Malatya Yazıhan

Malatya Yazıhan

Yazıhan, il merkezi olan Malatya’ya 40 km uzaklıktadır. Yazıhan, Hekimhan arasındaki uzaklık: 53 km.

TARİHİ

İlçenin tarihi geçmişteki en önemli özelliği, İpek yolu üzerinde bulunmasıdır. Bölgede yerleşim, mezra olarak başlamış ve 1936 yılında demiryolu ve 1937 yılında ise karayolunun geçmesiyle önem kazanmaya başlamıştır. 1947 yılında nahiye statüsü kazanmıştır.

İlçenin yerleştiği alanda demiryolu kurulmasıyla birlikte kuzey batıda yaklaşık 3 km uzaklıktaki Fethiye köyünde yaşayanların buraya yerleşmesi için bucak merkezi Fethiye’den alınıp 1940 yılında Yazıhan’a taşınmış ve imar faaliyetleri başlamıştır. Buraya gelen aşiretler arazinin düz olması ve “Sultan Murat Han” adına izafeten konakladıkları bu ovaya “Yazıhan” ismini vermişlerdir. 1990 yılında Yazıhan Belediye teşkilatı kurulmuş ve ilçe statüsü kazanmıştır.

Malatya Yazıhan

GENEL

İlçe yerleşim alanı, güneyden kuzeye doğru bir eğim gösterir. Kuzey tarafında dağlık ve vadilik alanlar bulunur. İlçenin yarısı sulu ve düz arazi üzerindedir. İlçe halkının başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Ayrıca halı dokumacılığı yapılır. İlçenin rakımı 900 metredir. Doğusunda Fırat nehrinin bir kolu olan “Kuruçay” bulunur.

Malatya Yazıhan

GEZİLECEK YERLER

SULTAN MURAT HAN KERVANSARAYI

İlçe ismini bu handan almıştır.

Kervansaray, Osmanlı döneminde İran seferi sırasında 1593 yılında Sultan III Murat tarafından, ilçenin 10 km güneyinde inşa ettirmiştir. Bu yol üzerinde bulunan Kırkgöz köprüsü de 15-16’ncı yüzyıllar arasında Osmanlılar tarafından yaptırılmıştır. Han, define söylentileri yüzünden tahrip olmuş ve 1976 yılında DSİ kanal açma çalışmaları sırasında yıkılmıştır. Günümüzde ise, bu han ve köprü Karakaya Baraj gölü suları altındadır.

Malatya Yazıhan

HASAN PATRİK-HASAN BADIRIK (UZUN HASAN) CAMİSİ

İlçe merkezine bağlı Malatya-Sivas yolunun 41’nci km de bulunan Fethiye köyündedir.

Kitabesine göre: Kanuni Sultan Süleyman’ın son saltanat döneminde 1566 yılında Malatya Beylerbeyi olan Abdülselam oğlu Mustafa Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami Osmanlı mimarisinin en geliştiği dönemde yapılmış olmasıyla önem kazanır. 15’nci yüzyılda Bursa, Edirne ve İstanbul’da yapılan “T” şeklindeki plana sahip ilk Osmanlı camilerindendir. Cami, tamamen kesme taştan yapılmış, tek kubbeyle örtülü, kare planlıdır.

Malatya Yazıhan

Beş gözlü son cemaat mekanından oluşan caminin, batı ve doğusundaki camiye bitişik moloz taştan yapılan iki zaviye odası bulunur. Minberi, mührü Süleyman ile süslenen caminin sekiz basamaklı, korkuluksuz ve kapısız olarak taştan yapılan minberi ise dikkat çekiyor.

Pencere önündeki silmelerle, kubbeye geçişte kemerlerin çevresi tuğlalarla süslenerek bir hareketlilik kazandırılmıştır. Zaviye tipi bir cami. Bu tür camileri geçmişte daha çok dervişler ve tarikatlar ibadethane olarak kullanmıştır. Yaklaşık 500 yıldır ayakta duran cami, orijinal halini koruyarak günümüze gelmiştir.

Malatya Yazıhan

BUZLUK MAĞARALARI

İlçe merkezinin yaklaşık 10 km kuzey batısında eski adı Ağınsur olan Buzluk köyündedir.

