Tanzanya ülkesinin en büyük şehridir. Uzun yıllar: Arap hükümdarları, kendi ülkelerini bırakıp, Tanzanya’ya hükümdarlık yaptılar. Bugün, Tanzanya ve Dar-es Salaam şehri denilince ilk akla gelenler: tozlu giysiler, tavuklar, keçiler, safari cipleri, iyi giyimli ve takım elbiseli ofis çalışanları, sabahları yol kenarlarına oturmuş ellerindeki kahveyi yudumlayanlar, yerel giysiler giymiş sokak satıcıları, okyanustan esen tatlı rüzgarlar, mükemmel kumsallar.
İşte: Dar-el Salaam şehri denilince ilk akla gelen bunlar. Öte yandan: şehir, daima Tanzanya ve Afrika’nın yakın çevresinin doğa güzelliklerini ve yaban hayatını izlemeye gelenler, Zanzibar’ı gezmeye gelenler tarafından pas geçilmektedir ki, ben şahsen buralara yolunuz düşerse, birkaç gün, Dar-es Salaam şehrine ayırmanızı öneriyorum.
Şehrin isminin kelime anlamı “barış yurdu” anlamına gelmektedir. Eski ismi ise “Mzizima” dır. Burada beyazlara beyaz adam anlamında “Mzungu” diyorlar.
Müslüman ve Türk olduğunuzu rahatlıkla ifade edebilirsiniz, bizlere karşı yaklaşımları olumlu.
Şehirde, yaklaşık 3 milyon insan yaşamaktadır ve bu yüzden sakin değildir. Bu nüfus yoğunluğu içinde: Müslümanlar, Hıristiyanlar, Araplar, Afrikalılar, Hintliler ve Asya kökenliler bulunmaktadırlar. Bu nüfusun yarısı Müslümandır.
Öte yandan, Tanzanya ülkesinin ekonomik kalbidir ve çok katlı iş merkezleri şehirde birçok yerde görülür. Her ne kadar ülkenin siyasi başkenti olma özelliğini Dodoma şehrine kaptırmış olsa da: Tanzanya hükümet üyeleri bile, zamanlarının büyük çoğunluğunu burada geçiriyorlar.
TARİHİ SÜREÇ
19’ncu yüzyılda, Mzizima ( bu kelimenin Swahili dilindeki anlamı “sağlıklı şehir” dir) : Hint Okyanusu ticaret yolları üzerinde, bir balıkçı köyü olarak görülmektedir.
1865 yılında: Sultan Mecid bin Zanzibar Dedi: buranın çok yakınlarına yeni bir şehir inşa etmeye başlar ve günümüzdeki Der-es Salaam şehrinin ilk temelleri böyle atılır.
1870 yılına gelindiğinde: Sultan’ın ölümünün ardından, şehir düşüşe geçer ve 1887 yılında, Alman Doğu Afrika Şirketinin buraya kurulması ile yeniden hızlı bir kalkınma sürecine girer. 1900’lü yılların başında ise, merkezi tren hattının yapılması ile, gelişim hızlanır.
Takip eden İngiliz döneminde de, şehir, idari ve ticari bir merkez olarak kullanılır. Dünya Savaşından sonra ise, gelişim iyice hızlanır.
İKLİM
Şehirde ve yakın çevresinde: tropikal iklim koşulları egemendir. Ekvator’a ve Hint Okyanusuna yakın olması, bunların da yörenin iklimi üzerinde yoğun etkilerinin hissedilmesine neden olur. Bölgede iki mevsim görülür ki bunlar: tropikal ıslak ve kuru mevsimlerdir.
Ekim ve Kasım ayları yağışlıdır. En sıcak ay: Aralık-Ocak-Şubat-Mart-Nisan aylarıdır ve bu aylarda sıcaklık ortalaması 30 derecenin üstündedir. Buraya gitmek isterseniz en iyi tarih “Haziran” ayı yani kuru mevsimdir.
