Belçika ülkesinin 3’ncü büyük şehridir. Bir liman ve üniversite şehridir. Şehri çevreleyen nehirlerin suladığı zengin çayırlardaki otlaklar, yünü kumaş yapımında kullanılan koyun yetiştirmek için olukça uygundu. Bu yüzden Ortaçağ boyunca, şehir kumaş üretimi ve ticaretinde hızla gelişti.
LYS RİVER
Nehrin toplam uzunluğu 202 km dir. Kaynağı ise, Fransa’da Pas-de-Calais bölgesindedir. Eski Keten Endüstrisi döneminde nehir “The Golden River” takma adıyla anılırdı. Çünkü, kireç bakımından zengin nehir suyu, keten saplarını yumuşatmak için kullanılmıştır.
Islatılmış keten, altın renkli bir ışıltıya sahiptir. Ve şehre getirdiği refah, lakabın kabullenilmesini sağladı. Ayrıca, nehir birçok ressam ve sanatçı için, tükenmez bir ilham kaynağı oldu.
NE YENİR-NE İÇİLİR
Şehirde, mastel adı verilen bir çeşit çörek satılır. Bu çörek, aynı zamanda Aziz Hubert ekmeği olarak da tanınır. Ayrıca: yerel üreticiler tarafından yapılan pralin çikolataları meşhurdur. İçki olarak Stoverij isimli bir bira kullanımı yaygındır.
ALIŞVERİŞ
Şehir oldukça büyük bir yaya alışveriş alanına sahiptir. Çok çeşitli mağazalar ve pazarlar birbirlerine oldukça yakındır. Burada: otantik butiklerin yanı sıra çok ünlü giyim mağazaları şubeleri de bulunur. Mağazalar, her ayın ilk Pazar günü açıktır. Bunun dışında, her Pazar günü ve resmi tatillerde kapalıdır.
Şehirdeki alışveriş alanları şunlardır.
Zuid
SoGo: şehirdeki en büyük alışveriş bölgesidir ve burada 450 mağaza bulunur. Şık butikler, ilginç restoranlar vardır.
Gent Central
Şehrin en bilinen alışveriş bölgesidir. Trafiğe kapalı alandır. Burada: geleneksel olarak büyük ve küçük mağaza zincirlerine ait mağazalar bulunur. Korenmarkt Meydanı: eşsiz alışveriş konseptine sahiptir. Langemunt sonunda ise Vrijdagmark Meydanı vardır. Burası: açık hava kafeleri ve yerel bir yemek tatmak için idealdir.
Dok Noord
Dampoort’un kuzeyinde, eski bir sanayi sitesindedir.
Bir fabrika, modaya uygun alışveriş kompleksine dönüştürülmüştür.
Burada: eskiden elektromekanik fabrikaları vardır. Şimdi ise modern ofisler, mağazalar, spor, eğlence yeleri ve yemek salonu bulunur. 20’den fazla kaliteli mağaza vardır. Alışveriş merkezinin en üst katı ise, eğlence için ayrılmıştır.
Böylece mağazalar kapandıktan sonra da, Dok Noord sitesi hareketli yaşama devam etmektedir. Avluda bir etkinlik merkezine dönüştürülmüştür. Gösteriler ve kültürel etkinlikler düzenlenmektedir.
Linkeroever
Lys nehrinin sol kıyısındadır. Burası: sanat ve antika meraklıları tarafından tercih edilir. Bölge: sanat okullarının, galerilerin ve Pazar günleri kitap pazarının merkezidir. Jan Breydelstraat gibi yan sokaklarda popüler kafeler, uzman mağazalar ve yemek pişirme mekanları bulunur.
Cote Culture
Şehrin eski kısmıdır. Sint-Veerleplein meydanında, kalenin güzel manzarası yanında uygun biralar eşliğinde yerel yemekleri tadabilirsiniz. Burada, geleneksel ve otantik barlar ve dünya mutfağından örnekler sunulan restoranlar bulunmaktadır. Ayrıca: güzel moda ve tasarım dükkanları varır.
