Jerez mükemmel bir Endülüs şehridir. Endülüs döneminde şehrin ismi: Şeriş.
Şehir: Fino (sek) şehrinin vatanıdır.
Gitano Flamenko kültüründe Sevilla’dan sonra ikinci sırada gelir ve bugün halen boğa güreşi arenalarında varlığını sürdüren, at üstünde boğa güreşinin doğduğu yerdir.
Ilıman üzüm bağlarından elde edilen üzümlerden üretilen sertleştirilmiş sek beyaz şarapları Jerez’i Endülüs’ün lider konumundaki üç şeri üreticisi şehrinden biri haline getirmiştir. Şeri ticareti hanedanlarını da son derece zenginleştirmiştir.
Bu zenginlik, şehrin merkezindeki anıtlar ve büyük evlerde yansıtılmaktadır. Ancak, 1990 yılında, şarap krizinden sonra, şehirde sanayi tabanının genişletilmesi için arayışlara girilmiştir. Yine de, 2012 yılı itibarı ile Time Dergisinde verilen bir habere göre: İspanya’nın en borçlu şehri olarak seçilmiştir.
Bunun dışında, bölgede sığır yetiştiriciliği ve at yetiştiriciliği önem kazanmaktadır.
Jerez şehri bölgesinde: Subtropikal Akdeniz iklimi egemendir ve buna bağlı olarak: kışlar çok hafif ve yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 24 derece civarındadır.
Bununla birlikte şehir merkezi ziyaretçilerine birkaç mimari harika da sunmaktadır.
TARİHİ
Jerez bölgesinde Fenikelilerden bu yana insan yerleşimi vardır. Romalılar buraya Xeres, Magribilire Scheris ismini vermişlerdir. Her iki isim de Jerez den (İspanyolca Şeri) ve şeriden türetilmiştir.
Antik dönemde: günümüzdeki şehrin kırsal alanında, merkeze yaklaşık 11 km. uzaklıkta “Asta Regia” isimli ve Roma döneminde kurulmuş bir yerleşim yeri bulunmuştur. Şehir, Roma imparatorluğunun çöküşünden sonra Vizigotlar ve Vandallar tarafından işgal edilmiştir.
711 yılında, Araplar bölgeyi ele geçirirler. Muhavidder, 12 ve 13’ncü yüzyıllarda, Jerez savunma sistemini kurarlar ve eski şehir mevcut sokak düzeni ayarlanarak büyük bir gelişim gösterir.
1231 yılına gelindiğinde ise, Jerez Battle komutasındaki Hıristiyan askeri güçleri, şehri ele geçirirler.
1264 yılında Granada’nın fethi ve 1492 yılında Amerika’nın keşfi sonucunda: ticaret ve limanlara yakınlığı nedeniyle, şehir, Sevilla ve Cadiz’den sonra Endülüs bölgesinin en zengin şehirlerinden biri haline gelir.
Bu arada, 7’nci yüzyılda büyük bir sosyal, ekonomik ve siyasi çöküş olmasına rağmen, şehir gelişimini sürdürmüş ve özellikle şarap endüstrisi büyümüştür.
AT FUARI
Şehirdeki Gonzales Hontoria Park içinde, her yıl Mayıs ayı içinde düzenlenmektedir. Fuar süresince: at binicileri: erkekler: geleneksel kısa ceketli takım elbiseler giyerken, kadınlar ise: Çingene elbiseleri giyerler.
Fuar süresince, ayrıca: sayısız sergiler, etkinlikler ve klasik at terbiyesi konusunda ulusal ve uluslar arası yarışmalar düzenlenir.
ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER
JEREZ DE LA FRONTERA ALCAZAR
Jerez şehrindeki “Alcazar” günümüzde bir park olarak kullanılmaktadır. Eski bir Magribi kalesi ve konutudur. 1931 yılında kültür mirası listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Buranın ilk yapılışının 11 nci yüzyıl olduğu düşünülüyor. 12’nci yüzyılda, Muvahidler tarafından yapılmış, yeni bir yapı ve konut ve ayrıca kale olarak kullanılmıştır.
Duvarları ile birlikte, çevresinin uzunluğu: 4000 metredir. İçinde bulunan sekizgen kule: Muvahhid mimari özellikleri taşımaktadır. Park içindeki cami: 1255 yılında kalenin Hıristiyanlar tarafından ele geçirilmesinin ardından kilise haline dönüştürülmüştür. Minare ise, çan kulesi yapılmıştır.
LA PLAZA DE LA ASUNCİON
Şehrin en güzel anıtsal meydanlarının başında gelmektedir. Meydanda: Mudejar ve Neoklasik mimari tarzda anıtlar bulunmaktadır. Hatta, üç farklı stil kullanıldığından, şehirdeki en harmonik karelerden biri olarak değerlendirilir.
Bu meydanda: eski Town Hall, Rönesans Town Hall ve San Dionisio, Gotik-Mudejar kilisesi bulunmaktadır.
JEREZ DE LA FRONTERA KATEDRALİ
Aynı zamanda “San Salvador Katedrali” de denir. 17’nci yüzyılda inşa edilmiştir. Mimari görünüm gotik tarzı yansıtmaktadır.
JEREZ DE LA FRONTERA CHARTERHOUSE
Şehirde, bir manastırın içindedir. Mimari açıdan geç gotik özellikler göstermektedir. 17’nci yüzyılda tamamlanan yapı: İspanyol hükümeti tarafından, bir tarihi sanat anıtı olarak tescil edilmiştir.
