Çin ülkesinin en güzel şehirlerinden biri olarak bilinir. Tarihsel kalıntılar ve doğal güzellikleriyle ünlüdür.
Burada: Batı Gölü (Xihu) denilen bir göl var. Bu göl, her ne kadar bölgenin en büyük doğal özelliklerinden biri olsa da, şehrin başkaca özellikleri de var. Qiantang nehri, şehrin ortasından geçmektedir. Nehir üzerindeki ilk köprü, 1930 yılında yapılmış, çelik köprüdür. Nehrin en büyük özelliği: dünyanın nehir çapında en büyük gel-git olaylarının yaşandığı nehri olmasıdır.
Bu gel-git olayları: saatte 40 km. hızla yaşanmakta ve yaklaşık 9 metrelik farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bu gel-git olayları nedeniyle, şehir limanında, yaklaşık 1.5 ile 4.6 metre yüksekliğinde su yükseklikleri farklılıkları oluşmakta ve bu da elbette şehir limanını ve yakın çevresini tehdit etmektedir. Bu gel-git olayları sırasında oluşan dalgalar ile, sörf yapanlar var. Ama, bu sörf yapanlar, yanlızca 11 saniye kadar su üzerinde kalabiliyorlarmış.
Evet, şehir: Şanghay’a 180 km. uzaklıkta olmasıdır. Nüfus, 8.7 milyon kişidir.
Ayrıca: Çin ülkesinin en önemli iki gelir kaynağından olan: ipek ve çayın üretim merkezidir.
Ayrıca: ülkenin belli-başlı eğitim kurumları da buradadır. Özellikle, Güzel Sanatlar Akademisi ve İlaç Sanayii, öne çıkmaktadır.
Şehirde, tatmanızı önereceğim yöresel lezzetler: gölden yakalanan taze bir balık cinsinin sirke kaplanarak yapılan yemeği “Source balık” ve kil de pişirilmiş bir tür tavuk yemeği çok meşhur. Ayrıca, kızarmış domuz etinden yapılan “Dongpo” dikkatinizi çekebilir ve kızarmış karides tatmalısınız. Elbette, tüm bunların yanında, yörenin en büyük içeceği, çaydır.
Alışveriş düşünürseniz, şehir merkezindeki “He Fang Sokak” olabilir. Burası, aynı zamanda tarihi bir caddedir. Buradan satın alabilecekleriniz: çay, ipek şemsiye olabilir. Buradaki antik binalar da dikkatinizi çekecektir.
BATI GÖLÜ- Xİ HU
Gölün kapladığı alan, 5.68 km. karedir. Gölün peyzajı: 9. yüzyılda başlamış ve 13.yüzyıla kadar sürmüştür. Bu uzun yıllar boyunca, burası, daima Çin kültürünün seçkin şair ve edebiyatçılarını etkilemiştir. UNESCO tarafından, 2011 yılında, Dünya Mirası Listesine dahil edilerek, koruma altına alınmıştır.
Göl: 5 ayrı bölümden oluşmaktadır. Ortalama derinlik, 5 metredir. Dış göl, en büyük kısımdır. Üç tarafı, dağlık doruklardan oluşmaktadır. Doğal ortamda, garip şekilli zirveler, sakin yaylalar ve ormanlık alanlar, yoğun bitki örtüsü ve özellikle bahar çiçekleri, çok sayıda heykel ve mimari özellikleri bulunan yapılar bulunmaktadır.
Şehrin en önemli özelliği: bu gölün kıyısında yürürken veya kiralamış olduğunuz bisiklete binerken, muhteşem manzarayı izleyebilmenizdir.
Evet: Batı gölünün güney kıyısındaki “Gök Gürültüsü Tepesi” ne çıkmalı ve buradaki 5 katlı pagoda yani “Akşam Güneşi Pavyonu (Leifeng Xizhao)” ndan, şehri izleyebilirsiniz. Ayrıca: 1933 tarihinde yapılan, gölün kuzey kıyısındaki “Baochu Pagodası” da, manzara izlemek için en uygun yerlerin başında gelmektedir. Burası, Kıymetli Taş Tepesi üzerinde, Batı gölünün hemen kuzeyindedir.
Bunun dışında: göl kıyısında yürüyüş yapabilir veya tekne gezintisine de çıkabilirsiniz. Tekne gezintisinde: göl üzerinde bulunan 3 yapay adadan: en büyüğü olan “Santan Yinyeu” adasına çıkabilirsiniz. Bu ada üzerinde: yine küçük bir suni göl ve bu gölün ortasındaki yapay adacığa geçişi sağlayan bir köprü görülüyor.
LİNG YİN TAPINAĞI-TEMPLE OF SOUL RETREAT
Gölün batı yakasında: 2 km. uzaklıkta bir tapınak var. Lingyin Tapınağı (Ruhların İnziva Yeri) Burası, ülkenin en tanınmış 10 Buda tapınaklarından biridir. Giriş ücreti, 30 yuandır.
Buradaki ilk tapınak: Jin hanedanı döneminde (317-420) yapılmıştır. En parlak dönemde, buradaki yapılar topluluğunda: tapınak, 9 bina, 18 pavyon, 77 saray ve yaklaşık 3000 rahibin konaklaması için, 300 den fazla oda bulunuyormuş. Ancak, aradan geçen zamanda, bu yapılarda büyük değişiklikler yaşanmıştır.
Günümüzde görülen ana tapınak, 1974 yılındaki Çin Kültür Devrimi sonrasında yapılmıştır. Günümüzde dini faaliyetler sürdürülmektedir.
Tapınağın ana salonunda: Buda’nın, lotus yaprağı üzerine otururken görülen, büyük bir heykeli var. Heykelin, boyutu yaklaşık 20 metredir.
GENERAL YUE FEİ MAUSOLEUM
Giriş ücretlidir. (25 yuandır)
General Yue Fei, 1103-1141 yılları arasında, Henan hanedanı zamanında yaşamıştır. Kendisi: gerek Song hanedanlığı ve Jin hanedanlığına karşı, büyük savaşlar yapmıştır. Ancak, sonunda Jin hanedanına yenildi ve teslim oldu ve hapishanede gizlice öldürüldü. Günümüzde, bu büyük general için, şehirde, büyük bir mezarlık kompleksi kurulmuştur. Çünkü, ulusal bir kahraman olarak kabul edilmektedir.