HAVAALANI
Şehirde “Julius Nyerere Uluslar arası Havaalanı” (JNIA) bulunmaktadır. Alanın ismi, ülkenin başkanlarından birine aittir. Oldukça küçük ve düzensizdir. Vize alınmayan ülkeye giriş için, uçakta verilen formları doldurmanız gerekiyor. Formu doldurup, pasaport ile birlikte görevliye teslim ediyor ve daha sonra ülkeye giriyorsunuz.
Alan, şehir merkezine 12 km. uzaklıkta ve bu uzaklık yaklaşık 30-40 dakika sürüyor. 2 terminallidir. Yıllık 2 milyon yolcuya hizmet verilmektedir. Yakında III numaralı terminalin açılacağı ve yolcu kapasitesinin yıllık 3.5 milyon olacağı söyleniyor.
Evet, İstanbul’dan uçağa bindiğinizde 7 saat sonra buraya, havaalanına iniyorsunuz.
PARA
Şehirde, Tanzanya Şilini kullanılıyor ama Amerikan doları da her yerde geçerlidir.
NE YENİR
Tanzanya’nın en büyük ihraç ürünü olan, bir tür meyve “ cashew” denemelisiniz. Bunun hem suyu içiliyor, hem de reçel ve marmelat yapılarak satılıyor. Dünyaya ihraç ediyorlar, mutlaka denemenizi öneririm.
Burada ayrıca muzlu çorba denemenizi öneririm. Bu çorba: muz, havuç ve patates ile yapılıyor.
Evet: şehirde dünya yemek kültürlerine ait her türlü restoranı bulabilirsiniz.
Özellikle: lüks Hint yemekleri servis edilen “Dar Addis” veya “Nawabi Khana” tercih edilebilir. Tay/Japon yemek kültürünü denemek isterseniz, bu kez “Oriental” iyi bir seçim olacaktır.
ALIŞVERİŞ
Şehirdeki her türlü alışverişinizde, mutlaka pazarlık etmenizi ve bir şeyi satın almadan önce birkaç yere bakmanızı öneririm. Şehir ziyaretinizde, buraya özgü bir şeyler almak isterseniz, abanoz ağacının oyulmasıyla yapılan bir tür el sanatı olan “Makonde” alabilirsiniz.
Bunun dışında, kumaş ve tişört satın alabilirsiniz. Bunları alabileceğiniz alışveriş caddesi “Samora Avenue” dir. Ayrıca: yine el sanatı ürünleri satan, Nyumba ve Sanaa bölgesindeki dükkanları (Mwalimu Nyerere Kültür Merkezi olabilir) gezebilirsiniz.
Bazı orijinal “Tingatinga” tabloları bulmak isterseniz: Haile Selessie yolu üzerinde bulunan Tingatinga Merkezine gitmelisiniz. Eğer ahşap oymalar isterseniz: Mwenge Carver pazarı nı tercih etmelisiniz.
Mwenge Carvers Market
Burası: Köy müzesi karşısında, Sam Nujoma caddesindedir. Her gün saat: 08.00-18.00 arasında açıktır.
Burada: tezgahlar üzerinde satış yapan satıcılarda: oymacılık ürünleri bulup satın alabilirsiniz. Burası, büyükçe bir alışveriş merkezidir. El işleri, resimler, çanak-çömlek, Afrika yerel kıyafetleri bulup satın alabilirsiniz. Fiyatlar da uygun.
Msasani Slipway Weekend Craft Market
Burası, yalnızca Cumartesi ve Pazar günleri açıktır. Buranın fiyatları daha yüksek olmasına rağmen, şehirdeki diğer alışveriş mekanlarına göre daha kaliteli mallar satılır ve atmosfer daha iyidir. Burada: el sanatları ve bazı resimler bulup satın alabilirsiniz.
Mnazi Mmoja
Burası: Bibi Titi Mohammed caddesi üzerindedir. Burada, birçok Tanzanyalı kadın tarafından giyilen “Kangas” isimli tekstil ürünlerinin satıldığı bir yerdir.