Önce Ansır kentinden söz etmek gerekir. Tohma nehrinin sol kıyısında, Yazıhan ovasının kuzeybatı ucunda, Karabel Gavur deresi ağzında bulunan Ansır şehri eski dönemlerde oldukça kalabalık bir şehirmiş. 1912 yılında Ermeni nüfusunun yoğun olduğu bir köymüş.

Şimdiki adı “Buzluk” olan “Ansır” şehrinin her tarafında arkeolojik kalıntılar içinde mezar taşları, kayalara oyulmuş onlarca mağara, yıkılmış kiliseler, değirmenler bulunur. Ancak bu mezarlar, yıllardır define avcıları tarafından aşırı tahribata neden olmuştur.

Ansır mağaraları: Yazıhan ovasını ve Malatya’yı seyrediyor. Çok eski dönemlerde, yaz aylarında çevredeki köylüler, kayaların arasındaki çatlaklardan zorla girerek Buzluk mağaralarından çuvallara kalıplarla buz, kar doldurup hem şehre hem de köylere satıyorlarmış.

Malatya Yazıhan

Yakın zaman öncesinde mağaranın giriş kısmına büyük bir kaya parçası düşerek girişi kapatmıştır. Günümüzde doğal nedenlerle bozulmuş olan mağaraların çevresinde mezarlar bulunur. Diğer adı Ansur olan kaya mağaralarında Yontma Taş Devri ve Hitit Uygarlıklarının izleri görülür.

Kültesi 2 km uzunlukta ve 50 metrenin üstünde bir yükseklikte, görünüşü insan yüzüne benzetilen üç kaya mağarası bulunur. Mağaraların içinde içme suyu vardır. Efsaneye göre “Şehristan Kralı, dış saldırılara karşı kendini korumak için mağaraların en yükseğine yerleşir.” Kayaların altında üç kilise ile birlikte, 40-50 civarında oda şeklinde harabe vardır.

ALİ SEYDİ TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı İriağaç köyündedir. Türbenin yanında bir çeşme bulunur. Çeşme suyunun şifalı olduğuna inanılır. Suyun hikayesi şudur “Bir gün köyün suyu kesilir. Köylüler saf birine suyun gözüne gir de bak derler. Adam içeri girer ve bir türlü çıkmaz.

Bir zaman sonra dışarı çıktığında, içeride bir kara yılan gördüğünü ve aklının başından gittiğini söyler. Derken yılan suyun gözünden ayrılır. Su yeniden akmaya başlar. Kara yılanın Ali Seydi olduğuna inanılır. Ali Seydi, beni arayan burada bulsun diyerek su oluğundan akıp gitmiştir. Türbeyi ziyaret ederek şifa arayanlar: psikolojik olarak korkan ve felç geçiren kişilerce ziyaret edilir.

Malatya Yazıhan

KIZILDELİ (SEYİD ALİ SULTAN) TÜRBESİ

İlçe merkezine bağlı Fethiye Kasabasının Tecirli köyündedir.

Türbenin yanında misafirlerin kurban kesebileceği yerler ve türbe koruma derneği vardır. Önce birkaç satır, Kızıldeli Seyyid Ali Sultan kimdir? Kendisi Horasan civarında yaşamakta iken, bir gece rüyasında gördüğü Hz Muhammed’in emriyle Balkan fetihlerinde Yıldırım Bayezid’e yardım etmek için yanındaki 40 arkadaşı ile birlikte yola çıkışından söz edilmektedir. Kayıtlara göre, Seyyid Ali Sultan ve arkadaşları Horasan’dan yola çıkarak önce Hacı Bektaş-ı Veli’nin dergahına uğramışlar, burada bir süre onunla görüştükten sonra Hacı Bektaş-ı Veli’nin emriyle Seyyid Ali Sultan başlarında olduğu halde Osmanlı topraklarına gelmişlerdir.

Türbe mermerden yapılmıştır. 72 basamaklı merdivenden yürüyerek çıkılır. Kapıya yakın yerde bir çam ağacı, biraz ileride kayısı ağacı bulunur. Türbenin kapısından içeri girilince, içinde büyük mezarın başında bağlanan bir sürü yeşil çaput görülür. Türbenin tabanı tek parça halı ile kaplanmıştır, üzerine minderler konulmuştur.

