Çatalkaya dağını kaplayan çam ormanları ile oksijen deposu konumundadır.
TARİHİ
1666 yılında şimdiki Yenikale bölgesinde bulunan ve Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılan kaleden dolayı, Osmanlı döneminde burası “Sancakkale” ismiyle anılmıştır. Ali Onbaşı Deresi çevresinde bulunan nar ağaçlarından dolayı, “Narlıdere” ismi verilmiştir. Tapu kayıtlarında ise “Tozluyurt” adıyla anılmaktadır.
Birinci Dünya Savaşı sırasında, Sancaktepe, İngilizler tarafından denizden iki kere top ateşine tutulmuş ve ilk saldırıda ölen subay ve erler, Narlıdere Şehitliğine gömülmüştür. Resmi kayıtlarda Narlıdere ismi ilk olarak 1886-1887 yıllarında geçmektedir.
Bu belgelere göre Yenikaleyi çevreleyen bataklıkların kurutulması çalışmalarından söz edilmektedir. Narlıdere’nin ilk olarak: Akkoyunlu devletinin yıkılmasından sonra, Anadolu’ya yerleşen Türkmen boyları tarafından, bugünkü Narlı Mahallesi sınırları içerisinde bulunan Yukarıköy’de kurulmuştur. Balkan göçmenlerinin yerleşmesiyle, bugünkü Narlıdere’yi oluşturacak yerleşim tamamlanmıştır.
Diğer eksik kalan ayak ise, 1950’li yıllardan itibaren, sahil kesimine yazlıkçıların yerleşmesiyle başlamıştır. Narenciye üretimi için gelen mevsimlik işçilerle başlayan tarımsal göç 1980’li yıllarda yoğunlaşmıştır. Narlıdere, 1950’li yıllarda, İzmir Merkez ilçeye bağlı bir muhtarlık olarak teşkilatlanmış ve “Aşağıköy” olarak bilinmektedir. Narlıdere Belediyesi 1960 yılında kurulmuştur. 1992 tarihinde ise Narlıdere ilçesi kurulmuştur.
İzmir Narlıdere
GENEL
İlçenin doğusunda Balçova, güneyinde Karabağlar, batısında Güzelbahçe, kuzeyinde İzmir körfezi vardır. İzmir Körfezinin en temiz suları buradadır. İlçe yüzölçümünün yüzde 20 yerleşim alanı, yüzde 10 tarım arazisi, yüzde 70 fidanlık, çalılık ve ormandır.
Çatalkaya dağını kaplayan çam ormanları ile oksijen deposu konumundadır. İlçede 1500 civarında konut jeotermal enerjiyle ısıtılmaktadır. İlçede Akdeniz iklimi hakimdir. Önemli bir akarsu yoktur. Ilıca ve Ali Onbaşı gibi küçük dereler İzmir körfezine akarlar.
Narlıdere ilçesinde en büyük geçim kaynağı: narenciye ve çiçekçiliktir. Bölgenin en büyük narenciye bahçelerine sahip olan ilçede sera çiçekçiliği de önemli bir ekonomik etkinliktir. Bölgede sanayi tesisi bulunmamaktadır. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesi, ilçede bulunmaktadır.
NARENCİYE
Narlıdere ilçesinin simgesidir. 1950’li yıllarda dikimine başlanmıştır. Türkiye’nin en kaliteli ve verimli narenciye bahçeleri, yeraltı sularının azlığı ve yoğun kuraklık nedeniyle günümüzde zor günler geçiriyor. Bir kültür bitkisi olan narenciye bol ve temiz su ile yaşamaktadır. Evet, günümüzde narenciye bahçelerine su sağlamak için projeler üretilmektedir.
HUZUREVİ
İlçe sınırları içinde, modernlik ve büyüklük açısından, dünyanın en büyük ikinci huzurevi bulunmaktadır.
ASKERİ BİRLİK VE KURUMLAR
İlçe sınırları içerisinde: Güney Deniz Saha Komutanlığı, Ege Ordu Komutanlığı, Narlıdere Kışlası ve Lojmanları bulunmaktadır. Özellikle: İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı, birçok insanımızın askerlik hizmetini yaptığı bir yer olarak önem kazanmaktadır.
İzmir Narlıdere
GEZİLECEK YERLER
İzmir Narlıdere Kültür Evi
KÜLTÜR EVİ
1800’lü yılların başında Hızır Dede, obası ile birlikte Narlıdere’de yerleşik hayata geçer. Daha sonra ibadetlerini yerine getirmek için bir Cem evi yapılmasına karar verirler ve gelen yardımlar üzerine 1874 yılında bugün “Kültür Evi” olarak bilinen Tarihi Cem evini yaptırırlar. Bina: kimliği bilinmeyen bir Rum usta tarafından yapılır.
Keresteleri, Antalya-Finike ilçesindeki Gökbük köyünden getirilmiştir. Salon taşları ise Malta’dan deniz yolu ile getirilmiştir. Yanyatır Ocağı diye bilinen tarihi cem evi, ülkemizdeki Tahtacı Aşiretinin en büyük ve en kutsal iki ocağından birisidir.
Binanın girişinde, sağda aşevi ve kurban kesim yerleri varmış ancak bunlar günümüzde tamamen yıkılmıştır. Yine sağda mezarlık bulunmaktadır. Evet, burada binanın üst katındaki tavan süslemeleri görülmeye değer güzelliktedir.
İzmir Narlıdere Şehitliği
NARLIDERE ŞEHİTLİĞİ
Şehitlik Atatürk Kültür Merkezinin karşısındadır. 1’nci Dünya savaşı sırasında İngiliz Deniz Topçusu tarafından iki kere topçu ateşine tutulan Sancaktepe’de ilk saldırıda şehit olan 6 subay ve er gömülüdür.
Ayrıca 15 Mayıs 1919 günü İzmir’in işgali sırasında Yunan kuvvetleri ve Rumlar tarafından şehit edilen 17’nci Kolordu Askeralma Heyeti Başkanı ve Garnizon Komutanı Albay Süleyman Fethi Bey ve 8 asker ile çeşitli zamanlarda şehit edilen 4 görev şehidinin mezarı bulunmaktadır.
İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Yaklaşık 200 yıl önce, kara üzüm bağlarıyla kaplıydı. 1920’li yıllarda Reşat Nuri Güntekin’in romanlarına konu olan Bozyaka bağları, 1970’li yıllara kadar varlığını koruyordu, ancak günümüzde çok az sayıdaki ailenin bağları kaldı.
Bugün mobilya sektörünün bulunduğu Yeşillik caddesi ve çevresinde, 40 yıl öncesine kadar bağlar bulunuyordu.
TARİHİ
Yörede bulunan Akçakale ören yeri, yaklaşık 2500 yıllık geçmişiyle, ilçede tespit edilen en eski yerleşim yeridir. 19’ncu yüzyılda gerçekleşen göç hareketlerine bağlı olarak Girit göçmenlerinin bir bölümü, bugün Yeşillik caddesinin batısında bulunan Karabağlar, Uğur Mumcu, Sarıyer mahallelerini kapsayan geniş düzlüklere yerleştirilmiştir.
Ayrıca bu göç hareketlerinden ayrı olarak Bozyaka bölgesinin yüksek coğrafi özelliklerine bağlı olarak, serinletici havası ile 19’ncu yüzyıldan 1950’li yıllara kadar İzmirlilerin en önemli yazlık mekanları arasında yer almıştır. Yazın varlıklı birçok aile Bozyaka’daki bağlara çekilirdi.
Karabağlar’da 1950’li yıllardan sonra iki farklı kentleşme olgusu görülür. Bunlardan birincisi: öngörülmeyen şekilde 1960’lı yıllardan sonra iç göçlerle Anadolu’nun çeşitli değişik bölgelerinden gelip yerleşen farklı kültürler, sosyolojik özelliklere sahip vatandaşların ucuz ve basit çözümlerle yaptıkları gecekondulardır.
Bu çarpık kentleşme, 1960-1970 yılları arasında Kadıfekale’nin yamaçlarından başlayarak Karabağlar sınırına kadar ulaşır. Bunun yanı sıra 1978 yılında Kadıfekale ve çevresinde yaşanan deprem ve toprak kayması sonucu, bu bölgede yaşayan vatandaşların bir bölümü Bozyaka bölgesine yerleşmişlerdir.
1953 yılından sonra ise, Karabağlar’ın İnönü caddesi boyunca sıralanan daha düzenli ve çok katlı apartmanların oluşturduğu yeni konut alanları oluşmaya başlamıştır. İlçe, 2008 tarihinde Konak ilçesinden ayrılarak ilçe kurulmuştur.
İzmir Karabağlar
GENEL
İlçe, İzmir’in güney kesimindeki metropol ilçeler arasındadır. İzmir’in kalabalık ilçelerinden birisidir. Güneyinde Gaziemir, doğusunda Buca, kuzeyinde Konak ve batısında Balçova ilçeleri vardır. İlçe merkezi batıya doğru kıvrılan Kavacık ve Tırazlı Köylerinin bulunduğu dağlık alanla birlikte yayılım gösterir.
İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ
Karabağlar ilçesi sınırları içerisinde kalmaktadır. 2016 yılında kabul edilen kanunla kurulmuş ve devlet üniversitesi statüsü verilmiştir. (15 Temmuz 2016 yılındaki darbe teşebbüsü sonrasında İzmir Üniversitesi yerine kurulmuştur.)
İzmir Karabağlar Yeşillik Caddesi
YEŞİLLİK CADDESİ
Burası elbette gezilip görülecek bir yer değil, ama İzmir denince mobilyacıları ile ünlü bu cadde akla geliyor. Mutlaka yolunuz düşmüştür. En azından Konak’tan hava alanına giderken bu caddeden geçiliyor.