Kariakoo
Msimbazi&Mkunguni caddesi üzerinde bulunan bu Pazar yeri: Tanzanya’nın en büyük açık pazarıdır. Buradaki saat kulesi de ilgi çekmektedir. Burada yankesicilere dikkat etmenizi öneririm.
KONAKLAMA
Şehir merkezinde birçok otel bulunuyor. Ama, sakin bir yerde kalmak isterseniz: hemen şehir merkezinin güneyindeki Ras Kutanı kıyısında veya Amani Beach bölgesinde bir otel seçebilirsiniz. Ayrıca, şehir merkezinin hemen kuzeyinde, Retreat sahilinde de çok güzel butik oteller var.
ETKİNLİKLER
Şehre, eğer Mayıs ayında gidiyorsanız, burada düzenlenen “keçi yarışları” nı mutlaka izleyin, ilginç bu yarışlarda elde edilen gelirler, sosyal kurumlara veriliyormuş ki, keçilerin bu kadar hırslı ve hızlı koştuğunu bilmiyordum.
Bunun yanında: Haziran ayında, el sanatı ürünlerinin satıldığı “Tanz Hands” fuarına uğramalısınız. Ekim ayında burada olursanız bu kere “Avrupa Film Festivali” ilginizi çekebilir. Aralık ayında “Art in Tanzanya” denilen ve Afrika sanatı ürünlerinin sergilendiği bir sergi gezilebilir.
Bunun dışında: burada, yeni yıl ve dini bayram günleri dışında, 12 OCAK tarihi, “Devrim Günü” olarak kutlanıyor ve bu günde alışveriş merkezleri kapatılıyor. Her yıl, 8 AĞUSTOS tarihinde Çiftçiler günü, 1 MAYIS tarihinde Nyere günü, 9 ARALIK tarihinde ise, Bağımsızlık günü kutlanıyor. Bu tarihlerde resmi tatil uygulandığını bilmelisiniz.
GEZİLECEK YERLER
TANZANYA ULUSAL MÜZESİ
Müze: 1934 yılında kurulmuş ve 1940 yılında ziyarete açılmıştır. Giriş ücretlidir, giriş ücreti yetişkin için 5 dolar, öğrenci için 2 dolardır. Her gün saat: 09.30-18.00 arasında açıktır.
Burada: Tanzanya tarihine ait kalıntılar ve objeler sergilenmektedir.
Bunların en önemlisi: Olduvai bölgesinde Loui Leakey tarafından bulunan; “Paranthropus boisei” olarak isimlendirilen, binlerce yıl öncesinden günümüze kalan insan kafatası kemikleridir.
Ayrıca: yine bu müzede: otomobil meraklıları için, önce İngiliz sömürge hükümeti tarafından kullanılan ve daha sonra yerel kral King George V tarafından kullanılan “rolls royce” marka otomobil sergilenmektedir. Ayrıca: Doğu Afrika Alman topluluğu tarafından kullanılan “Mercedes” marka otomobil görülüyor. Burada: ilgi çeken bir diğer obje: ahşap bisiklettir ve hiç metal kullanılmadan yapılmıştır.
Müzenin bir bölümü ise: Tanzanya’nın en büyük arkeoloji sitelerinden biri olan “Kilwa” yöresinden çıkarılan eserlere ayrılmıştır. Yine: müzede Çin seramikleri sergilenmektedir. Tanzanya kültürüne ait koleksiyonlar ise, müzenin Etnoğrafya bölümünde sergilenmektedir.
Evet, sonuç olarak bu müze elbette ülkemizdeki müzelere benzemiyor, küçük, yarım saatte müzeyi gezebiliyorsunuz.
BOTANİK BAHÇELERİ
Ulusal müzenin hemen yanındadır. Burada: tropik bitki ve ağaç örnekleri bulunmaktadır.