Günümüzde görülen mozole yapısı, Qing hanedanı döneminde, 1715 yılında yapılmış ve 1979 yılında büyük bir restorasyon geçirmiştir.
UZAKLARDAN GELEN TEPE (FEİLAİFENG)
Tapınağın hemen yakınlarındadır. Burada: Yuan hanedanı döneminde yapılmış, 400 civarında, Budacı taş heykel var. Ayrıca, 4 tane de mağara bulunuyor. Bu mağaralar kutsal özellikler taşıyor. 400 civarındaki heykelden en öne çıkanı ise: Gülen Buda heykelidir. Bu heykel, yaklaşık 1000 yıllıktır. Heykel: sevimli, güler yüzlü ve koca göbekli olarak şirin bir görüntü sunuyor.
EJDERHA KUYUSU (LONGJİNG)
Burası, bölgenin dünyaca ün kazanan “Longjing” çayının üretildiği yerdir. Buranın köylüleri: bölgeye gelen ziyaretçilere, fincanlarla, çay ikram ediyorlar. Elbette, bu ikram sonucunda, bu değerli çay yaprakları size satılmaya çalışılıyor.
HANGZHOU İPEK BASKI VE BOYAMA KOMPLEKSİ (HANG Sİ LİAN)
Şehir, yazının başında belirttiği gibi, çay kadar ipek baskılarıyla da ün kazanmıştır. Bu tesis ise, ülkenin en ünlü ipek baskı tesisidir.
ÇİN ULUSAL İPEK MÜZESİ
Batı gölümün güney kıyısındadır. Ülkenin, devlet düzeyinde ilk profesyonel ipek müzesidir. Ayrıca, dünya çapında da, en büyük ipek müzesidir. 1992 yılında ziyarete açılmıştır. 2004 yılından bu yana, ücretsiz olarak gezilebilmektedir. Müzede, 8 sergi salonu bulunuyor. İlk salonda, Çin ipek kültürünün 5000 yıllık uzun bir geçmişi tanıtılıyor. Diğer salonlarda da ipek ağırlıklı temalar işleniyor. Müzenin bir de satış dükkanı var, buradan kendiniz ve yakınlarınız için ipek ürünlerden satın alabilirsiniz.
ULUSAL ÇAY MÜZESİ
1991 yılında açılmıştır. Yaklaşık 5.4 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Müzede, yalnızca Çin çayı teması işleniyor.
Müzede, çay tarihini ve gelişimini gösteren 4 bina var. Sergi binası ise, 6 salondan oluşmaktadır.
Ülkede bulunan 300 den fazla çay çeşidi, burada sergilenmektedir. Bu çay çeşitleri hakkında, ayrıntılı bilgiler veriliyor. Müzede, sakin ve sessiz bir yerde, çay performansını görmek ve çay içebilmeniz mümkün.
SOLİTARY TEPESİ
Batı gölünün, kuzeybatı köşesindedir. Tepenin yüksekliği, deniz seviyesinden 38 metredir. Yaklaşık 50 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Batı gölü çevresindeki diğer tepelere nazaran, zirvesi daha düşük olmasına rağmen, gölün en büyük ve tek doğal adasıdır. Birçok doğal güzellik barındırmaktadır. Güney bölgesinde, Zhejiang müzesi, Wen Lan Pavilion ve Zhangshan Park bulunmaktadır. Park: Qin hanedanlığı döneminde yapılmıştır.
ALTI HARMONİES PAGODA, LİUHE PAGODA
Pagodaya giriş ücreti: 30 yuandır.
Eski Çin mimarisinin başyapıtlarından biridir. Yuelun tepesi üzerindedir. Güneyinde, Batı gölü bulunuyor. Pagoda: başlangıçta, 386-581 yılları arasında hüküm süren, Song hanedanlığı döneminde yapılmıştır. Pagodanın yapılış amacının, Qiantang nehrinin gelgit sularını sakinleştirmek. Ancak, bu yapı, 1121 yılında yapılan bir savaşta tamamen yıkılmıştır.
Günümüzdeki ahşap ve tuğla kullanılarak yapılan pagoda ise, Song hanedanlığı döneminde yapılmış ve Ming hanedanı döneminde çeşitli eklentilerle güçlendirilmiştir. Pagodanın yüksekliği: 59.89 metredir. 13 katlıdır. En üst kata kadar giden, spiral bir merdiven bulunmaktadır. Tavan üzerinde ise: oyma ve figürler, hayvanlar, çiçekler, kuşlar görülüyor.
Çince ismi: Pinyin. Kelime anlamı: Batılı Barış demektir.
Ülkenin en eski şehirlerinden biridir. Tarihi süreç içinde, Orta krallık bölümünde başkent olarak kullanılmıştır.
Hatta, o dönemlerde, dünyanın en büyük şehri olduğu düşünülmektedir.
İlk kuruluşu, MÖ.11.yüzyılda, Çu hanedanı zamanına denk gelmektedir.
Şehirdeki saraylarda yaşayan imparatorlar ve bunlara her türlü hizmetin en iyisini sunmak için yarışan: ressamlar, şairler, edebiyatçılar ve hatta aşçılar, şehirde muhteşem bir kültürün gelişmesine neden olmuşlardır. Şehir, aynı zamanda, tarihi ipek yolunun başlangıç noktasıdır. Bu nedenle de, birçok maceraperest, bu şehirde toplanmıştır. Tüm bunların yanında, şehir: özellikle: Tang, Han ve Qin hanedanlarının zengin kalıntılarını, günümüze kadar barındırmıştır.
Evet, günümüzde, şehir nüfusu 8 milyondan fazladır. Shaanxi eyaletinin başşehridir. Bölgede ılıman ve yarı kurak iklim hakimdir. Buraya gidecek olanlar için: ortalama sıcaklık değerlerinin aylara dağılımı: Ocak: 5, Şubat: 8, Mart: 14, Nisan: 21, Mayıs: 26, Haziran: 31, Temmuz: 32, Ağustos: 31, Eylül: 25, Ekim: 19, Kasım: 12, Aralık: 7. En yağışlı aylar ise, sırasıyla: Temmuz, Eylül, Ağustos.
