Ofisinin karşısındadır.

İngiltere Kraliçesi Victoria’nın taç giymesinin 60.yılı onuruna: 1897 yılında yerel zengin Cheah Chen Eok tarafından Magribi tarzında yaptırılmıştır. Kulenin yüksekliği, Victoria dönemindeki her bir yıl için bir ayak olmak üzere hesaplanmış ve 60 ayak yani 18 metredir.

Malezya Penang Ford Cornwallis
Malezya Penang Ford Cornwallis

 

Ford Cornwallis

Kale, saat kulesinin bulunduğu yolun hemen karşısındadır.

Ada: Kedah Sultanına ait iken, 11 Ağustos 1786 tarihinde Prens Charles doğunca: kendisi Penang adası prensi olarak Pulau Pinang’a atanmıştır. Bunun üzerine: Kaptan Francis Right: buraya atanmış ve 11 Ağustos 1786 tarihinde kalenin bulunduğu yerde karaya çıkmış ve karaya çıktığı bu noktaya, yıldız şeklinde bu kaleyi yaptırmıştır.

İlk başta: kale hurma ağacı gövdeleriyle yapılmıştır. Ama daha sonra tuğla kale ile değiştirilmiştir. Eski resimlerinde: kalenin çevresinde bir hendek ile çevrili olduğu ve duvarlar içinde bir dizi binalar bulunduğu görülür.

O dönemden kalan bir Hıristiyan şapel ve barut deposu, hala yani günümüzde de görülebilmektedir. Bu nedenle: kale Malezya yarımadasında en iyi korunmuş kale olarak önem kazanmaktadır.

1805 yılında: buraya bir iç kale inşa edilmesi düşünülmüş ama mevcut kalenin ve ticari kasabanın yıkılması gerektiği için, bu plandan vazgeçilmiştir.

Evet: kale, Penang eyaletinde ilk Avrupa yapılarından birisidir. Hatta: dünyanın bu bölümünde İngilizler tarafından yapılan tek kaledir. Sir Francis: Fransız saldırılarından limanı korumak için kaleyi tasarlamıştır.

Çünkü o dönemde, İngiliz-Fransız rekabeti zirvedeydi. Öte yandan: Hindistan’dan gelen baharat ticareti yolu korsanlar tarafından da tehdit ediliyordu. Zamanla park ve bahçelerin yeşillikleri: zamanla ahşap olan ve 1810 yılında yenilenen kalenin savunma bölümlerini kaplamıştır.

Bunun üzerine bu stratejik hata nedeniyle yapının savunma bölümleri yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra ise, kalenin çevresinde açılan büyük hendek: 1920’lerde sıtma salgınını durdurmak için toprakla kapatılmıştır.

Ancak, anglo-Fransız düşmanlığı 1816 yılında sona erdi. Ancak, bunun ardından, bu kale önemini kaybetti. Takip eden süreçte: Hindistan’dan sorumlu İngiliz Genel Vali Charles Cornwallis burada ikamet etmiştir.

Malezya Penang Seri Rambai Cannon

Seri Rambai Cannon

Fort Cornwallis içinde 17 tane top bulunmaktadır. Bunlar: Doğu Hindistan Şirketi tarafından satın alınarak 1809 yılında Sir Francis Light’a teslim edilmiştir. (söylenenlere göre, bu toplar İngilizler tarafından hiç kullanılmamıştır.)

Ancak: bu toplardan pirinçten yapılmış bir tanesi ilgi çekmektedir. Bu top: 1603 yılında yapılmış ve Hollandalılar tarafından Johor Sultanına hediye olarak sunulmuştur. Bununla birlikte: Acheen Kuala Selangor denilen yere monte edilmiştir.

Portekizliler sömürge döneminde 182 yıl boyunca bu topu Endonezya’da bulundurmuşlardır. Ancak, İngilizler tarafından ele geçirilmiş, buharlı bir İngiliz gemisiyle taşınarak 1871 yılında buraya getirilerek kalenin kuzeybatı köşesinde, denize karşı yerleştirilmiştir.

Topun üzerinde: yerel folklörik giysili bir kadın figürü bulunmaktadır ve ayrıca yerel halkın inanışına göre: çocuksuz kadınlar, topun namlusu içine çiçek yerleştirerek ve özel dualar sunarak tasavvur ederler. Bu nedenle: topun namlusunda sürekli olarak canlı veya kuru çiçek görmek mümkündür.

Günümüzde kaleyi ziyaret ettiğinizde görebilecekleriniz: tarih galerisi, el sanatları ve hediyelik eşya dükkanı ve yerel müzik ve dans festivallerinin sergilendiği bir açık hava anfi tiyatrosu. Ayrıca: bir şarampol hücresi görülür. Bu oda özellikle öğleden sonra sıcaklık nedeniyle çok bunaltıcı hale gelir. Başlangıçta topçuların kışlası olarak yapılmış olmasına rağmen, daha sonra hapishane hücresine dönüştürülmüştür.

Bir de barut deposu bulunuyor. Kalenin kuzeybatı köşesindeki burası 1814 yılında güçlendirilerek barut deposu haline getirilen bir bölümdür. Yine kale içinde görülen küçük şapel ise: aslında Penang adası üzerinde inşa edilen ilk Hıristiyan şapeli olarak önem kazanır. Yapımı 1799 yılına kadar gitmektedir ve Penang eyaletindeki en eski sömürge yapısıdır.

 

Jin Tun Syed Sheh Barakhbah-Esplanade

Bu bölüm: kale ile kıyı arasında uzanır. Esplanade: Jin Tun Syed caddesi yanında bir park alanıdır.

Bölgede: 19.yüzyılda sömürge döneminde inşa edilen, beyaz ve parlak renkli binalar görülmektedir. İngiliz yerleşimciler: bölgede “Lebuh Farquhar” denilen yerdeki “St George’s Church” te ibadet ederlermiş. Bu kilise: 1818 yılında inşa edilmiştir. Güneydoğu Asya’nın en eski “Anglikan” kilisesidir.

Yine bu bölgede: Francis Light’ın mezarı bulunmaktadır. Kendisi: Penang macerasına başladıktan 8 yıl sonra 1974 yılında burada sıtmadan ölmüştür. Aslında, bu mezarın bulunduğu mezarlıkta: mezar taşları şehirde yaşanan önemli gelişmeleri bir anlamda ortaya koymaları açısından ilginçtir.

Malezya Penang Penang Museum and Art Gallery

 

Penang Museum and Art Gallery

Francis Light’ın bir heykeli: Lebuh Farquhar ile Lebuh Light caddelerinin köşesindeki “Penang Museum” girişinde görülür. Ancak: Light’ın herhangi bir resmi olmadığından: heykel Güney Avustralya’da “Adelaide” şehrinin kurucusu olan oğlu William’ın bir portresine dayanılarak yapılmıştır.

Müze: Güneydoğu Asya’nın ilk İngilizce eğitim veren ve 1816 yılında kurulan “Penang Free School” binasında: 1896-1906 yılları arasında konumlanmıştır.

Müze: kalıcı sergiler ve geçici sergiler olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır.

Kalıcı sergide: Penang’ın tarihsel toplulukları ve bazı Penang tarihsel olaylarına adanmış galeriler bulunur. Bunlar arasında bulunanlar: fotoğraflar, haritalar, tarihsel kayıtlar bulunmaktadır. Çinli ama burada temsil edilen Malezya’nın guruplarının tümünün birleştirildiği yerleşimci guruplara ait nesneler sergilenir.

Burada ayrıca: Yüzbaşı Robert Smith tarafından toplanan sekiz tablo sergilenmektedir.

İlk odada: 1867 Penang ayaklanması ve bir Çinli yatırımcının evinin ana salonunun bir kopyası görülür. Ayrıca: oyulmuş bir yatak, sedef kakma ve ipekler gibi geleneksel süs kıyafetleri olan bir evlilik-gelin odası bulunur.

Geçici sergide: birinci kattaki bu sergide sanat galerisi bulunmaktadır. Burada: Malay denizcilik ve eski Penang resimleri sergilenmektedir. Bu resimler yerel sanatçılara aittir.

Sir Francis Light’ın dökme demir heykeli müzenin sağ dışında durur. Bu heykel: Penang şehrinin kuruluşunun 150. yıldönümünü anmak için yapılmıştır. Aslında: Sir Francis’in resmi bulunmamaktadır ve bunun üzerine oğlu modellenerek heykel yapılmıştır. Ayrıca: burada eski bir Japon kılıcı sergileniyormuş, ama II. Dünya savaşı sonunda işgal sona erdiğinde geri iade edilmiştir.

Müze içinde: Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm II’ye ait, 19.yüzyıldan kalma bir büst bulunmaktadır. Bu büst: müzeye gelmeden önce, söylenenlere göre Wellesley İlköğretim okulunda bulunmuştur, ama oraya nasıl gittiği konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.

 

Eastern Oriental Hotel

Şehrin; sömürge döneminden kalan en büyük anıtıdır. 1885 yılında yapılmıştır. Otel: Lebuh Farquhar caddesi üzerindedir ve aslında iki kısma ayrılmaktadır. Bunlar: kordona bakan “Eastern” ve denize bakan “Oriental” bölümleridir. Otelin ilk olarak yapılması fikri ise: Singapur’daki ünlü “Raffles Hotel” i yapan ermeni kardeşler Martin ile Tigran Sharkies’ye aittir.

Günümüzde otel eski ihtişamına kavuşmuştur. Güneydoğu Asya’daki bir gurup kültürel miras otellerinden biri olarak kabul edilir. Akşam: otelden Malakka Boğazının manzarası muhteşemdir. Otelde kalmıyor olsanız bile, mutlaka girip gezmenizi öneririm.

Çevredeki ara sokaklara dalarsanız: bu kez, geçmişten günümüze gelen çok güzel korunmuş evler görebilirsiniz. Bunların çoğu: zarif oymalı, tik ağacından yapılmış pencere kafesleri ve girişleri altın sarısı ve siyah lakeli güzel isim levhaları ile donatılmıştır.

Bu kişisel evler haricinde: topluluk dayanışmasının merkezi olan ve yerel sorunların tartışıldığı klan evleri ve atalara ibadet edilen tapınaklar bir arada bulunmaktadır.

Malezya Penang Khoo Kongsi Klan Evi
Malezya Penang Khoo Kongsi Klan Evi

 

Khoo Kongsi Klan Evi

Khoo ailesinin bu klan evi: “Lebuh Cannon” denilen yerin ilerisinde bir ara sokaktadır. “Lebuh Cannon” ismi: 1867 yılında Penang ayaklanmasında; atılan top mermilerinin yolda açtığı delikler nedeniyle buraya verilmiştir.

Evin iç mekanında: Ch hanedanlığının ünlü genarali ve klanın reisi “Tua Sai Yeah” ın (MÖ.221-207) görülmektedir. Bu “Khoo Kongsi” olarak isimlendirilen klan: hükümet tarafından desteklenen tek klandır.

Evin yanındaki diğer yapılar: 19. yüzyıl ortalarından kalmadır yani 1836 yılında başlanan inşaat 1850 yılında tamamlanmıştır. Ancak: 1894 yılında yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangın: yapıyı yok etmiştir. Çinliler bu durumu: yapının İmparatorluk saraylarına benzemesi nedeniyle tanrılar tarafından lanetlendiğine yormuşlardır.

Günümüzde görülen yapı: 1902-1906 yılları arasında inşa edilmiştir. Duvarlar ve sütunlar zengin bezemelerle süslüdür. Ahşap bölümler antik Çin sanatı ve mimarisini yansıtmaktadır. Ev içinde: klan geleneklerinin adlandırma kuralı tabloları bulunur.

Onların soyadı ardından ilk adını ve doğum tarihi yazılır ve buna göre nesilleri izlenir. Yani, klana bağlı olanların nesilleri bu tabloda görülebilmektedir.

Klan inananları genellikle “bambu” ağacı dikerler. Neden bambu dikilir? Bambu seçimi için özel bir neden yoktur. Bambu: kötü şansı geçiştirmek için güç olduğuna inanılır. Bu nedenle, klan evinde yalnızca fiziksel tehditlerden korunmak değil, aynı zamanda ruhsal korunma için bambu dikilir.

Evin içinde çeşitli Budha heykelleri bulunuyor. Bazı Budha heykellerinde bir kaşı çatık görülüyor. Gülen Budha heykelleri de bulunuyor. Gülen Budha heykelinin korkulukları altına sokulmuş sikkeler görülüyor. Bunun nedeni: bazı feng shui inanışlarıdır.

Malezya Penang

“Leong San Tong” isimli süslü eski tapınak: açık hava Çin operası ve tiyatrosu için kullanılan küçük bir alanın karşısında görülmektedir. Burası: Malezya’nın en farklı Çin klan derneklerinden birisidir. Bu klan dernekleri: 650 yıllık bir geçmişe sahiptir ve geniş soyları soy ağacı yapılarak izlenmekte, ayrıca cemaatlerinin savunulması için binalarının çevresi muhteşem duvarlar örülerek korunmaktadır.

Bu tapınak: şehrin güneybatı kısmındadır ve tapınak binası: kalabalık teras evler arasında gizlidir. Tapınağın solunda: “Refah Tanrısı”na adanan bir mabet bulunur.

Tapınağın sağında ise: klanın ruhami liderlerini onurlandıran “altın sinchoo” ların (ruh tabletleri) ve daha alçakgönüllü olan klan üyeleri için yapılmış basit ahşap panellerin bulunduğu salon görülür. Ancak giriş ücretlidir.

Malezya Penang Kuan Yin Teng Temple

 

Kuan Yin Teng Temple

Pitt Street üzerindeki burası şehirdeki en kalabalık tapınak olarak bilinir. Lebuh Pitt bölgesinde St George’s Church kilisesinin hemen yanındadır. Çin erken dönem göçmenleri tarafından 1801 yılında inşa edilen tapınak: Hindu bereket ve merhamet tanrıçası Bodhisattvası’ya adanmıştır. Bu tanrıça: geleneksel Çin inançları ile Budacılık arasında köprü görevi görür.

Ayrıca: Çin efsanelerine göre: o Nirvana olduktan sonra, insanlara sonsuz mutluluk getirmek için ve acı dünyasında kayıp ruhlara yardım etmek için görevlendirilmiştir. Şehrin en büyük ve en süslü tapınağı ve aynı zamanda en eski olanıdır. Şehirdeki “Taoistler”in ana tapınağıdır.

Ama özellikle, hem yoksul ve hem de varlıklı Malayları bir araya getirmesiyle bilinir. Ayrıca: yine bu tapınak yeni evli çiftlerin gözdesidir.

