İngiltere Liverpool Albert Dock

İngiltere Liverpool Albert Dock

Merseyside bölgesinde, şehrin liman kısmında: Mersey nehri kıyısında bulunan bu bölüm: şehrin en önemli tarihi dokusunu oluşturmaktadır ve şehirde ilk görülmesi gereken yerlerden birisidir. Daha önce söz ettiğim gibi, buranın altından: Liverpool şehrinin iki yakasını birbirine bağlayan iki tüp geçit bulunmaktadır.

Albert Dock: geçmiş ve geleceğin bir arada yaşandığı, Liverpool rıhtım sisteminin geçmiş dönemden günümüze kalan bir parçasıdır. Mimar Jesse Hartley tarafından tasarlanan burası: 30 Nisan 1846 tarihinde Prens Albert tarafından açılmıştır.

Buradaki dökme demir, tuğla ve taş kullanılarak yapılan etkileyici binalar: dünyanın dört bir yanından gelen gemilerden indirilen şeker, pamuk, tütün ve diğer egzotik malların depolandığı yerlerdi ve 1000 ton kapasiteye kadar ulaşılıyordu.

Aynı zamanda: 19. yüzyılda Liverpool limanının büyüklüğünü simgeliyorlardı. Ancak: yeni buharlı gemileri karşılamak için yeterince derin su gerektiğinde, 1890 yılından itibaren bölgenin ticareti gerilemiş ve bu bölge zamanla kullanılmamaya başlanmış ve 1972 yılında kapatılmıştır.

Takip eden süreçte: Arrowcroft Gurubu ve Merseyside Development Corporation: zekice bir fikir geliştirerek, bölgeyi, eski ihtişamına uygun olarak restore ettiler ve 1980 yılında yeniden açtılar. Resmi açılış ise, 24 Nisan 1988 tarihinde, Prens Charles tarafından yapıldı.

Günümüzde: Albert Dock bölgesi: İngiltere’nin sınıf sınıf listelenmiş binalarının büyük bir gurubunun bulunduğu ve taban alanının 250 bin metre kare olduğu bir yer olarak önem kazanmaktadır. Bunlar içinde: mağazalar, kafeler, restoranlar, barlar, ofisler, televizyon stüdyoları, lüks daireler vardır.

Bu bölgede; Liverpool şehrinin zengin denizcilik mirasının görülebildiği “Merseyside Deniz Müzesi” bulunmaktadır ve yine aynı binada, köle gemilerin koşullarının sergilendiği “Kölelik Müzesi” bulunmaktadır. Bu müzelerde: Titanic ve Lusitania gemilerinin dramatik öykülerini keşfedebilir ve aynı zamanda: gümrüklerde yüzyıllar boyunca yapılan kaçakçılık hakkındaki objeleri görebileceğiniz “Kaçakçılık Müzesi” ni de gezebilirsiniz.

İngiltere Liverpool Albert Dock

 

“Liverpool Yaşam Müzesi”: Liverpool ve halkının tarihi izlerini sergilemektedir. Pop dünyasının en tanıdığı müzik gurubu olan Beatles ise: “Beatles Story” denilen yerde 60 yıldır yaşatılmaktadır.

Sanatseverler ise, “Tate Liverpool” u izlerler. Burada, modern sanatın, ulusal toplama yanında uluslar arası sanatçıların önemli eserlerinin bulunduğu sergileri de izleyebilirsiniz.

Bu bölge, 2012 yılında “Liverpool şehri Bölge Yıllık Turizm Ödülü” ne layık görülmüştür. Buraya ulaştığınızda, hemen sağda: büyük bir “Albert Dock” yazısı bulunan tabela göreceksiniz. 4 katlı binanın kiremit kaplı dış yüzeyi ilgi çekmektedir.

 

The Yellow Duckmarine

Bölgeye girdiğinizde ilk olarak bu ilginç durak karşınıza çıkacaktır.
Buradan hareket eden araç: bir tur otobüsüdür ve buradan hareket ederek şehirde bir tur atıyor ve sonra Mersey nehrine girerek, gezinin kalan kısmının su üzerinde sürdürüyor. Hatta: suya girerken, yolcularda ayrı bir heyecan dalgası oluşuyor.