İzmir Karabağlar
GEZİLECEK YERLER
İzmir Karabağlar Akçakale
AKÇAKALE
İzmir körfezine hakim Mastousia (Kızıldağ) dağının doğu eteklerinde, Limontepeden Kavacık köyüne giderken, yolun kuzeyindeki orman sahası içindedir. Kayalık ve hakim bir tepe üzerindedir. Kalenin kuruluş tarihi kesin bilinmemektedir.
Ancak muhtemelen kuruluşunun Eski Smyrna’nın (Bayraklı) çevresinde bir savunma zinciri kurdukları anlaşılan Persler ve yerel müttefikleri tarafından MÖ 546-334 yılları arasında olduğu tahmin edilmektedir.
Kentin, Helenistik dönemde Pagos’a (Kadıfekale) taşınmasından sonra da bu kalenin varlığını bir süre daha devam ettirdiği, bir süre sonra önemini kaybettiği düşünülür.
İzmir Karabağlar Akçakale
İzmir’in güney ve batı savunma kalesi olarak kullanılmıştır. Uzaktan bir kireç taşı ağartısı olarak görülmesi nedeniyle Akçakale olarak isimlendirilmiştir. Denizden yüksekliği 430 metredir. Ana kayaya oyularak yapılmış, yarı oval biçimli bir sarnıç bulunmaktadır.
Ancak bu sarnıcın derinliği son yıllarda yapılan kaçak kazılar nedeniyle anlaşılamamıştır. Bölge, 1990 yılında 1’nci Derece Arkeolojik Sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştır. Evet, İzmirlilerin bu tarihi çok eskilere giden ören yerini ziyaret etmelerini öneririm.
ESKİ İZMİR SEMTİ
Türk dönemine aittir ve yaklaşık 600 yıllık geçmişi ile burada Yıkık Minareli cami dikkat çeker.
İzmir Karabağlar Yıkık Minareli Camii
Yıkık Minareli Cami
İlçe merkezine bağlı Umut Mahallesi, Eski İzmir Caddesi üzerindedir. Halk arasında “Yıkık Cami” olarak da bilinir. Kagir yapıdır. Mevcut mimari özellikleri dikkate alındığında, Erken Osmanlı Beylikler dönemine yani 15’nci yüzyıla tarihlenir.
Yani, yaklaşık 600 yıllık geçmişi vardır. Bu yapı, aynı bölgede bulunan Yıkık Hamam ile birlikte, bir külliyenin parçası olmalıdır. Muhtemel bu külliyenin çevresinde küçük veya orta ölçekli bir yerleşim yeri bulunduğu tahmin edilmektedir.
Bu yerleşimin, Türk-İslam dönemine ait İzmir’deki en eski yerleşimlerden birisi olduğu anlaşılmaktadır. Böylece burası “Eski İzmir” diye tanımlanır. Ancak bu yerleşim yeri, daha sonra bilinmeyen nedenlerden dolayı terk edilmiş ve bu camide işlevini yitirmiştir.
İzmir Karabağlar Kavacık Köyü
KAVACIK KÖYÜ
18’nci yüzyılda Kızıldağ ve çevresinde Karakeçili Aşiretine bağlı Yörükler tarafından kurulmuştur. Kavacık köyü, bugün üzümleriyle meşhurdur.
Çatalca dağının eteklerinde kurulu, 850 metre rakımlı köyün üzümü ve doğal güzellikleri, şehir yaşantısından uzaklaşmak isteyenlerin tercih ettiği bir yerdir. Her yıl “Kavacık Üzüm Festivali” düzenlenmektedir.
UZUNDERE KÖYÜ
Bölgede göçer halde varlıklarını sürdüren ve 19’ncu yüzyılın ilk yarısında yerleşik hayata geçen Yanyatır Ocağının Çobanlı Oymağı’na bağlı Tahtacı Türkmenler tarafından kurulmuştur.
İzmir Karabağlar Reşat Nuri Güntekin Çocuk Kitaplığı
REŞAT NURİ GÜNTEKİN ÇOCUK KİTAPLIĞI
Türk Edebiyatının ölümsüz yazarlarından Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu Romanını yazdığı ev ile Dudaktan Kalbe romanına konu olan taş evler, Çitlembik ağaçları ve meşhur üzüm bağları Bozyaka bölgesindedir.
Reşat Nuri Güntekin’in bir dönem içinde yaşadığı ev, günümüzde Kilimtepe Parkı içindedir. Yapının giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesine göre 1873 yılında Kilimcizade Ailesi tarafından yaptırılmıştır.
Bu yapı Reşat Nuri Güntekin adını yaşatmak için Reşit Nuri Güntekin Çocuk Kitaplığına dönüştürülmüştür. Yapının çevresi ise, Rıfat Kilimtepe anısına Kilimtepe Parkı yapılmıştır.
Yine ölümsüz yazarın “Dudaktan Kalbe” romanına konu olan çitlembik ağaçları da koruma altına alınmıştır.
Penang: Malezya’nın kuzeybatı ucunda bulunan bir eyalettir. Eyalet toprakları: hem Penang adasında ve hem de Malay yarımadası üzerinde yayılmıştır. Ama: Penang adası:13 km uzunluğundaki bir köprü ile: anakaraya bağlanmıştır.
Eyaletin başkenti: Penang adasında bulunan “Georgetown” şehridir. Eyalet: ülkenin en gelişmiş ve ekonomik açıdan rahat devletlerinden birisidir. Bu gelişmede turizm önemli rol oynamaktadır.
PENANG ADASI BÖLÜMÜ
Penang adası: Malakka boğazında, kuzeydoğuda küçük ve dar bir boğazla, anakaradan ayrılmaktadır ve kıyıya 4 km uzaklıktadır. Adaya: karayolu, demiryolu ve feribot ile ulaşım mümkündür.
Adanın havaalanı: Georgetown şehrinin18 km güneyindedir ve ismi “Lepas İnternational Airport” dur. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım taksiler ile sağlanır. Öncelikle, burayı ziyaret etmek için en uygun zamanın: şiddetli yağış dönemi dışında kalan Ekim-Kasım ayları olduğunu unutmayınız.
Adanın ismi aslında “Pulai Punang” olarak geçmektedir ancak kısaltılarak “Penang” olarak kullanılmaktadır ve “Hurma adası” anlamına gelmektedir. İngiliz sömürge döneminde adaya “Galler Prensi Adası” ismi verilmiştir.
Adanın başkenti olan ve kuzeybatı sahilindeki “Georgetown” şehrinin ismi ise: İngiliz Kralı George III’ den gelmektedir.
Günümüzde 1 milyon nüfusu barındıran ada: ülkenin sanayi merkezidir ve Malezya’nın en büyük ikinci eyaletidir.
Malezya Penang
Penang adası: güzel kıyıları ve muhteşem yemek kültürü ile turistleri kendisine çekmektedir. Hatta: Penang mutfağı Malezyalılar tarafından bile yoğun olarak tercih edilir.
Buraya yolunuz düşerse: özellikle: balık, tavuk, kalamar, karides, aromatik baharatlar ve pirinç ve köri ile yapılan “Nasi Kandar” yemenizi öneririm.
Öte yandan Penang bölgesinde: sokaklar Çin, Malay ve Hint gıda ürünlerini sunun yol kenarı tezgahlar ve kafelerle doludur. Buralarda her ırktan insanın yemek yemesini izlemek mümkündür. Büyük yerel restoranlar: genellikle Kimberley Street üzerinde bulunur. Burada: kuay teow, assam laksa ve rojak gibi yöresel lezzetleri tadabilirsiniz.
Malezya Penang
Burayı ziyaret ettiğinizde, özellikle tekerlekli çek-çek araçlarına binmenizi öneririm. Bu araçlar: otellere yakın konumlarda veya şehrin birçok farklı noktasında bulunmaktadır. Bunlarla yapacağınız 30 dakikalık bir yolculuk için yaklaşık 35RM ücret ödemek gerekir.
Ada ile ilgili son bir not: 2004 yılında bölgede yaşanan tusunami felaketi: Penang bölgesinde, bölgedeki diğer ülkelere nazaran daha etkili olmasına rağmen: yine de birçok can ve mal kaybı yaşanmıştır.
Adadaki hareketliliğin büyük bölümü şehir merkezindedir. Ama: adada denize girmek isterseniz, bu kez fünikülerle “Bukit Bendera” denilen yere gitmeniz gerekir.
Malezya Penang
GEORGETOWN ŞEHRİ
1786 yılında Kaptan Francis Light tarafından kurulan şehrin sokakları: UNESCO’nun kültür mirası listesinde yer almıştır.
Çünkü: sömürge döneminden gelen bu mimari mekanlar: gerek mimarisi ve gerekse tasarımı ile eşsiz güzelliktedir. Öte yandan: bu kamu binaları ve özel binalar özenle muhafaza edilmiş ve böylece şehir tam bir açık hava müzesine dönüşmüştür.
Buradaki her bina: Penang tarihinin ayrı sayfalarını temsil eder ve her sokak köşesinde anlatılacak ayrı bir hikaye vardır. Şehirdeki bu tarihi yapılar ve modern ve yüksek binalar: çarpıcı bir birleşim yaratmaktadır. Bu çeşitlilik zengin, güzel kokulu Çin tapınaklarından, bir yönetim, alışveriş ve eğlence merkezi olan 65 katlı “Komtar” (Tun Abdul Razak Comlex) e kadar uzanır.
Şehir sokaklarını gezmek için rehberli yürüyüşlere (50RM dir) katılabilirsiniz. Penang Heritage Trust tarafından düzenlenen bu turlarda eğer çek-çek kullanmak isterseniz, bu kez kişi başı 88RM ödemeniz gerekir.
