Ülkemizden hareket eden Balkan turlarının birçoğu buraya uğramaktadır, ancak fazla kalmıyorlar çünkü bu şehrin çevresinde, bu şehirden kat ve kat daha ünlü ve cazip turizm merkezleri bulunuyor. Ama, yine de sizlere Budva şehri hakkında kısa bilgi vereceğim. Bu şehrin en büyük cazibe merkezi Sveti Stefan dır.
Balkanlarda, Karadağ sahilinde küçük bir yerleşim yeridir. Karadağ ülkesinin turizm merkezidir. Şehri uzaktan incelediğinizde, ormanlık alanların yukarılara doğru nasıl talan edildiği çıplak gözle görülür. Titonun manzaralı tünelleri, plajları, nefistir. Ülkemizden, birçok kişi, Budva şehrine tatile giderler. Ancak: burada ve diğer turistik yörelerde her şey dahil sistemi uygulanmıyor, Sadece konaklama ve kahvaltı sistemi vardır.
Tarihi
Sahile yakın Budva şehri, zengin bir tarihi geçmişi gizler. Şehrin tarihi geçmişinin MÖ 5’nci yüzyıla kadar uzandığı söylenir. Birçok efsaneye göre: şehir ilk olarak “İllyrian” kasabasıdır. Yunan trajedi yazarlarından Sofokles, eserlerinde şehirden eski yerli insanların kullandığı ismiyle yani “İllyria” olarak bahseder. İlk kralları ise Harmonia’dır.
Şehir zengin bir ticaret merkezi olunca, MÖ 4’ncü yüzyılda Yunanlılar ve MÖ 2’nci yüzyılda Romalılar tarafından fetih edilir ve aynı dönemlerde şehirde ticaret çok gelişir. Özellikle üzüm ve zeytin yetiştiriciliği üst seviyelere ulaşır.
MÖ 168 yılında, Romalı yazar Plinius, şehirden söz ederken “Roma vatandaşlarının güçlendirdiği şehir” olarak belirtir. Bu dönemde, şehir, anıtsal binalar, döşeli sokaklar, masif duvarlar ile gerçek bir Roma şehri olarak tüm niteliklere sahiptir.
Takip eden dönemde, şehir büyük depremlerle sarsılır.
Roma’nın çöküşünün ardından, bölgede Bizans hakimiyeti görülür. 535 yılında, bölge halkı Bizanslılara karşı mücadeleye başlar.
Bizans hakimiyetinin bitişinin ardından, 1184-1186 yılları arasında, Nemancı hanedanı, eski Karadağ kıyılarına gelir.
11’nci yüzyılın ortalarında, burası Sırp Devletinin ilk başkenti olur ve Sırp kral Dusan, bu şehirde yaşar.
1442 yılında, şehirde Venedik hakimiyeti görülür. Bu dönemde, şehirde küçük gemiler inşa edilen bir de tersane kurulur.
Yine aynı dönemde, Venediklilerle savaşan Türkler, bölgede egemen olurlar. 1807 yılında, şehri Fransızlar işgal eder. 2’nci Dünya Savaşında Naziler ve 1941 yılında ise, İtalyanlar şehri işgal ederler. 22 Kasım 1944 tarihinde, Nazi işgali sona erer.
Ulaşım
Tarihi şehir, Dubrovnik şehrinin 90 km güneyinde ve Ulcinj şehrinin ise 60 km kuzeyinde, Adriyatik denizi kıyısındadır. Şehre en yakın havaalanı, yaklaşık 20 km uzaklıktaki Tivat’taki küçük havaalanıdır.
Ama en uygun havaalanı, 65 km uzaklıkta bulunan Podgorica hava alanıdır. İstanbul-Potgorica arasındaki hava yolu yolculuğu yaklaşık 1.5 saat sürer. Buradan otobüs veya taksilerle şehir merkezine gelmek mümkündür.
Para Birimi
Karadağ Avrupa Birliği üyesi olmamasına rağmen, Eurozon sistemine girmiştir ve bu yüzden ülkede Euro kullanılmaktadır.
İklim
Budva şehrinde, tipik Akdeniz iklimi görülür. Buna göre kışlar ılık ve yazlar genellikle kuru ve çok sıcaktır. Yılda, 2300 saat güneş görülür. Temmuz ayında hava sıcaklığı 30 derecelerin üzerine çıkar. Ocak ayındaki sıcaklık ise 2 derece civarındadır. Yüzme sezonu 10 Mayıs ile 8 Kasım tarihleri arasındaki 182 gün sürer. Yaz aylarında deniz suyu sıcaklığı 21-25 derece arasındadır.
Kültürel etkinlikler
Her yıl, Haziran ayı ortalarında, burada uluslar arası müzik festivali düzenlenir. Müzik dünyasının birçok ünlü ismini bir araya getiren bu festival, şehirde “Old Town” denen bölümdeki “Ressamlar Meydanında” yapılır ve 3 gün sürer.
Ne yenir
Özellikle ev yapımı “ballı börek” ve ev yapımı “bal” meşhurdur. Yaz aylarında toplanan incirler güneş ve rüzgarda kurutulur ve muhteşem lezzetli olurlar. Ayrıca: yine burada keçi ya da inek peyniri tatmalısınız.
Özel peynir, zeytinyağında tutulur. Yeşil salatalar: maydanoz, yeşil ve siyah zeytinlerle çok güzel servis edilir. Malum şehir deniz kıyısında olduğundan, Budva mutfağı balık bakımından zengindir.
Özellikle: ahtapot salatası, siyah pirinç, soslu midye ve ızgara balıklar muhteşem güzelliktedir. Tüm geleneksel yemeklerde geleneksel içkiler sunulur.
Bunlar: Karadağ Rakia, beyaz ve kırmızı şaraplardır. Oryantal müziği sevenler için, birer tane Çin ve Japon restoranları bulunuyor.
Sahil-Plajlar
Budva Rivierası, 122 km kare alana sahiptir. Sahil şeridinde 35 tane güzel kumlu plaj vardır ve bunlardan 8 tanesi mavi bayraklıdır. Bir çok kumlu koylar, barınaklar ve küçük adacıklar dahil olmak ezere, sahil 38 km boyunca yayılır.
Şehirde, plaj turizmi ilk olarak 1930’lu yıllarda, Çeklerin Budva Riviera sahillerine gelişiyle başlar. Jaz’dan Petroviç’e kadar uzanan 12 km lik sahildeki 20 kumsalda, ılık güneşte, her yıl, 10 Mayıs tarihinden 8 Kasım tarihine kadar, 182 gün boyunca denize girmek ve güneşlenmek mümkündür.
Jaz plajı
Körfezdeki bu plajın toplam uzunluğu 1200 metredir. Şehir merkezine 2.5 km uzaklıktadır. Yaklaşık 2000 şezlong kapasitelidir.
Przno plajı
Budra şehir merkezine 10 dakika uzaklıktaki bu plajın en büyük özelliği: hemen yakınındaki sedir ağaçlarıyla ünlü Milocer Parkıdır.
Çam ağaçlarının gölgesindeki mesire yerinde, pahalı yani lüks restoranlar bulunmaktadır.
Mogren plajı
Birbirine kısa tünelle bağlanan iki plajdan oluşur ve toplam uzunluğu 350 metredir. Old Town bölgesinden buraya yürüyerek ulaşmak mümkündür.
Plaj olağanüstü güneş ışığı ve güney rüzgarına sahiptir. Plajda: St Anton adına adanmış bir kilise kalıntıları görülebilir.