 Malatya Yeşilyurt hakkındaki gezi yazım için Yeşilyurt

Düzce Yığılca

Düzce Yığılca

Düzce il merkezine 38 km. Adapazarı’na 100 km. Ankara’ya 276 km ve İstanbul’a 234 km uzaklıktadır.

Yığılca, Düzce ilinin doğusunda, Kızıltepe’nin güneybatı eteklerinde, Melen nehri kıyısında kurulmuştur. İlçe toprakları genel olarak dağlıktır. Deniz seviyesinden yüksekliği: 350 metredir.

Düzce Yığılca

En önemli akarsu: Melen ırmağıdır. Irmak Yığılca ilçesi içinden geçer ve Hasanlar Barajına dökülür. Dağlar sık ormanlarla kaplıdır. Karadeniz iklimine uygun olarak sık ve yeşil orman türleri hakimdir. Yedigöller Milli Parkı, ilçe merkezine 38 km uzaklıktadır, ancak bu yol stabilizedir ve çok bozuktur.

Düzce Yığılca

Tarihçe

Bölge 1321-1323 yılları arasında Osmanlı hakimiyetine girmiştir. Orhan Gazi’nin komutanlarından biri, bölgede yığınak yapmış ve İlçenin ismi buradan gelmektedir. Yörede: Orhan ismini taşıyan bir dağ, bir cami ve ayrıca Redifler isimli bir köyün varlığı, bu tahmini doğrulamaktadır. Çünkü, Orhan Gazi’nin küçük ordu kuvvetlerine “Redif” ismi verilirdi.

Yığılca 1904 yılında bucak olarak Düzce’ye bağlanır. 1954 yılında ise müstakil ilçe olur. 1999 yılında Düzce ilinin ilçesi olur.

Düzce Yığılca

Yığılca arısı ve balı

Ülkemizde 56 farklı lokasyondan örnek alınarak yapılan araştırmada: Yığılca arası: vücut iriliği ve organlarının uzunluğu bakımından, diğer illerin arı popülasyonundan farklı bulunmuştur. Daha sonra sürdürülen araştırma sonuçlarına göre, Yığılca arı ekotipinin genetik ve morfolojik bakımdan farklılığı ortaya koyulmuştur.

Literatüre giren Yığılca ekotipi yüksek bal verimi, çalışkan, kışa dayanıklı ve bölgesine iyi adapte olmuştur. Yapılan araştırmalara göre: Yığılca’da aracılar dışarıdan ana arı satın almamışlar, 20-30 yıllık bir zaman diliminde atadan, dededen kalma kolonilerin devamlılığı sağlanmıştır. Yani dışarıdan göç alınmamıştır ve Yığılca’da coğrafi izolasyona bağlı olarak arılar bulunduğu çevreye ve floraya adapte olmuştur.

GEZİLECEK YERLER

Düzce Yığılca

 

Düzce Yığılca

Orhan Gazi Camisi

Osmanlı Devleti kurucularından Orhan Gazi’nin gelip konakladığı (1323 yılı) ve kendi adıyla anılan bir de cami yaptırdığı bilinmektedir. Sultan Orhan Camisi Şerifi olarak kayıtlara geçmiş bulunan bu kültür mirası 2007 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiş, ibadete ve ziyarete açılmıştır.

Günümüzden 687 yıl önce, çantı tekniğiyle uzun kütüklerin birbirine geçirilmesiyle, çivisiz olarak inşa edilen, Tarihi Osmanlı Mescidinin kurulu bulunduğu alanda, sarıklı mezar taşları da dikkat çeker. Ahşap mimaride, tomrukların veya kerestelerin içine derin çentikler açılarak, çandı tekniğiyle oluşturulan dörtgen kasnak, bir çeşit temel oluşturur.

Temeli olmadan inşa edilen yapılar, iri taşların üzerine kasnakların yerleştirilmesiyle sağlamlaştırılır. Hiç çivi kullanılmaması, bu yapıların en büyük özelliği olarak biliniyor. Çandı yönteminde kerestelerin daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması amacıyla çivi tercih edilmiyor.

