Çin Gezi planı

Çin Gezi planı

Çin ülkesi çok büyük hatta muhteşem büyük bir ülkedir. Bu ülkede, gezmek için birçok alternatif var. Ama bizim ülkemizden buraya giden ziyaretçilerin sanırım en büyük düşünceleri: egzotik bir ortam görmek, tarihi yerleri görmek ve alışveriş yapmak denebilir.

Çünkü: bu ülkede alışveriş imkanları muhteşem. Her türlü malın ve cihazın burada, aslına çok benzeyen sahtesini çok uygun fiyatlar ile satın alabilmek mümkündür. Bu arada hemen bir şey anlatmak istiyorum.

Bir arkadaşım, ülkeye gittiğinde, yakınlarından birinin çocuğunun isteği üzerine, 8 gb. lık bir flash bellek satın almak ister. Ülkede bir satıcıya gittiğinde, birçok flash bellek çeşidi içinden 8 gb. Lık bulunmadığını, 16 gb. Lık flash belleğin  de uygun fiyata satıldığını görür ve bunu satın alır.

Ancak,

Ülkedeki sahteciliği bildiğinden, dükkandan çıkmadan önce flash belleği, dükkan içinde bilgisayara takarak kapasitesini görmek ister, satıcı flash belleği bilgisayara takar ve 16 gb lık olduğu ekranda görülür ve benim arkadaş, bunu içi rahat bir şekilde satın alır. Günler geçer ve Türkiye’ye geldiğinde, komşu çocuğuna flash belleği verir ve bir süre sonra, çocuk geri gelir ve flash belleğin üzerinde 16 gb yazmasına rağmen, aslında 1 gb lık bir kapasiteye sahip olduğunu söyler.

Tabii benim arkadaşta muhteşem bir şaşkınlık, hemen bilgisayarlar açılır kontrol edilir ve evet, gerçekten flash bellik, 1 gb lık tır. Ancak, sahtecilik o derece üst düzeydedir ki, ekran açıldığında flash belleğin 16 gb lık kapasitesi olduğu görülür ancak içine bilgi yerleştirilmeye sıra gelince, 16 gb lık bilgi almaz. Büyük olasılıkla, satış anındaki kontroller için, bilgisayar ekranında, flash belleğin kapasitesinin 16 gb olarak görünmesi için ilave bir program yüklenmiş.

İşte böyle, sahteciliği düşünün. Yani, Çin ülkesinde, bir şey satın almak için bir dükkana girdiğinizde, kesinlikle unutmayın ki, o dükkanda gördüklerinizden yalnızca “satıcı” gerçek, diğer tüm ürünler sahtedir.

Elbette,

Normal bir ürünü almak istediğinizde, muhteşem bir fiyatlar karşılaşıyorsunuz ve bu ülkede aynı ürünü görüp satın almak istediğinizde size söylenen muhteşem düşük fiyat, insanı tahrik ediyor ve fazla düşünmeden, bu sahte ürünleri satın almanıza neden oluyor. Tercih sizin, orijinal ürünün sahtesini alıp, bir süre kullanıp, bozulduğunda çöpe atmak ta var, ama aynı ürünün gerçeğini çok yüksek fiyatlara satın alıp, uzun yıllar kullanmak ta var.

Evet, bu küçük anıdan  sonra, biz yine ülke hakkında, gezi planı ve rotası hakkında bilgiler vermeye  devam etmek istiyorum.

Yazının başında belirttiğim gibi, ülke çok büyük. Ben kişisel olarak, elbette bu ülkenin küçük bir bölümünü gezdim-dolaştım ve bunun dışındaki bölümleri hakkında: çeşitli yayınlardan, kitaplardan okuduğum bilgileri size anlatacağım. Çünkü, bu büyük ülkenin tamamını gezmek, en azından benim açımdan mümkün değildi.

Sizlere: bu gezi planında, ülkenin eyaletlerini ve bu eyaletlerdeki özellik arz eden şehirleri, tek tek anlatacağım. Sizler, bunları okuduktan sonra, ilginizi çeken şehirleri tek tek belirlemeli ve bunların birbirine yakınlıklarını da değerlendirerek, kendinize bir gezi planı oluşturmalısınız.