Efsaneye göre: korsanlar tarafından batırılan bir İspanyol kalyonundan kurtulan bir denizci, plaja çıktığında kurtulması anısına bu kiliseyi yapmıştır.
Her yıl, 13 Haziran günü, burada ayin düzenlenir. Kilise çok küçük olduğundan ayin sahilde düzenlenmektedir.
GEZİLECEK YERLER
Eski Şehir-Stari Grad-Old Town
Eski şehir bölümü, küçük bir yarımadada yer alır. Ada, karaya kumlu bir örtü ile bağlanmış ve böylece yarım adaya dönüşmüştür. Bazı tarihi kaynaklara göre, burası, Adriyatik kıyısındaki en eski şehirlerden biridir. (2500 yıllık olduğu söylenir)
Eski şehrin surları, bugün bile, hem ülkeden gelen turistlerin ve hem de dünyanın en uzak bölgelerinden gelenler için cazibe merkezidir.
Eski şehrin, kentsel çekirdeği ilk olarak 1667 yılında Venedik döneminde kurulmuş, daha sonra 1979 yılındaki büyük deprem buraya büyük zarar vermiştir. Ancak, daha sonra burası tamamen yenilenmiştir.
Dar sokaklar ve meydanlar, ünlü binalar gezilebilir. Stari Grad yani Eski şehir bölümünde, birçok dükkan, kafe, restoran ve galeriyi ziyaret edebilirsiniz.
Birçok binanın giriş katı: kafe, butik, sanat galerisi ve mağazaya dönüştürülmüştür. Gündüzleri yeme-içme ve alışveriş, geceleriyse eğlence için buralar tercih edilir.
Etnoğrafya Müzesi
Eski şehrin tam merkezindedir. Şehrin köklü tarihinin aksine, burada son 20 yıl içinde kullanılan objeler ve özellikle giysiler sergileniyor. Ayrıca: Helenistik döneme ait vazolar ve takılar da görülebilir.
Dans eden kız heykeli
Şehirde en çok fotoğraflanan yerdir. Söylenenlere göre, bu heykel, şehirde denizde boğulan bir kızın anısına buraya dikilmiştir. Heykele dokunmanın uğur getireceğine inanılır.
ŞEHİR YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER
Kale Kosmac
Budra şehri çevresindeki Brajici köyü yakınlarındaki kaleye mutlaka çıkmanızı öneririm. Çünkü oldukça güzel manzarası vardır, giriş ücreti 5 Eurodur. Kale: 1841-1850 yılları arasında yapılmıştır.
Deniz seviyesinden yüksekliği 800 metredir. Avusturya-Macaristan ve Karadağ arasındaki sınırı oluşturur ve eskiden Avusturya kalesi olarak bilinirdi. Günümüzde ise, Karadağ ülkesini ziyaret eden turistler burayı mutlaka görürler.
Petrovaç
Budva şehrine bağlı bu sahil kasabası, yılın 300 günü güneşli ılıman Akdeniz iklimine sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Ayrıca: kasaba tam bir yeşillik cennetin içindedir. Her yanda zeytin, portakal, defneyaprağı ve limon ağaçları görülür.
Ayrıca: geçmişin izlerini taşıyan birçok doğal, kültürel ve tarihi anıtlar vardır. İskelesinde ise: burayı bir turizm merkezi haline getiren birçok tekne, yat ve yelkenliler görülür.
Aziz Nikola Adası
Budva şehrinin en büyük turizm cazibe merkezidir. Sezonunda, Budva şehir merkezinden adaya teknelerle ulaşılır, ücret 3 Euro, yolculuk yaklaşık 15-20 dakika sürer.
Ada, Adriyatik denizinin güney kesimindeki en büyük adadır. Uzunluğu yaklaşık 2 km kadardır. Kıyılar, denize dik iner ve birçok gizli koylar oluşturur. Bu gizli koylar; Akdeniz bölgesinin çeşitli bitkileriyle kaplıdır.
Adada, 840 metre uzunluğunda, 3 kumlu plaj yoğundur. Bu plajların derinlikleri çoğu yerde, yarım metre veya daha sığdır. Çünkü efsaneye göre: Aziz Nikola, büyük dalgaların ve kalyonların buraya gelmemesi için, denize birkaç taş atmış ve deniz sığ olmuştur.
Becici
Budva şehir merkezinin 2 km güneyindeki Becici otel kompleksi ve plajı, Parisli uzmanlar tarafından 1935 yılında Akdeniz’in en güzel plajı olarak seçildi. Güney Adriyatik denizinin en güzel ve en büyük plajlarından birisi olarak kabul edilir.
Burada kumsalın uzunluğu 1950 metredir. Deniz sakin, plaj bölümünde eğlence boldur. Özellikle, aileler burayı tatil için tercih ederler.
Cardiff şehrinde gezilecek ve görülmesi gereken yerler olarak önereceğim bölümler aşağıdadır. Şehirde kalış zamanınız ve ilginizi çeken yerlerin durumuna göre, bir şehir haritası edinmenizi ve ilginizi çeken yerleri harita üzerinde işaretleyerek gezmenizi öneririm.
SENEDD-YENİ GALLER ULUSAL MECLİSİ
Cardiff Bay bölgesindedir. Cardiff Castle’a 3 km. uzaklıktadır.
Galler Britanya’nın bir parçası olmasına rağmen: 13. yüzyıldan itibaren kendi yasalarını yapma hakkına sahiptir. 1997 referandumundan sonra: yeni Galler Ulusal Meclisi için bir yapı gerekti.
Bu yüzden hükümet: Pritzker ödüllü mimar Richard Rogers’a bu görevi verdi. Senedd binası: 2006 yılında açılmış olup, Cardiff Bay kıyısında, birinci sınıf bir konumda yer almaktadır. Burada: Galler ulusal meclisi ve komite odaları bulunur.
Burası günümüzde yalnızca Senedd üyeleri için sadece bir bina değil, aynı zamanda: temel kamu binası ve Galler demokrasisi ve yetki devri için bir ana merkezdir. Burayı ziyaret etmek mümkündür.
Yani, kamuya açık bir yapıdır. Çünkü: devamlı faaliyetlerden olarak, burada sanatçılar, şarkıcılar, sergiler yürütülür.
Burayı ziyaret ederseniz, özellikle Tören Topuzunu görmenizi öneririm. 1.3 metre uzunluğundaki bu tören topuzu: 2002 yılında Melbourne Kuyumculuk tarafından, altın-gümüş ve pirinçten imal edilmiştir.
CARDİFF MARKET
St Mary Street adresindedir. Her gün saat: 08.00-17.30 arasında açıktır. Pazar günleri ise kapalıdır.
Burası şehrin merkezinde: eşsiz bir alışveriş deneyimi sunan etkileyici Victoria dönemi yapısıdır. Bir büyük cam çatı altında: tencere, tavalar, ekmek ve tereyağı gibi değişen ürün zenginliğini bulmak mümkündür.
Evet, Cardiff Pazarı: 1700’lerden beri aynı yerde hizmet vermeye devam etmektedir. Başlangıçta hayvancılık ve tarım ürünleri için bir çiftçi pazarı olarak açılmıştır.
Ancak: yüzyıllar boyunca hem daha uzak tüccarların ve tüketicilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamak için gelişerek günümüze ulaşmıştır. Artık hayvancılık bulunmamasına rağmen, eski bazı özelliklerini bugüne kadar muhafaza etmiştir.
MİLLENNİUM STADİUM
Westgate Street.CF10-1NS adresindedir.