 

Beatles Story

Albert Dock binasında, Gower Street adresindedir. Buranın hemen önünde “Welcome To Albert Dock” yazısını göreceksiniz.

Daha önce söylediğim gibi, Liverpool şehrini ziyaret edenler, şehirde “Beatles” müzik gurubu ile ilgili birçok obje göreceklerdir, çünkü: gurup ilk çıkışını bu şehirde yapmıştır. Beatles hayranları için, ilk durak olarak: “Beatles Story” olacaktır.

Hatta: Beatles hayranlarının: Beatles kültür ve müziğine ulaşım için bir yolculuğa çıkmak isterlerse, şehirde, Beatles izlerini takip edebilecekleri “Magical Mystery Tour” denilen otobüs yolculuğunun başlangıç noktası burası olacaktır.

Evet, buranın önünde sürekli bir kalabalık Beatles hayranı gençler topluluğu görebilirsiniz. Burayı ziyaret ederseniz: birkaç saat boyunca Beatles hakkında birçok şeyi öğrenebilirsiniz. Öte yandan: giriş kapısının hemen sağında bir kafeterya bulunuyor.

Ayrıca: hediyelik eşya satılan bölümde: Beatles simgesi bulunan çok sayıda hediyelik obje bulup satın alabilirsiniz. Liverpoollular, Beatles’ı gerçekten iyi satıyorlar, pazarlıyorlar.

Albert Dock gezdikten sonra, yürüyerek arka bölümde nehir kıyısındaki bu müzeye gidebilirsiniz.

 

MERSEYSİDE MARİTİME MUSEUM-DENİZCİLİK MÜZESİ

Merseyside bölgesi, Riverside Walk Albert Dock adresindedir.
Burada: denizcilik eserleri ve tarihsel sergiler bulunmaktadır. Özellikle: çocuklar açısından çok popüler olan, birçok önemli geminin orijinal ölçekli modelleri bulunmaktadır.

Buraya trenle ulaşmak isterseniz: Liverpool ana tren hattı istasyonunda trene binip, Lime Street istasyonunda inmeli ve yaklaşık 20 dakika yürümeniz gerekir.

Müzenin bulunduğu binada: 3. katta “Uluslar arası Kölelik Müzesi”, zemin katta: “Quayside kafe ve hediyelik eşya dükkanı”, 4. katta: Denizcilik Yemek Odaları” ve 1 ile 2. katlarda “Maritime Museum” bulunmaktadır.
Müzeler, hergün saat: 10.00-17.00 arasında ziyarete açıktır.

Önce: Maritime Museum’dan söz etmek istiyorum:

Müzede bulunan sergide: Maritime müzesinin geniş arşivlerindeki malzemeler de dahil olmak üzere uluslar arası öneme sahip objeler sergilenmektedir.
Müzenin daimi galerisinde: Titanik, Lusitania ve Unutulan İmparatoriçe bölümleri bulunur.

Bu galeride: müzenin birinci katında: tarihin en ünlü ve en trajik gemilerine ait 3 hikaye anlatılmaktadır. Onların isimleri: Titanic, Lusitania ve İrlandalı Empress dir. Bu üç gemi de, İngiltere’nin gurur sembolü olarak kabul edilirler ve Liverpool halkıyla güçlü bağlantıları bulunmaktadır.

 

Titanik

10 Nisan 1912 Çarşamba günü New York’a ulaşmak üzere hareket eden gemide 1316 yolcu ve 892 mürettebat bulunuyordu ve toplam 2208 kişi taşıyordu. Ancak: gemide yalnızca 20 filika bulunması ve bunların yalnızca gemidekilerin yarısını taşıyabilecek olması, en büyük düşüncesizlikti.14 Nisan 1912 Pazar gecesi, saat: 11.40’da gemi Newfoundland’ın güney doğusunda bir buz dağına çarptı ve 2 saat 40 dakikada battı ve 1500’den fazla insan öldü.