Quartıer Sınt-Pıeters
Tren istasyonunu çevresindeki bölge, şaşırtıcı bir alışveriş cennetidir. Burada, tüm alanlarda uzman mağazalar bulabilirsiniz. Moda butikleri, fırıncılar, kasaplar, sağlık mağazaları, bisiklet mağazaları, kitapçılar, kuaförler gibi. Ayrıca: yemek yerleri de vardır.
GENT GECE HAYATI
Şehirde: binlerce öğrenci canlı ve harika müzik ortamlarında, gece hayatını canlandırırlar.
De Vlasmarkt
Gerçek gece hayatı mekanları bulunmaktadır.
De Overpoort
Burası özellikle öğrenciler tarafından tercih edilmektedir.
GENT VE BİRA
Ghent şehrinde yüzlerce bar, mağaza ve tadım yerlerinde bira severler için, özel biralar bulunur. Çünkü şehir merkezinde bir zamanlar birçok bira fabrikası varmış. Günümüzde bira üreticileri, Gent şehir merkezinde küçük mikro bira fabrikalarında üretim yapıyorlar. Şehirdeki en iyi bira fabrikası: şerbetçiotu yerine otların kullanıldığı Gruut’dur.
Gruut
Burada, alışılmış şerbetçiotu yerine bir ot karışımı ile demlenen nadir biralar üretilmektedir. Bu ot karışımı: Gruut olarak isimlendirilir. Bira fabrikasına grup ziyaretleri yapılmaktadır. Giriş ücreti 11 Eurodur. Bu ücretin içinde, tadım için 3 bira dahildir.
Hal 16-Dok Brewing Company
Gent şehrinde bira severler ve gurmeler için popüler bir yerdir. Burası: limanda eski bir depodur. Yaratıcı girişimciler sayesinde harika yiyecek ve içeceklerle donatılmıştır. Günümüzde: bir mikro bira fabrikasıdır. Fıçıdan taze hazırlanmış biraları tatmak mümkündür. Burada: en az 30 çeşit Belçikalı ve yabancı bira türü bulunur.
GENT FESTİVALİ
Her yıl 10 gün süreli olarak düzenlenen festivale, bir milyon ziyaretçi katılmaktadır.
GEZİLECEK YERLER
AZİZ PETRUS-BLANDİNİUM MANASTIRI
Giriş sergiler için ücretlidir ve ücret, 8-12 Euro arasında değişir.
Bu manastır: 7’nci yüzyılda Ghent şehrinin kendini vaftiz eden St Amand tarafından kurulmuştur. 14 ve 15’nci yüzyıla gelindiğinde ise: çiftlikleri, evleri, bahçeleri ve diğer mülkleriyle bir manastır köyüne dönüşmüştür. Ghent limanına kadar büyük bir araziye sahiptir.
Manastır bahçesi: özellikle sıcak yaz günlerinde dinlenmek için Gent şehrine gelen öğrenciler tarafından yoğun tercih edilmektedir.
Muhteşem bahçe: şehirde bir yeşillik vahadır. Manastırın yemek kanadı: Ortaçağdan kalma otantik bir yerdir. Manastırın zemin katını ücretsiz ziyaret etmek mümkündür.
SİNT BAAFSKATHEDRAAL-AZİZ BAVO MANASTIRI
St Bavo katedrali, şehrin merkezindeki en eski kilisedir.
Kilise 10’ncu yüzyıldan kalma bir Romaneks kilisenin yerine, 12’nci yüzyılda yapılmıştır. Vaftizci Aziz John’a adanmıştır.
Yapı: 15 ve 16’ncı yüzyıllarda: görkemli Gotik Aziz Bavo Katedraline dönüşmüştür.
15’nci yüzyılda: Romaneks yapının, 1559 yılında tamamlanan büyük bir Gotik kiliseyle değiştirilmesine karar verildi.
1540 yılında, Aziz Bavo bölümünün bulunduğu yer: St Bavo kilise, daha sonra 1559 yılında Gent Piskoposları Katedraline dönüştürüldü.