Malezya Penang GEORGETOWN ŞEHRİ Tarihi Merkezi
ŞEHRİN TARİHİ MERKEZİ
Şehrin tarihi merkezini gezmenin en güzel yanı: bu yoğun bölgedeki birçok yere yürüyerek gitmenin mümkün olmasıdır.
Gezi için en uygun başlangıç noktası: Weld Quay denilen yerdeki feribot iskelesidir.
Malezya Penang
Malezya Penang Cheong Fatt Tze House
Malezya Penang Cheong Fatt Tze House
Cheong Fatt Tze House
Leith Street üzerindeki bu malikhane: 1860 yılında inşa edilmiştir. Çivit mavi yapı: Doğunun en zengin kişilerinden Cheong Fatt Tze tarafından ikametgah olarak kullanılmıştır. Kendisinin ardından da onun soyundan gelenler konağı kullandılar. İki katlı avlulu ev, aşamalı olarak inşa edilmiştir.
Tüm önemli etkinlikler: iş toplantıları, önemli konukların resmi selamlanması için ayrılan ön salon, konağın merkezi olarak kullanılmıştır. Arka salonlarda ise, atalara dua edilen yer, yemek ve aile odaları bulunmaktadır. Birinci kattaki odalar aile bireylerine ev sahipliği yaparken, aile üyeleri dışındakiler kanatlara taşındılar.
Fatt Tze: bölgede şarapçılık kurucusudur. Güney Çin’den getirilen ustalar tarafından yaptırılan yapıda: 5 avlu ve 18 oda, 7 merdiven ve 230 pencere bulunur. Giriş ücreti 16RM dir. Rehberli turlarla konak gezilebiliyor.
Yapı: 2000 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır. Öte yandan, günümüzde burası butik otel olarak kullanılmaktadır. Gezginler, burada bir veya daha fazla gece geçirebilirler. Odalar romantik, rahat ve otantik bir ortam yaratmaktadır.
Malezya Penang Palau Pinang Hall
Palau Pinang Hall
Padang Kota Lama adresindeki burası: sömürge döneminde İngilizler tarafından yaptırılmış ve günümüze kadar iyi korunarak gelmiş bir kamu yapısıdır. İngiliz yönetiminin en önemli binalarındandır. Açık bir alanın önünde yer almaktadır.
Yapının temeli: 1879 yılında atılmış ve 1883 yılında tamamlanmıştır. Yapı: bir hol, büyük bir balo salonu ve kütüphaneden oluşmaktadır. Penang kütüphanesi uzun süre burada bulunmuştur. 1903 yılında, yapıya üst kanat eklenmiştir. 1930 yılında ise ilave tadilatlar yapılmıştır.
Yapı: takip eden süreçte: onlarca yıl yerel sosyete ve elitler için: tiyatro gösterileri ve eğlence mekanı olarak kullanılmıştır. Burada kilise hizmetleri bile yürütülmüştür. Yerel yetkililer tarafından: yapının yıkılması gündeme getirildiğinde, halkın desteği sonucu buranın müze olmasına karar verilmiş ve 1993 tarihinde müze olarak ziyarete açılmıştır.
Ancak, bina müze olması için teslim edildiğinde, harap durumda imiş. Bu yüzden uzun ve ayrıntılı bir restorasyon çalışması yapılmıştır.
Malezya Penang Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy
Malezya Penang Chinese Water Village-Clan Jetties-Yüzer Köy
Kıyı açıklarındaki bu su üstü köyünde: daha çok “Cian Piers” diye bilinir. Başlangıçta, bölge kalas ve odunlarla çevriliydi. 1882 yılında Quay limanının yapımı bittikten sonra, sahilde iskeleler yapıldı.
Yerleşimler bu temeller üzerinde büyüdü ve onlar malların yükleme ve boşaltma işlemleri için tekneleri buraya demirlediler. Ardından, yavaş yavaş her iskele bazı aşiretler tarafından kullanılmaya başlandı ve aşiretler hakimiyetleri altına aldıkları yerde kulübeler yapmaya başladılar.
Zamanla aşiretler arasında ilişkilerde uyuşmazlıklar çıktı ve bu uyuşmazlıklar sonucu genellikle acı kavgalar yaşandı. Burada her klanın evler arasında bir de ibadethaneleri bulunuyor.
Evet: günümüzde, burada: suyun içine gömülen bambu direkler üzerine bonzai ağaçlarından yapılarak yerleştirilmiş ve birbirlerine ahşap geçitlerle bağlanan yüzlerce ev bulunmaktadır. Bu evlerde: her biri farklı sülaleye mensup, yaklaşık 2000 civarında kayıkçı ve balıkçı aile yaşamaktadır.
Bunlar 7 iskelede bağlı iken, bir iskele yanmış ve günümüzde 6 iskelede yerleşiktirler. Burası: adada eski Çin yerleşiminin son kalelerinden birisidir. Her dalgakıran, Çinli bir klanın adını alır. Chew iskelesi ise: genellikle turistlerin gezindikleri evlerin bulunduğu uzun geçit olarak bilinir.
20.yüzyıl başlarında dalgakıran yerleşimleri genişletilmiş ama gecekonduların su ve elektrik gibi temel ihtiyaçları karşılanmamıştır. Onlar: aydınlanma için gazyağı ve su ihtiyaçları için kovalar kullanıyorlardı. 1957 yılında Penang Belediye seçimlerinden sonra, bölge sakinleri modern çağın ihtiyaçlarına kavuştular.
Günümüzde: bunlar karada yaşamasalar da, vergi ödemek zorundadırlar. Burada yaşayanlar ağırlıklı olarak balıkçılıkla uğraşırken, 2006 yılından sonra şehirde çalışmaya başlamışlardır.
Burayı ziyaret ederseniz, bu evleri ilgiyle izlerken, koyun nasıl kirletildiğini de görebilirsiniz. Ahşap iskeleler arasında gezinebilirsiniz. Ama burayı ziyaret etmek için en iyi zaman, sabah saat 07.00 civarıdır.
Bu saatlerde burayı ziyaret ettiğinizde, insanların: ana girişteki tapınakta tapındıklarını, gıda hazırlama faaliyetlerini ve günlük sabah ritüellerini izleyebilirsiniz.
Malezya Penang Jam Besar-Jubliee Clock Tower-Penang Saat Kulesi
Jam Besar-Jubliee Clock Tower-Penang Saat Kulesi
Lebuh Light ve Lebuh Pantai caddelerinin kesiştiği kavşakta, Pengkalan Weld’in öbür ucunda, Fort Cornwallis’i çevreleyen duvarın bir köşesinde, Turizm Danışma Ofisinin karşısındadır.
İngiltere Kraliçesi Victoria’nın taç giymesinin 60.yılı onuruna: 1897 yılında yerel zengin Cheah Chen Eok tarafından Magribi tarzında yaptırılmıştır. Kulenin yüksekliği, Victoria dönemindeki her bir yıl için bir ayak olmak üzere hesaplanmış ve 60 ayak yani 18 metredir.
Malezya Penang Ford Cornwallis
Malezya Penang Ford Cornwallis
Ford Cornwallis
Kale, saat kulesinin bulunduğu yolun hemen karşısındadır.
Ada: Kedah Sultanına ait iken, 11 Ağustos 1786 tarihinde Prens Charles doğunca: kendisi Penang adası prensi olarak Pulau Pinang’a atanmıştır. Bunun üzerine: Kaptan Francis Right: buraya atanmış ve 11 Ağustos 1786 tarihinde kalenin bulunduğu yerde karaya çıkmış ve karaya çıktığı bu noktaya, yıldız şeklinde bu kaleyi yaptırmıştır.
İlk başta: kale hurma ağacı gövdeleriyle yapılmıştır. Ama daha sonra tuğla kale ile değiştirilmiştir. Eski resimlerinde: kalenin çevresinde bir hendek ile çevrili olduğu ve duvarlar içinde bir dizi binalar bulunduğu görülür.
O dönemden kalan bir Hıristiyan şapel ve barut deposu, hala yani günümüzde de görülebilmektedir. Bu nedenle: kale Malezya yarımadasında en iyi korunmuş kale olarak önem kazanmaktadır.
1805 yılında: buraya bir iç kale inşa edilmesi düşünülmüş ama mevcut kalenin ve ticari kasabanın yıkılması gerektiği için, bu plandan vazgeçilmiştir.
Evet: kale, Penang eyaletinde ilk Avrupa yapılarından birisidir. Hatta: dünyanın bu bölümünde İngilizler tarafından yapılan tek kaledir. Sir Francis: Fransız saldırılarından limanı korumak için kaleyi tasarlamıştır.
Çünkü o dönemde, İngiliz-Fransız rekabeti zirvedeydi. Öte yandan: Hindistan’dan gelen baharat ticareti yolu korsanlar tarafından da tehdit ediliyordu. Zamanla park ve bahçelerin yeşillikleri: zamanla ahşap olan ve 1810 yılında yenilenen kalenin savunma bölümlerini kaplamıştır.
Bunun üzerine bu stratejik hata nedeniyle yapının savunma bölümleri yeniden inşa edilmiştir. Daha sonra ise, kalenin çevresinde açılan büyük hendek: 1920’lerde sıtma salgınını durdurmak için toprakla kapatılmıştır.
Ancak, anglo-Fransız düşmanlığı 1816 yılında sona erdi. Ancak, bunun ardından, bu kale önemini kaybetti. Takip eden süreçte: Hindistan’dan sorumlu İngiliz Genel Vali Charles Cornwallis burada ikamet etmiştir.
Malezya Penang Seri Rambai Cannon
Seri Rambai Cannon
Fort Cornwallis içinde 17 tane top bulunmaktadır. Bunlar: Doğu Hindistan Şirketi tarafından satın alınarak 1809 yılında Sir Francis Light’a teslim edilmiştir. (söylenenlere göre, bu toplar İngilizler tarafından hiç kullanılmamıştır.)
