Kütahya Simav: Evet, buyurun yeşil Simav. En önemli özellik mi, kaplıcalar.
ULAŞIM
İlçenin il merkezine uzaklığı: 145 km. dir. Simav-İstanbul arası uzaklık: 428 km. Simav-Bursa arası uzaklık: 185 km. Simav-Balıkesir arası uzaklık: 135 km. Simav-İzmir arası uzaklık: 293 km. Simav-Eskişehir arası uzaklık: 225 km.
TARİH
Hititlerin, kesintili de olsa uzun süre Simav’a hakim olduğu yörede, ilk önemli devlet kuranlar: Friglerdir. Bu nedenle, en eski yöre adları Frigce ve onlardan önce burada yaşayan yerli halkların dillerine aittir. Daha sonra Helence ve Romalılar zamanında, Latince kullanılmıştır.
Simav adının, o tarihte kullanılan dilde “göl” ve “tırmanılan yer” anlamına gelen “Anauwa” dan geldiği, daha sonra, MÖ.7.yüzyıldan sonra Helen döneminde değişime uğrayarak, “Synaos” adını aldığı düşünülüyor.
Ortaçağ başlarında, Simav, bir piskoposluk merkezi olmuş. Şehir merkezindeki kazılarda, ortaya çıkan yapı duvarlarından ilk ve orta çağa ait olduğu görülmüştür.
Simav: Anadolu Selçuklu hükümdarlarından Kutalmışoğlu Süleyman Şah zamanında alınmıştır. Tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 6 Mayıs 1073 yılına tarihlenmektedir.
Germiyanoğlu, kızı Devlet Hatun’u, Yıldırım Beyazıt ile evlendirirken: Tavşanlı, Emet ve Simav bölgelerini de çeyiz olarak Osmanlı devletine vermiştir.
Simav’da, belediye teşkilatı 1867 yılında kurulmuştur. Türkiye’nin en eski ilçelerinden biridir. Bu yüzden, eski el sanatlarının bölgedeki merkezi haline gelmiştir. Şimdi, bir kısmı unutulmaya yüz tutmuş bu sanatlardan bazıları: halıcılık, debbağlı (Tabaklık), ağdacılık, hasırcılık, semercilik olarak sayılabilir.
GENEL
Simav: konumu itibarı ile, dağ eteğinde yani yamaçta kuruludur. Simav Dağı: doğu-batı istikametinde, kilometrelerce uzanır. Kent, bu dağın kuzey yamaçlarına sokulmuştur. İlçenin bölgeleri İç Anadolu karakteri göstermesine rağmen, Simav dağı ve ovalar, yerleşim bakımından tam bir Ege bölgesi görünümündedir. Bir yerde, İç Batı Anadolu eşiği, Simav’da başlıyor.
Evet, Simav, aynı zamanda göl kıyısındadır. Şimdi, bu göl kurutulup, tarıma açılmıştır.
İlçe, çevresi mis kokulu çam, kayın, gürgen, meşe, kestane ormanları ile çevrilidir. Doğanın tüm renklerini içine alan bitki örtüsü ile kaplıdır.
İlçede ve köylerde yaşayan halkın, en önemli geçim kaynaklarının başında: tarım ve hayvancılık gelmektedir. Bölgenin en önemli özelliklerinin başında: Eynal bölgesinde, 130 dekar alanda, Jeotermal su ile ısıtılan seralar faaliyet göstermektedir. Bu seralarda: domates, salatalık, biber, fasulye ve çiçek yetiştirilmektedir.
NE YENİR
Başdeğirmenler isimli mekanda: alabalık yemelisiniz. Üzerinde kaşar bulunmalı. Söylemeyi unutmayın. Bir de, buraya özgü tatlı var: şakmer. Mutlaka denemelisiniz.
Bunun dışında: sadece etten oluşan güzel bir güveç yemeği yapılıyor. Ulu caminin hemen arkasındaki sokaktalar.
NE SATIN ALINIR
Simav denilince, akla hemen halı gelir. Buranın halıları uzun yıllara dayalı haklı bir üne sahip. İlginizi çekerse, buradan halı satın alabilirsiniz. Halı düşünmeseniz, mutlaka kuru fasulye alın. Gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için, çarşıdan kuru fasulye satın alabilirsiniz. Ama, gerçeğini bulmanız şart.