Katedral, zengin bir sanat hazinesine sahiptir. Yüksek sunak: siyah, beyaz ve kırmızı alevli mermerden yapılmıştır. Minber: meşedir ve rokoko tarzıdır. Yaldızlı ahşap ve mermerden yapılmıştır. Kilisenin hazineleri arasındaki ayrıntılı tanım, aşağıdadır.
GHENT ALTARPİECE-VİJDKAPEL ŞAPELİ
Katedrale giriş ücretsiz, sadece buraya giriş ücretlidir. Giriş ücreti 4 Eurodur.
Ghent Altarpiece Gent şehrindeki St Bavo Katedrali ile bağlantılıdır. Ghent Belediye Meclisi üyesi Joos Vijd ve eşi Lysbette Borluut: Ghent Altarpiece’i boyamak için Hubert Van Eyck’i görevlendirdi.
Bu çalışma için, Aziz Bavo katedraline, bir şapel eklettiler. Bu şapele: Vijdkapel veya Vijd’in şapeli denir. Sunak: 1432 yılında Jan Eyck tarafından bitirildi.
Kule
Katedralin kulesine çıkabilirsiniz. Ancak kule sadece Ghent şenlikleri sırasında açılır. Kuleden şehrin muhteşem manzarasını izleyebilirsiniz.
Van Eyck Kardeşler
Hubert Van Eyck: Ghent Altarpice’in “Mistik Kuzu” nun bir bölümünü boyadı, ancak bitiremedi. Resim sanatının ustası olan küçük kardeşi Jan, bu şahaseri Hubert’in ölümünden birkaç yıl sonra bitirdi.
Hırsızlık
11 Nisan 1934 tarihinde, Ghent Altarpiece’de bulunan 2 panel: “Adil Yargıçlar” ve “Vaftizci Yahya”: Katedralden çalındı. 20’nci yüzyılın en büyük sanat soygunlarından olan bu olay, hala çözülemedi ve eserler bulunamadı. Daha sonra Vaftizci Yahya paneli iade edildi ama Adil Yargıçlar (The Just Judges) paneli hala bulunamadı.
Mistik Kuzunun Hayranlığı
Ghent ile Van Eyck kardeşler arasında, 1432 tarihli Mistik Kuzunun Hayranlığı tablosu arasında bir bağlantıdan söz edilir. Ancak bu gizem çözülememiştir.
Tablo, 1789 yılında Fransız devriminden sonra Paris’e götürüldü. Fransız birlikleri, başyapıtı katedralden alıp, at arabası ile taşıdır. Wellington Dükü, sunak parçasını St Bavo Katedraline geri verdi.
Bir yıl sonra, paneller Prusya kralının eline geçti. Sonra I. Dünya savaşı yıllarında, paneller Almanya’dan Belçika’ya geri döndü. II Dünya savaşında, Hitler tarafından planlanan Führermuseum için tasarlanmış birkaç sanat eserinin saklandığı Avusturya’nın Altaussee köyü yakınlarındaki bir tuz madenine götürüldü.
Savaşın sonunda Hitler, tüm sanat eserlerinin bulunduğu tuz madeninin havaya uçurulmasını emretti. Ancak birkaç kahraman madenci, Ghent Altarpiece’inin yok edilmesini önledi ve eser, Aziz Bavo Katedraline geri döndü.
Evet Katedrali ziyaret ederseniz, mutlaka ve mutlaka mistik kuzuyu ziyaret edin. Van Eyc kardeşlerin, Mistik kuzunun kutsal parıltısına hayran kalacaksınız. Mistik kuzu: Aziz Bavo Katedralinde şapelde sergileniyor.
GHENT ÇAN KULESİ
Çan kulesi, Aziz Bavo katedrali ve Aziz Nicholas kilisesi arasında, ünlü üç sıradaki orta kuledir. UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 8 Euro’dur.
Ghent şehrinin gururlu sembolü ve maskotu olan ateşli bir ejderha, şehrin tarihi kalbini korur. Şehrin refahı ve bağımsızlığını simgeler. Kulenin yüksekliği yaklaşık 91 metredir. Belçika’nın en yüksek çan kulesidir.
Kule: 1313-1380 yılları arasında tamamlanmıştır.
1402 yılında şehir ayrıcalıkların korunduğu bir yerdir.