Ayrıca: şehir modern binaları, fabrikaları ve şık bulvarları ile dikkati çekmektedir.
Şehir dışındaki, tarihi süreç içinde büyük stratejik öneme sahip olanlar, günümüzde buğday ve pamuk tarlalarına dönüştürülmüştür.
Xianyang Uluslar arası Havaalanı: ülkenin kuzeybatı bölümünün en büyük havaalanıdır. Alan, şehir merkezinin kuzeybatısındadır. Şehir, Expo 2011 Dünya Fuarına, ev sahibi olarak seçilmiştir.
Bu fuar nedeniyle, 2011 yılında şehre, yaklaşık 10 milyon ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Ancak, şehrin asıl çekim konusu, mezarlar ve antik kalıntılardır. Bunlar nedeniyle, şehir, ülkenin en popüler turistik merkezlerinden biridir. Şehirde özellikle: Qin Shi Huang mezarı ve Terracotta ordusu kalıntıları görülmeye değerdir.
Şehirde elbette antik kalıntılar muhteşemlikleriyle insanları buraya çekiyor ama ülkenin diğer yerlerinde olduğu gibi, burada da alışveriş yapabilirsiniz. Şehirdeki alışverişlerinizde alabilecekleriniz şunlardır:
Yeşil Porselen:
Song hanedanı döneminden kalma yöntemlerle yapılan porselenlerden satın alabilirsiniz.
Lak Eşyalar:
Lak Lak ağacı reçinelerinden elde edilen doğal maddelerle yapılan objelerdir.
Şehrin dünyaca ünlü antik dönem kalıntılarının benzerleridir.
Jade Oyma:
Bunlar çaydanlık şeklinde, yeşim taşından oymadır.
Şehirdeki ana alışveriş merkezleri:
Dong Dajie, Nan Dajie ve Jiefang Lu bölgelerinde yerleşmişlerdir. Çan ve Davul kuleleri arasındaki Century Ginwa Alışveriş Merkezi, seçkin alışverişler için idealdir. Burada, dünyaca ünlü markaların (Dior, Givenchy, Lancome, Este Lauder gibi) ürünlerini bulup satın alabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
Şehir merkezindeki birçok yere, yürüyerek kolayca ulaşabilirsiniz.
ŞEHİR SURLARI
İlk sur inşaatı: Chang hanedanı döneminde, MÖ.194 yılında yapılmıştır.
Şehir merkezi, surlarla çevrilidir ve muhteşem bir koruma sağlamaktadırlar. Duvarların uzunluğu: 25.7 km. ve tabanda kalınlığı 12-16 metredir. Mevcut yani bugün görülen duvarlar ise, 1370 yılında Ming hanedanı döneminde yapılmıştır.
Bunların uzunluğu, 14 kilometredir. Bunların yüksekliği: 12 metre ve kalınlıkları: 15-18 metredir. Yani, bu genişlik, iki at arabasının aynı anda karşılıklı geçebilecekleri boyuttadır.
Surlar, gözetleme kuleleri ve hendek: daha sonraki tarihi süreçte restore edilerek yenilenmiştir.
ÇAN KULESİ (ZHONGLOU-BELL TOWER )
Şehir merkezindedir. Şehrin sembollerinden biri olan kulenin en büyük özelliği, yapılırken hiç çivi kullanılmamış olmasıdır. 3 katlıdır. Çatısı, görülmeye değerdir. Kulede, Tang hanedanlığı döneminden kalma, bronz döküm bir çan bulunmaktadır. Kulenin yüksekliği: 40 metredir.
Kulenin yapımı hakkındaki efsanelere göre: Ming hanedanı döneminde, birçok deprem olur ve yörede, binlerce insan ölür ve yaralanır. Xi’an şehrinin merkezi boyunca akan büyük bir nehir bulunmaktadır.
Nehirde, bir ejderha, hareket edip aktifleştiğinde, deprem olduğuna inanılmaktadır. Bu nehir içindeki ejderhanın dizginlenmesi ve depremlerin bitmesi için: Bell Tower kulesinin yapımına başlanır ve 5000 ustanın çalışması sonucu kule bitirilir.
Evet, günümüzde, kulenin çevresinde: alışveriş ve eğlence merkezi bulunmaktadır.
DAVUL KULESİ (GULOU- DRUM TOWER )
Şehir merkezindedir. Bu kule: 1380 yılında: Ming hanedanı döneminde yapılmıştır. Binada bulunan büyük davul nedeniyle bu ismi almıştır. Kulenin 2. katında, çok büyük bir davul görülüyor. Ancak, ziyaretçilerin bu davula dokunması yasaktır.
Zaten davul kulesi içinde, geçmişi binlerce yıl geriye dayanan bazı davul çeşitleri sergileniyor. Yani, bir davul müzesi var. Sergilenen bu davullara dokunmak yasak ama kulenin hemen girişindeki küçük davul da, ziyaretçilerin resim çektirmesine izin veriliyor.
Burada, ayrıca: Tang hanedanı döneminde, savaşçılar, çeşitli gösteriler düzenliyorlarmış. Günümüzde de, turistik amaçlı bir kısım davul gösterileri düzenleniyor. Ayrıca, burada her gün, gün doğumunda: 21 kez, davula vuruluyor ve güneş batarken, 21 kere çan çalınıyor.
Bunu gördüğümde, hani bir ülkeye, başka bir ülkenin Cumhurbaşkanı geldiğinde, 21 pare yani kere, top atışı alışkanlığı var ya, buradan mı geliyor? Bilemiyorum, ama niye olmasın?
BÜYÜK CAMİ (DAQİNGZHENSİ)
Ülkenin en büyük camisidir. Davul kulesinin hemen yanındadır.