Ancak: bu toplardan pirinçten yapılmış bir tanesi ilgi çekmektedir. Bu top: 1603 yılında yapılmış ve Hollandalılar tarafından Johor Sultanına hediye olarak sunulmuştur. Bununla birlikte: Acheen Kuala Selangor denilen yere monte edilmiştir.
Portekizliler sömürge döneminde 182 yıl boyunca bu topu Endonezya’da bulundurmuşlardır. Ancak, İngilizler tarafından ele geçirilmiş, buharlı bir İngiliz gemisiyle taşınarak 1871 yılında buraya getirilerek kalenin kuzeybatı köşesinde, denize karşı yerleştirilmiştir.
Topun üzerinde: yerel folklörik giysili bir kadın figürü bulunmaktadır ve ayrıca yerel halkın inanışına göre: çocuksuz kadınlar, topun namlusu içine çiçek yerleştirerek ve özel dualar sunarak tasavvur ederler. Bu nedenle: topun namlusunda sürekli olarak canlı veya kuru çiçek görmek mümkündür.
Günümüzde kaleyi ziyaret ettiğinizde görebilecekleriniz: tarih galerisi, el sanatları ve hediyelik eşya dükkanı ve yerel müzik ve dans festivallerinin sergilendiği bir açık hava anfi tiyatrosu. Ayrıca: bir şarampol hücresi görülür. Bu oda özellikle öğleden sonra sıcaklık nedeniyle çok bunaltıcı hale gelir. Başlangıçta topçuların kışlası olarak yapılmış olmasına rağmen, daha sonra hapishane hücresine dönüştürülmüştür.
Bir de barut deposu bulunuyor. Kalenin kuzeybatı köşesindeki burası 1814 yılında güçlendirilerek barut deposu haline getirilen bir bölümdür. Yine kale içinde görülen küçük şapel ise: aslında Penang adası üzerinde inşa edilen ilk Hıristiyan şapeli olarak önem kazanır. Yapımı 1799 yılına kadar gitmektedir ve Penang eyaletindeki en eski sömürge yapısıdır.
Jin Tun Syed Sheh Barakhbah-Esplanade
Bu bölüm: kale ile kıyı arasında uzanır. Esplanade: Jin Tun Syed caddesi yanında bir park alanıdır.
Bölgede: 19.yüzyılda sömürge döneminde inşa edilen, beyaz ve parlak renkli binalar görülmektedir. İngiliz yerleşimciler: bölgede “Lebuh Farquhar” denilen yerdeki “St George’s Church” te ibadet ederlermiş. Bu kilise: 1818 yılında inşa edilmiştir. Güneydoğu Asya’nın en eski “Anglikan” kilisesidir.
Yine bu bölgede: Francis Light’ın mezarı bulunmaktadır. Kendisi: Penang macerasına başladıktan 8 yıl sonra 1974 yılında burada sıtmadan ölmüştür. Aslında, bu mezarın bulunduğu mezarlıkta: mezar taşları şehirde yaşanan önemli gelişmeleri bir anlamda ortaya koymaları açısından ilginçtir.
Malezya Penang Penang Museum and Art Gallery
Penang Museum and Art Gallery
Francis Light’ın bir heykeli: Lebuh Farquhar ile Lebuh Light caddelerinin köşesindeki “Penang Museum” girişinde görülür. Ancak: Light’ın herhangi bir resmi olmadığından: heykel Güney Avustralya’da “Adelaide” şehrinin kurucusu olan oğlu William’ın bir portresine dayanılarak yapılmıştır.
Müze: Güneydoğu Asya’nın ilk İngilizce eğitim veren ve 1816 yılında kurulan “Penang Free School” binasında: 1896-1906 yılları arasında konumlanmıştır.
Müze: kalıcı sergiler ve geçici sergiler olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır.
Kalıcı sergide: Penang’ın tarihsel toplulukları ve bazı Penang tarihsel olaylarına adanmış galeriler bulunur. Bunlar arasında bulunanlar: fotoğraflar, haritalar, tarihsel kayıtlar bulunmaktadır. Çinli ama burada temsil edilen Malezya’nın guruplarının tümünün birleştirildiği yerleşimci guruplara ait nesneler sergilenir.
Burada ayrıca: Yüzbaşı Robert Smith tarafından toplanan sekiz tablo sergilenmektedir.
İlk odada: 1867 Penang ayaklanması ve bir Çinli yatırımcının evinin ana salonunun bir kopyası görülür. Ayrıca: oyulmuş bir yatak, sedef kakma ve ipekler gibi geleneksel süs kıyafetleri olan bir evlilik-gelin odası bulunur.
Geçici sergide: birinci kattaki bu sergide sanat galerisi bulunmaktadır. Burada: Malay denizcilik ve eski Penang resimleri sergilenmektedir. Bu resimler yerel sanatçılara aittir.
Sir Francis Light’ın dökme demir heykeli müzenin sağ dışında durur. Bu heykel: Penang şehrinin kuruluşunun 150. yıldönümünü anmak için yapılmıştır. Aslında: Sir Francis’in resmi bulunmamaktadır ve bunun üzerine oğlu modellenerek heykel yapılmıştır. Ayrıca: burada eski bir Japon kılıcı sergileniyormuş, ama II. Dünya savaşı sonunda işgal sona erdiğinde geri iade edilmiştir.
Müze içinde: Alman İmparatoru Kaiser Wilhelm II’ye ait, 19.yüzyıldan kalma bir büst bulunmaktadır. Bu büst: müzeye gelmeden önce, söylenenlere göre Wellesley İlköğretim okulunda bulunmuştur, ama oraya nasıl gittiği konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Eastern Oriental Hotel
Şehrin; sömürge döneminden kalan en büyük anıtıdır. 1885 yılında yapılmıştır. Otel: Lebuh Farquhar caddesi üzerindedir ve aslında iki kısma ayrılmaktadır. Bunlar: kordona bakan “Eastern” ve denize bakan “Oriental” bölümleridir. Otelin ilk olarak yapılması fikri ise: Singapur’daki ünlü “Raffles Hotel” i yapan ermeni kardeşler Martin ile Tigran Sharkies’ye aittir.
Günümüzde otel eski ihtişamına kavuşmuştur. Güneydoğu Asya’daki bir gurup kültürel miras otellerinden biri olarak kabul edilir. Akşam: otelden Malakka Boğazının manzarası muhteşemdir. Otelde kalmıyor olsanız bile, mutlaka girip gezmenizi öneririm.
Çevredeki ara sokaklara dalarsanız: bu kez, geçmişten günümüze gelen çok güzel korunmuş evler görebilirsiniz. Bunların çoğu: zarif oymalı, tik ağacından yapılmış pencere kafesleri ve girişleri altın sarısı ve siyah lakeli güzel isim levhaları ile donatılmıştır.
Bu kişisel evler haricinde: topluluk dayanışmasının merkezi olan ve yerel sorunların tartışıldığı klan evleri ve atalara ibadet edilen tapınaklar bir arada bulunmaktadır.
Malezya Penang Khoo Kongsi Klan Evi
Malezya Penang Khoo Kongsi Klan Evi
Khoo Kongsi Klan Evi
Khoo ailesinin bu klan evi: “Lebuh Cannon” denilen yerin ilerisinde bir ara sokaktadır. “Lebuh Cannon” ismi: 1867 yılında Penang ayaklanmasında; atılan top mermilerinin yolda açtığı delikler nedeniyle buraya verilmiştir.
Evin iç mekanında: Ch hanedanlığının ünlü genarali ve klanın reisi “Tua Sai Yeah” ın (MÖ.221-207) görülmektedir. Bu “Khoo Kongsi” olarak isimlendirilen klan: hükümet tarafından desteklenen tek klandır.
Evin yanındaki diğer yapılar: 19. yüzyıl ortalarından kalmadır yani 1836 yılında başlanan inşaat 1850 yılında tamamlanmıştır. Ancak: 1894 yılında yıldırım düşmesi sonucu çıkan yangın: yapıyı yok etmiştir. Çinliler bu durumu: yapının İmparatorluk saraylarına benzemesi nedeniyle tanrılar tarafından lanetlendiğine yormuşlardır.
Günümüzde görülen yapı: 1902-1906 yılları arasında inşa edilmiştir. Duvarlar ve sütunlar zengin bezemelerle süslüdür. Ahşap bölümler antik Çin sanatı ve mimarisini yansıtmaktadır. Ev içinde: klan geleneklerinin adlandırma kuralı tabloları bulunur.
Onların soyadı ardından ilk adını ve doğum tarihi yazılır ve buna göre nesilleri izlenir. Yani, klana bağlı olanların nesilleri bu tabloda görülebilmektedir.
Klan inananları genellikle “bambu” ağacı dikerler. Neden bambu dikilir? Bambu seçimi için özel bir neden yoktur. Bambu: kötü şansı geçiştirmek için güç olduğuna inanılır. Bu nedenle, klan evinde yalnızca fiziksel tehditlerden korunmak değil, aynı zamanda ruhsal korunma için bambu dikilir.
Evin içinde çeşitli Budha heykelleri bulunuyor. Bazı Budha heykellerinde bir kaşı çatık görülüyor. Gülen Budha heykelleri de bulunuyor. Gülen Budha heykelinin korkulukları altına sokulmuş sikkeler görülüyor. Bunun nedeni: bazı feng shui inanışlarıdır.
Malezya Penang
“Leong San Tong” isimli süslü eski tapınak: açık hava Çin operası ve tiyatrosu için kullanılan küçük bir alanın karşısında görülmektedir. Burası: Malezya’nın en farklı Çin klan derneklerinden birisidir. Bu klan dernekleri: 650 yıllık bir geçmişe sahiptir ve geniş soyları soy ağacı yapılarak izlenmekte, ayrıca cemaatlerinin savunulması için binalarının çevresi muhteşem duvarlar örülerek korunmaktadır.