1377 yılından beri kulenin üzerinde bulunan ejderha: çan kulesinin sembolik koruyucusu olması yanı sıra, kente göz kulak olmuştur. Ayrıca: alarm zili gururu taşır. Çünkü yüzyıllar boyunca büyük çanlara sahip olmuştur.
Kule: 1442 yılında St Nicholas kilisesinin ana gözetleme kulesidir. 1442 yılındaki kuledeki bekçiler, yeni tamamlanan çan kulesine geçerler. Bu adamlar, 1869 yılına kadar kulede görev yaparlar. Kulede: yangın gözetlerler.
Çan kulesi yanında yapılan kumaş salonu, 1907 yılında tamamlanır. 1425yılından kalma, Kumaş salonunun köşesinde, eski bir gardiyan evi vardır. Yün ve kumaş tüccarları buradaki kumaş salonunda toplanırlarmış.
Evet günümüzde kule gezilebilmektedir. Kulenin galerisi 66 metre yüksekliktedir ve manzara seyretmek için asansörle kuleye çıkmak mümkündür.
HİERONYMUS BOSCH MÜZESİ
1450-1516 yılları arasında yaşamış bir Hollandalı ressamdır. Erken Hollanda resim okulunun temsilcilerinden biridir.
Çoğunlukla dini kavramları resmetmiştir.
Günümüzde sanatçıya atfedilen sadece 25 resim kalmıştır. 16’ncı yüzyıl sonlarında, İspanya Kralı Philip II, sanatçının birçok resmini satın alır. Bunlar Madrid şehrinde Prado müzesinde sergileniyor.
Sanatçının en ünlü eseri: üçlü panelde resmettiği “Dünyevi Lezzetler Bahçesi” dir.
Sağdaki panelde: cehennem manzarası bulunur. Burada: işkence görmüş figürler, donmuş su yolları vardır.
Sol panelde: cennet bahçesi görülür.
Merkezi panelde: masum, kendi halinde neşe ile uğraşan çıplak figürler ve egzotik hayvanlar, büyük boy meyveler görülür.
PETER PAUL RUBENS MÜZESİ
1577-1640 yılları arasında yaşamıştır. Çalışmaları genellikle dini ve mitolojik konular ve av sahneleridir. Arkadaşları ve kendi portresini de yapmıştır. Birkaç manzara resmi yaptığı da bilinir.
DR GUİSLAİN MÜZESİ
Giriş ücretlidir, giriş ücreti 10 Eurodur.
Jozef Guislainstraat bölgesinde, Belçika’nın en eski akıl hastanesi vardır ve 1857 yılında kurulmuştur. Günümüzde hastane bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır.
Dr Guislain, akıl hastalarının insancıl tedavi görme hakkına sahip olduğunu düşünen ilk kişilerden biridir. Burada psikiyatri hastalarını tedavi etmiştir. 1986 yılında ise Gent Dr Guislain Müzesini kurmuştur.
Müzenin kalıcı koleksiyonunda: psikiyatrinin tarihi ve uluslararası bir yabancı sanat veya vahşi sanat koleksiyonu sergileniyor. Geçici sergiler de düzenleniyor.
GHENT ÜNİVERSİTESİ MÜZESİ
Ghent Botanik Bahçesinin merkezinde, MSK Ghent ve SMAK’ın köşesindedir.
Burası bir tür bilim müzesidir. Müzede: ziyaretçiler biyolojiden arkeolojiye, psikolojiden tıp bilimlerine kadar çeşitli koleksiyonları görebilirler. Koleksiyonda: bilim tarihiyle ilgili çağdaş araştırmalar bulunmaktadır.
MSK-MUSEUM VOOR SCHONE KUNSTEN-GÜZEL SANATLAR MÜZESİ
Belçika ülkesinin en eski müzelerinden birisidir.
Müze binası: Citadelpark’da mimar Van Rysselberghe tarafından tasarlanmıştır. Müze: çağdaş ve çok amaçlı bir kompleks olarak tasarlanmıştır. Burada: bir oditoryum, bir kütüphane, bir çocuk atölyesi ve bir brasserie bulunur.