Düzce Yığılca

Paşabükü Dişbudak Ağacı Tabiat Anıtı

Kırık köyü, Paşabükü mevkiinde ormanlık alandadır. Dışbudak ağacı, 110 yaşındadır. Boyu 46 metre, çapı 1 metre ve çevre genişliği 3 metredir. 1000 metre karelik alan Tabiat Anıtı olarak 2002 yılında tescil edilmiştir.

Düzce Yığılca

Kayadibi Porsuk Ağacı Tabiat Anıtı

Gökçeağaç köyü, Kayadibi mevkiinde ormanlık alanda yer almaktadır. Porsuk ağacı: 775 yaşındadır. Boyu 27.5 metre, çapı 1.90 metre, çevre genişliği 4.80 metredir. 1000 metre karelik alan, 2002 yılında Tabiat Anıtı olarak tescil edilmiştir.

Düzce Yığılca

Saklıkent Şelalesi

Yığılca ilçesi sınırları içinde bulunan Saklıkent şelalesi, Yedigöller yolu güzergahında, Düzce il merkezine 40 km ve Yığılca ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Yeni keşfedilen doğa güzelliklerinden olan Saklıkent şelalesi, trekking ve foto-safari yapmak isteyenler için oldukça uygundur. Bölgede: piknik, mesire alanı ve alabalık tesisleri bulunur.

Düzce Yığılca

Yığılca-Hebeler-Yağcılar-Saklıkent Şelalesi arasında 7 km yürüyüş parkuru vardır. Orta zorlukta bir parkur olup, dört mevsim yürünebilir. İyi kondisyona sahip, uzun yürüyüş tecrübesi ve yol bulma yeteneği olanlar için uygundur. Yığılca-Yedigöller yolu üzerinde Hebeler köyü sapağından yürüyüşe geçilir. Yer yer çam ve kayın ağaçları ve bağ bahçe arasında geçen bir parkurdur.

Düzce Yığılca

Balabolon Şelalesi

Yığılca ilçesindeki Balabolon şelalesi, Yığılca-Yedigöller yolu üzerindedir.

Düzce Yığılca

Yoğunpelit Şelalesi

Yoğunpelit köyündedir. Şelale: Düzce il merkezine 56 km ve Yığılca ilçe merkezine 20 km uzaklıktadır. Bölge doğal güzellikleri açısından zengin bir yapıya sahip olup, trekking, foto-safari, piknik gibi aktiviteler için oldukça uygundur. Ayrıca: bölge doğal güzellikleri yanında eko-köy potansiyeline sahiptir.

Düzce Yığılca

Yılançatı Kanyonu Tabiat Parkı-Ağlayan Şelale

Yığılca ilçesinin Karakaş ve Hocaköyü sınırında, Düzce il merkezine 55 km uzaklıktadır. Kanyonun olduğu bölge, Yedigöller Milli Parkı ulaşım yolu güzergahında olup, bu güzergahı kullanan ziyaretçilerin kolaylıkla ulaşabileceği ve tercih edeceği bir konumdadır.

Kanyon boyunca: ormanlık alan, göknar, kayın, karaçam ve meşe ağaçları, irili ufaklı bir çok gölcük ve şelale ile süslenmiş, seyir noktaları, dinlenme alanlarıyla doğal bitki örtüsü ve berrak akan suları oldukça dikkat çekicidir.

Sahada doğa yürüyüşü, foto safari, günübirlik piknik, olta balıkçılığı, kanyon tırmanışı ve bisiklet gezisi yapmak mümkündür. Keşfedilen 10 adet ağlayan şelale ziyaretçileri bekliyor.

Düzce Yığılca

Yılançatı deresi üzerinde bulunan ve yaklaşık 10 metre yüksekliğe sahip en büyük şelalenin üst kısmından doğal olarak süzülüp göz damlası şeklinde akan sular, görenleri hayrete düşürüyor. Yaklaşık 7 km uzunluğundaki arazinin içinde bulunan yirmiye yakın doğal göletler de şelalelere ayrı bir güzellik katıyor.

Yığılca ilçesine bağlı Mengen köyü mülkü hudutlarında Yılançatı deresinde doğal olarak bulunan ağlayan şelaleler, özellikle yaz ve sonbahar aylarında gezilmeye değer bir cennet niteliğindedir.