Yapı: 1667 yılında neredeyse tamamen yenilenmiştir. 1810 yılına gelindiğinde ise, Peninsula savaşı sonucunda Fransız işgalciler tarafından kışla olarak kullanılmıştır. Bu dönemde çok hasar gören yapının büyük bölümü yıkılır. Keşişler, işgal bitiminde Cadiz şehrinden buraya döndüklerinde, tamamen ıssız bir manastır ile karşılaşırlar.
Takip eden süreçte: manastır restore edilmiş ve devlet koruması altına alınmıştır.
JEREZ DE LA FRONTERA KİLİSESİ-SAN MARCOS
Gotik kilise yapısı: İspanya hükümeti tarafından kültür mirası kabul edilerek koruma altına alınmıştır. Kilise: 1264 yılında, şehri ele geçiren Kastilya kralı Alfonso tarafından yaptırılmıştır. Hatta, daha önce burada mevcut bir caminin üzerine yaptırıldığı söylenmektedir.
MUSEO ARQUEOLOGİCO MUNİCİPAL
Burası bir arkeoloji müzesidir. 18’nci yüzyıldan kalma bir binada bulunmaktadır.
Müzede: varlıklı kişiler tarafından bağışlanan koleksiyonlar birleştirilerek, 1873 yılından bu yana bulundurulmaktadır. Müze binası ise, 1935 yılında ziyarete açılmıştır. Koleksiyon içinde: son derece nadir olan “Korinth kask” bulunmaktadır ki, müzenin prestij eseridir, mutlaka görün. Bu kask: şehrin nehir tarafındaki “Guadaleta” bölgesinde bulunmuştur. Müzede ayrıca Roma seramikleri ve diğer buluntular sergilenmektedir.
REAL ESCUELA ANDALUZA DE ARTE ECUESTRE-BİNİCİLİK KRALİYET SANAT OKULU
Burada: Endülüs atı, klasik gelenekler korunarak, binicilik yarışmalarına hazırlanmaktadırlar. Okul: Avusturya-Viyana şehrinde bulunan binicilik okuluna benzemektedir. Burada, turistler için gösteriler yapılıyor.
Yapı: 19’ncu yüzyılın güzel bir mimarisi örneğidir.
Yalnızca Kraliyet Okulu arkasında bulunan “Horse Carriage Museum” ve Kraliyet okulunu ziyaret etmek için bilet satın alırsanız, müzeyi görebilir, görkemli arabaları izleyebilirsiniz.
Ayrıca, Perşembe sabahları okul atlarının binicileriyle klasik müzik eşliğinde yaptıkları gösteriyi izleyebilirsiniz.
CİRCUİTO DE JEREZ
Şehir merkezinin yakınlarındaki bu alan: bir yarış pistidir ve uzunluğu 4428 metredir. İspanyol mühendis Manuel Medina Lara tarafından yapılmıştır. 1985 yılında hizmete açılmıştır. Burada: Formula yarışları yapılmaktadır. Bu tarzda: İspanya Grand Prix, Avrupa Grand Prix ve İspanyol Motosiklet Grand Prix yarışları düzenlenmektedir. Ancak: yarış pistinin nispeten merkezi yerlere uzak konumu nedeniyle, Formula (F1) yarışları, 1991 yılından itibaren Barselona şehrine taşınmıştır. Zaten, 1997 yılında da, yarış sonundaki podyum kutlamaları sırasında Belediye Başkanının yarattığı bir kupa sunma skandalı sonucunda çıkan olay nedeniyle, geçici bir süre “Grand Prix” yarışları yasaklanmıştır.
WİNE CELLARS
Jerez şehri yöresinde: Sherry ve Brandy üretilmektedir. Her iki ürün de, Solera ve Criadera olarak bilinen geleneksel yaşlanma yani bekletme işlemine tabii tutulmaktadır. Bu bekletmelerin yapıldığı, Jerez şarap mahzenleri: kiremit çatılı, yüksek ve geniş, ferah yapılardır. Sabit bir sıcaklık ve nem ortamı sağlayacak şekilde tasarlanmışlardır.
ST MİCHAEL KİLİSESİ
1484 yılında yapımına başlanan kilise: Barok ve gotik unsurları birleştiren, mükemmel bir yapıdır. Hatta: Endülüs Rönesans mimarisinin en başarılı dekore edilmiş yapısıdır. Yapı: 1931 yılında, İspanya hükümeti tarafından koruma altına alınmıştır.
SANTO DOMİNGO CONVENT
Antik kent duvarlarının dışında bulunmaktadır. Kral Alfonso X tarafından, 1264 yılında inşaatına başlanmıştır. İnşaat: 18’nci yüzyılda bitirilir. Evet, manastır yapısı, muhteşem gotik unsurları göstermektedir.
CENTRO ANDALUZ DE FLANENCO
Burası: şehirdeki Flamenco kültürünü canlı tutmaya adanmış bir kütüphane, arşiv, müze ve okul olarak kullanılmaktadır. Çünkü: Jerez şehri: Sevilla ve Cadiz şehirlerinin ardından, Flamenco kültürünün en yaygın olduğu yer olarak öne çıkmaktadır.
Burada: özellikle yaz mevsiminde, Flamenco tarihi üzerine, bir saatlik görsel-işitsel sunum yapılır.