Çünkü, her zaman söylediğim gibi, bir ülkeye giderken, insanların o ülkeden beklentileri çok farklı oluyor. Bir kısım ziyaretçi tarihi yerleri sever ve tercih ederken, diğer bir kısım ziyaretçi tarihi yerleri asla sevmiyor, alışveriş veya doğal güzellikleri tercih ediyorlar.

Sizler, bu tercihleriniz  doğrultusunda, yazılarımı okuduğunuzda, kendinize güzel bir gezi planı-rotası yapabilirsiniz.

Çin Gezi planı

GANSU EYALETİ:

Buradaki şehirler: Lanzhou, Dunhuang.

Lanzhou şehri: Burası, nispeten ıssız ve sakin bir bölgedir. Bu yüzden de ulaşımı zordur. Ama, burada ki dazu kaya oymaları muhteşem güzellikleriyle, buraya gelen ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

Duhnuang şehri: Burası, ülkenin doğusunda, Uygur bölgesinde ve nispeten ıssız ve ulaşımı zor bir yerdedir. Ama, bu şehirde muhteşem bir heykel ve kalıntı geçmişi var ve görülmeye değer “Mogao mağaraları” var.

GUANGDONK EYALETİ:

Buradaki şehirler: Guanzzhou (Kanton)

Kanton şehri: Hong Honk’un hemen yakınında bulunması, buraya olan ilginin artmasına neden oluyor. Ülkenin ilk büyük limanı olarak öne çıkıyor. Ülkenin büyük yerleşim yerlerinden biridir ve gezilecek yerleri yoğundur.

GRANVİN EYALETİ:

Buradaki şehirler: Guilin,

Guilin şehri: Vietnam sınırına yakın olması nedeniyle, şehirde azınlıklar çoğunlukta ve bunların yarattıkları kültürün etkileri görülüyor. Buranın en önemli özelliği: gökyüzünün altında, dünya üzerindeki en güzel nehirler ve tepeler olarak öne çıkmaktadır.

Yani, Çin ülkesinin birçok kartpostalında görülen bu görüntüleri, burada kendi gözlerinizle izleyebilirsiniz. Muhteşem bir doğal görüntü güzelliği var. Bu şehirde, Li Jiang nehri üzerinde, tam gün süren tekne turuna katılabilirsiniz. Ayrıca: Fil hortumu vadisi ve Reed Flute mağarasını mutlaka gezmelisiniz.

HEBEİ EYALETİ:

Buradaki şehirler: Pekin, Chengde, Dandong.

Pekin: bütün Çin ülkesi turlarında, başkent olması nedeniyle, görülecek ilk yerlerden biridir. Burada: ayrıntılı bilgi vermeden önce, kısa  notlar şeklinde gezilecek yerler şunlardır:

PEKİN ŞEHRİNDE GEZİLEBİLECEK YERLER:

  1. Tiananmen meydanı.
  2. Yasak şehir,
  3. Jingshan parkı,
  4. Olimpiyatların yapıldığı mekanlar,
  5. Çin ulusal müzesi,
  6. Panda hayvanat bahçesi.

PEKİN ŞEHİR MERKEZİ YAKINLARINDA GEZİLECEK YERLER:

  1. Çin seddi
  2. Ming mezarları,
  3. Doğu Qing mezarları,
  4. Chengde-Yazlık Saray

Pekin şehrinde: yemek olarak “pekin ördeği” mutlaka tadın ve Çinli akrobatların muhteşem gösterilerinin sergilendiği “akrobasi show” gösterilerini mutlaka izleyin.

Çin Gezi planı

HENAN EYALETİ:

Buradaki şehirler: Luoyang,Şaolin

Luoyang şehri: Burası, günümüzde gelişmiş endüstriyel yapılarıyla dikkat çekiyor. Ama, diğer öne çıkan özelliği, İmparatoriçe Wu Zetian tarafından da çok sevilen ve yörede yaygınlaştırılan “Şakayık” çiçekleridir.