 

Lusitania

Lusitania ve benzeri Mauretania: Atlantik yolcu ticaretinde, Alman gemilerine İngiliz üstünlüğü sağlamak için, 1907 yılında, Liverpool şehrinin 700. kuruluş yıldönümü kutlamalarında hizmete girmişlerdi. Daha sonra ise, dünyanın en hızlı ve büyük gemisi olarak batana kadar hizmet vermiştir.

Lusitania’nın batışı: I. Dünya Savaşı sırasında (1914-1918) denizde yaşanan en korkunç olaylardan birisidir. 1915 yılında, Alman hükümeti, İngiliz sularında müttefik gemilerine saldırıda bulunacağını ilan etti.

Bu gemi: 1 Mayıs 1915 tarihinde, 1962 kişi ile birlikte, New York limanından hareket etti. Hatta, geminin hareketini izlemek üzere, New York şehrinde 200 bin insanın limana toplandığı söyleniyor.

Ancak: 7 Mayıs 1915 tarihinde, saat: 14.10’da, Güney İrlanda Kinsale yakınlarında, bir Alman U-20 denizaltısı tarafından torpillendi. Gemi 20 dakikada battı ve 1201 kişi öldü. Bu silahsız yolcu gemisinin batırılışı, uluslar arası camiada Almanlara karşı büyük öfke yarattı.

Ancak, Alman hükümeti, geminin askeri malzeme taşıdığını iddia etti ancak hukuksal zeminde bu görüş kabul edilmedi. Özellikle: geminin 404 kişilik mürettebatının Liverpool şehrinden olması, buradaki infiali arttırdı.

 

İrlanda Empress

Titanik faciasından sonra Liverpool şehri: başka bir trajedi yaşadı. Mayıs 1914 tarihinde İrlanda İmparatoriçesi olarak isimlendirilen bu gemi battı.

Bu gemi ve kardeşi olarak yapılan “İngiltere Empress” ile birlikte: özellikle Kanada ile Liverpool şehri arasında göçmen ticaretinin en büyük aracılığını yapmışlardır. Her iki gemi de: 1906 yılının Mayıs ve Haziran aylarında seferler düzenlemişlerdir. Ama: gerek daha hızlı olmaları ve gerekse daha rahat olmaları nedeniyle, aynı güzergahtaki rakiplerine göre daha popüler olmuşlardır.

29 Mayıs 1914 tarihinde, saat: 02.30 da, Kanada-Quebec şehri yakınlarında, St Lawrence nehrinde ilerlerken, kalın sis tabakası nedeniyle: Norveç bandıralı Collier Storstad gemisiyle, İrlanda İmparatoriçesi çarpışırlar ve gerek yolcular ve gerekse mürettebatın çoğunluğu uyurken olan bu kazanın sonucunda: 1000’den fazla kişi, kıyıdan 4 km. uzaklıkta hayatını kaybederler.

Evet: bu geminin batması, her zaman Titanic ve Lusiania felaketlerinin gölgesinde kalmıştır. Ancak: bu gemide, diğerlerine nazaran çoğunluğu Liverpool kökenli daha fazla yolcu ve mürettebat ölmüştür.

Evet: 1912-1915 yılları arasında, bu üç gemi battı. Özellikle: 1912 yılında “Titanic” yani “White Star” gemisinin batması, dünya çapında hüzün yarattı. Gemi her ne kadar Southampton orjinli ise de, gemi Liverpool limanından hareket ettiğinden, isminin altında “Liverpool” şehrinin ismi yazmaktaydı.

Öte yandan gemiyi yöneten şirketin merkez ofisi de, bu şehirdeydi.

Bu durum: Liverpool insanları ve limanı üzerinde büyük yıkıcı etki yaptı.

Günümüzde müzede: Titanik gemisinin üreticisi tarafından hazırlanan bir modeli bulunuyor. Ayrıca: yine müzede, Lusitania gemisinin batırılması nedeniyle savaş tazminatı olarak Almanlar tarafından verilen Cunard filosunun amiral gemisi “Berengaria” nın bir modeli bulunuyor. Ayrıca: müzede, her üç gemiden geriye kalan az sayıdaki objeler sergileniyor.
Müzede: Denizcilik Arşiv ve Kütüphanesinde: Titanik için hayatta kalan tek “birinci sınıf bileti” görülebilir.