Yapıda: girişteki iki taş aslan ve çatıdaki ejderha figürleri mabedi korur. İç mekanın ağır havası: tütsü kokusu, ailevi sorunlarının çözülmesi için sunaklara bırakılan çiçekler, kokulu yağlar, meyveler, kekler ve kızarmış tavuklardan gelmektedir.

Yani yapının içinde çok duman olması normaldir, ama bu duman çoğu kez ziyaretçilerin gözlerini rahatsız etmektedir. Avluda ise güvercinler görülür. Bu avluda: büyük-devasa bir eski ağacın altındaki gölgelik alan: insanlar için bir toplanma yeri gibi görülüyor ve ağacın altındaki kırmızı yapı, tanrının türbesi olarak görülüyor.

Buraya yolunuz düşerse: kutsal nesneler üzerine yağ dökerek buhur yakmalısınız. Mutluluk dilerseniz,  tapınağa taze çiçek sunmanız gerekiyormuş. Servet sahibi olmak isteyenler, burada sahte banknot yakıyorlar. Ayrıca, bu kalabalık içinde çantanız, cüzdanınız ve diğer değerli eşyalarına iyi sahip olmanızı öneririm.

Burada daha önce bir dilek tutan ve dilekleri yerine gelenler: şükran jesti olarak dev joss çubuklarını yakıp, tapınağın tanrılarına saygılarını ifade ediyorlar. Şükran ifadesi olarak meyve ve çiçek te sunuluyor. Bazen ise: pişmiş sebze yemekleri, buharda pişmiş çörekler ve kekler de tanrılara sunuluyor ve biraz önce söylediğim gibi, kokular birbirine karışıyor.

Öte yandan: her kameri ayın birinci ve on beşinci günü: tüm yıl boyunca hacılar ve takipçileri, burayı ziyaret ederler. Mercy bayram günü: el kuklası gösterileri ve Çin operaları sergilenir. Sonuç olarak, burası her zaman hareketli bir yer olarak bilinir.

Tapınağın arka planında ise: tütsü, joss sopası, joss kağıdı, mum ve diğer dua eşyaları satan tipik dükkanlar bulunuyor. Kesme çiçek satan tezgahlar da görülüyor.

Çiçek stillerini kişiler kendileri seçiyorlar. (örneğin: buket, sepet, çelenk, gevşek çiçek,  potpuri yaprakları gibi) Çiçek cinsi olarak seçilenler ise: yasemin, orkide, krizantem, lotus çiçeği sapları. Pitaya, taze meyve ve meyve suları satan dükkan ise: yorgun gezginlerin susuzluğunu gidermek içindir. Burada özellikle tropikal meyvelerin tadına bakabilirsiniz.

Malezya Penang Capitan Kling Mosque

 

Capitan Kling Mosque

“Capitan” kelimesi belli topluluk veya gurup temsilcisi demektir. “Kling” kelimesi ise Malay dilinde “Hintli” insanlar demektir. Şehrin en iyi bilinen camilerinden birisidir. Penang devlet camisi yapımı başlamadan önce, bu cami Penang devlet camisi olarak kullanılmıştır.

Pitt Street üzerinde bulunan bu cami: 1801 yılında Hintli Müslümanlar tarafından yaptırılmıştır ve 200 yıldır Hint Müslüman toplumunun ibadet yeri olarak kullanılmaktadır. Zaten, şehrin bu bölümü küçük Hindistan olarak bilinmektedir.

Alan: renkli ve sayısız dükkanlar, Hindu tapınakları, Hint restoranları, baharat ve sandal ağacı ve köri satan dükkanlarla doludur. Bu bölgede dolaşırken, zaten bu kokuyu hemen hissedeceksiniz ve Hint müziği duyacaksınız.

Evet, cami; İngiliz sömürge dönemi ticari binaları, dükkanlar ve evler arasındadır. 18.yüzyılda bu cadde üzerindeki yapılar özellikle zengin Çinli tüccarlar tarafından satın alınmıştır. Bu yüzden, bu cadde üzerinde doğu ve batı kültürlerinin karışımını görmek mümkündür.

Yapı: Mağribi İslami etkileri yansıtan bir kubbe şeklindeki minare bulundurmaktadır. Son bir not: günümüzde görülen cami: 1916 yılında inşa edilmiştir. Cami çevresinde kuyumcular bulunur.

Burayı ziyaret etmek isterseniz, ayakkabılarınızı çıkarmanız ve bayanlar için başörtüsü takmanız istenir.

Malezya Penang Sri Mariamma Temple

 

Sri Mariamma Temple

Burası: şehirdeki en eski Hindu tapınağıdır. Tamil Hintliler: Penang yöresine ilk geldiklerinde, 1883 yılında burayı basit bir türbe olarak inşa etmişlerdir. Tapınak kapsamlı bir tadilattan sonra, Hindistan esnaf ve heykeltıraşları tarafından 1933 yılında genişletilmiştir.

Ayrıca: Arulmigu Sri Mahamariamman Tapınağı ya da Queen Street Hint Tapınağı olarak da bilinir. Şiva’nın oğlu ve kötülükleri ortadan kaldıran tanrı Subramaniam’a adanmıştır.

Tapınak: renkli dekorasyonu ile dikkat çeker. Cephenin parçası olarak elmas ve değerli taşlar kullanılmıştır. Hindu mimarisinin tipik bir örneğidir. Yapının büyük giriş kapısı etkileyicidir. 38 parlak renkli heykel: Hindu tanrı ve tanrıçalarının koruyucusudur.

Dört katmanlı kule: çiçek süslemeleriyle dikkati çeker. Kulenin tepesinde güvercinler görülür. Kule: gökleri temsil eder. Tanrıların dünyasındaki gök dağ betimlenmiştir.

Tapınağın içi ise: Rab Subramaniam heykeli ile dekore edilmiştir. Kubbe: 9 metre yüksekliktedir. Ayrıca yine tapınak içinde tanrılar ve aslan betimlenen 40 heykel görülür. Penang Thaipusam festivali: bu tapınaktan başlatılmaktadır.

Yılın ilk aylarında düzenlenen “Thaipuam” bayramının dinsel etkinlikleri burada yapılır. Ayrıca, her yıl Ekim ayında: bir tahta araba, Vijayadasami şenlikleri sırasında, bir sürücü ile tapınaktan ilahı alır. Tapınağın içinde dokuz gezegen ve tavandaki ahşaba oyulmuş Zodyak işaretleri sembolize edilmektedir.

Tapınak günümüzde: büyük ölçüde Hintlilerin hakim olduğu bir topluluğa hizmet vermektedir. Tapınaktaki ibadetler: sabah 07.30 ve akşam 18.30 da gerçekleştirilir.

Malezya Penang Chinatown

 

Chinatown

Şehirdeki “Chinatown” bölgesi: Lebuh Chulia ve Lebuh Campbell caddeleriyle çevrilidir.

Şehirdeki ucuz otel ve restoran arayanlar da burayı tercih ederler. Yani: burası sırt çantalı gezginlerin gözdesidir.

Burada: iki katlı mağazaların ve kalabalık sokakların ortasında: müşterilerin dikkatini çekmek için çırpınan işportacılar görebilirsiniz. Bunlar mallarını ortaya saçarak satış yapmaya çalışırlar. Chulia ve Campbell sokaklarında: orman yürüyüşleri için ideal deri ve kanvas giysiler bulmak mümkündür.

Ayrıca: bahis dükkanları, eski berber salonları ve egzotik ilaçlar satan dükkanlar da görülür. Burada bulabileceğiniz diğer nesneler: geleneksel kostümler, kristaller, otlar, geleneksel Çin ilaçları, antikalar.

Ayrıca: geleneksel fener yapımcıları, ayakkabıcılar, joss-sopa yapımcıları ve tabela oyma gibi çeşitli el becerileri gerektiren ürünler satılmaktadır.

 

ŞEHİR MERKEZİ YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER

Jalan Sultan Ahmad Shah denilen yerden; şehir dışına çıkarsanız: kauçuk sanayicilerinin, I. Dünya Savaşı boyunca hızlı büyüme sırasında yaptırdıkları görkemli neo-gotik ve palladio mimari stillerin hakim olduğu malikanelerini görebilirsiniz.

Malezya Penang Lorong Kulit

 

Lorong Kulit

Cumartesi ve Pazar günleri saat: 08.00-14.00 arasında açıktır. Sadece yağmur yağdığında açılmıyor, buna dikkat etmeniz gerekir. Çünkü: Pazar tezgahları malum açıkta,  yağmur yağınca tezgahlar kurulmuyor.

Şehrin ünlü bit pazarı: şehir stadyumunun yanında kurulur. Buraya ulaşmak için taksi kullanabilirsiniz.

Burada: eski giysiler, mücevherler, el aletleri, saatler, oyuncak bebekler, aksesuarlar bulmak mümkündür. Pazar ilk olarak 1970’li yıllarda hırsız pazarı olarak gündeme gelmiştir. Pazarda bazı çalınmış mallar satılır ama bunların diğer satışa sunulan mallardan farkı yoktur.

Hatta: camilerde ayakkabılarını kaybedenlerin, bu Pazar yerinde kendi ayakkabılarına rastladıkları söylenir. Her şeye rağmen, bugün bu Pazarda aynı zamanda yasal şekilde satılan mallar da görülür.

Özellikle: bazı biblolar ve mükemmel antikalar bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: eski ütüler, eski pullar, sikkeler ve sepetler, tabaklar, kaşıklar, porselenler, eski saatler, kılıç, Budha heykelleri bulunur.

Özet olarak: burada adanın her yerinden toplanan ikinci el eşyalar satışa sunulmaktadır. Ama dediğim gibi, burada rastlayabileceğiniz bazı antikaların, değeri satış fiyatının çok üstünde olabilmektedir. Bu nesneler yanında pazarda bazı meyve tezgahları da bulunur.

Malezyalılar ve turistler arasında oldukça ünlü bu pazarı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.

Malezya Penang Penang Hill-Bukit Bendera

 

Penang Hill-Bukit Bendera

Şehirden çıkarken: Jalan Dato Keramat ve ardından Jalan Air İtam yolları takip edildiğinde: deniz seviyesinden 823 metre yükseklikteki bu tepeye ulaşılır. Tepeye ulaşmak için: eskiden atlar kullanılırken günümüzde, güzel bahçelerin ortasındaki bungalov ve villaların arasından geçerek ilerleyen ve yaklaşık 30 dakika süren feniküler hattını kullanmanız gerekecektir.

Aslında buraya ulaşım için ilk demiryolu hattı: 1905 yılında kurulmuştur. Ancak teknik arızalar ile bu hat işlemez hale gelince, ikinci demiryolu hattı 1909 yılında kurulur. 1924 yılında ise,2007 metreuzunluğundaki füniküler demiryolu hattı açılır. 2010 yılında ise sistem revize edilir. Füniküler, şehirden6 kmuzaklıktadır. (feniküler biniş ücreti, yetişkinler için 30RM.dir)

Tepe; yüzyılın sonunda bir sömürge yerleşimi olarak kullanılmış ve günümüzde ise: özellikle hafta sonu gezilerinde yerli halkın gözde bölgesidir. Penang Hill: Strawbery Hill, Halliburton Hill, Flagstaff Hill, Tiger Hill ve Batı Hill gibi birçok tepeden oluşur.

Bu tepelerin en yüksek noktası ise, biraz önce belirttiğim gibi deniz seviyesinden 823 metre yükseklikteki, Batı Hill tepesidir. Bu tepelerin arasında da, Penang bölgesinin büyük nehirlerinden birinin kolları, su toplama alanı yaratır. Tepenin en büyük özelliği: serin ve temiz havası ve tarihsel özelliğidir. Georgetown ve çevresindeki bölgelerde hava nemli ve sıcak iken, burada gayet serin bir hava bulunur.

Tepeden adanın panoramik manzarasını izlemek mümkündür. Penang adasının doğu kıyısından, Georgetown şehrinin en iyi panaaomik manzarası buradan izlenir. Crag Hotel’in kuzey kıyıları dahi görülebilir.

Günübirlik ziyaretçiler: bitki örtüsünü ve doğal yaşamı gözlemlemek için: yoğun bambu koruluğundaki gölgelik yollardan ve patikalardan yürürler. Burada: tropik meşe ağaçları ve ayrıca ilginç etçil sürahi bitkisi olarak çeşitli ilginç bitkiler görebilirsiniz. Jura döneminden beri, büyük ölçüde değişmeden kalmış eğrelti ağacı da ilgi çeker.

Eğer şanslı iseniz: gölgelikte beslenen dev siyah sincap görebilirsiniz. Hatta yaprak maymunları da görülebilir. Kuş gözlemcileri: mavi kuyruklu arı kuşlarını, nektar kuşlarını ve örümcek avcısı kuşları görmek için çevreyi gözlemlerler.

Tarihi özelliklere gelince: 1803 yılına tarihlenen eski bina, Penang tepesinde Asya ve modern mimariye, İngiliz sömürge mimarisinin etkilerini göstermesi açısından ilginçtir. Yapı günümüzde bungalov deposu olarak kullanılmaktadır.

 

Bird Park

Jalan Todak, Seberang Jaya denilen yerdeki park alanı: Malezya’da tektir ve tüm dünyada anakarada yaşayan 300 kuş türü bu park alanında görülebilmektedir.

Park: 1988 yılında 5 dönümlük alanda kurulmuştur. Parka giriş ücreti 29RM dir.

Malezya’da türünün ilk ve en büyük örneğidir. 300 kuş  türünün 150 den fazla türü Malezya’da yaşamaktadır. Bu kuşlar koruma için 150’den fazla kafeslere yerleştirilmişlerdir. Park alanı: bir bahçe konseptinde inşa edilmiştir ve orkide, bambu, süs bitkisi ve palmiye ağaçları arasına yerleştirilmiştir.

Çağlayan bir şelale ve doğal göletler arasında serbestçe dolaşan pelikanlar, flamingo, kuğular, balıkçıllar, leylek, ördekler görülür. Su alanları: nilüfer ve lotus çiçekleriyle bezenmiştir. Ayrıca: Çin tarzı ahşap köprüler ve dinlenmek için küçük Malay kulübeleri bulunur.

Ayrıca: rahat ve klimalı bir de restoran bulunmaktadır ki, yerel ve batı tarzı gıda hizmetleri verilmektedir. Parkın en ilginç canlılarından birisi: “fare deers” denilen dünyanın en küçük geyiğidir. Dev arapaima balık, piton ve dev timsah, kaplumbağa: park alanındaki yaban hayatının diğer canlılarıdır.

Park alanında gezerken: kuşları elle besleyebilir ve evcilleştirilmiş kuşları tutabilirsiniz. Devekuşları ile, onların doğal yaşam ortamında eğlenebilirsiniz.

Malezya Penang Botanical Garden
Malezya Penang Botanical Garden

 

Botanical Garden

Şelale bahçeleri olarak da bilinen bu bahçeler: Jalan Kebun Bunga boyunca bir vadide yer almaktadır.