Şaolin şehri: Buranın manastırı önem kazanmaktadır. Çünkü, bu manastırda, dönemin keşişleri, dövüş sanatlarını geliştirmişlerdir.

HUBEİ EYALETİ:

Buradaki şehirler: Wuhan

Wuhan şehri: Yanzte ve Han nehirlerinin birleşim noktasında bulunması ve Yanzte nehri üzerinde yapılan turistik gemi yolculuklarında önemli bir durak noktası olarak dikkati çekmektedir. Özellikle, Yangzte nehri üzerindeki iki katlı köprü, Çin ülkesinin gurur kaynağı olarak görülmektedir.

HUNAN EYALETİ:

Buradaki şehirler: Changsha.

Changsha şehri: Bu şehir, özellikle Çinli lider Mao’nun memleketi olarak önem kazanıyor.

Çin Gezi planı

JİANGSU EYALETİ:

Buradaki şehirler: Şanghay, Nanjing.

Nanjing şehri: Ülke içinde, nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu şehirdir. Yanzte nehrinin kıyısında olması, ayrı bir önem kazandırıyor. Şehir, eski ve yeninin iç içe geçtiği ve birlikte yaşandığı bir yer olarak öne çıkıyor.

Şanghay şehri: İşte ülkenin en meşhur şehirlerinden biri. Yaklaşık 18 milyon nüfusu ile, dünyanın en büyük şehirlerinden biridir. Huang nehrinde güzel bir tekne gezintisi yapabilir ve ayrıca, Çin akrobatların akrobasi gösterilerinden birine gidebilirsiniz.

ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER:

  1. Liman ve Kordon Boyu-Bund bölgesi.
  2. Nanjing caddesi.
  3. Shangay şehir müzesi.
  4. Pearl Tower televizyon kulesi
  5. Yu Yuan Bahçeleri
  6. Fransız bölgesi-Xintland bölgesi.
  7. Yeşim Buda Tapınağı.

SHANXİ EYALETİ:

Buradaki şehirler: Datong.

Datong şehri: Ülkenin doğusunda, yüksek bir platoda kurulmuştur. Sert bir iklimi var. Yungang mağaraları, görülmeye  değerdir.

SAHDONG EYALETİ:

Buradaki şehirler: Jinan, Qingdao, Qufu.

Jinan şehri: Buraya, yağmurların bol olduğu yaz döneminde ortaya çıkan bir çok su kaynağı nedeniyle, pınarlar şehri adı verilmiştir. Ayrıca: Taishan yani Tai dağı, bölgede bulunmaktadır. Taishan, ülkenin en önemli tepesidir. Taoculuk felsefesinin burada ortaya çıktığı bilinmektedir. Yani, dünyanın en çok tırmanılan bu tepesi, dini özellikleri öne çıkan bir yer, bir anlamda haç yeridir.

Qingdao şehri: Sarı deniz kıyısında bir liman ve tatil merkezi olarak öne çıkmaktadır. Şehirdeki Alman kültürünün izleri dikkati çekiyor. Hatta, burada üretilen bira çok meşhur.

Qufu şehri: Burası, ünlü düşünür Konfüçyus’un doğum yeri olarak önem kazanmaktadır. Tapınaklarının bolluğu ile, bir zamanlar Pekin şehir merkezindeki Yasak şehir ile yarışır hale gelmiştir.

SHAANXİ EYALETİ:

Buradaki şehirler: Xi’an.

Xi’an şehri: İşte, ülkenin tarih severler açısından en önemli şehirlerinden birisi. Pekin şehrine, uçak ile, 1.5 saatlik uzaklıktadır. Toprak savaşçılar ve atlar müzesi burada bulunuyor. Son yıllarda, Çin ülkesinde ortaya çıkarılan en büyük kültür mirası, tarihi güzellik ve muhteşem bir güzellik. Bu ülkeyi ziyaret edenlerin mutlaka ve mutlaka görmesi gereken bir yer.