 

RMS Berengaria modeli

Bu gemi: Hamburg-Amerika hattı için: 1913 yılında Almanya’da: İngiliz bandıralı gemiler: Olympic, Titanic, Lusitania ve Mauretania’ya rakip olarak inşa edilmiştir. 919 metre uzunluğunda ve 52 bin ton ağırlığındaki gemi: yapıldığı dönemde, dünya gemileri arasında, büyüklük bakımından en büyük gemi olma özelliğine sahiptir. Bu ölçüleri Titanik ile karşılaştırıldığında, gemi: Titanik gemisinden 40 metre daha uzun, 6 metre daha geniş ve 6 bin ton daha ağırdır.

Ancak: I.Dünya Savaşının ardından: Lusitania gemisine yedek olarak, Cunard Şirketi tarafından satın alınan gemi İngiltere’ye teslim edilmiştir. Cunard şirketi için ilk yolculuğunu 1920 yılında yapar ve Liverpool’dan New York’a hareket eder.

Uzun süre: Cunard filosunun amiral gemisi olarak seferlerini sürdüren gemi, son olarak 1938 yılında Atlantik okyanusunu geçmiştir. Barış zamanında Liverpool dok sistemine giren en büyük yolcu gemisi olarak tarihe geçmiştir.
Müzede: geminin 1:50 ölçekli bir modeli sergileniyor ve model: Cunard vapur şirketi tarafından müzeye bağışlanmıştır.

 

TATE LİVERPOOL MUSEUM

Albert Dock bölgesinde bulunan: Tate Gallery, Liverpool şehrinin en popüler galerilerinden birisidir. Albert Dock alanında: Beatles Story, Sarı Duckmarine ve Merseyside Maritime Müzesi gibi turistik mekanlara yakındır. Burada, yıl boyunca geçici sergiler düzenlenir ve ayrıca, kalıcı sergide modern sanatın muhteşem bir koleksiyonu bulunmaktadır. Tate, aynı zamanda geniş bir hediyelik eşya dükkanı ve saygın bir restorana sahiptir. Burayı ziyaret ederseniz: özellikle Picasso’nun “Ağlayan Kadın” isimli tablosunu görmenizi öneririm.

Şehrin en önemli iki müzesi, yan yana bulunuyor.

 

INTERNATİONAL SLAVERY MUSEUM-ULUSLAR ARASI KÖLELİK MÜZESİ

Bu müze: Maritime Museum binasının 3. katında bulunmaktadır. Müze, üç ana temalı galerilerden oluşmaktadır. Ancak, bu galerilerde görülen eserler ve objeler dışında: müzenin koleksiyonu geliştirmek için, hala yeni nesneler aranmakta ve bulunduğunda satın alınarak sergiye eklenmektedir.

 

Batı Afrika’da Yaşam

Müzenin birinci ana bölümünde: Batı Afrika’da hayat, insan, kültür ve uygarlıkların doğum yeri olarak kıta” tanıtılıyor. Bu galeri: Avrupalıların gelişi ve köle ticareti başlamadan önce Afrika kültürünü yansıtmaktadır. Bu galeride sergilenen nesneler: müzik aletleri, maskeler, heykel figürleri vs. dir. Bunlar: Afrika sanat formlarını içerir.

Köleleştirme ve Orta Bölüm

Burası, müzenin ikinci galerisidir. Köleleştirilmiş Afrikalıların Amerikan tarlalarında çalıştırılmaları ve devamındaki dönemi kapsamaktadır. Bu galeride: Amerika’daki yaşamla ilgili görsel ve işitsel bilgiler verilmektedir.

Köle gemileri: üçgen köle ticaret yolunda: sıkışık ve iğrenç koşullarda, Atlantik boyunca, 8-10 haftalık yolculuklar sonucu köleleri Amerika’ya taşımıştır. Bu yolculuklarda, köleleştirilmiş Afrikalıların büyük bölümü: hastalıklardan öldü veya intihar ettiler.