Bahçe: 30 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Yerli ve egzotik bitki türlerinin büyük bir çeşitlilik içeren iyi bir düzenlemesidir. Şehir merkezine yaklaşık 8 km uzaklıktadır. Her gün saat: 07.00-17.00 arasında açıktır.

1844 yılında, buranın yakınlarındaki tepelerden botanik örnekleri toplayan Charles Curtis anısına düzenlenmiştir. Yani ilk olarak İngilizler tarafından eski bir taş ocağı sitesinde 12 bölüm olarak kurulmuştur.

Günümüzde burada: birçok bitki çeşidi görülür. Hatta bazı bitki türleri, kilit altında bulundurulmaktadır. Misafirlerin güvenliği için şelaleler kordon altına alınmıştır. Bitki  türlerinden en ilgi çekenleri yani kaçırmamak gerekenleri: cannon ball ağacı, sengkuang ağacı, büyük payanda kökleri, penang adasının ismini aldığı pinang palm ve eşsiz morumsu siyah renkli çiçekler açan siyah zambak. Ayrıca: endemik terlik orkide ve zencefil, feoctachy penangensis.

Her ne kadar botanik bahçesi olarak bilinse de, burada: uzun kuyruklu macague ve yaprak maymunları gibi, pek çok yaban hayvanı görebilirsiniz. Bunlar: botanik bahçeleri içinde “Ay Gate” olarak isimlendirilen özel bir yol üzerinde görülürler. Bu yol 1 saatlik yürüyüş yoludur. Dik ama oldukça keyiflidir.

Burada çok hassas bir konudan söz etmek istiyorum: maymunlara dokunmak ve onları beslemek ceza nedenidir ve 500RM ceza ödemek durumunda kalırsınız. Ancak, yine de şunu bilmek gerekir ki, maymunlar oldukça arsız ve neşelidir. Yani açıkta yiyecek görürlerse, bunların maymunlar tarafından yağmalanacağını bilmeniz gerekir.

Yani yürürken herhangi bir şey yemeyin. Maymunlar ziyaretçilerin yanına yaklaştığında, park idaresi, onların korkutulmasını istemiyor. Burada maymunlar yanında: yaban hayatının diğer üyeleri olan siyah dev sincaplar, böcekler ve kelebekler de görülür.

Malezya Penang Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı
Malezya Penang Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı

 

Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı

Budacı tapınak, Lotong Burma Road adresindedir.

Tapınak, yerli halk tarafından “Sleeping Buddha”olarak bilinir. Bu Tay tapınağındaki yatan buda anıtının 33 metre olduğu ve uzanmış Budha’nın altın kaplı olduğu söyleniyor. Bu uzunluktaki Budha anıtının,  dünya üzerinde mevcutların en büyüğü olduğu belirtiliyor. Yatan Budha: dünyada tam bir barış sembolü olarak görülmektedir.

Tapınak: 1845 yılında Tay toplumuna, Kraliçe Victoria tarafından verilen 5 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur.

Burayı ziyaret ederseniz: tapınak girişinde dışta iki heykel göreceksiniz.

Tapınağın içine girerken ayakkabıları çıkarmak gerekir. Tapınağın içinde: uzanmış Budha’nın ardında, birçok niş görülür.

Yapının meditasyon salonunun girişindeki sütunlarda: dev naga yılanları ve mistik yaratıklar: yeryüzünü cennete bağlamaktadırlar.

Malezya Penang Toy Museum-Oyuncak Müzesi

 

Toy Museum-Oyuncak Müzesi

Tanjung Bungah denilen yerdeki bu oyuncak müzesi: dünyanın en büyüğü olarak tanınır. Burada 100.000 oyuncak ve ilgili diğer koleksiyon bulunduğu söyleniyor. Müzenin 1973 yılında, kolleksiyoner Cheng Yalın tarafından toplanan koleksiyon ile oluşturulduğu belirtiliyor.

Kendisi 19 yaşında iken Londra Oyuncak ve Model Müzesini ziyaret ettikten sonra oyuncak koleksiyonu yapmaya başlamıştır. Günümüzde de koleksiyonun geliştirilmesine devam edildiği ve dünya üzerinde her türlü oyuncağın burada bulunduğu söyleniyor.

Müze: birkaç parçaya bölünüyor. Bu parçalar: Çizgi roman Heroes of Horror odası, Canavarlar odası, Fantasy odası.

Müzenin en pahalı oyuncağı: Japonya kökenli ve 1.8 metre boyundaki Gundam robotudur. Müzeyi gezerken: belirli bir bölümde çevredeki atmosferi geliştirmek için, hareket sensörleri ile ürpertici ve garip sesler ve hareket efektleri yaşanıyor. Müzenin duvarları: Büyük Sfenks ve Giza piramitleri gibi ünlü antik Mısır anıtları ile dekore edilmiştir.

Müzeye giriş, çocuklar için 6RM, yetişkinler için 10RM dir.

Malezya Penang Kek Lok Si-Cennet Tapınağı

 

Kek Lok Si-Cennet Tapınağı

Güneydoğu Asya’daki en büyük Budist tapınağı olarak tartışılan bu kutsal yapı: küçük Air Itam kasabasının yukarısında, Georgetown şehrine bakan bir  tepe üzerindedir. Tapınağın en yüksek kısmına bir teleferikle ulaşmak mümkündür. Tapınağın bu en yüksek kısmında Kuan Yin’in bir heykeli bulunur.

Tapınak inananları: 1887 yılında Çin’in Fujian şehrinden buraya gelen Çinli Budacı rahip Beow Leon tarafından toplanmıştır. Tapınak inşası 1890 yılında başlamış ve 15 yıllık süreç sonunda 1905 yılında tamamlanmıştır.

Yapının yüksekliği 30 metredir. Yapı: aslında çeşitli mimari tarzın bir aradaki uyumunu yansıtır. Çin’e özgü bir ana merkez ve Birmanya’ya özgü sivri uç bu durumu göstermektedir. Yapının: Tortoise Pound denilen bölümünde: ziyaretçiler kaplumbağaları sebzeler ve bisküvitlerle besleyebilirler. Zemindeki büyük kayalar: Budacı ve Konfüçyüsçü metinlerin Çin kaligrafileriyle kaplanmıştır.

Tapınağın içindeki mutluluk yayan “Gülen Buda” heykeli: inancın kurucusunun yeniden vücut buluşunu ifade eden “Sakyamuni Buda” heykeli ve Merhamet Tanrıçası “Kuan Yin” heykelleri önem kazanmaktadır.

 

Ada’nın Çevresinde Gezilecek Yerler

 

Klasik bir gezi turu

Şehrin kalabalığı ve hareketli sokakları ile sıcağından kaçmak isterseniz: adanın diğer kısımlarını kapsayan ve yaklaşık 74 km süren bir klasik tura katılabilirsiniz. Bu tur sırasında: balıkçı köylerinde ve kırsal alanlarda yaşayan Malaylarla tanışabilirsiniz. Yağmur ormanları ve nadir kauçuk, palmiye yağı, karabiber, Hindistancevizi, karanfil ve başka baharat plantasyonlarını görebilirsiniz. Ancak: kıyıdaki tatil tesisleri dışında, adanın diğer yerlerinde gece konaklama imkanları sınırlıdır.

 

Batu Ferringhi-Yabancının Kayası

Şehir merkezinin 15 km kuzeybatısında bulunan burası: kumluk plajları ve su kayağı, yelkencilik, rüzgar sörfü, binicilik ve diğer sporların yapılmasına imkan veren tesisleriyle tanınan bir tatil beldesidir. Ancak: plajlar ne kadar kumluk olursa olsun, adanın kuzeydoğu kıyı şeridindeki güzellikleri yansıtmamaktadır.

Evet, Penang adasının en popüler yerlerinden biri olan burayı ziyaret etmeyi unutmayınız. Hatta, burada gece pazarını mutlaka görünüz.

 

Sungei Penang

Burası küçük Çinli kasabasıdır. Burada özellikle restoranlar ünlüdür ve kavrulmuş tavuk kanadı tatmanızı öneririm.

Malezya Penang Pantai Aceh

 

Pantai Aceh

Burası: Penang adasının batı kıyısında küçük bir Çin balıkçı köyüdür. Jalan Pantai Acheh yolunun sonundadır. Köy yolu üzerinde “Şehy Tahir Gözlemevi” bulunmaktadır ve burası İslami astronomi merkezidir. Köyün tarihinde, 26 Aralık 2004 tarihindeki tusunai faciası ayrı bir yere sahiptir.

Köyde: hiçbir süpermarket ve alışveriş merkezi yoktur. Mangrov ormanları arasındaki köyün turistler açısından en büyük cazibesi yerel lezzetler olan Belacan ve tuzlanmış yumurtadır.

Köylüler: balık yakalama dışında, Belacan ( bu bir tür küçük karides ve tuzla yapılan yiyecek türüdür ve 28 gün süresince kurutulur), tuzlu yumurta ve kurutulmuş karides üretimi yaparlar. Bu onlar için gelir kaynağıdır. Turizm sektörünün gelişmesine rağmen, genç nüfus köyü terk etmektedir, yani köyde hep yaşlı insanlar görülür.

Malezya Penang Milli Park-Penang National Park

 

Milli Park-Penang National Park

Koruma altına alınan bu ulusal park alanı: adanın kuzeybatı bölümündedir ve yaklaşık20 km. karelik bir alanı (yani küçük bir parktır) kapsamaktadır. Parkın Malayca ismi “Taman Negaru Pulau Pinang”dır. Nisan 2003 yılında milli park olarak ilan edilmiştir.

Ancak, her ne kadar küçük bir alanda bulunsa da, parkın biyo çeşitliliği dikkat çekmektedir. Park alanında 1000 den fazla bitki, kuş, böcekler ve 30 memeli, 40 sürüngen yaşamaktadır. Ayrıca: Tukun nehri de sulak, mangrov bataklıkları, geniş yağmur ormanlarının  tepe, çamurlu deniz dibi, deniz granit, mercan resifleri, göl ve gölgelik yürüyüşleri gibi bir çok mekan ve etkinlik bulunur.

Plajlar: Park alanında birçok plaj bulunmaktadır ama bunlardan en ünlüsü “Monkey Plajı” dır. Pantai Kerachut ve Teluk Kampi: kaplumbağaların favori yuvalama yerleridir. Bu plaj alanlarında, büyük ihtimalle şişe burunlu yunusları görebilirsiniz.

Meromictic Gölü: Olağanüstü bir göldür. Asya kıtasında bu tür yalnızca iki göl bulunmaktadır. Göle gelen turistler: suyun iki farklı katmanını bir arada yaşayabilirler. Alt tabaka sıcak ve rahat, üst tabaka canlandırıcı ve serindir. Bu göl: denizle bağlantılı olmasına rağmen deniz suyu karışmaması ile bilinir. Göl kıyısında piknik yapılır ve ayrıca gölde balık avlamak mümkündür.

Boat: Parkın çevresinde mükemmel tekne yolculukları yapabilirsiniz. Teluk Bahang yanındaki ziyaretçi merkezinden tekne kiralamak mümkündür. Tekne yolculuğu sırasında, size bazı deniz su samurları eşlik edeceklerdir. Ayrıca, kaplumbağalar ve belki de bir timsah görebilirsiniz. İlginç kaya oluşumları da görebilirsiniz.

Park alanında konaklama imkanı bulunmamaktadır. Ancak parka yakın alanlarda oteller ve tatil köyleri bulunur. Çadırlı kamp yapmak isteyenler, önce park yönetiminden izin almalıdırlar. Park alanına motorlu araç girmesine de izin verilmez.

Çünkü: park alanında: yaban domuzu, uçan lemur, yaprak maymunu, makak ve siyah dev sincapları kendi doğal ortamlarında görmek mümkündür.

Bunları görmek için orman alanı içinde trekking yapabilirsiniz. Ancak bu yürüyüş sırasında dik ve ıslak bir sürü ağaç kökü ve gövdesi ve bazen de kayalıklarla karşılaşacaksınız. Parka giriş ücretsizdir.

Malezya Penang Muka Head

 

Muka Head

Adanın kuzeybatı ucunda; Milli Park alanı içinde; Teluk Bahang bölgesindeki burun: su altında avlanmak ve şınolkerle yüzmek için idealdir. Ancak, buraya ulaşım için bir tekne kiralamak gerekir. Burada “Pula Rimau” denilen bir deniz feneri vardır.

Bu deniz feneri: kalay madeninin üretiminin hızlanması sonucu buraya çok miktarda yelkenli ve buharlı geminin gelmesi üzerine inşa edilmiştir. 14 metre yükseklikteki bu deniz feneri, 1883 yılında İngilizler tarafından inşa edilmiştir. Penang milli park alanı içinde 227 metre yükseklikteki bir tepe üstündedir.

Bu tepeye ulaşmak için tek yol, batı ucundan tepeye “Maymun plajı” bölgesinden yürümektir. Bu trekking yürüyüşü: zor bir yolculuk değildir ve yaklaşık 1.5 saat sürer. Eğer tepenin üstüne geldiğinizde, fenerin sarmal merdivenlerine tırmanırsanız, muhteşem bir manzara ile karşılaşırsınız.

Burada bir de “USM Araştırma İstasyonu” bulunur. Bu istasyon: tropik deniz ve kıyı çalışmaları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere 1996 yılında kurulmuştur. Bu istasyonda halen çalışmalar sürdürülmektedir, en son olarak bu istasyon tarafından yapılan araştırmalara göre, bu kıyılarda yaşayan bir istiridye soyunun tükenmiş olduğu tespit edilmiştir.

Günümüzde burada konaklamak için birkaç kötü bungalov bulunuyor, yani burayı ziyaret etmek isterseniz konaklamalı değil, günübirlik gitmeyi düşünün.

Malezya Penang Teluk Bahang ve Penang Cultural Centre

 

Teluk Bahang ve Penang Cultural Centre

Burası adanın kuzeybatı ucundaki bir balıkçı köyüdür. Köyün isminin kelime anlamı Isı dalgası körfezidir. Muhtemelen kıyıya gelen deniz melteminin yüksek sıcaklığını ifade etmektedir. Burası: Batu Ferringhi denilen turistik merkezden 5 km uzaklıktadır. Buranın özellikle balık restoranı dünyaca ünlüdür. Ancak bu restoran 2004 yılında tusunami tarafından tahrip edilmiştir. Günümüzde orada aynı isimle başka bir restoran bulunmaktadır.

Teluk Bahang: işyeri ve mekanların kanalizasyonlarının boşaltılması nedeniyle denizde yoğun deniz anası bulunması üzerine yüzmeye pek uygun değildir. Burada bir “Wet Market” vardır. Burası sadece meyve ve sebze satılır. Burada ve yöredeki diğer pazarlarda balık ve et satılmaz.