ŞEHİRDE GEZİLECEK YERLER:

  1. Şehir surları,
  2. Çan kulesi,
  3. Davul kulesi,
  4. Büyük cami,
  5. Büyük ve küçük Yaban Kazı Pagodası.
  6. Banpo köyü,
  7. Toprak Savaşçılar ve Atları Müzesi.

 

SİCHUAN EYALETİ:

Buradaki şehirler: Chengdu, Chonqing, Leshan.

Chengdu şehri: yumuşak ve nemli iklimi ve dört mevsim çiçeklerin açtığı bir yer olarak biliniyor. Yani, doğa severlerin ilgisini çeken bir yer. Özellikle, bu şehirde dev pandaları görebilirsiniz. Yani, dünya üzerinde panda  denilince, bu şehir akla geliyor.

Changqing şehri: Buranın en büyük özelliği, tarihi yapıları bulunmasa da, Yangzte nehri üzerinde yapılacak tekne gezilerinin başlangıç noktası olmasıdır.

Leshan şehri: Burası, Buda felsefesinin doğduğu, Emei dağı ile ilgi çekiyor. Ayrıca,  nehir kıyısında, büyük bir Buda heykeli görülmeye değer.

 

YUNNAN EYALETİ:

Buradaki şehirler: Kunming, Lijang, Dali

Kunming şehri: Buranın en öne çıkan özelliği, ılıman iklimidir. Bunu s onucunda, burası Çin ülkesinin çiçek bahçesi gibi bir yöresi olarak önem kazanmaktadır.

Lijang şehri: Bir dağ yamacında kurulmuş olan şehir, otantik görüntüsüyle ilgi çekiyor. 1999 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınması, bunun en büyük kanıtı.

Dali şehri: Burası, gezginlerin bir uğrak yeri olarak öne çıkıyor.

ZHEJANG EYALETİ:

Buradaki şehirler: Hangzhou.

Hangzhou şehri: Bu şehir, Xihu gölü ile öne çıkıyor. Ayrıca, bu şehir ülkenin ipek ve çay üretim merkezidir. Buraya yolu düşenler, ipek ve çay almalılar.

 

Çin Tarihi

Şehir merkezi yakınlarında gezilecek yerler

Pekin, Şehir merkezinde gezilecek diğer yerler

Pekin

 

 

 

Çin Tarihi

Çin Tarihi

 

Çin tarihinde, ilk olgunun: Pekin insanının ateşe hükmetmiş olması olarak önem kazanmıştır. Ateş, büyük olasılıkla binlerce yıl önce, bir orman yangını ile ortaya çıkmış olsa da, söylenenlere göre, Pekin insanı, bu ateşi canlı tutarak, insanlığa ısı ve ışık kaynağı olarak kullanmayı öğretmiştir.

Ateşin bu şekilde kullanılması, insanların topluluklar halinde yaşaması sonucunu ortaya çıkarmıştır. İnsanlar, yıl boyunca aynı mağarada toplu halde yaşamaya başlamışlardır. Böylece, MÖ.700.000 yıl önce, günümüzdeki Pekin şehrinin 50 km. uzağında, yerleşik düzene geçilmiştir.

Çin tarihinde, ilk bilinenler ise: günümüzden yaklaşık 4000 yıl öncesinde, Hsia olarak bilinen hanedan insanlarına kadar uzanmaktadır. Bu hanedan insanları: o yıllar taş çağı olarak isimlendirilse de: o zamanlar ipekçilikte ustalaşmışlar ve yazılı bir dile sahip olmuşlardır.

İpekçilik o  denli gizliliğini korumuştur ki, Çinliler dut ağacında yetiştirdikleri tırtıllardan ipek elde etmeyi uzun yıllar saklamayı başarmışlardır. Ancak, MS.6.yüzılda, bu sır ipekböcekleri batıya kaçırılmış ve ipeğin sırrı ortaya çıkarılmıştır.

Bronz çağına gelindiğinde ise, Çinlilerin çok güzel bronz kaplar ürettikleri görülür. Yapılan arkeolojik kazılarda bulunan bronz kapların, günümüzden 3000 yıl öncesine kadar gittiği tespit edilmiştir.