Afrikalı erkek, kadın ve çocuklara: Avrupalı ekipler tarafından hayvanlar gibi muamele yapıldı ve Amerika’ya vardıklarında, insanlık dışı muamelelere tabi tutuldular. Bu galeride: o gemilerde yaşanan yolculuk hakkında, 2 dakikalık bir animasyon yapılmaktadır. Bu galerinin bir başka özelliği de: 1800 yılında St Kitts şeker plantasyonunda yaşanan sahneleri içeren bir modelin bulunmasıdır.

 

Legacy-Miras Galerisi

Bu galeride: kölelik ticaretinin kaldırılmasının ardından: Afrika insanlarının Amerikan kültürü içinde karşılaştıkları ırkçılık ve ayrımcılık üzerine; Amerika ve Avrupa’da yapılan uygulamalar görülmektedir. Bunların başında: isyanlar ve 20.yüzyıl siyahi liderleri ve özellikle Martin Luther King ve Kara Panter Partisinin yükselişi gibi hareketlere ait filmler görülüyor.

Müzik masasında ise: Afrika müziğinden etkilenen caz, blues gibi müzik türleri ve 300’den fazla şarkı dinleyebilirsiniz.

“Siyah Achievers Duvar” galerisinde ise: Afrikalı ilham verici ünlü insanların yaptıkları anımsanmaktadır. Duvarın ünlü yüzleri arasında: Olimpiyat altın madalyalı Kelly Holmes, Martin Luther King Jr, Muhammed Ali, Oprah Winfrey ve Kırım Savaşının unutulmuş kahramanı Mary Seacole bulunmaktadır.

Bu duvarın bir özelliği de şudur: duvara resminin eklenmesi istenilen unutulmuş siyahi yüzler varsa: bunu “Kölelik Müzesi” idaresine e-posta göndererek bildiriyorsunuz ve yapılacak inceleme sonucu uygun bulunursa, gönderdiğiniz yeni yüz, duvara ekleniyor.

İngiltere Liverpool Albert Dock Özgürlük Heykeli

Özgürlük Heykeli

Haitili bir gurup sanatçı tarafından yapılan bu heykel: özgürlük ve insan hakları için yapılan mücadeleyi temsil etmektedir. Heykel: köle ticaretinin kaldırılmasının 200. yılı anısına, 2007 yılında yapılmış ve buraya konulmuştur.

Evet: İngiliz Parlamentosu, köleliği 200 yıl önce kaldırmasına rağmen: günümüzde hala, küresel eşitsizlik devam etmektedir. Özellikle: Haiti ve benzeri yerlerde, milyonlarca yoksul insan, hala sağlıksız ve tehlikeli çalışma koşullarında, yaşamak durumundadırlar.

Haiti: ilk başarılı köle isyanı sonucu ilk siyah cumhuriyetin kurulduğu yer olarak önemlidir. Ancak: Haiti: BM kayıtlarına göre: nüfusunun % 70’lik bölümünün yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir yer olarak bilinmektedir.

Yani: batı yarımkürenin en yoksul ve işsizlik olan ülkesidir.

Bu konuda, Ronald Cadet’in bir sözü var ki, durumu en iyi şekilde anlatmaktadır: “ İnsanların artık kol ve bacakları üzerinde zincirleri yok, ama sorunlar devam ediyor. Yeterli gıda, barınma ve eğitim imkanları, özgür bir ülkede yaşasalar da insanların en büyük sıkıntılarıdır. Günümüzde, bu insanların zincirleri zihinlerindedir.”

Evet, bu heykel: İngiltere’de birinci turuna başlamadan önce, 18 Mart 2007 tarihinde burada sergilenmiştir. Daha sonra ise, ülkenin başta Londra olmak üzere, birçok şehrinde sergilenerek, halkın konuya ilgisi çekilmeye çalışılmıştır. 23 Ağustos 2007 tarihinde ise: 1791 yılında Haiti köle ayaklanmasının yıldönümü anısına, bu müzenin daimi sergisine yerleştirilmiştir.

 

H.M.GÜMRÜK VE VERGİ MÜZESİ

Liverpool şehri, yıllar içinde çok etkili bir liman olarak kullanılmıştır. Bu müzede: 400 yıllık geçmişte, kaçakçılık hakkında her türlü bilgi ve obje bulunmaktadır. Müzede, biraz önce söylediğim gibi, 400 yıllık geçmişte yaşanan, çeşitli kaçakçılık hikayeleri anlatılıyor.
Müze her gün saat: 10.00’da ziyarete açılmaktadır.