Düzce Yığılca

Hasanlar Baraj Gölü

Küçük Melen Çayı üzerinde, 425 Hektar alana kurulmuş olan baraj gölü, Düzce il merkezine 20 km ve Yığılca ilçe merkezine 16 km uzaklıktadır. İlçe merkezine girmeden hayranlık uyandıran güzellikteki Hasanlar Barajı, göze sığmayan büyüklükte ve güzellikteki her kıvrımından ve her yüksekliğinden tüm coşku ve güzelliğiyle insanı cezp ediyor.

Alternatif su sporlarının yanı sıra, her yıl geleneksel olarak düzenlenen yelken yarışları, zengin balık kaynakları ile sportif amaçlı olta balıkçılığına müsait kıyıları ile dikkat çekiyor.

Düzce Yığılca

Hasanlar köyü-Hasanlar Barajı arasındaki yürüyüş yolu 4 km dir. Orta zorlukta olup, su içinden geçmek gerekebilir. Boğazlı yürüyüş ayakkabısı ile dört mevsim yürünebilir. Sağlıklı her insanın yürüyebileceği bir parkurdur, Düzce-Yığılca yolu üzerinde Hasanlar köyü Orhangazi camisi önünden yürüyüşe başlanır. Kayın ağaçları arasında yürürken Hasanlar Baraj Gölü’nün muhteşem manzarasını izleyebilir, parkur boyunca karşılaşılan vadi ve kayalıklarda kaya tırmanışı yapabilirsiniz.

Düzce Yığılca

Sarıkaya Mağarası

Yığılca ilçe merkezine 5 km uzaklıktadır. Sarıkaya köyünün 1.5 km kuzeydoğusundadır.

Mağara, Batı Karadeniz Bölgesinin en büyük mağarasıdır. İçinde şelaleler ve göletler vardır. Toplam uzunluğu 717 metredir. Ana galeri uzunluğu 510 metre, genişliği 80 metre, boyu 75 metre, tavan yüksekliği 15-40 metre arasındadır.

Salonda: iki gelişim dönemine ait fosil ve genç damlataş şekilleri bulunmaktadır. Salonun ortasında, Aksu çayından gelen derenin oluşturduğu küçük bir şelale ve ikinci evreye ait bir kanyon-vadi bulunmaktadır ve ilk oluştuğu bölümden 17 metre ve gittikçe artan bir derinliktedir. Mağara, yakın çevresinin yüzey sularını toplayarak Aksu Mağarası ile Melen Çayı’na boşaltır.

Düzce Sarıkaya mağarası

Birinci derece doğal sit alanıdır. Kireçtaşından ve kumtaşlarından derine doğru kazılma ile oluşan Sarıkaya mağarası aynı zamanda bir su geçiş yoludur. Sarkıt, dikit ve odaları bulunan mağaranın girişi sarmaşıklarla kaplıdır. Kaya tırmanışı, çadır kampı için uygundur.

Düzce Sarıkaya Mağarası

Yığılca-Sarıkaya mağarası arasındaki yürüyüş yolu 12 km dir. Yığılca’nın Gökçeağaç köyünden yürüyüşe geçilir. Yer yer çam ağaçları ve bağ bahçe arasında geçen bir parkurdur. Kolay bir parkur olup iyi kondisyona sahip, uzun yürüyüş tecrübesi ve yol bulma yeteneği olanlar yürümelidir. Parkur üzerinde mutlaka görülmesi gereken Sarıkaya Mağarası vardır.

Düzce Akçakoca hakkındaki gezi yazım için Akçakoca

Şili Concepcion

Şili Concepcion

Geniş bir alt yapı hizmetleri, ticaret ve özel şirketleriyle, şehir, Şili’nin en büyük ikinci şehridir. Şehrin kuzeydoğusunda Santiago şehri bulunmakta olup, aralarındaki uzaklık 500 km.dir. Dört üniversite ve yakınlardaki deniz üssü nedeniyle, şehirde genç bir nüfus yoğunluğu ve gece hayatı vardır.