Çin tarihi

Takip eden Shang dönemi ise: MÖ.16 ile 11. yüzyıllar arasına denk gelir. Bu dönemde, Çinliler sanata yönelirler. Bu döneme ait kap-kacak ve objelerin üzerinde: kuş ve ejderha motifleri, düzgün geometrik desenler görülür. Yine bu dönemde: tek millet-tek devlet fikri ortaya çıkmıştır. Ayrıca: astronomik hesaplamalar yapılmış, para yerine deniz kabukları kullanılmış, büyük saraylar ve tapınaklar inşa edilmiştir.

Ayrıca,  yemek çubukları kullanılmaya başlanmış ve sofra kültürü geliştirilmiştir. Son olarak yine bu hanedan  zamanında: Çinli ustalar, bronza şekil vermeyi öğrenip uzmanlaşıyorlar. Bu çalışmalarda: bir model, önce balmumundan  yapılıyor ve daha sonra kille kaplanarak, ateşe veriliyordu.

Bu sırada, içte bulunan balmumu eriyor ve kili sertleştirerek, kalıp haline getiriyordu. Daha sonra ise, bu kalıbın içine bronz dökülerek, işlem tamamlanıyordu. Büyük ve detaylı çalışmalarda ise, ayrı ayrı kalıbı çıkarılan objeler, birleştiriliyordu.

MÖ.11.yüzyıla gelindiğinde, bu kez: Zhou hanedanı egemenliği ele geçirir. Bunlar: MÖ.5.yüzyıla kadar egemenliklerini sürdürürler. Bu dönemde, başkent: Xi’a olarak bilinen Chang’an. Bu dönemde, hanedan soyundan gelenler, çeşitli prensliklere dağılınca, ülkede feodal bir yapı oluştu. Böylece ülkenin sınırları genişledi. Yeni kasabalar kuruldu. Aynı dönemde: Çin’i derinden etkileyen iki büyük düşünür ortaya çıktı.

MÖ.551 yılında: Konfiçyus (Kongfuzi), ülkenin Shandong eyaletinde doğdu. Doğduğu ev: günümüzde, Qufu şehrindeki dev tapınağın bulunduğu yerdedir. Mezarı ise: aynı şehrin kuzeyindeki ormanlık arazidedir. Konfiçyus konusunda fazla ayrıntılara girmeden kısacık bilgi vermek gerekirse: Konfiçyusun öğretileri ve tinsel ve fizikötesi konulardaki toplumsal ve siyasi kurallar içeren görüşleri: yüzyıllardır olduğu gibi, günümüzde de Çinlilerin dünyayı algılama biçimlerini etkilemiş ve etkilemektedir.

Bu kurallardan bir iki tane örnek vermek gerekirse: babasına itaat etmeyen bir oğul, kendisine ve ailesine felaket getirir. Gökyüzü krallığını kabul etmeyen bir imparator da, ülkesi ve halkına felaket getirir.

Evet, ölümünden sonra, ülkede bilgelerin-bilgesi olarak yarı-kutsal bir konuma getirilir. Ancak, bu durum: 1966-1976 yılları arasındaki Kültür Devrimi dönemine kadar devam eder. Bu dönemde: Konfiçyus felsefesi, dışlanır. Ancak: 1976 yılında Mao ölünce, Konfiçyus eski itibarına yeniden kavuşur.

Aynı dönemde: ülkeyi derinden etkileyen ama Konfiçyus kadar bilinmeyen diğer bir düşünür: Laozi. Bu düşünür: insan, doğa ve evren üzerine düşüncelerden oluşan Taoculuğun kurucusu olarak ortaya çıkmıştır. Taoculuk, başta sanatçılar olmak üzere, düşünürler arasında da çok yayılmış ve özellikle Çin’de en çok kabul gören dini anlayışlardan biri haline gelmiştir.