Bu tapınak: şehrin güneybatı kısmındadır ve tapınak binası: kalabalık teras evler arasında gizlidir. Tapınağın solunda: “Refah Tanrısı”na adanan bir mabet bulunur.
Tapınağın sağında ise: klanın ruhami liderlerini onurlandıran “altın sinchoo” ların (ruh tabletleri) ve daha alçakgönüllü olan klan üyeleri için yapılmış basit ahşap panellerin bulunduğu salon görülür. Ancak giriş ücretlidir.
Malezya Penang Kuan Yin Teng Temple
Kuan Yin Teng Temple
Pitt Street üzerindeki burası şehirdeki en kalabalık tapınak olarak bilinir. Lebuh Pitt bölgesinde St George’s Church kilisesinin hemen yanındadır. Çin erken dönem göçmenleri tarafından 1801 yılında inşa edilen tapınak: Hindu bereket ve merhamet tanrıçası Bodhisattvası’ya adanmıştır. Bu tanrıça: geleneksel Çin inançları ile Budacılık arasında köprü görevi görür.
Ayrıca: Çin efsanelerine göre: o Nirvana olduktan sonra, insanlara sonsuz mutluluk getirmek için ve acı dünyasında kayıp ruhlara yardım etmek için görevlendirilmiştir. Şehrin en büyük ve en süslü tapınağı ve aynı zamanda en eski olanıdır. Şehirdeki “Taoistler”in ana tapınağıdır.
Ama özellikle, hem yoksul ve hem de varlıklı Malayları bir araya getirmesiyle bilinir. Ayrıca: yine bu tapınak yeni evli çiftlerin gözdesidir.
Yapıda: girişteki iki taş aslan ve çatıdaki ejderha figürleri mabedi korur. İç mekanın ağır havası: tütsü kokusu, ailevi sorunlarının çözülmesi için sunaklara bırakılan çiçekler, kokulu yağlar, meyveler, kekler ve kızarmış tavuklardan gelmektedir.
Yani yapının içinde çok duman olması normaldir, ama bu duman çoğu kez ziyaretçilerin gözlerini rahatsız etmektedir. Avluda ise güvercinler görülür. Bu avluda: büyük-devasa bir eski ağacın altındaki gölgelik alan: insanlar için bir toplanma yeri gibi görülüyor ve ağacın altındaki kırmızı yapı, tanrının türbesi olarak görülüyor.
Buraya yolunuz düşerse: kutsal nesneler üzerine yağ dökerek buhur yakmalısınız. Mutluluk dilerseniz, tapınağa taze çiçek sunmanız gerekiyormuş. Servet sahibi olmak isteyenler, burada sahte banknot yakıyorlar. Ayrıca, bu kalabalık içinde çantanız, cüzdanınız ve diğer değerli eşyalarına iyi sahip olmanızı öneririm.
Burada daha önce bir dilek tutan ve dilekleri yerine gelenler: şükran jesti olarak dev joss çubuklarını yakıp, tapınağın tanrılarına saygılarını ifade ediyorlar. Şükran ifadesi olarak meyve ve çiçek te sunuluyor. Bazen ise: pişmiş sebze yemekleri, buharda pişmiş çörekler ve kekler de tanrılara sunuluyor ve biraz önce söylediğim gibi, kokular birbirine karışıyor.
Öte yandan: her kameri ayın birinci ve on beşinci günü: tüm yıl boyunca hacılar ve takipçileri, burayı ziyaret ederler. Mercy bayram günü: el kuklası gösterileri ve Çin operaları sergilenir. Sonuç olarak, burası her zaman hareketli bir yer olarak bilinir.
Tapınağın arka planında ise: tütsü, joss sopası, joss kağıdı, mum ve diğer dua eşyaları satan tipik dükkanlar bulunuyor. Kesme çiçek satan tezgahlar da görülüyor.
Çiçek stillerini kişiler kendileri seçiyorlar. (örneğin: buket, sepet, çelenk, gevşek çiçek, potpuri yaprakları gibi) Çiçek cinsi olarak seçilenler ise: yasemin, orkide, krizantem, lotus çiçeği sapları. Pitaya, taze meyve ve meyve suları satan dükkan ise: yorgun gezginlerin susuzluğunu gidermek içindir. Burada özellikle tropikal meyvelerin tadına bakabilirsiniz.
Malezya Penang Capitan Kling Mosque
Capitan Kling Mosque
“Capitan” kelimesi belli topluluk veya gurup temsilcisi demektir. “Kling” kelimesi ise Malay dilinde “Hintli” insanlar demektir. Şehrin en iyi bilinen camilerinden birisidir. Penang devlet camisi yapımı başlamadan önce, bu cami Penang devlet camisi olarak kullanılmıştır.
Pitt Street üzerinde bulunan bu cami: 1801 yılında Hintli Müslümanlar tarafından yaptırılmıştır ve 200 yıldır Hint Müslüman toplumunun ibadet yeri olarak kullanılmaktadır. Zaten, şehrin bu bölümü küçük Hindistan olarak bilinmektedir.
Alan: renkli ve sayısız dükkanlar, Hindu tapınakları, Hint restoranları, baharat ve sandal ağacı ve köri satan dükkanlarla doludur. Bu bölgede dolaşırken, zaten bu kokuyu hemen hissedeceksiniz ve Hint müziği duyacaksınız.
Evet, cami; İngiliz sömürge dönemi ticari binaları, dükkanlar ve evler arasındadır. 18.yüzyılda bu cadde üzerindeki yapılar özellikle zengin Çinli tüccarlar tarafından satın alınmıştır. Bu yüzden, bu cadde üzerinde doğu ve batı kültürlerinin karışımını görmek mümkündür.
Yapı: Mağribi İslami etkileri yansıtan bir kubbe şeklindeki minare bulundurmaktadır. Son bir not: günümüzde görülen cami: 1916 yılında inşa edilmiştir. Cami çevresinde kuyumcular bulunur.
Burayı ziyaret etmek isterseniz, ayakkabılarınızı çıkarmanız ve bayanlar için başörtüsü takmanız istenir.
Malezya Penang Sri Mariamma Temple
Sri Mariamma Temple
Burası: şehirdeki en eski Hindu tapınağıdır. Tamil Hintliler: Penang yöresine ilk geldiklerinde, 1883 yılında burayı basit bir türbe olarak inşa etmişlerdir. Tapınak kapsamlı bir tadilattan sonra, Hindistan esnaf ve heykeltıraşları tarafından 1933 yılında genişletilmiştir.
Ayrıca: Arulmigu Sri Mahamariamman Tapınağı ya da Queen Street Hint Tapınağı olarak da bilinir. Şiva’nın oğlu ve kötülükleri ortadan kaldıran tanrı Subramaniam’a adanmıştır.
Tapınak: renkli dekorasyonu ile dikkat çeker. Cephenin parçası olarak elmas ve değerli taşlar kullanılmıştır. Hindu mimarisinin tipik bir örneğidir. Yapının büyük giriş kapısı etkileyicidir. 38 parlak renkli heykel: Hindu tanrı ve tanrıçalarının koruyucusudur.
Dört katmanlı kule: çiçek süslemeleriyle dikkati çeker. Kulenin tepesinde güvercinler görülür. Kule: gökleri temsil eder. Tanrıların dünyasındaki gök dağ betimlenmiştir.
Tapınağın içi ise: Rab Subramaniam heykeli ile dekore edilmiştir. Kubbe: 9 metre yüksekliktedir. Ayrıca yine tapınak içinde tanrılar ve aslan betimlenen 40 heykel görülür. Penang Thaipusam festivali: bu tapınaktan başlatılmaktadır.
Yılın ilk aylarında düzenlenen “Thaipuam” bayramının dinsel etkinlikleri burada yapılır. Ayrıca, her yıl Ekim ayında: bir tahta araba, Vijayadasami şenlikleri sırasında, bir sürücü ile tapınaktan ilahı alır. Tapınağın içinde dokuz gezegen ve tavandaki ahşaba oyulmuş Zodyak işaretleri sembolize edilmektedir.
Tapınak günümüzde: büyük ölçüde Hintlilerin hakim olduğu bir topluluğa hizmet vermektedir. Tapınaktaki ibadetler: sabah 07.30 ve akşam 18.30 da gerçekleştirilir.
Malezya Penang Chinatown
Chinatown
Şehirdeki “Chinatown” bölgesi: Lebuh Chulia ve Lebuh Campbell caddeleriyle çevrilidir.
Şehirdeki ucuz otel ve restoran arayanlar da burayı tercih ederler. Yani: burası sırt çantalı gezginlerin gözdesidir.
Burada: iki katlı mağazaların ve kalabalık sokakların ortasında: müşterilerin dikkatini çekmek için çırpınan işportacılar görebilirsiniz. Bunlar mallarını ortaya saçarak satış yapmaya çalışırlar. Chulia ve Campbell sokaklarında: orman yürüyüşleri için ideal deri ve kanvas giysiler bulmak mümkündür.
Ayrıca: bahis dükkanları, eski berber salonları ve egzotik ilaçlar satan dükkanlar da görülür. Burada bulabileceğiniz diğer nesneler: geleneksel kostümler, kristaller, otlar, geleneksel Çin ilaçları, antikalar.
Ayrıca: geleneksel fener yapımcıları, ayakkabıcılar, joss-sopa yapımcıları ve tabela oyma gibi çeşitli el becerileri gerektiren ürünler satılmaktadır.