Koleksiyonu oldukça değerlidir. Eski ustalar ve modernistlerin eserleri, bu müzede yan yana asılıdır. Koleksiyonda: Hieronymus Bosch’tan Rubens ve Magritte’e kadar birçok sanatçının eserleri sergileniyor.
SMAK-BELEDİYE ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ
1999 yılında kurulmuştur. MSK karşısında eski bir kumarhane binasındadır. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 12 Euro’dur.
Çağdaş sanatseverler tarafından ziyaret edilir.
Müzenin koleksiyonunda eserleri bulunan, Marcel Broodthaers’in 20’nci yüzyıl sanat tarihinin etkili figürlerinden birisidir. Kalıcı sergide: kendisine ait baskılar, kitaplar ve arşiv parçaları bulunur. Çatıda: Jan Fabre’nin bir heykeli ilgi çeker. Heykelde yüz, ölü kardeşine aittir.
DE KROOK
Bina: tasarımı yapan İspanyol mimarlık firmasına, mimarlık alanındaki en yüksek uluslararası yarışmada Pritzker Ödülü kazandırmıştır.
Burası: bölge sakinleri, öğrenciler ve ziyaretçiler için bir buluşma yeridir. Görkemli bina, eskiden “Waalse Krook” olarak bilinen ve Walonia’dan gelen kömürün mavnalara boşaltıldığı bir yerdir. Scheldt nehrinin kenarındadır. Bina şehrin tarihi merkeziyle sanat bölgesini birbirine bağlar.
Burada: başka insanlarla tanışabilir, kültürü keşfedebilirsiniz. Sessiz bir içkinin tadını çıkarabilirsiniz.
De Krook’da: şehir kütüphanesi, Imec (Flaman nanoelektronik ve dijital teknolojiler araştırma merkezi), Ghent Üniversitesi ve Urgent fm radyo stüdyosu bulunmaktadır.
GENT BELEDİYE KONAĞI
Bina iki bölümden oluşur. Hoogport tarafındaki cephe: 16’ncı yüzyıl başlarından kalma, gösterişli Geç Gotik tarzı gösterir.
Binanın cephesindeki nişler: 1900’lerin başında eklenmiştir. Cephenin arkasında Gent sakinlerinin evlilik törenlerinin yapıldığı Düğün Şapeli ve 51 oda bulunur.
Bir çok gelin, güzel ve romantik vitray pencerelerden büyülenir ve binanın içindeki koridorlar ve odaların labirentinde kaybolur.
SİNT NİKLAASKERK- ST NİCOLAS KİLİSESİ
Korenmarkt Cataloniestraat caddesi 4 numaradadır. Yani, Gent şehrinin ana meydanındadır. Aziz Bavo katedraline oldukça yakındır. Giriş ücretsizdir.
Yapının 1200’lü yıllardan kaldığı düşünülür. Yapının dış cephesi: gerek gün ışığında ve gerekse akşam olup ışıklandırıldığında oldukça etkileyici görülür.
İçine girildiğinde ise, yükseklik ilgi çeker. Yapılma şekli, sanki 4 kat yükselecekmiş gibi görünür. Kilisenin devasa ahşap minberi, süslü bir şekilde oyulmuştur. Kilisenin vitray pencereleri de ilgi çeker.
Kilise, Pazar ünleri bir bit pazarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu pazarda: eski resimler, kıyafetler, koleksiyonlar, hediyelik eşyalar bulup satın alabilirsiniz.
IMPERİAL PLEASURES KÖPRÜSÜ-İMPARATORLUK ZEVKLERİ KÖPRÜSÜ
2000 yılında Lieve boyunca inşa edilen köprünün en ilginç yanı, heykelleridir.
Bu heykeller: Gent doğumlu heykeltıraş ve müzisyen Walter De Buck tarafından yapılmıştır. Bu heykellerde, İmparator V Charles’in hayatı ile ilgili çeşitli efsanelere atıfta bulunulmaktadır.
FONTEİN CHARLES DE KERCHOVE
Charles de Kerchovelaan’ın ortasındaki güzel sütunlu çeşme: Gent şehrinin dört ana su yolunu simgelemektedir.