MÖ.475-221 yıllarına gelindiğinde: çatışma dönemine girilir. Ancak, yine de bu dönemde çeşitli toplumsal gelişmeler yaşandı. Bunlar: düzenli ordunun kurulması, demirin kullanılması, paranın kullanılmaya başlanması, şehirlerin gelişmesi, sınıf farklılıklarının ortadan kaldırılması. Bu dönemde, Çin ülkesini birleştirecek ilk imparator ortaya çıkar.

İlk imparator: Qinshi Huangdi döneminde (MÖ.220-206) yılları arasında, kesin sınırlar çizilir. İmparatorluk toprakları, eyaletlere ve vilayetlere bölünür. Merkezi hükümetin baskıcı rejimiyle, birçok faaliyetler gerçekleştirilir. Yollar, kanallar ve de ünlü “Çin seddi” yaptırılır.

Qin hanedanından sonra: büyük Han hanedanı (MÖ.206-MS.220) dönemi başlar. Bu dönemde, imparatorluk düzene, daha da güçlenir. İpek yolu vasıtasıyla, küresel ticaret yapılmaya başlanır. Para birimi merkezi hükümet tarafından belirlenir. Uzun mesafeli ve isabetli atış yapabilen yaylar geliştirilerek askeri başarılar da elde edilir ve ülkenin sınırları, bugünkü sınırlara kadar ulaşır.

Bu döneme: imparatorluğun “altın çağı” denir. Başkent: Xi’an da, üniversite kurulur. Kağıdın bulunmasıyla, büyük kitlelere ulaşılır. Ticaret ve endüstri gelişir. İpek, porselen ve heykel üretiminde ilerlemeler sağlanır. Buda dini, aynı dönemde ülkeye girer ve Çinlilerin yaşam tarzlarında ve sanat görüşlerinde büyük değişiklikler yaşanır. Budacılığın, Çin ülkesine, Marco Polo’nun da seyahat sırasında kullandığı İpek yolunu kullanan tacirler vasıtasıyla geldiği düşünülmektedir.

Çin Tarihi

MS.220 yılına gelindiğinde: Han ailesinin hükümranlığı da, bir çatışma dönemiyle son bulur. Ama, imparatorluk, birbirine rakip, 3 krallığa bölünür. Bu dönemde yaşamış Ming hanedanı, kahramanlık öyküleriyle günümüzdeki bir çok tiyatro eseri, roman ve filmlere konu olmuştur.

Takip eden yüzyıllarda, ülkedeki iktidar kavgası hiç bitmez. Güçlü merkezi yönetimin yerini, bölgecilik ve sınıf ayırımlarının egemen olduğu yeni dönem alır. MS.581-618 yılları arasında: Sui hanedanı egemenliği ele geçirir. Sui hanedanı tarafından: büyük kanal projesinin yapımına başlanır. Sanatsal ilerlemelerin ilk hamleleri ortaya konur.

MS.618-907 yılları arasında, Çin kültüründe önemli bir yeri olan Tang hanedanı dönemi var. Bu dönemde: Buda tapınakları ve ibadethaneler, her yerde görülmeye başlar. Rahipler, keşişler ve müritler, yüzbinleri bulur.

Birçok Tang dönemi imparatoru, Budacılığı resmi olarak destekler. Bu dönemde, ayrıca: edebiyat ve sanat alanında zirveye ulaşılır. Dünyanın bilinen ilk kitabı: 868 yılında yayınlanır. Çin imparatorluk Edebiyat Akademisi kurulur. Alimlere, şairlere ve sanatçılara büyük önem verilir. Ansiklopediler yazılır, şiirde ölçü ve uyak kavramları geliştirilir. Heykelde, dinsel figürlerin yanında, insan ve hayvan figürleri de işlenmeye başlanır.

İpek, baharat ve porselen almak için gelen yabancı tüccarlar: Çin ülkesine  de, beraberlerinde birçok objeyi getirmektedirler.

10. yüzyıla gelindiğinde: Tang hanedanı, ülkedeki  hakimiyetini kaybetmeye başlar. Vergiler azalmaya, saray entrikaları artmaya başlar. Reform hareketleri başarısızlıkla sonuçlanır. İsyancı güçler ortaya çıkar. 907 yılına gelindiğinde: Tang hanedanı, iktidardan çekilir.