ŞEHİR MERKEZİ YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER
Jalan Sultan Ahmad Shah denilen yerden; şehir dışına çıkarsanız: kauçuk sanayicilerinin, I. Dünya Savaşı boyunca hızlı büyüme sırasında yaptırdıkları görkemli neo-gotik ve palladio mimari stillerin hakim olduğu malikanelerini görebilirsiniz.
Malezya Penang Lorong Kulit
Lorong Kulit
Cumartesi ve Pazar günleri saat: 08.00-14.00 arasında açıktır. Sadece yağmur yağdığında açılmıyor, buna dikkat etmeniz gerekir. Çünkü: Pazar tezgahları malum açıkta, yağmur yağınca tezgahlar kurulmuyor.
Şehrin ünlü bit pazarı: şehir stadyumunun yanında kurulur. Buraya ulaşmak için taksi kullanabilirsiniz.
Burada: eski giysiler, mücevherler, el aletleri, saatler, oyuncak bebekler, aksesuarlar bulmak mümkündür. Pazar ilk olarak 1970’li yıllarda hırsız pazarı olarak gündeme gelmiştir. Pazarda bazı çalınmış mallar satılır ama bunların diğer satışa sunulan mallardan farkı yoktur.
Hatta: camilerde ayakkabılarını kaybedenlerin, bu Pazar yerinde kendi ayakkabılarına rastladıkları söylenir. Her şeye rağmen, bugün bu Pazarda aynı zamanda yasal şekilde satılan mallar da görülür.
Özellikle: bazı biblolar ve mükemmel antikalar bulup satın alabilirsiniz. Ayrıca: eski ütüler, eski pullar, sikkeler ve sepetler, tabaklar, kaşıklar, porselenler, eski saatler, kılıç, Budha heykelleri bulunur.
Özet olarak: burada adanın her yerinden toplanan ikinci el eşyalar satışa sunulmaktadır. Ama dediğim gibi, burada rastlayabileceğiniz bazı antikaların, değeri satış fiyatının çok üstünde olabilmektedir. Bu nesneler yanında pazarda bazı meyve tezgahları da bulunur.
Malezyalılar ve turistler arasında oldukça ünlü bu pazarı mutlaka ziyaret etmenizi öneririm.
Malezya Penang Penang Hill-Bukit Bendera
Penang Hill-Bukit Bendera
Şehirden çıkarken: Jalan Dato Keramat ve ardından Jalan Air İtam yolları takip edildiğinde: deniz seviyesinden 823 metre yükseklikteki bu tepeye ulaşılır. Tepeye ulaşmak için: eskiden atlar kullanılırken günümüzde, güzel bahçelerin ortasındaki bungalov ve villaların arasından geçerek ilerleyen ve yaklaşık 30 dakika süren feniküler hattını kullanmanız gerekecektir.
Aslında buraya ulaşım için ilk demiryolu hattı: 1905 yılında kurulmuştur. Ancak teknik arızalar ile bu hat işlemez hale gelince, ikinci demiryolu hattı 1909 yılında kurulur. 1924 yılında ise,2007 metreuzunluğundaki füniküler demiryolu hattı açılır. 2010 yılında ise sistem revize edilir. Füniküler, şehirden6 kmuzaklıktadır. (feniküler biniş ücreti, yetişkinler için 30RM.dir)
Tepe; yüzyılın sonunda bir sömürge yerleşimi olarak kullanılmış ve günümüzde ise: özellikle hafta sonu gezilerinde yerli halkın gözde bölgesidir. Penang Hill: Strawbery Hill, Halliburton Hill, Flagstaff Hill, Tiger Hill ve Batı Hill gibi birçok tepeden oluşur.
Bu tepelerin en yüksek noktası ise, biraz önce belirttiğim gibi deniz seviyesinden 823 metre yükseklikteki, Batı Hill tepesidir. Bu tepelerin arasında da, Penang bölgesinin büyük nehirlerinden birinin kolları, su toplama alanı yaratır. Tepenin en büyük özelliği: serin ve temiz havası ve tarihsel özelliğidir. Georgetown ve çevresindeki bölgelerde hava nemli ve sıcak iken, burada gayet serin bir hava bulunur.
Tepeden adanın panoramik manzarasını izlemek mümkündür. Penang adasının doğu kıyısından, Georgetown şehrinin en iyi panaaomik manzarası buradan izlenir. Crag Hotel’in kuzey kıyıları dahi görülebilir.
Günübirlik ziyaretçiler: bitki örtüsünü ve doğal yaşamı gözlemlemek için: yoğun bambu koruluğundaki gölgelik yollardan ve patikalardan yürürler. Burada: tropik meşe ağaçları ve ayrıca ilginç etçil sürahi bitkisi olarak çeşitli ilginç bitkiler görebilirsiniz. Jura döneminden beri, büyük ölçüde değişmeden kalmış eğrelti ağacı da ilgi çeker.
Eğer şanslı iseniz: gölgelikte beslenen dev siyah sincap görebilirsiniz. Hatta yaprak maymunları da görülebilir. Kuş gözlemcileri: mavi kuyruklu arı kuşlarını, nektar kuşlarını ve örümcek avcısı kuşları görmek için çevreyi gözlemlerler.
Tarihi özelliklere gelince: 1803 yılına tarihlenen eski bina, Penang tepesinde Asya ve modern mimariye, İngiliz sömürge mimarisinin etkilerini göstermesi açısından ilginçtir. Yapı günümüzde bungalov deposu olarak kullanılmaktadır.
Bird Park
Jalan Todak, Seberang Jaya denilen yerdeki park alanı: Malezya’da tektir ve tüm dünyada anakarada yaşayan 300 kuş türü bu park alanında görülebilmektedir.
Park: 1988 yılında 5 dönümlük alanda kurulmuştur. Parka giriş ücreti 29RM dir.
Malezya’da türünün ilk ve en büyük örneğidir. 300 kuş türünün 150 den fazla türü Malezya’da yaşamaktadır. Bu kuşlar koruma için 150’den fazla kafeslere yerleştirilmişlerdir. Park alanı: bir bahçe konseptinde inşa edilmiştir ve orkide, bambu, süs bitkisi ve palmiye ağaçları arasına yerleştirilmiştir.
Çağlayan bir şelale ve doğal göletler arasında serbestçe dolaşan pelikanlar, flamingo, kuğular, balıkçıllar, leylek, ördekler görülür. Su alanları: nilüfer ve lotus çiçekleriyle bezenmiştir. Ayrıca: Çin tarzı ahşap köprüler ve dinlenmek için küçük Malay kulübeleri bulunur.
Ayrıca: rahat ve klimalı bir de restoran bulunmaktadır ki, yerel ve batı tarzı gıda hizmetleri verilmektedir. Parkın en ilginç canlılarından birisi: “fare deers” denilen dünyanın en küçük geyiğidir. Dev arapaima balık, piton ve dev timsah, kaplumbağa: park alanındaki yaban hayatının diğer canlılarıdır.
Park alanında gezerken: kuşları elle besleyebilir ve evcilleştirilmiş kuşları tutabilirsiniz. Devekuşları ile, onların doğal yaşam ortamında eğlenebilirsiniz.
Malezya Penang Botanical Garden
Malezya Penang Botanical Garden
Botanical Garden
Şelale bahçeleri olarak da bilinen bu bahçeler: Jalan Kebun Bunga boyunca bir vadide yer almaktadır.
Bahçe: 30 hektarlık bir alana yayılmaktadır. Yerli ve egzotik bitki türlerinin büyük bir çeşitlilik içeren iyi bir düzenlemesidir. Şehir merkezine yaklaşık 8 km uzaklıktadır. Her gün saat: 07.00-17.00 arasında açıktır.
1844 yılında, buranın yakınlarındaki tepelerden botanik örnekleri toplayan Charles Curtis anısına düzenlenmiştir. Yani ilk olarak İngilizler tarafından eski bir taş ocağı sitesinde 12 bölüm olarak kurulmuştur.
Günümüzde burada: birçok bitki çeşidi görülür. Hatta bazı bitki türleri, kilit altında bulundurulmaktadır. Misafirlerin güvenliği için şelaleler kordon altına alınmıştır. Bitki türlerinden en ilgi çekenleri yani kaçırmamak gerekenleri: cannon ball ağacı, sengkuang ağacı, büyük payanda kökleri, penang adasının ismini aldığı pinang palm ve eşsiz morumsu siyah renkli çiçekler açan siyah zambak. Ayrıca: endemik terlik orkide ve zencefil, feoctachy penangensis.
Her ne kadar botanik bahçesi olarak bilinse de, burada: uzun kuyruklu macague ve yaprak maymunları gibi, pek çok yaban hayvanı görebilirsiniz. Bunlar: botanik bahçeleri içinde “Ay Gate” olarak isimlendirilen özel bir yol üzerinde görülürler. Bu yol 1 saatlik yürüyüş yoludur. Dik ama oldukça keyiflidir.
Burada çok hassas bir konudan söz etmek istiyorum: maymunlara dokunmak ve onları beslemek ceza nedenidir ve 500RM ceza ödemek durumunda kalırsınız. Ancak, yine de şunu bilmek gerekir ki, maymunlar oldukça arsız ve neşelidir. Yani açıkta yiyecek görürlerse, bunların maymunlar tarafından yağmalanacağını bilmeniz gerekir.
Yani yürürken herhangi bir şey yemeyin. Maymunlar ziyaretçilerin yanına yaklaştığında, park idaresi, onların korkutulmasını istemiyor. Burada maymunlar yanında: yaban hayatının diğer üyeleri olan siyah dev sincaplar, böcekler ve kelebekler de görülür.
Malezya Penang Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı
Malezya Penang Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı
Wat Chayamangkalaram Temple-Yatan Buda Tapınağı
Budacı tapınak, Lotong Burma Road adresindedir.