Özellikle Üniversite Mahallesi, Sanat merkezi, San Pedro Gölleri (Küçük ve Büyük Göl), Amarillo ve Caracol Tepeleri, Katedral, Ecuador Parkı, Concepcion Müzesi, ziyaret edilecek yerlerin başında gelir.

Şehir: 1550 yılında, bugün “Penco” olarak bilinen yerde kurulmuştur. Ancak, takip eden tarihi süreçte, birçok kez deprem ve tusunami tarafından tahrip edilmiştir. Bunun üzerine, şehir: 25 Mayıs 1751 tarihinde, deniz kıyısından, bugünkü yerine taşınmıştır.

27 Şubat 2010 tarihinde, 8.8 büyüklüğündeki deprem, ülkenin birçok yerinde olduğu gibi, burada da büyük yıkıma neden olmuş ve binlerce yaralı yanında, 521 kişi ölmüştür. Deprem sonucunda, şehir, batıya doğru 3 metre kaymıştır.

Şili Concepcion

UNİVERSİDAD DE CONCEPTİON

1919 yılında kurulmuş, Şili’de ilk özel üniversitedir. Üniversite mahallesi, büyüklüğü ve yoğunluğu ile şehirde önem kazanmaktadır.

Şili Concepcion

GEZİLECEK YERLER

 

Şili Concepcion

Şili Concepcion

 

PLAZA LE ARMAS

Şehirdeki “Bağımsızlık” meydanıdır. Şehrin kalbi olarak bilinir. İnsanlar, meydanda bulunan havuz kıyısında zaman geçiriyorlar.
Meydanın ortasında: büyük bir anıt olarak tasarlanan, tarımsal bereketi temsil eden bir tanrıça heykeli var. Büyük sütunda: dört heybetli demir lamba görülüyor. Bu havuz: aslında 1750 yılında planlanmış, ancak 1856 yılına kadar bitirilememiştir.
Havuzu benzersiz kılan bir diğer özelliği: üzerinde ulusal amblemlerin olmasıdır. 2004-2005 yıllarında meydan yeniden düzenlenmiş ve yer altına otopark yapılmıştır. (katedral için)
Evet, meydan büyük tarihi ve kültürel önem taşıyan binalarla çevrilidir. Bunların arasında özellikle dikkati çekenler:

Şili Concepcion

Cathedral

Ülkenin en büyük Katolik kilisesidir. Şehrin, mimari mirası olarak kabul edilir. Nef yüksekliği 22 metredir. Aynı yerde bulunan şehrin eski katedrali, 1939 büyük depreminde zarar görünce tamamen yıkılmış ve yeni yapı yapılmıştır. Yeni, yani günümüzdeki yapı, 1940 yılında resmen açılmıştır.
Katedralin içinde “Kutsal Sanat Müzesi” bulunmaktadır. Bu müzede: katedralde görev yapan papazların resimleri, ayin eşyaları gibi dini objeler bulunmaktadır. İspanya kralı II. Philip tarafından bağışlanan, 17’nci yüzyıldan kalma, Hz. İsa’nın sedir ağacı üzerine işlenen fildişi ve gümüş resmi özellikle görmenizi öneririm.

 

Başpiskoposluk

Ülkenin başpiskoposu: burada yaşamaktadır.

Şili Concepcion

Katolik Üniversitesi

Özel dini üniversitedir. 1991 tarihinde kurulmuştur. Üniversite bünyesinde: hukuk, ilahiyat ve Aile Yüksek Enstitüsü bulunmaktadır.

 

Concepcion Üniversitesi

1919 yılında kurulmuştur. Şili ülkesinde bulunan 25 üniversiteden, en eski üçüncü üniversitedir. Dünya üniversiteleri sıralamasında, Latin Amerika’da bulunan 30 üniversite arasında, dokuzuncu sıradadır.

Şili Concepcion

Corpbanca

Burası: bir İspanyol merkezli banka şubesidir. 1871 yılında kurulmuştur. 1980 yılında ismi değiştirilmiştir. 1986 yılında ise millileştirilmiştir.

 

CONCEPTİON PİNACOTECA-SANAT MÜZESİ

Bu müzede: Şilili ressamların çalışmalarının yer aldığı geniş bir koleksiyonu görmek mümkündür.