Hatta: çeşitli aktiviteler de bulunuyor ki, bunlar arasında en ilgi çekeni: bir kaçakçı ile bir şüpheli paket ve eşleştirmedir.

Buradan çıkınca: sahil boyunda kuzey ve güney yönüne ilerleyebilirsiniz. Sahili takip ederek, önce güneye ilerleyin ve oradaki yapıları görün. Daha sonra geriye dönün ve kuzeydeki yapıları gezebilirsiniz.

 

PUMP HAUSE-CHİMNEY

Müze binasının hemen önündeki, uzun kuleli bu bina ilgi çekmektedir.

Sahilin Güney Bölümü

LİVERPOOL ECHO ARENA, CAPİTAL CULTURE

Binanın hemen önünde: otopark bölümünde, John Lennon heykeli görülüyor.

LİNGUAVERSE

Qubec Quary bölgesindedir.

Sahilin kuzey bölümü

 

NEW MUSEUM OF LİVERPOOL

Mann Island caddesi üzerinde bulunan müzenin kapısında “Museum of Liverpool” yazısını hemen görebilirsiniz. Müzenin bulunduğu bina, ilginç görünüm veriyor. Müzenin hemen yanında: nehir kıyısında, güzel bir manzara izleyebilirsiniz. Burada: ağaçlar ve altında banklar var. Buradaki banklara oturarak mutlaka çevreyi ve muhteşem manzarayı izleyiniz.
Evet rıhtım bölümünde bulunan bu müze: 20 Temmuz 2011 tarihinde açılan yeni müze binası: gayet modern bir binadır. Renkli duvarları ile dikkat çeker.

Müzenin bölümleri
Mağaza

Her müzede olduğu gibi, burada da çeşitli hediyelik eşyaların satıldığı bir mağaza bulunuyor.

Hands of –Elle yapılan aktiviteler bölümü

Saat: 10.00-10.45 arasında açık olan bu bölümde: küçük ziyaretçiler, ebeveynlerinin kontrolünde yapılan etkinliklere katılabilmektedirler. Burada: bebekler için şarkı, hikaye ve oyun oturumları yapılıyor.

 

Our Irish Community-İrlandalı Topluluk

Yetişkinler için olan bu bölüm, her gün saat: 11.30 da faaliyettedir. Liverpool şehrindeki İrlandalı toplulukların: kent kimliği içinde nasıl şekillendikleri, burada anlatılmaktadır. Bu İrlandalıların şehre gelmesinde etken olan büyük açlık ve kitlesel göçler, burada ifade ediliyor.

 

Untold-Anlatılmamış Öyküler

Avrupa’da en eski siyah ve etnik azınlık topluluklarının fotoğrafları, çok nadir olarak I.Dünya savaşından itibaren görülmeye başlanmıştır. Bu müze: onların I.Dünya Savaşında: aile geçmişlerini araştırmaya ve yerel siyahi aileleri teşvik etmeyi amaçlayan bir proje başlatmıştır. Bu proje ile, arşivlerde: araştırma ve anıların toplanması
amaçlanmıştır.

Buradan rıhtım boyunca kuzeye ilerlediğinizde, şehrin “Pier Head” denilen bölümüne ulaşacaksınız.

İngiltere Liverpool Cavern Quarter

İngiltere Liverpool Cavern Quarter Beatles

Şehrin bu bölümü: Mathew Street ve Cavern Club yani dünyanın en ünlü kulübünü oluşturmaktadır. Bu külüp, Beatles tarihinde bir odak noktasıdır. Bölgenin diğer önde gelen yerleri: Fame Müzik Duvarı, Cavern Pub, Hard Days Night Hotel, Cavern tasarımcı alışveriş merkezi, diğer dükkanlar, barlar ve restoranlardır.

Evet: Liverpool şehrinin ziyaretçileri, Beatles temalı birçok obje göreceklerdir ve müzeleri ziyaret edeceklerdir.