Mutiara Mutiara karşısında, 2007 yılında yenilenen “Pinang Kültür Merkezi” bulunmaktadır. Bu merkeze rehberli turlar düzenlenir. Her tür 2.5 saat sürer ve önceden randevu almak gerekir. Tur katılımcıları: geleneksel bir karşılama töreni gösterisi ile karşılanır, kültürel ve etnik şovlar, yerli oyunlar, Malay dövüş sanatları, el sanatları, bir yöresel yerli evi ve dans gösterileri yapılır.

 

Penang Butterflay Farm-Kelebek Çiftliği

Teluk Bahang’ın güney ucundaki burası: yüzlerce farklı kelebek türünün; ağla çevrili bahçede kanat çırptıkları bir yer olarak bilinmektedir. Georgetown şehrine yaklaşık 17 km uzaklıktadır. Ada turunda, turistler için en popüler yerlerden biri haline gelmiştir.

1986 yılında açılmıştır. 8 hektarlık alanda: kelebek türlerinin kutsal evleri yanı sıra diğer böceklerle ilgili geniş bir ürün yelpazesi görülür.

Kelebekler vahşi ve güzel yaratıklardır. Günümüzde burada: nadir Hint Leafl ve nesli tehlike altında olan Sarı Kuş Kanadı kelebekleri dahil, toplam 120 farklı türden 4000 Malezya kelebeği bulunmaktadır. Burası, tropik dünyada kurulan ilk tropikal kelebek çiftliğidir.

Giriş ücretlidir, yetişkinler için 27RM ücret ödemek gerekir.

Malezya Penang Tropikal Meyve Çiftliği

Tropikal Meyve Çiftliği

Jalan Teluk Bahang denilen yere, yalnızca 9 km uzaklıktaki bu bahçe, 10 hektarlık bir araziye kurulmuştur. Burada: 1992 yılından bu yana, yaklaşık 140 egzotik meyve ağacı yetiştirilmektedir.

Çitlik deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, Teluk Bahang denilen tepelik arazide kurulmuştur. Burası tropikal ve alt tropikal meyve ağaçlarının birçok türünün yetiştirilmesi için ideal ortam sunar. Amaç, her şeyden önce nadir ve egzotik meyve ağaçlarını korumaktır.

Günümüzde çiftlik alanı içinde, Orta ve Güney Amerika, Orta Afrika, Hindistan, Ortadoğu, Karayipler, Pasifik Adaları gibi dünyanın ücra köşelerinden çok nadir ve egzotik meyve ağaçları satın alınarak buraya getirilmiş ve çiftlik alanında 250 farklı türden meyve ağacı koleksiyonu oluşturulmuştur.

Çiftlikte yalnızca organik gübre kullanılmaktadır. Kimyasallar kesinlikle kullanılmaz. Bahçede hafif atıştırmalıklar, meyve suları ve hafta sonları ve resmi tatil günlerinde barbekü büfesi bulunmaktadır. Meyvelerin kralı olarak bilinen “Durian” burada ekilmektedir ki, bunu mutlaka tatmalısınız. Burayı ziyaret etmek isterseniz yanınıza mutlaka sivrisinek kovucu sprey almayı unutmayınız.

Malezya Penang Snake Temple-Yılan Tapınağı

 

Snake Temple-Yılan Tapınağı

Havaalanından sonra kuzeye döndüğünüzde: bu tapınak karşınıza çıkar ki, şehir merkezinin yaklaşık 15 km güneyindedir.

Tapınak: 1875 yılında yapılmıştır. Söylenenlere göre: 1873 yılında David Brown isimli bir İngiliz: bir hastalığa yakalanır ve kendisini Chor Soo Kong tedavi eder ve kendisi ona dua eder.

Bu şifacı kişinin 960-1279 yıllarında yaşadığı düşünülmektedir. David Brown: Chor Soo Kong’a saygı için, arazisinin bu bölümünü bir tapınak yapılması için bağışlar ve böylece tapınak yapılır. Evet, böylece tapınak hastalara şifa verme yeteneğiyle ünlü olan Çinli Budist rahip Chor Soo Kong’a adanmıştır.

Kendisi günümüzde de son derece saygı duyulan bir kişidir. Her yıl onun doğun gününde, onu onurlandırmak için Güneydoğu Asya’nın birçok yerinden ve özellikle Singapur ve Tayvan gibi yerlerden hacılar buraya ziyarete gelirler.

Tanrılaştırılan bu şifacı kişinin heykeli: bir keşiş tarafından Çin’den getirilir. Bu dindar keşiş: ormandaki yılanlar için, tapınağın yapılacağı yerde barınak tahsis eder ve bunun üzerine yılanlar tapınak tamamlandığında 1800’lü yıllarda buraya taşınırlar.

Tapınak dünya üzerinde türünün tek örneğidir. Çünkü: bütün dünyada nadir bulunan zehirli bir dizi yılan ile ünlüdür. Yılan çukurunda birçok engerek yılanı bulunur. Bu yılanlar: tütsülerin kutsal dumanı nedeniyle söylenenlere göre zararsızdır.

Çünkü: zehirli olmalarına rağmen, bu yılanların insanları ısırdığı görülmemiştir. Ağaçların üzerinde süzülen bu yılanların zehiri: yakıcı olmasına rağmen, insanlar için öldürücü değildir.

Ancak, yine de dikkatli olmakta yarar olduğu söylenir, çünkü onlar vahşi hayvanlardır. Tapınakta görülen bu yılanlar, Wagner pit engerek yılanı olarak bilinirler ve Güneydoğu Asya’ya özgü bir yılan türüdür.

Yılan tapınağı, günümüzde adayı ziyaret eden turistlerin gezi yerlerinden birisidir. Yılan tapınağı önünde: buhur yakmak adettir.

Tapınağın içinde: ana ibadet salonunda bazı insanlar, yılanlar felç olsun diye tütsü yakarlar ve bu yüzden ortam duman ile doludur. Tapınak ziyaretçilerine şu söylenir “onlara bakın tanrı ve kutsal olduklarını, zararsız olduklarını kabul edin”

Tapınak içinde: Mançurya hanedanı sırasında, yani 1886 yılında Çin’de yapılan bir çan, ana salonda hala asılıdır. Bu çan: Çin takvimine göre her ayın 1. ve 15. günlerinde çalınır. Çünkü: cennet ve cehennem sakinleri duaya çağırılır.

Tapınağın arkasında ise, bir yılan havuzu vardır. Ancak havuz suyla değil, meyve ağaçları ile doludur. İlk bakışta, burada hiç yılan görülmez. Görünen yılanlar da sanki oyuncak-plastik gibi görünür ama inanın hepsi gerçektir.

Yakından bakarsan ağaçların dallarına sarılmış yılanları görebilirsin. Her ne kadar zehirli olmadıkları söylense de, ısırdıklarında çok acı verdikleri belirtilmektedir. Bu yüzden, ziyaretçilerin yılanlara asla dokunmamaları söylenir.

SEBERANG PERAİ TENGAH BÖLÜMÜ

Eyaletin Malezya ana karasında kalan bu bölümü: adaya nazaran pek turistik özellikler taşımamaktadır. O yüzden, bu bölüm hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.

Bu bölümün başkenti: Bukit Mentajam şehridir.

 

Portekiz Lizbon Evora

Portekiz Lizbon Evora

Lizbon şehir merkezinden buraya ulaşmak için: Sete Rios terminalinden kalkan, otobüslere binmelisiniz. Yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor. Tren ile de gidebilirsiniz ki, tren yolculuğu da, yaklaşık 1 saat 50 dakika sürüyor. Lizbon şehir merkezi ve Evora şehri arasındaki uzaklık130 km. dir.

Evora : Portekiz’in en güzel ve en iyi şehirlerinden birisidir. Çok sayıda anıt ve bina ile, tam bir açık hava müzesi gibidir. Beyaz badanalı evler, kemerler ve diğer kalıntılar ki, bunların bir kısmı da, Magribi dönemi izlerini yansıtmaktadır.

Tüm bunlar nedeniyle: bir açık hava müzesi gibi olan şehir: 1986 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

Burada egemenlik kuran her uygarlık: Evora üzerinde iz bırakmıştır. Ancak: bölge Romalılar açısından özel bir öneme sahiptir. Roma imparatorluğu döneminde “Ebora Cerealis” olarak bilinen şehrin ismi İmparator Jul Sezar tarafından “Liberalitas” olarak değiştirilmiştir. Böylece Roma döneminde, şehir özel bir statüye kavuşmuştur.

Takip eden Keltler ve Magribi döneminin ardından, Portekiz kralları da buraya özel önem vermişlerdir. Portekiz kralı Afonso Henriques döneminde şehir Araplardan ele geçirilmiştir. Kral Joao II zamanında, kızı, düğün için burayı seçmiştir.

Ortaçağ’ın ileri dönemlerinde, kral Joao III ve kral Manuel I döneminde de, Evora şehri önemini yitirmemiştir. Sao Francisco Manastırı ve Kraliyet Sarayı bu dönemde inşa edilmiştir. Sao Francisco manastırı: Portekiz’in en iyi kiliselerinden biridir. Kraliyet Sarayı ise, İslam dekoratif etkisiyle Gotik tarzın, alışılmadık bir kombinasyonudur.

16’ncı yüzyıl, şehirde altın bir dönemin yaşandığı zamandır. Flanders, İtalya ve İspanya’dan gelen sanatçılar: buraya akın ettiler. Hatta: 1553 yılında kurulan ve hala fonksiyonları devam eden Üniversiteye katılmak için, Salamanca ve Paris bölgesinden birçok gelenler oldu.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Templo de Diana (Roma Tapınağı)

Yukarıda kısaca söz ettiğim gibi: Evora şehri; MÖ.80-72 yılları arasında, Romalı komutan Quintus Sertorius tarafından genel merkez olarak kullanılmıştır. Daha sonraki süreçte de, uzun yıllar, Roma askeri merkezi olarak kabul görmüştür. Çünkü: şehrin ismini bizzat veren Jul Sezar’ın bu şehre bahşettiği ayrıcalıklar vardır.

Bunun bir sonucu olarak: MS.2’nci yüzyılda: şehirde muhteşem bir tapınak yapılır. Tapınağın, geleneksel tanrıça “Diana” ile ilişkisi olduğuna inanılıyor. Başka bir olasılık ise; Yunan kültüründeki “Zeus” un, Roma kültüründeki benzeri “Jüpiter” için de yapılmış olmasıdır.

Evet: tapınak son derece iyi korunarak günümüze kadar ulaşmıştır. İber yarımadasında en iyi korunan Roma dönemi eseri olarak bilinir. Hatta: 1755 yılındaki büyük depreme bile dayanmış ve  etkilenmemiştir. Tapınak: 1870 yılında engizisyon ve bir aralar da mezbaha olarak kullanılmıştır.

Tapınak:3 metrelik bir taş platform üzerinde yükselir. Tepesindeki dekoratif oymaları ve 14 tane orijinal granit korint sütunu ilgi çekmektedir.

Tapınağın hemen yanında ise: Roma su kemeri ve çevresinde kırsal manzaralı bir bahçe bulunmaktadır. Tapınağın kuzeyindeki bu bahçe, Roma duvarına kadar uzanmaktadır. Bu büyük düzlük: panoramik bir manzara sunmaktadır.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 Sao Joao Evangelista ve Loios Manastırı

Roma tapınağının hemen yanında; güneyindedir. Giriş ücretlidir, 3 Eurodur. Salı ve Pazar arasındaki günlerde: saat: 10.00-18.00 arasında ziyaret edilmektedir.

Burası: 15’nci yüzyıldan kalmadır. 1485 yılında, Kral Joao II emriyle, Kont Rodrigo Melo tarafından: burada bulunan Arap dönemi kalesi üzerine yaptırılmıştır. Ancak: 1383-1385 yılları arasındaki, devrim sırasındaki yangında tahrip olmuştur. 1755 yılındaki büyük depremde ise, yine tahrip olmuştur. Ancak,  daha sonra yeniden inşa edilmiştir.

1834 yılında ise, manastır, kraliyet emriyle, Portekiz’de bulunan diğer tüm manastırlarla birlikte kapatılmıştır. Son olarak ise, 1965 yılında kapsamlı bir yenileme faaliyetleri sonucunda “tarihi otel” olarak yeniden açılmıştır. Günümüzde burada “Loios County Hotel” bulunmaktadır.

Yapının özelliklerine gelince: cephede: parlak sarı ve beyaz boyalı büyük bir sundurma ve kule bulunur. Giriş: kulenin altındaki büyük gotik portaldandır. Burada bulunan kapı: ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Çünkü: 15’nci yüzyıl sonlarından kalmadır, gotik kapı, kiremitli/seramik kaplamaları muhteşem güzeldir.

Yapının içinde, tavan zemininde: Sao Lourenço Justiniano’nun hayatından sahneler bulunan ve 1700’lü yıllarda Antonio Oliveira Bernardes tarafından yapılan, resim ilgi çekmektedir. Bunun dışında yine manastır içindeki resimlerden ilgi çekenler: Afrikalıların şiddetine ait bir sahne, bir papa ve bir Hıristiyan misyoner (gözleri ve ayakları ile hareketli bir görüntü verilmiştir)

Manastırın içinde, önceki süreçte ikametgah olarak kullanılan “Cadaval en Dukes” denilen bölüm: Shields Sarayı olarak bilinir. Burası: iki heybetli kule ile çevrilidir. Dörtgen kule “Fernando” olarak bilinir ve Kral Joao II’ye karşı komplo düzenlemekle suçlanan Bragança: 1483 yılında, burada hapsedilmiştir.

Bu saray bölümünde: ilginç bir müze de bulunmaktadır. Diğer kule yani “Marqueses de Marialva” içinde ise “Dini sanat eserleri” bulunan bir müze bulunmaktadır. Burada: 1536 yılında bölgede kurulan engizisyon mahkemesi tarafından kullanılan araçlar bulunmaktadır ki, burada 22 binden fazla kişinin mahkum edildiği söyleniyor.

Portekiz Lizbon Evora

Şehir gezinize: ana meydan olan “Praça do Giroldo” dan başlayabilirsiniz. Bu meydan: engizisyon döneminde, etkin olarak kullanılmış olup, günümüzde burada mağazalar ve kafeler görülmektedir. Ayrıca: yine burada bulunan evlerin, demir balkonları dikkat çeker. Yine meydanın bir ucundaki: Rönesans dönemine ait “Santo Antao Kilisesi” önünde: 1571 yılından kalma bir havuz dikkati çeker.