Şili Concepcion

Şili Concepcion

 

HUALPEN BÖLGESİ

Şehrin bir metropolüdür. Büyük petrol rafinerisi ENAP burada bulunmaktadır. Ayrıca “Santa Maria Federico Teknik Üniversitesi” de buradadır.
Bu bölgede bulunan turistik yerler şunlardır:

 

Zanartu Pedro River Park

Burası, bölgenin güneyinde, büyük bir yeşil alan olarak önem kazanmaktadır. Buradaki yeşil alanda, yerel ve dışarıdan getirilip yetiştirilen ağaçlar ilgi çekmektedir.

 

Conception Binicilik Kulübü

Burası: büyük bir alana yapılmış binicilik kulübüdür. 1987 yılında, Papa II. John Paul, şehri ziyaretinde, halk ile burada karşılaşmış ve ayin yapılmıştır.

 

Biobio River

Burası, Arauco körfezi kıyısındadır. Bu nehir, ülkenin en geniş nehridir ve körfezde denize döküldüğü yerin çevresinde yemyeşil bir orman ve hemen deniz kıyısında, yüzmek için güzel plajlar vardır.

 

Caleta Lenga

Burası: San Vicente körfezinin güney kıyısında, Hualpen yarımadasında bulunan güzel bir yerdir. Burada: deniz ürünleri yiyebileceğiniz güzel restoranlar bulunuyor.

Şili Concepcion

 

Museo Hualpen

Giriş 3 dolardır.
Müzede: Yakın Doğu, Antik Mısır (bir mumya sergileniyor), Uzakdoğu, Şili ülkelerinin kültürlerine ait sanat eserleri sergileniyor. Özellikle: Paskalya Adasından getirilen: 18’nci yüzyıla ait: silahlar, dini simgeler ve malzemeler de görülebilir.

Şili Concepcion

MURO DE LA MERCED

Şehirde, sürekli tekrarlanan depremlerin ardından kalan, sömürge dönemine ait son ulusal anıttır. Burası, sömürge döneminden kalma bir manastıra ait duvar kalıntılarıdır. Duvar: 1770-1772 yılları arasında inşa edilen bir manastırın parçasıdır. Duvarın temellerinde, büyük granit taşlar kullanılmıştır.

 

PARQUE SALTO DEL LAJA

Bu park alanında muhteşem bir şelale var. Bu şehre yolunuz düşerse, bu şelaleyi görmeden sakın ayrılmayın.

 

PARQUE NACİONAL NAHUELBUTA

Burası: son Araucaria ormanlarını korumak için, 1939 yılında oluşturulmuştur. Parkta, ayrıca: Chiloe tilkisi ve Pudu olarak bilinen minyatür Şili geyiklerini görmek mümkündür. Parkta: bir de müze bulunuyor.

 

PARQUE EKVADOR

Burada: şehir tarihinin her döneminden görüntülerin bulunduğu “Tarih Galerisi” ni özellikle görmenizi öneririm.

 

CERRA CARACOL

Bu tepeden, şehrin mükemmel bir görünümünü izlemek mümkündür.

 

HUASCAR-DENİZ ÜSSÜ

Burası bir deniz üssüdür ve buraya turlar düzenlenmektedir. Pasifik savaşları sırasında, Şili donanması burada bulunmuştur. Deniz üssü: 1900 yılına kadar, Şili donanması için aktif görev yapmıştır. Daha sonra ise, bir restorasyon yapılarak, en kutsal emanetlerin saklandığı ve sergilendiği bir yer olarak kullanılmaya başlanmıştır. 21 Mayıs tarihinde kutlanan “Glorias Navales” kutlamaları burada gerçekleştiriliyor. Bu kutlamalar: Şili Pasifik savaşları anısına yapılıyor. Bu kutlamalarda: yat yarışları, bisiklet yarışları, maraton ve diğer sportif etkinlikler düzenleniyor.

Şili Concepcion

EL CHİFLON DEL DİABLO LOTA

Burası, tur düzenlenen kömür madenidir. Şehir merkezine 70 km. uzaklıktaki bu madene, söylediğim gibi, turlar düzenleniyor, ilgisi olan için ilginç olabilir.