Beatles ile ilgili bu bölgede özellikle: “Cavern Club” görülmelidir. Ayrıca: “Hard Day Night” isimli ve dört yıldızlı, temalı lüks bir otel de görülmelidir.

 

MATHEW STREET

Taşıt trafiğine kapalı olan bu caddede gezerken: önce John Lennon heykelini görebilirsiniz. Daha sonra: Alışveriş merkezi “Cavern Walks Shopping Centre” ve ünlü “Üzüm Pub” denilen yere doğru yürümeye devam edin. Alışveriş merkezinin hemen çarpraz karşısında “Viev Two Gallery” denilen sanat galerisi bulunuyor.

 

Hard Days Night Hotel

Mathew Street caddesinin başlangıcında, caddenin köşesindedir. Otelin asıl cephesi, 52 Nort John Street caddesi üzerindedir.
Burası, dört yıldızlı bir oteldir. Ancak eşsiz ortamda, en kaliteli olanakları birleştirir ve dünya üzerinde “Beatles” temalı tek oteldir. Şehrin: Beatles mahallesinin merkezindedir. Otelin mimarisi ve özellikle cephelerinde bulunan heykeller ilgi çekiyor.

 

John Lennon Heykeli

Mathew street üzerindedir. Artur Dooleys tarafından yapılmıştır.

İngiltere Liverpool Cavern Quarter Cavern Club

 

Cavern Club

Mathew Street üzerindedir.
Beatles gurubunun, 1960’lı yıllarda sahne aldı dünyaca ünlü müzik mekanıdır. Burası: Beatles’in ilk başlangıcının yapıldığı orijinal kulüptür. Ancak: “Üzüm Pub” karşısında bulunan orijinal mağaza: 1973 yılında kapatılmış ve yıkılmıştır. Ancak mevcut Cavern Club binası: orijinal kulübün atmosferini tamamen yansıtmaktadır.

Beatles, ilk olarak 50 yıl önce burada sahneye çıkmış olmasına rağmen, günümüzde de bu mekan, Liverpool şehrinin en iyi müzik mekanlarından birisidir. Beatles: Mathew Street üzerinde bodrumda bulunan bu kulüpte, Şubat 1961 ile Ağustos 1963 tarihleri arasında yaklaşık 300 konser yaptı.

Bugünkü kulüp, geniş bir yelpazede canlı müzik sunmaktadır ve iki aşamalıdır.
Günümüzde görülen Cavern: orijinal alanın yaklaşık dörtte üçünü kaplamaktadır. Geri kalan bölümde ise, orijinal tuğla evler bulunmaktadır.

Kulüp: her gün saat: 10.30 da açılır. Çarşamba günleri tüm gün ve Pazartesi günleri akşamları: ücretsiz giriş vardır. Pazar akşamları ise, küçük bir ücretle girilir. Çocuklu ailelerin, yalnızca gündüz kulübü ziyaret etmesine izin verilir. Kulübün bar bölümünde: kahve, şarap ve bira servisi yapılmaktadır. Hediyelik eşya dükkanında ise: t-shirtler, CD ler, kitaplar, rozetler ve kartpostallar satılmaktadır.

 

Cavern Pub

Mathew Street üzerinde, Cavern Club yanındadır.
Burası: Beatles hatıraları ile harika bir atmosfer sunan temalı bir pub olarak dikkati çeker.

 

Fame Cavern-Cavern Walks Shopping Centre

Mathew Street caddesi üzerinde bulunan bu mekan: Beatles müzik cd lerinin satıldığı bir yer olarak bilinir.

 

Matthew Street Viev Two Gallery

Merseyside bölgesinde, Matthew Street adresinde, ünlü Cavern Club ve Hard Days Night Hotel yanındadır. Galeride: John Lennon’a ait etkileyici parçalar ve resimler bulunmaktadır.
Ayrıca: tanınmış resimlerin baskılarının satıldığı bir hediyelik eşya dükkanı vardır.

Tekirdağ Muratlı

Tekirdağ Muratlı

Muratlı, küçük bir yer. Özellikle: bir zamanlar, burada göçmenlerin yerleşmiş olmasıyla tanınıp biliniyor. Bunun yanında: yine bölgede olduğu gibi, burada da yoğun fabrika yapılaşması var. Bunun doğal sonucu olarak, bu fabrikalarda çalışan işçilerin yerleştiği ve yaşadığı bir yer olarak biliniyor.