Buranın yapılış tarihi, 742 yılıdır. Çin mimarisi özelliklerini taşıyan yapı, aslında büyük bir blok yani külliye gibi yapılmıştır. Buradaki blokta: caminin yanında, pavyonlar, ibadethaneler, bahçeler var.
Caminin minaresi: 3 şerefeli olarak görülüyor. Cami günümüzde de ibadete açıktır ve kapasitesi, 1000 kişiliktir. Tarihi süreç içinde ise, İpek yolu yolcusu Müslümanlar tarafından kullanılmıştır. Günümüzde de ibadete açıktır.
SHANANXİ TARİH MÜZESİ (SHAANXİ LİSHİ BOWUGUAN)
Müze binası: şehrin kuzeybatısında, Tang hanedanından kalma bir binadadır. Çin ülkesinin ilk modern devlet müzelerinden biridir.
Müzede sergilenenler ise: özellikle: Tang, Han ve Qin hanedanları dönemlerinden kalmıştır. Bunlar arasında mutlaka görmenizi önereceklerim: muhteşem güzel ve üç renkli seramikler, Shang döneminden kalma bronz kaplar. Bunların toplamının ise, 300.000 civarında olduğu söyleniyor.
Müzede görmenizi önereceğim diğer objeler:
Lantina Man: Çin ülkesinin kuzeybatısında bulunmuştur. İnsanlık tarihinin atası sayılabilecek konumda eskidir. Pekin adamı olarak isimlendirilmektedir. Büyük olasılıkla, günümüzden 1.7 milyon yıl önce yaşadığı düşünülmektedir. Burada, kafatası ve çene kemiği görebilirsiniz.
Müze, 11.yüzyılda yapılmış, bir Konfiçyus tapınağında bulunuyor.
Müzede sergilenen eserler ise: Konfüçyus döneminden kalma belgeler ve eserlerdir. Özellikle: 837 yılından kalma, taş yazıtlar ilgi çekiyor. Bunlar, Çin kültürünün taşa kazınmış eserleri olarak önem kazanıyor.
Çok sayıdaki taş siteller: 1992 yılında toparlanmış ve 3000 tane: hat, resim ve tarihsel eser olarak düzenlenerek, 7 sergi salonunda sergilenmektedir. Ülkenin en büyük sitel koleksiyonudur. Sergilenenlerin büyük çoğunluğu, Tank hanedanı döneminden kalmadır.
Sitellerin mürekkep baskılı benzerlerinin satışları yapılıyor, arzu ederseniz satın alabilirsiniz. Bu siteller arasında en öne çıkanları: 18.yüzyıla ait, Yangtze nehri taşkın kontrolü projesi, bambu ormanı gibi görünen ancak yaprak ve dallardan oluşan bir şiir formu.
BÜYÜK YABAN KAZI PAGODASI-KULESİ (DAYANTA-DEV WILD GOOSE PAGODA )
Şehir merkezinin güneyindeki kırsal alandadır.
652 yılında, 54 metre yüksekliğinde, Tang hanedanı döneminde yapılmıştır. Yapılış amacı: şehrin en ünlü bilgesi olan Xuanzang’ın, Hindistan’dan getirdiği Budacı metinlerin korunmasıdır. Evet, günümüzde görülen kule: 7 katlıdır. Tuğladan yapılmıştır.
Ancak, 5 yıl sonra bilinmeyen bir nedenden çökmüş ve 704 yılında ise yeniden inşa edilmiştir. 1556 yılında yaşanan büyük bir deprem sonucu, yapı yeniden ağır hasar görmüştür. Restore edildiğinde ise, günümüzde görüldüğü şekline, yani 3 kata düşürülmüştür.
Batıya doğru eğilmiştir. Son olarak, 1964 yılında yenilenmiştir. Günümüzdeki yüksekliği: 64 metredir ve üst bölümünden şehir manzarası muhteşem güzel görünmektedir. Keşiş Xuanzang’ın heykeli ise, tapınak alanının önünde durmaktadır.
KÜÇÜK YABAN KAZI PAGODASI-KULESİ (XİANOYANTA-KÜÇÜK WILD GOOSE PAGODA)
652 yılında yapılmıştır. Yapıldığında 15 katlı; 45 metre yüksekliktedir. Pagodanın yapılış amacı: Tang imparatoru Gaozong öldüğünde, oğlu imparator Zhongzong tarafından, babası onuruna, bir Budist tapınak olarak ve tapınakta görevlendirilen 200 rahibin ikametgahı olarak yaptırılmıştır.
704 yılında restore edilmiştir.
1556 yılındaki depremde, diğer pagoda kadar büyük hasar görmemiştir. Ancak, yükseklik 43 metreye inmiştir.
Günümüzde, kule 13 katlı olarak görülmektedir.
BANPO KÖYÜ MÜZESİ (BANPO BOWUGUAN)
Bölgenin en eski arkeolojik kalıntıları, Banpo köyündeki bu müzede sergilenmektedir. Köy: şehir merkezinin 10 km. doğusundadır.
1953 yılında, buradaki boş alanlara, bir fabrika kurulması sırasında bulunmuştur.
Köy: günümüzden 6700 yıl önce yerleşime açılmıştır. Muhtemelen 5-6 hektarlık bir alanda, çevresinde bir savunma hendeğiyle çevrili, 5-6 metre genişliğinde bir yerde kurulmuştur.
Evler, çamurdan ve çatılar sazdan ve eğimli yapılmıştır. Ahşap direklerle desteklenmiştir. Ortak mezar alanları bulunmaktadır. Hendek dışında, çanak-çömlek fırınları bulunmaktadır.
Biraz önce söylediğim gibi, burası 1953 yılında bulunmuş ve 1954-1957 yılları arasında, yaklaşık 50.000 metrekarelik alanda araştırma yapılmıştır.
Gelelim buradaki gezinize. Önce, araçtan inince, bir merdivenden çıkıyorsunuz ve sonra: yürüyüş yollarını izleyerek, fırınların-ambarların-evlerin arasından geçerek, mezarların bulunduğu yere varıyorsunuz. Burada, yani müzede: toprak kaplar, baltalar ve günlük kullanılan seramik eşyalar ve buradaki kazılarda ortaya çıkarılan çeşitli kalıntılar sergileniyor.