Muhteşem stadyum, modern Galler’in en etkileyici simgelerinden birisidir. 74500 seyirci kapasitelidir. 3 katlı yapıda 1131 kapı ve 12 yürüyen merdiven bulunur. İngiltere’nin üçüncü büyük stadyumudur.
Burayı rehberli turlarla gezmek mümkündür. Bu turlarda: basın toplantısı suiti, soyunma odaları, tünel ve sahanın içi görülmektedir ve 60-75 dakika sürmektedir. Tur ücreti, yetişkinler için 9.5 paund ve çocuklar için 6 paund.
Haziran 1999 tarihinden açılışından bu yana tesis yılda ortalama 1.3 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyormuş. Stadyumun çatısı: İngiltere’nin ilk tam geri çekilebilir çatısıdır.
Çatı: 20 dakikada açılabilmekte ve dört adet 90 metrelik direkler tarafından tutulmaktadır.
Bu yüzden: mekan çok amaçlı ve çok yönlü etkinliklerde kullanılmaktadır.
ST JOHN BAPTİST CHURCH
Church Street.CF10-3ED adresindedir. Giriş ücretsizdir.
Şehir merkezindeki bu eski kilise: Cardiff Castle bölümünde, sürekli kullanımda olan, şehrin en eski yapılarından birisidir.
Evet: bu kilise: şehir merkezindeki kapalı çarşı yanında: 12. yüzyıldan kalma Cardiff Castle bölgesindedir. 1180 yılında inşa edilen St Mary Kilisesi tarafından kurulan “Benedictine” rahiplerine bir şapel olarak yapılmıştır.
Günümüzde görülen kilise ise: 1404 yılında inşa edilmiştir. St Mary kilisesinin temelleri 1607 yılında bir sel sırasında tahrip olunca, kilise, 1620 yılında buraya taşınmıştır.
Geç Victoria dönemi mimari özelliklerini taşır. Burada: ibadet yanında: konserler, sanat sergileri ve konferanslar da düzenlenmektedir.
ST FAGANS ULUSAL TARİH MÜZESİ
St Fagans: Avrupa’nın önde gelen açık hava müzelerinden birisidir ve Galler ülkesinin popüler miraslarından birisidir. Bu muhteşem St Fagans kalesi: Plymouth Earl tarafından Galler halkına bağışlanmış ve 16.yüzyıldan kalma bir malikanede durmaktadır.
Müze 1 Kasım 1948 yılından bu yana, St Fagans Kalesi ve bahçelerinde durmaktadır. 100 dönümlük park alanı içinde: farklı tarihsel dönemlere ait özgün binalar, evler, bir çiftlik, bir okul, bir şapel ve bir görkemli işçi enstitüsü yeniden inşa edilmiştir.
Geleneksel el sanatları ve faaliyetler: ustalar tarafından atölyelerde gösterilmektedir. Üretilen el sanatları eserleri, aynı zamanda satışa sunulmaktadır.
Evet bu müze, genel anlamda: Galler’de insanların nasıl yaşadığını ve yaşamın tüm yönlerini araştırma ve izleyenlere sunmak üzerine hazırlanmıştır. Ziyaretçiler burayı ziyaret ettiklerinde: Galce gelenekleri ve yaşam tarzlarını görebilirler.
Tarihi Binalar
Başlangıçta: 1520 yılı yapımı “Aziz Teilo Kilisesi” taş taş buraya taşınmış ve yeniden kurulmuştur. Bu kilisenin duvar resimleri ve oymaları ilgi çeker. Eğer geleneksel yapı tekniklerini görmek, din ve sosyal tarihle ilgili bilgi edinmek istiyorsanız “St Teilo” mutlaka görmelisiniz.
“Kennixton”: Güney Galler bölgesinin tipik bir çiftlik evidir. Burada: göz alıcı kan kırmızı duvarlar, kötü ruhlara karşı korunmak için yapılan ön kapı içi oyma figürler ilgi çekmektedir.
İşçi Enstitüsü ise: siyasi dersler, kümes hayvanları için yerler, dans yerleri ile ilgi çeker. Burası: çok endüstriyel alanlarda: sosyal, eğitsel ve kültürel faaliyetlerin odak noktası olarak kullanılmıştır.
Yaşayan Müze
Geleneksel el sanatları ve faaliyetler burada canlandırılmaktadır. Esnaf kendi atölyelerinde geleneksel becerilerini göstermek ve onları üretmek ve satışa sunmakla meşguldür. Demirci atölyesinde: geleneksel araçlar ve ekipmanlar kullanılarak dekoratif forgework parçaları yapılır.
“Yünlü Mill” bölümünde: geleneksel omuz şalı ve battaniye üretiliyor. 1760 yılında inşa edilen kumaş ve yapağı boyama bölümü: burada oluşturulmuştur. “Melin Bompren Corn Mill” denilen yer: mısır öğütmek için kurulmuş, su odaklı bir değirmendir.
“Derwen Bake Evi” lezzetli etmek ve günlük kek yapımını sağlamaktadır. Aslen 1880 yılında inşa edilen ve en iyi Galce gıdaların satıldığı “Gwalia Mağazaları” da mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yerdir. Mağazanın önünde, 1920 tarzı bir çayevi bulunmaktadır.
Burada aynı zamanda: yerli ırk hayvancılığı ve tarım görevleri, günlük faaliyetler gösterilir.
Kalesi ve Bahçeleri
St Fagan Castle: Galler ülkesindeki en iyi Elizabeth dönemi köşklerinden birisidir. Aslen 1580 yılında inşa edilen ev 19.yüzyılda yeniden restore edilerek modellenmiştir.
Evi içi: 400 yıllık geçmişe ait mobilyalar ve diğer parçalarla döşenmiştir. Odalar: yüzyılın sonunda burada yaşayan ailelerin hayatını yansıtacak şekilde döşenmiştir. Lord Robert-Windsor; 1946 yılında 18 dönümlük arazi ile birlikte, yapıyı: Galler Ulusal Müzesi arazisi olarak bağışlamıştır.
Kaleyi çevreleyen bahçeler: 2003 yılında, 1902 yılı görünümü sağlanarak yeniden dizayn edilmiştir. Balık havuzları, çeşmeler, dut korusu, üzüm serası görülür.
NATIONAL MUSEUM CARDİFF
Cathays Park adresindedir. Salı-Pazar günleri arasında, saat: 10.00-16.30 arasında açıktır. Giriş ücretsizdir.
İlk zamanlardan itibaren Galler hikayesi sanat ve bilim görüntüleri yelpazesi: burada görülmektedir.
Müzenin bulunduğu bina: resmen 1927 yılında açılmıştır.
Sanat Koleksiyonu
Müzenin sanat koleksiyonu: Avrupa’nın en iyilerinden biridir. Muhteşem tablolar, çizimler, heykel, gümüş ve izlenimci sanatın Avrupa’daki en iyi koleksiyonlarından biri burada görülebilir. Bu koleksiyon içinde: 500 muhteşem tablo, çizimler, emresyonist eserler bulunur.
Ayrıca: koleksiyon içinde Galler’e gelen dünya çapında seramik koleksiyonu da, yaklaşık 500 yıllık geçmişiyle ilgi çekmektedir.
Galler Evrimi Bölümü
Bu bölümde: film, ses, ışık ve muhteşem örneklerle birlikte, kökeni milyarlarca yıl eskiye giden gezegenin yüzünde seyahat edebilirsiniz. Burada: meteorlar, ay taşı ve dinozorlar ve yünlü mamutların fosilleri bulunaktadır. Böylece: yaklaşık 4600 milyon yıllık bir geçmişe gidebilirsiniz.
