İlçe: Konya-Ankara kara yolu üzerindedir. Cihanbeyli, bağlı bulunduğu Konya ilinin 100 km kuzeyindedir. Cihanbeyli, Ankara arası uzaklık. 164 km. Cihanbeyli, Gölbaşı arası uzaklık: 145 km. Cihanbeyli, Kulu arası uzaklık: 52 km. Cihanbeyli, Karakeçili arası uzaklık: 118 km.
TARİHİ
İlçenin tarihi süreçte ilk ismi “Esbikeşan” dır. Esbikeşan döneminde, çok kez yer değiştirmiştir. 1866 yılında Kulu köyü, Esbikeşan adı ile ilçe olmuştur. Cihanbeyli ve Şerefli Koçhisar, Kulu köyüne bağlanmıştır. Ancak buna itiraz edilmiş ve Kulu’nun ilçe teşkilatı lağv edilmiş, Cihanbeyli Kulu’dan ayrılmış Konya’nın Sille bucağına bağlanmıştır.
1928 yılında Cihanbeyli “Mürseli Efendi” nahiyesi ismini alarak Böğrüdelik ilçesine bağlanır. Daha sonra Böğrüdelik’te bulunan Canbegli Aşiretinin adına uygun olarak Mürseli Efendi ismi “Cihanbeyli” ye dönüşür. 1929 yılında Cihanbeyli ilçe olur.
GENEL
Türkiye’nin yüzölçümü bakımından en büyük ilçesidir. İlçe, İç Anadolu bölgesinin orta kısımlarındadır. Kuzeye doğru uzanan Konya ovasının devamı gibidir. İlçenin bulunduğu kısımlar, geniş yayla özelliği gösterir. Deniz yüzeyinden ortalama yükseklik 950-1000 metredir. İlçe, Tuz gölünün batısındadır. Yörede gurbetçi vatandaş çoktur. Özellikle yazın İsviçre, Danimarka’dan gelen akrabalar dolar.
CİHANBEYLİ MESLEK YÜKSEK OKULU
Konya Selçuk Üniversitesine bağlıdır. Okul 1994 yılında Makine Programı ile faaliyete başlamıştır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında Makine Resim ve Konstrüksiyon Programı açılması ile son şeklini almıştır.
GEZİLECEK YERLER
TUZ GÖLÜ
Uzunluğu 90 km ve genişliği 25 km dir.
Bulunduğu bölgede kayaç yapının etkisiyle oluşmuştur. Melendiz ırmağı ve pek çok küçük su akıntısı ve yeraltı tuzlu su kaynaklarıyla beslenir. Tuz gölünün deniz seviyesinden yüksekliği 940 metredir.
Göl çok sığdır, derinliği en fazla 50 cm. civarındadır. Suyun içindeki tuz oranı oldukça yüksektir. Dünyadaki tuz gölleri arasında, tuz oranı bakımından ikincidir. Ayrıca dünyanın en kaliteli ve en zengin mineral yapısına sahiptir. Ayrıca dünyada çevre kirliliği tehdidi altında olmayan tek tuz gölüdür.
Kışın biriken sular, yazın buharlaşır, uçar ve tabandaki kalın tabaka kalır. Bu kalınlık yer yer 10 cm ile 2 metre arasında değişir. Ülkemizin tuz ihtiyacının yüzde 60 bölümü buradan karşılanır. Zaten 1800’lü yıllardan bu yana gölden tuz elde ediliyormuş. Gölden tuz elde etmek için kıyılarında üç adet tuzla kurulmuştur. Bunlardan en önemlisi ise Cihanbeyli Yavşan Tuzlasıdır.
Gölün tuz kadar önemli bir özelliği de kuş varlığı yönünden Türkiye’nin en zengin göllerinden birisi olmasıdır. Kışın kapladığı çok geniş su alanı, su kuşları için kışlama alanı oluşturur.
Evet, gölde neler yapabilirsiniz? Gölde yüzmek mümkün değil, ama kıyıdan kıyıya yürüyebilirsiniz, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz, güneşin batışını izleyebilirsiniz, elbette kuşları gözlemleyebilirsiniz. Özellikle filamingo sürülerinin pembe renkleri uzaklardan mutlaka dikkatinizi çekecektir.