TOPRAK SAVAŞÇILAR VE ATLARI MÜZESİ (QİNSHİHUANG BİNGMAYONG BOWUGUAN)
İşte benim Çin ülkesi gezisinde en merak ettiğim ve büyük bir keyifle gezdiğim yer burasıdır. Çin ülkesinin en değerli arkeolojik kalıntılarıdır. Şehir merkezinin yaklaşık 30 km. doğusundadır. 1974 yılında, açık arazide kuyu kazan köylüler tarafından tesadüfen keşfedilmiştir.
Burada: ilk Qin hanedanı imparatoru olan Qinshi Huangdi’nin mezarı var. Mezar yapısı: yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki bir höyüğün altında bulunuyor. Ancak, bir söylentiye göre, imparator çeşitli batıl inançları nedeniyle, gerçek mezarını başka yere yaptırmış ve buradaki büyük mezarlık bir aldatmacadır.
Ancak, tüm bunların araştırılması için: günümüzde bölgede yerleşik durumdaki birçok köy ve fabrikanın altının kazılması gerektiği de, arkeologların yorumlarından biridir.
Mezarın bulunduğu yerin, yaklaşık 1.5 km. batısında ise, binlerce toprak askerlerin bulunduğu bölüm var. Bunlar: piyadeler, okçular, subaylar ve atlardan oluşan sembolik bir ordu şeklinde ve savaş düzeninde yerleştirilmişlerdir. Bunların da içinde bulunduğu mezar yapısı ise, ilk imparator ölmeden önce, binlerce işçinin büyük çabaları ile yapılmıştır.
Hatta, bu muhteşem mezarın yapımında emeği geçen işçi ve ustaların büyük bölümünün, imparatorun ölümü üzerine, aynı yere canlı canlı gömüldükleri söyleniyor.
Müze, 3 bölüme ayrılmıştır. No.1 Pit, No 2 Pit ve No.3 Pit. 16.300 m.karelik bir alanı kapsamaktadır.
1 Numaralı bölüm:
En büyük olanıdır. 1979 yılında, Çin Ulusal Gününde ilk kez halka açılmıştır. Arkada savaş arabaları ve önde askerler bulunmaktadır.
2 Numaralı bölüm:
1976 yılında bulunmuştur, 1 numaralı bölümün 20 metre kuzeydoğusundadır. Burada: 1000 savaşçı ve ahsap 90 savaş arabası görülüyor. Bu bölüm: 1994 yılında halkın ziyaretine açılmıştır.
3 Numaralı bölüm:
1 Numaralı çukurun, 25 metre kuzeybatısındadır. 1976 yılında bulunmuştur. Silahlı Kuvvetlerin komuta merkezi olarak görünmektedir. Burada, 68 savaşçı, bir savaş arabası ve 4 atı görülmektedir. 1989 yılında halkın ziyaretine açılmıştır.
Her üç bölümden, toplam 7000 den fazla çanak-çömlek-asker-atlar-savaş arabaları ve hatta silahlar çıkarılmıştır. Bu muhteşem buluntular, 1987 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınmıştır.
Müzeye giriş ücreti: 110 yuandır. Müzenin açık bulunduğu saatler ise: 08.30-17.30 arasındadır. Müzeyi tam olarak gezebilmeniz için, buraya en az 3 saat ayırmanızı öneririm.
1.Nolu Mezar Bölümü
Burada, uçak hangarları gibi, muhteşem geniş bir yapı inşa edilmiştir. Çünkü: toprak askerler ve atların açık havanın olumsuz etkilerinden korunması gerekmektedir. Kenardaki yürüyüş yolundan yürürken: yaklaşık 6000 civarındaki heykelin, orijinal yerlerindeki savaş düzenini görebiliyorsunuz.
Ama, en ilginç olanı, her bir savaşçının, gerek yüz ifadesini ve gerekse başlığının, sakalının, bıyığının, kılık-kıyafetinin birbirinden farklı olmasıdır. At heykelleri bile, birbirinden farklı olarak yapılmıştır.
Bu bölümün hemen girişindeki küçük müzede görebilecekleriniz ise: yine bazı savaşçılar ve at figürleri ve gerçek boyutunun yarısı büyüklüğündeki iki bronz savaş arabası.
2.Nolu Mezar Bölümü
Burası, 1974 yılında bulunmuştur. Buradaki kazılar, günümüzde de sürdürülmektedir. Burada görülebilenler: 89 savaş arabasını çeken 356 at, 116 binek atı ve 900 asker heykelidir. Aslında, mezar alanlarındaki tüm heykellerde: bazı renkler kullanılmıştır. Ancak, günümüzde yanlızca burada bulunan 2 okçu heykelinde, yapımda kullanılan parlak renkler varlığını muhafaza etmektedir.
3.Nolu Mezar Bölümü
Burada, savaş kıyafetleri giymiş ve komutan düzeyindeki 68 heykel bulunmaktadır. Bunların komuta heyeti olduğu söyleniyor.
HUAQİNG KAPLICALARI (LİSHAN)
Toprak savaşçıların bulunduğu bölüme yakın, turistler tarafından yine çok ziyaret edilen yerlerden biridir. Burada, tarihi ve doğal güzellikler bir arada bulunuyor. Siyah At Dağı (Lishan) eteklerinde bulunan bu cennet gibi güzel yer: özellikle zengin ve mineralli su kaynaklarıyla önem kazanıyor.
Bunların, MÖ.8. yüzyıldan beri bilindiği ve kullanıldığı söyleniyor. Özellikle, Çinli imparatorların kullanımı için, burada birçok yüzme havuzları, bahçeler ve pavyonlar yapılmıştır.
Ama, burayı ziyaret edenlerin yoğun olarak ilgisini çeken kalıntı: muhtemelen 710’lu yıllardan günümüze kalan, Çinli imparator Xuanzong’un cariyesi Yang Guifei’nin kullandığı küvettir. Bu küvet: gayet büyük, oval ve zemini mozaiklerle süslenmiştir.