ST JOSEPH KATEDRALİ
Sivri külah şeklinde kulesi bulunan katedral: günümüz de de ibadete açıktır ve bir Pazar sabahı buraya uğranıldığında, içeriden şarkı sesleri duyulacaktır. Burası: Alman misyonerlerin, Lutheran kilisesi ile birlikte inşa edilmiş ve Katolik kilisesidir.
Ana sunak arkasındaki vitray pencerelerin güzelliği dikkat çekmektedir. Ana sunak üzerindeki oyma kabartmalar ve orijinal Alman yazıtlar da sanatsal içerik taşımaktadırlar.
BALIK PAZARI
Burası: şehrin en hareketli Pazar yerlerinden birisidir ama burayı ziyaret edecekseniz, sabah saatlerinde gitmeniz gerekir. Öte yandan, kötü kokuya, pis ve düşmanca bakışlara ve pisliğe razı iseniz buraya girmelisiniz.
Balık pazarı girişindeki tezgahlarda: Tanzanya ülkesine ait geleneksel oymalar var. Bu oymalara “Makonde” oymaları diyor ve aynı zamanda bir kabile ismi olarak kullanılıyor.
Bu geleneksel oymalar: özellikle koyu renkli ve sert olarak, abanoz ağacından oyularak yapılıyorlar. Yine balık pazarının bu bölümünde: kurutulmuş çeşitli deniz kabukluları hediyelik eşya gibi satılıyor.
Pazarın iç bölümlerine doğru yürürseniz, bu kez balık kokuları egemen olmaya başlıyor. Hatta: pazarın bazı yerlerinde balıkları pişirip hemen servis ediyorlar.
KİKİTU MEYVE PAZARI
Burada: tropik meyvelerden birçok çeşidini bulup satın alabilirsiniz. Burada: karşılaşacağınız meyveler: Hindistan cevizi, ananas, papaya, muz çeşitleri, avokado, mango, karpuz.
THE VİLLAGE MUSEUM-KÖY MÜZESİ
Bu müze: 1996 yılında kurulmuştur.
Müze: şehir merkezi dışındadır ve burada geleneksel ve 16 farklı etnik gurubun kullandığı kulübeler bulunmakta ki bunların içi onların yaşadığı şekilde döşenmiştir. Bu görüntüler, ziyaretçiler için ilginç ve ilkel geliyor. Ama rehberin söylediğine göre: günümüzdeki ülke yöneticileri de, hangi düzeyde olursa olsun, kendi köylerine gittiklerinde aynı ortamlarda yaşıyorlarmış.
Ayrıca: yine her gün, ziyaretçiler için geleneksel müzikler ve dans gösterileri sunulmaktadır. Elbette, bahşiş vermeyi unutmayın.
BAGAMOYO
Şehir merkezinin 75 km kuzeyinde, Zanzibar adasına yakın ve Hint Okyanusu kıyısındaki burası: 18’nci yüzyılda kurulmuştur. Doğu Afrika kıyılarındaki en önemli ticari limanlardan birisidir. Kurulduğu dönemlerde, Afrika’nın doğu kıyısında, Alman sömürgesi ve Hıristiyan misyonerler, Hintli ve Arap tüccarlar için bir merkez görevi görmüştür.
Evet: 18’nci yüzyılın sonlarında, burada, Müslüman aileler yerleşiktir. Burası, ticaret için önemli bir liman haline gelince: fildişi ve köle ticareti, tamamen buradan yapılmaya başlandı. Özellikle: Afrika içlerinde ticaret yapan tüccarların, taşıyıcı yani hamal olarak köleleri kullanmaları, zaman zaman şehirde, binlerce kölenin bulunmasına neden oluyordu.
Köle ticareti, Doğu Afrika’da, 1873 yılında yasaklanmasına rağmen, 19’ncu yüzyılın sonuna kadar gizlice devam ettirilmiştir.