Yine bu bölümde: Güney Galler bölgesinde bulunan 200 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen antik yaratıkların ve dinozorların monte edilmiş çarpıcı iskeletleri ve ayak izleri görülür.
Bir tanıtım filminde: dünyanın su, rüzgar, buz, yerçekimi ve ısı ile nasıl şekillendiği gösterilmektedir.
Sergideki son galeri: doğal dünyanın çeşitliliğini gösteren hayvanlar, bitkiler, fosiller ve minerallerle birlikte muhteşem bir koleksiyonu barındırmaktadır. Buradaki sergiler, sürekli olarak değişmektedir.
Natural History Bölümü
Burada: sahilden itibaren ormanlık alan ve ötesinde, Galler ülkesinin doğal tarihini keşfetmek mümkündür. Tepede: büyük camgöz balığı asılıdır. Galler kıyılarında, en fazla 7.5 metre uzunluğunda ve 4 ton ağırlığında görülmüştür.
Galler ülkesinde heybetli deniz kayalıklarında, kuş kolonileri bulunur. Galerideki “Skomer Island” denilen bölüm: Kuzeybatı Avrupa’nın en önemli kuş kolonilerinden birine dayanmaktadır. Burada çeşitli kuş türlerini kendi doğal ortamlarında görebilirsiniz.
Ayrıca: ülkenin çamurlu, kumlu ve kayalık kıyılarındaki sahil şeridinde: denizyıldızı, salyangoz, kabuklular ve diğer deniz canlıları da, bu bölümdedir. Öte yandan: kambur balinanın çarpıcı manzarası da ilgi çeker.
İnsan ve Çevre Galerisinde: genç bir kambur balina iskeleti görülür ki, 9 metre uzunluğundaki bu iskelet: Ekim 1982 tarihinde Barry yakınlarında karaya vurmuş olarak bulunmuştur. Onun: ailesi ile güneye giderken Atlantik Okyanusunda bir fırtına sırasında büyük bir kereste parçası tarafından öldürüldüğü sanılmaktadır.
Yine buruda görülen “Leatherback Kampulbağa” vardır: yaklaşık 100 yaşından büyük olduğu sanılıyor. Ağırlığı 916 kg olan bu kaplumbağa: 3 metre uzunluğundadır ve ölçüleri nedeniyle dünyanın en büyüğü olarak Guines Rekorlar Kitabında yer almıştır.
Clore Keşif Merkezi
Burası: müze içinde özel bir vakıf tarafından finanse edilen ve çocukların böcekler, fosiller ve tunç çağı silahlarını ve nesnelerini elle araştırmalarını sağlayan bir yerdir. Burada: 7.5 milyon öğe bulunduğu söyleniyor. Evet, burası çocuklara yöneliktir.
CARDİFF STORY MUSEUM
Trinity Street.CF10-1BH adresindedir. Şehir merkezinde, güzel ve tarihi “Eski Kütüphane” binasının içindedir. Giriş ücretsizdir. Pazar günleri kapalıdır. Diğer günler saat: 10.00-16.00 arasında gezebilirsiniz.
Burası: şehrin hikayesini görebileceğiniz ilk müzedir.
Müzede: Cardiff şehrinin 1900’lerde dünyanın en büyük limanı, 1300’lerde küçük Pazar kasabası ve ardından kozmopolit başkent oluşu hikayesi görsel olarak anlatılmaktadır.
Müzenin yanı sıra: birinci kattaki galerilerde sanat ve tarih sergileri düzenleniyor.
Bağlam Galeri
Burada: insanların Cardiff’e ilk yerleşimleri ve kendi topluluklarını nasıl geliştirdikleri, limanın neden önemli olduğu açıklanıyor. Cardiff şehrinin geçmiş hikayesi: Tunç çağı, Roma, Norman ve ortaçağ dönemlerinden başlayıp günümüze kadar uzanıyor. Burayı ziyaret ettiğinizde: ekranda: nesneler, fotoğraflar, hikayeler ve interaktif aktiviteler görebilirsiniz.
Şehir Vitrini Bölümü
Burada geçici sergiler düzenlenmektedir.
ST DAVİD HALL
Hayes.CF10-1AH adresindedir. Giriş ücretsizdir.
St David Hall: Galler’in en büyük gösteri sanatları mekanıdır. Buraya, yapılan çeşitli sanatsal etkinlikler ve çarpıcı Noel sezonu kutlamaları için, yalnızca 2 haftada, 15 binden fazla ziyaretçi gelmektedir.
Burayı gezmek isterseniz, içeride: City Cente alışveriş merkezi, yemek yeri, sanat galerisi, kafe bulunmaktadır.
CASTLE
Castle Street.CF10-3RB adresindedir. Giriş ücretlidir, yetişkinler için 11 paund ve çocuklar (5-16 yaş arası) 85. paund, diğer öğrenciler 9.5 paund ücret demek gerekir.
Kale hergün saat: 09.00-18.00 arasında açıktır.
Cardiff kalesi: 2000 yılı aşkın bir süreye yayılan geçmişiyle başkentin ortasında “Parklands” içinde dikkate değer bir site olarak durmaktadır.
Aynı zamanda: Galler ülkesinin önde gelen miras konumlarından biridir ve uluslar arası öneme sahiptir. Kalenin duvarları ve kuleleri, kalenin 2000 yıllık masalsı tarihini gizlemektedir.
Burada ilk olarak kale: denize kolay erişimi sağladığı için Roma döneminde, MS.50 yılında kurulmuştur. 1970’lerde yapılan arkeolojik çalışmalarda: burada sadece mevcut siteyi işgal edecek şekilde, her biri farklı boyutta, dört kalenin kurulduğu anlaşılmıştır. Roma duvar kalıntıları, bugün görülebilir.
Norman fethinden sonra, Roma kalesi yeniden inşa edilmiştir. Site: büyük bir sur duvarı ile ayrılmış, iç ve dış bölünmüştür. Erken savunma duvarları, ahşap olarak inşa edilmiştir.
1766 yılına gelindiğinde: Bute ailesi tarafından kullanılan kale: başka soylu ailelerin eline geçer. Bute: dünyanın en büyük kömür ihraç limanı olan, Cardif limanının sorumlusu olarak bilinirdi. Kale ve Bute’nin serveti: oğlu John’a geçer ve 1860 yılında, dünyanın en zengin adamı olur.
1866 yılında, 3. Marki: Kaleyi yeniden restorasyon için mimar William Burges’i görevlendirir. Mimar Burges: bu çalışmada: gotik kuleler içinde, o lüks ve zengin iç duvar resimlerini, cam, mermer ve altın yaldızlı ve özenli ahşap oymaları yarattı.
Nefes kesen her oda: Akdeniz bahçeleri, İtalyan ve Arap dekorasyon stilleri kullanılarak özel temalar oluşturuldu.
1900 yılında, 3. Marki öldü. Yerine geçen 4. Marki: Roma duvarının yeniden inşası dahil, babasının restorasyon projelerini tamamlattırdı. Bute ailesi: 1920-1930 yılları arasında kalede kalmaya devam etti. 4.Marki’nin ölümünün ardından: ailesi ve 5.Marki: Bute parkı olarak bilinen park ve kaleyi: 1947 yılında Cardiff şehrine vermeyi kararlaştırdı.
Zaten, kale büyük ölçüde, II.Dünya savaşın sırasında yıkıldı. Takip eden dönemde, 25 yıl boyunca, kale: müzik ve drama ulusal kolejli olarak kullanıldı ve 1974 yılından bu yana Galler’in en popüler ziyaretçi konumlarından biri haline geldi.