Takip eden dönem: “Beş Hanedan” ve “On Krallık” dönemi olarak bilinir. Bu dönemler: siyasal ve askeri iç çekişmelerin, entrikaların olduğu dönemlerdir. 960-1280 yılları arasında: Zhao Kuangyin isimli bir general iktidara hakim olur. Bu 300 yıllık dönemde, ülkenin kültürel gelişimi devam eder. Song hanedanı olarak bilinen bu dönemde: ülkedeki şehirlerin sayısı hızla artar. Baskı kalıplarındaki gelişme sonucu, kitaplar yaygınlaşır.

Okuryazarlık oranı artar. Çinli alimler: astronomi, botanik, matematik ve coğrafya konularında eserler verirler. Ressamlar, imparator saraylarında çalışmaya başlarlar. Çin porseleni, büyük ün kazanır. Ancak, saraylardaki lüks yaşam, fakir halkı olumsuz etkiler. Sonunda: ülke dışından gelen istilacılar ve özellikle Moğollar: tüm ülkeyi istila ederler. Çin ülkesi, tarihinde ilk kez, yabancılar tarafından istila-işgal edilmiş olur.

Çin Tarihi

1279-1268 yılları arasında, Moğol istilası dönemi görülür. Moğollara karşı yapılan, 20 yıllık direnişin ardından, Song hanedanı ordusu silah bırakmaya karar verince, o anki imparator ( 8 yaşındadır) bir gemiye bindirilerek, ülke dışına kaçırılmaya çalışılır. Ancak, gemi düşman tarafından çevrilince, çatışma çıkar ve son imparator, karanlık sulara gömülerek yok olur. Evet, bu Moğol dönemine, Yuan dönemi de deniyor.

Bu dönemde, Cengiz Han’ın torunu Kubilay Han: çevresine topladığı Çinli devlet adamları ve alimlerle birlikte, ülkeyi yönetmiştir. 1294 yılına gelindiğinde, Kubilay Han ölür ve Moğollar kontrolü kaybetmeye başlarlar. Toplu köylü ayaklanması sonucu, 1368 yılında, Yuan hanedanı tahttan uzaklaştırılır. Ming hanedanı kurulur.

Ming sözcüğünün kelime anlamı, Çin dilinde “parlak, görkemli” demektir. Bu dönemde: mimarlık, heykel ve süsleme sanatlarında büyük ilerleme kaydetmesine rağmen, edebiyat alanında belli bir ilerleme yoktur. Ancak, bu muhafazakar ve dışa kapalı anlayış, genele yayılmadı ve ülkeye bir kısım yabancı etkilerin girmesi engellenemedi. Tütün, ananas, yer fıstığı ve frengi hastalığı, bu dönemde ülkeye girdi.

1516 yılında, ilk Hıristiyan misyonerler ülkeye girdiler. Yine bu dönemde: günümüze kadar ulaşmış olan “Yasak Şehir” ve “Gök Tapınağı” gibi mimari şaheserler, başkent Pekin’de Ming hanedanından günümüze kalmıştır. Bu Ming hanedanı, 17. yüzyılda ülkeyi istila eden Mançuryalılar tarafından sona erdirilmiştir.

1644-1911 yılları arasında, ülkede, Mançuryalılar egemenliği ele geçirirler. Bunların Çin ülkesine getirdikleri tek şey: örgülü saç şeklidir. Yani, aslında Çinlilere özgü olduğu bilinen örgülü saç tarzı, aslında Mançuryalılar tarafından Çin ülkesine getirilmiştir. Mançuryalıların bu egemenlik dönemine “Qing” hanedanı denir.