1868 yılına gelindiğinde, burada, misyonerlerin etkisiyle Katoliklik yayılmaya başlanmıştır. Doğu Afrika’daki ilk Katolikler buraya yerleşmişlerdir. Şehrin bir bölümünde tahsis edilen arazide: bir kilise, okul ve bazı atölye çalışmaları yapılan yerler kurulmuştur.
Zamanla: Bagamoyo: fildişi ticaretinin yanında hindistancevizi ticaretinin de merkezi durumuna gelmiştir. Aynı zamanda, ünlü Avrupalı kaşifler, buradan Afrika içlerine girmişlerdir. Hatta: Nil nehrinin kaynağını bulmak için, birçok kaşif buraya gelmiştir.
1905 yılına gelindiğinde, Almanlar Dar-es Salaam bölgesine bir demiryolu inşa etmeye başlayınca, buranın önemi azalmaya başlamıştır.
Günümüzde, buradaki nüfus 30 bin civarındadır. Şehrin otantik yapısı: dünya mirası listesine aday gösterilmesine neden olmuştur.
KARİMJEE HALL
Burası: Dodoma şehrine taşınmadan önce Tanzanya Parlamentosu tarafından kullanılan bir yerdir ve günümüzde halka kapalıdır. Burası: meclis komitesi ve siyasi işlevler için kullanılır.
ASKARİ MONUMANENT-ANIT
I. Dünya savaşında ölen Afrikalılara adanmış, bronz bir heykeldir. Öyle pek ilgi çekecek bir şey değil, ama yine de gidip görülüyor.
KUNDUCHİ HARABELERİ-KAOLE KALINTILARI
Şehir merkezine, araba ile 1 saatlik uzaklıktadır. Burası küçük bir kasabadır. Bagamoyo şehrinin çok yakınında ve Hint okyanusu kıyısındadır. 13-16’ncı yüzyıllar arasında, burada, Müslüman Şirazi’ler yerleşmiştir. Bu nedenle: 15’nci yüzyıldan kalma iki cami kalıntısı ve 30 mezar bulunmaktadır.
Camilerden birisi, Doğu Afrika’nın bilinen en eski camisidir. Mezarlar ise: özel olarak inşa edilmiştir. Sütunları ve mercan işlemeleri ilgi çekmektedir. Bu mezarlarda: yerel sultanların torunları gömülüdür. Buraya gitmeye niyetlenirseniz, sakın yalnız gitmeyin, gasp olayları oluyor, yanınıza mutlaka yerel rehber alın.
Evet: burada bulunan bazı kalıntıların sergilenmesi ve muhafazası için, bölgede küçük bir müze bulunmaktadır. Müzede sergilenen kalıntılar-buluntular arasında: özellikle Çin malları ve özellikle Uzak doğu ile ticari ilişkileri yansıtan bazı belgeler ve objeler bulunmaktadır.
COCO BEACH
Oyster Bay bölgesindedir. Özellikle hafta sonlarında çok yoğundur. Buranın adının coco olmasının nedeni sahil boyunca burada çok sayıda “coconat” ağacının bulunmasına bağlıyorlar. Buradaki kumsalda: tahta tezgahlar üzerinde satılan yerel yiyecekleri (kasava kızartması) tadabilirsiniz.
Ayrıca, yine burada yaygın olarak Tanzanya’nın en büyük ihraç ürünü olan ve bir tür meyve olan “Cashew” satılıyor. Şehir çevresinde: çok sayıda cashew fabrikası var. Buralarda: bu meyvenin gerek suyunu içiyorlar ve gerekse reçel ve marmelatını yapıyorlar.
MSASANİ
Burası, şehrin plajlarının bulunduğu yöredir.
KİGAMBONİ
Şehir merkezinin plaj bölgesi olan burası, gerek şehirliler ve gerekse turistler tarafından yoğun olarak ziyaret edilir.
BONGOYO ADASI
Burası: tekne ile gidilen bir yerdir ve burada: yüzme, güneşlenme ve dalış etkinlikleri yapılır.