TERSAKAN GÖLÜ
Tuz gölünün batısındadır. Çevresinde tuzcul subasar çayırları vardır. Yeraltı ve yüzey akımlarıyla beslenir. Su seviyesi çok yükseldiğinde aralardaki kanallar açılarak fazla suları, Tuz gölüne akıtılır. Göl, Tuz gölünde üreyen bazı su kuşları için çok önemli bir beslenme alanıdır.
Ayrıca alanda nesli tükenme tehlikesi altında bulunan 9 bitki türü vardır. Flamingo ve ince gagalı martı için Tuz gölü havzasındaki temel beklenme alanıdır. Bu gölden: sodyum sülfat çıkarılır. Bu maden: sabun, soda, deri, boya ve deterjan sanayiinde kullanılır.
Ayrıca, kimyasal gübre yapımında: sodyum ve potasyum madenlerini verir. Göl: Alkim Kimya Anonim Şirketi tarafından işletilmektedir.
Evet sizlere neden bu gölü anlattım, hani gölün gezilecek bir yanı vardı, hayır yok, sadece bilgi açısından gölden söz ettim, bir de gölün kuruma tehlikesi var, hani gölün önemi kavranır ve kuruma tehlikesine karşı belki birileri önlem alır.
CELİL BOĞAZI-PERİ BACALARI
Deniz seviyesinden 1000 metre yükseklikteki Cihanbeyli platosunda bulunan Kuşça, ilçe merkezine 30 km uzaklıktadır. Peri bacaları ise, Kuşça Belediyesinin 2 km yakınındadır. Celil Boğazı ve Peri bacaları, Kuşça beldesi sınırları içerisinde kalır. Beldeden çıkıp küçük bir tepeyi aşınca peri bacaları denen kaya oluşumları önünüze serili verir.
Celil Boğazı: Türkiye’nin sayılı peri bacası bölgelerinden birisidir. Bu bölgede: erozyon, arazinin yumuşak bölümlerini alıp götürürken, kayaların dayanıklı kısımları ayakta kalıyor. Çünkü arazi erozyona çok uygundur. Vadi son derece kuraktır. Celil Boğazındaki peri bacalarında: gün ışığı yönüne göre farklı görüntüler ortaya çıkıyor. Bu farklı nesnelere benzeyen oluşumlarla ilgili birçok efsaneler de anlatılıyor. Kayaçlar, bir arada iken, “deve kervanlarını” andırıyorlar.
Ben bu efsanelerden en bilinen, en meşhur olanını sizlere aktarmak istiyorum “Celil boğazında bir obada ana kız yaşarmış. Kız bir gün başka obadan birine aşık olur. Düğün-dernek derken damat kızı alıp gitmek ister. Kız: anasından ayrılmak istemez, atın terkisinden atlayarak anasına doğru koşmaya başlar.
Ana-kız, tam birbirine kavuşacakları sırada taş olup kalırlar. Her ikisinin de gözlerinden yaşlar akar ve bu yaşlar pınar olup vadiyi sular.” Vadinin içinde tek bir yerde su bulunur, buraya da “Anakız” ismi verilmiştir. Karşılıklı iki kayadan su sızıyor ancak yöre insanı veya burayı ziyaret edenler, çalılara çaput bağlayarak dilek tutuyorlarmış, özellikle çocuğu olmayanların dilek tuttuğunu, çaput bağladığını söylediler.
Başka bir özellik de, eskiden buraların ormanlık olduğudur. Ancak ağaçlar kesile kesile bitmiştir. Bu yüzden erozyon da hızlanmış, boğaz ve çevresi çöl görünümü kazanmıştır.
Evet, burayı ziyarete giderseniz, bence mutlaka gidin: özellikle en güzel fotoğrafların sonbahar döneminde, akşam güneş batmadan önce çekileceğini bilmelisiniz. Çünkü o saatlerde çok güzel geliyor ve peri bacaları hayal gücünüzle bağlantılı olarak muhteşem görüntüler yaratıyorlar.
Son bir not: bölgedeki ağaçlar kesilmiş, ortalık çöl olmuş, öte yandan, peri bacaları oluşumları yakın zaman öncesine kadar yörede yaşayanlar tarafından dinamitle patlatılıyor ve taş parçaları inşaatlarda kullanılıyormuş, neyse ki Kuşça Belediyesi tarafından günümüzde peri bacaları koruma altına alınmıştır. Belediyenin bir başka uğraşısı da, çevreyi ağaçlandırmaya çalışmak. Özellikle kayısı gibi meyve ağaçları dikiyorlarmış.
Konya Beyşehir hakkındaki yazım için Beyşehir