Çeşmenin üzerinde bulunan dört kafa, dört nehri temsil eder. Göğüs altındaki üç bayan heykeli ise eğitim, endüstri ve güzel sanatları temsil eder. Sütunun tepesinde, ölümsüzlük ve yenilmezliği temsil eden, tek ayak üzerinde duran bir kadın bulunur.
HET GRAVENSTEEN-COUNTS KALESİ-KONTLAR KALESİ
Sint-Veerleplein adresindedir. Giriş ücretlidir, giriş ücreti 12 Eurodur.
1180 yılında Haçlı seferlerinden döndükten sonra, Kutsal Topraklardaki benzer haçlı kalelerinin bir benzeri, Flanders kontu Alsaceli Philip tarafından yaptırılmıştır.
Kale: bir hendek ve büyük ölçüde sağlam savunma sistemiyle ayakta kalarak günümüze ulaşmış, tek Ortaçağ kalesidir.
Duvarların kalındığı 2 metredir. Siperler ve kuleleri, saldıran düşmanları korkutacak şekilde yapılmıştır.
Girişin üzerindeki Latince yazıtta: kaleyi 1180 yılında Alsaceli Kont Philip’in yaptırdığı belirtilir. Kont 1168-1191 yılları arasında yaşamıştır.
18’nci yüzyıl sonlarında, Kontlar kalesi, özel mülk sahiplerine satıldı. 1807 yılında kale, bir pamuk fabrikası oldu. Ayrıca fabrikada çalışan 50 işçi, kalede iskan edildi. Bu dönemde, kale oldukça fazla harap oldu.
Ancak 1913 yılındaki World Expo sırasında Kontlar kalesi restore edilerek turizme açılmıştır.
Gelelim günümüze:
Giriş kapısı, surlar, iç kale ve ahırlar ziyarete açıktır.
Ziyaretçiler için kale içinde sınırlama bulunmaktadır, yani buraya giderseniz bir süre beklemeyi göze almak gerekir. Kale turu yaklaşık 1.5 saat sürmektedir. Ancak fazla sayıda merdiven vardır, yani bunu dikkate almalısınız. Yani çocuklar ile gidilmemelidir. Pek fazla güvenlik önlemi alınmamıştır.
Kökeni 700 yıl öncesine dayanan güzel restore edilmiş bir kaledir. Ancak döşeme için herhangi bir obje kullanılmamıştır. Yani, basitçe birkaç taş oda gezilmektedir. Ayrıca: birkaç silah ve işkence malzemesi görülür. Kale, benzersiz bir işkence ekipmanı koleksiyonuna sahiptir. Ancak bu işkence odası, turistler tarafından kalede en çok ziyaret edilen yerdir.
Ancak: bu gezi sırasında, herhangi bir aydınlatma yazısı, tabelası görülmez. Bunları açıklamak için, sesli klavuz ise, şehirli bir komedyen tarafından seslendirilmiştir.
Kale: Ghent şenlikleri sırasında, her türlü kültürel aktiviteye ve etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır. Aynı zamanda, Gentliler için evlenme törenlerinde yoğun tercih edilen bir yerdir.
ST MİCHAEL’S BRİDGE- KÖPRÜSÜ
Köprü, eskiden düz bir döner tabla köprü iken, 20’nci yüzyıl başlarında yerini taş kemerleri olan bir köprüye bırakmıştır.
Köprünün ortasında St Michael’in bronz bir heykeli vardır.
BOEKENTOREN-GENT ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANESİ
Henry van de Velde’nin kitap kulesi: 1942 yılından bu yana, Ghent Üniversitesi kütüphanesini barındırmaktadır. Gent şehrinin 4’ncü kulesidir.
Binanın yüksekliği 64 metredir ve 24 katlıdır.
Belçikalı mimar Henry Van de Velde tarafından tasarlanmıştır. Modernist mimarinin bir parçası olarak kabul edilir. Kütüphanede: günümüzde 3 milyon kitap bulunmaktadır. Bunların toplam uzunluğu 46 kilometredir.
Belçika Bürüksel şehri gezi yazısı için.