Ülkenin güzellik sembolü olan bu kadın nedeniyle, kullandığı küvet günümüzde de ilgi çekmektedir. Çünkü, bu küvette yıkanan kadınların, en az 10-15 yaş gençleştiğine inanılmaktadır. Bu tabii bir inanış, elbette küvette yıkanma gibi bir imkan yok.
QİNSHİLİ MEZARLARI
Şehir merkezinden, 40 km. uzaklıkta bulunmaktadır.
Şehir çevresinde: tarih öncesi dönemlerden günümüze ulaşan ve altında gerek imparatorluk mensupları ve gerekse saray soylularının mezarları olan birçok höyük olduğu söyleniyor. Bunların, birçoğu günümüze kadar olan süreçte kazılamamış, çünkü: üzerlerinde ve yakın çevrelerinde, yerleşimler var.
Ancak: şehir merkezinin yaklaşık 80 km. kuzeyinde, Tang hanedanının mezarlığı bulunuyor. Bu mezarda bulunan kalıntılar ise, Çin kültürünün geçmişi hakkında, muhteşem bilgiler vermektedir. Buradaki mezarlarda yapacağınız gezide görebileceklerinizin başında: mükemmel duvar resimleri geliyor.
Prens Zhanghuai Mezarı
Prens, 684 yılında ölmüştür. Bu mezarın duvarlarındaki süsleme fresklerde: saraydaki genç bir cariyenin, gökyüzünde özgürce uçan bir kuşa olan özlemli bakışı muhteşem bir duygu ile betimlenmiştir.
Prens Yong Tai Mezarı
Bu prens: 701 yılında, 17 yaşında iken ölmüştür. Bu mezarın duvarındaki fresklerde ise: prense hizmet etmek için bekleyen nedimeler, ayrıntılı olarak resmedilmiştir.
İmparator Gaozong ve imparatoriçe Wu Zetian Mezarı
Gaozong, Tang imparatorudur. Hırslı eşi Wu ise, 691 yılında imparatoriçe unvanını almıştır. Bu mezara giden yol üzerinde ilerlerken: çeşitli hayvanların, kuşların ve generallerin taş heykelleri görülüyor. Ancak, bu taş heykellerin kafaları yok, söylenenlere göre, yörede yaşayan köylüler tarafından bir zamanlar kırılarak yok edilmiştir.
İMPARATOR QİN SHİ HUANG MEZARI
Bu imparator: MÖ.247-221 yılları arasında imparatorluk yapmış ve MÖ.210 yılında ölmüştür. Resmi adı: İlk imparator olarak anılmaktadır.
Çin ülkesinin birliğinin kurulmasından sonra, bir dizi siyasi ve ekonomik reform yaparak, ülkeye önemli hizmetlerde bulundu. Çin seddi bölümünde de önemli projeler üstlendi.
Bu imparatorun en ilgi çeken yönü: yaşamı boyunca, ölüm korkuları sonucu, yaşam iksiri aramasıdır. Ölümsüzlüğe ulaşmak için; 3 kez, Zhifu adasını ziyaret etmiştir. Bu adadaki Penglai dağının, kutsallığına inanılmaktadır.
Bu seyahatler sırasında imparator, söylenenlere göre, 1000 yaşındaki sihirbaz Huang ile tanışmıştır. Derken, yine söylenenlere göre, MÖ.211 yılında, gökyüzünden büyük bir meteor, Dongjun bölgesine düşer.
Kahinler ise, bu sırada: “ilk imparator ölecek ve onun toprakları bölünecektir” şeklinde kehanette bulunurlar. Ancak, imparator, bu kehaneti araştırmak için adamlarını gönderdiğinde, hiçbir kahin bunu kabul etmez ve bunun üzerine hepsi idam edilir.
10 Eylül 210 yılında ise, imparator, Doğu Çin bölgesine yaptığı bir gezi sırasında ölür. Ölüm nedeni olarak: bilim adamları ve doktorlar tarafından kendisine verilen ölümsüzlük hapları olduğu söylenir. Ancak, ayaklanma çıkabileceği düşünülerek, imparatorun ölümü uzun süre, halktan saklanır.
Günümüzde: mezarı, Terracota ordusu tarafından korunmaktadır. Mezarı içinde, yanmış çok sayıda kitap ve bazı bilim adamları canlı canlı gömülmüştür.
İmparatorun mezarının yapımı konusunda: Çin tarihçisi Sima tarafından söylenenlere göre, 100 yıl boyunca, yaklaşık 700.000 erkek çalışmıştır. Ancak, İngiliz tarihçi John Man’a göre: bu rakamın abartılı olduğu ve mezarın iki yıl içinde, 16.000 erkek tarafından yapıldığı yazılmıştır.
Ancak, her iki yorum yapıldığında, kil asker heykelleri bulunmamıştı. Heykeller: 29 Mart 1974 tarihinde, kuyu kazmaya çalışan çiftçiler tarafından tesadüfen bulunmuştur.
Evet; yazılı kaynaklardaki gerçek bilgilere göre: imparator daha genç bir kral iken, ilk projelerinden biri olan kendi mezarını yaptırmak için, MÖ.215 yılında: 300.000 erkek çalışmaya başlamıştır. Hatta, bazı kaynaklara göre, mezarın yapımında: 720.000 işçi çalıştığı söyleniyor.
FAMEN TAPINAĞI
Şehir merkezi dışında, Famen kasabasındadır. Şehir merkezine uzaklık, 120 km.dir.
Tapınak içindeki pagoda: tapınak atası olarak kabul edilmektedir.
Tapınakın yapım zamanı, net olarak bilinmese de: Kuzey Zhou Hanedanı zamanında, imparator Huan ve imparator Ling dönemlerinde, bu tapınağın bulunduğu bilinmektedir. Ancak, takip eden dönemde, imparator Wu döneminde, tapınak tamamen yok edilir.
Sui hanedanı döneminde ise, tapınak yeniden kurulur. Tang hanedanı döneminde ise, tapınak için rahat ve huzurlu günler yaşanır. 660 yılına gelindiğinde ise, 4 katlı, köşk gibi pagoda ortaya çıkar. 710 yılına gelindiğinde ise, tapınak “Büyük İmparatorluk Carefree Kral Tapınağı” adını alır.