Evet, günümüzdeki kale 1867-1875 yılları arasında yapılmıştır. Kalenin finansmanı ise: sanayi devriminde kömür nedeniyle olağanüstü zengin olan mimar William Burges’dir.
Dış bölümdeki abartılı tasarım: 150 feet yükseklikteki saat kulesi ile tamamlanır. İç bölüm ise, Victoria döneminin güven ve zaferlerini yansıtan, oldukça şatafatlı ve görkemlidir.
Evet, burayı ziyaret ederseniz: Romalı askerler, asil şövalyeler, Bute ailesi: Victoria döneminde burada olağanüstü zenginlik içinde yaşadıkları ortamları görebilirsiniz.
CARDİFF BAY
Cardiff tarihi koyun kalbindeki, eski Cardiff Dok bölgesi: yelken ve su sporları için büyük bir tatlı su gölü olarak son on yılda yeniden oluşturulmuştur.
Aslında Cardiff Dok: sürekli olarak şehrin gelişiminde önemli rol oynamıştır.
19.yüzyıl sonlarında vadilerde kömür bulununca, kömür bu rıhtımdan dünyanın birçok yerine sevk edilmiştir.
Ancak II. Dünya Savaşından sonra kömür endüstrisi önemini kaybetmiş ve Dockland kullanılmaz hale gelmiştir. 1999 yılında 200 hektarlık alanda Cardiff Bay Barajından açılan kanal ile, burada tatlı su gölü oluşturulmuş ve bölgeye yeni bir çehre verilmiştir.
Evet: burası şehir merkezinden yalnızca 1 km. uzaklıkta: 5 kilometrelik bir sahil şeridine yayılmıştır. Yani, burayı rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz. Burada: 2 km lik eğlence koşusu dahil olmak üzere, her yaş ve yetenek için düz, hızlı ve kolay koşu parkuru bulunmaktadır.
Yaz aylarında: burada: Uluslar arası Gıda ve İçecek Festivali ve Cardiff Limanı Festivali düzenlenmektedir.
Burada: özellikle beş yıldızlı St David Hotel ve Mermaid Quay ilgi çekmektedir.
Ayrıca: yine burada bir “Türk” restoranı popülerdir.
Bunların dışında, bölgede bulunanlar hakkındaki bilgiler de aşağıdadır.
St David Hotel
Havannah Street.CF10-5SD adresindedir.
Cardiff körfezi kıyısında yer alan otel: dinamik tarzı, doğal ışık, konfor ve spa eğlence tesisleriyle dikkati çekmektedir.
Mermaid Quay
Cardiff Bay.CF10-5BZ adresindedir.
Burası: Cardiff şehrinin: şık, heyecan verici, canlı ve büyüleyici sahilinin tam merkezidir. Burada: Cardiff körfezine bakan restoranlar, kafeler, barlar bulunur. Ayrıca: çeşitli gıdalar, hediyelik eşyalar satan dükkanlar ve şık ve sıra dışı butikler de bulmak mümkündür.
Wales Millenium Centre
Bute.CF10-5AL adresindedir. Şov olmadığı zamanlar açık bulunma saatleri: saat: 10.00-18.00 arasındadır.
Böyle bir yerin açılışı fikri, ilk olarak 20 yıl önce, 1984 yılında Kraliçe Elizabeth II tarafından ortaya atılmış ve ikonik bina yapıldığında 2004 yılında yine Kraliçe II Elizabeth tarafından açılmıştır.
2004 yılında açılan bu merkez: dünyanın bir ikonik sanat ve kültürel yeri olarak önem kazanmıştır. Burada: sahne sanatları için uluslar arası önemli kültürel etkinlikler yani canlı sahne sanatları düzenlenmektedir. Bunların başında: tiyatro gelmektedir.
Evet: tiyatro, opera, bale, çağdaş dans, hip-hop dansı, komedi, sanat sergisi, atölye çalışmaları, eğitim faaliyetleri, her gün ücretsiz fuaye gösterileri, bar ve restoranların bulunduğu bu büyük merkezi: rehberli turlarla gezebilirsiniz.
Yaklaşık 1 saat süren bu turların ücreti, 6 paund.
National Assembly for Wales
Pierhead binası ve Wales Millenium Centre’ye bitişik, Cardiff Bay rıhtımı üzerinde bulunmaktadır.
2006 yılında açılan yapı: Cardiff Bay kıyısında, birinci sınıf bir konumda bulunmaktadır. Burada: Siambr Ulusal Meclisi yani münazara odası ve komite odaları bulunur. 3 katlı bina: güney batıya bakar ve muhteşem bir panoramik manzaraya sahiptir.
National Assamly binasının içinde yürüyebilir, rehberli turda genel kurul toplantıları ve komite toplantılarının yapıldığı salonları görebilir ve Oriel içinde bir fincan kahve içebilirsiniz.
Pierhead
Bunun hemen yanındaki “Pierhead” binası ise: Galler insanları için etkinlik ve konferans merkezi görevini yürütür. Bu tarihi bina: Galler ticaretinin odak noktası olmuştur. Burada: Cardiff Bay tarihinin 113 yıllık geçmişi görülür. Burayı ziyaret etmek isterseniz: her gün saat: 10.30-16.30 arasında açıktır.
Norveç Kilisesi Sanat Merkezi
Harbour Drive.CF10-4PA adresindedir.
Norveçli denizciler için yapılan bu kilise binası: Cardiff körfezi sahilinde ünlü kültürel mekanlardan biri haline dönüştürülmüştür.
Burada: canlı müzik atölyeleri bulunur ve çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapılmaktadır. Teras dışında: sahile bakan şık bir kafe bulunur. Burada, gün boyu yemek servisi de yapılmaktadır. Yapı: düğünler, toplantılar ve özel kiralamalar için kullanılır.
Doctor Who Experience
Discovery Quay.Heol Porth Teigr.Cardiff Bay.CF10-4GA adresindedir.
Doktor Who efsanesini bilenler, burayı mutlaka ziyaret etmektedirler. Burada: ziyaretçilere: özel ve görsel setler, ikonik televizyon efektleri ile interaktif bir yolculuk yaptırılıyor.
Bu macera ve aksiyon dolu yolculuk sırasında birçok şey keşfedebiliyorsunuz. Sahne ve eserler: orijinal Doctor koleksiyonuna aittir. Burada: 1963 yılından günümüze kadar olan sürece ait ikonik kostümler koleksiyonu bulunmaktadır.
Evet, bu maceralı yolculuğa katılmak isterseniz, yetişkinler için 15 paund, çocuklar için 13 paund ödemeniz gerekiyor.
Red Dragon Centre
Hemingway Road.Leisure Village.Atlantic Wharf.Cardiff Bay.CF10-4JY adresindedir.
Red Dragon Centre: Cardiff Bay bölgesindeki bir eğlence mekanıdır. Merkez: haftanın yedi günü, gece-gündüz, gerek yemek-içmek ve gerekse eğlenmek için bir çatı altında birçok etkinlik sunmaktadır.
Bu eğlence mekanları arasında bulunanlar: bowling salonu, casino, dijital IMAX ekranı bulunan ODEON sineması. Ayrıca, biraz önce de söylediğim gibi restoranlar, barlar ve kafeler bulunuyor.
Tekne Dünya
Doctor Who Experinece yanı. Discovery Quay.Porth Teigr.CF10-4GA adresindedir.
Burası: her gün saat: 10.30 da açılıyor, giriş ücretlidir, yetişkinler 4.99 paund ve çocuklar 3 paund ücret ödemek durumundadırlar.