GEZİLECEK YERLER
ULU CAMİ
İlçenin en eski yapılarındandır. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 14. ya da 15.yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Evliya Çelebi, kayıtlarında, caminin 1587 yılında onarım gördüğünden söz eder. Ayrıca, caminin Germiyan Veziri Babık Bey tarafından yaptırıldığını belirtir. Cami: taş işçiliğinin güzel bir örneğini sergiliyor. İlginizi çekebilir.
KALE
İlçenin ortasında, bir tepe üzerinde: “Hisar-Asar” diye bilinen, kale kalıntısı var. Hakim bir tepe üzerinde, Bizanslılardan kalma bir kale kalıntısı da bulunuyor. Hisar’da: gazino, çay bahçesi ve bir de havuz bulunuyor. Bu kale, şimdi, halk tarafından mesire ve dinlenme yeri olarak kullanılıyor.
EYNAL KAPLICALARI
Ortadoğu ve Balkanlar bölgesinin en büyük hamam tesisidir. Kaplıcaların bir başka adı da: Engel. Halk arasında, hala Eynal için “Engel”e gittim diyorlar. Buranın ilk bulunuşu hakkında şöyle bir hikaye var.
Burası: kaplıca olarak kullanılmadan önce, çobanlar tarafından mera olarak kullanılırmış. Bir gün, iki çoban, koyun otlatırken: bunlardan birisi, bir çöküntü çukuru bulur. Hemen çukurun içine girer ve buradan çıkan sıcak buharda ısınır.
Hava soğuk olduğu için, bu sıcak mekan, çobanın hoşuna gider. Diğer çoban, arkadaşını arar ve bulamaz. Bu sırada: çukura gizlenmiş olan çoban, diğer arkadaşına “En gel, en gel” diye bağırır. İşte, bu söz üzerine, kaplıcaların bulunduğu yere: Engel ismi verilir. Daha sonra da: Eynal denilir.
Kaplıcalar: şehir merkezine, 4 km. uzaklıktadır. Gölcük dağının eteklerinde bulunmaktadır. Mülkiyeti: Simav Belediyesine aittir.
Kaplıcanın tarihinin çok eskilere gittiği düşünülmektedir. Evliya Çelebi: “Dünyada ve Anadolu’da, pek çok kaplıcayı gezdim ve gördüm, ama Eynal Kaplıcası gibisini görmedir. Böylesi, yeryüzünde yoktur” diye belirtmiştir.
Kaplıca tesisinde: 800 yatak bulunmaktadır. Elbette birçok tesis var, ama en göze batan tesis: Aquapark. Bu park: tamamen doğal kaynak suyu ile çalışıyor. Bu özel bir durum.
Kapalı mekanlar: jeotermal ısıtma sistemi ile ısıtılıyor.
Haziran-Kasım ayları arasındaki dönemde: kaplıca tesisleri, tamamen dolu olabiliyor. Kalma dışında, günlük 500 kişilik bir yoğunluk termal havuzlar ve banyolardan yararlanıyorlar.
Kaplıca suyunun özellikleri: kalsiyum, sodyum, bikarbonat, sülfat, klorür, bromür. Toplam minerilazasyonu: litrede 2 gr. Tedavi edilen hastalıklar ise: romatizma, siyatik, kırık, çıkık, cinsel rahatsızlıklar, nevralji, cilt ve deri hastalıkları, nefrit, mide ülseri, böbrek taşlarının dökülmesi, egzama ve ruhen, bedenen görülen rahatsızlıklar.
GÖLCÜK YAYLASI
İlçenin, en geniş ve en kapsamlı mesire yerlerinden biridir. 1470 metre yüksekliktedir. Gölcük: Simav-Emet kara yolu üzerinde bulunmaktadır. Küçük bir krater gölünden adını alan Gölcük: ender güzellikte bir yer.
Son yıllarda büyük bir dinlenme kompleksi haline getirilmeye çalışılıyor. İlçe merkezine uzaklık: 17 km. dir. Gölün çevresinde, çok geniş ve yeşillik çayırlık bulunmaktadır.
Çayırlığın çevresi ise, çam ağaçlarıyla çevrilmiştir. Çam ağaçlarının altında, piknik masaları ve çeşmeler var. Geniş bir kamp yerinde, gerekli olan her türlü tesis burada kurulu durumdadır.