Tapınak, yerli halk tarafından “Sleeping Buddha”olarak bilinir. Bu Tay tapınağındaki yatan buda anıtının 33 metre olduğu ve uzanmış Budha’nın altın kaplı olduğu söyleniyor. Bu uzunluktaki Budha anıtının, dünya üzerinde mevcutların en büyüğü olduğu belirtiliyor. Yatan Budha: dünyada tam bir barış sembolü olarak görülmektedir.
Tapınak: 1845 yılında Tay toplumuna, Kraliçe Victoria tarafından verilen 5 dönümlük arazi üzerine kurulmuştur.
Burayı ziyaret ederseniz: tapınak girişinde dışta iki heykel göreceksiniz.
Tapınağın içine girerken ayakkabıları çıkarmak gerekir. Tapınağın içinde: uzanmış Budha’nın ardında, birçok niş görülür.
Yapının meditasyon salonunun girişindeki sütunlarda: dev naga yılanları ve mistik yaratıklar: yeryüzünü cennete bağlamaktadırlar.
Malezya Penang Toy Museum-Oyuncak Müzesi
Toy Museum-Oyuncak Müzesi
Tanjung Bungah denilen yerdeki bu oyuncak müzesi: dünyanın en büyüğü olarak tanınır. Burada 100.000 oyuncak ve ilgili diğer koleksiyon bulunduğu söyleniyor. Müzenin 1973 yılında, kolleksiyoner Cheng Yalın tarafından toplanan koleksiyon ile oluşturulduğu belirtiliyor.
Kendisi 19 yaşında iken Londra Oyuncak ve Model Müzesini ziyaret ettikten sonra oyuncak koleksiyonu yapmaya başlamıştır. Günümüzde de koleksiyonun geliştirilmesine devam edildiği ve dünya üzerinde her türlü oyuncağın burada bulunduğu söyleniyor.
Müze: birkaç parçaya bölünüyor. Bu parçalar: Çizgi roman Heroes of Horror odası, Canavarlar odası, Fantasy odası.
Müzenin en pahalı oyuncağı: Japonya kökenli ve 1.8 metre boyundaki Gundam robotudur. Müzeyi gezerken: belirli bir bölümde çevredeki atmosferi geliştirmek için, hareket sensörleri ile ürpertici ve garip sesler ve hareket efektleri yaşanıyor. Müzenin duvarları: Büyük Sfenks ve Giza piramitleri gibi ünlü antik Mısır anıtları ile dekore edilmiştir.
Müzeye giriş, çocuklar için 6RM, yetişkinler için 10RM dir.
Malezya Penang Kek Lok Si-Cennet Tapınağı
Kek Lok Si-Cennet Tapınağı
Güneydoğu Asya’daki en büyük Budist tapınağı olarak tartışılan bu kutsal yapı: küçük Air Itam kasabasının yukarısında, Georgetown şehrine bakan bir tepe üzerindedir. Tapınağın en yüksek kısmına bir teleferikle ulaşmak mümkündür. Tapınağın bu en yüksek kısmında Kuan Yin’in bir heykeli bulunur.
Tapınak inananları: 1887 yılında Çin’in Fujian şehrinden buraya gelen Çinli Budacı rahip Beow Leon tarafından toplanmıştır. Tapınak inşası 1890 yılında başlamış ve 15 yıllık süreç sonunda 1905 yılında tamamlanmıştır.
Yapının yüksekliği 30 metredir. Yapı: aslında çeşitli mimari tarzın bir aradaki uyumunu yansıtır. Çin’e özgü bir ana merkez ve Birmanya’ya özgü sivri uç bu durumu göstermektedir. Yapının: Tortoise Pound denilen bölümünde: ziyaretçiler kaplumbağaları sebzeler ve bisküvitlerle besleyebilirler. Zemindeki büyük kayalar: Budacı ve Konfüçyüsçü metinlerin Çin kaligrafileriyle kaplanmıştır.
Tapınağın içindeki mutluluk yayan “Gülen Buda” heykeli: inancın kurucusunun yeniden vücut buluşunu ifade eden “Sakyamuni Buda” heykeli ve Merhamet Tanrıçası “Kuan Yin” heykelleri önem kazanmaktadır.
Ada’nın Çevresinde Gezilecek Yerler
Klasik bir gezi turu
Şehrin kalabalığı ve hareketli sokakları ile sıcağından kaçmak isterseniz: adanın diğer kısımlarını kapsayan ve yaklaşık 74 km süren bir klasik tura katılabilirsiniz. Bu tur sırasında: balıkçı köylerinde ve kırsal alanlarda yaşayan Malaylarla tanışabilirsiniz. Yağmur ormanları ve nadir kauçuk, palmiye yağı, karabiber, Hindistancevizi, karanfil ve başka baharat plantasyonlarını görebilirsiniz. Ancak: kıyıdaki tatil tesisleri dışında, adanın diğer yerlerinde gece konaklama imkanları sınırlıdır.
Batu Ferringhi-Yabancının Kayası
Şehir merkezinin 15 km kuzeybatısında bulunan burası: kumluk plajları ve su kayağı, yelkencilik, rüzgar sörfü, binicilik ve diğer sporların yapılmasına imkan veren tesisleriyle tanınan bir tatil beldesidir. Ancak: plajlar ne kadar kumluk olursa olsun, adanın kuzeydoğu kıyı şeridindeki güzellikleri yansıtmamaktadır.
Evet, Penang adasının en popüler yerlerinden biri olan burayı ziyaret etmeyi unutmayınız. Hatta, burada gece pazarını mutlaka görünüz.
Sungei Penang
Burası küçük Çinli kasabasıdır. Burada özellikle restoranlar ünlüdür ve kavrulmuş tavuk kanadı tatmanızı öneririm.
Malezya Penang Pantai Aceh
Pantai Aceh
Burası: Penang adasının batı kıyısında küçük bir Çin balıkçı köyüdür. Jalan Pantai Acheh yolunun sonundadır. Köy yolu üzerinde “Şehy Tahir Gözlemevi” bulunmaktadır ve burası İslami astronomi merkezidir. Köyün tarihinde, 26 Aralık 2004 tarihindeki tusunai faciası ayrı bir yere sahiptir.
Köyde: hiçbir süpermarket ve alışveriş merkezi yoktur. Mangrov ormanları arasındaki köyün turistler açısından en büyük cazibesi yerel lezzetler olan Belacan ve tuzlanmış yumurtadır.
Köylüler: balık yakalama dışında, Belacan ( bu bir tür küçük karides ve tuzla yapılan yiyecek türüdür ve 28 gün süresince kurutulur), tuzlu yumurta ve kurutulmuş karides üretimi yaparlar. Bu onlar için gelir kaynağıdır. Turizm sektörünün gelişmesine rağmen, genç nüfus köyü terk etmektedir, yani köyde hep yaşlı insanlar görülür.
Malezya Penang Milli Park-Penang National Park
Milli Park-Penang National Park
Koruma altına alınan bu ulusal park alanı: adanın kuzeybatı bölümündedir ve yaklaşık20 km. karelik bir alanı (yani küçük bir parktır) kapsamaktadır. Parkın Malayca ismi “Taman Negaru Pulau Pinang”dır. Nisan 2003 yılında milli park olarak ilan edilmiştir.
Ancak, her ne kadar küçük bir alanda bulunsa da, parkın biyo çeşitliliği dikkat çekmektedir. Park alanında 1000 den fazla bitki, kuş, böcekler ve 30 memeli, 40 sürüngen yaşamaktadır. Ayrıca: Tukun nehri de sulak, mangrov bataklıkları, geniş yağmur ormanlarının tepe, çamurlu deniz dibi, deniz granit, mercan resifleri, göl ve gölgelik yürüyüşleri gibi bir çok mekan ve etkinlik bulunur.
Plajlar: Park alanında birçok plaj bulunmaktadır ama bunlardan en ünlüsü “Monkey Plajı” dır. Pantai Kerachut ve Teluk Kampi: kaplumbağaların favori yuvalama yerleridir. Bu plaj alanlarında, büyük ihtimalle şişe burunlu yunusları görebilirsiniz.
Meromictic Gölü: Olağanüstü bir göldür. Asya kıtasında bu tür yalnızca iki göl bulunmaktadır. Göle gelen turistler: suyun iki farklı katmanını bir arada yaşayabilirler. Alt tabaka sıcak ve rahat, üst tabaka canlandırıcı ve serindir. Bu göl: denizle bağlantılı olmasına rağmen deniz suyu karışmaması ile bilinir. Göl kıyısında piknik yapılır ve ayrıca gölde balık avlamak mümkündür.
Boat: Parkın çevresinde mükemmel tekne yolculukları yapabilirsiniz. Teluk Bahang yanındaki ziyaretçi merkezinden tekne kiralamak mümkündür. Tekne yolculuğu sırasında, size bazı deniz su samurları eşlik edeceklerdir. Ayrıca, kaplumbağalar ve belki de bir timsah görebilirsiniz. İlginç kaya oluşumları da görebilirsiniz.
Park alanında konaklama imkanı bulunmamaktadır. Ancak parka yakın alanlarda oteller ve tatil köyleri bulunur. Çadırlı kamp yapmak isteyenler, önce park yönetiminden izin almalıdırlar. Park alanına motorlu araç girmesine de izin verilmez.
Çünkü: park alanında: yaban domuzu, uçan lemur, yaprak maymunu, makak ve siyah dev sincapları kendi doğal ortamlarında görmek mümkündür.
Bunları görmek için orman alanı içinde trekking yapabilirsiniz. Ancak bu yürüyüş sırasında dik ve ıslak bir sürü ağaç kökü ve gövdesi ve bazen de kayalıklarla karşılaşacaksınız. Parka giriş ücretsizdir.