Burada: dünyanın dört bir yanından gelen eşsiz bir tekne koleksiyonu bulunmaktadır. Burası ziyaret edildiğinde, ziyaretçilere: evrim, navigasyon kullanımı ve tekne restorasyonu tarihi anlatılıyor.
Hi-tech görüntüler ve eski moda el sanatları kullanılarak: tekne yapımı ve yapılan tekneleri ayakta tutmak için gerekenler gösteriliyor. İnteraktif alanlarda: büyüleyici görüntüler eşliğinde: “Sea, Discover ve Tekne World now” gösterileri düzenleniyor.
Ayrıca: ekranda 40 tarihi tekne gösteriliyor ki, bunlar ilkel kamış tekneler ve ardından daha tanıdık teknelerden oluşmaktadır. Teknelerin çoğu: dünyanın her yerinde, kendi türünün hayatta kalan son örnekleridir.
Buranın “Tekne Lab” denilen bölümünde ise: tekne tasarımı ve nasıl çalıştıkları hakkında bilgiler veriliyor. Ayrıca: güncel restorasyon çalışmaları da gösteriliyor. Tekne Lab denilen yerde: halen 70 metrelik “Tall Ship” denilen bir tekne görülüyor.
Techniquest
Stuart Street.CF10-5BW adresindedir.
Buraya giriş ücretlidir, yetişkinler için 7 paund ve çocuklar için 5 paund ücret ödemek gerekir.
Burası: etkileşimli bir bilim merkezidir.
Tek bir çatı altında: bir roketin nasıl fırlatıldığını, dev bir silahın nasıl ateşlendiğini görebilirsiniz. Planetarium bölümünde, gece gökyüzü izlenebiliyor.
Sitede: bir kafe ve bir dükkan da bulunuyor.
Holm İsland
Kraliçe Alexandra House.Kargo Yolu.CF10-4LY adresindedir. Cardiff merkezine 5 km. uzaklıktadır.
Adaya, kıyıdan yalnızca 50 dakikalık bir tekne yolculuğu ile ulaşılmaktadır.
Adada, çok sayıda martı bulunmaktadır. Ayrıca: yine ada üzerinde Danimarkalı işgalciler tarafından inşa edilen pavyon tarzı hastane ve askeri tahkimat ve ilk kablosuz radyo iletişimi ve kolera mağdurları için izolasyon bölgesi bulunmaktadır.
Yaz aylarında, buraya günlük turlar düzenlenmektedir. Burayı ziyaret ederseniz: yaban hayatı ve manzara fotoğrafları çekebilirsiniz. Ada turu 3 saat sürmektedir. Adada: içecek ve hediyelik eşya dükkanı bulunmaktadır. Ancak: ada ziyaretçilerin yanlarında öğle yemeği getirmeleri önerilir.
Ayrıca: uygun giysi ve kapalı ayakkabı giymelisiniz. Son bir not: adaya giderken, teknede ıslanma riskini göze almanız gerekiyor. Ada turları ücretli olup, yetişkinler için 20 paund, çocuklar için 10 paund.
Water buss
Bu tur: Cardiff körfezinde sarı tekneyle 2000 yılından bu yana yapılır. Tur: Cardiff körfezi ile Penarth Barajı arasında düzenli seferler yapmaktadır. Tek yönlü yolculuk 15 dakika sürmektedir. Yiyecek ve içecek satılmayan tur için: yanınızda yiyecek ve içecek götürebilirsiniz.
Uluslar arası Su merkezi-Cardiff İnternational White Water
Burası: Cardiff uluslar arası spor köyünün tam merkezindedir. Burada: sörf ve rafting eğitimleri verilmektedir.
800 metrelik su yarış pisti boyunca mükemmel bir su raftingi yapabilirsiniz.
Seyşeller: Afrika kıtasının doğusunda: Madagaskar adasının kuzeydoğusunda bulunan ve 115 ada ve 30 önemli kaya oluşumundan oluşan bir ülkedir. Bu adalardan 74 tanesi mercan adası ve dış resif adalarından oluşmaktadır. 41 tanesi ise granit adalardır. Adaların toplam arazi kütlesi sadece 457 km karedir. Dış adaların büyük bölümü ıssızdır. Onların toplam alanı 211 km karedir. Tüm nüfusun yaklaşık % 2’lik bölümü bu dış adalarda yaşamaktadırlar.
Ancak Madagaskar denilince yakın değil, buranın 1200 km uzağındadır. Doğu Afrika kıyıları ise 480-1600 km uzaklıktadır.
Ülkeyi oluşturan adaların büyük bölümü yalnızca adacık şeklindedir yani iskana açık değildir. Toplam 455 km karelik bu ülke, Afrika kıtasının en küçük ülkesidir.
Ülkenin en yüksek yeri 900 metre rakım ile Mahe adasındaki Morne tepesidir.
İdari yapıya gelince, ülkenin başkenti “Victoria” şehridir.
Ülke ekonomisi turizme ve tarıma dayalıdır. Ülkede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri: muz, papates, mango ve kokonat ve vanilyadır. Ayrıca deniz ürünleri de önemli gelir kaynağıdır. Başlıca ihraç ürünleri: hindistancevizi içi, tarçın, vanilya ve balıktır.
VİZE
Bu ülkeye gitmeyi düşünenler, vizeyi ülke girişinde havaalanında alabiliyorlar.
HAVAALANI
Mahe’deki Seyşeller Uluslar arası Havaalanı: Victoria’nın 11 km güneyindedir. Göçmen bürosundan önce bir turizm danışma masası ve varış salonunda bir duty-free mağazası bulunur. Gümrükten sonra araba kiralama acentası, bankalar ve tur operatörlerinin masaları bulunur. Bunları geçtikten sonra taksi durağı görürsünüz.
Seyşellere paket turlarla gelenler gümrük çıkışında karşılanıp minübüsle otellerine ulaştırılırlar. Havaalanının hemen karşısında bir benzin istasyonu ve otobüs durağı bulunur. Praslin’e yada başka bir adaya aktarma yapacaksanız, gümrükten çıktıktan sonra sağa dönün ve check-in masaları ile restoranı geçerek üzeri kapalı yürüyüş yolundan İç Hatlar Terminaline ulaşın.
Aynı terminali kullanan Helicopter Seychelles’in havaalanından kendine ait bir masası vardır.
Ülkemizden buraya gitmek için genellikle Dubai aktarmalı uçuşlar seçiliyor. Aktarmalı bu uçuşlar İstanbul hareketinden itibaren beklemeler de dahil yaklaşık 10-12 saat sürüyor. Yani en iyi şartlarda, Dubai üzerinden bu ülkeye ulaşım 8-8.5 saat sürüyor.
HOSTELLER
Seyşellerde hostel yoktur.
ARABA KİRALAMA
Adalarda araba kiralamak cazip olsa da sıkıntıları bulunuyor. Her şeyden önce klasik İngiliz yöntemi, trafik tersten yani soldan işliyor ve yol kenarlarında yaya kaldırımı yok ve yollar keskin virajlarla doludur. Yani, araba kullanmak cesaret istiyor.
TOPLU TAŞIMA
Adada: ring seferleri yapan halk otobüslerini kullanmak mümkündür.
İKLİM
Ekvator yakınlarında ve tropikal iklim kuşağında yer alan Seyşeller yıl boyunca sıcak ve nemlidir. Adalarda yıllık ve günlük sıcaklık farkları düşüktür. Mayıs’tan Ekim’e kadar kuru esen güneydoğu musonu, Kasım’dan Nisan’a kadar kuzeybatı musonu hakimdir.