Meydandan sonra: yürüyerek “Rua 5 de Outubro” denilen yere geçebilirsiniz. Burası: hediyelik eşya dükkanları ile doludur. Yürümeye devam ettiğinizde ise, Roma tapınağı ve Loios manastırını görebilirsiniz.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Evora Katedrali

Daha sonra “Se” yani “Katedral” görülüyor. Burası, tüm Portekiz’in en büyük katedralidir.

Katedral, daha önce cami bulunan buraya, 1186 yılında yapılmaya başlanmış ve 1204 yılında tamamlanmıştır. Giriş ücretlidir, 1 euro. Katedral: Pazartesi günleri hariç hergün açık olup, saatleri: 08.30-13.00 ve 14.30-18.00 arasındadır. Elbette, giriş için kısa kollu üst giysileri, şort ve terlik kabul edilmiyor.

Vasco da Gama’nın : Hindistan yolculuğu öncesinde 1497 yılında gemilerinin bayrakları bu katedralde kutsanmıştır.

Mimari stil olarak: Romanesk ve Gotik karışımıdır. Portal üzerinde: 14’ncü yüzyıl yapımı, havari heykelleri görülür. Dışta bulunan ve cennete doğru uzanan asimetrik kuleler ilgi çekiyor. Kuzey kulede: eşsiz ve paha biçilmez dini sembollerin bulunduğu bir müzeyi barındırıyor.

Ülkede bulunan katedraller içinde en uzun nef bölgesi buradadır ve 70 metredir ve Cebrail heykeliyle dengelenmektedir. Katedralin taş cephesi: 1200 yılından kalmadır. Ana portalda, 12 havari heykeli bulunur. Bunlar: Portekiz’de gotik heykel sanatının başyapıtları olarak kabul edilirler. Yapının çan kulesi, sekizgendir. Sunak: pembe, siyah ve beyaz mermerden yapılmıştır. 13’ncü yüzyılın sonunda yapılan, merkezi kubbe ayrı bir güzelliktedir.

Yapının içinde: 15’nci yüzyıldan kalma: “Meryem” heykeli ilgi çekmektedir. İlginç olan, burada “Meryem” in, hamile olarak tasvir edilmiş olmasıdır. Yerel rahiplerin: doğurganlık üzerine odaklanılması için, böyle bir heykel yaptırdıkları düşünülmektedir. Günümüzde de: genç kadınlar, doğurganlık için dua etmek üzere, bu heykele gelirler. Hatta: zor gebelik için de, bu heykelde dua edenler bulunur.

Evet: burayı ziyaret etmek isterseniz: misyoner heykellerinin bulunduğu bir portal üzerinden yapıya giriliyor. Karanlık, dar koridorlar bulunuyor. Gotik dehlizlerden ilerleyerek, terasa kadar çıkabilirsiniz ve burada, yani terasta Evora şehrinin muhteşem bir görüntüsü izleniyor.

Portekiz Lizbon Evora

 

 

 

 

 Praça Conde Villa Flor

Bu meydanda: Evora Müzesinin bulunduğu Piskoposluk Sarayı görülmektedir. Meydanın sağında: Casas Pintadas sokağı bulunuyor. Bu sokakta: Cizvit rahiplerin oturduğu bir ev ve Vasco da Gama’nın, Hindistan yolculuğuna çıkmadan önce, 1519-1524 yılları arasında yaşadığı bir ev bulunmaktadır. Ziyarete açık bulunan evde: keşif seferleri için yaratıcı boyuttaki deniz kızları ve fantezi hayvanları tasvir eden küçük freskler görüldüğü küçük bir Manuelin manastırı dikkat çekiyor.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Museu de Arte Sacra de Evora-Evora Şehir Müzesi

Largo da Se-Ala Notre da Se Catedral de Evora adresindeki müze: hemen katedralin bitişiğinde Piskoposluk sarayındadır. Saray: Romanesk-Gotik mimari stilleri barındırmaktadır.

Piskoposluk sarayında, güney kulede bulunan müzede: 16’ncı yüzyıldan kalma resimler ve modern heykeller ve Evora’nın tarihine ait objeler sergilenmektedir.

Resimler arasında dikkati çekenler: 15’nci yüzyıl yapımı “Paradise Our Layd” yani “Madonna ve Çocuk” tablosudur. Ayrıca: 12’nci yüzyıldan kalma, fildişi kaplı, yakut, safir, elmas ve zümrüt gibi taşlarla süslü ve yaldızlı gümüş kutu içinde, dini hazineler bulunur. Hatta: bu dini hazinelerden en değerlisinin; gerçek haç (İsa’nın çarmıha gerildiği haç) dan bir parça olduğu söyleniyor.

Müzede bulunan: 16-18’nci yüzyıllar arasındaki döneme ait dini mobilyalar: Portekiz’in en etkileyici koleksiyonlarından birisidir.

Portekiz Lizbon Evora

Evora Üniversitesi

Katedralin arkasına doğru yürürseniz, bu kez karşınıza “Cizvit Üniversitesi” çıkacaktır. 1559 yılında kurulan üniversite: zarif Rönesans dehlizleriyle dikkati çeker ve sınıf girişlerinde, öğretilen konuların yazıldığı çini panolar bulunmaktadır. Günümüzde, bu tarihi bina “Evora Üniversitesi” olarak kullanılıyor.

Katedralin yanından: bir merdiven ile “Porta da Moura” meydanına inebilirsiniz. Burada: 1556 yılından kalma: Magribi mimarisi egemendir ve ilginç bir küresel Rönesans havuzu dikkati çeker.

 

Sao Francisco Kilisesi

Şehir gezinizde, özellikle “Sao Francisco Kilisesi” nin kaçırılmaması önerilir. 1510 yılında: Manuelin ve gotik stillerin kullanımı ile yapılan bu kilisede, efsanevi Portekizli denizci Gil Vicente gömülüdür. Kilisenin duvarları, mavi renkli çinilerle döşenmiştir. Sunak ise altın rengindedir.

Portekiz Lizbon Evora
Portekiz Lizbon Evora

 

Bones the Chapel-Capele dos Ossos

Ancak, burada bundan daha önemli bir özellik var. Kilisenin hemen yanında bulunan bir şapel var. Şapelin ismi “Capele dos ossos” dur. “Kemiklerin şapeli” olarak da biliniyor. Giriş ücretli, giriş ücreti 1 eurodur. Pazartesi-Cumartesi günleri, saat: 09.00-12.45 ve 14.30-17.45 arasında açıktır. Yani, Pazar günleri kapalıdır.

Şapele: boyalı bir kafiye/yazı taşıyan büyük bir kemer altından giriliyor.

16’ncı yüzyılda: şehirde bulunan mezarlıkların çok yer kaplaması üzerine, rahipler, buna bir çözüm bulmak isterler ve sıra dışı bir çözüm bulurlar. Mezarlarda bulunan tüm kemikleri, bir şapelde toplamaya karar verirler. ( Ara not: Fethiye’de bulunan Rumlardan kalma “Kayaköy” e giden varsa, orada bir kilise var, kilisenin arka bahçesinde bir kuyu var, kuyunun içi insan kemikleriyle dolu, çünkü: mezarlıkta yer kalmayınca, gömüldükten sonra 5 yıl geçen mezarları açıp, kemikleri, bu kuyuya atıyorlar, oraya da yeni gömü yapıyorlarmış)

Evet: biz gelelim yine Ossos şapeline. Hayatta olan insanlara “ölümün kaçınılmaz” olduğunu hatırlatmak ve göstermek isterler. Bu yüzden: kemikleri kapalı bir yerde değil de, sergilemeye karar verirler.

Hatta: bunu açıklayan bir yazıyı, şapelin hemen giriş kapısı üzerine asarlar ki, bu Latince yazının (Nos ossos que aqui estamos, pelos vossos esperamos) tercümesi “Biz, buradaki kemikler, sizinkileri bekliyoruz” Girişin hemen sağında ise, asılı halde, kurutulmuş bir çocuk cesedi görülüyor. İçeride de bir insanın kurumuş cesedi daha görülüyor. Diğerleri kemik halinde iken, bu iki cesedin, niye bu şekilde kaldığı konusunda ise söylenenler şunlar: “bunlar kıskanç bir eş tarafından lanetlenen bir adam ve onun küçük çocuğuna ait imiş”

Her ne kadar ürkütücü de olsa: şapelin içine girdiğinizde, 5000 kadar insan kemiğinin, duvarlarda ve sütunlarda sergilendiğini, asılı bulunduğunu görüyorsunuz. Bunların: bir savaşta ölen askerler veya bir salgın hastalıkta ölenler oldukları yönünde söylentiler de bulunmaktadır. Ancak: kemikler arasındaki çimento kalıntıları nedeniyle, tam olarak insan iskeleti görünümü vermiyor.

Şapeli kuran rahiplerin kemikleri de şapelde bulunuyor, ancak onların kemikleri diğerleri gibi duvarlara asılmamış, mihrabın yanındaki lahite konulmuştur.

Evet: bu binlerce insanın kemikleri: hergün binlerce insan tarafından ziyaret ediliyor.

Portekiz Lizbon Evora

Tren istasyonu yolunda, şehir duvarlarının dışında: ortaçağ kalesi görümündeki bir yapı dikkati çeker. “Ermita de Sao Bras” isimli bu olağanüstü binada: büyük siperler, canavarlar ve yuvarlak payandalar görülmektedir. Bu yapı, 1485 yılında “veba” dan kurtuluşun anısına dikilmiştir.

Portekiz Lizbon Evora

Burada görmenizi önereceğim son ilginç yer: büyükçe 7 taştan oluşan ve ulusal bir anıt olarak değerlendirilen,6 metre yüksekliğindeki taşlardır. Bunların: 2000-4000 yıllık olduğu düşünülüyor. Yuvarlak, granit yekpare taşların üzerine, sembolik işaretler kazınmıştır.

Son bir not:

Evora’nın restoranlarının yemekleri çok ünlüdür. Geleneksel yemekleri mutlaka tatmanızı öneririm.

 

 

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3

 

Dublin şehrinde, geçmişten günümüze uzanan mimari yapıların çoğunluğu “George” döneminde yapılmıştır. Düzenli sokakları ve “Nassau Street”in güneydoğusuna kadar uzanan meydanları ile, şehrin bu bölgesi: George dönemine ait güzel mimari eserlerin görüldüğü bölge olarak dikkati çeker.

Burada: görkemli binalarla birlikte, birçok önemli müze ve galeri bulunur. Ayrıca: Grand Canal’ın kıyısında: güzel yürüyüş yolları bulunur.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3

MERRİON SQUARE

Burası: şehirdeki en güzel evlerin görüldüğü bölgedir. İlk olarak 1762 yılında yapılan bu evlerde: ünlü sanatçı ve yazarlar, parlamento üyeleri ve yüksek sınıftan insanlar oturmuş ve oturmaktadırlar.

Evlerin özellikle kapıları ilgi çeker. Bu kapıların üstünde resimler ve pencereler bulunur. Kapı tokmakları ise: balık ya da insan eli şeklindedir.

Merrion Square denilen yerde: günümüzde National Gallery ve Doğal Tarih Müzesi bulunmaktadır.

Bugün: evlerin çoğu ofis olarak kullanılmaktadır. Bir zamanlar, Oscar Wilde 82.numaralı evde bir çocuk olarak yaşamış, 58.nolu evde ise Daniel O’Connell yaşamıştır.

Park alanında: 1930 yılında Roma Katolik kilisesi tarafından, katedral yapılmak üzere büyükçe bir alan satın alınmıştır. Ancak bu proje hayata geçirilememiş ve Başpiskopos Dermont Ryan, 11.7 dönümlük bu araziyi 1974 yılında kamu parkı için belediyeye devretmiştir.

Parkın en önemli özelliği, parkta bulunan güzel heykellerdir. Özellikle “Oscar Wilde” heykeli ilgi ekmektedir.

Park: yerli halk ve ziyaretçiler için çekici ve rahatlatıcı bir atmosfer sağlar. Meydanın merkezinde ve parkın doğu girişi yakınlarında “Park Coffee” denilen bir mobil kafe bulunmaktadır.

Günümüzde park alanında çeşitli etkinlikler düzenlenmekte olup, bunlar: yürüyüş turları ve müzik performanslarıdır. Noel öncesi, bu meydanda “İrlanda Tasarım Pop-Up Shop” kuruluyor ve yüzlerce ziyaretçi buraya gelerek noel alışverişi yapıyorlar.

“Goverment Buildings” olarak isimlendirilen evlerin bulunduğu bölgede ise rehberli turlar düzenlenir. Mart 1922 tarihinde tamamlanan bu yapı: İrlanda’da İngiliz yönetimi tarafından sahiplenilmiştir.

İrlanda’nın bağımsızlığının ardından ise İrlanda Ulusal Hükümeti tarafından işgal edilmiştir. Yakın zamanda ise, yenileme çalışmaları yapılmış ve birçok devlet ofisi buraya taşınmıştır.

Burada bulunan binalarda: Başbakan ve kabine üyelerinin ofisleri ve toplantı salonları bulunur. Ancak: en büyük özellik eski ve yeninin etkileyici ve uyum içindeki birlikteliğidir. Başbakanın ofisi olarak kullanılan yere: mermer şömine yapılmış ve odaya güzel sanatların çeşitli dallarından etkileyici örnekler yerleştirilmiştir.

Burada girişteki “Evie Hone” yapımı vitray cam, “Mary Fitzgerald” tarafından tasarlanmış halı ve parmaklıklar uyum içindedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 National Gallery

National Gallery

Merrion Square meydanındadır. Kalıcı koleksiyonlara girmek ücretsizdir. Salı-Cumartesi günleri arasında, saat: 10.00-17.00 arasında açıktır. Pazar günü ise, saat: 14.00-17.00 arasında açıktır ve Pazartesi günü kapalıdır.

Ancak, son dönemde galerinin yenileme çalışmaları sürmektedir ve buraya gitmek isterseniz, önceden açık olup olmadığını teyit etmenizi öneririm.

Dublin şehrinde en çok ziyaret edilen 4. yerdir.

Galeri: 1854 yılında Parlamento tarafından çıkarılan bir kanunla kurulmuştur ve ilk koleksiyon 112 resimle toplanmıştır. Bunlardan 39 tanesi Roma’dan satın alınmış, diğerleri ise Londra National Gallery’den ödünç alınmıştır.

Ardından, 10 yıl sonra, galeri kapılarını ziyarete açmıştır.

Galerinin binası: Ocak 1864 tarihinde Francis Fowke tarafından tasarlanmıştır.

54 galeriden oluşan binada: İrlanda resim sanatının geniş bir koleksiyonu bulunmakta, ama aynı zamanda: İtalyan Barok ve Hollandalı ustaların da resimleri sergilenmektedir. Bunların galeride bulunan eserleri: 14 ile 20.yüzyıl arasındaki dönemi kapsamaktadır.