Mayıs 2009 tarihinde ise, Çin hükümeti, Famen Tapınağına ek olarak, çok daha büyük bir kompleksin yapımına girişir. 148 dönümlük bu kompleks; Famen Temple Kültür Scenic Area” olarak isimlendirilir.
Kompleks içindeki müzede: Budanın emanetleri sergilenmektedir. Özellikle, 4 emanet ilgi çekiyor. Bunlardan, 2 tanesi, beyaz yeşimden yapılmıştır. Diğer bir emanet: Budanın parmak kemiğidir. İnce ipeklere sarılmış parmak kemiği: 8 kutu içine konulmuştur. Dış kutu sandal ağacından yapılmış olmasına rağmen, diğer kutular küçüldükçe altın-gümüş ve yeşimden yapılmıştır.
Bu emanetler nedeniyle, burası Budist bir hac yeri haline gelmiştir.
Şehrin isminin anlamı: Çin tarçını ormanıdır. Şehir: Vietnam sınırında bulunduğu için: bölgede yaşayan azınlıkların yoğunluğu göze batar. Özellikle: burada, Müslüman azınlık çoğunluktadır. Şehir nüfusu: 1.34 milyon kişidir. Bu nüfusun, yaklaşık 600 kişisi, şehir merkezinde yaşamaktadır. Şehre ulaşmanın en kolay yolu: Guilin Liangjiang uluslar arası havaalanının kullanılmasıdır.
Buranın en önemli özelliği: ülkeyi tanıtan resimlere konu olan ünlü manzaralarıdır. Bu manzaralar: “gökyüzünün altında, dünya üzerindeki en güzel nehirler ve tepeler “olarak öne çıkmaktadır. Bunların jeolojik oluşumu: yüz milyonlarca yıla dayanmaktadır.
Deniz suyu ve havanın, bu milyonlarca yıla dayanan etkisiyle, kast denilen kireç taşı oluşumlar ve mağaralar ortaya çıkmıştır. Hatta, bu mağaralar, Japon işgali sırasında yöre halkının korunmak için saklandıkları yerler olarak da önem kazanmıştır.
Evet, işte bu kayalıklar, muhteşem manzarayı oluşturuyor.
Bu özellikleriyle: yüzlerce yıl, şairler ve ressamlara konu olmuştur. Bunun yanında, ülke ziyaretçileri de, bu güzellikleri görmek için bu şehre, bu yöreye mutlaka uğramaktadırlar.
Şehir, tarih sahnesinde ilk kez, MÖ.314 yılında, Li nehri kıyısında kurulmuştur. Yani, şehrin mimari yönden en önemli özelliği ise, Ling kanalıdır. Burası, dünyanın en uzun kanalıdır. Kanallar, tarih boyunca, gıda kaynaklarının bölgeler arası naklinde kullanılmıştır. Şehir merkezinde ise: Merkez Meydan çevresinde: mağazalar ve restoranlar bulunuyor.
Şehirdeki lezzetlere gelince:
Burada, baharat kullanımı ve özellikle biber kullanımı çok yaygındır. Özellikle, Guilin biber sosu, yörede yapılan yemeklerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sos: sarımsak, taze biber ve soya fasulyesi karıştırılarak hazırlanır. Yemek derseniz, pirinç eriştesini önerebilirim. Kendine has bir tadı var. Ama, bu yemeğin içinde “at eti” kullanılıyor. Buna bilerek, siz siparişiniz verirken, at eti olmayanından sipariş verebilirsiniz.
Bunun dışında, buraya özgü bir tatlı türü olan: pinyin önerebilirim. Bunun içinde: hamur, bambu ve muz yaprağı, pirinç ve fasulye ezmesi kullanılıyor. Meyve derseniz, bu şehirde muhteşem bir greyfurt üretiliyor.
Alışveriş derseniz, bu şehirden almanızı önereceğim, buraya has hediyelik eşyalar: tarçın aromalı; çay, şeker ve şarap düşünülebilir.
Şehir bol yağış almasıyla biliniyor. Özellikle: Nisan-Temmuz ayları arasında, muhteşem ve bol yağışlar görülür. Bu yüzden, özellikle “Sonbahar” döneminde ülkede iseniz, mutlaka burayı ziyaret etmelisiniz.
KİREÇTAŞI TEPELERİ
Biraz önce sözünü ettiğim muhteşem manzarayı görebilmek için, mutlaka, kireçtaşı tepelerinden birinin üzerine çıkmanız gerekiyor. Bunun için, şehir merkezi yakınlarındaki “Issız Güzellik Tepesi “ (Duxiu Feng) ne çıkabilirsiniz. Tepenin yüksekliği: 150 metredir.
Bir diğer alternatif: kuzey bölümde kalan “İpek Yığını Tepesi” (Diecaishan) olabilir. Burada, renkli ve şeritler halindeki yığınları andıran tepe katmanları bulunduruyor. Her ne kadar bu tepelerde, zirveye tırmanmak yorucu da olsa: unutmamalısınız ki, küçük molalar verdiğinizde bile, muhteşem manzaranın keyfini çıkabilirsiniz.
Tepenin zirvesinin yüksekliği: 220 metredir. Zirveye vardığınızda, tüm çevreye hakim muhteşem manzaranın izlenebildiği “Bulut Yakalayan Pavyon” (Nayunting) görülüyor. Buradan: Kireçtaşı tepelerinin, arada uzayıp giden nehrin ve şehirdeki yapıların çatılarının oluşturduğu muhteşem manzarayı izleyebiliyorsunuz.
AY TEPESİ, YUELİANG SHAN
Burası, dağ üzerinde, doğal kemerli bir tepe oluşumudur. Tepenin üzerinde, geniş bir yarım daire delik görülüyor. Bu kemere tırmanmak için, yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüş gerekiyor. Ancak, tepenin zirvesine ulaşım daha da zor ve ayrıca ücretlidir. Buraya, yani zirveye genellikle dağcılar tırmanıyorlar.