Tekirdağ Muratlı

ULAŞIM

Muratlı ilçesinin bağlı bulunduğu Tekirdağ il merkezine olan uzaklığı: 23 km. dir. Muratlı-İstanbul arasındaki uzaklık: 150 km. Muratlı-Çorlu arasındaki uzaklık: 40 km. Muratlı-Lüleburgaz arasındaki uzaklık: 36 km.

TARİH

Osmanlı Sultanı I. Murat: bir sefer dönüşü, bu bölgeden geçerken, bu bölgeyi çok beğenir ve eski kara yolu köprüsü yanında, ordugah kurar. Bu sırada: yaveri, hükümdara: “Sultanım, bu beldeyi çok beğendiniz, buraya ne isim koyalım?” der. Bunun üzerine, Sultan Murat “Murat Eli olsun” der. Böylece, yöreye “Muratlı” ismi verilir.

Yörenin tarihi geçmişindeki diğer öne çıkan hususlar: Sultan II Beyazıt ile oğlu Yavuz Sultan Selim’in: bu topraklarda savaşmış olmalarıdır. Ayrıca: Yavuz Sultan Selim; Edirne istikametinde ilerlerken, Muratlı ilçesinin Yukarı Yeşilsırt köyü, Ulaz mevkinde ölmüştür.

Muratlı yöresi: küçük bir köy iken, 1870 yılında buradan demiryolu geçirilmiş ve bunun üzerine hızla gelişerek, 1910 yılında nahiye ve 1957 yılında ilçe olmuştur.
Özellikle, Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında, çeşitli yerlerden (Romanya, Yunanistan, Bulgaristan, Yuğoslavya) getirilen göçmenler buraya yerleştirilmişlerdir.

Tekirdağ Muratlı

GENEL

Yörenin büyüklüğü yani yüz ölçümü: 408 km. karedir.
İlçe arazilerinin büyük bölümü: sulanabilir durumdadır. Bunun sonucu olarak toprakların büyük bölümü, tarıma elverişlidir. Ama, orman yapısı, yok gibidir. Bölgenin iklim özellikleri düşünülürse: karasal bir iklim yapısına bağlı olarak, kış aylarının soğuk ve yağışlı, yaz aylarının ise sıcak ve kurak geçtiği görülür.

NE YENİR/NE İÇİLİR

Buraya yolunuz düşerse “Tekirdağ köftesi” yemenizi öneririm.

Tekirdağ Muratlı

GEZİLECEK YERLER

İSTASYON BİNASI

İlçe merkezindeki istasyon binası: 1870 yılında, Avrupa-İstanbul demir yolu yapımı sırasında inşa edilmiştir.

İNANLI ÇEŞMESİ

1914 yılında yapılmıştır. İlçe merkezinin kuzeyindedir. 1914 yılından sonra, 1934 yılında, çeşmenin onarım gördüğü bilinmektedir. Bu çeşmenin en büyük özelliği: suyunun, uzun yıllar boyunca Tekirdağ iline getirilerek içme suyu olarak satılmış olmasıdır.

Tekirdağ Muratlı

ATATÜRK TARAFINDAN ZİYARET EDİLEN GÖÇMEN EVİ

Burası: 1936 yılında, Büyük Önder Atatürk’ün, burada yapılan göçmen evlerini görmek üzere, bölgeyi ziyaret ettiğinde kaldığı evdir. Ev: günümüzde demir yolu boyunca Gazi caddesi üzerinde bulunmaktadır.

Aynı yıllarda, Bulgaristan ve Romanya’dan göç ederek buraya gelenler için, Kazım Dirik paşa tarafından, buraya göçmen evleri yaptırılmıştır.

Bu göçmen evlerinde, Atatürk tarafından ziyaret edilen evin bahçesinde bir anıt bulunuyor. Anıtın üzerinde, şöyle bir yazı bulunmaktadır.” Ey bahtlı göçmen, Unutma, üç Haziran, Yurdun en büyük insanı, Konuk oldu evinize, Sevgi sundu hepimize.”