Bunların dışında: galeride: suluboya resimler, çizimler, baskılar ve heykellerden oluşan; 2500 parça resim ve 10.000 parça sanat eseri bulunmaktadır.

Galeride eserleri bulunan bazı sanatçılar şunlardır: Vermeer, Picasso, Van Gogh, Monet, Caravaggio, Degas, Goya, Brueghel, Tiziano, Rembrant. Bunlar arasında en çok ilgi çekeni: Carvaggio’nun uzun süre kayıp olan ve 1993 yılında bulunan “Taking of Christ” yani “Mesih’in Alınması” adlı eseridir.

Bu özgün eser sergilenmek üzere, bizzat bulunduğu evin sahibi Jesuit Brothers tarafından galeriye verilmiştir.

Jack Yeats’in (1871-1957)eserlerinin bulunduğu salon ise: İrlanda resminin birçok örneğini barındırması nedeniyle önem kazanmaktadır. Bu geniş koleksiyon, ziyaretçilerin daha fazla erişimi için, birkaç ayda bir değiştirilmektedir.

Müzeye bağlı “Millienium Wing”: 2003 yılında açılmıştır. Burası: Galeri kompleksine en son eklenen bölümdür. Londra merkezli mimarlar Benson & Forsyth tarafından tasarlanmıştır. Burada, müzenin koleksiyonun başyapıtları: burada sergilenmektedir.

Bu çarpıcı tablolar arasında: erken Rönesans yani 20.yüzyıl ortalarına kadar, Avrupa koleksiyonundan seçkin eserler bulunmaktadır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Natural History House-Doğa Tarihi Müzesi

Natural History House-Doğa Tarihi Müzesi

Bu müze: Merrion Street üzerinde, Leinster House ön bahçesinin hemen yanındadır. Müzeye giriş ücretsizdir.

Müze: Dublin şehrinde en çok ziyaret edilen 12. yerdir. 1857 yılında Dr. Livingstone tarafından açılmıştır. Bundan iki yıl sonra, Charles Darwin’in “Türlerin Kökleri” isimli eseri yayınlanmıştır.

Müzede: İrlanda ve dünyanın uzak köşelerinden getirilen seçkin hayvan örnekleri bulunmaktadır. Hatta, bunların bir kısmının soyu tükenmiştir. Yaklaşık 2 milyon bilimsel örnek bulunduğu söyleniyor.

Müzede bulunanlar arasında: özellikle devasa boyutlu iki İrlanda geyiğinin iskeleti ön plana çıkmaktadır. Filler (hala görünür ölümcül yara girişi), İrlandalı kaşif Leopold McClintock tarafından getirilen Tazmanya Aslanı ve bir kutup ayısı da görülebilir.

Ayrıca: bölmelerin içi: balıklar, kelebekler, memeliler, kuşlar ve böceklerde doludur ve Dublinliler, buraya “Dead Zoo” yani “Ölü Hayvanlar Bahçesi” adını vermektedirler. Kuşların ve memelilerin çoğunluğu: tahnit edilerek korunmuştur. Balıkların büyük bölümü ise alkolle korunmaktadır.

Zemin katta: modern ve soyu tükenmez ve İrlandalı hayvanlar bulunmaktadır. Dev İrlanda geyiği buradadır. Burada 103 büyük hayvan iskeleti vardır. Bunlar: Buz çağından önce İrlanda’da yaşıyorlarmış ve buz çağı ile ülke buzlar altında kalınca nesilleri tükenmiş ve yok olmuşlardır.

Onların omuzları 2 metre genişliğindedir ve boynuzları 4 metredir. Bu katta: İrlanda’da yaşayan birçok memeli de sergilenmektedir. Hayvanlar, çeşitli sahneler sunularak gösterilirler. Bir gelincik, bir tavuğun üzerine atlarken betimlenmiştir.

Salonun çevresinde: İrlanda’da bulunan balık ve kuşlar sergilenmektedir. Böcekler, gün ışığından korunmak için kapalı yerlerde muhafaza edilirler.

Birinci katta: Burası, Dublinliler tarafından yukarıda belirttiğim gibi “Ölü Hayvanlar Bahçesi” olarak bilinir. Burada: filler, su aygırları ve zürafalar bulunur.

Zürafa burada ilk olarak 1899 yılında sergilenmeye başlamıştır. Ancak, günümüzde burada görülen zürafa yenidir ve Ocak 2003 tarihinde buraya getirilmiştir.

İkinci Katta: Burada: diğer omurgalılar sergilenmektedir. Özellikle deve kuşları ilgi çekmektedir. Fil kuşu gibi soyu tükenmiş kuşların iskeletleri de vardır. Burada balıklar da bulunmaktadır ama bazı durumlarda balıkların cam modelleri yerine, gerçek numuneler kullanılmaktadır.

Üçüncü Katta: Burada omurgasızlar bulunur. Bunlar arasında, kuş yiyen örümcekler ve örümcek yengeç en ilgi çekenleridir. Müzenin bu bölümünde, yumuşakcaların benzersiz cam modellerine ait bir koleksiyon bulunur.

Merrion Square çevresinde, bu meydanın bir parçası olan sokaklarda keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Fitzwilliam Square

Fitzwilliam Square

Dublin şehrinin, George tarzı meydanlarının sonuncusu olan burası; 1830 yılında tamamlanmıştır. Ancak, meydanın çevresindeki evlerin tarihi 1700’lü yılların başına kadar uzanır. Bu meydanda: George dönemi: kapıları ve vasisdasların etkileyici detaylarını ve balkonların demir işlemelerini görebilirsiniz.

Ulusal Galeri demiryolu öncüsü ve kurucusu William Dargan 2 nolu evde yaşamıştır. Sanatçı Jack Yeats (1871-1957) ise 18.nolu evde yaşamıştır. İrlandalı doğa bilimcisi Robert Lloyd Praeger, 30 yıl süresince 19.nolu evde yaşamıştır.
Günümüzde meydan tıp mesleği için bir merkezdir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 St Stephen’s Church

St Stephen’s Church

Upper Mount Street’in doğu ucundadır ve 1824 yılında yapılmıştır. Yunan tarzı mimari stili ilgi çekmektedir.

2010 yılında tamamlanan restorasyon sonucunda: farklı bakır kubbe ilgi çekmektedir. Kilisenin adı: Ortaçağ döneminde burada cüzamlılar için bulunan ve Mercer olarak isimlendirilen hastaneden gelmektedir.

18. yüzyılda şehir nüfusu hızla artmaya başlayınca bu Kilis yapılmıştır.

Burası: “Pepper Pot Church” yani “Biber bidonu kilisesi” olarak tanınır ve burada günümüzde sık sık konserler ve çeşitli kültür etkinlikleri düzenlenir.

Öte yandan, yapı: birçok İrlandalı film için fon olarak kullanılmıştır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Number Twenty Nine-Geongian House Museum

Number Twenty Nine-Geongian House Museum

Bu müze ev: Merrion Square güneydoğu ucundadır. Bu tipik burjuva evi: bir müze olarak restore edilmiştir.

George dönemine ait bu sevimli ve müstakil ev: 18. yüzyıl sonu ve 19.yüzyıl başında: orta sınıf hayatını kusursuz bir şekilde yansıtan güzel bir örnektir. Bu evde ilk yerleşenlerin, Kasım 1794 tarihinde yerleştikleri biliniyor.

1991 yılında müze olarak ziyarete açılan bu ev: 10 kişilik guruplar halinde, rehberli turlarla gezilebiliyor. Yarım saat süren turun ardından: evin önceki sahibinin yani Bayan Olivia Beatty ve onun hizmetçisinin hayaletlerini konu alan bir gösteri sunuluyor.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Grand Canal

Grand Canal

Burası, 1755 yılında açılmıştır. Burada bulunan iki hattın uzunluğu 131 km olmaktadır ve Shannon nehri ile iç kesimleri, Dublin şehrine bağlamak için tasarlanmıştır. 1804 yılında tam olarak tamamlanan kanal, 1951 yılında ticari trafiğe kapatılmış ve kullanım için restore edilmiştir.

Grand Canal’ın ana hatları tamamen gezilebilir. Kanal kıyısında 117 km boyunca: yapraklarla kaplı yollarda, teraslı evlerin-ofis ve apartmanların bahçelerinin yanından geçerek keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz. Rota boyunca: pek çok kasaba ve köyler, konaklama olanakları ve toplu taşıma seçenekleri bulunmaktadır. Kanal üzerinde köprüler, 18.yüzyıl izlerini taşır.

Evet, şimdi Liffey ırmağının kuzeyini geziyoruz.

Irmağın kuzeyinde de, güneyde olduğu gibi görkemli binalar ve müzeler bulunmaktadır. Ayrıca, Dublin şehrinin en önemli iki tiyatrosu yani Abbey ve Gate Tiyatroları bu bölgededir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 O’Connel Bridge-Carlisle Köprüsü

O’Connel Bridge-Carlisle Köprüsü

Dublin şehrinde, Liffey nehri üzerindeki bu ilk köprü üzerinden ırmağı geçerken: sağ yanda uzakta yeşil kubbeli “The Custon House” ve sol yanda, aynı derece etkileyici “Four Courts” manzaralarını izleyebilirsiniz.

Köprü: 1795 yılında ünlü mimar James Gandon tarafından tasarlanmış ve 1887 yılında ortadaki kambur kaldırılarak köprü genişletilmiştir. Çünkü artan trafik için dar gelmiştir. Yapı malzemesi olarak portland taş ve granit seçilmiştir.

Köprü mükemmel bir kare değildir, genişliği uzunluğundan biraz daha fazladır, genişliği uzunluğundan 5 metre daha fazladır. Dublin şehrindeki, ikinci O’Connel Köprüsü: St Stephen Green bölgesindedir.

Merkez yani orta kemerinin üstündeki heykel kafası: Anna Livia, River Liffey kadın düzenlemesini temsil eder. Çünkü İrlanda ülkesinde tüm nehirler, bir insan temsili tarafından sembolize edilirler ve Liffey hariç bunların hepsi erkektir.

Kemer üzerindeki taşlar batıya bakmaktadır. Çünkü: Atlantik denizine doğru bakan “Anna Liffey” temsil edilmektedir. Son zamanlarda merkez adayı süsleyen lambalar ve fenerler ilgi çekmektedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Ha’penny Bridge

Ha’penny Bridge

Nehrin kuzey kıyısında: rıhtım boyunca 1500 metre daha yürürseniz, bu kez, dökme demirden yapılan bu köprüye ulaşırsınız.

Köprü: Merchant’s Arch ile Liffey Street arasındaki bağlantıyı sağlamaktadır. Köprünün ismi: bir zamanlar üzerinden geçenlerden para alınmasına bir gönderme yapılan ve 1816 yılı yapımı bir üst geçitten gelmektedir.

Yani, burası Liffey nehri üzerindeki ilk yaya köprüsüdür. Ama asıl dikkati çeken geçişin ücretli olmasıdır. O dönemde köprü üzerinden günde 450 kişi geçiyormuş, bugün ise bu köprü üzerinden her gün ortalama 30 bin kişi geçmektedir.

1999 yılında Millenium köprüsü açılana kadar, 184 yıl boyunca nehir üzerinde ilk ve tek ücretli yaya köprüsü unvanını korudu. Köprü 43 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğindedir.

Nehir üzerinden 3 metre yüksekliktedir. Köprü 2001 yılında kapsamlı bir yenilemeye tabi tutulmuş ve orijinal köprünün % 85’i olduğu gibi muhafaza edilmiştir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Millenium Bridge

 

Millenium Bridge

Nehrin yukarısına doğru yürürseniz son köprü burasıdır ve 20 Aralık 1999 tarihinde açılmıştır. Köprü: mimarlar Myers ile Tierney Harrington tarafından, çelik ve betonarme kullanılarak yapılmıştır. Köprünün tasarımı için açılan yarışmaya 153 İrlandalı ve uluslar arası tasarımcı katılmıştır. Liffey nehrinin ikinci yaya köprüsüdür.

Köprünün nehir üzerindeki uzunluğu 51 metre ve genişliği 4 metredir. Hafif eğimli köprü, orta bölümde düzleşir ve böylece her yaştan insan ve tekerlekli sandalyeli yolcular için kullanım kolaylığı sağlar. Korkuluk pirinç kaplıdır.

Doğuda Ha’penny köprüsü görülmektedir. Batıda ise Thormapple köprüsü görülür. 60 ton ağırlığındaki köprü: tek bir vinç tarafından kaldırılarak pozisyonuna yerleştirilmiştir.

Buradan manzarayı izlerseniz uzakta: Guinnes Brewery tesislerinin yel değirmenlerinin yeşil kollarını görürsünüz ki, bunlar Avrupa’nın en büyüğü olarak önem kazanmaktadır. Buradan ayrıca: Christ Church ve Catholic St Audoen de görülebilir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Four Courts

 

Four Courts

Dublin şehir merkezinde, kuzey iskele üzerinde bulunan burası: mimarının ölmesi nedeniyle 1785 yılında James Gandon tarafından tasarlanmıştır. Kanatları ise 1802 yılında yapılmıştır ve günümüze kadar olan süreçte, İrlanda hukuk sisteminin merkez üssü olmuştur.

Yapının: göz alıcı heykelleri ve korint sütunları ve sütunlu kubbesi ilgi çekmektedir ve yapıya muhteşem bir görünüm vermektedir. Kubbe: Dublin şehrinin silüetinde en çok tanınan özelliklerinden birisidir. Bu kubbe: bir kütüphane olarak kullanılmak için inşa edilmiş, ancak genel denetçi kayıtlarının tutulduğu bir arşiv olarak kullanılmıştır.

Savaşta zarar gören kubbe: savaştan sonra yapısal restorasyona rağmen, iç dekorasyonu sonsuza dek kaybolmuştur.

Bina: İrlanda tarihinde önemli bir role sahiptir. 1916 Paskalya İsyanı sırasında Ned Daly komutasındaki askerler tarafından bina ele geçirilmiştir. Şehir merkezinin büyük kısmı, İngiliz topçusu tarafından bombardıman edildi. Altı yıl sonra ise, 14 Nisan 1922 tarihinde, İrlanda iç savaşı sırasında, bina Cumhuriyetçi kuvvetler tarafından işgal edildi.

Birkaç ay sonra ise, yeni geçici hükümet isyancıları çıkarmak için binaya saldırdılar. Dublin şehrinde, bu bir haftalık savaşın ardından, tarihi bina yıkıldı.

Yapılan anlaşma sonucu teslim edildiğinde, binanın batı kanadı ve Public Record Ofisi yok olmuştu. Aynı çatışmalarda, 1000 yıllık ve yeri doldurulamaz arşivler de yıkıldı ve yok oldu.