Güneydoğu musonu süresince sıcaklık deniz seviyesinde 25-30 derece ve nem oranı % 80 civarındadır. Yılın bu zamanında rüzgarın hızı artar ve deniz Temmuz ile Eylül arasında çok dalgalıdır. Mahe adasındaki sıcaklık ortalamaları 25-29 derece arasındadır. Yağış ise yükseklere çıkıldıkça artar.
Kuzeybatı musonu sırasında rüzgarın hızı ve yönü değişkendir ve sıcaklıklar 3 derece daha artar. Yılın her döneminde, özellikle granitlerde sağanak yağış görülebilir. Aralık ortasından Şubat ortasına kadar, özellikle alçak basınç alanı İntertropikal Konverjans Bölgesi’nin etkili olduğu yılbaşı civarında yağışlar tavan yapar.
Adalar kasırga kuşağı dışında yer alır. Ancak istisnai durumlarda güneydeki adaları kasırga vurabilir. Güneş ışınlarının dik olarak geldiği iki mevsim arasında pek rüzgar görülmez. Böylece deniz sakin ve berrak olur.
Özellikle Nisan ayı civarında hava çok nemlidir. Siz burayı ziyaret etmek ve yağmurlara yakalanmak istemiyorsanız, kurak sezon alan Mayıs-Ekim ayları arasındaki dönemi tercih edin. Özellikle Ocak aylarında, hava şartlarının çok kötü olduğunu bilmelisiniz.
İNSANLAR
Ülkede yaklaşık 80 bin kişi yaşamaktadır. Etnik yapı “Creoller” denilen ve Fransız asıllı ve İspanyol asıllı olup burada doğmuş kimselerden meydana gelmektedir. Yani: genelde İspanyol, Fransız, Asyalı ve Afrikalı insanların karışımından oluşan melez bir ırk vardır. Din olarak ise Katoliktir. Ayrıca az sayıda Müslüman, Protestan ve Hindu vardır.
Suç oranı azdır.
Evet adada insanlar sıcakkanlı ve İngilizce biliyorlar. “bonzour” yani “merhaba” dediğinizde, bu sihirli kelime her kapıyı açabiliyor. Öte yandan, sanırım turizm olmasa, buradaki insanlar tam bir sefalet içine düşeceklerdir.
Son bir not: adada yaşayan insanların % 80’ni bayandır.
DİL
Ülkede; Fransızca ve İngilizce konuşulur ve bunlar resmi dil olarak kabul edilmiştir.
ÖLÇÜ BİRİMLERİ
Seyşeller’de yaygın olarak metrik sistem kullanılır.
PARA
Para birimi; 1 Seyşeller Rupisi: 100 sente bölünür. Banknotlar: 10,25, 50,100, 500 SR.
Madeni paralar: 1 ve 5 SR ile 5,10, 50 sent.
1 euro yaklaşık 15 rupidir. Bu hesaba göre: 1TL=5 rupidir. Yalnız çevirmelerde komisyon alıyorlar.
Döviz Bozdurma: Bankalardaki döviz kurları, otellere göre daha yüksektir. Havaalanı, Victoria ve büyük köylerde döviz büroları vardır. Ülkeden ayrılırken rupiyi yeniden dövize çevirebilmek için önceki döviz bozdurma işlemlerinin makbuzlarını göstermeniz gerekir.
Turlar, araba kiralama, otel faturaları gibi hizmetlerin ücretleri döviz ve genellikle Euro cinsinden sabitlendiğinden para bozdurmanıza pek gerek kalmaz. Havaalanındaki duty-free mağazası bile yalnızca döviz kabul eder.
Ancak: Seyşellerde çoğu restoran ve cafede: dolar ve euro kabul edilmediğini görürseniz şaşırmayın, bu durumda sahilde yanınıza yaklaşık “para isteyip istemediğinizi soran” kişilerle karşılaşırsınız ve bunlara dövizinizi bozdurabilirsiniz.
Ülkede bilinen dövizler: ABD Doları, İngiliz Sterlini ve Euro’dur.
Kredi ve Banka Kartları: Seyşellerde başlıca uluslararası kredi kartları geçerlidir. Bankaların çalışma saatleri dışında kredi ve banka kartıyla ATM’lerden nakit çekebilirsiniz. Victoria’daki bankalar özellikle ay sonlarında çok kalabalık olurlar.
TURİZM
Seyşellerde bütün zamanınızı kumsallarda ve denize girerek geçirebilirsiniz. Burası size hem dünyanın en güzel kumsallarını tanıma ve hem de sualtındaki ve ormanlardaki yaşamı izleme ve keşfetme şansı sunar. Adalardaki seyahatler genellikle “Mahe” adasından başlar. Öte yandan her adanın kendisine özgü bir karakteri olduğunu bilmek gerekir ve zamanınız yeterliyse mutlaka birkaç adayı ziyaret etmenizi öneririm.
TEKNE GEZİLERİ
Seyşellerde özellikle Mahe adası çevresindeki adalara güzel tekne gezileri yapılmaktadır. Altları camlı teknelerin turları, Glacis alanı çevresinde mevcuttur. Genellikle yarım günlük turlar düzenlerler. Ayrıca özel tur operatörleri ve oteller tarafından düzenlenen curieuse ve Pierre Islet tekne gezileri vardır. La Digue üzerinde Felicite, Grande Soeur ve Ile Cocos gibi minik ada ziyaretleri ilginç olacaktır.
PLAJLAR
Plajlar, genellikle Victoria merkezli bölgede kuzey-batı istikametinde uzanır ve “Beau Vallon Beach” olarak isimlendirilen kumlu bölge 3 km kadar uzanır.
Haziran ve Ekim ayları arasındaki dönemde, zaman zaman kuvvetli akıntılar olabilir. Ancak çoğu plaj, yüzme için son derece uygundur. En popüler plajlar Mahe adasındadır. Kuzeyde: Mar Anglaise ve Glacis Vista gibi Mar, North Point, Carana Plajı ve Anse Nord d’Est güzel yerlerdir.
Mahe adasının batı kıyılarında Cap Ternay ve Launay isimli yerlere karayolu ile kolayca erişilir.
Praslin adası, kuzey-batı ucu popülerdir. Anse Lazio plajı, buradaki muhteşem plajlar içinde en popüler olanıdır.
Praslin adasının doğu kıyısı: Anse La blague de kalabalıktan kaçmak isteyenler için idealdir. Baie Laraie: genellikle kayalarla çevrili kumlu plajdır. Burada doğal yollardan aşınmış büyük kıyı heykellerini görebilirsiniz.
Aldabra Atoll
Burası bir UNESCO dünya mirası alanıdır. Aldabra dünyanın en büyük mercan atoludur. Mahe adasının 1150 km güneybatısındadır.
Atol; sığ bir lagünü çevreleyen dört büyük mercan adasından oluşur. Adalar gurubunun kendisi bir mercan kayalığı ile çevrilidir. Erişim ve Mercan adası tarafından tecrit edilmesi nedeniyle, Aldabra insan etkisinden korunur ve böylece dünyanın en büyük dev kaplumbağa sürüngenlerine ev sahipliği yapmaktadır.
(Bunların sayısının 100.000 den fazla olduğu söyleniyor) Bu yüzden: adada hiçbir konaklama yeri yani otel yoktur. Küçük bir araştırma istasyonu bulunur ve burada mercan adası biyolojik çeşitliliği araştırılır. Kırılgan ekosistemi korumak için buraya özen gösterilmektedir.