1921 yılına gelindiğinde, Çin Komünist Partisinin ilk ulusal kongresi toplanır. 1927 yılına gelindiğinde, Çin Komünist Partisinin kurucularından Mao Zedong, parti liderliğine seçilir. 1931 yılına gelindiğinde, Çin ülkesinin birçok yeri, bu kez Japonlar tarafından işgal edilir. 1 Ekim 1949 yılına gelindiğinde, Mao Zedong, Tiananmen meydanında, Çin Halk Cumhuriyetini ilan eder. Binlerce yıllık imparatorluk ülkesi, dünyanın en kalabalık Komünist ülkesi haline gelir.

1959 yılına gelindiğinde: Mao Zedong tarafından başlatılan Büyük Atılım Programının başarısız sonuçları nedeniyle, Çin ve Sovyetler Birliği arasındaki ilişkiler önce gerilir ve sonra tamamen kopar. Hatta, düşmanca bir hal alır. Çin, bu dönemde, dış dünya ile tüm bağlantılarını keser. 1967 yılı sonuna kadar süren bu çalkantılı dönemde: ellerinde Mao’nun kırmızı kitabını taşıyan öğrenciler, Çin kültürel mirasına büyük zarar verirler. Çünkü, eski olan ne varsa yakıp-yıkmayı düşünmektedirler.

1970 yılına gelindiğinde ise, değişimler arka arkaya gelmeye başladı. 1971 yılında, Çin, Birleşmiş Milletlere üye oldu. 1976 yılında, Başkan Mao öldü. 1978 yılına gelindiğinde, Çin ülkesinin önemli bir lideri konumuna, Deng Xiaoping yerleşti. İkinci Devrim adı verilen program uygulamaya konuldu. Özellikle, ekonomik etkinlikler ön plana çıkarıldı. 1980’lerde alınan tedbirler sonucu tarımsal üretim iki kat arttı.

Eskimiş teknoloji yerine, yeni teknolojileri hakim olduğu sanayi tesisleri kurulmaya başlandı. 1989 yılına gelindiğinde ise, bu kez reformcu Hu Yaobang’ın ölümünün ardından işbaşına gelen hükümeti protesto eden öğrenciler,  Tiananmen meydanını doldurdular. Ordu devreye girdi ve meydanda toplanan yaklaşık 1 milyon kişiye karşı operasyon yapıldı ve o günlerde ölenlerin sayısı halen net olarak bilinmiyor. Ama, bu olaylar televizyonlar kanalıyla, her ülkede insanlar tarafından öğrenildi.

Çin tarihi: evet, Çin ülkesinin tarihi, muhteşem ve aslında, sayfalarca anlatılabilecek bir tarihi geçmişi var. Ama, ben siz gezginleri daha fazla sıkmamak için, tarihi süreci burada kesiyorum. Bilmeniz gereken tek şey: Çin ülkesinin tarihinin çok çok eskilere kadar gittiği ve muhteşem büyük bir kültürel mirasın günümüze ulaşmış olduğu. Siz, dünyanın bu en kalabalık ülkesinde, geçmişten günümüze gelen muhteşem bir kültürel mirasın bir kısım eserini hayretler ederek izleyeceksiniz.

Çin tarihi: dünya üzerinde: antik miras öne çıkarıldığında; benim fikrimce en öne çıkan ülkeler; herhangi bir sıralama yapmadan: Türkiye-Mısır-Çin-Yunanistan olabilir. Dünyamızın tarihi gerçekten milyonlarca yıl öncesine  dayanıyor. Şunu düşünüyorum ki, günümüzden binlerce yıl sonra: bugün yaşadığımız ortam ve şartlar, o dönemde yaşayanlar tarafından antik kültür olarak değerlendirilecektir.

Bugün, bizde günümüzden binlerce yıl önce yaşamış insanların, yaşadıkları yerleri gezerken ve yarattıkları eserleri izlerken, bunu düşünelim, onların yapıldığı ve yaşandığı  dönemdeki muhteşemliğini hayal edin. Çünkü: bugün yaşadığımız kültür ve gelişme, inanın, binlerce yıl sonra bu  topraklar üzerinde yaşayacaklar için de çok yavan gelecektir.

Çin Genel özellikler

Shandong eyaleti, Jinan

Pekin, Şehir merkezi yakınlarında gezilecek yerler

Pekin