1932 yılında: yapı yeniden inşa edildi ve hizmete açılmıştır. Ancak, orijinal binanın içinin dekorasyonu oldukça hasar görmüştü ve belgesel arşivde yoktu.

Binanın dışı ise, karmaşık tarihini insanlara hatırlatmak için olduğu gibi bırakılmıştır ve cephesinde 1922 olaylarını hatırlatacak kurşun delikleri günümüzde de görülmektedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 St Michan’s Church

St Michan’s Church

Four Courts’un ilerisinden kuzeye doğru Church Street’e doğru yürürseniz, buraya ulaşırsınız.
Bu kilise: bir Viking şapeli yerine, 17.yüzyılda yapılmıştır ve Dublin şehrinin en eski yapılarından biri olarak önem kazanmaktadır. Orijinal kilise 1095 yılında inşa edilmiş ve muhtemelen 14 Mayıs 1096 tarihinde kutsanmıştır.

Kilise 19.yüzyılda restore edilmiştir. Ünlü klasik müzik bestekarı Handel: “Mesiah”ı bestelerken, buradaki 1724 yılı yapımı orgu kullandığı söylenmektedir.

Öte yandan, bu kiliseyi önemli yapan esas unsur: kireçtaşından yapılmaları nedeniyle, mumyalanmış cesetlerin saklanabildiği mezarlarıdır. Yıllar içinde kilise değişmiş olsa da, crypt aynı kalmıştır. Burada bulunan beş uzun mezar tonozunda, 17, 18 ve 19. yüzyıllarda Dublin şehrinin en etkili ailelerinin mumyalanmış kalıntıları bulunmaktadır.

Sabit kuru atmosfer organların mumyalama ve tabut korunmasına neden olmuştur. Diğer bir söylentiye göre: kilise eski bataklık arazi üzerinde inşa edilmiştir ve bu metan gazı organları korumuştur. Her ne sebeple olursa olsun, bir zaman sonra ahşap tabutlar parçalanmakta ve iyi korunmuş mumyalar dışarı çıkmaktadırlar.

Victoria döneminden bu yana, mumyaların ziyaret edildiği ve “Dracula” öyküleri yaratıcısı genç yazar Bram Stoker’in de burayı ziyaret ettiği ve ortamdan etkilendiği düşünülüyor.

Günümüzde, bu mumyalanmış ve bozulmamış cesetlerden birkaç tanesi sergilenmektedir. Tarihi mumyaları görmek için Crypt bölümü ziyaret edilebilir. Sergilenen mumyalardan ortada olanın bir el parçaları eksiktir, söylenenlere göre hırsız olduğu ve elinin ceza olarak kesildiği ve sonrasında bir rahip ya da kiliseye saygın bir adam haline geldiğine inanılıyor. Veya hırsız değildi ve başka bir nedenle elini kaybetmişti.

1803 yılında İngilizler tarafından öldürülen İrlandalı asi liderlerinden Robert Emmet’in bu kilisenin mezarlığında gömülü olduğu sanılmaktadır ve Parnell’in cenaze töreni de burada yapılmıştır.

Buradan çıktıktan sonra: kaldırım taşlı “Bow Street” üzerinden başka bir mekana ulaşacaksınız.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Old Jameson Distillery

Old Jameson Distillery

Bu mekan: eski Dublin şehrinin merkezi olan “Smithfield” denilen yerde Bow Street’tedir.
İrlanda yumuşak viski yapma sanatı hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, ödüllü burayı ziyaret etmeniz önerilir.

1780 yılında kurulan bu mekan: içki fabrikalarının tarihi hakkında ayrıntılı bilgi vermektedir. Su, arpa ve mayanın sırrını burada keşfedebilirsiniz.

Bu tura katılırsanız, tur sonunda tüm ziyaretçiler, bir Jameson imzalı içki ile ödüllendiriliyorlar. Tur ücretleri, yetişkinler için 14 euro, öğrenciler için 10.60 euro, çocuklar için 7.70 eurodur. Yılda, 350 bin kişinin bu tura katıldığı söyleniyor.

Tur: damıtım yerinin gösterildiği bir yürüyüş ile başlar, ardından bir görsel-işitsel sunum ve daha sonra Jameson Discovery Bar’da sona erer. Bu bar bölümünde: biraz önce söylediğim gibi ücretsiz bir içki ve bir kalifiye Irısh Whisey tadıcı olmanız için bir şans verilir ve ardından bir belge veriyorlar.

Perşembe ve Cumartesi geceleri, burada harika bir gece geçirebilirsiniz. Jameson Barrelman şölenini katılırsanız: müzik eşliğinde Old Jameson Distillery eğlencesiyle eşsiz bir akşam yaşamanız mümkün olacaktır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Chimney Viewing Tover

Chimney Viewing Tover

Binanın arkasında: Chimney Viewing Tover bulunur. Eski fabrikanın bacasının üstüne camlı bir platform eklenerek, şehrin muhteşem güzel manzarasının görülebileceği bir yer haline getirilmiştir. Yani, burası bir anlamda Dublin izleme kulesidir.

Baca: 1896 yılında inşa edilmiş ve günümüzde tepesinde iki katlı bir görüntüleme platformu bulunmaktadır. Burayı ziyaret ederseniz, bu fantastik yerden, koylara ve dağlara doğru muhteşem bir manzarayı izleyebilirsiniz.

O’Connell Bridge’den sağa dönerseniz, başka bir mekan görülecektir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Custom House

Custom House

Burası: Dublin şehrinin mimari başyapıtlarından biridir. Rehberli turlar ücretli olup, yetişkinler için 1 euro, öğrenciler için ücretsizdir.

1791 yılında inşa edile ve James Gandon isimli mimarın Dublin şehrindeki ilk eseri, günümüzde yenilenmiş haliyle karşımıza çıkmaktadır.

İlk olarak Dublin limanı için tasarlanmıştır. Ancak: Dublin limanı daha sonra başka yere taşınınca: özel vergilerin toplanması için bina kullanım dışı kalmış ve İrlanda’da yerel yönetim karargahı olarak kullanılmaya başlanmıştır.

1921 yılında ise: İrlanda bağımsızlık savaşı sırasında, İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu tarafından, İngiliz karargahı olarak kullanılan burası yakılmıştır ve yangın 5 gün sürmüştür.

Yapının orijinal içi, bu yangında tamamen yok olmuş ve merkezi kubbe çökmüştür. Tarihi kayıtlarda ise büyük hasar meydana gelmiş, doğum belgeleri dahil birçok belge yok olmuştur.
1928 yılında restorasyon çalışmaları tamamlanmış ve bugünkü görünüm ortaya çıkmıştır.

Kubbe: orijinal yapımında kullanılan portland taşından daha belirgin, koyu İrlanda kireçtaşı kullanılarak yeniden inşa edilmiştir. 1980 yılında yeniden restorasyon ve temizlik yapılmıştır.

Binanın asaleti: 114 metre ulaşan yüksekliği ve 61 metre olan genişliğine rağmen bozulmamıştır.
16 metrelik kubbesinde: ticareti sembolize eden heykel görülür ve Henry Banklar tarafından yapılmıştır.

Ana kapının üzerine ise ünlü İrlandalı heykeltıraş Edward Smyth tarafından yapılmış, nehir tanrılarının heykelleri görülür. Binanın kuzeyinde ise, Joseph Banks tarafından yapılmış: Avrupa, Amerika ve Afrika’yı temsil eden heykeller görülür.

Günümüzde burası finansal hizmetler sektörü olarak kullanılmaktadır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Famine (Kıtlık) Memorial

Famine (Kıtlık) Memorial

Heykel: 19.yüzyılda İrlanda kıtlığı sırasında göç etmek zorunda kalan İrlandalı insanlara adanmış bir hatıra eseridir.

Bronz heykeller tasarlanmış ve Dublinli heykeltıraş Rowan Gillespie tarafından yapılarak, Dublin Docklands Custom House Quay üzerine yerleştirilmiştir.

Burası: 1846 yılında kıtlık döneminde, St Patric günü, Custom House Quay’dan kalkan “Perserverance”nin ilk hareket yeridir. Gemi, 74 yaşındaki kaptan William Scott yönetiminde Atlantik üzerinde 210 yolcusu ile tarihi yolculuğunu yapmıştır. Bunlar 18 Mayıs 1846 tarihinde New York’a vardılar.

Bu heykeller: sık ve sağlıksız görüntüleri ve Irish Sea’ye doğru bakarak “Allied Irish Bank” ın ışıltılı ön cephesine doğru yürüyor gibi durmaktadırlar.

2007 yılında, Haziran ayında: Rowan Gillespie tarafından yapılan ikinci bir dizi kıtlık heykeli: Kanada’da bu mültecilerin gelişini hatırlatmak için, Toronto’nun İrlanda Park rıhtımı üzerine yerleştirildi.

Kıtlık heykellerinin hemen yanındaki alanda: “Dünya Yoksulluk Taşı” denilen hatıra taş bulunur. Bu taş blok: Birleşmiş Milletler Uluslar arası “Dünya Yoksullukla Mücadele” günü nedeniyle yapılmıştır.

Bu kireçtaşı anıt: dünyada yoksulluk içinde yaşayan insanlarla dayanışma için yapılmıştır. 1948 yılında imzalanan “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” hatıra taş üzerinde yazılıdır.

Her yıl Ekim ayının 17. günü burada tören düzenleniyor.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 O’Connell Street

O’Connell Street

Bu büyük bulvarda, birçok anıt ve heykel bulunmaktadır. Ayrıca, yine cadde üzerinde çok sayıda dükkan ve ince binalar bulunmaktadır.

Cadde: ayaklanma sırasında hasar görmüş ve ardından 1920’li yılların sonunda yeniden onarılmıştır. Günümüzde: cadde üzerinde yaya bölgelerinin yaratılması ve General Post Office binasında ışıklandırma yenilemesi projeleri sürdürülmektedir.

Dublin şehrini ziyaret edenler burayı mutlaka görürler. Çoğu otobüsler de bu cadde üzerinde çalışırlar. Zaten, bu cadde, Avrupa’nın en geniş kentsel caddesi olması ile ünlüdür. Ancak: mesai saatleri içinde çok kalabalıktır. Geceleri ise pek güvenli değildir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Daniel O’Connell Anıtı

Daniel O’Connell Anıtı

John Foley tarafından yapılan ve Köprünün ayağında bulunan bu anıt, 4 zafer kahramanı tarafından çevrelenmiştir. Hemen altında ise, İrlanda’nın tüm sosyal sınıflarını temsil eden heykel topluluğu görülüyor.

1882 yılında yapılan anıtta: 1916 yılından kalma kurşun delikleri görülebilmektedir. Özellikle Daniel O’Connell heykelinin kollarında ve göğsünün merkezindeki kurşun izleri görülüyor.

Bu heykelin bulunduğu yer, Dublin şehrinde özellikle evsizlerin buluşma yeri gibidir, yani burada gezinirken çevrenizde korkutucu görünüşlü insanlar görebilirsiniz.

Daniel O’Connell: 1828-1829 yıllarında çıkan ve Katoliklere sınırlı sayıda oy hakkı veren Katolik Kurtuluş Yasasını yapmış ve 1831 yılında Dublin Belediye Başkanı olarak seçilen ilk Katoliktir.

Ancak: Birlik Yasasının yürürlükten kaldırılması için çağrıda bulunması nedeniyle bir süre hapis yatmıştır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Jim Larkin Anıtı

Jim Larkin Anıtı

Sosyalist, iyi bir konuşmacı ve bir işçi sınıfı kahramanı olan “Jam Larkin” anısına, Oisin Kelly tarafından yapılan bu anıt: İrlanda’nın en büyük alışveriş merkezi olan “Clerys” in meşhur çalar saatinin hemen karşısındadır. Anıtın üzerindeki yazıtta: ünlü konuşmalarından biri Fransız, İrlanda ve İngilizce dil ile yazılıdır.

Aynı zamanda Big Jim olarak da bilinen Larkin: 1876-1947 yılları arasında: İrlandalı Ulaştırma ve Genel İşçiler Sendikası genel sekreteri oldu. O bir ömür boyunca sosyalist ve işçi hakları için savaştı.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 General Post Office

General Post Office

İrlandalı posta servisi merkezi olan General Post Office (GOP) Dublin tarihine en fazla tanıklık eden bir yerdir ve O’Connel Street’in merkezindedir.

Yapı: 1815-1819 yılları arasında, Dublin şehrinde, George mimari akımının son dönemlerinde mimar Francis Johnston tarafından yapılmıştır. İlk yapıldığında, bir Roma Katolik Katedrali olması düşünülmüştür.

Yapıda: 6 tane yivli sütun ve Edward Smyt tarafından yapılmış figürleri bulunan: heybetli İon portik önemlidir.

Ancak: 1916 yılı Paskalya ayaklanmasında: İrlanda gönüllüleri ve İrlandalı Vatandaşlar Ordusu üyeleri, burayı ele geçirdiler. Patrick Pearse: İrlanda Cumhuriyetinin kuruluşunu ilan etti ve binayı işgal etti.

Ancak, çıkan çatışmalarda bina tamamen yıkıldı ve yandı. Yeni bağımsız İrlanda hükümeti, 1924 yılında, bu yıla kadar sahipsiz kalan binayı yeniden restore ettirmeye başladı.

Bu nedenle: yapı: mimari önemi yanında, İrlandalılar için özellikle sembolik önemli bir yer tutar. Başarısız 1916 Paskalya ayaklanmasının ikonik sembolüdür. Burada: kısa ömürlü İrlanda Cumhuriyeti, Patrick Pearse tarafından ilan edilmiştir.

Ana girişte, Posta salonunda, ön revakta bir pencere içinde: 1916 yılındaki ayaklanma anısına, halk kahramanı -efsanevi kahraman Cuchulain’in bronz bir heykeli ve arkasında, isyandan çeşitli görüntüler sunan on tablo bulunmaktadır.

Çatıdaki heykeller: heykeltıraş John Smyth tarafından yapılmıştır. Bu heykeller: Vefa ve Merkür ile İrlanda adasının, kadın şeklindeki klasik bir gösterimidir.

Yapının bir köşesinde: “Post Museum” bulunmaktadır. Burada: uzun yıllar boyunca İrlanda toplumunun gelişiminde, Postane ve buradaki kişiler tarafından oynanan rolle ait bir bakış açısı sunuluyor.

Pul ve pul koleksiyonculuğu, 1916 Bildirgesi ve Paskalya Pazartesi günü, buradaki personelin çok az bilinen hikayesi burada betimleniyor. Ayrıca: İrlandalıların hayatında, Postanenin önemi vurgulanıyor. Müzeye giriş 2 eurodur.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Spire of Dublin

Spire of Dublin

Dublin şehrinde özellikle yabancıların buluşma yeri olan bu anıt, hemen Jim Larkin anıtının yanındadır ve bölgenin en yeni anıtıdır ve daha önce, 1966 yılında IRA tarafından havaya uçurulan “Nelson’s Pillar” anıtının bulunduğu yere 2002 yılında dikilmiştir.