Malezya Penang Muka Head
Muka Head
Adanın kuzeybatı ucunda; Milli Park alanı içinde; Teluk Bahang bölgesindeki burun: su altında avlanmak ve şınolkerle yüzmek için idealdir. Ancak, buraya ulaşım için bir tekne kiralamak gerekir. Burada “Pula Rimau” denilen bir deniz feneri vardır.
Bu deniz feneri: kalay madeninin üretiminin hızlanması sonucu buraya çok miktarda yelkenli ve buharlı geminin gelmesi üzerine inşa edilmiştir. 14 metre yükseklikteki bu deniz feneri, 1883 yılında İngilizler tarafından inşa edilmiştir. Penang milli park alanı içinde 227 metre yükseklikteki bir tepe üstündedir.
Bu tepeye ulaşmak için tek yol, batı ucundan tepeye “Maymun plajı” bölgesinden yürümektir. Bu trekking yürüyüşü: zor bir yolculuk değildir ve yaklaşık 1.5 saat sürer. Eğer tepenin üstüne geldiğinizde, fenerin sarmal merdivenlerine tırmanırsanız, muhteşem bir manzara ile karşılaşırsınız.
Burada bir de “USM Araştırma İstasyonu” bulunur. Bu istasyon: tropik deniz ve kıyı çalışmaları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere 1996 yılında kurulmuştur. Bu istasyonda halen çalışmalar sürdürülmektedir, en son olarak bu istasyon tarafından yapılan araştırmalara göre, bu kıyılarda yaşayan bir istiridye soyunun tükenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Günümüzde burada konaklamak için birkaç kötü bungalov bulunuyor, yani burayı ziyaret etmek isterseniz konaklamalı değil, günübirlik gitmeyi düşünün.
Malezya Penang Teluk Bahang ve Penang Cultural Centre
Teluk Bahang ve Penang Cultural Centre
Burası adanın kuzeybatı ucundaki bir balıkçı köyüdür. Köyün isminin kelime anlamı Isı dalgası körfezidir. Muhtemelen kıyıya gelen deniz melteminin yüksek sıcaklığını ifade etmektedir. Burası: Batu Ferringhi denilen turistik merkezden 5 km uzaklıktadır. Buranın özellikle balık restoranı dünyaca ünlüdür. Ancak bu restoran 2004 yılında tusunami tarafından tahrip edilmiştir. Günümüzde orada aynı isimle başka bir restoran bulunmaktadır.
Teluk Bahang: işyeri ve mekanların kanalizasyonlarının boşaltılması nedeniyle denizde yoğun deniz anası bulunması üzerine yüzmeye pek uygun değildir. Burada bir “Wet Market” vardır. Burası sadece meyve ve sebze satılır. Burada ve yöredeki diğer pazarlarda balık ve et satılmaz.
Mutiara Mutiara karşısında, 2007 yılında yenilenen “Pinang Kültür Merkezi” bulunmaktadır. Bu merkeze rehberli turlar düzenlenir. Her tür 2.5 saat sürer ve önceden randevu almak gerekir. Tur katılımcıları: geleneksel bir karşılama töreni gösterisi ile karşılanır, kültürel ve etnik şovlar, yerli oyunlar, Malay dövüş sanatları, el sanatları, bir yöresel yerli evi ve dans gösterileri yapılır.
Penang Butterflay Farm-Kelebek Çiftliği
Teluk Bahang’ın güney ucundaki burası: yüzlerce farklı kelebek türünün; ağla çevrili bahçede kanat çırptıkları bir yer olarak bilinmektedir. Georgetown şehrine yaklaşık 17 km uzaklıktadır. Ada turunda, turistler için en popüler yerlerden biri haline gelmiştir.
1986 yılında açılmıştır. 8 hektarlık alanda: kelebek türlerinin kutsal evleri yanı sıra diğer böceklerle ilgili geniş bir ürün yelpazesi görülür.
Kelebekler vahşi ve güzel yaratıklardır. Günümüzde burada: nadir Hint Leafl ve nesli tehlike altında olan Sarı Kuş Kanadı kelebekleri dahil, toplam 120 farklı türden 4000 Malezya kelebeği bulunmaktadır. Burası, tropik dünyada kurulan ilk tropikal kelebek çiftliğidir.
Giriş ücretlidir, yetişkinler için 27RM ücret ödemek gerekir.
Malezya Penang Tropikal Meyve Çiftliği
Tropikal Meyve Çiftliği
Jalan Teluk Bahang denilen yere, yalnızca 9 km uzaklıktaki bu bahçe, 10 hektarlık bir araziye kurulmuştur. Burada: 1992 yılından bu yana, yaklaşık 140 egzotik meyve ağacı yetiştirilmektedir.
Çitlik deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, Teluk Bahang denilen tepelik arazide kurulmuştur. Burası tropikal ve alt tropikal meyve ağaçlarının birçok türünün yetiştirilmesi için ideal ortam sunar. Amaç, her şeyden önce nadir ve egzotik meyve ağaçlarını korumaktır.
Günümüzde çiftlik alanı içinde, Orta ve Güney Amerika, Orta Afrika, Hindistan, Ortadoğu, Karayipler, Pasifik Adaları gibi dünyanın ücra köşelerinden çok nadir ve egzotik meyve ağaçları satın alınarak buraya getirilmiş ve çiftlik alanında 250 farklı türden meyve ağacı koleksiyonu oluşturulmuştur.
Çiftlikte yalnızca organik gübre kullanılmaktadır. Kimyasallar kesinlikle kullanılmaz. Bahçede hafif atıştırmalıklar, meyve suları ve hafta sonları ve resmi tatil günlerinde barbekü büfesi bulunmaktadır. Meyvelerin kralı olarak bilinen “Durian” burada ekilmektedir ki, bunu mutlaka tatmalısınız. Burayı ziyaret etmek isterseniz yanınıza mutlaka sivrisinek kovucu sprey almayı unutmayınız.
Malezya Penang Snake Temple-Yılan Tapınağı
Snake Temple-Yılan Tapınağı
Havaalanından sonra kuzeye döndüğünüzde: bu tapınak karşınıza çıkar ki, şehir merkezinin yaklaşık 15 km güneyindedir.
Tapınak: 1875 yılında yapılmıştır. Söylenenlere göre: 1873 yılında David Brown isimli bir İngiliz: bir hastalığa yakalanır ve kendisini Chor Soo Kong tedavi eder ve kendisi ona dua eder.
Bu şifacı kişinin 960-1279 yıllarında yaşadığı düşünülmektedir. David Brown: Chor Soo Kong’a saygı için, arazisinin bu bölümünü bir tapınak yapılması için bağışlar ve böylece tapınak yapılır. Evet, böylece tapınak hastalara şifa verme yeteneğiyle ünlü olan Çinli Budist rahip Chor Soo Kong’a adanmıştır.
Kendisi günümüzde de son derece saygı duyulan bir kişidir. Her yıl onun doğun gününde, onu onurlandırmak için Güneydoğu Asya’nın birçok yerinden ve özellikle Singapur ve Tayvan gibi yerlerden hacılar buraya ziyarete gelirler.
Tanrılaştırılan bu şifacı kişinin heykeli: bir keşiş tarafından Çin’den getirilir. Bu dindar keşiş: ormandaki yılanlar için, tapınağın yapılacağı yerde barınak tahsis eder ve bunun üzerine yılanlar tapınak tamamlandığında 1800’lü yıllarda buraya taşınırlar.
Tapınak dünya üzerinde türünün tek örneğidir. Çünkü: bütün dünyada nadir bulunan zehirli bir dizi yılan ile ünlüdür. Yılan çukurunda birçok engerek yılanı bulunur. Bu yılanlar: tütsülerin kutsal dumanı nedeniyle söylenenlere göre zararsızdır.
Çünkü: zehirli olmalarına rağmen, bu yılanların insanları ısırdığı görülmemiştir. Ağaçların üzerinde süzülen bu yılanların zehiri: yakıcı olmasına rağmen, insanlar için öldürücü değildir.
Ancak, yine de dikkatli olmakta yarar olduğu söylenir, çünkü onlar vahşi hayvanlardır. Tapınakta görülen bu yılanlar, Wagner pit engerek yılanı olarak bilinirler ve Güneydoğu Asya’ya özgü bir yılan türüdür.
Yılan tapınağı, günümüzde adayı ziyaret eden turistlerin gezi yerlerinden birisidir. Yılan tapınağı önünde: buhur yakmak adettir.
Tapınağın içinde: ana ibadet salonunda bazı insanlar, yılanlar felç olsun diye tütsü yakarlar ve bu yüzden ortam duman ile doludur. Tapınak ziyaretçilerine şu söylenir “onlara bakın tanrı ve kutsal olduklarını, zararsız olduklarını kabul edin”
Tapınak içinde: Mançurya hanedanı sırasında, yani 1886 yılında Çin’de yapılan bir çan, ana salonda hala asılıdır. Bu çan: Çin takvimine göre her ayın 1. ve 15. günlerinde çalınır. Çünkü: cennet ve cehennem sakinleri duaya çağırılır.
Tapınağın arkasında ise, bir yılan havuzu vardır. Ancak havuz suyla değil, meyve ağaçları ile doludur. İlk bakışta, burada hiç yılan görülmez. Görünen yılanlar da sanki oyuncak-plastik gibi görünür ama inanın hepsi gerçektir.
Yakından bakarsan ağaçların dallarına sarılmış yılanları görebilirsin. Her ne kadar zehirli olmadıkları söylense de, ısırdıklarında çok acı verdikleri belirtilmektedir. Bu yüzden, ziyaretçilerin yılanlara asla dokunmamaları söylenir.
SEBERANG PERAİ TENGAH BÖLÜMÜ
Eyaletin Malezya ana karasında kalan bu bölümü: adaya nazaran pek turistik özellikler taşımamaktadır. O yüzden, bu bölüm hakkında kısa bilgi vermek istiyorum.