ELEPHANT TRUNK HİLL-XİANGBİSHAN
Tepeler içinde, en ünlüsü ise: Fil Hortumu Tepesidir (Xiangbi Shan) . Burası, aynı zamanda şehrin sembolüdür.
Bu tepe: Fil Hortumu Parkında (Xiangshan Gongyuan) bulunmaktadır. Tepenin üzeri, fil derisini anımsatan kireçtaşı katmanlarla doludur. Tepe: geceleri aydınlatıldığında, daha da muhteşem bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Görüntü: bir fil, su içiyor şeklindedir. Filin gövde altındaki yuvarlak boşluktan, özellikle geceleri ay ışığı yansıması muhteşem görülüyor. Bu sırada: su yüzeyinde, fil, yüzüyor gibi görünüyor. Lijiang nehrine bu görüntü yansıyor. Efsaneye göre: bir fil burada su içerken bıçaklanarak öldürülüyor.
Buranın görülebileceği parka giderseniz, gezmek ücretli. Ücret: 40 yuandır. Ziyaret saatleri ise: 08.30-16.30. Ziyaret için tahminen yarım saat ayırmanız yeterlidir.
PAGODA TEPESİ
Elephant tepesinin hemen batısındadır. Küçük bir tepenin üzerinde, altıgen yapılı, Ming döneminden kalma bir pagoda görülüyor. Yapım yılı, muhtemelen: 1368-1644 yılları arasıdır. Pagodanın ikinci katında, taş Buda figürleri görülüyor. Tepe özellikle sonbaharda, burada bulunan bitkilerin renk vermesiyle, kırmızı akağaçlar ile, büyüleyici bir görünüme kavuşuyor.
REED GLUTE CAVE-KAMIŞ KAVAL MAĞARASI (LUDİ YAN)
Eski dönemlerde, mağara girişinde bulunan ve kaval yapımında kullanılan kamışlar nedeniyle, mağaraya bu isim verilmiştir. Mağaranın içi, yaklaşık 500 metredir. Giriş ücretlidir. Ücret: 90 yuandır. Mağaranın ziyarete açık bulunduğu saatler ise: 08.00-17.30 arasındadır. Muhtemelen burayı gezmek için 3 saat ayırmanız gerekebilir.
Kaya oluşumları ilgi çekiyor. Bu kireçtaşı mağarası, yaklaşık 1200 yıllıktır. Şehrin en çok ilgi çeken turistik mekanlarının başında gelir. Mağara içinde; 792 yılında, Tang hanedanı döneminde mürekkeple yazılmış, 70 civarında yazı görülüyor. Bu yazıtlar değerlendirildiğinde, mağaranın günümüzden yıllarca önce de etkin olarak kullanıldığını göstermektedir.
Ancak, mağara, 1940 yılında bulunmuştur. Günümüzde, mağaranın içindeki renkli aydınlatma, mağaraya bambaşka bir hava veriyor. Mağaranın giriş kapısında, buraya has fülütler satılıyor. Bunları almak isterseniz ki, almanızı öneririm: pazarlık etmeyi sakın unutmayın.
YEDİ YILDIZ MAĞARASI-QİXİNG GONG YUAN
Li nehrinin doğu kıyısındaki Yedi Yıldız Parkındadır (Qixing Gongyuan). Şehir merkezine 7.5 km. uzaklıktadır.
Buradaki sarkıt ve dikitler dikkati çekiyor. Ayrıca hemen girişte bir “banyan” ağacı var. Bu ağaç: Jin hanedanlığı döneminde dikilmiştir. Gövde genişliği: 7.1 metre, yüksekliği: 17 metre ve kapladığı alan 1000 metrekaredir.
Yakından bakarsanız: ağacın kökleri ve budaklı dallarının bükülmüş olduğunu görebilirsiniz. Binlerci yıl boyunca, rüzgar ve yağmurun, kalıcı bir hasar veremediği bu ağaç, gerçekten görülmeye değerdir.
Mağaranın uzunluğu 500 metreden fazladır. Burada, ıslaklık ve nem nedeniyle mağaranın zemini kaygan, dikkatli yürümekte ve hareket etmekte yarar var.
Mağaranın bulunduğu park alanı ise, yine başka aktiviteleri barındırıyor. Bu park alanında: aynı zamanda hayvanat bahçesi, çiçek bahçeleri ve çocuk oyun alanları bulunuyor.
ZHONGSHANLU
Burası, şehrin en ilgi çeken alışveriş merkezinin bulunduğu caddesidir. Bu cadde üzerinde, birçok mağaza, butik ve dükkanlar görülüyor. Özellikle, akşam saatlerinde çok hareketlidir.
Lİ NEHRİ TEKNE GEZİSİ
Bu şehirde yapabileceğiniz aktivitelerden biri de, Li nehrinde tekne gezisidir. Geçenlerde, ülkemizdeki bir televizyon kanalında (belgesel) balık avcılığı anlatılırken bu nehirde yapılan ilginç balık avcılığına ait bir film gösterildi ve izleyenler söyleyeceklerimi bununla bağlantı kurmalıdırlar.
Evet, bölgenin en güzel manzaraları ve nehir kıyısındaki yaşamı görmek için ideal bir gezintidir. Gezinti: altı düz teknelerle, genellikle sabahın ilk saatlerinde Kurtuluş Köprüsündeki iskeleden başlıyor. Yolcular, buraya yaklaşık 1 saatlik otobüs yolculuğu ile götürülüyorlar ve buradan başlayan tekne yolculuğu, şehir merkezine kadar sürüyor. Yani, nehirde yapılan tekne yolculuğu, yaklaşık 80 km. Süresi ise: yaklaşık 7-8 saat sürüyor.
Bu teknelerde genellikle öğlen yemeği servisi yapılmaktadır. Fotoğraf makinanızı elinizden bırakamayacağını güzellikte kareler yakalayabilirsiniz. Gezi: Yangshuo bölgesinde bitiyor.
Nehir gezisinde en ilginizi çekecek husus, biraz önce sözünü ettiğim gibi, boyunlarına demir bir halka geçirilmiş ve böylece tuttukları balıkları yemeleri engellenen, karabatak kuşları ile yapılan balık avıdır.