Okyanus ve manzara zenginliği ve çeşitliliği, Mercan adasının doğal ve estetik güzelliği ve renkleri buranın önemini ortaya çıkarmaktadır.
Merkezi lagün doldurur ve champignons olarak bilinen mantar biçimli tepe noktası ortaya çıkaran dört kanalla günde iki kez boşalır.
Kaplan köpekbalıkları ve manta ışınları genellikle sığlık, sinsi sinsi ve atol beyaz boğazlı Aldabran raya (Hint okyanusunda uçamayan bir kuş türüdür) da dahil olmak üzere binlerce kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır.
TARİHİ DEĞİŞMEYEN RESMİ TATİLLER
1-2 Ocak Yeni yıl
1 Mayıs İşçi Bayramı
5 Haziran Kurtuluş Bayramı (1977 Darbesi Yıldönümü)
18 Haziran Ulusal Gün
29 Haziran Bağımsızlık Bayramı
15 Ağustos Meryem’in Göğe Yükselişi
1 Kasım Azizler Günü
8 Aralık Günahsız Doğum Yortusu
25 Aralık Noel
SCUBA DALIŞ VE ŞNORKELLE DALIŞ
Seyşeller çevresinde tüplü dalış için oldukça uygun yerler vardır. Hakim rüzgarlar Ekim ve Kasım aylarında ve daha sonra yıl içinde Nisan-Mayıs aylarında çok uygun koşullar sağlarlar. Suyun berraklığı 30 derece ısıya yaklaşırken, 30 ile 98 metre arasında değişir. Mahe adasının “La Digue” bölgesi sualtı bölümü, özellikle tüplü dalgıçlara hitap eder. Özellikle, Anse Patates çevresinde şnorkelle yüzmek mümkündür.
Evet, burası gerçekten tam bir su altı cennetidir. Sahil çevresinde gerçekten harika tüplü dalış ve şnorkelle yüzme yerleri vardır. Mahe adası üzerinde “Beau Vallon Beach” dalış için iyi bir yerdir ve hatta su altında bir dizi kolonize batıkları bulunmaktadır. Buradaki güvenilir dalış mağazalarından ekipmanları satın alabilir veya kiralayabilirsiniz.
“Beau Vallon” un kuzey yönündeki sahilde şnorkelle dalış için uygun yerler vardır. Mahe adasının güneybatı kıyıları da, başta Anse a la Mouche ve Dive Resort olmak üzere iyi dalış imkanlarına sahiptir. Mahe adasının, Port Launay Marine Milli Parkı batı kıyısında oldukça özel dalış yerleri bulunur.
GECE HAYATI
Adalarda gece hayatı hemen hemen yok gibidir. Yalnızca Victoria şehri: büyük oteller ve tatil köyleriyle Seyşeller gece hayatı için odak noktasıdır. Otellerde; bar ve diskotekler ve canlı müzik mekanları etkindir. Ayrıca: blackjack ve rulet veya diğer oyunların da oynanabildiği iki küçük Casino bulunmaktadır.
SEYŞELLER-ALIŞVERİŞ
Seyşellerde: kelepir ürünler ve pahalı butikler bulmak mümkün değildir. Hatta: adalarda satılan bazı hediyelik eşyalar: Afrika ve Madagaskar adası başta olmak üzere başka ülkelerden ithal edilerek buraya getirilir.
“Victoria” şehri: birçok hediyelik eşya dükkanının bulunması ile öne çıkar. Burada: çoğu yerli malı olan: canlı renklerle yapılmış pareolar, plaj giysileri, deniz kaplumbağasından yapılmış aksesuarlar, hindistancevizinden yapılmış ürünler ve tişörtler bulup satın alabilirsiniz.
“Revolution Avenue” denilen yerde bulunan Memorabilia ve “Market Street” denilen yerde bulunan Sunstroke: el yapımı giysiler, elle işlenmiş örtüler, rüzgar gülleri, aynalar ve abajurlar gibi daha pahalı ve dayanıklı hediyelik eşya satın alabileceğiniz yerlerdir.
“Anse aux Pins” de bulunan The Craft Centre: sepetler ve yerli malı el sanatı ürünleri alabileceğiniz yerdir.
Ne Satın Alınır
Seyşellerde büyük Batı tarzı alışveriş merkezleri bulunmamaktadır. Bunun yerine, küçük ve bağımsız mağazalar ve dükkanlar zengin çeşitliliği ile ilgi çekmektedir. Yazının hemen başında belirtmek istediğim bir husus var, burada alışveriş yaparken sakın pazarlık yapmayı ihmal etmeyin.
Bu dükkan, mağaza ve tezgahlarda bulunanlar: takılar, boyalı batik kumaşlar ve el işleridir.
Dükkanlar genellikle Cumartesi günü öğle saatlerinde kapanır. Bunun dışında: hergün saat 08.00-17.00 arasında açıktır. Bazı mağazalar saat 13.00 civarında yeniden açılmak üzere öğle yemeği için bir saat kapanırlar.
Mahe adasında Victoia şehri: ziyaretçilerin hediyelik eşya satın alabilecekleri başlıca yerdir. Kenwyn House: yerel sanatçıların çalışmalarını vitrinlerde sergiledikleri yerdir. Creole binası ise, yerel sanatçılar tarafından hazırlanmış mücevher parçalarının satıldığı yerdir.
Francis Rachel Street boyunca, diğer birçok dükkanlar el yapımı hediyelik eşya satış yerleridir. Camion Hal: birçok farklı mağaza bulunan küçük bir alışveriş yeridir. Albert Street üzerinde bulunan tezgahlarda iyi bir şeyler bulup satın alabilirsiniz.
Aynı şekilde Sham Peng Tong Plaza: nezih Seyşeller hediyeliklerinin bulunduğu yerdir. Victoria Sir Selwyn Clarke Pazar: taze sebze, meyve ve kuru ve taze balık satışı yapılan yer olarak bilinir. Burada ayrıca el işi ürünlerde satılır.
Beau Vallon Beach, Çarşamba ve bazı cumartesi günleri akşamları açık Pazar kurulan yerdir. Öte yandan, özellikle şişelenmiş su satın alabileceğiniz birçok yer bulunur. Küçük ve çeşitli mini gıda mağazaları boldur. Birkaç süpermarket de bulunur.
Eğer Seyşeller’e özgü bir şeyler satın almak isterseniz: yöresel malzemelerden yapılmış bir şişe içki, tarçın kabukları, bir şişe limonotu yağı düşünebilirsiniz. Limon otu yağı: etkili bir sivrisinek kovucusudur ve hoş-taze kokulu bir parfüme benzer.
Bir kavanoz “Hellfire” yani “Cehennem Ateşi” de düşünebilirsiniz. Bu bir tür acı kırmızı biberdir. Öte yandan: çevre kirliliğinden uzak alanlarda kimyasal kullanmadan yetiştirilmiş vanilya ve limon gibi çeşitli aromalara sahip yerel çayda düşünülebilir ki, bu yerel çay dünyanın en saf organik çayı olarak bilinir.
Bunların dışında: yerel sanatçıların atölyelerinden: yağlıboya, suluboya ve batik gibi yöntemlerle yapılmış orijinal veya baskı-kopya eserler de satın alabilirsiniz. Bunlar nispeten pahalıdır.
Sonuç olarak, Seyşeller’i hatırlatacak en pahalı ürün: genellikle kolye ucu olarak kullanılan ve özel olarak yetiştirilen “Praslin” bölgesinin güzel “siyah incisi” dir.