Büyük ve çarpıcı ve yenilikçi anıt: ünlü General Post Office önünde, O’Connell caddesinin ortasında durmaktadır.

Anıtın uzunluğu 120 metredir, çapı ise 3 metredir ve anıtın altına mühürlü bir zaman kapsülü yerleştirilmiştir. Dünyanın en yüksek heykelidir. General Post Office binasından, 7 kat daha yüksektir. Ağırlığı 126 tondur. Şekli: içi boş konidir. Çelik levha kalınlığı: 10-35 mm arasında değişmektedir.

Teknik olarak, mümkün olduğu kadar ince ve zarif bir şekilde, O’Connell Street üzerinde yükselir. Onun tepe çapı 15 cm dir.

Spire’ın üst kısmı hafifçe sallandığı zaman: şehrin iklim karakterini yansıtan rüzgarın estiği bilinir. Anıtın ucu, aşırı rüzgar durumunda, 1.5 metre esneyebilir.

Anıtın paslanmaz çelik ve yaklaşık 10 metre olan tabanı: kalan kısmından biraz daha yüksek bir yansıtıcı bir yüzey yaratmak için bir arka plan tasarımı ile kısmen parlatılmıştır. Alacakaranlıkta: Spire’ın paslanmaz çelik yüzeyi: ortam aydınlatması ile yanar.

Hafifçe aydınlatılmıştır ve ucu, Dublin üzerinde gece gökyüzünde bir yansıtıcı yüzey sağlamak için içinde bir ışık kaynağı yanar. Özellikle geceleri, farklı ışıklar buraya ayrı bir hava vermektedir.

Dublinliler, bu anıta: “Stiffey by the Liffey” yani “Liffey kıyısındaki yükselti” ismini vermişlerdir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Abbey Theatre

Abbey Theatre

National Theatre’ın bir parçası olan ve caddenin bitiminde bulunan burası: 1904 yılında W.B.Yeats, Lady Augustine ve Edward Martyn tarafından kurulmuştur ve kuruluşundan itibaren İrlanda oyun yazarlığının merkezi olmuştur. Bunlar arasında öne çıkanlar: Sean O’Casey ve John Synge’dir.

1951 yılında çıkan yangında bina hasar gördü ve 15 yıl sonra, 18 Temmuz 1966 tarihinde, aynı sitede, Michael Scott tarafından tasarlanan bugünkü yerine taşındı.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 St Mary’s Pro-Cathedral

St Mary’s Pro-Cathedral

Abbey Theatre’ın kuzeyinde; Manchester Street adresinde bulunan bu dini yapı: Dublin şehrindeki Katolik cemaatinin şehir merkezindeki başlıca kilisesidir. Yapı: 1816-1825 yılları arasında yapılmıştır. Dublin şehrindeki üçüncü katedraldir. (diğerleri Chirist Church ve St Patric)

Ama resmi bir katedral değildir. Çünkü: Papa, Christ Church katedralini kutsamıştır. Christ Church katedrali, yüzyıllardır Protestan olmasına rağmen, hiçbir Papa bunu değiştirmemiştir ve şehir: çoğunluğunun dinine hizmet edecek bir Katolik katedrali olmadan bırakılmıştır. Yani, St Mary’s katedral statüsüne yükseltilmemiştir.

Oldukça etkileyici bir ara sokakta, köşeye sıkışmış olan kubbeli kilise: klasik dor tarzı dış görünümü ile, ürkütmektedir. Rönesans tarzındaki iç mekan: mavi ve grilerden oluşmaktadır ve süsleme bulunmamaktadır. Mimari stil olarak neo-klasik dor tarzı kullanılmıştır.
Michael Collins ve Eamon de Valera’nın cenaze törenleri burada yapılmıştır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Tyrone House

Tyrone House

Katedralin hemen karşısındaki bu bina günümüzde “Eğitim Bakanlığı”na ev sahipliği yapmaktadır. Bina: 1742 yılında Richard Cassels tarafından yapılmıştır. İç dekorasyon ve güzel bir merdiven ve alçı işleri ise: Francini kardeşlere aittir. Ana giriş kapısının üzerinde, merkezi Venedik tarzı pencere cephe dekorasyonunu daha ihtişamlı hale getirmektedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Monument to Parnell

Monument to Parnell

Caddenin kuzey ucunda: Dublin doğumlu Amerikalı heykeltıraş Augustus Gaudens tarafından yapılmış “Monument to Parnell” anıtı bulunur. Bu anıtta: gerçek hayatta olduğu gibi, Parnell: iki palto giyer biçimde tasvir edilmiştir. Caddenin sonundaki O’Connell anıtının aksine, Parnell anıtı caddenin uzunluğu aşağıya bakacak şekilde, sırtına üçgen dikilitaşla dibinde duruyor.

Charles S.Parnell (1846-1891) 1880’lerde milliyetçilik konusunda İrlanda’nın başlıca sözcüsü olmuştur. 1900 yılında Parnell onuruna bir anıt yapılmasına karar verilmiş ve anıtın inşasına 1903 yılında başlanmıştır. Anıtın arkasındaki dikilitaş 57 metre yüksekliktedir. Anıt 1 Ekim 1911 tarihinde günümüzdeki yerinde açıldı.

Evet, şimdi “Parnel Square” denilen yere ulaşıyoruz.

 

Rotunda Hospital

Meydanın güneyindeki bu mekan: Palladio tarzında, 1751-1755 yılları arasında ünlü mimar Richard Cassels tarafından yapılmıştır. Önem kazanan yanı: Avrupa’nın en eski kadın doğum hastanesi olmasıdır. Günümüze kadar olan süreçte, burada 300 bin bebek doğduğu söyleniyor. 1889 yılında ilk sezaryan burada yapılmıştır.

Yapının ilk katta bulunan şapel: vitray camları ve rokoko tarzı alçı süslemeleriyle dikkati çekmektedir. Burası bir zamanlar konferans salonu olarak kullanılmış ve Charles Dickens, burada bir konferans vermiştir.

 

Gate Theatre

Meydanın güneyindeki bu tiyatro binası, 1784 yılında inşa edilmiştir. 1930’lu yıllarda kurulan tiyatro topluluğu: yenilikçi oyunlarıyla günümüzde burada faaliyetlerini sürdürmektedirler. James Mason ve Orson Wells: oyunculuk kariyerlerine burada başlamışlardır.
Dublin şehrinde görülebilecek en iyi sahne, bu tiyatro içindedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Gadren of Remembrance

Gadren of Remembrance

Meydanın kuzeyindeki bu park alanı: haç şeklindeki gölü ve Oisin Kelly tarafından yapılan “Children of Lir” isimli muhteşem heykeliyle ilgi çeker. Park alanı: Daithi Hanly tarafından tasarlanmış, İrlanda’nın özgürlük mücadelesine hayatını adamışlar anısına yapılmıştır.

Bahçede: bütün dinler, inançlar veya renk dahil olmak üzere tasarlanmış, bir mezhebe bağlı olmayan “haç” şeklinde bir havuz bulunmaktadır. Bu havuzun zemini: paramparça kılıç ve kalkanlarla, kırık mozaiklerle kaplıdır.

Bunun anlamı: savaşın sonunda silahlarını kırmak ve bir çatışmanın sonunu sembolize etmek yönündeki eski klan ritüelleridir. Haç başında, büyük bir bronz heykel, sihirli kuğu dönüştürülmüştür.

Bu görüntü, Kelt mitolojisinden alınmıştır. Lir’in çocuklarını temsil eder.

2011 yılı Mayıs ayında: İngiltere Kraliçesi Elizabeth II buraya bir çelenk koydu. Bu durum, iki ülke arasındaki silahlı çatışmanın sona erdiğinin kanıtı olarak İrlanda medyası tarafından değerlendirildi ve sevinçle karşılandı.

 

Dublin City Gallery

The Hugh Lane denilen yerdeki bu yapı: Sir William Chambers tarafından, Lord Charlemont için yaptırılmıştır. Yapı; 1991 yılında restore edilmiştir.

Burada, müthiş bir sanat koleksiyonu bulunmaktadır. Bu koleksiyon: Sir Hugh Lane: 1908 yılında ölmeden önce, tablo koleksiyonunu: İrlanda hükümeti ve Londra National Gallery’e miras bırakmıştır.

Ardından koleksiyon büyüyerek günümüzde 2000’den fazla esere ulaşmıştır.
Bu koleksiyonda: Degas, Monet ve Fransız empresyonistleri ve onların İrlandalı ardıllarının eserleri bulunmaktadır. Öte yandan: Jack Yeats’in post empresyonist tabloları da ilgi çekmektedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Dublin Writers Museum

Dublin Writers Museum

Dublin: yazar ve edebiyat şehri olarak tanınır.
Bu bina 1991 yılında restore edilmesine rağmen, George dönemine ait öğeleri taşımaya devam etmektedir.

İrlanda edebiyatı ve tiyatrosu, İrlanda yazın geleneğini anlatan kitapların ilk baskıları, tiyatro: programları-yazışmaları-giysileri burada sergilenmektedir.

Müzede bulunan koleksiyon: ortaçağ İrlanda edebiyatından başlamaktadır.
Üst katta: resim sergisi bulunmaktadır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Phoenix Park

Phoenix Park

O’Connell caddesine 1.5 km uzaklıktadır.
Liffey nehri kıyısında, 709 hektarlık bir alan üzerine kurulmuştur. Avrupa’nın en büyük şehir parkıdır. Günümüzde de kalın taş duvarlarla çevrili park alanının duvar uzunluğunun 7 mil olduğu söyleniyor, park alanına giriş sekiz büyük kapıdan ve altı yaya kapısından yapılmaktadır.

Park: 1662 yılında, Kral Charles II adına, Ormond Dükü James Butler tarafından kurulmuştur.
Park alanında: oyun alanları, düzenli bahçeler ve ağaçla-çayırlık alanlar bulunur.

Alanın % 30’luk bölümü: meşe, ıhlamur, kayın, çınar gibi geniş yapraklı ağaçlarla kaplıdır. Alageyik sürüsü 1660 yılından beri park alanında yaşamaktadır.

Öte yandan, park alanı: birçok memeli ve kuşlar için bir sığınak ve yaban hayatı habitatlarına ev sahipliği yapmaktadır. Park alanında, günümüzde de 600 geyik bulunduğu söyleniyor.

Park alanı içinde: 1750-1774 yılları arasında inşa edilmiş İrlanda Cumhurbaşkanı konutu ve Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği konutu bulunmaktadır. Ayrıca, yine park alanı içinde birçok tarihi bina ve anıt bulunmaktadır.

1864 yılında: Parkgate sokak girişinde bulunan Victoria tarzı çiçek bahçeleri 9 hektarlık alanda açılmıştır. Burası, en iyi Victoria dönemi çiçeklerini görüntülemek için idealdir. Süs gölü, çocuk oyun alanı, piknik alanı da görülebilir.

Burayı ziyaret ederseniz: güzel dağ manzaraları görebilirsiniz.

Park alanında bulunan en eski yapı: Ashtown Castle’dır. Burası, günümüzde “Phoenix Park Visitor Centra” ev sahipliği yapmaktadır.

Castle içinde: 17.yüzyıldan kalma ve İrlanda meşesi ile restore edilmiş bir kule ev ilgi çekmektedir.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Papal Cross

Papal Cross

Park alanında: 29 Eylül 1979 tarihinde, Papa II. John Paul’un ziyareti anısına yapılan; basit büyük beyaz haç; “Papal Cross” da görülmektedir. Her yıl, burada 1.25 kişiye açık hava vaazı vermiştir. Bu anıt: Tallon Walker Mimarlar ve John Sisk&Sons tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiştir.

116 metre yüksekte durmaktadır ve çelik krişlerle desteklenmiştir. Haçı dikmek için birkaç deneme yapılmış, sonunda Exaltation bayram günü, 14 Eylül tarihinde dikilebilmiştir.

Papa II. John Paul: 2 Nisan 2005 tarihinde Roma’da öldüğünde, burada bir anma töreni yapılmıştır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Phoenix Columm

Phoenix Columm

“Phoenix Columm”: parkın ismini aldığı doğal kaynağın yanındadır ve 1747 yılı yapımıdır. Phoenix Columm: Gal dilinde “temiz su” anlamına gelmektedir. Anıt: 1747 tarihinde Earl tarafından dikilmiştir. Kolon portland taştan oyulmuştur. Korint sütunun zirvesinde, küllerinden yükselen bir phoenix kuşu bulunmaktadır.

 

Wellington Anıtı

Öte yandan: 1861 yılında dikilen, Avrupa’nın en yüksek dikilitaşı olan, 62 metre uzunluğundaki “Wellington Anıtı” da, park içinde ilgi çekmektedir. Anıt: Wellington Dükü Arthur Wellesley anısına Roıbert Smirke tarafından tasarlanmıştır.

Bu anıt: Wicklow graniti ile yapılmış ve üzeri, Waterloo savaşında elde edilen topların eritilmesiyle yapılan dört bronz plaka ile kaplıdır.

İrlanda Dublin Gezilecek yerler-3 Dublin Zoo

Dublin Zoo

Phoenix park içinde bulunan hayvanat bahçesi: Dublin şehrinde, yabancılar tarafından ziyaret edilen en yoğunluklu 2. yerdir. Burası, 2012 yılında 1 milyon ziyaretçiyi ağırlamıştır. Öte yandan, dünyanın en eski ve popüler hayvanat bahçelerinden birisidir.

Hayvanat bahçesine giriş ücretlidir. Ücret yetişkinler için 15 euro, çocuklar için 10.5 euro ve öğrenciler için 12.5 eurodur. Guruplar ve aileler için indirim yapılmaktadır.

1831 yılında kurulan hayvanat bahçesi: 26 hektarlık bir alana yerleştirilmiş olup, doğal ortamlarında 600 hayvana ev sahipliği yapmaktadır. Hayvanlar: tasarımcı Decimus Burton tarafından düzenlenen alanlarda yaşamaktadırlar.

Bunlar arasında: çok nadir bulunan ve egzotik hayvanlar da vardır. Örneğin: Asya filleri, zürafalar, zebralar, Afrika antilopları, deve kuşları bulunur. Ayrıca: içlerinde kar leoparı, altın aslan gibi soyu tükenmekte olan hayvanlar da bulunur.

Hayvanat bahçesinin en dikkat çekici yeri: büyük boyuttaki hayvanları bulunduğu “African Plains” tir. Burada “Nakuru Safari” turu yapılır.